Şimdi Ara

Felsefenin emin olduğu birşey varmıdır?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
11
Cevap
0
Favori
265
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • "Hiçbirşeyden emin olunamaz" demek yanlış olmaz sanırım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Bertrand Russel bilimle bulgulanamayacak şeyleri insanlar bilemez der.
  • Biri çocuğunun adını Felsefe koymadıkça; Felsefe, bir şeye ne "Eminim." diyebilir ne de şüphelenebilir. Çünkü bir tek insanlar emin olup şüphelenebilirler. Felsefe, kesin-belirsiz bilgi sunabilecek bir varlık değildir çünkü.

    Felsefe, insanların yaptığı bir aktivite çeşididir sadece. Dans etmek, gitar çalmak, basketbol oynamak gibi... Tek amacı da, bulanık düşünceleri mantıksal açıklığa kavuşturmaktır. Filozofların hükümleri, kendi kanaatleridir; kendi boyadıkları resimlerdir. "Resim yapmak" kavramı değildir.

    Felsefi düşünce, hüküm veren düşünce olamaz. Hükmü duygularımız, hislerimiz verir. Örneğin iğneden korkan bir insan, iğnenin kötü olduğuna hükmettiği için iğneden korkuyordur. Çünkü iğne, acıtır; ve acı kötüdür. Fakat insan, o iğneyi yaptığında, hayatının kurtulacağını öğrendiği zaman, artık o iğneye başka bir gözle bakmaya başlar.

    Benzeri şekilde, ölümü korkunç bir şeymiş gibi görüp rahatsız olabiliyoruz. Ama felsefe yaparak(ölümün ne anlama geldiğini inceleyerek), ölümün aslında 'yaşanmayan bir olay' olduğunu gördüğümüzde, daha normal olduğuna hükmedebiliyoruz.

    Soruna gelirsek, insanda "emin olabilme", "belirsizlik" gibi duygular var, bu doğru. Ve herkes, hayatta gördüğü şeylere karşı kesin ya da kararsız duygular besleyebiliyor. Buradaki kritik nokta, "insan bir şeyi nasıl görüyorsa, o doğrultuda duygular besliyor."

    Felsefe yapan insan, felsefe yaparak, hayattaki şeyleri "daha doğru" görmeyi alışkanlık haline getirebilir sadece. Yani daha "aslında olduğu gibi".

    Bu durumda da hükmü veren yine duygularımız olacaktır. Fakat bu kez, yanlış hüküm vermenin çelişkisini daha az yaşama şansı kazanırız.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-73A8A7D1E

    Biri çocuğunun adını Felsefe koymadıkça; Felsefe, bir şeye ne "Eminim." diyebilir ne de şüphelenebilir. Çünkü bir tek insanlar emin olup şüphelenebilirler. Felsefe, kesin-belirsiz bilgi sunabilecek bir varlık değildir çünkü.

    Felsefe, insanların yaptığı bir aktivite çeşididir sadece. Dans etmek, gitar çalmak, basketbol oynamak gibi... Tek amacı da, bulanık düşünceleri mantıksal açıklığa kavuşturmaktır. Filozofların hükümleri, kendi kanaatleridir; kendi boyadıkları resimlerdir. "Resim yapmak" kavramı değildir.

    Felsefi düşünce, hüküm veren düşünce olamaz. Hükmü duygularımız, hislerimiz verir. Örneğin iğneden korkan bir insan, iğnenin kötü olduğuna hükmettiği için iğneden korkuyordur. Çünkü iğne, acıtır; ve acı kötüdür. Fakat insan, o iğneyi yaptığında, hayatının kurtulacağını öğrendiği zaman, artık o iğneye başka bir gözle bakmaya başlar.

    Benzeri şekilde, ölümü korkunç bir şeymiş gibi görüp rahatsız olabiliyoruz. Ama felsefe yaparak(ölümün ne anlama geldiğini inceleyerek), ölümün aslında 'yaşanmayan bir olay' olduğunu gördüğümüzde, daha normal olduğuna hükmedebiliyoruz.

    Soruna gelirsek, insanda "emin olabilme", "belirsizlik" gibi duygular var, bu doğru. Ve herkes, hayatta gördüğü şeylere karşı kesin ya da kararsız duygular besleyebiliyor. Buradaki kritik nokta, "insan bir şeyi nasıl görüyorsa, o doğrultuda duygular besliyor."

    Felsefe yapan insan, felsefe yaparak, hayattaki şeyleri "daha doğru" görmeyi alışkanlık haline getirebilir sadece. Yani daha "aslında olduğu gibi".

    Bu durumda da hükmü veren yine duygularımız olacaktır. Fakat bu kez, yanlış hüküm vermenin çelişkisini daha az yaşama şansı kazanırız.
    Daha iyi ifade edilemezdi herhalde




  • çok sağol REYİZZZZZZZZZZZ

    edit: reyiz



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-73A8A7D1E -- 14 Nisan 2018; 1:36:31 >
  • bana göre var. kendisi düşünebilen bir şeyin sonucu olarak ortaya çıkan bir olgu acaba bundan daha da fazlası var mı dediği an bir şeyden emin olmak zorundadır.bu durum, düşünebilen ve bu düşüncesi ile ortaya nesne koyan başka bir şeyin mevcudiyeti olmalı..

    bu durumu kendi olay ufkundan çıkarıp ğaybi bir kısım oluşumlara da özelleyebilecek bir ergonomiden bahsediyoruz. beynin kıvrımları bir kısım düzlükler arama adına kendisiyle yarışan bir kısım varoluşları imgelemekte ve bu durumdan her vazgeçisinde kendisini sorgulama gerekçesi hissetmektedir.

    düşünce fiilinin sonucu ayrıksı bir düşüncenin varlığı ile taçlanmazsa düşünmek yerini iptidai etki-tepki insanını ortaya çıkarır. sonuçta öleceksin ye iç keyfine bak başka şeyler değerli ve o kadar kısa hayatından çalmasın demek zorunda kalırız.

    halbuki insan çok farklı bir organizmadır. çok güzel bir kız ya da yakışıklı bir erkek veya zengin birisinin verdiği fiziksel mental hoşluğu zamanla mental yorgunluğa sebeb vermekte ve akıl denen şey uzaklaşma primitif olma özelliği göstermeye başlamakta.

    .......................

    sonuç itibari ile bir şey düşünüyorsa en az başka bir varlığı da bu şekilde tahayyül etme konusunda emin bir tavır sergilemek durumundadır. yoksa dengesini kazanma adına sırt vereceği ayrıksı yapının yopkluğunu tahayyül boşluğa düşen idealler olarak görülmeye ve bu boşlukta yok olmaya mahkum olur.

    buna zorunlu dava arkadaşı diyelim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 15 Nisan 2018; 6:6:31 >




  • Felsefe, akıl dairesinin dışında yani maddenin ötesiyle ilgilelendiği için bir kesinlik söz konusu olamaz.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • geçmişin felsefe anlayışıyla günümüz felsefe anlayışı farklı her bilim felsefenin içindeyken şimdi felsefe her bilim dalına eklenmiş bir dal gibi
    bu nazarla bakıldığında felsefe her bilimin bulduğu verileri soru sorarak daha iyiye yönlendirme amacına yönelmiş gibi o bakımdan bilimde emin olmak değişime karşı olmaktır ki medeniyetleri köreltir
  • felsefe herseyi sorgulama, mutlak dogru olsa bile onun yanlis oldugunu ispatlama calismasidir.
  • Jeopol kullanıcısına yanıt
    bu felesefeye mi yoksa ateizme mi anlayamadım


    galiba orta açma sırası sendeymiş
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.