Şimdi Ara

''Kore Savaşına Türkiye Kürtleri Zorla Askere Alıp Gönderdi'' diyen Koreliler

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
25
Cevap
0
Favori
3.293
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
7 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kore savaşında Türk Tugayının savaştığı 'Kunuri Muharebesini' araştırırken Koreli bir kanala denk geldim.Tam olarak Korece bilmediğim için yorumları google çeviri ile Türkçeye çevirdim ve çok büyük bir bilgi kirliliğinin olduğunu gördüm.


    Yorumlarda yorum yazan Korelilerin büyük bir kısmı Türkiye'nin Kürtleri zorla askere aldığını ve Kore'ye Türkiye'nin çıkarları için ölmeye gönderdiğini,Kore savaşında kendilerine Türkiye'nin ve Türklerin değil Kürtlerin yardım ettiğini ve asıl kardeşlerin onlar olması gerektiğini,Türklerin bir dönem Japonların kendilerine yaptığı gibi Kürtlerin vatanını işgal ettiğini,Kürtleri katlettiğini,savaşlara Kürtleri önden gönderdiğini söyledikleri bir yığın yorum gördüm.Dahası ileri gidip Kore devletinin Türkiye yerine Suriyedeki SDG'ye destek vermesi gerektiğini söyleyenler bile olmuş.


    İşin komik yanı anladığım kadarıyla Türk askerinin Kunuri muharebelerinde Amerikan ordusu ile irtibat kuramamasının nedeni olarak Türk Tugayındaki subayların 'Türk' askerlerin ise 'Kürt' olduğuna bu nedenle subayların 'Türkçe' askerlerin ise 'Kürtçe' konuştuğundan ve bunun için Türk Tugayı içinde dil birliği olmadığı için Kunuride Amerikan ordusunun geri çekilme emrini anlayamadıklarından ve bu nedenle kuşatma altına düştüklerinden bahsetmişler.


    Adamlar ciddi ciddi bunu yazmış...Yazmakla kalmamış buna inanmış..


    Bunu neden paylaşıyorum?Zira devlet ve millet olarak propaganda ve kendimizi anlatma konusunda ne kadar yetersiz kaldığımızı bir kere daha burada görmüş oluyoruz.


    Taa uzak doğudaki elin Korelileri bile neredeyse PKK söylemlerini görüp duymuş dahası görüp duymakla kalmamış bunları 'gerçek' olarak kabul etmiş.Peki koskoca Türkiye olarak biz neden kendimizi ve Türkiye'de yaşanılanları doğru dürüst Dünya'ya tanıtamıyoruz?Neden bu bilgi kirliliğinin önüne geçemiyoruz?


    Bilindiği üzere Yunanistan son yıllardır 19 Mayıs 1919 gününü 'Anadoluda Türkler tarafından yapılan Pontus soykırım günü başlangıcı' olarak tanımlıyor ve bunun propagandasını en üst devlet düzeyinden yapıyor ve yine en üst düzeyden anma günü olarak o günü anıyor ve ne yazık ki biz devlet olarak buna da doğru dürüst tepki göstermiyoruz.Bu gidişle Dünya nezdinde 19 Mayıs 1919 tarihi 'Pontus soykırım günü' olarak kafalara yer edecek.Bu 'sözde' soykırım iddiası henüz Dünya genelinde kabul görmemişken biz neden buna müdahale edip daha bu sözde soykırım iddiası yayılmamışken önlem almıyoruz?


    Biz devlet ve millet olarak ne zaman derdimizi Dünya'ya anlatmayı öğreneceğiz?Halbuki günümüz Dünyası propaganda üzerine kurulu değil mi?Neden biz her konuda olduğu gibi bunda da geri kalıyoruz?


    İlgili video;


    ''Kore Savaşına Türkiye Kürtleri Zorla Askere Alıp Gönderdi'' diyen Korelilerweekendmodeler주말모델러youtube
    카톡소리를 제거한 오디오 수정본을 재업 하였습니다 https://youtu.be/wVCBoSbxa5Q 용인시의 김양장동에서 벌어진 금양자리전투에서 남하하는 중공군을 최초로 물리쳐 백병전의 왕자라는 칭호가 붙은 터키군이야기입니다.
    https://www.youtube.com/watch?v=1l47prULjRA&ab_channel=weekendmodeler%EC%A3%BC%EB%A7%90%EB%AA%A8%EB%8D%B8%EB%9F%AC







  • Evet. Yurtdışında böyle Türkler ve Türkiye aleyhine halk tabanında bizi yalnızlaştırmaya ve soyutlama çabaları var. Gitgide artıyor. Bunların başında ermeniler,kürtler birazda yunanlılar-araplar geliyor. Kore gibi Türkleri seven bir yere ulaşmışlarsa durum ciddi ordan japonyaya ve malezya da çalışmaları olacaktır.
    Burda devletin sorumluluğu olabilir. Pr ve reklam çalışmaları yetersiz ve eksik kalıyor. Ama şunuda söylemeden edemiycem. Burda yurtdışına giden,yerleşen ve yaşayanların maalesef bu konuda gayretleri yok. Pek umurlarında değil. Koşullar ve ekonomik sebeplerden dolayı pek uğraşmayi gerek görmüyorlar. Ayrica siyasi ve Türkiye hakkında bilgileri yetersiz. Bizi savunacak argümanlara sahip değiller.

    Türkiye'nin Kore Savaşına dahil olması çokça eleştirilir ancak bu savaşa Türkiye'nin çıkarları içinde katılmak zorunda kalınıldı.Sovyetlerin o yıllarda Türkiye'ye yönelik yayılmacı siyasetini bilmeyen yoktur sanırım.Hatta Stalinden sonra Sovyetlerin başına geçen Kruşçev dahi Stalin'in Türkiye'ye yönelik saldırgan siyasetinin Türkiye'yi NATO'ya ittiğini söyleyerek Türkiye ile ilişkileri tekrar normalleştirmeye çalışmıştır.


    Türkiye Kore savaşına Adnan Menderes hükümetinin aldığı bir kararla TBMM'ye danışılmadan ve onayını almadan katılmıştır.Bu konuda Anayasa çiğnenmiştir ancak o yıllarda kimse Kore savaşına neden katıldığımızı sorgulamamıştır.CHP dahi Kore'ye asker gönderilmesine karşı çıkmamış sadece bu konunun meclise getirilmeden ve meclisten onay alınmadan aceleyle bir oldu bittiye getirilmesine karşı çıkmıştır.Yoksa 1950'lerde hiç kimse Türkiye'nin Kore savaşına katılmasına karşı değildi.Sadece komünistler ve sosyalistler buna karşı çıkmışlardı.


    Kore'ye giden Türk Tugayı ise gönüllülük üzerine asker toplamıştır.Adnan Menderes hükümeti bir alayı veya bir tugayı meclise danışmadan yurt dışında yaşanılan bir savaşa göndermenin zaten anayasal açıdan büyük tartışmalar yarattığının farkındaydı.Üstüne bir emirle koca bir alayı veya tugayı savaşa göndermenin halk nezdinde ters tepeceğinden endişe ederek gönülülük yolunu seçmiştir.Bu nedenle Kore'ye giden Türk Tugayı subay ve erler olmak üzere 'gönüllü' olma şartıyla toplanılmıştır.


    Kore'ye giden erlerin bir kısmı orada kendilerine 'dolar' üzerinden maaş verileceğini ve bunu biriktirip memlekete döndüklerinde kullanabileceklerini umdukları için bir kısmı tamamen 'şans' eseri birliklerde çekilen kuralar neticesinde bir kısmı yeni yerler görmek için bir kısmıda tamamen vatan ve millet duygularıyla bu tugaya gönüllü olmuşlardır.Zaten Türk askeri Kore'ye giderken Kore'de savaş hemen hemen sona ermiş haldeydi.Yani Türk Tugayı Kore'ye ayak bastığı gibi kendini savaşın içinde bulmadı.Hatta Türkiye'de ve Dünya genelinde Türk Tugayı Kore yolundayken Korede savaşın neredeyse bitmek üzere olduğu algısı vardı.Biraz da bu nedenle Türkiye daha doğrusu Adnan Menderes hükümeti bunu umarak Türk Tugayının Kore'ye gitmesini onayladı.Zira genel kanı Türk Tugayı Kore'ye varmadan savaşın çoktan sona ereceği ve Türk Tugayının Kore'de pek fazla iş yapmadan gittiği gibi geri döneceği üzerineydi.


    Ancak 25 Kasım 1950'de Çin ve Kore yarımadasını birbirinden ayıran doğal bir sınır olan Yalu Nehrine BM Kuvvetleri iyice yaklaşınca Çin'de savaşa dahil oldu.Türk Tugayı işte bu beklenmedik Çin saldırısı karşısında kendisini savaşın ortasında buldu.Bu beklenmedik Çin saldırısı üzerine hem Amerikan ordusu hem de Güney Kore ordusu kısa sürede bozguna uğradı ve gerisin geriye Güneye doğru çekilmeye başladı.Bu esnada Türk Tugayına bağlı olduğu Amerikan 8.Ordusu tarafından doğru dürüst bilgi verilmedi.Yani Amerikan ve Güney Kore birlikleri geri çekilirken Türk Tugayı cephenin en önünde Amerikan 8.Ordusunun geri çekilme yolunu güvence altına almak için Kunurinin çok daha ilerisinde elverişsiz bir nokta olan Tokchon'a gitmesi emri verildi.Ancak General Tahsin Yazıcı Türk Tugayının yerleştirilmek istendiği bölgenin savunmaya çok elverişsiz bir yer olduğunu görerek tamamen insiyatif ve sorumluluk alarak Türk Tugayını Amerikalıların istediği yerde değil Kunuri'de konuşlandırdı.


    Türk Tugayı burada Çinlilerle 26 Kasım-29 Kasım 1950 tarihlerinde çok şiddetli çatışmalara girdi.Türk Tugayı burada savaşırken çevresindeki Amerikan ve Güney Kore birliklerininde savaştığını ve bir cephe hattını tuttuklarını düşünüyorlardı.Ancak zamanla Türk Tugayının cephenin en ilerisinde bırakıldığı anlaşılınca General Tahsin Yazıcı geri çekilme emri verdi.Tamamen kuşatılmış vaziyetteki Türk Tugayı kendi çabalarıyla ve süngü hücumlarıyla kuşatmayı yara yara BM kuvvetlerinin çekildiği hatta gelmeyi başardı.Böylece tamamen imha olduğu düşünülen Türk Tugayı çok ağır kayıplar vermesine rağmen geri çekilmeyi başardı.


    Zaten Türk Tugayının bu başarısı anında Dünya'da gündem oldu.Hatta o dönem Moskova radyosu 'Amerikalılar sizi bu sefer Türkler kurtardı' şeklinde anons bile geçmiştir.Türk Tugayının bu büyük başarısı hem BM'den hem Amerika'dan hem de G.Kore hükümetinden aldığı çok sayıda madalya ve beraat ile onaylanmıştır.Dahası Türk Tugayının bu başarısı üzerine Kore'den tamamen çekilme hedefinde olan Amerikan kuvvetleri son bir karşı taarruzla Çin kuvvetlerini denemek istemiştir.Eğer Çinliler bu taarruzla bozulabilirlerse Kore'de kalınıp savaşa devam edilecektir ancak başarılı olunamazsa Kore'den tüm BM kuvvetleri geri çekilerek G.Kore kaderine terk edilecekti.


    General MaCarthur Kunuride ki başarısından ötürü bu taarruz görevini Türk Tugayına verir.Türk Tugayının görevi Kumyangjang-ni bölgesini Çin kuvvetlerinden temizlemek ve yapabiliyorsa 185. ve 156. hakim tepeleri ele geçirmektir.Bu emir üzerine Türk Tugayı 25 Ocak 1951 tarihinde Kumyangjang-ni bölgesini ele geçirmek için taarruza kalkar.Taarruz başarıyla sonuçlanır ve bölge temizlenir.Ancak bu savaş esnasında öldürülen Çinlilerin üzerinde Kunuri savaşında şehit olan arkadaşlarına ait şahsi eşyaların çıkması Türk Tugayını daha da bilendirir ve 185. ve 156. tepeleri de ele geçirmek için taarruza devam eder.Çinliler bu tepelerde de tutunamayarak geri çekilirler.Türk Tugayının bu başarısı karşısında Amerikan kuvvetleri Kore'den çekilmekten vazgeçer ve savaşa devam kararı alınır.


    Türk Tugayının Kore'de ki bu başarısından sonra bildiğiniz üzere Türkiye 18 Şubat 1952'de NATO'ya kabul edildi.

  • Çokta tın. Ne halleri varsa görsünler.

  • Acıma yetime meselesine dönmüş.Türk ordusunun okyanus ötesinde işi ne ? Bir sürü asker de öldü sırf bu yüzden bizene korelilerden ? Nato vs geçeceksin bu işleri.Amerika ayağına askerleri katlettiniz binlerce km hiç alakaları olmayan bir yerde.Bizeneydi Kore savaşı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ya türkiye hakkında böyle yorum yapanlar ya ermeni ya pkk ya da yunandır. 3 ünden başkası olamaz. Onun için salla geç. Bunların trolü kakılı.

  • Cok ciddi bir hdpli diasporasi var yurt dışında bunlar almanyada calisip sonra parasini pkkya yollayan yurt dışında surekli TR aleyhine propaganda yapan tipler meseleyi uluslararası boyuta cekmeye calisiyorlar malesef devletimiz de her zamanki gibi bir sey yapamiyor

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • o tarihler rahmetli babam erzurum da askerliğini yapıyor kore savaşı çıkınca gönüllü savaşa katılıyor


    ben duymadım babamdan zorla savaşa götürüleni hele kürt lafsı hiç hatırlamıyorum


    buda verdikleri kıytırık madalyaları


    ''Kore Savaşına Türkiye Kürtleri Zorla Askere Alıp Gönderdi'' diyen Koreliler
    ''Kore Savaşına Türkiye Kürtleri Zorla Askere Alıp Gönderdi'' diyen Koreliler



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi snurks1499 -- 5 Mart 2022; 9:52:30 >




  • Ne vaad edildi de gönüllü olarak gittiler?

  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • kuzey kore inş içlerinden geçer bunların.

  • Bunlar hep bölücülerin propagandası. Her platformda böyle faliyetler içindeler.


    Ermeniler, bölücüler harıl harıl ülkesinin çıkarları için çalışır, bizimler de marketten 100 dolara neler aldım diye alışveriş fişi atar, video çeker''Kore Savaşına Türkiye Kürtleri Zorla Askere Alıp Gönderdi'' diyen Koreliler 




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GATIRCAN -- 5 Mart 2022; 10:34:16 >
  • Güney koreye suç bulanlar bir zahmet Türkler de yurt dışında faaliyet göstersinler.

    < Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
  • Saçmalamışlar. Kore'ye asker göndermek mantıklıydı o zaman çünkü Nato'ya girme sözü verilmişti.

  • Palavra dedem kore gazisidir
    Kurt falanda degildir
    Ankaradaki dernekte hic kurtde gormedim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Evet. Yurtdışında böyle Türkler ve Türkiye aleyhine halk tabanında bizi yalnızlaştırmaya ve soyutlama çabaları var. Gitgide artıyor. Bunların başında ermeniler,kürtler birazda yunanlılar-araplar geliyor. Kore gibi Türkleri seven bir yere ulaşmışlarsa durum ciddi ordan japonyaya ve malezya da çalışmaları olacaktır.
    Burda devletin sorumluluğu olabilir. Pr ve reklam çalışmaları yetersiz ve eksik kalıyor. Ama şunuda söylemeden edemiycem. Burda yurtdışına giden,yerleşen ve yaşayanların maalesef bu konuda gayretleri yok. Pek umurlarında değil. Koşullar ve ekonomik sebeplerden dolayı pek uğraşmayi gerek görmüyorlar. Ayrica siyasi ve Türkiye hakkında bilgileri yetersiz. Bizi savunacak argümanlara sahip değiller.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Türkiye'nin Kore Savaşına dahil olması çokça eleştirilir ancak bu savaşa Türkiye'nin çıkarları içinde katılmak zorunda kalınıldı.Sovyetlerin o yıllarda Türkiye'ye yönelik yayılmacı siyasetini bilmeyen yoktur sanırım.Hatta Stalinden sonra Sovyetlerin başına geçen Kruşçev dahi Stalin'in Türkiye'ye yönelik saldırgan siyasetinin Türkiye'yi NATO'ya ittiğini söyleyerek Türkiye ile ilişkileri tekrar normalleştirmeye çalışmıştır.


    Türkiye Kore savaşına Adnan Menderes hükümetinin aldığı bir kararla TBMM'ye danışılmadan ve onayını almadan katılmıştır.Bu konuda Anayasa çiğnenmiştir ancak o yıllarda kimse Kore savaşına neden katıldığımızı sorgulamamıştır.CHP dahi Kore'ye asker gönderilmesine karşı çıkmamış sadece bu konunun meclise getirilmeden ve meclisten onay alınmadan aceleyle bir oldu bittiye getirilmesine karşı çıkmıştır.Yoksa 1950'lerde hiç kimse Türkiye'nin Kore savaşına katılmasına karşı değildi.Sadece komünistler ve sosyalistler buna karşı çıkmışlardı.


    Kore'ye giden Türk Tugayı ise gönüllülük üzerine asker toplamıştır.Adnan Menderes hükümeti bir alayı veya bir tugayı meclise danışmadan yurt dışında yaşanılan bir savaşa göndermenin zaten anayasal açıdan büyük tartışmalar yarattığının farkındaydı.Üstüne bir emirle koca bir alayı veya tugayı savaşa göndermenin halk nezdinde ters tepeceğinden endişe ederek gönülülük yolunu seçmiştir.Bu nedenle Kore'ye giden Türk Tugayı subay ve erler olmak üzere 'gönüllü' olma şartıyla toplanılmıştır.


    Kore'ye giden erlerin bir kısmı orada kendilerine 'dolar' üzerinden maaş verileceğini ve bunu biriktirip memlekete döndüklerinde kullanabileceklerini umdukları için bir kısmı tamamen 'şans' eseri birliklerde çekilen kuralar neticesinde bir kısmı yeni yerler görmek için bir kısmıda tamamen vatan ve millet duygularıyla bu tugaya gönüllü olmuşlardır.Zaten Türk askeri Kore'ye giderken Kore'de savaş hemen hemen sona ermiş haldeydi.Yani Türk Tugayı Kore'ye ayak bastığı gibi kendini savaşın içinde bulmadı.Hatta Türkiye'de ve Dünya genelinde Türk Tugayı Kore yolundayken Korede savaşın neredeyse bitmek üzere olduğu algısı vardı.Biraz da bu nedenle Türkiye daha doğrusu Adnan Menderes hükümeti bunu umarak Türk Tugayının Kore'ye gitmesini onayladı.Zira genel kanı Türk Tugayı Kore'ye varmadan savaşın çoktan sona ereceği ve Türk Tugayının Kore'de pek fazla iş yapmadan gittiği gibi geri döneceği üzerineydi.


    Ancak 25 Kasım 1950'de Çin ve Kore yarımadasını birbirinden ayıran doğal bir sınır olan Yalu Nehrine BM Kuvvetleri iyice yaklaşınca Çin'de savaşa dahil oldu.Türk Tugayı işte bu beklenmedik Çin saldırısı karşısında kendisini savaşın ortasında buldu.Bu beklenmedik Çin saldırısı üzerine hem Amerikan ordusu hem de Güney Kore ordusu kısa sürede bozguna uğradı ve gerisin geriye Güneye doğru çekilmeye başladı.Bu esnada Türk Tugayına bağlı olduğu Amerikan 8.Ordusu tarafından doğru dürüst bilgi verilmedi.Yani Amerikan ve Güney Kore birlikleri geri çekilirken Türk Tugayı cephenin en önünde Amerikan 8.Ordusunun geri çekilme yolunu güvence altına almak için Kunurinin çok daha ilerisinde elverişsiz bir nokta olan Tokchon'a gitmesi emri verildi.Ancak General Tahsin Yazıcı Türk Tugayının yerleştirilmek istendiği bölgenin savunmaya çok elverişsiz bir yer olduğunu görerek tamamen insiyatif ve sorumluluk alarak Türk Tugayını Amerikalıların istediği yerde değil Kunuri'de konuşlandırdı.


    Türk Tugayı burada Çinlilerle 26 Kasım-29 Kasım 1950 tarihlerinde çok şiddetli çatışmalara girdi.Türk Tugayı burada savaşırken çevresindeki Amerikan ve Güney Kore birliklerininde savaştığını ve bir cephe hattını tuttuklarını düşünüyorlardı.Ancak zamanla Türk Tugayının cephenin en ilerisinde bırakıldığı anlaşılınca General Tahsin Yazıcı geri çekilme emri verdi.Tamamen kuşatılmış vaziyetteki Türk Tugayı kendi çabalarıyla ve süngü hücumlarıyla kuşatmayı yara yara BM kuvvetlerinin çekildiği hatta gelmeyi başardı.Böylece tamamen imha olduğu düşünülen Türk Tugayı çok ağır kayıplar vermesine rağmen geri çekilmeyi başardı.


    Zaten Türk Tugayının bu başarısı anında Dünya'da gündem oldu.Hatta o dönem Moskova radyosu 'Amerikalılar sizi bu sefer Türkler kurtardı' şeklinde anons bile geçmiştir.Türk Tugayının bu büyük başarısı hem BM'den hem Amerika'dan hem de G.Kore hükümetinden aldığı çok sayıda madalya ve beraat ile onaylanmıştır.Dahası Türk Tugayının bu başarısı üzerine Kore'den tamamen çekilme hedefinde olan Amerikan kuvvetleri son bir karşı taarruzla Çin kuvvetlerini denemek istemiştir.Eğer Çinliler bu taarruzla bozulabilirlerse Kore'de kalınıp savaşa devam edilecektir ancak başarılı olunamazsa Kore'den tüm BM kuvvetleri geri çekilerek G.Kore kaderine terk edilecekti.


    General MaCarthur Kunuride ki başarısından ötürü bu taarruz görevini Türk Tugayına verir.Türk Tugayının görevi Kumyangjang-ni bölgesini Çin kuvvetlerinden temizlemek ve yapabiliyorsa 185. ve 156. hakim tepeleri ele geçirmektir.Bu emir üzerine Türk Tugayı 25 Ocak 1951 tarihinde Kumyangjang-ni bölgesini ele geçirmek için taarruza kalkar.Taarruz başarıyla sonuçlanır ve bölge temizlenir.Ancak bu savaş esnasında öldürülen Çinlilerin üzerinde Kunuri savaşında şehit olan arkadaşlarına ait şahsi eşyaların çıkması Türk Tugayını daha da bilendirir ve 185. ve 156. tepeleri de ele geçirmek için taarruza devam eder.Çinliler bu tepelerde de tutunamayarak geri çekilirler.Türk Tugayının bu başarısı karşısında Amerikan kuvvetleri Kore'den çekilmekten vazgeçer ve savaşa devam kararı alınır.


    Türk Tugayının Kore'de ki bu başarısından sonra bildiğiniz üzere Türkiye 18 Şubat 1952'de NATO'ya kabul edildi.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 5 Mart 2022; 16:37:5 >




  • Ne diyo bu japon?

  • Adamlar bile uyanmış devletin kürtleri nasıl kullandıklarını

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • O propaganda makinesi ile baş etmek çok zor. Tüm dünyayı 1 yüzyılda deli gibi değiştirdiler. Olayı kökten çözmek lazım değilse onların oyunuyla onları yenmek zor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • https://www.koresavasiveizleri.com/sehitlerimiz//


    Burada Kore'de verdiğimiz şehitlerin adlarını ve memleketlerini görebilirsiniz.


    Büyük bir çoğunluk Batı Anadolu,İç Anadolu ve Karadeniz bölgesine ait.


    G.Doğudan çok az sayıda asker Kore'de şehit olmuş.Şehitlerin ekseriyeti G.Doğu dışındaki bölgelerde verilmiş.

  • Amerika müttefikinin, ABD ile aynı kaptan su içmiş adamların ne demesini bekliyorsunuz? Bizim millet hala sallasın Kuzey Kore'ye.


    Bu arada benim dayım da Kore Gazisiydi. Bizim sülalede hiç Kürt geni yok.


    Ekleme: Yazdıklarım yanlış anlaşılmasın. Benim babam, dedem galiba onun babası Muşlu. Osmanlı zamanı devlet bizi oraya yerleştirmiş. Ben Diyarbakır'da birkaç yıl yaşadım. Doğuyu da insanını da severim. İyiliklerini gördüm, kötülüklüklerini görmedim.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi denn.zent -- 5 Mart 2022; 23:33:54 >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.