Şimdi Ara

Tam otomatiğin Çift kavramaya olan üstünlüğü (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
209
Cevap
27
Favori
19.239
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
29 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yeni astra k daki at6 altı önceki astra j at6 dan farklı galiba yani güncellenmiş gibi...

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Eat 6 şanzımanda bazen vites değişimi yaparken ( düşük viteslerde) hafif vuruntulu gibi oluyor. Özellikle şanzıman soğuk iken oluyor .



    D ye geçince resmen yük altında kaldığını hissediyorsunuz . Titreşim oluyor ama diyelim ışıklarda bekleyince de bu sefer titreşim olmuyor sanki boşa atmış gibi oluyor .



    Kilit mekanizması nin çalıştığını 5 10 km/s hızlarda dur kalk yaparken vitesin yapmış olduğu titreşimden hissediyorum .



    Bu şekilde olmak üzere daha önce kullandigim DSG den farklılıkları var.



    Sevdiğim yanları ise:



    Park ederken ittirnesi dolayısıyla daha rahat ve pürüzsüz bir şekilde hareket ediyor bu da hoşuma gidiyor.



    Hızlanma hissiyatı olarak daha tok ve doldura doldura gittiğini düşünüyorum. Ani tork patlaması yaşatmıyor.



    En güzeli ısınmıyor ve narin hissettirmiyor . Kafa rahatlığı on numara

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: atade28

    Hepsinin kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır.

    Hiçbir çift kavramalı şanzıman sistemi vitesi D konumuna atıp, vitesle alakanızı kesebileceğiniz şanzımanlar değildir. Çift kavramalı şanzımanlar yarı otomatik ve vites aralıkları çok kısa olduğu için trafik ve yol durumuna göre manuel müdahalelere ihtiyaç duyarlar. Özellikle uzun süre yokuş yukarı bir trafikteyseniz ve otomatikte çıkıyorsanız, araç çok fazla 1 den 2, 2 den 1, 1 den 2, 2 den 1'e yarım debriyaj yapacağı için ısınıp sizi yolda bırakabilecektir. Ya da kavrama ciddi şeklide zayıflayacaktır. çünkü 1. vitesleri yok gibidir. Yarım kavrar ve 2'ye geçerler. Bu işi sürekli yaparlarsa ısınırlar. Soğutmak için aracı yarım saat, bir saat beklemeniz gerekecektir. En önemli husus dururken frene tam basılmasıdır. Çünkü frene tam basarsanız kavrama tamamen ayrılır. Eğer frene tam basmıyorsanız geçmiş olsun o şanzıman elinizde kalır. Trafikte her durduğunda vitesi N konumuna çekenler iyi bir niyetle gereksiz bir iş yapıyorlar. Bunun yerine frene tam basın. Vitese karışmayın.

    Kısaltması her ne olursa olsun çift kavramalı şanzımanlar kararlılık ararlar. Gaza kararlı basıp gideceksin. Frene kararlı basıp duracaksın. Örneğin en basit önlem, trafikte biraz gidip duruyorsanız. Aracı manuele çekin ve 2. vitese geçmesini engelleyin. Gerekirse 1. viteste 3000 devire kadar çıksın araç. Ama kavrama çok sık 1 ile 2 arası tutup bırakmasın.

    Çift kavramalı şanzımanları kullanmadan önce iyi anlayan ve zayıf yönlerini manuel müdahalelerle düzeltebilen sürücüler uzun yıllar sorunsuzca kullanabiliyorlar ama gördüğüm kadarıyla bu sayı çok çok az ki herkes forumlarda şikayet ediyor.

    Okumak, araştırıp öğrenmekten çok çoğunlukla bilen ya da bildiğini sanan(!) birilerine şu nasıl bu nasıl diye sormayı sevdiğimiz için çoğu kişi önceleri, otomatik ama az yakıyor. vites geçişi hiç hissedilmiyor. Müthiş birşey abi bu diye diye bu sistemi övdüler. Şimdide aman çift kavrama araç alma bozulursa altından kalkamazsın, kronik sorunlu, dayanıklı değil gibi sebep göstermeden nasihatlar veriyor.

    İstanbul'da şehir içi trafikte araç kullanan ve bu aracı eşi ve çocuğuyla ortak kullanan kişiler bence kesinlikle çift kavrama araç almamalı. Tam otomatik modellere yönelmeli. Servisler bile şanzıman problemleri için açık açık istanbul trafiği yüzünden oluyor diyorlar.

    Bu sebeple vitesi D'ye atar yoluma bakarım. Gerisi beni ilgilendirmez mantığı çift kavramalı şanzımanlarda patlıyor. Artık bazı satıcı bayiler video çekip paylaşıyorlar. DCT nasıl kullanılır, DSG nasıl kullanılır, EDC nasıl kullanılır vs. Araç alırken eğitimler veriyorlar. Sonra biz size anlattık. Eğitim verdik deyip sorumluluk kabul etmiyorlar.

    Bu konularda bir sürü makale, veri, bilgili ve yıllarca bu şanzımanları sorun yaşamadan kullanmış insanların paylaştığı videolar var. Bunları okuyup, izleyip kullanım hatalarınızı düzeltirseniz sorunsuzca uzun kilometreler çift kavramalı şanzımanları kullanırsınız.

    Hee otomatik değil mi kardeşim. Bir sürü para verdik. Ben trafikte belli hallerde bu aracı manuele alacaksam ne diye otomatik araba aldım. Atarım D'ye gerisine karışmam diyen bir zihniyetteyseniz merak etmeyin o şanzıman eninde sonunda sizi kavrayacaktır. O zaman da yanınca yandım demeyeceksin. Çünkü hata sizin. Ya bu araçları almayacaksınız. Alıyorsanız da düşünce yapınızı değiştirip aracı şanzımanın istediği gibi kullanacaksınız.

    Tekrar söylüyorum. Çift kavrama içeren yarı otomatik şanzımanları kullanmak için bu şanzımanlar hakkında bilgi sahibi olmanız gerekir. Az yakıyor diye diye forumlarda insanlara DSG al EDC al DCT al diye tavsiyelerde bulundular ama bu şanzımanları içeren araçları alanlar tam otomatik şanzımanlı araçlarmış gibi kullandılar. Bir araba için herşey yakıttan ibaret değildir. Az yakar az yakar sonra bir sorun çıkarır. Hooop gitti tüm tasarrufun. Nerde kaldı az yakması. Çift kavramalı sanzıman içeren araçlarda insanlar tam da bu olayı yaşadı.

    Örneğin ben dizel manuel aracımı değiştirip otomatik bir araç almayı düşünüyorum. Aracı sürekli kendim kullanacak olsam gidip 1.0 ecoTSI DSG ibiza alacağım. Çünkü bu konuda çok fazla araştırma yaptım ve dezavantajlarını iyi bildiğim için uzun süreler sorunsuzca kullanacağıma inanıyorum.
    Ama araç benden çok eşimde olacağı için mantıklı düşününce İbiza'yı alamıyorum. Tabiri caizse 7 ileri otomatik abii, az yakıyor yaaa diye ağzımdan salyalar aka aka aracın üzerine atlayamıyorum. O yüzden Hyundai i20 active 1.4 tam otomatik alacağım. Çok yakarsa da yakıtı lpg ile çözeceğim. Aracın Lpg uyumu var. Garantiyi de bozmuyorlar. Ya da benzinde binerim.

    Çift kavramalı şanzımanlar kağıt üzerinde çok başarılı verilere sahipler. Ama iş pratiğe gelince, uzun ömürlü olması ve kağıt üzerindeki bu mükemmel verilere ulaşabilmesi için sizin yardımınıza ihtiyacı var. Örneğin arkadaşım 1.2 TSI DSG ile 8-8,5 litre yakıyor.
    Yani her güzelin bir kötü yanı var.

    Tam otomatik olsun. vitesle işim olmasın dersin çok yakar ama size vitesi unutturur. Vites aralıkları uzundur. Kararsızlık yaşamaz. Ayrıca sağlamdırlar.
    Çift kavrama olsun dersin. Tam otomatikten 1-1,5 lt az yakar. Pürüzsüz vites geçişi ve performans sunar ama aklın viteste araç kullanırsın.
    Yarı otomatik olsun dersin. O da belli durumlarda kararsız kalır. Vites geçişleri hissedilir. Manuel müdahalelere ihtiyaç duyar.
    CVT ise tork dayanımı konusunda zayıf. Torku yüksek dizel araçlarda sorun yaşama riski yüksek ama geliştirilebilir gibi duruyor. Nissan Micra ve Toyota Yaris gibi düşük torklu araçlarda sorunsuz ve basit bir sistem.
    Yani herşeyi bir arada adama vermiyorlar. Mesela ben tam otomatiğe karar verdim ve çok yakmasını göze aldım.
    O kadar şanzumanı yapan adam düşünemedi de mi sık sık ikiden bire, birden ikiye atınca şanzumanın ısınacağını? Belki ilk versiyonlarında bu problemler vardır ama butür sorunları görüp önlem almışlardır merak etmeyin




  • Buradaki sorun adamların bunu düşünüp düşünememesi değil ama neyse.
    Size bunu izah etmeye uğraşmayacağım.
    Nasıl biliyorsanız öyle bilmeye devam edin.
  • Eski 4 ileri otomatik (Focus 1) ve EAT6 (Peugeot 308) kullanmış biri olarak eski ve yeni tam otomatikleri de kıyaslayabilirim.

    - Eski otomatiklerde tork konvertörleri devasa boyuttaydı. Bu yüzden araç freni bırakır bırakmaz uçma eğilimindeydi. Buna karşılık enerji kaybı çok fazla olduğu için özellikle ilk hızlanmalarda araç çok fazla yakıyordu.
    Şehiriçi 10 litrenin altına düşürmek neredeyse imkansızdı.

    - Yeni otomatiklerde verimliliği artırmak adına tork konvertörleri daha küçük. Bu yakıt tüketimini düşürüyor ama araba freni salar salmaz uçmaya başlamıyor. Hatta yokuşlarda geri kaçırma yapmaması için yani nesil araçlarda yokuş kalkış desteği oluyor tam otomatik olsa bile. Eski otomatiklerde hiç gaza basmadan dağa tırmanabilirdin :)

    - Yeni otomatiklerde kilit mekanizması var. Bu da belli bir hızdan sonra konvertörden kaynaklanan enerji kaybını sıfırlıyor. Yani manuel gibi yakıt tüketimlerine ulaşıyor. EAT6'da genelde 3üncü viteste bu mekanizma devreye giriyor. Araba çok soğuksa gaz pedalında minik bir titreşim oluyor bu devreye girerken.

    - Eski otomatiklerde genelde vitese müdahale olmuyor. Onun yerine OverDrive diye bir tuş oluyor ve bu aracın maksimum vitesini 3'e veya 2'ye düşürüyor.

    - Yeni otomatiklerde vitese müdahale olduğu gibi sürüş modları ile devir-vites oranları değiştirilebiliyor.

    - Eski otomatikler yokuş çıkarken vites düşürmede, yeni otomatikler yokuş inerken vites yükseltmede naz yapıyor. Bu yüzden eski araçlar yokuşta bayılıyor, yenilerde bağıra bağıra iniyor yokuşları :)

    - Bir kıyaslama da EAT ile DSG arasında olsun. Şehiriçinde uzun süre kullanımda DSG sıkıntı çıkarıyor. Şehirdışında ise şanzıman kilidi sayesinde aralarında yakıt tüketim ve performans farkı yok. Bu durumda 0.1 saniye hızlı vites değiştirilebiliyor ve şehiriçinde 1 litre az yakıyor diye masraflı bir şanzıman almak içime sinmedi. Ford, Fiesta'da Powershifti bıraktı, Focus da Aisin şanzıman ile gelecek diyorlar. Çift kavramaya yatırım yapan firmalar bile bu işten vazgeçiyorsa biz niye çift kavramaya yatırım yapalım?




  • Türkiye de en güzeli onun eşyasında olandır. En güzel ev onundur en güzel otomobil onundur. En güzel vites onun kullandığı vitesdir. Manuel aracı varsa Manuel otomatiği eser. Dsg varsa dsg tam otomatiği ezer. LPG li araba kullanıyorsa LPG candır az yakar. Benzinli ise arabanın keyfini alın dizelin masrafı çok olur. Dizel arabası olanlar sen ne kadar yakıyorsun o kadar para verilir mi der. Vw alınır mı derler,Fransız arabası alınır mı derler. Opel çok bozdu derler. Japon arabaları sorun çıkarmaz sorun çıkacak yeniliği yok derler. Derler de derler . Bu ülkede Samsung kullanıyorsan en iyi Samsung Apple kullanıyorsan en iyisi Apple dır. Şimdi bunu xiomi kullananlar da ekleniyor. Xiomi en iyisi ya derler.





    Özet. Bu ülkede herkesin kullandığı mal en iyidir en avantajlıdır en uygunu odur. Diğerleri kötüdür

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ersin07 E kullanıcısına yanıt
    son zamanlarda okuduğum en doğru ve nokta atışlı durum tespiti...

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • ersin07 E kullanıcısına yanıt
    Kesinlikle katılıyorum.
    Bu sebeple bu foruma danışılıp araç alınmaz.
    Ben 3 yıl önce 110.000 km filo aracı 1.2 TDI trendline polo aldım. Halen daha kullanıyorum. İyi kötü işimi görüyor. Ekonomisi de güzel.
    Ama bu forumdaki, arabalara bilgisayar muammelesi yapan teknoloji fanlarına göre 4 teker bir direksiyonu olan bir beyaz eşya aldım.
    Ayrıca üstünden kaç kişinin geçtiği belli olmayan bir filo aracına sahip oldum.
    Pipirikli biri olsaydım muhtemelen almazdım ama aracı sorgulattım, incelettim ve aldım. Şu an 160.000 km deyim. Günahıyla sevabıyla 3 yıl 50.000 km yi devirdim.
    Aracı haddinden fazla pohpohlamaya gerek yok. 75 beygir boş paket bir araç. Sadece yakıt tüketim çok başarılı o kadar.
    Hee değiştireceğim zamanda benzinli otomatik bir araç ile değiştireceğim. Bütçeme göre Peugeot 2008 veya Hyundai i20 active olabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi atade28 -- 14 Mayıs 2018; 17:2:26 >
  • Çok güzel bi yazı olmuş. Severek okudum ve üstüne bu niteliklerden fazlasına sahip bir zf8 şanzımanlı arabaya sahip olmanın hayalini kurdum. Gerçekten şu zf8 in tadına bakmak istiyorum boy boy şanzımanlarını alıp eve dizmek istiyorum

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • BlancpaiN kullanıcısına yanıt
    Bakış açınız "makinacı"lık kısmının mekanik yönündeki değerlendirmedir. Ki mekanik olarak da en hareketli parçanın en sağlam olması gerektiğini söylemişsiniz; mevcut şanzımanlar arasında en fazla hareketli parça tork konvertörlü şanzımanlardadır.

    Araç üretilirken ve satılması amaçlanırken verimliliğin her şeyin önüne geçtiğini düşünebiliriz.

    Bahsettiğiniz 70 li yılların şanzımanlarındaki verimlilik ile şimdikiler aynı mı ? Elma-Armut ilişkisi... Ağırlıklar aynı mı ?
    Biz tasarım yaparken gram gram ağırlık azaltma çalışmaları yapıyoruz siz kilolarca farkı daha iyiymişcesine karşılaştırıyorsunuz.

    Araç içi yerleşim, motor kısmı yerleşim (layout) ile ilgilenenler ne dediğimi anlayacaktır. Boyut ve ağırlık şu anki araçlarda temel(!) olarak bakıldığında verimliliğin en önemli etkenidir. Çift kavramanın sunduğu ağırlık avantajı üretim maliyeti ile kayboluyor ama yerleşim avantajı ve nispeten üretim kolaylığı nedeniyle hala seçilebilir alternatif oluyor.

    burada detaylı bir karşılaştırma yapılmış, incelemek isteyenler ekteki linkten detayları görebilir.


    karşılaştırmalı inceleme




  • Güzel bir yazı olmuş emeğiniz için teşekkürler.
    1995 yılından beridir otomatik vites araç kullanan birisi olarak,çift kavrama yarı otomatik ve multitronik cvt yi çıkaran mühendislere teşekkür ediyorum.
    En son 2014 yılında abime sıfır araç alımı için pek çok markayı dolaşıp, otomatik araçları test ettik ve tam otomatikleri doğrudan eledik(dsg alındı).
    2016 yılında kendime de ikinci el olarak multitronik cvt aldım. Bu arada sürüş zevki açısından en iyi çalışan şanzuman diyebilirim. Sakin kullanımda doğrusal hızlanır(vites geçiş hissi az değil yok), sabit hızda en düşük devri tercih eder, rampalarda ihtiyacı kadar motor devri ister tam bir huzur abidesi.
    Sadede gelecek olursak, istatistiksel olarak tam otomatikler daha sorunsuz görünse de(tam otomatik suzuki ömürmüzü yedi arızalı halde satmak zorunda kaldık adam ben yaptırırım diyerek aldı) yakıt ekonomisi ve sürüş zevki açısından çözülemez sıkıntıları var.
    Sorun yaşama ihtimalimiz fazla mı? Evet(henüz sorun yaşamadık), istatistiksel olarak fazla ama yine de sigara bağımlılığı gibi vazgeçemiyorsun :)




  • atayum kullanıcısına yanıt
    Ben Türkiye için konuşmuştum.

    Avrupa'da çok daha genç arabalar hurdaya ayrılırken bizde neredeyse her arabanın cılkı çıkana kadar kullanmak zorundayız.

    Ülkenin ekonomik durumu bunu gerektiriyor, arabaların kullanma ömrü 10 sene ve altı olsa DSG kabul edilebilir ancak malesef Türkiye'de durum böyle değil.

    Verimlilik konusuna gelmek gerekir ise;

    Ben 70li yılların şanzımanını DSG ile karşılaştırmadım, 70'li yıllarda kullanılan şanzımanların halen aktif olabildiğini söyledim.
    Keşke daha okuduğunuzu daha iyi yorumlayıp benim Elma ile Armut'u karıştırmadığımı fark edebilseydiniz.

    DSG karşılaştırılacaksa eğer bugünün modern şanzımanlarıyla karşılaştırmak gerekir. Ki şanzımanın kapladığı hacim konusunda da ZF çok başarılı işler çıkartmaktadır. bkz yatay yerleşimli 9 ileri şanzımanı.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yeniuye

    Güzel bir yazı olmuş emeğiniz için teşekkürler.
    1995 yılından beridir otomatik vites araç kullanan birisi olarak,çift kavrama yarı otomatik ve multitronik cvt yi çıkaran mühendislere teşekkür ediyorum.
    En son 2014 yılında abime sıfır araç alımı için pek çok markayı dolaşıp, otomatik araçları test ettik ve tam otomatikleri doğrudan eledik(dsg alındı).
    2016 yılında kendime de ikinci el olarak multitronik cvt aldım. Bu arada sürüş zevki açısından en iyi çalışan şanzuman diyebilirim. Sakin kullanımda doğrusal hızlanır(vites geçiş hissi az değil yok), sabit hızda en düşük devri tercih eder, rampalarda ihtiyacı kadar motor devri ister tam bir huzur abidesi.
    Sadede gelecek olursak, istatistiksel olarak tam otomatikler daha sorunsuz görünse de(tam otomatik suzuki ömürmüzü yedi arızalı halde satmak zorunda kaldık adam ben yaptırırım diyerek aldı) yakıt ekonomisi ve sürüş zevki açısından çözülemez sıkıntıları var.
    Sorun yaşama ihtimalimiz fazla mı? Evet(henüz sorun yaşamadık), istatistiksel olarak fazla ama yine de sigara bağımlılığı gibi vazgeçemiyorsun :)
    Çift kavrama şanzımanlar uzun ömürlü değiller

    Zaten yeni nesil tork konv lerin çift kavramadan farkı yok

    9G Tronic

    ZF 9

    Bunları mı seçersin yoksa 9 ileri Dsg olsa onu mu ?

    Performans aracı almıyorsanız çift kavrama bence gereksiz

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Sırf bu çift kavrama dsg den dolayı vw sıcak bakmıyorum... 0 alınca 5 yıl kullanmam gerek ya elimde kalırsa şanzıman diye... tam otomatik düşünüyorum

    sağda solda duyuyorum elinde kalan oluyormuş ve servis ilgilenmiyormuş ver 7 -8 bin tamir edelim yada değişelim diyorlarmış
  • Teşekkür eden vedeğerli bilgileri ile konuyu daha keyifli hale getiren arkadaşlara ben de teşekkür ederim

    Tam otomatiğin  Çift kavramaya olan üstünlüğü



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-0B46CB32A -- 16 Mayıs 2018; 19:25:58 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-0B46CB32A

    Teşekkür eden vedeğerli bilgileri ile konuyu daha keyifli hale getiren arkadaşlara ben de teşekkür ederim

    Eat6 değil mi bu

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MeGaDave06

    Eat6 değil mi bu

    Alıntıları Göster
    EAT6 Şanzıman evet. Bütün tork konvertörlü şanzımanlar bu gibi görünür, genel yapısı hepsinde aynıdır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • BOLDVIPER kullanıcısına yanıt
    Mış mış mış. Yetkili servis bakimliysa korkma .

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BOLDVIPER

    Sırf bu çift kavrama dsg den dolayı vw sıcak bakmıyorum... 0 alınca 5 yıl kullanmam gerek ya elimde kalırsa şanzıman diye... tam otomatik düşünüyorum

    sağda solda duyuyorum elinde kalan oluyormuş ve servis ilgilenmiyormuş ver 7 -8 bin tamir edelim yada değişelim diyorlarmış
    Öncelikle çift kavramalı şanzımanda sorun yaşayacağınızda tamir görecek bir durum yoktur. Varsa da bunun sizin başınıza gelmesi milyonda bir denebilir.



    Dsg alıp da sorun yaşamadım demek çok zor. Balata sarf malzemesi o hiç arıza görmese de bitecek bir kere.



    Kullanımdan bir süre sonra 1-2-3 arası soğuk motor da silkeleme başlayacak ve siz servise bahsettiğiniz de kalibrasyon yapılacak(biten balata oranı saptanıp o kısımdan kavrama yaptırma)





    Bu yazı vw model sayfalarından oldukça sadık vw müşterisinin başından geçenler.

    ---------

    2010 model Passat 1,4 tsi 7 DSG araca sahibim....27.000 km de garanti dahilinde aracın kavraması değiştirilmişti serviste.Aracın alındığı günden bu güne bütün bakımları yetkili serviste ve zamanında yapıldı.Bu noktayı önemle belirtmek istiyorum..Aracımda uzatılmış garanti yok.



    Gelelim başlıkta ki konuya..



    Ben yaklaşık olarak 4 aydır yurttışındaydım..1 Ay oldu geleli ve geldiğimden beri araçta kavrama değişimi öncesinde olduğu gibi 1-2-3 viteslerde bir kararsızlık ve silkeleme hissediyordum.Soğuğa bağlıyordum çünkü araç sogukken yapıyordu daha sonra kesiliyordu.Bunun için müsayit bir zamanımda serviste gitmeyi düşünüyordum.



    Ancak bu hafta salı günü araçta ben yokken, babam ve abim kullanırken araç İstanbul Anadolu yakası gişeler çıkışında dur kalk trafikte ''Transmission Overheated'' yani ''şanzıman aşırı ısındı''arızası veriyor..Bizimkiler aracı sağa çekiyor ve bekliyorlar..Bu arada Volkswagen Çağrı24 servisini arıyorlar.Bİr süre beklendikten sonra aracı tekrar çalıştırmak istediklerinde araç motor arıza ışığınıda yakıyor ve çağrı24 deki görevli çekiciyi yönlendiriyor.Çekici ile araç servise çekiliyor.



    Mekatronik ünitesi..Toplamda 5500 TL civarında bir parça bildiğiniz gibi..Gerekli görüşmeler yapılıyor.Servis zaten beni tanıyor o yüzden pek sorun çıkartmıyorlar..Toplamda işçilik ücretinin bir kısmı olan cüzzi bir kısmını ödeyip aracımı bugun teslim aldım.Ve bugun itibariyle, aracım bu ay sonunda 5 yaşını doldurucak, şanzımanıma 2 yıl ekstra bir garanti veriliyor..



    DSG li araç sahiplerine ve ikinci el almayı düşünenlere vereceğim tavsiye araçlarının bakımlarını yetkili serviste yaptırmalı ve 2. el alacakları araç bakanların mutlaka yetkili servis kayıtları olan araçlara yönelmesi..



    Ancak gerçekçi ve mantıklı olmak gerekirse 2 adet DSG araca sahibim şuan..Bir daha ki aracımda DSG yi tercih etceğimi pek sanmıyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • yani mesajınızın sonucu benim yazdığımla aynı kapıya çıkmış... yine şanslıymışsınız cüzi miktara işiniz çözülmüş

    tamamının parasını ödemek zorunda kalmış olanlar var yani.... herkez için standart bir prosedür yok .. örneğin siz yarısını ödemişsiniz ben 0 alsam hepsini ödeyeceğim diğeri hiç para ödememiş buda insanı korkutuyor yani sonuçta 0 alacağım bir araçta niye bu kadar gerileyim heyecan arayayım ki içimde kullanırken hep şüphe olacak

    yok yok ben iyice kararımı verdim vw serisi alıyorsam mecbur manuel alıcağım yoksa hiç bulaşmayacağım dsg ye
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.