|
Başta söyleyeyim, esnafla bir derdim yok ve herkesin daha az vergi vermesinden, adaletli vergi dağılımından yanayım. Mühendisim, yeri geldi fabrikada, şantiyede, ofiste vb çalıştım. 18 yılda toplam 4 işyerinde çalıştım, hepsi de geliri gerçekten olduğu tutar üzerinden gösterip yatırdı, doğal olarak ona göre işveren tarafı vergilerini verdi, ben de daha maaşı elime almadan vergilerimi verdim. Bu ay başında aldığım maaştaki toplam kesinti 4000+ TL. Ha diyebilirsiniz, "çok para alıyorsan çok kesilir". Evet, zaten vergi yüzde olarak, çok alınca çok kesiliyor + kümülatif (yıl başından beri olan toplam tutar) arttıkça, vergi oranı da artıyor. Çok şükür, aç değiliz açık değiliz ama, bu miktarları her ay veriyorum da karşılığında ne alıyorum? Araba almaya kalkıyorum, bir dünya vergi. Telefon almaya kalkıyorum, daha da vergi. Akşam 1 şişe üzüm arpa suyu içeyim diyorum, ona da vergi. Toplamda baktığınızda, brüt maaşın %50'den fazlası vergiye gidiyor. Karşılığında aldığım ise, büyük ölçüde yandaş inşaatçıların vergi borçlarının silinmesi. Sonra gidip taksiye biniyorum, küçük vergi levhasında, bir önceki YILA ait toplam gelir 3.000 TL yazıyor, ona göre vergi veriyor. Gidip kuyumcudan altın alıyorum, elden veriyor, ne fiş vs.. Köşedeki bakkala kart uzatınca yüzü düşüyor, çünkü kayıt altına girecek... Sonra ağlıyorlar, BIM şöyle, A101 böyle.. Profesyonel hizmet sektöründe de çok farklı değil, profesör doktorun muayenehanesine götürüyorum çocuğumu, 400-500 TL, her ne ise veriyorum, kart uzatınca "sadece nakit, istersen" modunda cevap alıyorum, neden, nakit olunca kaydı yok.. Özel hastanede bile "fiş almak isterseniz şu kadar lira artar" lafını duyuyoruz, sene olmuş 2020. Nasıl, benzin istasyonlarında yazar kasası pompaya koydular, yakıt alınca otomatik çıkıyor.. taksiye yapmak çok mu zor, hepsi yazar kasalı taksimetreye geçecek demek.. bu bilgileri elektronik olarak da günlük takip etmek..? Yunanistan adalarına gittiğimde bir çok dükkanda "fiş vermiyorsam hesabı ödemek zorunda değilsiniz" yazılı etiketler vardı, hadi biz de yapalım.. "vergiyi tabana yaymak" belki 30 senedir konuşulan bir şey ama, maalesef görece yüksek geliri olan, mevcut iktidara oy verme oranı daha düşük olan, beyaz yaka üzerine yıkılıyor. Yanlış da anlaşılmasın, kendi abim yumurta ticareti yapıyor, gelir vergisi gibi bir şey yok gibi, aylık bağ-kur'u yatırırken bile 40 defa söyleniyor. Biraz popülist tavır olduğunu düşünüyorum, gidip taksicilerden vergi almak istersen, her binen yolcuya kötüleyecek ve nihai olarak seçmeni düşecek, tahmin etmek zor değil. Keza köşedeki bakkal için de.. Ama böyle mi yapmalı, kendi çıkarları için, ülkede vergi adaletsizliğinin göz göre göre yıllardır devam etmesini bu kadar normal karşılamak mı? Ben HER AY neredeyse x2 asgari ücret kadar vergi ödeyip, her aldığımdan da vergi ödeyeceksem, ne anladım bu işten? Bari bazı harcamaları, ör; okul/kırtasiye masraflarını, kira giderlerini, vb vergiden düşsek..? Hatırlayanlar olacaktır, eskiden vergi iadesi gibi bir kavram vardı, kategoriye giren fişleri toplar, zarflara yazar ve gelir vergisinden düşülmesi sağlanırdı. Sonra diyorlar, gençler ve biraz daha bilgili vs kesim neden yurt dışına taşınıyor.. Ha diyebilirsiniz, sen de ticaret yap, sen de vergi çok daha az ver.. derdim sadece kendim ile değil, genel düzen ve vergi yükünün adaletsizliği.. Siz ne düşünüyorsunuz? |
|
_____________________________
|




Yeni Kayıt

1 Mobil
Konudaki Resimler



kullanıcısına yanıt
kullanıcısına yanıt
kullanıcısına yanıt
kullanıcısına yanıt
Hızlı






