Metro, Tren Yanıyor

Bizim ülkede soğuktan korkulur. Belediye otobüsünde camı açsan teyzeler dik dik bakar. Bazısı kapatsana der.

Tren dediğin mazotlu olanlarsa motoru soğutmak için kaloriferi açıyorlar. Hatta bazen yazın bile ısıtıcıyı açarlar :S :S (yani mecburi, hararet yapmasın diye)

Ama elektrikli trense bilerek açıyorlardır

Rahmetli Özal' ın yaptırdığı Fatih Sultan Mehmet Köprüsü hizmete açılınca 522 numaralı Sarıgazi - Topkapı otobüslerinin 522B adında yeni hattı hizmete girdi ve Ümraniye Tepeüstü' nden İkinci Köprü Yolu' na girerek Boğazı geçiyordu.

1991 yılında henüz Lisenin ilk yılında hazırlığı geçip birinci yıla başladığımda bu hattı kullanmaya başladım. Ancak 06:15' den sonra otobüs çok kalabalık hatta kapılardan yolcular sarkmış halde geldiğinden durağa uğramadan transit geçerdi ve bir daha boş otobüs bulamazdım.

Bu yüzden 05:30' da kalkar ve hazırlıklarımı tamamladıktan sonra 06:10' da durakta olacak şekilde çamur deryası sokak ve caddelerden ayakkabıma geçirdiğim poşetlerle yürüdükten sonra durağa vardığımda poşetleri çıkarıp atardım.

06:10 gibi gelen otobüs hınca hınç kalabalık olurdu ama ona binebilmek bile benim için büyük bir şans idi. Balık istifi misali ayakta 45 dakika boyunca seyahat edip Okmeydanı' nda bulunan okula tek vesait varabiliyordum ya, sabahın 07:30' u olmuş okula 1 saat erken varmışım yada balık istifi gibi yolculuk etmişim hiç umurumda olmazdı.

Bir sabah yine bu otobüs içerisinde ayakta balık istifi yolculuk yaparken bir anda kokudan midem kalktı ve kusmak üzere olduğumu farkettim. Pencere açamıyordum zira hem hava soğuk olduğu için gelecek olan tepkilerden çekiniyordum hem de pencereye uzanamayacak kadar uzaktım. Öyleki otobüs süratle gittiğinden sağa sola güçlü bir şekilde savursa da hiç bir yere tutunmadan güvenle seyahat edebiliyordum.

Baktım durum vahim, Kavacık Durağı' na birkaç km kala inmek için düğmeye bastım.

Durakta kendimi güç bela dışarı atabildim ve biraz temiz hava soluğunca kendime gelebilmiştim.

Kısa süre sonra gelen diğer otobüs ile yoluma devam ettim...

Aşırı soğuk geçen bir slav ülkesindeki otobüslerin ısıtmasız olduğunu görünce çok şaşırmıştım...

beş para etmez ise neden sana her ay 17k veriyorlar  

Soğuk havalarda dışarıda yarım saat sıra beklerken donuyoruz, bir iki saat te otobüste metroda sucuk gibi terliyoruz; sonra yine soğuğa çıkınca bünye iptal. Küçük çocukların anneleri gibi yanımda yedek fanila, ter bezi filan taşıyasım var.

Bence de saçma seviyede aşırı ısıtılıyorlar, tekrar soğuğa çıkılacağını düşünürsek çok sağlıksız. Ocak ayında 32°C otobüs gördüm, insanlar mont, kaban, paltolarla 32°C 'de oturuyorlar. İETT'nin veya belediyenin bir standart getirmesi gerek.

Giyecen içine şortu, kolsuzu çaaat soyunmaya başlayacaksın ne olduğunu şaşıracaklar

aynı şeyi istanbul beylikdüzü bölgesinde 2014 lerde yaşıyordum ve o zamanlar iş hayatına ilk atıldığım ağustos ayı maaşının 500 lira kadarıyla kağıt toplayıcılarınkine benzer bir motosiklet aldım... "üste para verseler yine buna binmem" diyenler oluyordu fakat millet otobüste üst üste giderken ben dışarıda ferah şekilde gidip geliyordum, hem de otobüs parasından daha ucuza geliyordu yol parası.

5 defa silivri otobüsü beylikdüzü - beko durağından transit geçti full dolu olduğu için ve 14 km yolu ağustos ayında 3 kez yürüdüğüm oldu eve varmak için.

yani kötü şey söylemek istemiyorum, hakaret etmek istemiyorum ama hakikaten embesil bir halka sahibiz ve sokakta kedi köpek gibi hayatı sorgulamadan yaşıyorlar, hayat standartlarını, hayat kalitelerini hiç sorgulamıyorlar... gereksiz nüfus çoğalımı, eğitimsizlik, yeterli gıda tüketememe ve sosyal aktivitelerde kısıntılara gitme falan hiç bir şeyi sorgulamıyor bu millet...

azınlık olan istisna grup üzerine alınmasın.