Şimdi Ara

Bu arabaları nasıl alıyorsunuz? Dürüstçe soruyorum! (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
283
Cevap
12
Favori
8.289
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
52 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ben öğretmenim 27 yaşında ilk evimi aldım bekar olarak,35 bin tl ye 3 sene sonra onu 55 e satıp üste kredi ile 120 bine başka ev aldım(3+1)(şuanki değeri 280 bin) 2012 yılında evlendim eşimde öğretmen.evlendıkten sonra kredi çekerek 1 sene aralıklarla iki tane daire daha aldım bunlar ufak biri 1+1(bunun kredisinin tamamını kiracı karşılıyor) biri 2+1 ikisinde de şuan 750 şer liradan kiracı mevcut..toplam gelirimizin yüzde 50 si suan kredilere gidiyor..

    işin özetine gelirsek bende sıfırdan geldim hiç bir şekilde babadan gelen kalan bişeyim yoktu izlediğim yol önce butçeme göre yatırım yapıp onu kar topu misali büyütmekti yaşım şuan 36 yılbaşından sonra da araba alıcam artık..
  • Böyle hikayeler görmek istiyoruz işte.

    Bende bir fabrika açmak istiyorum (montaj sanayii üzerine) ama bu ortamda bunu yapacak durumu göremiyorum.

    Kendi dükkanımı açayım, satış-onarım-kurulum üzerine iş yapayım diyorum ama çevrem olmadığı için kendime güvenemiyorum da.

    Alanım elektronik.

    Cebimde bir lira dahi yok.

    Bana bu durumda ne gibi bir tavsiye verebilirsiniz?

    @Huseyin-ZST



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi umut_baris -- 6 Eylül 2016; 23:34:51 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KISACASD

    Ülkenin iyi olduğunu falan söylemedim. Ki iyi olduğunu da düşünmüyorum. Altını çizerek söylüyorum. Deneyimlerimle konuşuyorum. Bak açık açık söylüyorum.

    Kariyer.net, yenibiris iki sitede de ilan var. Bir ilana başvuran sayısı 100. Bu 100 başvuruyu aratıyorum. Zaten yarısı okumamış bile sıradan ne varsa başvurmuş. Kaldı 50. 50 tane kişiye hafta içine randevu veriyorum aratarak ofis personelime. Kendi zamanımı da ayırıyorum bir de yani bunlara. O benim ilanıma başvuran, benim arayıp randevu verdiğim, zaman ayırdığım, planladığım 50 kişiden 10 kişi görüşmeye gelirse iyi oran. 10 kişiden 5'i yeni mezun 90+ iş beğenmiyor. Cumartesi tatil mi diyor. Okuldan nasıl mezun olduysa sanıyor ki deneyimi olmayan hemen birine 5000 tl maaş verecekler, altına araç çekecekler neler neler.

    Sizler veriler üzerinden konuşuyorsunuz. Ben hayatın içinden her gün ama her gün yaşadıklarım, deneyimlerim üzerinden yazıyorum.

    Bizim ülkemizin durumu kötü, insanımızın durumu daha kötü.

    Bu durum o tiplerin acizliği herkes mi öyle.Ülkede özel sektörün çalışma şartları çok acımasız kurumsal şirketleri bir tarafa bırakırsak.Adamlar bildiğin saltanat sürüyor babadan oğla geçiyor şirket,tüm çalışanlarda altında köle.Çok çalışıp nitelikli iş yapıp sürünen bir sürü insan var.Şansı varsa 2 3 sene çalışıp fırlıyor bir yere yada devlete memur gidip yatıyor.Yoksa vay haline oluyor. Külüstür bir araba almak için aç gezen haftada 84 saat çalışan insanlar var.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kirchhoff

    Hocam benim merak ettiğim şey bundan 10 yıl sonra ne olacak. Şu an mesela ben parayı altına yatırsam 5-10 yıl sonra altın düşer kesin. Zaten çıksa nereye çıkacak altın/dolar vs.

    Günümüz şartlarında en mantıklı yatırım nedir? Ev fiyatları filan uçuk zaten.

    Herhalde kırsaldan arsa alıp şehirleşmesini bekleyeceğiz, onun da ne zaman gerçekleşeceği belli değil. 20-30 yılı da bulabilir.

    Dövize yatır. Devalüasyon olur paran 3-4 katına çıkar. Ciddiyim. Dolar al. Euro'ya güvenme.

    Altını satacak adam bulamazsın. Pahalıya aldığınla kalırsın öylece hocam.

    Benden söylemesi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rindaman

    Ben şunu anladım, başında işi güce sahip anası, babası olan, iyi yada kötü bir eğitim aldıran baba ve ana evladına güzel bir yaşam potansiyeli sunuyor..

    Çocukluktan itibaren kirada olsaydınız, babanız olmasaydı sanırım kurtuluşunuz okumak ve güzel yerlere gelmek olurdu...


    Kimse değinmese bile bu başarı hikayelerinin altında hep bir itici güç oluyor.. Maddi bir dayanak lazım.

    Allah aşkına burada yazılanlara cidden itibar ediyor musunuz? Ben sıfırdan bir yere gelen adamın, o dediğiniz itici güç olmadan yükseldiğini şu zamana kadar görmedim. Çalışmak falan bu ülkede başarmak için %10 demektir. En basitinden tanıdık torpil olmadan iş bulunuyor mu? Eğitim falan deniyor da bugün parasız olan da eğitim olanaklarından yararlanamaz. Benim çevremdekilerin çocuklarının hepsi özel üniversitede, senede nereden baksan 12,000 TL veriyorlar. Okul okumak da para yani, o yüzden şöyle böyle diyenlere aldırış etmeyin. Dediğiniz gibi kimse o itici güçten bahsetmez, burada yazıp çizenlerin Allah bilir anasından babasından neleri kalmıştır ya da da kalacaktır da millete hayat dersi verirler.




  • zengin olan herkes yandaş herkes haram yiyerek zengin oluyor aynen aynen haklısınız.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: rbcntechnic

    Maaşlı işte çalışarak olmaz malesef. En basitinden yandaki tavukçu arkadaşın sadece dükkandan aylık geliri 20 bin TL.

    abartmayın o kadar. son 3 aracım sıfır. sıfır golf aldım. 2 sene sonra da bunu satıp bmw almak niyetim ve maaşlı bir elemanım. herkes 3.000 tl maaş almıyor. 3.000 tl maaş alan da gelirine göre bir araba alacak.
  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    Hocam makineyi üretmek için farklı mühendisler ile mi çalıştınız ?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: beyinsis

    quote:

    Orijinalden alıntı: rbcntechnic

    Maaşlı işte çalışarak olmaz malesef. En basitinden yandaki tavukçu arkadaşın sadece dükkandan aylık geliri 20 bin TL.

    abartmayın o kadar. son 3 aracım sıfır. sıfır golf aldım. 2 sene sonra da bunu satıp bmw almak niyetim ve maaşlı bir elemanım. herkes 3.000 tl maaş almıyor. 3.000 tl maaş alan da gelirine göre bir araba alacak.

    İstisnalar kaideyi bozmaz. Kaç kişi sayabilirsin 5000 tl den yukarı maaş alan.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam eskiden bende şaşardım nasıl oluyor diye. Krediyle 110000 liraya ev aldık. 10 sene ödeyeceğiz. Şuan değeri 250000 lira oldu ki bu en basiti. Zamanında milletin dedesi kapatmış bir yerlerden arsayı milyon ediyor. Adam satıp parasını işletiyor kafasını kullanıyor.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: rbcntechnic


    quote:

    Orijinalden alıntı: beyinsis

    quote:

    Orijinalden alıntı: rbcntechnic

    Maaşlı işte çalışarak olmaz malesef. En basitinden yandaki tavukçu arkadaşın sadece dükkandan aylık geliri 20 bin TL.

    abartmayın o kadar. son 3 aracım sıfır. sıfır golf aldım. 2 sene sonra da bunu satıp bmw almak niyetim ve maaşlı bir elemanım. herkes 3.000 tl maaş almıyor. 3.000 tl maaş alan da gelirine göre bir araba alacak.

    İstisnalar kaideyi bozmaz. Kaç kişi sayabilirsin 5000 tl den yukarı maaş alan.

    çook. türkiye'de de artık bir orta sınıf oluştu. ben uzmanım, dikkatini çekerim "yönetici" değil, sadece "uzman". benden çok maaş alan bir çok uzman seviyesinde eleman var.




  • Sağolsun babam 1 sene önce beni okutmak için çok çaba harcadı ben dedim hem okur hem çalışırım yok olmaz oğlum dedi şimdi amcamın otelinde aşçı 4 bin geliri var emeklide 1.300 ordan alıp bana gönderiyor bir birikmişi vardı bana Üniversitede arabada aldı abimede aldı 2010 da ise 120 bin kredi çekip ev aldı 25 senedir aşçı 4 yıldır şehirdeki bazı apartmanların kaloriferlerini yakar bazılarının apartmanını yıkar bunları ise antre izninde yapar 5 saat antre izni var 3 saat kalorifer yakıyor 8 apartmanın ve 2006 dan beri pejo mobileti var hiç araba almadı maşallah şuan 54 yaşında helal olsun diyorum oğlum ne yaptımki diyor baba diyorum elimi sıcak sudan soğuk suya sokturmuyosun utanıyorum diyorum baba olmak böyle birşey diyor yaptıklarım hiç bişey bunu her baba yapar diyor sağolsun iyikide var


    Edit benim aracım opel corsa 2003 1.7dti
    Ağabeyimin aracı 2001 peugeot 306



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi -Columbia- -- 7 Eylül 2016; 11:57:56 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • beyinsis B kullanıcısına yanıt
    Tebrikler Türkiye genel ortalaması 5000 TL nin üzerinde ise harika. Bunu bilmiyordum öğrendiğim iyi oldu uzman kardeş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Egeozbaran

    Hocam makineyi üretmek için farklı mühendisler ile mi çalıştınız ?

    Hayır. Zihnisinir olunca, şirket bünyesinde çalışan tek bir makine mühendisi makineleri üretmeye yetti. İşin elektronik altyapısı konusunda abimden yardım alındı (elektronik yüksek mühendisi).

    Makine dizayn konseptlerinin tamamı Odtü iktisat mezunu babama aittir. Ancak işi konseptten gerçek plana dökmek ağır bir mühendislik işi. Bunun altından kalkan çok iyi bir mühendisimiz vardı.




  • Bizde ne destekleyecek baba var nede gidip kiraya verebileceğimiz bi daire ulan biz niye gelmişiz bu dünyaya
  • Cevap basit arkadaşım çalışarak;

    23 yaşındayım, üniversite son sınıfım.

    4 yıl önce çok iyi hatırlıyorum, okulun ilk günü 1 el çantası eşya cebimde 100 lira ile geldim bulunduğum yere. Babamla aram bozuktu, yeminle söylüyorum kitap paramı bir yakınım yolladı, yurtta kalıyordum bildiğin devlet yurdu, yazın parasını peşin yatırmıştım nasip işte...

    Şimdi kendi evimde oturuyorum, bildiğin aile evi gibi, öğrenci eviyle ilgisi yok.Yıllık masraf 12bin.

    15 binlik arabaya biniyorum, araba tanımım şu; 6 ay yardırıp kazanacağım aynı zamanda bu 6 ay süre içinde kendi zevkimden rahatımdan kısmayacağım bir binek. Ama bu ay model yükselteceğim öyle ahım şahım bişey değil cam tavan benzinli punto alıyorum. Çevreme bakıyorum, 100K'ya arabaya binen arkadaşım da var. %30 Peşinat ver krediyle al, e adamın tarzı bu. Benim tarzımda evde yalnız yaşamak millet 4bin masraf ediyorken 12bin masraf etmek. Ha uzun zaman rent a car sahibi idik çok arabaya bindim o dönemlerde hem de bu kadar premium yaygın değildi, belki o yüzden heves kalmamıştır.

    Marka giyiniyorum, istediğim yere gidiyorum, hatun var, arkadaş çevresi var. Harcıyorum ama bir yandan da çalışıyorum.

    Oturup konuşmak muhabbet etmek bir kenara yüzüne tükürmeyeceğim insanlarla çalışıyorum, hatta daha beteri onlara kepçeyle kazandırıp kendim de kaşıkla yiyorum.


    Yani diyeceğim şu; önce kişi kendini tanıyacak, sonra ihtiyaçlarını bilecek. Sonra da kendi parasını kazanıp, alın terini o ihtiyaçlara karşılık sarf edecek.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lifeblood6 -- 7 Eylül 2016; 1:21:08 >




  • 1 yıllık devlette hemşireyim maaşım nöbetlerle 3.500-4.000 tl arası hastane ile ev arası 20km civarı gecesi gündüzü otobüs falan çok yorucu oluyor o yüzden küçük az yakan bir araba almak istedim.Ordu da çalıştıgım için kiralar falan ucuz bi hesap yapıyım

    kira: 450 (2+1 dogalgazlı ev)
    Mutfak :400 (sadece kahvaltı ve akşamları bir şeyler yersem,öğle yemegi hastaneden)
    faturalar: elektrik su internet telefon dogalgaz 400
    kredi kartı: 400-500
    Günlük harçlık: 300
    Toplam: 1.500 tl civarı bir mevla oluyor bana aylık ortalama 2.000tl kalıyor 1 yılda 20.000 tl ya yakın para biriktirdim.25.000 tl de kredi çektim 24 ay aylık 1.250 tl bu ay ilk taksitini ödedim.Ford fiesta aldım 0 45.000 tl ye seneye kadar biraz birikim yapıp evlenmeyi düşünüyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Stand Alone

    quote:

    Orijinalden alıntı: Rindaman

    Ben şunu anladım, başında işi güce sahip anası, babası olan, iyi yada kötü bir eğitim aldıran baba ve ana evladına güzel bir yaşam potansiyeli sunuyor..

    Çocukluktan itibaren kirada olsaydınız, babanız olmasaydı sanırım kurtuluşunuz okumak ve güzel yerlere gelmek olurdu...


    Kimse değinmese bile bu başarı hikayelerinin altında hep bir itici güç oluyor.. Maddi bir dayanak lazım.

    Allah aşkına burada yazılanlara cidden itibar ediyor musunuz? Ben sıfırdan bir yere gelen adamın, o dediğiniz itici güç olmadan yükseldiğini şu zamana kadar görmedim. Çalışmak falan bu ülkede başarmak için %10 demektir. En basitinden tanıdık torpil olmadan iş bulunuyor mu? Eğitim falan deniyor da bugün parasız olan da eğitim olanaklarından yararlanamaz. Benim çevremdekilerin çocuklarının hepsi özel üniversitede, senede nereden baksan 12,000 TL veriyorlar. Okul okumak da para yani, o yüzden şöyle böyle diyenlere aldırış etmeyin. Dediğiniz gibi kimse o itici güçten bahsetmez, burada yazıp çizenlerin Allah bilir anasından babasından neleri kalmıştır ya da da kalacaktır da millete hayat dersi verirler.

    Yaşıtlarım gibi anaokulu okuyacağıma kendimi 1 sene solidworks , autocad e verdim .

    Şu an 12 yaşındayım 7500 TL maaş alıyorum . Hayalim 2 senelik üniversite sonrasında maaşım 25 bin TL olur .

    Millet iş beğenmiyor adam diyorum ki 1000 lira maaş haftada 100 saat çalışacaksın yok diyor . EE çalışmak istemiyorsan iş yok sana biraaader .


    Burada yazılanların çoğu sallama . İtiraf.com diye bir site vardı ya hani aynı orası gibi sallama işte Neymiş 2 senelik üni okumuş ama mesleği yapmamış 8 senede Dubai şeyhi olmuş

    18 yaşındaymış da 5000 TL maaş alacakmış . Yaaaaauuuuuvvvvvvvvvvv heeeeeeeeeee heeeeeeeeeeeeeee . Hayır benim anlamadığım bizim okul mu çok garipti . 4-5 gün okula giderdik mühendislik zaten zor vizesiydi sınavıydı deney raporlarıydı derken kafamızı kaldıramıyorduk . 9 da okula git 6 da eve gel . Bir tek haftasonu var .

    ayda 8 gün çalışıp 5000 TL maaş veren bir yer var mı ? Gerçi aklıma bir şey geliyor da helal haram konusuna takıldım .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TheCaliph_ -- 7 Eylül 2016; 1:30:49 >




  • Evliysen bir nebze daha kolay birinin maaşı ile borca girilebilir diğeri ile yaşam ihtiyaçları karşılanabilir hatta biriktirilebilir ama tek kişi çalışıyor ve çocuk varsa normal şartlarda pahalı araba almak oldukça zor, şahsen benim altımdaki arabayı ben evlenmeden tek başıma çalışarak alamazdım alsam bile hobilerimden ve zevklerimden vazgeçip yeme içme masraflarımıda kısmam gerekirdi. Arazilerimiz baraj altında kalınca devlet bize ödeme yapmıştı bende ondan gelen paranın bir miktarı ile kullandığım arabayı aldım. Bazıları çalışıyor bazıları çalıyor bazılarına şans gülüyor ama şöyle bir durum var panameralar , 911ler , voguelar vs normal şartlarda alınabilecek araba değil hele ki devlet memuruysan hiç değil ama tabiri caizse zibil gibi bu araçlardan var çevremde onlar nasıl alıyor sormak lazım




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Huseyin-ZST

    Babam ömrü boyunca kendi işini yapmış. Uzunca bir dönem müteahhitlik yapmış. Yap-sat değil. İlk işleri orman yolları yapmak olmuş. Senin benim kullandığımız yollar değil. Orman idaresinin ormanının içinde kullandıkları yollar... Çok küçük işler özetle... Sonra aldığı ilk belediye müteahhitliği işinde belediyenin ve bankaların görüş kıtlığı sebebi ile iflas etmiş. Şöyle ki, Kanalizasyon döşemek için açtığı çukurlar toprağın yumuşaklığından ötürü çöküyor. Bugün bu tarz her işte kullanılan dikine delik açıp, içeri beton basmanızı sağlayan bir makine var (kusura bakmayın, bu işlere uzağım, makinenin adını unuttum). Bu makine Türkiye'de o dönem kullanılmıyor. Babamın piyasaya birikmiş yüklü bir borcu mevcut ve iş ilerleyemediği için Belediye'den hakediş alamazken, bu makineyi almaları için önce Belediye'yi ikna etmeye çalışıyor. Edemiyor. Sonra bankayı ikna edemiyor... Sonuçta iflas ediyor. Ancak iflas etmeden önce büyük bir çakallık yapıp, bankadan "halı ticareti yapmak için" kredi alıyor. Bu para ile piyasa borcunu temizliyor. Sebep basit: Banka adamı borcu için vurmaz. Piyasada bir manyak çıkar, sizi vurabilir. Bir diğeri de tabii ki, itibardır. Piyasaya borç takmayacaksın...

    Neyse, bankaya tonlarca borcu olan babam Suudi Arabistan'da müteahhitlik yapmaya başlıyor. Orada birlikte çalıştığı bir Suudi'nin iş yaptığı ana müteahhitin yarım kalmış bir sürü işini bunlar tamamlıyorlar. Türkiye döndüğünde banka borcunu kapıyor, şimdi hala oturdukları evi alıyor, üç-dört arsa alıyor ve bizimkileri Avrupa tatiline çıkarıyor. O arsalardan birinin yanındaki binaya yıllar sonra RTE taşındı. O arsa ile yandaki arsa birleşip müteahhide verdik. Sağ olsun siteyi über lüks ve tam bir AKP zevki ile yapan müteahhidimiz sayesinde RTE'nin yakınında olmak isteyen ve çoğunluğu bariz bir biçimde sonradan görme olan kişilere bütün dairelerimizi sattık ve bu birikim şu anda yaptığımız işin sermayesi oldu... Biz arsayı alırken Subay evlerinin o bölümüne 10 yıl içinde imar geleceği kesindi de, 15 yıl sonra RTE'nin komşumuz olması pastanın üzerindeki çilekti. O arsada çok şanslıydık, orası kesin. Ancak bu evler satılırken sayısız kere sohbete çağrılmışlığım vardır. AKP ve Feto birlikteliğine de lafımı sokmadan edemeyeceğim...

    Neyse, babam Suudi Arabistan sonrasında bir kaç yıl daha Türkiye'de altyapı müteahhitliğine devam etti. 4-6 yaşında kanalizasyon çukurlarına bakarken kendimi hatırlıyorum... Yani, de ki 92'ye kadar devam etti. Bu işten çok sıkılmıştı. Belediye ve kamu müteahhitliğinin bir dolu çarpık ilişki gerektirdiğinden (iktidar yanlılığı ve rüşvet), kendisinin bunu yapmayacağı için büyüyemeyeceğini anladığından bu işi bıraktı. Bu işi bırakmadan önce dünyada bir çok yapı fuarına katılıp yeni ürünleri gözlemledi. ABD'de o dönem çok yaygın olan baskı beton zemin işleri Türkiye'de yoktu. Onu Türkiye'de ilk yapan kişi oldu. Kamu taahhüt işlerinden çıktı. Antalya Belek'teki 5 yıldızlı otellerin dış zeminlerinin büyük çoğunluğunu kendisi yaptı.

    Bu baskı beton işleri ile uğraşırken beton ile çok haşır neşir oldu. Beton davranışını iyi gözlemledi ve bu sistemi geliştirmek için sürekli deneyler yapıyordu. Bu dönem benim 10-14 yaşlarıma denk gelir. Eve gelen bir baba düşünün. Elinde bir dolu plastik kap. Çeşitli torbalardan çıkardığı çeşitli tozları karıştırıp, ölçekli su ekleyip bir şeyler yapıyor falan... Ben bu sırada salonun tavanından aşağı taklalar atarak inen bir Roller-Coaster inşaasındayım; ama bir gözüm de orada...

    Gel zaman git zaman, babam bu baskı beton işlerinin zayıf noktalarından kurtulmak için bunu önceden yapılan, yerine monte edilen bir hale getirmek için bir üretim tesisi fikrine girişti. G.O.S.B'de bugünün parası ile 300.000$'a bir arsa aldı. Üzerine bir fabrika binası yaptı. Ar-Ge'ye dayalı, yüksek performanslı, betondan mamul zemin taşı yapmak ile yola çıktı. Bugün geldiğimiz nokta şu: Taşımız zemin için fazla pahalı. Ancak o kadar ince, hafif ve sağlam ki, cephede kullanmak için ideal. Kendimizi %100 doğal taş görünümlü cephe malzemesi üreticisi olarak bulduk. Babamın evde kaplara malzeme karıştırırken başladığı Ar-Ge 8 yıl ve bayağı bir milyon TL'den sonra bu hale geldi. Ürettiğimiz ürün kendi sınıfında dünyanın en az su emen taşı olma ünvanına sahip. Bu ürünü üreten makinaları falan da biz geliştirdik. Tesisin de, taşın da fikri mülkiyeti bizim...

    Bu işten para kazandık mı? Henüz kazanamadık. Daha doğrusu harcadığımız parayı daha hiç çıkaramadık. Ancak ürün artık tanındı. Bir sürü yabancı malzeme üreticisi kendi ülkesinde bu tesisi kurmak istiyor. Bu noktada biz de hayır demiyoruz. Sanıyorum yıllardır sanayicilikten kazanamadığımız parayı teknoloji transferi ile kazanacağız. Ancak bu girişimde bir Türk olarak 1-0 yenik başladığımız da bir gerçek... An itibari ile üflesen yıkılabiliriz. Rusya krizi bizi çok zorladı. İki büyük iş bekliyorduk. Bir anda işsiz kaldık. Fabrika 6 ay boş kaldı... Borç yükümüz fazla. Ancak teknoloji satışlarından biri gerçekleşse borcumuzu kapar üzerine harcadığımız paranın yarısını çıkarırız. Yani, "risk nedir" diye sorana cevabım nettir: Risk budur.

    (Bkz: Para nasıl kazanılır) Risk yoksa para yok gençler.

    -------------------------------------------------------------------

    Benim otomobil konusuna bakış açım ise biraz farklı. Türkiye'de otomobil çok pahalı. Bence herkes ihtiyacını ve kendisine yetecek olanı çok iyi belirlemeli ve bunun üzerine asla çıkmamalı. Boşa para verilmemeli. Saçma harcamalardan kaçınılmalı. Devlete de mümkün olduğunca vergi yaratılmamalı. Şahsi fikrim budur. Yani, ben paradan bağımsız, gidip bir arabaya 200 kağıt veremem abi. Mal mıyım ben? Araba ile kaç km yol yapıyorum, ne kadar uzun yol yapıyorum, büyüklük ihtiyacım nedir? Ben arabayı böyle alıyorum. Bir de "bu benim arabam" hissine ihtiyacım yok. O yüzden benim bulduğum çözüm ortak araba kullanımı. Annem-Babam-Abim-Ben arabaları ortak kullanıyoruz. Subaru Legacy ve Audi A3 Cabrio var. Normalde 3 araba olurdu. 3 araba olsa 3'üncü de Focus dengi bir araba olur işte. Böylece bütün isteklerine cevap bulmuş olursun. Herkesin arabası olmuş olur. İstersen aile araban da var, istersen spor araban da var. Tek yapman gereken "sen bugün şunu al, ben bunu alıyorum" demek. Tabi bunu rahatça yapabilmek için ailenin evine yakın oturman gerek, ki ben 2 sokak aşağıda oturuyorum. Bürom da ailemin evinden de, benim evimden de yürüyerek 5 dakika. Hayat bana kolay oğlum! Trafik mi? O da ne?

    Bu ülkede bu kafa varken, uzunu da kullanmak gerek derim. İnsanlara eskiden (daha gençken) çok acırdım, idealist adamın tekiydim ama zamanla insan değişiyor. Artık insanların söylediklerine değil yaptıklarına daha çok bakıyorum. Allaha şükür yaşım 27 kendime ait bir arabam, kenarda birikmiş bir miktar param, fena olmayan bir hayatım ve canımdan çok sevdiğim bir hatunum var. Şu aralar yeni bir yazılım şirketi kurmak için devletin verdiği teşvikleri araştırıyorum. Babanızın yolunda ilerlemek en büyük hayallerimden biridir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi acr -- 7 Eylül 2016; 2:51:26 >




  • 
Sayfa: önceki 56789
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.