Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Kültür ve Bilim
  • Kültür, Güncel ve Tarih
  • Felsefe
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

Kabirde hayat nasıl geçiyor?

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (3 Mobil) - 1 Masaüstü, 3 Mobil
5 sn
32
Cevap
0
Favori
11.534
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
0 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Sizce öldükten sonra kıyamete kadar kabirde hayat, zaman nasıl geçiyor?
    Benim tahminimce öldükten sonra kıyamete kadar uyku halinde geçireceğiz. Hiç birşey hissetmeyecez. Kıyamette diriltildiğimizde ise sanki az bir zaman uyumuş gibi hissedeceğiz. Sizce böyle olabilir mi?
    Ama hadislere göre ise kabir hayatı ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur.

    Kabirde hayat var ise insan kıyamete kadar kabirde bekleyerek sıkılmaz mı ya. Acaba kabirde hayat varsa aileyi akrabayı ziyaret var mıdır :S



    • Yapay Zekanın Yanıtı

    Kabirde Can Sıkılır Mı?

    Öldükten sonraki hayat, İslam inancında "berzah alemi" olarak adlandırılır. Berzah alemi, kıyamet gününe kadar sürecek olan kabir hayatını kapsar.

    Kabir hayatı, kişinin dünya üzerindeki amellerine göre şekillenir. İnançlı ve salih kişiler için kabir hayatı, rahatlık ve huzur dolu bir dönemdir. Ancak günahkârlar, kabir azabına uğrarlar.

    Berzah aleminde zamanın nasıl geçtiği kesin olarak bilinmemekle birlikte, kabirde günlerin ve gecelerin dünya hayatındakine benzer şekilde geçtiğine inanılır. Ölüler, kabirlerinde uyanık bir haldedirler ve yaptıkları amellerin hesabını verirler.

    Kabirde can sıkıntısı, kişinin dünya hayatındaki amellerine ve ahiret inancına bağlıdır. İmanlı kişiler, ahiretin güzelliklerini düşünerek teselli bulurken, günahkârlar pişmanlık ve azap içinde kıvranırlar.

    Kabirde ilk gece, kişinin kabre konulduğu andır. Bu gece, "kabir sıkması" olarak adlandırılır ve müminler için ağır bir imtihandır. Ancak salih ameller işleyenler, Allah'ın izniyle bu sıkıntıdan kurtulurlar.

    Özetle, kabir hayatı kişinin amellerine göre şekillenir. İmanlılar için kabirde can sıkıntısı yoktur; ancak günahkârlar azap çekerler. Kabirde günler ve geceler dünya hayatına benzer şekilde geçer ve ölüler, Allah'ın izniyle kabirdeki amellerinin hesabını verirler.

    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
  • bence daha önce kimsenin gidip görüp gelip anlatmadığı şeyleri merak etme.ancak şunu söyleyebilirim daha hesabın görülmeden neyin cezasını çekeceksin?
  • Kabir hayatı benim için muazzam derecede ayna noron etkisiyle geçiyor. Allahu tealaya iman etmesi gereken ve elçi olması lazım gelenler ellerinde vaftiz suyu olmadan bizleri gunahkar ilan etmişler.

    Ellerine vaftiz suyu verdim mi biraz daha renkli geçeceğine eminim. Ona da az kaldı zaten.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    Kabir hayatı benim için muazzam derecede ayna noron etkisiyle geçiyor. Allahu tealaya iman etmesi gereken ve elçi olması lazım gelenler ellerinde vaftiz suyu olmadan bizleri gunahkar ilan etmişler.

    Ellerine vaftiz suyu verdim mi biraz daha renkli geçeceğine eminim. Ona da az kaldı zaten.
    kabir hayatı diye bir şey yok :D

    ölümsüzlik fikri kulağa hoş geliyor ama değil mi?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-C1BF783EF

    kabir hayatı diye bir şey yok :D

    ölümsüzlik fikri kulağa hoş geliyor ama değil mi?

    Alıntıları Göster
    İnsan öldükten sonra ona 2 melek gelir ve sorguya çekerler, imanı temiz biri ise ona cenneti gösteren bir kapı açılır ve o kıyamete kadar huzurlu bir şekilde bekler, bu bekleyiş onlar için çok hızlı geçer, tıpkı insanın sevdiği bir işle meşgulken geçen zamanı farketmemesi gibi..

    İmanı yoksa ona cehennemi gösteren bir kapı açılır ve o kabrinde huzursuz bir bekleyişe girer, onun için zaman yavaş geçer, kıyamet gelmek bilmez, tıpkı bir insanın sevmediği bir işle meşgulken geçiremediği zaman gibi..

    Kısacası uyumak diye birşey yok, onlar bekleyiş içindedirler.





  • Diyanet İşleri

    7/A'RÂF-33:
    De ki: “Rabbim ancak, açık ve gizli çirkin işleri, günahı, haksız saldırıyı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi Allah’a ortak koşmanızı ve Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.”

    Kuranı Kerim tamamlanmış olmasına rağmen. Bizim ek birşeyler eklememiz hayırlı olmayacaktır. Hayat içindeki eğri doğrunun belli olup tamamlanması ile birlikte Allah azze ve celle defalarca biz herşeyi açıkladık, örnekledik vesayre diye vurgulamıştır. Gerektiği kadarı ile gâyb âleminden de kısımları açıklamıştır.

    Bu kadar önemli birşey elbette açıklanır idi. Ama tekrar ediyorum gayb âlemi. Kuranın geneline hakim olmak gerekiyor, fikir sahibi olmak için. Ölüm anında kısa bir vaktinde kişi için uzun geçebilme ihtimali. Ölüm meleklerinin gelişi, can alışı ve o süreç kişiden kişiye bir azab olacağı veya olmayacağı kesin duruyor.

    Diyanet İşleri
    8/ENFÂL-50:
    Melekler, kâfirlerin yüzlerine ve artlarına vura vura ve “haydi tadın yangın azabını” diyerek canlarını alırken bir görseydin.

    Ölüm anı ve can alınırken azap var. Ama kabir içinde etkiler, börtü böcek ısırığı, kafaya balyoz ile vurmak, yılanların sokuşu. Anlam veremediğim ifadeler. Bunları destekleyen bir bilgi görülmüyor.


    Şimdi undan nasıl ekmek yapılır gibi sorular sormayın. Bilenlere sorun ayetini söylerim, fırıncılar bilir :)

    Allah azze ve celleye arz etmekte fada var. Bu arzda Kuranı Kerimdir.

    Gayb alemi bilinmezdir. Lâkin Kurana arz edilince kısmen ayetler ışığında kabirlerden uyanma işlemi, uyandıktan sonra şaşırmamız,kabirlerden çıktıktan sonre kendilerinin amellerinin gösterildiği ne yapıp yapmadığının gördüğü, insanların ilk tepkisi ise: Rahmanın vaadettiği ve elçiler doğru söylemiş gibi ifadeler. Ayetler ile sabit. Yani gâyb ile ilgili kesitler var dolayısı ile Cenab-ı Hakka arz etmek Kurana iyice bakmak O'na arzdır.


    Şöyle bir yazı var;

    https://allahvebilim.wordpress.com/2013/02/02/kabir-azabi-yok/


    Dünyada yaşanılan süre ile alakalı1 gün yada daha az kuşluk vakti kadar kaldık gibi ifadeler var. Bu ifade kabirden uyanınca vûku buluyor. İlgili ayette var lâkin ayet ve numarası tam aklımda değil. Bakıyorum.


    Yinede fikirleri ve delilleri takip ediyorum. İlk paylaştığım ayete dikkat ederek.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rebellion -- 9 Mart 2016; 15:09:43 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: rebellion


    Diyanet İşleri

    7/A'RÂF-33:
    De ki: “Rabbim ancak, açık ve gizli çirkin işleri, günahı, haksız saldırıyı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi Allah’a ortak koşmanızı ve Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.”

    Kuranı Kerim tamamlanmış olmasına rağmen. Bizim ek birşeyler eklememiz hayırlı olmayacaktır. Hayat içindeki eğri doğrunun belli olup tamamlanması ile birlikte Allah azze ve celle defalarca biz herşeyi açıkladık, örnekledik vesayre diye vurgulamıştır. Gerektiği kadarı ile gâyb âleminden de kısımları açıklamıştır.

    Bu kadar önemli birşey elbette açıklanır idi. Ama tekrar ediyorum gayb âlemi. Kuranın geneline hakim olmak gerekiyor, fikir sahibi olmak için. Ölüm anında kısa bir vaktinde kişi için uzun geçebilme ihtimali. Ölüm meleklerinin gelişi, can alışı ve o süreç kişiden kişiye bir azab olacağı veya olmayacağı kesin duruyor.

    Diyanet İşleri
    8/ENFÂL-50:
    Melekler, kâfirlerin yüzlerine ve artlarına vura vura ve “haydi tadın yangın azabını” diyerek canlarını alırken bir görseydin.

    Ölüm anı ve can alınırken azap var. Ama kabir içinde etkiler, börtü böcek ısırığı, kafaya balyoz ile vurmak, yılanların sokuşu. Anlam veremediğim ifadeler. Bunları destekleyen bir bilgi görülmüyor.


    Şimdi undan nasıl ekmek yapılır gibi sorular sormayın. Bilenlere sorun ayetini söylerim, fırıncılar bilir :)

    Allah azze ve celleye arz etmekte fada var. Bu arzda Kuranı Kerimdir.

    Gayb alemi bilinmezdir. Lâkin Kurana arz edilince kısmen ayetler ışığında kabirlerden uyanma işlemi, uyandıktan sonra şaşırmamız,kabirlerden çıktıktan sonre kendilerinin amellerinin gösterildiği ne yapıp yapmadığının gördüğü, insanların ilk tepkisi ise: Rahmanın vaadettiği ve elçiler doğru söylemiş gibi ifadeler. Ayetler ile sabit. Yani gâyb ile ilgili kesitler var dolayısı ile Cenab-ı Hakka arz etmek Kurana iyice bakmak O'na arzdır.


    Şöyle bir yazı var;

    https://allahvebilim.wordpress.com/2013/02/02/kabir-azabi-yok/


    Dünyada yaşanılan süre ile alakalı1 gün yada daha az kuşluk vakti kadar kaldık gibi ifadeler var. Bu ifade kabirden uyanınca vûku buluyor. İlgili ayette var lâkin ayet ve numarası tam aklımda değil. Bakıyorum.


    Yinede fikirleri ve delilleri takip ediyorum. İlk paylaştığım ayete dikkat ederek.
    Paylaştığınız yazının temeli sıkıntılı.Ölü konuşur mu işte bakın ayet var tarzında açıklama yapmış ama Yasin suresinde Allah,Sûr'a üflendikten sonra insanların kabirlerinden kalkıp Rablerine gideceğini söylüyor.Eğer ölü konuşur mu temelinden bakarsak ölü kalkıp nasıl harekete geçicek?
    Bu tür Allah-Bilim-Din vs üçgenin de açılan bloglar veya söylemler de hep aynı mantık hataları var.Görünen üstünden yorumlar yapılıyor.Popülerizm ile Dini tartışmalara,dini yorumlamalara gidiliyor.Allah ve Bilim diye başlık mı olur Allah aşkına ? Yarattığı zaman dilimine,aslında yarattığı her bir zerreye tabi tutmak nasıl bir anlayıştır ilginç doğrusu.

    Konuyla ilgili şunu söylemek gerekirse kabir azabının olduğu konusunda hadisler mevcuttur.Fakat kabir hayatı konusu yine zaman ötesidir,bugün dünya saatine göre yorumlanmaması gerek.Kabir hayatı bir insanın gece uyuduktan sonra ki Rüya hayatına benzediğini düşünüyorum.Yatıyorsun-Ölüyorsun ve bir çok şey yaşıyorsun görüyorsun ama sabah uyandığında hiçbir şey yaşanmamış gibi ve daha bir kaç dakika önce uyanmış gibi..

    Allah Hakka erenlerden eylesin..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mr.Lucky

    Paylaştığınız yazının temeli sıkıntılı.Ölü konuşur mu işte bakın ayet var tarzında açıklama yapmış ama Yasin suresinde Allah,Sûr'a üflendikten sonra insanların kabirlerinden kalkıp Rablerine gideceğini söylüyor.Eğer ölü konuşur mu temelinden bakarsak ölü kalkıp nasıl harekete geçicek?
    Bu tür Allah-Bilim-Din vs üçgenin de açılan bloglar veya söylemler de hep aynı mantık hataları var.Görünen üstünden yorumlar yapılıyor.Popülerizm ile Dini tartışmalara,dini yorumlamalara gidiliyor.Allah ve Bilim diye başlık mı olur Allah aşkına ? Yarattığı zaman dilimine,aslında yarattığı her bir zerreye tabi tutmak nasıl bir anlayıştır ilginç doğrusu.

    Konuyla ilgili şunu söylemek gerekirse kabir azabının olduğu konusunda hadisler mevcuttur.Fakat kabir hayatı konusu yine zaman ötesidir,bugün dünya saatine göre yorumlanmaması gerek.Kabir hayatı bir insanın gece uyuduktan sonra ki Rüya hayatına benzediğini düşünüyorum.Yatıyorsun-Ölüyorsun ve bir çok şey yaşıyorsun görüyorsun ama sabah uyandığında hiçbir şey yaşanmamış gibi ve daha bir kaç dakika önce uyanmış gibi..

    Allah Hakka erenlerden eylesin..
    Ölüm bir uyku gibi, rüyadaki sıkıntılar neticesinde olabilir katılıyorum. Benim demek istediğim birçok düşünce var, sonuçta gayb alemi. Ama azap yoktur demedim bilakis sizinde dediğiniz gibi dünya saati ile farklı konular. Can alınırken ve can giderken azaptan bahsedilir bize anlık gelen kişi için uzun bir sürede olabilir. En azından bu alemden bahseden Kurana göre bakmalıyız, hadislerde peşi sıra açıklayıcısı olur. Zaten vurgulamak istediğim o idi yani dünya acısı ile kabir azabını birleştirme temeli sıkıntı.

    Yoksa azap yoktur diyemeyiz, var denilen kabirin içindeki dünya acılarına benzetme dereceleri böcek ısırığı, yılan sokması gibi ifadelere birşeyler dedim.

    O linkteki yazıda bir fikir sahibi olmak için. Neticede ayetlere bir göz gezdirmek gerekir. Kabirin içinde hapis olunup uzunca bir duyu organlar ile duyularla azabı yaşayıp. Akabinde bir uyanışın dünya hayatına binaen kısa olduğunu söylemek fikrinide belirtmek gerekir.

    Algıdaki olan kabrin içindeki hapis niteliği. Oysa en büyük hapis ruhun(enerjinin) Allah azze ve cellenin miracında semaya ulaşamayıp geri inme de olabilir. Sıkıntı ise gayb alemi olmasıdır, bizim aslında kesin bir delil ile yorum getirmemiz sakıncalı olabilir. O yüzden ölümden sonrasını bahseden Kuranı Kerime arz edip düşünmek gerekir ibret almak gerekir. Azapta görülüyor can alınmasında belirli bir sürede yok dünya ile mukayese edemeyiz pek tabi. Ve tabik, akabinde Kurana uygun hadisleri ki resulallah sav'den günümüze geldiğini doğrular nitelikte olması için. Eyvallah Hz.Peygamber sav'den geldi ise canım feda. Ulaştıranlarda bir sıkıntı varmı eksiği gediği varmı diye Kurana arz etmek ise her müslümanın görevi.

    Sünnetullah Allah azze ve cellenin kanunlarıdır(li sunneti allâhi) herşeyi kapsar yaratılan herşeyi. Görünen ve görünmeyen herşey O'nun yasalarıdır zaten. Görünmeyeni de aramak ayeti kerimeler ile fikren düşünülüp zikren anılır.
    Resulallah sav de bu sünneti hayatına en güzeli ile uygulamıştır bizde Hz.Muhammed sav gibi yaşamaya, onu örnek almaya devam ediyoruz. Peki sünnetullah ile farklı bir yol mu izlemiş resulallah, kesinlikle bunu iddaa eden yanlıştadır haşa. Bu neticede hadisleri haşretmek gerekiyor Kuran ile.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rebellion -- 9 Mart 2016; 17:09:21 >




  • ilk cagdan milyonlarca yil gecti hala kiyamet kopmadi gomulen bu kadar insan uyuyor mu topragin altinda
  • cowboy12 kullanıcısına yanıt
    kabir hayatı diye bir hayat yok ki zaman geçsin
    ölüm meleği ruhunu alıp gittikten sonra geriye sadece et ve kemik kalıyor
    ruhun nerede olduğu ise bildirilmemiş
    kıyamette dirildiğimiz zaman sanki az bir zaman kaldık şeklinde olan kısmı ise, Kuran'da geçen cehennemlikler hakkında olan ayettir
    sadece din şehitlerinin ölmediği ,bilakis yaşadığı bildirilmiştir ,onların yaşayış tarzlarını da bilemiyoruz (mekan olarak)
  • Inanmayin boyle seylere.
    Inananlar icin de soyle soyleyeyim, burayla oradaki zaman ayni islemiyor. Burdaki 10000 yil oradaki 1 saniye gibi olabilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Crysiz

    ilk cagdan milyonlarca yil gecti hala kiyamet kopmadi gomulen bu kadar insan uyuyor mu topragin altinda

    allah bilir ama kıyametin yaklaştığı çok açık belli

    Kıyametin hemen yakınında anarşi ve kargaşa günleri vardır(şuan anarşi ve kargaşa hakim)
    Ahir zaman alametlerinden olan terör ve şiddet olayları bugün tüm dünya ülkelerinde şiddetlenerek devam etmektedir.

    Dünya hercü merc içinde kaldığında, fitneler zuhur ettiğinde, yollar kesildiğinde, bazıları bazılarına hücum ettiğinde...Bugün dünyanın birçok ülkesinde yaşanan ve sebepsiz yere masum insanların katledildiği savaşlar da Peygamberimiz (sav)'in haber verdiği kıyamet alametlerindendir.

    Allah apaçık inkar edilir hale gelmedikçe kıyamet kopmaz.(Günümüzde Rabbimizi apaçık inkar edenlerin sayısı çok fazladır ve halada inkar edenler artıyor)

    Büyük şehirler dün sanki yokmuş gibi helak olur."Hadislerde rivayet edilen kıyamet alametlerinden biri de şehirlerin yok olmasıdır. Yakın dönemlerde Meksika (sağda) ve Tokyo'da (altta) gerçekleşen depremler hadislerin tecellilerindendir.

    Erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla yetindiklerinde... kıyamet yaklaşmış olacaktır.(Bildiğimiz gibi tüm dünyada iyice yaygınlaştı bu buda destekliyor kıyamet alametini)

    "Kıyamet yaklaşınca... kadınla yolun ortasında cinsel münasebette bulunacak kadar haya ortadan kalkar.(buda çok fazla yaşanıyor)

    "Cinayetler artmadıkça... kıyamet kopmaz.(işid terör örgütü ve daha bir sürü örgütler cinayet işliyor cinayetler çok fazla arttı dünyada)

    Bu yazdıklarım gerçekleşmiş küçük alametlerdir büyük 10 alamet görülmeden kıyamet kopmaz

    En önemlisi Deccalin ve ordusu dünyada ortaya çıkması şuan işid örgütü deccalin ordusu konusunda tüm alametleri karşılıyor Deccal Arap Ülkesinde devlet kurup hz.mehdiye cephe alacaktır(IŞİD Suriyede Devlet Kurmak istiyor) Suriyede devlet kurmak isteyen IŞİD örgütü Şuan suriyede canlı bir insan kalmasını istemiyor ki Suriyede Süfyan devletini rahat kurabilsinler.Islam Deccalinin Suriyede kuracağı devlet ise Süfyan devletidir. Âhir zamanda bir adam çıkacak ve ona Süfyan denilecek buyurulmaktadır. Ahir zamanda gelecek ve ümmete karanlık günler yaşatacak, şeair-i İslâmiyeyi tahribe çalışacak dehşetli ve münafık bir şahıstır.Büyük Deccal, dinsizliği program edinip daha çok Hristiyanlığa savaş açacak Islam Deccali Süfyan islamiyete savaş açacak ve kıyamete çok çok yaklaştığımız zamanlardan biridir bunlar. Dehşetli süfyan deccalinin çıkışı yakındır diye düşünüyorum IŞİD Örgütü Müslümanların kafasını kesiyor Müslümanlara karşı savaşıyor kısacası 10 Büyük alametden biri gerçekleşiyor Şuan Dehşetli Süfyan yer yüzüne geliyor



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Koks34 -- 10 Mart 2016; 1:48:15 >




  • Koks34 kullanıcısına yanıt
    bu dünya 2 tane dünya savaşı görmüş
    ne yani şimdiki daha kötü mü ?
    o zaman insanlar vahşice katledilmiş
    karılarına ,kızlarına tecavüz edilmiş
    milyonları bulan ölümler olmuş
    ülkeler birbirine girmiş

    üstelik karışıklık olan yerler sadece müslümanların olduğu bölgeler
    sen dinini parça parça edip ,kendi yaptıklarınla övünürsen olacağı budur

    sünniler şii ve alevileri kabul etmez (hatta sapık der)
    sünniler kendi aralarında bölünür
    kimisine vahhabi dersin ,kimisine yanlış yapıyor dersin
    üstelik ışid dediğiniz yapıda resmen sünnidir
    hatta her türlü sünni gerekleri yerine getiriyor
    diğerleri (mesela Türkler) mezheplerinde yazanları uygulamadığı için ışidden farklılar
    4 mezhebe göre namaz kılmayanın hükmü ölümdür
    hadi uygula bakalım görelim ışidden farkın kalıyor mu ?
    sünnete uymayan kafir ilan edilir ve kafirlerin katli vaciptır (sünnete göre) hadi uygula bak farkın kalıyor mu ?

    sadece bu kadar bölünseler iyi
    birde tarikatlar var ,bir tarikatın müridi diğerine selam bile vermez
    biri diğerine kafir der ,diğeri ona
    bundan öte kıyamet mi olur ?
    sakalı şalvarı şart koşanlar mı dersin
    kara çarşafı şart koşanlar mı dersin
    her yaptığı haksızlığa bir hadis bulan mı dersin

    başkasını suçlamadan önce aynaya bakmak lazım
    adamlar her konuda birleşiyor ,birlik oluyor ama müslümanlar ayrılık yarışı peşinde
    başlarına gelenlerin kıyametle falan alakası yok ,bu şartlarda zaten ne olmasını bekliyorsun ?
    apartmanında 10 aile olsa ve hepsi ayrı fikre sahip olsa ,o apartmanda huzur olur mu ?
    bir zamanlar insanlar sadece Allah dediği için çukura gömülüp yakıldığında dahi kıyamet kopmamış

    işid müslümanların kafasını kesiyorsa ,körfez savaşı sırasında ve sonrasında onlara neler neler yapılmadı (ışidi savunduğum falan zannedilmesin ,aksine bu görüşte olanların hiçbirini savunmam)
    senin dini inancın sünnete uymayanlar kafir derse ,onlarda uymayanları keser tabi ,bundan doğal ne olabilir ?

    birde işin komedisi ortadoğu da ne olursa hemen hıristiyan ve yahudilere bağlanır
    sanki kendileri çok doğru işler yapıyormuş gibi
    işin acı tarafı ise ,ne zaman müslüman bir gurup sıkışsa hemen hıristiyanlardan yardım istemesi




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    bu dünya 2 tane dünya savaşı görmüş
    ne yani şimdiki daha kötü mü ?
    o zaman insanlar vahşice katledilmiş
    karılarına ,kızlarına tecavüz edilmiş
    milyonları bulan ölümler olmuş
    ülkeler birbirine girmiş

    üstelik karışıklık olan yerler sadece müslümanların olduğu bölgeler
    sen dinini parça parça edip ,kendi yaptıklarınla övünürsen olacağı budur

    sünniler şii ve alevileri kabul etmez (hatta sapık der)
    sünniler kendi aralarında bölünür
    kimisine vahhabi dersin ,kimisine yanlış yapıyor dersin
    üstelik ışid dediğiniz yapıda resmen sünnidir
    hatta her türlü sünni gerekleri yerine getiriyor
    diğerleri (mesela Türkler) mezheplerinde yazanları uygulamadığı için ışidden farklılar
    4 mezhebe göre namaz kılmayanın hükmü ölümdür
    hadi uygula bakalım görelim ışidden farkın kalıyor mu ?
    sünnete uymayan kafir ilan edilir ve kafirlerin katli vaciptır (sünnete göre) hadi uygula bak farkın kalıyor mu ?

    sadece bu kadar bölünseler iyi
    birde tarikatlar var ,bir tarikatın müridi diğerine selam bile vermez
    biri diğerine kafir der ,diğeri ona
    bundan öte kıyamet mi olur ?
    sakalı şalvarı şart koşanlar mı dersin
    kara çarşafı şart koşanlar mı dersin
    her yaptığı haksızlığa bir hadis bulan mı dersin

    başkasını suçlamadan önce aynaya bakmak lazım
    adamlar her konuda birleşiyor ,birlik oluyor ama müslümanlar ayrılık yarışı peşinde
    başlarına gelenlerin kıyametle falan alakası yok ,bu şartlarda zaten ne olmasını bekliyorsun ?
    apartmanında 10 aile olsa ve hepsi ayrı fikre sahip olsa ,o apartmanda huzur olur mu ?
    bir zamanlar insanlar sadece Allah dediği için çukura gömülüp yakıldığında dahi kıyamet kopmamış

    işid müslümanların kafasını kesiyorsa ,körfez savaşı sırasında ve sonrasında onlara neler neler yapılmadı (ışidi savunduğum falan zannedilmesin ,aksine bu görüşte olanların hiçbirini savunmam)
    senin dini inancın sünnete uymayanlar kafir derse ,onlarda uymayanları keser tabi ,bundan doğal ne olabilir ?

    birde işin komedisi ortadoğu da ne olursa hemen hıristiyan ve yahudilere bağlanır
    sanki kendileri çok doğru işler yapıyormuş gibi
    işin acı tarafı ise ,ne zaman müslüman bir gurup sıkışsa hemen hıristiyanlardan yardım istemesi

    kardeşim işte kendi ağzınla söylüyorsun bu dünya 2 tane büyük vahşi savaş görmüş Ve halada savaş görüyoruz bunlar kıyametin küçük alametleridir 10 büyük alamet gözükmeden kıyamet kopmaz bu küçük alametler ise yaklaştığımızı göstermektedir.Müslümanlar ayrım yapıyor buna tamamen katılıyorum hz.peygamber efendimizin yolundan sapanlarda var ve kendine hala müslüman diyenlerde var.

    Her asırda bir Deccal Çıkmıştır Deccallerin sayısı 30'u bulur diye bir hadis vardır 1.2 dünya savaşlarında da belki vardı bilemeyiz onu allah bilir. Ama Ahir zamanı çıkacak 2 Deccal vardır peygamber efendimizin bizi uyardığı bu 2 deccaldir işte Birisi Dinsizliği kullanıp Hristiyanlara savaş açıcak Diğeri ise İslâm Deccalıdır. Buna Hz. Ali ve bir kısım ehl-i tahkik Süfyan demişlerdirve Hz. Ali hep bu Deccalden bahsetmiştir. Süfyan Müslümanlar içinde çıkacak ve Müslümanları aldatmakla Ve katletmekle iş görecektir.

    Hiç bir savaşta islamiyeti lekeleyecek yada HZ.Muhammed(Sav) Mührünü Kullanıp Müslümanların kafasını kesen olmamıştır IŞİD Gördüğün gibi Hem peygamberin mührünü Bayrak olarak kullanıyor hemde müslümanları katlediyor. ve kafaları kesip top oynuyorlar bu durum islamiyet de nasıl normal olabilir sence hadi sadece öldürse tamam da bu adamlar öldürmekle kalmıyor resmen dalga geçiyor cesetle bile sence bunun islamiyet ile ve Allahın yolu ile ne alakası var .10 Büyük alametden biri olan ise müslümanlığı benimsemiş ama müslümanlıkla bir alakası olmayan Islamiyet deccali(Dehşetli Süfyan ve ordusu) ve bu ordunun Arap ülkelerinden birinde Süfyan devleti kurucağını hepimiz biliyorduk ta hz.peygambere islamiyet geldikten 10 yıl sonra bildirilmiş birşey IŞİD Ne yapmak istiyor Suriyede büyük bir devlet kurmak istiyor Suriyede Ne zaman Yeni Devlet kurulursa Islamiyet Deccali Dehşetli süfyan ortaya çıkacak devletin başına geçmek için ve tüm müslüman alemini katletmeye çalışacak şuan gidişat bunu gösteriyor.Göstermiyor diyen ise hayal dünyasında yaşıyordur

    Hz Ali (r.a) Hadisinde

    Onların(Müslümanların) Deccali Süfyandır, İslamlar içinde çıkacak aldatmakla iş görecek” buyurmuşlardır.

    Çoğu kere ise, onun harikalıklarından bahsedilir. Bu arada komutanlığına da dikkat çekilir. ( Müslim, Fiten: 125.)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Koks34 -- 10 Mart 2016; 5:28:08 >




  • Koks34 kullanıcısına yanıt
    Kuran'dan bunlara ait bir tane ayet getir görelim
    tekrar ediyorum ışid sünni bir yapıdır ve sizden fazla sünnete önem veriyor
    sonra öyle ışid kafa kesti diye kıyamet falan gelmez
    hutu ve tutsi olaylarını görseniz o zaman yarın kıyamet olur derdiniz
    dünyanın kurulması ile zulüm başlar ve bu zaman zaman çok artar ,zaman zaman azalır
    kıyametin bütün bilgisi Allah'ındır (o Kuran'da öyle bildiriyor)
    hele ki bina ve zina dönemi hiç inandırıcı değil
    cahiliye devrinde çok daha fazla zina vardı
    bina ise hiç anlaşılmıyor
    2 kat oldu kıyamet kopacak dediler
    3 oldu yine aynısı
    4-5-6 diye diye 100 lerce kata çıkıldı ama kıyamet falan kopmadı
    ayrıca bir müslüman kıyamet ne zaman kopacak diye beklemek yerine yanlışlarını düzeltir
    kıyamet kopacak diye diye milyonlarca insan ölüp gitmiş ,kendi kıyametleri kopmuş ama asıl kıyamet kopmadı
    Kuran'da "kıyamet yaklaştı" der ,yani her zaman yakındır




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    Kuran'dan bunlara ait bir tane ayet getir görelim
    tekrar ediyorum ışid sünni bir yapıdır ve sizden fazla sünnete önem veriyor
    sonra öyle ışid kafa kesti diye kıyamet falan gelmez
    hutu ve tutsi olaylarını görseniz o zaman yarın kıyamet olur derdiniz
    dünyanın kurulması ile zulüm başlar ve bu zaman zaman çok artar ,zaman zaman azalır
    kıyametin bütün bilgisi Allah'ındır (o Kuran'da öyle bildiriyor)
    hele ki bina ve zina dönemi hiç inandırıcı değil
    cahiliye devrinde çok daha fazla zina vardı
    bina ise hiç anlaşılmıyor
    2 kat oldu kıyamet kopacak dediler
    3 oldu yine aynısı
    4-5-6 diye diye 100 lerce kata çıkıldı ama kıyamet falan kopmadı
    ayrıca bir müslüman kıyamet ne zaman kopacak diye beklemek yerine yanlışlarını düzeltir
    kıyamet kopacak diye diye milyonlarca insan ölüp gitmiş ,kendi kıyametleri kopmuş ama asıl kıyamet kopmadı
    Kuran'da "kıyamet yaklaştı" der ,yani her zaman yakındır

    Kafa kesmekle bina yapmakla gelmiyor zaten sen benim yazdıklarımı okuyamıyorsun galiba 10 Büyük alamet olmadan kıyamet kopmaz ay yarılmadan kıyamet kopmaz Kıyamet günü kuranda sadece ay yarılmadan kıyamet kopmaz olarak geçer ama peygamberimizin kendi eliyle yazdığı hadislerde de sadece küçük alamet ve 10 büyük alametler bildirilmiştir. "Saat yaklaştı, ay yarıldı yarılacak" (el-Kamer, 54/1) âyetinin ikinci bölümünün "ay yarılacak" biçimde anlaşılması durumunda, bu olay Kur'an'da anılan tek Kıyâmet alameti olma özelliği kazanır.

    Peygamberimiz bunları ahir zaman için Bu alametleri öngörmüştür.Bir nevi geleceği görmüştür ve bunu hadislerine işlemiştir.

    1. Deccal'in ortaya çıkışı: Deccâl, kıyâmette zuhur edecek yalancı bir kişidir, İslâm Dini'ni ve müslümanları ifsad edip, kötülüğe ve bozgunculuğa sevketmek isteyecektir. Deccal'in sağ gözünün kör olduğu, iki gözünün arasında "kâfir" yazdığı, çocuğunun olmadığı, Medine'ye ve Mekke'ye giremeyeceği, ortaya çıktıktan sonra yeryüzünde kırk gün kalacağı, bu süre içerisinde istidrac türünden bazı olağanüstü olaylar göstereceği, daha sonra da yine kıyâmetin büyük alametlerinden olan Hz. İsa'nın yeryüzüne inmesiyle onun tarafından öldürüleceği sahih hadislerde belirtilmiştir (Buhârı, Fiten, 26; Müslim, Fiten, 37, 39, 40, 91, 101, 110, 112).

    2. Duhan'ın çıkışı: Duman anlamına gelen duhan da kıyâmetin büyük alametlerinden biridir (Müslim, Fiten, 39). Kıyâmetin vukuundan önce dünyayı bir duman bulutu kaplayarak, kırk gün ve kırk gece kalacak, mü'minler nezleye tutulmuş gibi, kâfirler ise sarhoş gibi olacaklardır.

    3. Dabbetü'l-arz'ın çıkışı: Kıyâmet'ten önce çıkacağı bildirilen bir yaratıktır. Kelime anlamı yer hayvanı demektir. Kur'an-ı Kerim'de "Kendilerine söylenmiş olan başlarına geldiği zaman, yerden bir çeşit hayvan (dâbbe) çıkarırız ki o, onlara, insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyler" (en-Neml, 27/82) buyurulmaktadır. Hz. Peygamber Dâbbetü'l-arz hakkında "Çıkacak olan kıyâmet alametlerinden ilki, güneşin batı tarafından doğması ile, bir kuşluk vakti insanlara karşı bir dâbbenin (hayvanın) zuhurudur. Bu iki alametten biri, arkadaşından evvel olur. Akabinde diğeri de onun izi üzerinde yakın olarak meydana gelir" (Müslim, Fiten, 118) buyurmuştur.

    4 Güneşin Batıdan doğması: Güneş batıdan doğacak, insanlar topluca iman edecek, ancak daha önce iman etmemiş olanların imanları kendilerine bir yarar sağlamayacaktır (Müslim, Fiten, 118).

    5. Hazreti İsa (a.s)'ın inmesi: Ehl-i sünnet itikadına göre Kıyâmetin vukuundan önce Hazreti İsa yeryüzüne inecek, hristiyanları İslâm'a davet edecek, Deccâl'i öldürecek, Hazreti Peygamber (s.a.s)'in şerîati ile hükmedecektir (Buhârî, Büyû, 102; Müslim, İmân, 242-247).

    6. Ye'cûc ve Me'cûc'ün çıkışı: Kıyâmetin vukuundan önce çıkarak "yeryüzünde bozgunculuk yapacak" (el-Kehf, 18/94) olan asılları ve soyları belirsiz iki insan topluluğudur Hz. ZülKarneyn'in önlerine yaptığı seddin yıkılarak (el-Enbiya, 21/96) açılması ile yeryüzüne dağılacaklar insanlara saldıracak, kentleri yakıp-yıkarak harabe haline getireceklerdir. Bazı rivayetlerde bu seddin Çin seddi olduğu zikredilir (Buhârı, Enbiyâ, 7; Müslim, Fiten, 1,2).

    7.8.9. Doğuda, Batıda, Arap Yarımadasında olmak üzere üç bölgede yer çöküntülerinin meydana gelmesi de Kıyâmet'in büyük alametlerindendir (Müslim, Fiten, 39).

    10. Yemen'den çıkacak olan büyük bir ateşin insanları önüne katarak sürmesi (Müslim, Fiten, 39).



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Koks34 -- 10 Mart 2016; 5:58:50 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: geleceği olmayan adam

    kabir hayatı diye bir şey yok :D

    ölümsüzlik fikri kulağa hoş geliyor ama değil mi?

    kabir hayatı diye birşey yok tanrı yok ne kadar sığırsınız ne kadar ilkel bismillahirahmanirahim deprem oluyo la
  • O öldükten sonra zamani nasıl algilayacagimiz ile ilgili olabilir. Kuran da kabir yaşantısı pek geçmez. Ölüm ani ve diriliş anı geçer. Yani ölünce bir bakmışsın din günü gelmiş çatmis.
    Zaman senin için çok kısadir ama dünya da yaşanan yaşanmıştır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KraftMK

    O öldükten sonra zamani nasıl algilayacagimiz ile ilgili olabilir. Kuran da kabir yaşantısı pek geçmez. Ölüm ani ve diriliş anı geçer. Yani ölünce bir bakmışsın din günü gelmiş çatmis.
    Zaman senin için çok kısadir ama dünya da yaşanan yaşanmıştır.

    Diyanet İşleri

    2/BAKARA-259:
    Yahut altı üstüne gelmiş (ıp ıssız duran) bir şehre uğrayan kimseyi görmedin mi? O, “Allah, burayı ölümünden sonra nasıl diriltecek (acaba)?” demişti. Bunun üzerine, Allah onu öldürüp yüzyıl ölü bıraktı, sonra diriltti ve ona sordu: “Ne kadar (ölü) kaldın?” O, “Bir gün veya bir günden daha az kaldım” diye cevap verdi. Allah, şöyle dedi: “Hayır, yüz sene kaldın. Böyle iken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış. Bir de eşeğine bak! (Böyle yapmamız) seni insanlara ibret belgesi kılmamız içindir. (Eşeğin) kemikler(in)e de bak, nasıl onları bir araya getiriyor, sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?” Kendisine bütün bunlar apaçık belli olunca, şöyle dedi: “Şimdi, biliyorum ki; şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.”


    Önceki ayetleri takiben ölümden sonraki diriltilmeye ibret alması için konu dahilindeki 100 sene'lik vakti dirildiğinde, sürenin 1 yada yarım gün olarak algılamasını görebilmekteyiz.






    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi rebellion -- 10 Mart 2016; 20:33:54 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: rebellion

    quote:

    Orijinalden alıntı: KraftMK

    O öldükten sonra zamani nasıl algilayacagimiz ile ilgili olabilir. Kuran da kabir yaşantısı pek geçmez. Ölüm ani ve diriliş anı geçer. Yani ölünce bir bakmışsın din günü gelmiş çatmis.
    Zaman senin için çok kısadir ama dünya da yaşanan yaşanmıştır.

    Diyanet İşleri

    2/BAKARA-259:
    Yahut altı üstüne gelmiş (ıp ıssız duran) bir şehre uğrayan kimseyi görmedin mi? O, “Allah, burayı ölümünden sonra nasıl diriltecek (acaba)?” demişti. Bunun üzerine, Allah onu öldürüp yüzyıl ölü bıraktı, sonra diriltti ve ona sordu: “Ne kadar (ölü) kaldın?” O, “Bir gün veya bir günden daha az kaldım” diye cevap verdi. Allah, şöyle dedi: “Hayır, yüz sene kaldın. Böyle iken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış. Bir de eşeğine bak! (Böyle yapmamız) seni insanlara ibret belgesi kılmamız içindir. (Eşeğin) kemikler(in)e de bak, nasıl onları bir araya getiriyor, sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?” Kendisine bütün bunlar apaçık belli olunca, şöyle dedi: “Şimdi, biliyorum ki; şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.”


    Önceki ayetleri takiben ölümden sonraki diriltilmeye ibret alması için konu dahilindeki 100 sene'lik vakti dirildiğinde, sürenin 1 yada yarım gün olarak algılamasını görebilmekteyiz.





    Alıntıları Göster
    İstiridyeler, midyeler gibi bulundukları yerde sabit kalırlar. Ayakları ve kafaları yoktur ve yer değiştiremezler. Kalpleri, sinir sistemleri ve kabukları arasında tek bir kabuk kapayıcı kasları vardır. Solungaç solunumu yaparlar. Kabukların aralanmasıyla sudaki oksijen solungaç tarafından soğurulur. Bu yolla sudaki bitkisel ve hayvansal planktonları da alarak beslenirler.

    Çoğu hermafrodit olmakla beraber ayrı eşeyli olanları da vardır. Atlas Okyanusu ve Kuzey Amerika'nın Büyük Okyanus kıyılarında bol rastlanan Virginia istiridyelerinin bazı türleri beşinci aya kadar erkek olarak yaşar ve sonraki aylarda dişiye dönüşerek yumurtlamaya başlarlar. İstiridyeler gri bir toz biçiminde milyonlarca yumurta döker. Bu yumurtalar denizde döllenir. Döllenen yumurtalar birkaç gün içinde açılır ve içinden larvalar çıkar. Bu larvalar bir iki gün serbestçe yüzdükten sonra sert zeminlere yapışırarak tutunurlar ve hayatları boyunca bu noktada sabit kalırlar.

    Yaşadığı yerler
    Ilıman ve sıcak denizlerde sürüler halinde yaşar.
    Özellikleri
    İki parçadan meydana gelen kabukları kalın ve katmerlidir. Parçalar eşit büyüklükte değildir. Sol kabuk çukur olup, bununla vücudunu zemine bağlar. Düz olan üst kavkı (kabuk) kapak vazifesi görmektedir.
    Ömrü
    10 yıldan fazladır.
    Çeşitleri
    100 türü bilinmektedir. Bunlardan yalnız Avrupa, Japon ve Amerikan istiridyeleri avcılar tarafından avlanır.
    Avlanma yöntemleri
    Dreçlerle avlanır.

    WİKİ

    ayetteki subhanallahu hımari sadgallahul fitan beyan olarak denizdeki inciyi anlatmaktadır. bir kimseye yaradanu tealanın yaratması dışında mulk yoktur dendiği halde bu kimsenin yaratılış konusunda itirazına cevaben bu ayet tecelli olmuştur denebilir. onun teala yaratması buna benzer ve bunun benzerini siz yapamazsınız. benzer kılmak istersen çocuğunu değer karşılığı satan gibi olursunuz.

    bu meyanda onlar nefislerini cennet karşılığında yaradana sattılar veya değerlensin yümün kazansın diye.... mealindeki ayet gereği insin bu tutumu meallenmişe benziyor.

    yaradanu tealanın yaratışı cinsiyete tebaiyet haricinde incinin hali gibidir. misalen sen bunun değerinde ve güzelliğinde bir şey yapamadın diye bu belde yani istiiridyenin kemiksi yapısı cenneti yani inciyi husule getiremez dedin manası racidir.

    bu açıdan kişinin deniz altında mahsur kaldığı ve bir istiridyenin içindeki inciye nasıl muttali olduğunu tefekkür edebiliriz. 100 yıl ölü kalmak bu açıdan mümkündür. denizin altında 1 dakika ile 100 sene aynı sonucu doğurur. bu nedenle altı üstüne getirilmiş bir beldeden kastın tayfuna uğramış bir ada gibi olduğu da düşünülebilir.

    baba kız ve kul erkek de denebilecek bir durum nazara verilmiştir. bu açıdan altı üstüne getirilmiş bir şehirdeki 100 yıl ölü olma hali ğaybe işar ile 100 yıl savaşlarına işaret etmiş ve altı üstüne getirilmiş bir beldedeki babanın kızı ile olan muhaveresindeki bir rasul ile tanışma faslını da anlatmış olabilir. bu bölge de deniz altından inci çıkarılmasına uygun bir bölgedir.

    temel manada anlatılmak istenen şey 100 yıl süren ölüm süreci veya 100 yılın bir ana denk getirildiği denizin altında kalmış bir kimsenin çaresizlik anı anılmış olmalıdır.

    zamanın en kısa tarihinde sonucun ezeli galibiyeti olan ölüm süreç bakımından oluştuğu anın sonsuzuna ırar. 3 dakikada ölen kişi 100 yıl sonra dahi ölüdür. aynı minvalde 3 dakika içinde ölmeyen kişi sanki 100 yıl sonra dirilmiş gibidir.

    yukarıdaki ayetin denizin altına ait olduğu düşünülebilir.




    • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız