



Alıntı
metni:Sevgili Liseli Gençler, Sizi o kadar iyi anlıyorum ki... İçinizde Atatürk sevgisi ve güzel bir Türkiye özlemi ile okulunuzu ve ülkenizi savunuyorsunuz. Ancak polis ağabeylerinizle karşı karşıya gelmeyin. Onların arasından size sert davranan olursa "Ben senin kardeşinim" diye cevap verin. Allah sizi ailenize ve bu ülkeye bağışlasın. @zaferpartisi @AliSehirlioglu
Alıntı
metni:Ankara Özkent Akbilek Fen Lisesi öğrencileri eylem düzenledi. ‘Andımız’ı okuyan gençler, okulun girişine ise ‘Başöğretmen’in izinde, öğretmeninin yanında’ pankartı astı.

Hatay'da tapulu araziler kamulaştırılıyor

Hatay’ın Samandağ ilçesi Mağaracık, Hıdırbey, Vakıflı mahallelerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ iş birliği ile 11 etaplık toplu deprem konutu yapmak için birçok tapulu tarım arazisi kamulaştırıldı. Duruma tepki gösteren mahalle sakinlerinin ise eylemleri sürüyor. Ailelerin avukatı Cuma Irmak, çok sayıda hazine malı olmasına rağmen tapulu arazilere el konulduğunu belirtti.
Mağdur ailelerin avukatı Cuma Irmak, acele kamulaştırmadaki hukuki süreci şöyle anlattı:
"Türkiye’nin son kalan Ermeni köyü Vakıflı da kamulaştırmanın içinde yer alan bir köy. Musa Dağları eteklerinde yer alan bir tarafı deniz bir tarafı portakal bahçeleriyle çevrili köy, her şeye rağmen kültürünü korumaya çalışıyor. Birkaç hafta evvel Vakıflı Köyün de kamulaştırılacağına dair haberler çıkınca yetkililer, köyün demografik yapısını bozmamak için kararı geri çektiklerini açıkladı. Fakat açıklamanın üzerinden neredeyse yirmi gün geçmesine rağmen resmiyette karar geri çekilmedi."
"Bakanlık 'yok' dedi, TOKİ kabul etti''
Acele kamulaştırmaya karşı yürütmeyi durdurma talep ettiklerini belirten Cuma Irmak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na zemin etüdü, jeolojik incelemeye bakılıp bakılmadığına dair soruların da olduğu bir dilekçe yazdıklarını kaydederek, “Çevre Şehircilik Bakanlığı bizim burada ‘acele kamulaştırma kararımız yok’ dedi. Oysaki tapu müdürlüğüne 'olur' yazısı var Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın. ‘Beni muhatap almayın’ diyerek aradan sıyrıldı. TOKİ ‘böyle bir kamulaştırma kararımız var’ dedi cevap dilekçesinde, ne zemin etüdüne ne şehir planlaması ne de jeoloji raporuna cevap verilmedi” diye konuştu.
"Kamulaştırılan arazilerin üstü Hazine arazisi"
Kamulaştırılan toprakların hemen üstünde çok fazla kamu arazisi olduğunu vurgulayan Avukat Irmak, “Biz dilekçemizde evlerin neden oraya yapılmadığını da sorduk. Daha önce dağ olan, temizlenip sondajlar açılıp tarıma elverişli hale getirilen topraklara neden el konulduğunu sorduk. Deprem konutlarına ihtiyaç var ancak senin yerin varken neden benim tarım arazime geliyorsun sorusunun sorulması gerektiğini düşünüyoruz. Ülkeler tarıma teşvik ederken biz tarım arazilerini imara açıyoruz. Hazine arazisi dağlık, çok fazla işçiliği ve maliyeti var diye tarım arazisini imara açamazsınız'' dedi.
Yetkililerin “Vakıflı’ya dokunmayacağız” dediğini ama resmiyette tapuların düşmeye başladığını kaydeden Irmak, "Hıdırbey ile Vakıflı’yı ayıramazsınız. Etrafındaki bahçeler, portakallar gidince Vakıflı kalsa bile hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak. Ayrıca açıklama yapıp Vakıflı'da kamulaştırmanın geri çekildiğini söylediler. Kaç gün geçti hala resmiyette bir şey yapılmadı. Samimi olsalar Tapu Müdürlüğü'ne bir yazı yazmaları yeter" ifadesini kullandı.
"Evler her mahalleye bölüştürülmeli"
Samandağ TOKİ’ler 11 etap olarak planlandığını ve devletin hemen her mahallede Hazine arazisi olduğunu söyleyen Avukat Cuma Irmak, evleri tek bir noktaya yığmak yerine Samandağ’ın mahallelerine dağıtmanın sorunu da çözeceğini düşündüğünü belirterek, ''Cemal Gürsel'de 400-500 dönüm tek parça hazine arazisi olduğu biliniyor. Sutaşı Mahallesi'nde depremden önce TOKİ ihalesi yapılmış. Burada Hazine adına kayıtlı yüzlerce dönüm arazi var. Her mahalleye ikişer üçer etap yapsan hem ileride doğabilecek altyapı sorunlarını hem de Samandağlı insanları mahallesinden koparmamış olursun. Böylece tarım arazileri de kurtulur. Bizim önerimiz bu yönde" diye konuştu.
ANKA

Avrupa Birliği (AB), göç yönetimi politikalarında yeni bir adım atarak yedi ülkeyi "güvenli ülke" listesine ekledi. AB açıklamasında; Kosova, Bangladeş, Kolombiya, Mısır, Hindistan, Fas ve Tunus'un listeye dahil edildiği duyuruldu. Bu kararla, söz konusu ülkelerden gelen vatandaşların AB ülkelerinde sığınma taleplerinin kabul edilmesi zorlaşacak.
"Güvenli ülke" kategorisine alınan devletlerin vatandaşları, AB ülkelerine yapacakları sığınma başvurularında daha sıkı incelemeyle karşılaşacak. Yetkililer, uygulamanın özellikle temel insan hakları ihlallerinin bulunmadığı ve güvenli kabul edilen ülkelerden gelen başvuruların hızla reddedilmesine olanak tanıyacağını kaydetti. AB Komisyonu, kararın göçmenlerin geri dönüş süreçlerini hızlandırarak üye ülkelerdeki idari yükü hafifleteceğini bildirdi.
AB Göç Komiseri Magnus Brunner, listeye alınan ülkelerin vatandaşları için geri dönüş süreçlerinin kolaylaştırılacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Birçok üye devlet, önemli sayıda sığınma başvurusunun birikmesiyle ilgili sorunlar yaşıyor. Bu nedenle, sığınma başvurularına dair kararları hızlandırmak için şu anda yapabileceğimiz her şey kritik önem taşıyor."
GÜVENLİ ÜLKE UYGULAMASI BAŞARILI OLACAK MI?
Euractiv'in uygulamaya ilişkin yayımladığı analize göre, uzmanlar, listedeki ülkelerin kendi vatandaşlarını geri kabul konusunda isteksiz davranabileceğine dikkat çekti. AB'nin diplomatik ve ekonomik baskı uygulamadığı durumlarda, sınır dışı edilen göçmenlerin kabul sürecinin sorunlu olabileceğinin altı çizildi.
Analizde, AB'nin kuruluş döneminde benimsediği "çeşitlilikte birlik" vizyonu, göç politikalarında ciddi bir dönüşüm geçirdiği savunuldu. Euractiv, "On yıllardır sürdürülen açık kapı politikaları yerini, halkın artan endişelerini yansıtan daha katı önlemlere bırakıyor" ifadelerini kullandı. Brüksel bürokratlarının bu yeni yaklaşımı, kitlesel göçün istikrarsızlaştırıcı etkilerine karşı bir tepki olarak değerlendirildi.
AB sınır ajansı Frontex ise, 2025'in ilk üç ayında Avrupa'ya düzensiz göçün yüzde 30 oranında azaldığını duyurdu.
Hürriyet

Kahramanmaraş Elbistan’da 18 Ocak’ta annesi Elif Güner ile yolun karşısına geçmeye çalışan Robin Berat Güner (9), Y.D.’nin (17) kullandığı 55 AKM 422 plakalı otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Kazanın ardından ehliyetsiz sürücü Y.D. tutuklandı. Y.D.’nin ‘bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan 9 yıla kadar hapis istemiyle Elbistan 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın 2’nci duruşması görüldü. Y.D.’nin tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS sistemiyle bağlandığı duruşmaya; Robin Berat Güner’in ailesi ile taraf avukatları katıldı.
‘TEKRAR GAZA BASTI’
Duruşmada ilk olarak kaza günü Y.D.’nin aracında bulunan arkadaşı O.T. tanık olarak dinlendi. Kaza sırasında aracın hızının ne kadar olduğunu bilmediğini belirten O.T., “Araçta kendi telefonumla uğraşıyordum. Y.D.’nin kornaya basması üzerine korna sesi ile kafamı kaldırdığımda yolun sol tarafından çocuğun yola doğru çıktığını gördüm. Çocuk bir anda duraksama yapar gibi oldu. Bunun üzerine arkadaşım tekrar gaza bastı ve daha sonrasında kaza gerçekleşti” dedi.
Tutuklu sanık Y.D. savunmasında, Robin Berat Güner’in bir anda yola atladığını ve bunu kestiremediğini iddia ederek, “Kesinlikle kendisinin ölmesini istemezdim. Katılan tarafın acısını ben de içimde yaşıyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Duruşma sonunda adli kontrol hükümlerinin uygulanarak Y.D.’nin tahliyesine karar verildi. Duruşma 5 Mayıs’a erteledi.
‘HANİ NEREDE ADALET’
Duruşmanın ardından Robin Berat Güner’in ailesi karara tepki gösterdi. Güner’in ağabeyi Azad Serhat Güner, sürücünün suçlu olduğunun raporlarla kanıtlandığını iddia etti. Güner, “9 yaşındaki bir çocuğu katledip, arkasına bile bakmadan kaçmış bir şahıs; ezerken umursamamış. 27 metre ileri fırlattı benim kardeşimi. Dönüp arkasına bakmadı, ölüp ölmediğini umursamadı, kaçtı avukatına. Daha kardeşimin ölüm haberini almadan o avukatıyla ifade hazırladı kendisine. Hepsi kanıtlandı, suçu kanıtlandı, raporlar ortada, ‘Bu çocuk suçlu’ diyor. Kardeşimi öldürdüğü kanıtlanmış, suçlu olduğu kanıtlanmış. Manevra yapmamış, fren yapmamış, kendi ağzıyla itiraf ediyor ‘Frene değil gaza bastım’ diyor. Öldürmek istediğini daha ne kadar belli edebilir. Ama adalet, ‘Biz bırakıyoruz’ diyor. Hani nerede adalet?” diye isyan etti.
Anne Elif Güner, “Berat’ımın kalemini kırdılar” ifadesini kullanırken, ailenin avukatı Oğuz Gök karara itiraz edeceklerini ifade ederek, “Verilen karar, isabetsiz bir karardır. Kaldı ki olay, olası kast üzerine gerçekleşmiştir. Suçun olası kast üzerinden gerçekleştiği de bütün deliller üzerinden sabittir” diye konuştu.
Hürriyet

Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan, Avrupa Birliği (AB) ile 4 Nisan'da gerçekleştirdikleri zirvede, yalnızca Türkiye'nin tanıdığı Kuzey Kıbrıs'ın kurulmasını kınayan ve devletlere tanımama çağrısı yapan BM Güvenlik Konseyi'nin 541 ve 550 sayılı kararlarına da bağlı kalacaklarını açıklamıştı.
18 Kasım 1983'te kabul edilen BMGK'nin 541 sayılı kararı, Kuzey Kıbrıs'ın ilanını hukuken geçersiz saymış ve uluslararası toplumdan sadece Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımaya devam etmesi istenmişti. Ayrıca taraflara, BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet misyonuyla işbirliği yapmaları çağrısında bulunmuş ve adadaki durumu daha da karmaşık hale getirecek eylemlerden kaçınmalarını istenmiştir.
11 Mayıs 1984’te kabul edilen BMGK’nin 550 sayılı kararı, 541 sayılı kararın devamı niteliğinde olup Kuzey Kıbrıs'ın bağımsızlık ilanını bir kez daha kınamıştır. Söz konusu bu kararda uluslararası toplumdan Kuzey Kıbrıs’taki 'ayrılıkçı' devleti tanımamasını istenmiştir. Buna ek olarak bu karar, Maraş bölgesine Kıbrıslı Rum sakinler dışında kimsenin yerleştirilmesini kabul edilemez bulmuş ve bu tür adımların yasa dışı olduğunu vurgulamıştır. Yine bu karada taraflara, BM gözetiminde kapsamlı bir çözüm için müzakerelere devam etme çağrısı yapılmıştır.
Daha önce Güney Kıbrıs'ta büyükelçilik açma kararını ilk açıklayan ülke Kazakistan olmuştu. Özbekistan ise Kazakistan'dan bir ay önce Aralık 2024'te İtalya'daki büyükelçisini Güney Kıbrıs'a akredite büyükelçi olarak ilan etmişti. Türkmenistan da İtalya Büyükelçisi'ni 31 Mart itibariyle Güney Kıbrıs'a akredite büyükelçi olarak atayarak bu yönde ilk adımını atmıştı.
Veryansın TV

CHP’nin boykot çağrısına tepki göstererek CHP üyelik kartını İHA kamerasının önünde kırıp üyeliğini iptal eden esnaf Hamza Doğan, AK Parti’ye katıldı. Doğan, "Kendi malımızı boykot etmek vatan hainliğidir" diyerek tepkisini sert sözlerle dile getirdi. Doğan’ın AK Parti’ye katılımını AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan duyurdu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 2 Nisan’da yapılacak olan boykotu desteklediğini duyurmuştu. Boykot çağrısı CHP’li esnafı da isyan ettirmişti. CHP üyesi olduğunu belirten esnaf Hamza Doğan, boykot çağrısı sonrası üyeliğini iptal ettiğini söyleyerek üye kartını kırmıştı. Yapılan boykota karşı olduğunu belirten Doğan, "Yazık değil mi geçmişte savaşan askerlerimize. Toprak için savaştık, yurt için savaştık. Kendi malımızı kendimiz boykot ediyoruz, var mı böyle bir şey? Zaten etrafımız düşmanla sarılı, dostumuz yok. CHP’nin yaptığı yanlış bir şey ve üye olduğum halde, üyeliğimi de sildirdim. Kart da cebimde. Gözünüzün önünde şimdi kıracağım. Kırdım gitti" sözleriyle tepkisini dile getirmişti.

Özcan, yeni üyeye parti katılım formunu vererek, "CHP’nin baskıcı zihniyetine boyun eğmeyen esnaf kardeşimiz Hamza Doğan, bugün AK Parti ailemize katıldı. Milletin değerleriyle kavga edenler değil, milletin yanında yürüyenler kazanır. Hoş geldin kardeşim, birlikte Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
İHA

6 Şubat'ta kalp kapakçığı ameliyatı geçiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 4 Nisan'da Alparslan Türkeş'in mezarını ziyaret ederek 66 gün sonra mesaiye başlamıştı.
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Zuhal Karakoç Dora ve 23 Nisan 12 yaş TBMM Kupası Tenis Turnuvası birincisi kızı Ahen, Devlet Bahçeli'ye geçmiş olsun dileklerini iletmek üzere ziyarette bulundu.
ROBLOX RİCASI GELDİ
Milletvekili Dora ziyareti sosyal medya hesabından, "Sevgili çocuklar, müjde" sözleriyle duyurarak şunları aktardı:

NE OLMUŞTU?
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 7 Ağustos'ta çevrimiçi oyun platformu Roblox'un Türkiye'de erişime kapatıldığını duyurmuştu. Karar, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma sonucunda Adana 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından alınmıştı.
Mahkeme, platformda çocukların istismarına neden olabilecek içerikler bulunduğu gerekçesiyle erişim engeli kararı vermişti. Karar, UYAP üzerinden yayınlandıktan sonra Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından uygulamaya konulmuştu.
Haberler.com
Alıntı
metni:Antalya'dan Mersin’e giden domates yüklü tırın kasaları, Alanya'da yola devrildi. Kasa kasa domateslerin yola saçılmasıyla birlikte, çevredeki vatandaşlar olay yerine akın etti.
Suriye'de bantlanmış ve yıpranmış haldeki Türk Liraları

Suriye'de kullanılan Türk Liralarının eski ve yıpranmış hali sosyal medyada gündem oldu. Bölgeden paylaşılan görüntülerde, bantlanmış, yıpranmış ve eskimiş banknotların hala dolaşımda olduğu görüldü.
Özellikle Türkiye'ye yakın bölgelerde yaygın olarak kullanılan Türk Lirası'nın bu durumu, ekonomik sıkıntılar ve para tedariği konusundaki zorlukları gözler önüne serdi. Gönderinin altına "Lidyalılar şok", "5 liraya 5 liradan daha fazla bant harcamışlar", "Bizim paraya bak resmen dinar olmuş", "Hunharca harcamışlar" şeklinde yorumlar yapıldı.
SonDakika.com

AK Partili eski Milletvekili Şamil Tayyar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin cezaevindeki eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesi sonrasında sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşımda bulundu. Tayyar, Demirtaş'ın eşine yönelik ahlaksızca paylaşıma sadece insani olarak tepki gösterdiği için kendisini eleştirenlere 'fincan beyinliler' ifadesiyle tepki gösterdi.

Haberler.com

Son Giriş: 6 sa. önce
Son Mesaj Zamanı: 10 sa.
Mesaj Sayısı: 23
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 2.015
İkinci El Bölümü Mesajları: 0
Konularının görüntülenme sayısı: 358.445 (Bu ay: 7.048)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 2.488 (Bu hafta: 20)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Konu Dışı / Off Topic

