Şimdi Ara

Sene 1995 yaş 15 serinin ilk Playstation'ını nasıl aldım... (9. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
265
Cevap
4
Favori
18.441
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
416 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • İlk Play Station'ımı aldığımda 6-7 yaşımdaydım. Play Station + Memory Card + Tomb Raider Chronicles. Ne güzel günlerdi, şimdi paranda olsa heves bırakmadılar yada büyüdük ondandır. Tomb Raider'da geçemediğim yer olunca annem yardım ederdi :)




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-FD3E26E25 -- 26 Ekim 2020; 5:8:46 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gcb1903

    Erinmedim hesapladım.


    1995 yılı dolar kuru ortalaması 46.000 TL.

    1995 yılı PS 1 fiyatı 300 dolar. (yurt dışı fiyatını bulabildim)

    1995 yılı asgari ücret 2.8 milyon TL.


    300*46000=13.800.000


    Konsolun yurt dışı fiyatıyla direkt kur çarpımı (vergisi olmadığını düşünerek) etiket fiyatı 13.8 milyon.


    13.8/2.8=4,9 asgari ücret eder.


    PS 5 fiyatı 8300 TL.

    Asgari ücret 2300 TL.

    8300/2300=3,6 asgari ücret eder.


    Gördüğümüz üzare kesinlikle 95 yılı güzel değildi. Romantizmi bırakalım.


    Döviz şurada son 5 yılda 4 katına çıktı şirazemiz kaydı. Her şeyi döviz ile çarpıp ne kadar fahiş değişimler olduğunu anlatıyoruz.


    Doksanlar bunun 250 katı kötüydü. Bak 250 katı diyorum ironi değil. 90 yılından 2000 yılına dolar tam tamına 1000 kat artmış durumda.


    Kötüyü güzellemeyi bırakın. Seksenler doksanlardan daha kötüydü. Yetmişler seksenlerden kötüydü. Gelişmekte olan bir ülkeyiz. Yer yer bu hız yavaşlayıp hızlanabiliyor. Ama hep gelişmeye devam ettik.


    2030 yılına gelince daha iyi olacağız. Bu Akp ya da o zaman kim olursa onunla alakalı değil ülkenin dinamiğiyle alakalı bir durum.


    Şu anda ise bir kriz ortamı var. Global bir kriz ve üstüne yerel bir kriz. 2 kriz birden yaşıyoruz. İktidarın hataları, liyakatsız kadroları bunu katmerlemiştir, fitilini ateşlemiştir orası ayrı konu.



    Ama lütfen doksanlar şöyle güzeldi böyle güzeldi diye geyiği bırakalım.


    Benim babam da işçiydi. Ev sahibi ile her yıl kavga ederdi. Her yıl ev kirası 2 kattan fazla artar mı? Artıyordu. Çok iyi hatırladığım bir yıl 99 yılı. 15 milyon ev kirası 50 milyon dedi ev sahibi. Öyle büyük kavga çıktı ki 4 kiracı 1 ev sahibi arasında. Biz de oradaydık nasıl korktuğumu hiç unutmam.


    Doksanlarda hiçbir şeyimiz de yoktu. Bugün çok iyi demek için demiyorum. Kötüyü güzellemeyi bırakın diye söylüyorum.


    Hayır bir de gerçekten iyi olsa o günler, daha iyi zamanlar olsa eh diyeceğiz bir nebze. Daha beterdi her yönüyle.


    O zamanlar bilgisayar alabilen kişi sayısı her mahallede 1 kişi bile değildi. İşte onlar zaten bugün de var. Bak Bilal oğlan ne diyor? Herkesin alabileceği şeyler değil diyor. Çünkü alabilen alıyor. Bu çok iyi demek mi?

    Bence o hesapta yanlışın var. 1995 de asgari ücret 8.46 milyon gözüküyor.


    Sene 1995 yaş 15 serinin ilk Playstation'ını nasıl aldım...




  • kaan457 kullanıcısına yanıt

    Niye yalan söylediğimi düşünüyorsunuz?


    Benim kaynaklarım resmi.


    22017 sayılı resmi gazete.

    https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/22017.pdf


    Bakanlık rakamları.

    https://www.ailevecalisma.gov.tr/media/35831/yillar-itibariyla-gunluk-ve-aylik-asgari-ucret-01-07-1974-31-12-2020.pdf



    https://vergidosyasi.com/2017/03/30/1975ten-gunumuze-brut-ve-net-asgari-ucret-rakamlari//


    Ben sizin garip sitelerinize, garip yandaş sayfalarınıza değil resmi gazeteyi referans aldığım için mi yalancı oldum?


    Ki verdiğiniz rakam olan 1996 yılı asgari ücretinin brütüdür, neti 5.5 milyondur. Ama benim hesabımda brüt değil net hesabı yapılmıştır. Devlete giden prim ücretini niye hesaba katayım ki? Eline geçmiyor o para insanların.


    İftiranızı size iade ediyorum. Özür dilerseniz benden değil kandırmaya çalıştığınız tüm forumdan özür dileyin. Bilgi kirliliğine yol açtığınız için tüm insanlıktan da özür dilemeniz tavsiye olunur.





  • EjderLefLef kullanıcısına yanıt

    Sizi diğer yazdığım cevaba etiketlemedim çünkü üslubunuz insanca. O yüzden size ayrıca yazmayı gerek gördüm.


    https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/22017.pdf

    https://www.ailevecalisma.gov.tr/media/35831/yillar-itibariyla-gunluk-ve-aylik-asgari-ucret-01-07-1974-31-12-2020.pdf

    https://vergidosyasi.com/2017/03/30/1975ten-gunumuze-brut-ve-net-asgari-ucret-rakamlari//


    Resmi verilerle sizin verdiğiniz veriler uyuşmuyor. İnternette maalesef olağanüstü bir bilgi kirliliği mevcut. Maalesef. Wikipedia hele saçmalıklar kaynağı.





  • 97 yılında yeni çıkan sağlam.bi pc almıştı babam hatırlıyorum da 600 lira gibi bir fiyatı vardı ah ah o bitmiş dediğinız ülkede 90 lar da bile alabiliyorduk da şuan 0

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2004 yılında stajerdim. Rami halinin karşısında sanayi binasında küçük atölyede çalışırdım. 120 milyon stajyer maşı alıyordum. Eminönü alt geçiti den 60 milyona sega ateri almıştım. Yanında mortal kombat ultimet, bide Arcade futbol oyunu.

    O yıl arkadaşımda ps1 olduğunu öğrendim. Ondan ps1 alırdım. Colin MC Rae rally oynardım. Bazen CD okuyamaz. Ps1 dikey koyardım çalışırdı. Gece saat 03:00 olurdu. Zaman nasıl geçerdi anlamazdım.

    Şimdi ps5 çok pahalı.

    Ekonomi şuan kötü. GERİZEKALI OLAN BİLE EKONOMİNİN KÖTÜ OLDUĞUNU ANLAR.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Babam taksim meydandaki eski havuzun bakımından sorumluyudu. 1 ev aldı.(Tabi 3 oradan 5 buradan borç aldı ama ödedi) Sonra emekli oldu ikramiye ile bir ev daha aldı. KREDİ MREDİ ÇEKMEDEN DİREKT ALDI. 2 çocuk büyüttü. TEK BAŞINA ! Şimdi ise 60 küsür yaşında ve çalışmak zorunda. Ben asgari alıyorum, babam emekli. Evleneceğim için para da lazım, YETMİYOR! 3 parça beyaz eşyaya 9500 lira para verdik YETMİYOR !


    O dönemler 1294815 kat kötüymüşte bilmem ne. Ya masal anlatmayın abi. Ulan 5k-6k para alsan ne şimdi? Ev mi alabilecen? 350 bin lira en aşağı ev. Kredi çeksen 5,5k ödemesi var. Hadi emekli ol ikramiyesiyle al. Alabiliyor musun? NAH ALIYORSUN.

  • Ben de ilk olarak 1998 yılında Sega Mega Drive almıştım. Üstelik harçlıklarımdan biriktire biriktire kısa zamanda almıştım. Sabahlara kadar Mortal Kombat, International Super Star Soccer falan oynardık. Mortal'da brutality yapmak çok havalıydı. Sene 1995 yaş 15 serinin ilk Playstation'ını nasıl aldım... 


    Şimdi bakıyorum da kendi maaşım olduğu halde PS5 almak çok uzak ihtimal.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: kerimcem

    o memur kısmı 400-600 milyon maaaş alıyordu 6 sıfır at 400-600 lira para kafanızmı güzelmi nedir? şimdi bir memurun maaşı 4000-5000 tl den aşağı değil,hesaplamanızda uzay aretmetiğinizle yapıyorsunuz akp nin en iyi yaptığı şey hatta fazla şişirdi memurun refahını şişirmektir zaten ,asgari ücretli, işçi kısmı derseniz okeyde memur kısmında saçmalamayın yani bu coronada bile akdenizde egede güneşlenmeyen tatil yapmayan memur görmedim ben hepsi kendine bir araba yetmez hanımına bile ayrı araba alırlar saçmalayıp durmayın çoğunluğu ev araba alma satma derdinde..


    herkesi kendi sefil halinizde sanmayın durumu düzgün olanda dolu özellikle karı koca memur olanlar gayet rahat yaşıyorlar....



    Alıntıları Göster

    Memurlarin rahat olmasinin sebebi tamamen iş verenin devlet olmasıdır. Devletten maaş ve iş garantisi olduğundan kapılar onlara ardına kadar açık. Özel sektörde iş garantisi olmadığından kredi borçlanma vs yapabilmek için devlette çalışana göre çok daha zorluk yaşarsınız. Kredi ve borcu veren bunları göz önünde tutar. Haliyle devlet memuru gelişim kaydedebiliyor iken normal vatandaş geriden geliyor. Ülkedeki en ufak bir olumsuzluk durumunda özel sektör .öt altına gider. Ama devlette çalışan öyle değil. İş garanti maaş garanti.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • sonrasında notu yazmana hiç gerek yoktu hocam zaten yazdıklarından her şeyin doğru olduğu anlaşılıyor. csb yazan veletleri sallamayın.


    o yıllara yetişmiş biri olarak şunu söyleyim;

    yazdıklarınızı tebessümle okudum. güzel yıllardı. insanların hiç bir şeyi yoksa bile umudu vardı. biz okursak adam olacağımızı, üniversiteyi kazandığımız takdirde güzel bir işe gireceğimizi umut edebilirdik. şimdi ise insanların umutlarını bile ellerinden aldılar. çocuk daha lise talebesi ama hayata dair umudu sıfır. hepsini elinden aldılar.

  • Benim de yaşım 36. Dediklerine tamamen katılıyorum. Babam ve dedemin işlettiği camcı dükkanı 2 eve bakıyordu. Para biriktirmeden peşin olarak PS1 alabilmiştik. Kabataş Erkek Lisesini kazandığım için almışlardı. Sene 98 sanırım. Şu an iyi bir maaşım olsa bile PS5 alamıyorum. Alırsam o ay eve ekmek götüremiycem.


    V şeklinde mi büyüyoruz bilmem ama bize I şeklinde bir şeylerin yaklaştığı bariz belli olur.

  • Bazı arkadaşlar o zamanlar ps1 satılmadı ülkemizde çok az satıldı gibi söylemlerde bulunmuş bunu hangi kaynağa göre söylüyorlar bilmiyorum ama söyle bir gerçek var. Resmi yollardan giren ps1 satışları düşük olabilir ama ülkeye genelde kaçak yollardan sokulan ve kopya oyunları çalıştırabilmesi için çipli ps1 ler olur ve onlar peynir ekmek gibi satılırdı. Hatta bu furya seneler boyu böyle sürdü ben askere giderken dahi ps1 revaçta bir konsoldu. Söyle bir konu paylaşayım bulunduğum ilde sadece oyun ve konsol aletleri satan bir kaç dükkan bile vardı. Bu adamlardan önceleri 16 bit kasetli oyun konsolu için kasetler alırdım. Sonraları Ps1 le Cd ye terfi etmiştik. Adamlar geçimlerini bu satışlar üzerinden sağlıyordu. Hatta bir adamın bir kaç dükkanı vardı. Şu an sadece şehrin önemli bir noktasında küçük bir dükkanı kaldı. Onuda yakın zamanda kapatır kanaatimce...





  • quote:

    Orijinalden alıntı: gcb1903

    Erinmedim hesapladım.


    1995 yılı dolar kuru ortalaması 46.000 TL.

    1995 yılı PS 1 fiyatı 300 dolar. (yurt dışı fiyatını bulabildim)

    1995 yılı asgari ücret 2.8 milyon TL.


    300*46000=13.800.000


    Konsolun yurt dışı fiyatıyla direkt kur çarpımı (vergisi olmadığını düşünerek) etiket fiyatı 13.8 milyon.


    13.8/2.8=4,9 asgari ücret eder.


    PS 5 fiyatı 8300 TL.

    Asgari ücret 2300 TL.

    8300/2300=3,6 asgari ücret eder.


    Gördüğümüz üzare kesinlikle 95 yılı güzel değildi. Romantizmi bırakalım.


    Döviz şurada son 5 yılda 4 katına çıktı şirazemiz kaydı. Her şeyi döviz ile çarpıp ne kadar fahiş değişimler olduğunu anlatıyoruz.


    Doksanlar bunun 250 katı kötüydü. Bak 250 katı diyorum ironi değil. 90 yılından 2000 yılına dolar tam tamına 1000 kat artmış durumda.


    Kötüyü güzellemeyi bırakın. Seksenler doksanlardan daha kötüydü. Yetmişler seksenlerden kötüydü. Gelişmekte olan bir ülkeyiz. Yer yer bu hız yavaşlayıp hızlanabiliyor. Ama hep gelişmeye devam ettik.


    2030 yılına gelince daha iyi olacağız. Bu Akp ya da o zaman kim olursa onunla alakalı değil ülkenin dinamiğiyle alakalı bir durum.


    Şu anda ise bir kriz ortamı var. Global bir kriz ve üstüne yerel bir kriz. 2 kriz birden yaşıyoruz. İktidarın hataları, liyakatsız kadroları bunu katmerlemiştir, fitilini ateşlemiştir orası ayrı konu.



    Ama lütfen doksanlar şöyle güzeldi böyle güzeldi diye geyiği bırakalım.


    Benim babam da işçiydi. Ev sahibi ile her yıl kavga ederdi. Her yıl ev kirası 2 kattan fazla artar mı? Artıyordu. Çok iyi hatırladığım bir yıl 99 yılı. 15 milyon ev kirası 50 milyon dedi ev sahibi. Öyle büyük kavga çıktı ki 4 kiracı 1 ev sahibi arasında. Biz de oradaydık nasıl korktuğumu hiç unutmam.


    Doksanlarda hiçbir şeyimiz de yoktu. Bugün çok iyi demek için demiyorum. Kötüyü güzellemeyi bırakın diye söylüyorum.


    Hayır bir de gerçekten iyi olsa o günler, daha iyi zamanlar olsa eh diyeceğiz bir nebze. Daha beterdi her yönüyle.


    O zamanlar bilgisayar alabilen kişi sayısı her mahallede 1 kişi bile değildi. İşte onlar zaten bugün de var. Bak Bilal oğlan ne diyor? Herkesin alabileceği şeyler değil diyor. Çünkü alabilen alıyor. Bu çok iyi demek mi?

    Bunu anlatmanız zor :) yaşamayan bilmez. Şuan yapılan tüketimi 90-00 arası yapamazdınız. Oysaki; Araç, tatil,kıyafet,tv vs. Hepsi o zamanda vardı. Maddi olarak mümmkün değil yani.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • senin yatacak beşiğin yoktu işte kundakta bebektin o dönemde 15 yaşında olan birine csb diyorsun. babasının dükkanı olması durumunun iyi olduğunu göstermez.

    şimdi de dükkanı olup doğru düzgün kazanamayan insanlar var.


    biz 2001de pc almıştık dönemin iyi pclerinden durumumuz çok iyi değildi ama alabilmiştik. şimdi sıradan bir pc bile 5binden başlıyor. durumu iyi olmayan biri alamaz.

  • konuya yazan arkadaşlar ne atmışlar yahu. yok playstation 1 milyarmış da ps2 900 milyonmuş da. 2001 yılında 96 model arabamızı satıp, üstüne biraz ekleyip 6 milyara ev almıştık. kooperatif eviydi 1.5 milyar kooperatife borcu vardı. o borcu da 3 yıl sonra falan ödedik.


    yani 8 playstation 2 parasına ev almışız desenize Sene 1995 yaş 15 serinin ilk Playstation'ını nasıl aldım... 

  • quote:

    Orijinalden alıntı: cemus

    Bazı arkadaşlar o zamanlar ps1 satılmadı ülkemizde çok az satıldı gibi söylemlerde bulunmuş bunu hangi kaynağa göre söylüyorlar bilmiyorum ama söyle bir gerçek var. Resmi yollardan giren ps1 satışları düşük olabilir ama ülkeye genelde kaçak yollardan sokulan ve kopya oyunları çalıştırabilmesi için çipli ps1 ler olur ve onlar peynir ekmek gibi satılırdı. Hatta bu furya seneler boyu böyle sürdü ben askere giderken dahi ps1 revaçta bir konsoldu. Söyle bir konu paylaşayım bulunduğum ilde sadece oyun ve konsol aletleri satan bir kaç dükkan bile vardı. Bu adamlardan önceleri 16 bit kasetli oyun konsolu için kasetler alırdım. Sonraları Ps1 le Cd ye terfi etmiştik. Adamlar geçimlerini bu satışlar üzerinden sağlıyordu. Hatta bir adamın bir kaç dükkanı vardı. Şu an sadece şehrin önemli bir noktasında küçük bir dükkanı kaldı. Onuda yakın zamanda kapatır kanaatimce...

    Seninle aynı yaştayız... 1995 yılında PS bilinen bir şey de değildi (böyle de bir gerçek var) Az satılmasında tanınırlığının düşük olmasının, o zaman ki şartlarda oyunlarının az olmasının da etkisi var. PS, 1998 yılından sonra Popüler olmaya başladı


    1997-1998 yıllarında ilk Playstation Salonları açılmaya başlayınca, Millet tanımaya başladı...


    97-98 döneminde, 250 dolar civarı bir fiyatı vardı... Zorlanmadan aldığımı hatırlıyorum. Hatta cihazda çip yoktu, İstanbul Tahtakele'de çip taktırmıştım (mod çipti sanırım)




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Black Code -- 26 Ekim 2020; 10:45:4 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ben de ps1 i cebime parayı koyup küçük bir dukkandan gidip almıştım. Yani üstüne pantolon almak gibi bir şeydi. Hiç zorlamamıştı.
    Not: Kacakti sanırım. O yüzden de daha ucuzdu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ali222 -- 26 Ekim 2020; 11:32:17 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • cemus kullanıcısına yanıt

    Tarih uyuşmazlığı ve o döneme daha iyi demeniz ile csb olduğunu düşünmüştüm. Özür dilerim.


    Günümüz ile kıyaslayınca o dönemler maddi olarak gerçekten iyi durumda değildik. O kadar kötü durumda idik ki playstation dünyaya sunulduktan bir sene sonra bizim ülkemize girebildi. Pazar payımız düşüktü. Bizim ülkemizden elde edecekleri kar oranının düşük olduğunu hesapladıkları için teknoloji bize geç gelirdi.


    O dönem hayal kurabiliyorduk çünkü hayallerin bile limiti vardı. Çok bir şey görmemiştik. İnsanları isyana teşvik eden şey daha iyi şeylerin tadını almış olmalarıdır. Günümüzde de ister medya ister televizyon ile normal hayatta göremeyeceğimiz-ulaşamayacağımız lüks seviyesi o kadar rahat gözümüze gözümüze sokularak lanse ediliyor ki herkes onu istiyor, sanki o lüks olmadan yaşamış olmuyormuşçasına izlenim veriyorlar. Bilmiyorum sonumuz ne olacak. Yeni nesil geçmişte herkes istediğine kavuşabiliyor biz kavuşamıyoruz sanıyor ama geçmişte istediğimiz şey zaten sınırlıydı. O zamanlar da saraylarda yada saray gibi evlerde yaşayanlar vardı ama saray gibi evde yaşayanları görmezdik. Neyse belki çok çarpıttım ama ana mesajı verebildiğimi düşünüyorum.


    Hayallerimiz kalmıyor, maalesef evet. Ama ya hayallerimizde sıkıntı varsa. Ya yanlış şeyleri hayal ediyorsak..





  • Aynen katılıyorum çok bilinmezdi. Ayrıca tarihler konusunda yanılmışta olabilirim onu ilk mesaja not olarak ekledim:) yani tanışıklığım 1996-1997 arası olabilir. Tek ve net hatırladığım Tomb Raider ve Moto racer konsolla aldığım ilk oyunlarımdı. İlk yıllarda daha çok sega mega drive ve nes 16bit konsollar yaygındı. Ama sonra resmen patlama yaşandı. Dedim ya sadece konsol ve oyun satan yerler bile vardı. Sonra ps2 den sonra ps cafeler çok daha yaygınlaştı.


    Ayrıca unutamadığım ve benim için PS1 de en efsane oyunumda Metal Gear Solid olmuştu. Bitirene kadar çok uğraşmıştım. Memori card olmadan kaydetme olmadığından ekstra memori card almıştım :)

  • EjderLefLef kullanıcısına yanıt
    Hocam görüntü ne güzel aldın götürdün beni Anneciğim benim yüzümden 1 yıl taksit ödedi bilgisayar için. O zamanlar kredi kartida yok sağolsun bir tanıdık kredi kartı ile aldı bizde ona ödedik. Kardeşimle kaç gün gece gündüz başından kalkmadan oturduk hatırlamıyorum. Hey gidi günler hey...

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.