
Çavuş
Tarihinde Katıldı
Görüntülenme Toplam: 636 (Bu ay: 28)
4 Gün Cezalı
2 gün 7 s. 57 dk. kaldı
Fatma Zehra Kınık’ın hapis cezası bozuldu

İSTANBUL Beykoz’da 9 Temmuz 2024’te eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatma Zehra Kınık Demir, otomobiliyle üzerinde kasksız ve ehliyetsiz iki kişinin bulunduğu motosikletle çarpıştı.
Motosiklet sürücüsü Y.S.Ö. (17) ve arkasında bulunan Batın Barlasçeki yere savruldu. Sürücüsüz kalan motosiklet savrularak yayaların arasına girerek kaldırımda bulunan M.K. ile İ.E.Ü.’ye çarptı. Y.S.Ö., M.K. ve İ.E.Ü. yaralandı, Batın Barlasçeki hayatını kaybetti. Tutuksuz yargılanan Demir, geçen mayıs ayında ‘taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Demir’in ehliyetinin 2 yıl süre ile geri alınmasına karar verdi. İtiraz üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildi. Dosya İstinaf aşamasındayken, Barlasçeki’nin babası ve olayda yaralanan Y.S.Ö. şikâyetinden vazgeçti. Batın Barlasçeki’nin annesi Hasret Doğan’ın ise şikâyeti devam ediyor.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19’uncu Ceza Dairesi kazada yaralananların şikâyetçi olmadığını hatırlatarak Demir’in üzerine atılı suçun vasıf değiştirdiğini, ‘taksirle bir insanın ölümüne neden olma’ suçuna dönüştüğünü belirtti. Fatma Zehra Kınık Demir’e yerel mahkemece verilen 4 yıl 2 ay hapis cezasının bozulmasına hükmetti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19’uncu Ceza Dairesi, dosyayı yeniden incelenmesi için yerel mahkemeye gönderdi.
Hürriyet

DEM Parti'li Ahmet Türk’ün 28 Mart 2011'de Siirt’te “Biz biliyoruz, binler özgürlük mücadelesi için kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, yaşamlarından vazgeçtiler. Bu mücadele bugün gün be gün daha da genişliyor ve gün be gün bu mücadele özgürlük yürüyüşü oluyor. Bugün bütün Kürdistan’ın şehirleri için, Kürdistan’ın köyleri için, Kürdistan’ın ilçeleri için halk ayaktadır. Kahraman şehitler için bugün burada toplanmışlar…” şeklindeki açıklaması gerekçe gösterilerek 2022 yılında “Örgüt propagandası yapmak”' iddiasıyla dava açılmıştı.
YARGILANDIĞI DAVA KAYYUMA GEREKÇE GÖSTERİLMİŞTİ
Ankara 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Mahkeme Heyeti, Türk’ün açıklamasının “İfade özgürlüğü kapsamında olduğu” değerlendirmesinde bulundu ve “Suçun unsurlarının oluşmadığı” gerekçesiyle beraat kararı verdi.
Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne 4 Kasım 2024 tarihinde üçüncü defa kayyum atanmasına gerekçe olarak İçişleri Bakanlığı, Ankara 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde Türk’ün yargılandığı söz konusu dava dosyasını gerekçe göstermişti.
GÖREVE İADESİNİN YOLU AÇILDI
Kararın ardından Ahmet Türk'ün göreve iadesinin yolunun açılıp açılmadığı merak konusu oldu.
Beraat kararının kesinleşmesinin ardından Ahmet Türk'ün göreve iadesi için İçişleri Bakanlığı'na başvuruda bulunması gerekiyor.
Bakanlık ise beraat kararının niteliğine göre göreve iade kararı verebilecek.
Ahmet Türk bakanlığın göreve iade kararı vermemesi halinde ise Danıştay'a başvurabilecek.
ANKA

Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna, CNN TÜRK Dış Haberler Muhabiri Rabia Asel Atmaca'ya verdiği özel röportajda NATO’nun doğu sınırındaki ülkelerle Rusya arasında yaşanan gerilimi değerlendirdi. Tsahkna Putin'in amacının dünya düzenini bozmak olduğunu iddia ederek "Rusya zayıf bir ülke. Başkan Trump’ın da çok doğru şekilde ifade ettiği gibi kâğıttan bir kaplan" ifadelerini kullandı.
Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna CNN Türk canlı yayınında şu ifadeleri kullandı;
Alıntı
metni:Son günlerde Polonya, Romanya, Bulgaristan, Estonya ve Danimarka’nın hava sahalarının Rus droneları tarafından ihlal edildiğini gördük. Ve başlıklarda şunları gördük: “Rusya NATO’yu test ediyor, hatta NATO’nun kapasitelerini yokluyor.” Bu görüşe katılıyor musunuz? Rusya’nın bu girişimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? "Elbette, Rusya NATO'nun birliğini test ediyor ve aynı zamanda askeri kabiliyetlerimizi de yokluyor. Birkaç hafta önce Estonya’da NATO hava sahasının çok ciddi bir şekilde ihlaline tanık olduk. Yaklaşık 12 dakika boyunca Rus savaş uçakları hava sahamıza girdi. Bunlar drone değildi. Ve elbette ondan önce Polonya’ya yönelik bir drone saldırısı gerçekleşmişti. Son üç buçuk yılda Avrupa’da birçok başka hibrit saldırıya da tanıklık ettik. Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde, Putin’in amacı bizim birliğimizi test etmek, toplumlarımızı sınamak ve bizi bölmek. Ama Putin bunda başarılı olamadı. Tam aksine, NATO olarak Madde 4 kapsamında istişare çağrısı yaptığımızda birliğimizi çok net bir şekilde gösterdik. Doğu kanadında askeri kapasitemizi artırdık ve artırmaya da devam edeceğiz. Bu, Polonya’ya yönelik saldırıdan sonra başlatılan Doğu-Orta misyonu çerçevesinde gerçekleşiyor. Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni toplantıya çağırdık. Ve orada da görüldü ki endişe sadece Avrupa ülkeleri ve NATO üyeleriyle sınırlı değil; dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülke, Rusya’nın Birleşmiş Milletler Anlaşması’nı, egemenlik ilkesini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmesinden derin endişe duyuyor. Zaten biliyoruz ki, Rusya saldırgan bir ülke. Bu sadece Ukrayna ile ilgili değil, ki bunu hem Başkan Trump hem de Başkan Putin dile getirdi. Asıl mesele Putin’in ana planı. Muhtemelen bunu zaten 2007 yılında Münih Güvenlik Konferansı’nda açıklamıştı. Onun gözünde bu planın temelinde, Sovyetler Birliği'nin çöküşü var. Putin bunu “kök neden” olarak görüyor ve Sovyet imparatorluğunun etkisini yeniden kurmak istiyor. Ve bugün gördüğümüz şey tam olarak bu." Rusya-Ukrayna savaşı başlayalı neredeyse üç yıl oldu. Birçok barış görüşmesi yapıldı. İstanbul da bu görüşmelerin yapıldığı yerlerden biriydi. Bu savaşın geleceğini nasıl görüyorsunuz? "Bu, Putin’in küresel çapta yaymak istediği bir anlatı: Savaşı kazandığını, Ukrayna’nın zayıf olduğunu ve Rus ekonomisinin iyi durumda olduğunu söylüyor. Ama aslında gerçekler, bizim takip ettiğimiz kadarıyla, Putin’in üç yılı aşkın süredir Ukrayna’ya karşı yürüttüğü tam kapsamlı savaşa rağmen, sahada hiçbir stratejik üstünlük sağlayamadığını gösteriyor. Hatta tam tersine, zayıflamış bir Rusya, bazı bölgeleri kaybetti ve Ukrayna bu toprakları geri aldı. Ekonomik olarak da Rusya zayıf bir ülke. Başkan Trump’ın da çok doğru şekilde ifade ettiği gibi, Rusya “kâğıttan bir kaplan”. Aslında Çin başta olmak üzere bazı ülkeler, Rusya’nın bu savaşı sürdürebilmesine ekonomik olarak imkân sağlıyor. Ama Putin’in hâlâ stratejik bir kazanımı yok. Bence şu anda onu asıl endişelendiren şey, Avrupa’nın artık daha fazlasını yapıyor olması. Yakında 19. yaptırım paketini hayata geçireceğiz ve bu oldukça sert olacak. Askerî desteğimizi de önceki dönemlere göre artırmış durumdayız. Ayrıca dondurulmuş Rus varlıklarının – ki bunların büyük kısmı Avrupa’da bulunuyor – nasıl kullanılacağına dair bir planımız da artık var. Yaklaşık 200 milyar euro değerindeki dondurulmuş Rus varlıklarından söz ediyoruz. Başkan Trump da hem Ukrayna’ya daha fazla destek verme hem de Rusya’ya karşı söylemini değiştirme yönünde adımlar attı. Dolayısıyla bu gelişmelerin Ukrayna için fırsatları artırdığını düşünüyorum. Ve kesinlikle şunu artık çok net anlıyoruz: Daha önce de söylediğim gibi, Putin’in amacı Ukrayna’dan toprak almak değil; o dünya düzenini sorguluyor. Avrupa’daki güvenlik mimarisini ve transatlantik iş birliğini sorguluyor. Ama bu iş birliği, belki de altı ay öncesine göre çok daha güçlü durumda." – Estonya, Rusya ile sınır komşusu. Rusya’nın kolayca saldırabileceği konusunda Estonya’nın herhangi bir şüphesi var mı? "Sınırlarımızın test edilmesine yönelik birçok farklı yönteme tanıklık ettik. Rusya, sürekli olarak insanları – mültecileri – birer silah gibi kullanıyor ve onları sınırların ötesine itmeye çalışıyor. Bunun Belarus üzerinden gerçekleştiğini görüyoruz; Letonya, Litvanya ve Polonya’daki dostlarımız her gün bu durumla karşı karşıya. Üstelik bu sayı oldukça yüksek seviyelerde. Estonya da kendi yasalarını değiştirdi ve artık kimseyi içeri almıyoruz. Bu nedenle şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Estonya sınırı, NATO’nun ve Avrupa’nın doğu kanadındaki en korunaklı ve en güvenli sınırlardan biridir." Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin her zaman “Diyaloğa açığım, bu sorunu çözebiliriz, Başkan Zelenski Moskova’ya gelebilir” diyor. Başkan Zelenski ise “O Kiev'e gelmeli” diyor. Sizce bu iki lider bir araya gelebilir mi? "Başkan Zelenski, Başkan Putin’le görüşmeye hazır olduğunu söyledi. Eğer Putin’in gerçekten adil ve kalıcı bir barışı konuşmak gibi bir niyeti olsaydı, bu görüşme gerçekleşebilirdi. Ancak bunun için bir ön koşul var: Putin 48 saat içinde bir ateşkes ilan ederek bu süreci başlatabilir ve bu da hem Ukrayna’yı hem de hepimizi adil ve kalıcı bir barışa götürebilir. Ama böyle bir şey görmüyoruz. Başkan Trump aslında Putin’e bu tür bir barış sürecini başlatması için çok iyi bir fırsat verdi. Ama bizim gördüğümüz şu oldu: Putin barış kelimesini adeta çaldı ama kastettiği şey barış değil, Ukrayna’ya karşı daha fazla savaş ve sivil halka yönelik daha fazla terördü. Şu anda Putin, kış başlamadan hemen önce enerji ve ısınma altyapılarını ağır şekilde bombalıyor. Dolayısıyla Putin’in gerçek anlamda bir barış görüşmesi yürütme niyeti olduğuna dair hiçbir işaret yok. Şimdi Başkan Zelenski, Başkan Trump’tan da tıpkı Gazze’de olduğu gibi bu çabaları sürdürmesini istedi. Orada ilk aşamada esir değişimi ve benzeri adımlar başarıyla atılmıştı. Yani Ukrayna tarafında bu süreci başlatma konusunda gerçek bir istek var. Ancak barış süreci mutlaka toprak bütünlüğü ilkesine, kalıcı barışa ve adil barışa dayanmak zorunda. Ama Putin’in böyle bir barış istediğini görmüyoruz. Başkan Trump söylemini değiştirdi ve umuyoruz ki Ukrayna’ya yönelik askeri desteğe yönelik kısıtlamaları da kaldırır. Avrupa’nın hem finansal gücü hem de dondurulmuş Rus varlıkları var. Bu nedenle bence Putin üzerinde baskı kurmak, bu süreci başlatmanın ve gerçek anlamda güçlendirmenin tek yoludur."
Hürriyet
AkMhpiler yürüyüşe bekleniyor.


Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kocaeli İl Başkanı Tuncay Batı hakkındaki taciz iddiaları, partide ciddi bir kriz yarattı. İl teşkilatında başlayan huzursuzluk, kısa sürede üst düzey istifalarla gün yüzüne çıktı.
Sözcü'nün aktardığı habere göre; iddiaların ardından 6 il yöneticisi görevlerinden ayrıldıklarını açıkladı. MHP Kocaeli İl Yönetimi, gelişmelerin ardından olağanüstü toplantıya çağrıldı.
İSTİFA DEPREMİ!
Taciz iddialarının ardından MHP Kocaeli İl Yönetim Kurulu’ndan peş peşe istifa haberleri geldi. Yönetim kurulu üyeleri Bülent Koray Yılmaz, Neşet Er, Mustafa Nail Alpaslan, Medeni Kamer, Tuncay Ateş ve Murat Motor, çeşitli gerekçelerle görevlerinden ayrıldıklarını duyurdu.
İstifaların arkasında, taciz iddialarının yarattığı rahatsızlığın olduğu öne sürülüyor.
YENİ ATAMALAR BAŞLADI
İstifa eden İl Başkan Yardımcısı Neşet Er’in yerine Fatih Aksoy’un atandığı duyuruldu. Boşalan diğer pozisyonlara ilişkin atamaların da önümüzdeki günlerde tamamlanacağı kaydedildi.
Ancak partideki krizin sadece idari değil, aynı zamanda ahlaki ve siyasi bir tartışmaya dönüştüğü de belirtiliyor.

İL BAŞKANI SESSİZLİĞİNİ KORUYOR!
Öte yandan, Tuncay Batı hakkındaki taciz iddialarının yargıya taşındığı ve savcılık tarafından soruşturma başlatıldığı aktarıldı. Batı ise; hakkındaki suçlamaları reddederken, sürecin bir 'itibar suikastı' olduğunu savundu.
Parti genel merkezinden ise; konuya ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, AK Parti'ye katılacağı yönündeki iddialara ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Burcu Köksal, "Bulunduğum yerdeyim, parti içinde beni istemeyenlere inat hiçbir yere gitmiyorum. Yıllardır iftiraları çürüte çürüte, yalanları yıka yıka mücadeleme devam ediyorum. 37. Kurultay'dan beri huzurlu bir günüm olmadı. Yemediğim hakaret kalmadı. Dışarıdan saldıranları anlarım siyasette ama ömrümü verdiğim partimden gelenlere ne diyeceğim? Memleketime belediye başkan adayı oldum. Hizmeti buradan sürdüreyim diye. Adaylığım sürecinde partimden kovuldum, linç edildim hatta CHP'li bazı gazeteciler tarafından ekranda 'Kazanamaz, yüzde 5 alır, 10 alır' diye günlerce anti propagandaya maruz kaldım. Partideki marjinal bazı kişiler kazanmamam için kapı kapı çalıştı, hiçbir şey yapılmadı, rekor oyla seçildim. Bu sefer iftiralarla gelmeye başladılar. Eşimi, çalışma arkadaşımı ve doğru dürüst tanımadığım bir müdürü 60 milyon rüşvet almakla suçladılar" ifadelerini kullandı.
"HER KONUDA YALNIZ BIRAKILDIK"
Kendisiyle alakası olmayan konuda bile iftira atıldığını kaydeden Burcu Köksal, "Kendi hakkımızı kendimiz savunduk. Ömrümü verdiğim partimden yine ses yok. Benim suçum gecemi gündüzüme katarak çalışmak, 74 yıl sonra belediyeyi kazanmak mıydı? Her konuda yalnız bırakıldık. Yarın hangi iftiraya maruz kalacağız, hangi hakaretler edilecek bilmeden yaşamak, hangi cephede savaşacağınızı bilemediğiniz bir hayat ne kadar huzurlu olur? Başkan seçildiğim günden beri alt etmeye çalışanlara çanak tutanlar, onları ödüllendirenler, yapılanlara sessiz kalanlar, hakkımı savunmayanlar kim? Siyasette rakibiniz saldırır anlarım da kendi içinizden gelen saldırılar ne olacak? Bir taraftan her türlü zorluk içinde hizmet etmeye çalışıyorum. Bir taraftan bunlarla uğraşıyorum. Çalışmaktan hizmet etmekten değil içeri dışarı her türlü mücadele yoruyor. Şu ellerin taşı hiç bana değmez. İlle dostun bir tek gülü yaralar beni. Kimsenin benim yüzümden artık iftira ve hakaretlere maruz kalmasını istemiyorum. Pazar günü il kongresinde olacağım. Benim kuyumu kazanlarla iftira atıp, hakaret edenlerle Allah’tan korkmayıp, kuldan utanmayanlarla hesaplaşacağım" diye konuştu

DHA

İstanbul Kadıköy'de alışveriş yapmak için gittiği bitpazarında uğradığı bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitiren ve olaya ilişkin dava süreci devam eden Mattia Ahmet Minguzzi'nin annesi Yasemin Minguzzi, Ankara'ya geldi.
Yasemin Minguzzi, avukatı Ersan Barkın ile birlikte TBMM'de AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti ve Yeni Yol grubunu ziyaret etti.
DEM PARTİ'Yİ ES GEÇTİLER
Yasemin Minguzzi, davanın avukatı Ersan Barkın ile birlikte gerçekleştirdiği ziyarette, pakette yer alan çocuk yaşta işlenen suçlarda ceza indirimini kısıtlayan düzenlemelere destek çağrısında bulundu.
Anne Minguzzi'nin ziyaret listesinde DEM Parti'nin yer almaması dikkat çekti.
MANSUR YAVAŞ'A DA GİTTİLER
Yasemin Akıncılar Minguzzi, temaslarının ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı da ziyaret etti.
Görüşmenin ardından açıklama yapan Minguzzi, toplumda güvenliğin önemine dikkat çekerek "Umarım sokaklardaki canilerden kurtuluruz. Evlatlarımız huzurlu, mutlu yaşasınlar istiyoruz" dedi.
ÜMİT ÖZDAĞ İLE DÜN GÖRÜŞTÜ
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdaği ise Yasemin Akıncılar Minguzzi'yi ziyaret etmişti.
Görüşmede Özdağ, Akıncılar'a, dava süresince ve sonrasında kendilerine Zafer Partisi olarak destek olacaklarını söylemişti.
Haberler.com

Vedat Kurt (22), yaşadığı Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinden, çalışmak için 2020 yılında Antalya'nın Kepez ilçesindeki sanayi sitesine geldi. Burada yaklaşık 10 ay çalışan Kurt, iddiaya göre, maaşını eksik almaya başladı.
PATRONUNUN 15 BİN LİRASINI ALIP İSTANBUL'A GİTTİ
Maaşını istediği patronundan her seferinde olumsuz dönüş alan Kurt, birikmiş alacağı 70 bin liraya karşılık iş yerindeki masada patronuna ait 15 bin lirayı alıp, İstanbul'a gitti. Vedat Kurt'a ulaşamayan iş yeri sahipleri, ailesine ulaştı. Bunun üzerine ağabeyleri Kurt'a, aldığı parayı geri götürmesini söyledi.
DİŞLERİNİ KIRDILAR, ZORLA BÖCEK YEDİRTTİLER
Antalya'ya dönüp aldığı 15 bin lirayı iş yeri sahiplerine teslim eden Vedat Kurt, iddiasına göre A.T., O.T., S.T. ve A.A. tarafından sandalyeye bağlanıp depoya kilitlendi. 3 gün farklı işkencelere maruz kalan Kurt'un dişleri kırıldı, vücudunda kesikler oluştu, elleri ve kolları bağlı şekilde yatırıldı, ağzı açık tutularak hamam böceği yedirildi.

İŞKENCE ANLARINI KAYDETTİLER
Şüpheliler, yaptıklarını da cep telefonuyla kaydetti. Depoda kilitli tuttukları Vedat Kurt'un durumunun kötüye gittiğini fark eden şüpheliler, iddiaya göre yaralarının iyileşmesini bekledi. Aynı iş yerinde çalışmayı sürdüren Kurt, şüphelilerin cep telefonundan kendisine işkence yapılırken kaydedilen fotoğrafları alarak kaçtı. Vedat Kurt, daha sonra şüphelilerden şikayetçi oldu.
20 YIL HAPİSLERİ İSTENDİ
Tutuksuz 4 sanık Antalya 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde 14'üncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada, sanık avukatları suçlamaları kabul etmedi. Savcılık mütalaasında; sanıkların eylemlerinin 'Nitelikli yağma' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçları kapsamında değerlendirilerek, 20'şer yıla kadar hapis cezası istendi.

"YARALARIP İYİLEŞSİN DİYE AYLARCA BEKLETTİLER"
Gördüğü işkencenin akılalmaz olduğunu kaydeden Vedat Kurt, "4 kişi tarafından işkence gördüm. Fotoğraflarda görülüyor, bana hamam böceği yedirildi. Domuz bağı şeklinde bağlanıp, sabaha kadar işkenceye maruz kaldım. Şikayette bulunmamam için beni orada aylarca rehin tuttular, yaralarımın iyileşmesini beklediler. Beni hastaneye dahi götürmediler, eczanelerden edinilen yara iyileştirici merhem ve ilaçlarla vücuduma sürerek izleri kapatmaya çalıştılar. Herhangi bir darp izi kalmayana dek beni gözlem altında tuttular, sonra bıraktılar. Beni bıraktıklarında elimde delil kalmamıştı" diye konuştu.
"HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALSINLAR"
Kurt, "Duruşmalar yıllardır devam ediyor. 14'üncü celseye gelindi ve Cumhuriyet savcısı mütalaasını verdi. Özellikle 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan cezalandırılmalarını talep etti. Benim taleplerim yaşadığım olaya ilişkin intikam amaçlı değil, bu kişilerin hak ettikleri cezayı alması ve benzer olayların başkalarının başına gelmemesi" dedi.

"ADALETİN TECELLİ EDECEĞİNE İNANIYORUM"
Sanıkların en ağır cezayı almasını isteyen Kurt, "Annemin yaşadığı acıyı ve bunun getirdiği yıkımı bizzat gördüm, bu davanın ibret olması ve hiçbir annenin evladının böyle bir şey yaşamamasını istiyorum. Adaletin tecelli edeceğine inanıyor, Türkiye Cumhuriyeti devletinin adaletine güveniyorum. İnşallah taleplerimiz kabul edilir ve bir daha hiçbir aile böyle bir acı yaşamaz" diye konuştu. Beyanların ardından mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
DHA
Alıntı
metni:Bugün saat 18.00, yer Adapazarı. Türkiye’nin gerçek gündemi budur. Açlık ve yoksulluk.

Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde çöpten karton toplarken görüntülenen yaşlı adamın videosu, sosyal medyada “yoksulluk” başlığıyla gündeme oturdu. CHP’li Muharrem İnce’nin “Türkiye’nin gerçek gündemi budur” notuyla paylaştığı görüntülerdeki kişinin, 83 yaşındaki Sefer Karaaslan olduğu belirlendi. Karaaslan’ın hem Almanya’dan hem de Türkiye’den emekli olduğu ve maddi sıkıntı yaşamadığı ortaya çıktı.
“Çalışmak haram mı?”
Yaklaşık 35 yıl Almanya’da çalıştığını söyleyen Sefer Karaaslan, çalışmayı sevdiği için karton topladığını belirtti. “Ben Almanya’da 30-40 sene çalıştım. Oradan maaş alıyorum, Türkiye’den de emekliyim. Çalışmazsam rahat edemem. Çalışmak haram mı yani?” diyerek gündemdeki iddialara yanıt verdi.
“Canı sıkıldığı için yapıyor”
Karaaslan’ın oğlu Şevki Karaaslan, babasının maddi sıkıntısının olmadığını belirterek, “Babam bu işi canı sıkıldığı için yapıyor. Biz durdurmak istedik ama kendisi istiyor. Almanya’dan emekli maaşı var, evi var, birikimi var. Video yanlış anlaşılmış” dedi.
Valilikten açıklama
Sakarya Valiliği de konuya ilişkin yaptığı açıklamada, vatandaşın hem Almanya hem Türkiye’den emekli olduğu, eşiyle birlikte maaş aldıkları ve birden fazla mülklerinin bulunduğunu belirtti. Açıklamada, “Vatandaşımızın maddi sıkıntısı bulunmamaktadır. Kendi isteğiyle kâğıt topladığı tespit edilmiştir” denildi.
Yaşlı adamın, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Yaşlı Destek Merkezi (YADEM) tarafından da düzenli olarak takip edildiği, sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
İHA

Türkiye'de tatildeyken sokak kedisi tarafından ısırılan bir anne kuduzdan neredeyse ölüyordu; ancak köpekleri ölümcül hastalığı koklayınca hayatı kurtuldu.
44 yaşındaki Chloe Kelly, bir haftalık tatilin son gününde Bodrum'daki 5 yıldızlı La Blanche Resort'un restoranında yemek yerken topuğundan ısırıldı.
Kuaför acı içinde kaldı ancak uçağı yakalayıp Britanya'ya döndü ve hayatını kurtaran iki evcil köpeğine minnettar olduğunu söyledi.
İki çocuk annesi bekar kadın, eve döndükten sonra biraz uyumak istiyordu ve ardından tetanos aşısı için aile hekimini aramayı planlıyordu.
Ancak beş yaşındaki Zeus ve dört yaşındaki Bronson adlı iki Staffy/boxer melez köpeğinin, uyumaya hazırlanırken ayağını koklamayı bırakmadığını veya onu yalnız bırakmadığını söylüyor.
Kelly, 111'i aramaya karar verdi ve görevliler hemen Acil Servis'e gitmesini tavsiye etti.
Royal Devon ve Exeter Hastanesi'ndeki testler, aşı yapılmadan önce kuduz olduğunu doğruladı ve tedavi Northampton'dan acilen uçakla gönderildi.
Kelly şöyle dedi:
Alıntı
metni:Köpeklerim olmasaydı hayatta kalamazdım; hayatımı %100 kurtardılar. O zamanlar 20 yaşında olan en küçük kızımla Bodrum'da bir haftalık tatildeydim, çok güzel vakit geçirmiştik ve son gecemizdi. Havaalanına dönüş transferimiz öncesinde restoranda yemek yiyorduk ki masanın altında duran kızıl bir kedi beni ısırdı. Orada olduğunu bilmiyordum ve sandalyemi geriye doğru çektim, mermere sürtündü ve belli ki onu ürküttü. Kuduzlu hayvanlar genellikle daha saldırgandır ve bu kedi dişlerini topuğuma geçirdi. Onu sadece kaçıp gittiğinde gördüm. Gerçekten çok acı vericiydi ve acı içinde çığlık atıyordum, her yerim kan içindeydi ama tek bir personel bile durumumu kontrol etmeye gelmedi. Tatilin sonuna çok yaklaştığımız o noktada, tek istediğimiz eve varmaktı. Transferimize sadece yarım saat kalmıştı, bu yüzden onu yakaladık ve eve uçtuk. Bu noktada zamanın nasıl geçtiğini bilmiyordum çünkü kuduzda 24 saat içinde tedavi olmanız gerekiyor, yoksa neredeyse ölüyorsunuz. Sabah 6.30 civarında eve döndükten sonra köpekleri rahatsız etmemeyi ve birkaç saat uyumayı umuyordum.
NY POST
Turist kadın:

Nerede: Bir konuya bakıyor.
Son Giriş: 5 dk. önce
Son Mesaj Zamanı: dün
Mesaj Sayısı: 40
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 3.091
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 0 (Bu ay: 19.084)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 3.554 (Bu hafta: 0)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Konu Dışı / Off Topic






Yeni Kayıt
Özel Mesaj
31 Yanıt
0





