Şimdi Ara

Siyah Devrim Arabası'nı İzmirli İş Adamı mı aldı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
1.157
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  •  Siyah Devrim Arabası'nı İzmirli İş Adamı mı aldı?


    Birçoğumuzun bildiği gibi 1961’in yaz aylarında Eskişehir’de “Devrim Arabaları” üretildi. 29 Ekim 1961 tarihinde de “Devlet Başkanı” sıfatındaki Cemal Gürsel’e sunulmuştu. Hikayenin gerisi hepinizin malumu…

    O dönem gündemi hayli meşgul eden Devrim Arabaları, Hayat dergisinin 46. sayısına kadar yansımalarını sürdürmüş. Dergide şöyle bir haber çok dikkatimi çekti ve sizinle paylaşmak istedim.

    Hayat dergisi, İzmirli bir tacirin 500 bin TL karşılığında siyah renkli Devrim Arabası’na talip olduğunu iddia etmiş. Devrim Arabaları’nın toplam bütçesinin 1 milyon 400 bin TL olduğu hesaba katılırsa fazlasıyla bonkör bir teklif olduğu aşikar.

    Henüz böyle bir satışın gerçekleşip gerçekleşmediğine dair kesin bir veriye ulaşamadım. Ama gerçekten böylesine bonkör bir teklif yapıldıysa, o yıllarda elini taşın altına koymaya hazır adamları olduğu gerçeği ortaya çıkıyor…

    Kaynak



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi 1511 -- 19 Mayıs 2015; 18:17:20 >







  • aldı ise siyah nerededir acaba, gerektiği gibi muhafaza edildi ise şimdi altın oldu
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DOMIX

    aldı ise siyah nerededir acaba, gerektiği gibi muhafaza edildi ise şimdi altın oldu

    Bej renkli olanı muntazam bir şekilde muhafaza edilmiş halde. Tülomsaş tesislerinin bahçesinde sergileniyor hatta arada bir çalıştırılıp sürülüyor.

     Siyah Devrim Arabası'nı İzmirli İş Adamı mı aldı?
     Siyah Devrim Arabası'nı İzmirli İş Adamı mı aldı?




  • Alttan girdiler üstten çıktılar şu güzelim arabanın üstünü çizdiler. Gerisi gelsiydi otomotiv sektöründe söz sahibi olurduk..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • atatürk'ün tek hedefi her şeyi ile kendine yeten bir ülke yaratıp ardından rekabet etmekti.

    türkiye'yi önce bir tarım cenneti haline getirdi, kars'da kaz, güneydoğu'da hayvancılık, pamuk, sonrasında sanayiileşme gelecekti. bunun altyapsını tcdd'de özellikle kurdurdu. ömrü yetmedi.

    sonrasında ağzından allah'ı düşürmeyen kafasında ise şeytanlık dışında bir şey olmayanlar ülkede hep söz sahibi oldu. sadece para, ülkede ne var ne yok satmak, kendini kurtarmak. genç cumhuriyetin hedefleri vardı, üretti sata sata bitirdiler sonunda. sorun değil, tekrar kurar tekrar yaparız.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DOMIX

    aldı ise siyah nerededir acaba, gerektiği gibi muhafaza edildi ise şimdi altın oldu

    Eğer bir şekilde günümüze ulaştıysa, görmek için nelerimi vermem

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • amadeus99 A kullanıcısına yanıt
    bir konu da siyaset karıştırılmadan tartışılsın paylaşılsın?

    diyorum olmuyor.


    Devrim dediğin alttan üste doğru gelir ise TAM olarak başarıya ulaşır, batı medeniyetinin (ki medeniyet neye kime göre) diğer tabirle evroopanın 200-250 senede kademe kademe gerçekleştirdiğini önce osmanlı da, devamı cumhuriyette toplam herşey dahil 100 yıla tepeden aşağıya doğru sığdırmaya çalışmak takdir edilecek bir girişim ama hızlandırılmış ve seyreltilmiş hali bu kadar oluyor bunun içinde tüm liderler tüm fraksiyonlar tüm'e dair ne varsa dahil.


    + Konumuza döner isek, bu araba bilinen hikaye de benzini unutulduğu için törende yarı yolda kaldığı ve buna bozulan reisicumhurun bir işareti ile rafa kalktığı yönündedir ama aşağıdaki paragrafı bir okuyalım iş sadece basit bir cumhurbaşkanı kaprisimiydi acaba...

    "
    1962 Eylülü'nde Chrysler kurulur. 1964 yılında kamyon montajına başlar. 1966 yılındaki satışlarının yüzde doksana yakın kısmını Devlet Malzeme Ofisi'ne ve Karayolları'na yapar. 1963 senesinde İstanbul Otobüs Karoseri Sanayii Alman Magirus otobüslerinin montajını üstlenir. 1964'te Otosan kurulur, 1966 yılında 5000 adet kapasite ile üretime start verilir. "



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DOMIX -- 20 Mayıs 2015; 10:59:47 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Devrim'in filminin sonunda 4 adet otomobil ve 10 adet motor imal edildiği yazıyor ve ancak motorların hepsi otomobillerin ise 3 u çöp olduğu yazıyordu.Yanlışım varsa düzeltin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 4 otomobil 7 motor diye biliyorum. Konu ile ilgili bir röportajın değişik yerlerinde 4 araba yapıldı, 1 araba eskişehir de fabrikada, 2 araba prese gönderildi diye geçiyordu kalan 1 hakkında bir şey yazmıyordu o yüzden 1 devrim daha hayatta olabilir belki.
  • düşünsene, izmirde bir garajdan çıkıyor. Pırıl pırıl, ilk günki gibi. Tüylerim diken diken...
  • Dediğim gibi şu anda bir tanesi Tülomsaş tesislerinde ve ilk günkü gibi bakımlı.
    Ülkede yapılması gereken katma değer üretmek, üretim yapmak iken şu anda sadece ve sadece inşaat ve hizmet sektörlerimiz canlı. Ben sıfırdan yoktan araba üretelim demiyorum. Ancak bir ülkenin zenginleşmesi, refah düzeyinin yükselmesi için "Asgari ücreti 1500 lira yapacağız" şeklinde bir hareket maalesef ki sonuca ulaşmak için doğru adım değildir. Tüm ülkenin bir bütün olarak hareket etmesi, sabırlı davranarak gelişmesi lazım. Ancak o kadar çok eksik ve açık var ki benim umudum yok açıkçası. Öğretmenlik mesleğinin saygınlığının artması, öğretmen kalitesinin artması, okul ve öğretim kurumlarının kalitesinin artması gerekiyor. Ayrıca ülkede bir sürü tabiri caizse oksijen israfı yaşıyor. Maalesef bunlar yüzünden ülke yaşanmaz halde. Eğitim sorunuyla beraber en kısa vadede çiftçiye ve kamyoncuya ucuz mazot verilmesinin yolunun yapılması lazım. Ülkenin bel kemiği bu iki sektör bir yerde. Yük taşımacılığı tamamen kamyonlarda. Onlar da kan ağlıyor. Ayrıca bir şeyler üreten fabrikalara ihtiyacımız var. Bir şeyler dediysem, savaş helikopteri ya da muharebe tankı değil, gündelik kullanılacak şeyler üretmemiz lazım. Tencere bile üretsek üretmemiz lazım. Önce paranın yurt içinde dönmesini, sonra yurt dışından para girmesini sağlamamız lazım. Bugün bindiğimiz otomobilden tutun da, icraat veya hizmet diye sunulan trenlere kadar her şey yurt dışından satın alınarak geliyor. Hal böyle olunca paramızı dışarıya vermiş oluyoruz. Almanya'da refah düzeyinin yüksek olmasının tek sebebi, ihracat / ithalat dengesinin ciddi anlamda ihracat yönünde olmasındandır. Adamlar 3 € değerinde ürün alıyorsa dışarıdan, dışarıya 4 € değerinde ürün satıyor.
    Ayrıca İstanbul, yani ben Türkiye için 70 milyon nüfusu fazla bulurken tek başına 20 milyona yakın nüfusunun olması açıkçası hiç iç açıcı değil. Nüfusun dağıtılması lazım.
    Geçmişe dönersek, Devrim belki seri üretime geçemeyebilirdi çünkü üretimi tamamen el işçiliği ile yapılmıştı ancak, Türkiye'de otomobil yapılabileceğini, üretim yapılabileceğini gösterirdi. Daha sonrasında yine acı senaryolar var. Otosan'ın Anadol Çağdaş projesi varmış, o dönem için çok ileri teknolojiymiş. Ancak üretiminin maliyetli olacağı kaygısı ile (Elektrikli cam bile varmış) rafa kaldırılmış. Sonra Citroen gelmiş bu tasarımı satın alıp BX ismiyle 12 yıl boyunca peynir ekmek gibi satmış. Bunun gibi çok hikaye var.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.