Memlekette egr,dpf,adblue konusunda bile doğru düzgün bilgi yok.

Bir sürü forum,gurup veya YouTube kanalında yüzlerce yazı,onlarca video izledim.Bunlardan ne öğrendiniz derseniz doğru düzgün birşey öğrenemedim,daha da kafam karıştı.Memlekette işin duayeni diye geçinenler de,tamirciler de aynı siyasetçiler gibi.Yani bilimsel bir olgu veya olayda bile görüş birliği yok.Hepsine de,Allah sizi bildiğiniz gibi yapsın diyorum başka da birsey demiyorum. Ulan bütün bilgi kirliliğini karşılaştırıp,tartıştırıp net birsey ortaya koyan olmaz mı?

Egr,dpf motora zararlı diyen de var faydalı diyen de

Egr yazılımla iptal edilir diyen de var donanımı körleyerek yapan diyen de var.Her ikisini yapın diyen de var.

Egr,dpf iptali muayeneden geçer diyen de var geçemez diyen de var.

Egr,dpf iptali yakıtı düşürür diyen de var artırır diyen de var.

Dpf yazılımla iptal edilir diyen de var dpf nin taşını kırdırın diyen de var Her ikisini yapın diyen de var.

Dpf nin içini boşaltın diyen de var,içini deldirin boşaltmayın diyen de var

Dpf yi söktürüp temizletin diyen de var işe yaramaz iptal edin diyen de var.

Dpf ile katalizörü iptal edin diyenler var sadece dpf iptal edip katalizöre dokunmayın diyenler de var.

Dpf içindeki taş değerli diyen de var hayır sadece katalizör içindeki taş değerlidir diyen de var.

Adblue iptali önerenler de var hayır dpf niz tıkanacağı için önermeyenler de var

Abblue sadece yazılımla iptal edenler de var hem yazılım hem soketlerini çekip iptal edenler de var.

Sadece adblue iptal edin dpf ye zararı olmaz diyenler de var adblue iptal edilirse dpf tıkanacağı için ikisini de iptal edin diyenler de var.

Bunların hangisine inanacağız?Herkes farklı birsey söyleyip farklı işlemler uyguluyorlar

Bu bir türkiye konusu değil, avrupa'da da aynı karmaşa, aynı şekilde insanların yaşadığı problemler gırla gidiyor.. sistem ecu ile entegre o kadar karmaşık ki her farklı araçta yapılan her işlem bambaşka bir sonuç verebiliyor..

Problem insanımızda değil bu kez.. basitliği ve verimliliği ile nam salmış sevilmiş dizel motoru asla dizayn edilmediği bir "temizlik" seviyesine çekebilmek için bu kadar aptalca kompleks ve karmaşık, problemli ve anlaşılmaz hale getiren avrupa birliği komisyonundadır.. fiili anlamda dizel motor dediğimiz şey aslında bitti, öldü de, makinelere bağlı yaşatmaya çalışıyorlar işte..

öldüren de kendileri, yaşatmaya çalışan da.. böyle bir kara komedi.

Aynen hocam Avrupa birliği komisyonunun dizel araçlar konusundaki yaptıkları uygulamalar konusunda kesinlikle haklısınız ama ne olursa olsun bu sistemlerin belirli bir zaman sonra işlemeyeceği,kullanıcısının gücünü aşan bir soruna döneceği kesin olduğu için bu sistemlerden kurtulmak için herkesin üzerinde görüş birligine varacağı kurumsal bilgiler ve uygulamalar olmalı.Aynı araca,aynı sisteme bir sürü farklı şey uygulayan tamirciler mevcut.

Sırf şu örnek bile elektrikli araçlara geçiş zorunluğunu haklı çıkarmaya yeter.

- EGR, DPF, Adblue kısacası emisyon ile alakalı ne varsa motora zararlıdır motorun verimini düşürür. Bunların amacı motor ömrünü uzatmak, aracı daha verimli hale getirmek değil egzoz gazlarının çevresel etkilerini azaltmak. Bunlardan bazılarının çok az motora zararı vardır bazısının çok ama hepsinin vardır.

- Ayrıca bu parçaların imalatı, fazladan bütçe ayrılması, DPF gibi sistemlerin temizlenmesi için ekstra aracın yakıt yakması derken aslında maliyet ve toplam emisyon olarak çok faydası da yok. Burada devletlerin amacı şehirlerdeki kirliliği azaltmaktı.

- Bunların hepsini iptal ettirir iyi bir yazılım atarsan emisyon sistemlerini devre dışı bırakmış olursun. Aracına göre bu iptaller değişir ama genel olarak EGR+DPF+Adblue iptal şeklinde dizellerde olur. Yani yazılıma ve iptaller sonrasındaki pratik tecrübeye göre şekilleniyor. Bazı araçta EGR iptal edersin aşırı egzoz dumanı çıkar, bazında çıkmaz. Çıkan da iptal etmezsin.

- Bunları alternatifi elektrikli araçlar filan değildir, emisyon artışının sebebi ülkelerin aşırı şehirleşmesi ve toplu taşımanın yeterli seviyede olmaması. Dünyanın emisyonunun %70'e yakınını Amerika, Avrupa, Rusya, Çin gibi ülkeler oluşturuyor. Özellikle Amerika zaten başlı başına sorun, toplu taşıma olmayınca çevresel kirlilik hat safhada. Bunun yerine elektrikli araç verelim şehirdeki emisyonlar düşşün ama kırsaldaki emisyonlar tavan yapsın demekten başka birşey değil. Ayrıca dünyadaki toplam emisyon seviyesini düşüremedikten sonra da elektrikli araçlara geçmenin bir anlamı yok.

- Şehirlerde toplu taşıma yeterli olsa, bisiklet ve motosiklet yolları gerektiği gibi yapılsa, şehirler birbirlerine daha fazla tren ile bağlansa emisyon diye bir derdimiz olmaz. Bugün Hollanda gibi nadir ülkeler haricinde bu konuyla ciddi mücadele eden ülke yok.

İnsanlar günlük işlerine, evlerine kendi araçları ile gitmemeli, gidecekler de bisiklet ve motosiklet kullanmalı. Bunu sağlayamadıktan sonra emisyonları düşüremezsiniz. Elektrikli araçlar filan geçin bunları, bunlar bir yerden başka bir yere emisyon transferinden başka birşey değil. Dünyada hep bir "yapıyormuş" gibi yapma hastalığı var ve insanların çoğu da yeni birşey gördü mü anında atlıyor. Bu nedir ne değildir diye kafa patlatan kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

dpf ve egr'yi iptal ettirdim, kafam rahat. rejenerasyon saçmalığından da kurtuldum.

+1000000

Kesinlikle katılıyorum hocam.Bir de egr iptali yapıldığında motor içi yanma sıcaklığını yükseleceğini bunun sonucunda yağ kalitesinin bozularak motorun zarar göreceğini iddia eden görüş var.Egr ile motor yanma sıcaklığı 800 derece egr iptali ile 1200 derece civarı olur diyorlar.Fakat bence motor bloğu su ile soğutulduğu için ve yapısı gereği buna dayanması gerekmez mi?Yani egr egsoz gazını yanma odasına geri göndererek yanma verimini azalatarak sıcaklığı düşürüyor doğru ama manifoldun içine gönderdiği kurum,katran ile manifoldu mahvediyor.

Kim ne derse desin en temizi benizli atmosferik yada pancar motordan hallice kara düzen dizel, fazla elektronik mekanik karışımı olmayan hala gaz teli falan kullanan basit yapısıyla orta halli motor bilgisine sahip birinin bile söküp toplayacağı bir şeye binmek.

TR'de ki ustalar ile bundan ötesi baş ağrıtır ağa.. yok onu iptal ettik ışık yandı, yok bunu taktık duman attı, yok yazılım attık kafası kalktı.. yahu madem ki onu bunu sök at her tarafı kurcala yapacaksam ne anlamı var ki bu araçları kullanmanın? eski nesillerde bunların hiç biri yok işte tertemiz.. Yukarıda arkadaşın bahsettiği gibi kimsenin bir şit bildiği yok yeter ki durmadan gelsin parasını alayım derdinde sanayi tayfası uğraşılmaz..

Evet, elektrikli araç tamiri için de tablet tamircilerinin eline düşünce ne kadar haklı olduğunuzu görürsünüz.

Bir çok elektrikli araçta artık fiziki hiç bir düğme bile yer almıyor. O kadar çok sensör ve sistem bir arada çalışıyor ki bunların arızasını giderebilecek bir servis bile olacağını sanmıyorum.

Ne kadar basit, o kadar sorunsuz...

Ben servisten söz etmiyorum. havayı kirletmesin diye dizel motora 40 takla attırmaya çalışmalarından söz ediyorum. Yok katalik konvertör, yok EGR, yok Adblu, yok DPF... Ne için tüm bu ıvır zıvır? Dizel motor havayı ve çevreyi kitrletmesin diye..

O zaman ne uğraşıyorlar bununla, geç elektrikliye...

Ayrıca elektriklinin servis gereksinimi dizele göre yok denecek kadar azdır. Arıza yaparsa da sanayideki ilkokul mezunu tamirciye değil, servisine gidiverelim bi zahmet.

Ha şimdi ne cevap geleceğini tahmin edebiliyorum: "Ama elektrik de kömür santralında üretiliyor."

Umarım bundan daha zeki ve yaratıcı bir cevap gelir eğer gelecekse.

Keşke zeka ve yaratıcılık konusuna girmeseydiniz, foruma iki satır kelam yazılınca zeka ve yaratıcılık yarıştırılmıyor.

Bu konuyu uzatmıyorum aşağıda yazdıklarım da size cevap değil, şahsi düşüncem.

Küresel patronlar çevre vs konularını hiç bir şekilde iplemezler, sadece süslü yalanlarla tüketiciyi kandırma yoluna giderler.

Bir elektrikli aracın pil üretiminde kullanılan cevherin çıkarılması ve işlenmesi esnasında kesilen sayısız ağaç, tahrip edilen kilometrelerce toprak, ve bu toprağın işlenmesi esnasında devasa dizel kamyonlar kullanılıyor.

Hiç bir araç üreticisi sırf çevre kirliliğini düşündüğünden para harcayarak yeni bir teknolojiye yatırım yapmaz. Bazı şeylerin modasının geçtiği insanlara dayatılır ve yenisi satılır.

Mevzu bir pencereden bakılacak kadar sığ değil, çok yönlü olay örgüsünün yanında pek çok aktörün rant bölüşümü de var. Uzatmak istemediğimden bu bakış açısıyla da bir bakılması gerektiği kanaatindeyim.

Hocam senin bu dediğini forumda yazınca "napalım Toros a mı binelim" yazılıyor direkt. Yani düzlemleri bu. Bu gibi üye grupları ile mücadele edilmez sen Ankara diyorsun onlar Antalya diyor yani velhasıl yorma kendini. Eskiden ben de kendimi çok yordum baktım günün sonunda aldığın mesajlar "blockkkkkkkkkkk" tarzı ergence şeyler. Kimse de demiyor ki mesajın neresinde git Toros a bin yazıyor? Boşver hocam.

Ben anladım ne dediğini ve haklısın. Bu konu üzerine uzun uzadıya konuşmak tartışmak isterim. Forumdaki tüm kardeşlerimizle bunu yapmak isterim ama gördüğüm örneklerden (konulardan) sonra mümkün olmadığını görüyorum. Herkeste aşırı bir tahammülsüzlük var bir başkasının fikrine karşı.

al bi atmosferik,kaktır lpg yi ,hem cebine hem çevrene dost.

Valla hocam senelerdir ben buralardayım anladığım kadarı ile orta segmentte ki insanlar genelde buralarda yer alıyor. Cadillac escalade ile gezip de burada torosa mı binelim diyen yoktur diye düşünüyorum :) Orta doğunun gelişmeye çalışan ama yerinde sayıklayan hatta son dönemlerde oldukça geriye doğru sürüklenen topraklarındayız. Büyük şehirler harici sanayi ekipman malzeme deneyimli eğitimli usta yedek parça vs. konusunda zaten tamamen bitik durumdayız.

E hal vaziyet bu iken gidiyorsun kimsenin doğru düzgün bilmediği teknolojilere sahip araçları alıp, bir sorun yaşadığın zaman fellik fellik her kapıda çözüm arıyorsun. Yahu aldığın aracın yetkili servislerinde bile aracı doğru düzgün bilen yok bu ülkede. Çok durumu olana hiç lafım yok onlara her şey zaten çok kolay, para her kapıyı açıyor ve sınırsız deneme yanılma hakları var.. Ama yani gidip de senelerce ödeyeceği krediler ile araba alan, daha tam depo yakıt bile alamamış ve sorunlar yüzünden büyük hayal kırıklığı yaşayan insanları anlamak zor.

Yoksa durumun mütevazilik, basitlik, sadelik her daim hayat kurtarır.

Daha cilalı taş devrinde olan yere elektrikli otomobil sokuldu birde.. Götürün bakalım bir sanayiye ufo görmüş masum köylü gibi baksınlar araca. Bir kaç konuda da yazmıştım elektrikli işi tamamen zenginin oyuncağı modunda şuan. Uzun lafın kısası hani erkekler arasında bir laf vardır ya batak da ve yatakta eşin kötü ise eline mahkumsun diye aynen o hesap. Ustaların sağlamdır yedek parçanda maddiyatta vaktinde bir sıkıntı yoktur marka/modelin hiç bir önemi yok en iyi araba senin arabandır.

Bunlar zaten yok ise o zaman eline mahkumsun kendi göbek bağını kendin kesmek zorundasın. Önce sen öğreneceksin neyin ne olduğunu, sistemin nasıl işlediğini nasıl müdahale edilmesi gerektiğini sonra ya kendin yapacaksın yada tarif ettirerek müdahale edeceksin. Bunları yapamayanların vay haline kurtlar sofrasında ki kuzular gibi geziyorlar sanayilerde..

Alınganlık yapmanıza gerek yok. Yanıtımın o kısmı doğrudan size yönelik değil, böyle bir cevabın sizden veya başka bir üyeden gelmesi ihtimaline karşı ön almaydı çünkü forumda bu cevapla çok sık karşılaşıyorum ve mantıklı bir cevap değil ve kabul etmek gerek ki pek zekice de değil. Velev ki, net karbon yükü ister elektrikli ister fosil yakıtlı araç kullanıldığında bile aynı olsun, o halde bile hala kazançlıyız çünkü o kömür santralı burnumuzun dibinde değil bizden yüzlerce km uzakta. Oysa minik minik tekerlekli kömür santrallarının yüzbinlercesi hergün yürdüğümüz kaldırımın dibinde, beklediğimiz durakta, dükkanımızın, evimizin önünde fink atıyor bizi ve şehirin içinde soluduğumuz havayı direk zehirliyor. Tamam elektrikli küresel ısınmaya çözüm olmasın ama bari şehirdeki havamız temiz olsun. Bir insan bunu istemiyorsa bence yeterince zeki değildir. Bir insanın şehri gürültüye boğan, yağıyla, dumanıyla şehri pisleten arabalar yerine gürültü yapmayan, sessiz çalışan ve yağı dumanı olmayan temiz araçları istememesi herhalde akılcı bir tutum olmasa gerek.

Ayrıca, elektriklinin fosil yakıtlılar kadar karbon salınımına yol açtığı inancı da doğru değildir. Bununla ilgili üniversitelerde ve uzman kuruluşlarca yapılmış yüzlerce çalışmayı buraya yığabilirim ama gerek yok çünkü bunları geçmişte benzeri konularda defalarca paylaştım ve hiç bir işe yaramadığını gördüm. İnsanlar acaip. neye inanıyorsa, neye iman etmişse, kendilerine sunulan onca karşı kanıta rağmen aynı şeylere inanmaya devam ediyorlar. Mesela düz dünyacılara dünyanın küre olduğuna dair yüzlerce kanıt sun, fotoğraflar videolar göster, nafile. Hepsine fotoşop, CGI, yalan deyip dünyanın düz olduğunu savunmaya devam ediyorlar. Öylesiniz demiyorum ama bu forumda öylelerini çok gördüm. Onun için elektrikliye karşı çıkan herkese aynı ihtiyatla yaklaşıyorum çünkü dön dolaş hep aynı doğru olmayan argumanlarla karşı çıkıyorlar elektrikliye. Menzili kısa, şarjı uzun dense anlarım, elektrik altyapısı yetersiz dense onu da bir yere kadar anlarım ama yok bu kadar arabaya elektrik yetmezmiş, yok elektrikli çevreyi daha çok kirletiyormuş... bunlar gerçekdışı.

Öte yandan elektrikliye geçişe firmalar karar vermedi, hükümetler karar verdi. Hükümetler bu kararı verirken de akademişyenleri ve onların binlerce araştırmasını dinlediler, komplocuları değil. Daha 2 hafta önce dünya ülkeleri Dubai'de bir araya gelip fosil yakıtlardan vazgeçme kararı aldılar. Bu kararı almak çoğu ülke için kolay değildir, hele petrol zengini Arap ülkeleri için hiç kolay değildir ama onlar bile anlaşmanın altına imza attılar.

Dünyada pek çok ülke yalnızca otomobillerde değil, elektrik üretiminde de fosil yakıtlardan vaz geçiyor. Dubai'deki zirvede aynı zamanda kömür santrallarından kademeli olarak vazgeçme kararı da alındı.

Yani öyle otomotiv firmaları bir araya gelip fosil yakıtlı otomobillerden

vazgeçelim, elektrikli üretelim demediler. Elektrikliye geçme kararı hükümetlerince onlara rağmen alındı.

Dünya elden gidiyor burda hala elektriklinin tamirini kimin yapacağını mı düşünelim? Ağaçlar yüzünden ormanı görememe tuzağına düşmeyelim. Ulaşımda fosil yakıttan vazgeçip elektrikliye geçmek firmaların daha çok kazanma hırsıyla yaptıkları bir şey değil, zorunda kaldıkları bir şey ve sadece daha büyük resmin bir parçası. Fosil yakıtta yalnızca otomobilde değil tüm enerji elde etme yollarında vazgeçiliyor çünkü dünyanın geleceği fosil yakıtta diretilirse parlak değil. Mesele bu, mesele menzil, şarj süresi vs değil.