Şimdi Ara

Kervan yolda düzülür(Fatih Altaylı )

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
61
Cevap
0
Favori
2.731
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • KOÇ Grubu, FIAT ile birlikte “yerli otomobil” üretimine geçeceğini açıkladığı anda bilen bilmeyen konuşmaya başladı.
    “FIAT’tan altyapı alarak yerli otomobil mi olurmuş? Bunun neresi yerliymiş?” diye bir anlamsız yaygara.
    Koç Grubu, Türkiye’nin en eski ve en büyük otomobil üreticisi olarak işe yüzde yüz doğru bir yerden başlıyor. Bunu tartışmayın bile; çünkü tartışırsanız komik duruma düşersiniz.
    Otomobil üretmek isteyen bir ülke, yerel bir marka yaratmak isteyen bir ülke, olaya yüz yıl önce dahil olmamışsa, işe ancak böyle başlar.
    En iyi örnek Güney Koreli Hyundai.
    Bugün dünyanın dört bir yanında üretim tesisleri olan, ülkesinde lider koltuğunda oturan ve en zor pazarlardan biri olan ABD pazarında liderliğe oynayan Hyundai, Kore’nin “yerli otomobil” projesi olarak yola aynen böyle koyuldu.
    Kore’nin en büyük sanayi firmalarından biri olan Hyundai, otomobil işine 1968 yılında girdi. (Yani bizim Anadol’dan sonra.)
    Öncelikle Japon Mitsubishi ile yola çıktı.
    Otomobilin altyapısı ve yürüyen aksamı Japon Mitsubishi’ydi. Bu yürüyen aksamın üzerine koymak üzere İtalyan dizayn firması Guigiaro’ya bir otomobil çizdirdiler.
    Marka için fazla düşünmediler. Ana firmanın adı olan Hyundai’yi seçtiler. (Bizde de Koç olabilir yani.)
    Uzun zaman Mitsubishi ile birlikte yürüdüler. Yavaş yavaş motor ve yürüyen aksamı Koreli hale getirdiler.
    Giderek ürün yelpazesini de geliştirdiler.
    Sabırla, inatla devam ettiler.
    Ta ki, 1986 yılına kadar.
    1986 yılında Amerikan pazarına ilk otomobillerini sattılar.
    Bu deneme ilk seferinde hüsranla sonuçlandı.
    Geri çekildiler.
    Sonra yine denediler.
    Amerika’da küçük otomobil pazarını ele geçirmeye başladılar.
    Bu pazarda fiyat rekabetiyle büyük başarı elde ettiler.
    Başlangıçta çok ciddi kalite sorunları vardı.
    Bunu da zamanla aştılar. Fiyat kalite orantısında Japonlarla rekabet eder, bazı segmentlerde onları geçer hale geldiler.
    Ve Güney Kore’nin her yıl dünyada yüz binlerce satan bir otomobil markası doğmuş oldu.
    44 yılda artık tartışmasız bir marka oldular.
    Koç Grubu’nun yaptığı da bire bir bu.
    Üstelik de, artık hiç kimsenin yüzde yüz yerli bir otomobili falan yok.
    Markaların ülkesi var ama otomobillerin yok.
    Her parçası en iyi ve en ucuza nerede üretiliyorsa veya kim tarafından üretiliyorsa oradan geliyor. Birleştiriliyor. O ülkenin markası altında satılıyor.
    İngiliz otomobilinin yüzde 60’ı Alman, Alman otomobilinin yüzde 20’si Amerikan, Amerikan otomobilinin yüzde 40’ı Japon veya Kore.
    Kimse bileşenlerin nereden geldiğiyle ilgilenmiyor.
    Önemli olan markanın nereli olduğu ve o ülkenin otomotivde ne vaat ettiği.
    Ve markanın imajı.
    Bu yüzden Koç Grubu’nun yaptığı en doğrusu.
    Şimdi önemli olan markayı bulmak ve Türk halkının seveceği modeller ve ilgilendiği segmentlerde üretim yapmak.
    Bunların hepsini de aynı anda yapmak gerekmiyor.
    Önce bir segment, sonra bir segment daha. Sonra farklı modeller.
    Gidilecek uzun bir yol.
    Ama önemli olan başlamak.
    Yeniden de olsa başlamak.
    Bizde güzel bir atasözü vardır.
    “Kervan yolda düzülür” diye.
    Bu iş böyle olur.







  • Balık baştan kokar.
  • İşin içinde Koç varsa milli bir şeyler beklemesin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Jason Becker -- 20 Ocak 2012; 9:05:31 >
  • Delikanlı triplerinde yaşayan ama belli bir fikri olmayan hatta duruma göre kıvırtan bir adamdan da bu beklenirdi.İlk test sürüşünü bu eleman yapar demedi demeyin.
  • Altaylı iyi yazmışda o model bize uyarmı? Bence uymaz. Biz kendi elimizle kurduğumuz uçak fabrikasını kapatmışız ne otomobili. Elindeki lerin kıymetini bilmeyenler başka şeylerin sahibi olamaz.
  • Arada bir FARK var sayın herşeyi bildiğini sanan ama aslında hiçbirşey bilmeyen Sayın FATİH ALTAYLI! Güney Kore'de TEŞVİK diye birşey var. Hükümet orada bir Şirket gibi düşünüyor. Türkiye'de ise 70 yıldır inmeyen GÜMRÜK DUVARLARI, sürekli artan VERGİLER ve sadece çanak ve çömlek üretimi için verilen TEŞVİKLER.

    Türkiye'de hükümetler ise her zaman ve sadece bildikleri şeyleri yaptılar. Kuyu kuruduğu halde içinden su çıkarmaya devam ettiler. Türkiye üzerinde büyük bir el freni var ve ne yazık ki bu el frenini de çeken ülkemizdeki kendi hükümetimiz. Türkiye'deki BÜROKRASİ de dünyada meşhur, "noter tasdikli nüfus cüzdanı cüzdan sureti" kadar saçma ve "havale dekontunu fakslama" kadar da geri kalmışlık çok az ülkede var artık ama biz birbirimize güvenmediğimiz ve hiçbir zaman da güvenmeyeceğimiz için yerli otomobili şu anda KOÇ sadece FIAT'ın TOFAŞ'taki hisselerini satın alarak ve patentlere de tecavüz ederek ele geçirir, araçları da KOÇ markası ile satar, zaten bunu yapabilmek için 40 yıldır süresi vardı, herhalde de artık zamanı geldi.

    Sayın FATİH ALTAYLI! Lütfen komşudaki çorbadan değil, evdeki aştan söz edin!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Taner Göde

    Arada bir FARK var sayın herşeyi bildiğini sanan ama aslında hiçbirşey bilmeyen Sayın FATİH ALTAYLI! Güney Kore'de TEŞVİK diye birşey var. Hükümet orada bir Şirket gibi düşünüyor. Türkiye'de ise 70 yıldır inmeyen GÜMRÜK DUVARLARI, sürekli artan VERGİLER ve sadece çanak ve çömlek üretimi için verilen TEŞVİKLER.

    Türkiye'de hükümetler ise her zaman ve sadece bildikleri şeyleri yaptılar. Kuyu kuruduğu halde içinden su çıkarmaya devam ettiler. Türkiye üzerinde büyük bir el freni var ve ne yazık ki bu el frenini de çeken ülkemizdeki kendi hükümetimiz. Türkiye'deki BÜROKRASİ de dünyada meşhur, "noter tasdikli nüfus cüzdanı cüzdan sureti" kadar saçma ve "havale dekontunu fakslama" kadar da geri kalmışlık çok az ülkede var artık ama biz birbirimize güvenmediğimiz ve hiçbir zaman da güvenmeyeceğimiz için yerli otomobili şu anda KOÇ sadece FIAT'ın TOFAŞ'taki hisselerini satın alarak ve patentlere de tecavüz ederek ele geçirir, araçları da KOÇ markası ile satar, zaten bunu yapabilmek için 40 yıldır süresi vardı, herhalde de artık zamanı geldi.

    Sayın FATİH ALTAYLI! Lütfen komşudaki çorbadan değil, evdeki aştan söz edin!

    Taner Bey gene döktürmüşsünüz. Zaten yalaka deyince aklıma Fatih Altaylı ve Yiğit Bulut geliyor. Bu adamlar rüzgara göre yön değiştiren adamlar.




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Adama sorarlar! neden kuş serisini geliştirmedi 20 sene arabanın modeline s yapıp slx yapıp insalara sattı!
  • Adam ne güzel anlatmış artık bunuda anlamayan veya anlamak istemeyen varsa yazık.

    Bu ortak otomobil fikrine karşı çıkanlar devrim arabalarına yürümüyor diyerek araştırmadan çöpe atan zihniyetle aynıdır.Hadi o zaman bir int. yoktu birşey yoktu insanlar cahildi şimdi durum daha vahim bırakın ortak otomobil firması kuruluyorsa kurulsun sizene cebinizden parasımı çıkıcak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Scheisse -- 20 Ocak 2012; 9:31:08 >
  • Zamanında Şahinleri Doğanları kakaladırlar ozaman akılları nerdeydi fatih altaylı efendi. Onun bunun çanağını yala sen başka bişey yapma.
  • Kervan yolda duzulur basligini gorunce araba alanlari kervana benzetmis, millete araba satarak duzecekler gibisinden sacma bir anlam cikardim sabah sabah . .hala Uykulu olmamdan dolayi heralde :)
  • şahinleri doğanları bu ülkede zorla mı sattılar da hep bir ağızdan şahin doğan türküsü tutturuyorsunuz bir ilçedeyim halen en çok alınıp satılan bu araçlar araç temizse 2 günde alıcı buluyor.Bırak adamlar yapsın beğenirsen alırsın beğenmezsen almazsın sana zorla mı veriyorlar.

    yapamıyorsan yaptırma her şeye muhalefet olmak lazımya bu ülkede ben yapmıyorsam kimse yapmasın.
  • Üretim işinde her zaman kaymağı marka sahibi olan yer. Yani üretimi yapan değil de tasarımı yapan yer.

    Bu otomobili de üretsinler, tasarımı ve markası Türk olan başka bir otomobil de üretsinler. Yeterki üretsinler. Bence Türkiye'de üretilmesi bile şart değil yeterki iyi bir marka haline gelsin üretilen modeller. Yeterki dünyada dev bir endüstri kolu haline gelen otomotiv sektöründen biz de üzerimize düşen payı alalım.

    Özetle daha bu konu üzerine çok konuşulur, çok tartışılır, çok destekleyen olur, çok da köstekleyen. Önemli olan bana göre öyle ya da böyle bu üretime başlanması. Kendi tasarımınla bir ürünü üretmeye başladıysan, yolun % 60'ı bitmiş demektir. Geriye kalan yol ise kalite ve pazarlama kısmıdır ki zaten eğer dünya kalitesinde ve fiyat şartlarında bir araç ürettiysen bu yol çok daha kolay aşılacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi colibaly -- 20 Ocak 2012; 9:47:10 >




  • Adam çok da doğru yazmış. Diğer konuya da yazdım, buna da yazayım.

    Bizi yıllarca dandik arabalara mahkum ettiler diyorsunuz. Peki öyleyse almasaydı bu millet o arabaları. Şimdi diyeceksin ki seçenek mi vardı? O zaman kimse yine almasaydı. Silah dayamadılar millete alın diye. ALMASAYDINIZ O ZAMAN. BU ARABALARI ALANLAR TÜRK MİLLETİ İDİ. GELİP DE TÜRKİYE DE İKAMET EDENLER YABANCI UYRUKLU VATANDAŞLAR değildi.

    KOÇ ve SABANCI'dan nefret ediyorsunuz ama ülke sanayisi bu isimlerin elinde. İster beğenin ister beğenmeyin. Adamların vatana millete zararı, ihaneti olsaydı bu gün buralara gelemezlerdi. Bir sürü fabrikaları, kuruluşları, okulları, liseleri, üniversiteleri, vakıfları, vs. vs. vs. olmazdı.

    Madem öyle beğenmiyorsunuz çıkın sizler de bir KOÇ veya SABANCI olun da görelim burada boş boş konuşup ahkam keseceğinize. Bir zaten sizler çok biliyorsunuz ama koskoca işadamları sizin kadar bilmiyor öyle değil mi. Bu adamlar da artık salak değil herhalde çıkıp da 131 gibi araba yapıp BİZ ARABA YAPTIK ALIN BUYRUN diye.
    Ulan hem alıyorlar, kullanıyorlar ve sonra gelip KAĞIT GİBİ ARABAYA BİNİYORUZ diye laf söylüyorlar burada. O zaman almasaydınız arkadaş, alırken aklınız neredeydi????

    Yıllar önce o zamanlar da o arabaları alıp da aldıktan sonra yanakları beyaz yazılı geniş lastik ve CMS jant taktıranlar, kafası sökülüp çıkarılabilir Pıoneer teyp taktıranlar, arkaya fıstık gibi tesisat çekip kolon taktıranlar, hatta torpidonun altına teypten ayrı ekolayzır taktıranlar şimdi geçmiş YILLARCA DANDİK ARABALARA BİNDİK, RESMEN KAZIKLANDIK diyorlar ya gelde delirme. Ama o zamanlar o arabaları alıp bu dediklerimi yaptırırken iyiydi. Kusura bakmayın ama bu biraz nankörlüktür. Sonra o Tempralar geldi memlekete. Onlarda kuşlar gibi çok da iyi sattı. Zamanının en konforlu arabasıydı. Dijital klima, ABS, airbag vs. mevcuttu en full donanımında. Hatta 2.0 motorda deri koltukları bile vardı. Suç aslında KOÇ'da değil, bu durumda bizlerde. Aldık, kullandık, gezdik, tozduk, kullandık ve attık. Memlekete giren Bora ile, Jetta ile, Vectra ile bilmem ne ile şımardık. AMA ŞU BİR GERÇEK, ALDIK VE KULLANDIK!!! Şimdi de adama laf atıyoruz. Hazır fabrikası var, ortağı da var, yani tutup da yeni bir ortak arayıp fabrika kuracak hali yok. Bende olsam bende aynısını yaparım. Boşalan bantın yerine yerli üreteceğim arabayı sokar üretirim. Gidip de yeni bir ortak arayacağıma mevcut ortaktan destek alırım. Çıkıp da yeni bir arazi bulup fabrika yaptıracağıma elimde ki fabrikadan yararlanırım.

    Şahsen bana Symbol gibi, Albea gibi, Logan gibi, biraz daha estetik isteyip bagaj istemezsem Jazz gibi, Colt gibi, Fiesta gibi araba lazım. Gönül ister ki Focus alayım veya CIVIC alayım ama 40 bin liradan aşağı değil. Alamayacağıma göre şu an ve uzunca zaman o arabaları ki hatta alabilsem bile o kadar parayı kapıda duracak bir arabaya bağlamak istemeyeceğimden dolayı (belki 50'li yaşlarda almak isterim) bana bu ilk saydığım arabalardan lazım. Bakımı basit, kullanması rahat, her türlü yola vurdunmu giden, bir yerine bir şey olduğu zaman o kadar çok içinin sızlamadığı araba lazım. Çok zengin bir ülke değiliz, bu bir gerçek. Sokakta ki bütün arabaların çoğu kredili. Bir kaç yıl önce apt. otoparkında ki tüm arabaların plakasını sorgulattım ve bir ben, bir de alt komşu peşin almış arabayı. Yani rehinli yazmıyordu. Diğer hepsi bilmem ne bankasına rehinli, yani krediliydi. Ama maşallah şu forumda ki üyeler aşırı zengin ki FOCUS, JETTA ayarında hatta Mercedes ayarında araba istiyorlar. O zaman da adam salaktı yerli bile olsa 30 bin liraya satmaya. B segmenti Symbol, Albea, Linea, Era, vb. ayarında olsun, biraz da güvenlik donanımı standart olsun (çift hava yastığı, abs vb. gibi) al sana fıstık gibi araba. Biraz da estetik olsun bu saydıklarımdan daha böyle bir al benili ve yuvarlak hatlara sahip olsun yeter de artar bile. Fiyatı da 23 - 28 bin lira aralığında olsun gayet de iyi satar. Güzel bir 1.2 ve 1.4 benzinli motor, birde iyi bir dizel motor koydunmu al sana araba.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CAD34 -- 20 Ocak 2012; 9:53:18 >




  • Sorun araç üretmekte veya fiat ortaklığında değil, kuş seriside sorun değil sorun KOÇ grubu!
  • Bu adamdan nefret ediyorum. Çok bilmiş ukalanın teki.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Bay KospiR

    Sorun araç üretmekte veya fiat ortaklığında değil, kuş seriside sorun değil sorun KOÇ grubu!

    Peki ya kim üretecek? Zorlu grubumu? Doğuş grubumu? Veya Eczacıbaşı mı üretecek?
  • Sıfırdan otomobil üretmeyi çocuk oyuncağı olarak gören ne kadar çok insan varmış.
    Bazıları Devrim filminden çok etkilenmiş olacak ki, 3-5 mühendisi bi garaja kapatıp, 6 ayda patır patır Passat kalitesinde seri üretim yapan bir markamız olacağına inanmak istiyor..
    Hayır Albea'yı da beğenmiyorlar.. Ne de olsa Maserati'ler, Jaguar'lar üretmiş bir ülkenin evlatlarıyız hepimiz değil mi..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nihilist76


    Sıfırdan otomobil üretmeyi çocuk oyuncağı olarak gören ne kadar çok insan varmış.
    Bazıları Devrim filminden çok etkilenmiş olacak ki, 3-5 mühendisi bi garaja kapatıp, 6 ayda patır patır Passat kalitesinde seri üretim yapan bir markamız olacağına inanmak istiyor..
    Hayır Albea'yı da beğenmiyorlar.. Ne de olsa Maserati'ler, Jaguar'lar üretmiş bir ülkenin evlatlarıyız hepimiz değil mi..

    Laf ola beri gele konuşuyorlar işte. Yazmak bedava nasılsa.

    Passatta sanki çok mattah bir araba. Şurada 80'li yıllar da yüzüne bakan olmazdı Jetta'nın da Passat'ın da. Sonra ne zaman o 96-97 model efsane Passatlar geldi de ülkeye yüzüne bakılıp bir sürü de alanı oldu. Ama daha düne kadar 1.6/102HP - 8V'lık motoru kullandı VW sağolsun Passatta, Jetta'da ve Golfte. Yani 20 yıldır kendini geliştirmeyen TOfaş diyenlere duyurulur. Ha, TSI, DSG, vs. yaptı etti eyledi ama o dededen kalma motoru düne kadar kullandı arabalarında ve kimse de ses çıkarmadı. Tabi ona haktır, çünkü o VW. Hele o Skoda, çarpık bacak misali "patates soğan" satan kamyonetleri olsun, arabaları olsun bakılmazdı ona da. VW ile ne zaman ortak oldu adam oldu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CAD34 -- 20 Ocak 2012; 10:14:45 >




  • Bu yeni araba eğer yapılacaksa en azından AVEO yada JAZZ gibi donanımlı bir araç olsun.

    Devlet de satışta ÖTV'yi almasın mesela ilk 5 yıl. Marka otursun.

    Tasarım olarak Ford, VW gibi firmalarda çalışan Türk tasarımcıları kullansınlar. Karizmatik görünümlü bir araç yapsınlar.
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.