Almanya'dan İstanbul'a tatile gelen kumpir ve midyeden zehirlenen 4 kişilik aile

Devlet irade gösterdi etli çiğ köftenin üretimi ve satışı nasıl yasaklandıysa etli çiğ köfteden daha tehlikeli ve daha ölümcül olan midye ve kumpirde yasaklanmalı. Özellikle midye yemek rus ruleti oynamak. Midye denizlerdeki tüm kanalizasyon pisliğini, tüm gemi atıklarını ve ağır metalleri filtre eden bir canlı. Midyeyi kim yiyecek olarak uydurup sunmuş belli değil. Midyenin asla ve asla yiyecek olarak yenmemesi gerekiyor.

Devletin acilen etli çiğ köfte yasağında gösterdiği iradenin ve denetimin çok daha fazlasını gösterip midye toplanmasını, midye üretimini ve midye satışı yasaklaması gerekiyor. Çiftlik midyesi falanda hikaye. Hepsi bir şekilde bulunduğu suyun zehrini filtre ediyor ve bünyesinde topluyor.

Kumpir de tıpkı etli çiğ köfte gibi işletmelerde yapılıp satılması en riskli yiyeceklerden. Acilen yasaklanmalı. Evinde yapan yapsın.

Tavuk dönerde en az bunlar kadar riskli ama tavuk dönerde yasaklanırsa millet acından ölür. O yüzden tavuk döner satışı her işletmeye değil, eğitimini ve lisansını almış işletmeye verilmeli. Önüne gelen işletme tavuk döner satamamalı. Böyle bir uygulama başlatılmalı.

Etli çiğ köfte, kumpiri dışarda yemediği için kimse acından ölmez. İsteyen evinde yapar. Büyütülecek bir mevzu değil. İşletmeler tarafından yapımı ve satışı acilen yasaklanmalı. İçlerinde en ölümcül olan midye ise zaten bir yiyecek olarak asla anılmamalı. Hemen yarın ülke genelinde toplanması, üretimi ve satışı ivedilikle yasaklanmalı. Midye insan sağlığı için aşırı tehlikeli bir yiyecek. Asla ama asla tüketilmemeli. Nereden geldi kültürümüze kafayı yiyecem.

Üstüne basarak bir kez daha belirtmek istiyorum; Etli çiğ köftenin üretiminin ve satışının yasaklamasında gösterilen devlet iradesinin çok daha fazlasının midye de gösterilip toplanmasından, üretimine ve satışına kadar komple yasaklanması ve çok sıkı denetlenip, ağır hapis cezası verilmesi gerekiyor. Aksi taktirde işletmeler satmasa bile seyyar satıcılar rahat durmayacaktır. Hapis cezası şart.

Otelde disinden tirnagindan artirip tatile giden insanimiz 36 si cocuk 77 kisi yanarak can verir.

Uzun zamanda yetisen vatan evlatlarini 57 yillik ucaga bindiririler, ucak duser can verir.

Magaraya maskesiz olarak gonderilen 14 Asker zehirlenerek can verir.

Yaz sicaginda su verilmeyen iki Asker susuzluktan can verir.

Ruhsatsiz Parfum Fabrikasinda cocuk isciler yanarak can verir.

Yenidogan unitelerinde bebekler küvezde para icin katledilir.

Memleketine tatile gelen gurbetciler ya yemekten ya ilactan zehirlenerek can verir.

Bu Liste daha uzar gider

Havai fisek fabrikasi
Soma
6 Subat depreminde diri diri toorak altinda kaybedilenler

Insan hayatindan daha ucuz birsey yok bu ulkede.

Bu ülkede bir gıda terörü var. Bunu inkar edemeyiz. 8 9 sene işletmecilik yaptım. Çoğu mekanın mutfağına girip çıkmışligim vardır.

Ülkedeki en lüks restauranttan tutun, mahalle arası donercisine kadar sıkıntı mevcut. En basiti sadece ekmek üreten firinlara gün içinde çoğumuz gidiyor. Burada çalışanlar Türk asıllı kişiler değil ne yazık ki. Çoğu göçmen, ucuz işçi, sigorta ücreti yok ve uzun saatler çalıştırılması için tercih ediliyor. Hal böyle olunca hijyenden ve denetimden uzak oluyor.

Yine ambalajlı ürünler. Özellikle sosis, salam, sucuk gibi. Bunlar gün içinde Çoğu zaman kullandığımız ürünler. Sandviç, pizza vb. cogu tüketim de bunlar kullanılıyor. Bu ürünlerden tüketip, mide sıkıntısı çekmeyen çok az insan vardır günümüzde. Siskinlikten tutun, mide ağrılarına kadar. Gene bar, pub tarzı yerler özellikle bu gıdaları kullanıyor. Hızlı tüketim açısından. Kaliteli ürün kullanan mekan sayısı çok azdır.

Ketçap ve mayonez zaten dışarıda hiç tüketilmemesi gereken ürünlerin başında geliyor. Isletme masasında güvendiğiniz bir marka paketi duruyor olabilir ama emin olun o ürünler mutfak arkasında başka markanın 5lt bidonlarindan basılıyor.

Başı boş hayvan sorunu. Özellikle pandemi dönemi yalnızlık çekenler hayvanlara sarıldı. Hayvan beslemek bebek yetiştirmek ile eşdeğerdir. Çoğu kişi o hayvanlara bakamadı ve sokaklara saldı. O ev hayvanları sokağa adapte olamadı, cogu hastalık taşıdı. Marketlerde, yemek yerlerinde ister istemez o basi boş hayvanları gördük. İşletme sahipleri ne yazık ki müşteri veya sosyal medyadan gelecek tepkilerden korktukları için o hayvanları dükkanın uzağına çekemedi. Gıda üstüne olan bir işletme içerisinde dolaşan hayvan hem müşteri için hem çalışanlar için ne yazik ki büyük bir hastalık riski taşımakta. Bunun hayvanseverlik dışında tutulması lazim.

Gene özellikle yaz aylarında mekanlarda içeceklerde tüketilen buzlar. En riskli gruptadir bu buzlar. Mekan kendi üretiyorsa buz makinesini, su aritmasi, filtresi vs gibi bakimlar titizlik ile yapılmalı. Eğer yapılıyorsa artık işiniz Allah'a kalmış. O ictiginiz soğuk kahveler filan saatli bomba. Hele buz dışarıdan bir firmadan alınıyorsa vay halinize. Çok soğuk kahve tüketen ve bu alanda işletmecilik yapan ben buz makinesi ve kahve makinesi üzerinde çok titiz dururdum. O kahve makinesinin temizlenmemesi o sıcaklık ile kahve çekmesi ve yapılması ciddi sağlık tehdidi.

Kıssadan hisse en büyükten en küçüğe işletmeler ciddi denetime tabi tutulmalı. Şartları sağlamayan işletme sahipleri ömür boyu bu işlerden men edilmeli, gerekirse hapis bile yatırılmali ama nerede.

Gıda terörü günümüzün en büyük sorunu. Hele ki bu ekonomide. Ürünler zamlandikca kalitesiz oluşu konusunda hepimiz hemfikiriz.

Her ferdi rahatsızlanıp hastaneye gelen ailenin o gece hastanede yatırılmayıp, hastaneden taburcu olmasına onay veren doktor veya doktorlarda 1. dereceden suçlu. Bütün aile rahatsızlanmış olduğuna göre belli ki ciddi bir şey var. Siz nasıl doktorsunuz? Eğitiminiz yarım yamalak mı? Bir ailede ki 4 kişide rahatsızlanmışsa o aile hastanede 24 saat gözünün önünde olmalı. Neden taburcu ettiler neden? Hastanede test için gerekli kitler mi yoktu? Burası nasıl bir hastane? Hastane olarak yetersizsen veya bu tür vakaları yatırmak istemiyorsan acilen başka hastaneye sevk et. Bu nasıl bir saçmalık