Şimdi Ara

2.Abdülhamit NASIL BİR PADİŞAH'tı???

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
129
Cevap
2
Favori
20.117
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Konuyu Konu DIsında açtım..Ne yazıkki Kimse yorum yazmadı.Şu an 2.Abdülhamit'in liderlik sırlarıyla ilgili bi kitap okuyorum ve sürekli merak etmişimdir hayatını......Kitapta sürekli olumlu özelliklerinden bahsettiği için nasıl bi padişah oldugunu hala kafamı kurcalamakta..


    2.Abdülhamit gerçekten bu ülke için canını bile fedaya hazır gerçek bi vatansever mıydı yoksa MEclis-i Mebusan'ı da kapatark tek başına bu ülkeyi yönetme sevdasına düşmüş bi hayalperest miydi??



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi habader -- 14 Mart 2007; 8:31:38 >



  • 33 yıl boyunca memleketi bir arada tutabilmiş birine ne denir...

    Bazıları hain der... Oysa Sultan Abdulhamit iktidaradan devrildikten sonra Osmanlı hızla dağılmıştır...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Kemall

    33 yıl boyunca memleketi bir arada tutabilmiş birine ne denir...

    Bazıları hain der... Oysa Sultan Abdulhamit iktidaradan devrildikten sonra Osmanlı hızla dağılmıştır...



    Haklısın hocam ...Kitapta da okudukça hayran bırakmaya devam ediyo beni kendine ...En karışık dönemde yaptıkları gerçekten tek bi kelimeyle ifade edilebilir...Mucize
  • Dünyaya politikanin nasıl yapılacağını öğreten odur. Belki inanmıyacaksınız ama Amerika ve Avrupa onun politikasını taklit ediyor.

    Kendisi tahttan indirildikten sonra selanikte bir yahudinin Alatini köşkünde göz hapsindedir...

    Paşalar Osmanlıyı almanlarla beraber dünya harbine soktuk deyince üzüntüsünden yıkılmıştır...

    Çünkü onun almanlara yakınlığını ahmak paşalar yanlış anlamıştır... Kendisine sevinmedinizmi sorusunu soran paşalara şu cevabı vermiştir;

    30 küsür yıldır avrupa ülkelerini birbirine düşürmek için onlara ne oyunlar oynadım. Onlar birbirleriyle uğraşırken biz toparlanabilirdik. Ne akla hizmet edip girdiniz bu harbe. diye paşaları azarlamıştır.

    Müthiş bir siyasi zekası vardı. Ne yazıkki o dönemin ahmak paşalarına bu zeka çok geldi ve onun siyasetini anlamakta kıtlık çektiler...

    Kendi döneminde bir karış dahi toprak eksilmemiştir (33 yıl). Bu o dönem için üstün bir başarıdır arkadaşlar. Onu tahttan indiren ferasetsiz paşalar dahi sonradan kıymetini anladılar ama nafile. Mithat paşanın şu sözü meşhurdur; bizim başımıza ne geldiyse şu kıymetini bilemediğimiz sultana ettiklerimizden geldi (Osmanlının dağılmasını kastediyor).

    Tarihe kızıl sultan olarak geçmiştir ama döneminde bir kişi dahi idam edilmemiştir. Namık Kemalin, Tevfik fikretin o dönem gazetelere sultan Abdülhamit hakkında Yazdıklarını bir okursanız anlarsınız. Bugün birisi başındakilere buna benzer şeyler yazsın vallahi diyorum ipe götürürler. Ama o bu cezayı döneminde hiç kimseye vermemiş.

    Ermeni birisinin faytonuna yerleştirdiği bomba patlar ama padişah yara almadan kurtulur. Tevfik Fikret bunu gazetede şu şiiriyle dile getirir; Ah güzelim el ah. attın yiğitce attın ama tutmadı ne yazık oldu tutmadı vah. Gibi adice bir yaklaşımla suikastin başarısızlığından elim elim yakınır.

    Attila İlhanın şu sözü çok doğru; İçimizde her zaman %10 luk bir hain kontenjan olmuştur ve halada vardır.

    Yalancı tarih utansın ne söylenirki.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: habader

    Konuyu Konu DIsında açtım..Ne yazıkki Kimse yorum yazmadı.Şu an 2.Abdülhamit'in liderlik sırlarıyla ilgili bi kitap okuyorum ve sürekli merak etmişimdir hayatını......Kitapta sürekli olumlu özelliklerinden bahsettiği için nasıl bi padişah oldugunu hala kafamı kurcalamakta..


    2.Abdülhamit gerçekten bu ülke için canını bile fedaya hazır gerçek bi vatansever mıydı yoksa MEclis-i Mebusan'ı da kapatark tek başına bu ülkeyi yönetme sevdasına düşmüş bi hayalperest miydi??




    Meclis-i Mebusan'ı destekleyenlerin icraatlarına bakmak lazım.Kimdi bunlar?Mithat Paşa ve arkadaşlarıydılar.Abdühamit Han tahta çıktığında 1 sene 5 ay boyunca hiçbirşeye karıştırılmadı.Bu süre zarfında sözde memleket sevdalıları devleti büyük bir gaileyle başbaşa bırakan meşhur 93 harbine yol açtılar.Ve maalesef büyük bir yenilgiyle devlet kökünden sallandı.Mithat Paşa gibilere müsamaha gösterilip devleti idare etmeye devam etselerdi Osmanlı birkaç sene içerisinde yıkılabilirdi.




  •  2.Abdülhamit NASIL BİR PADİŞAH'tı???


    Kitabı bugün bitirdim ve hayran kaldım 2.Abdülhamit sultana...Kitabın son sayfasında yazanları buraaya aktarmak benim duygularıma fazlasıyla tercüman olur

    Osmanlı Devleti'nin tasfiyesine karar verildiği , terör ve anarşinin zirvede olduğu, Abdülaziz Han'ın suikastle öldürüldüğü, devletin borç batağına saplandığı , herkesin başına buyruk ve devlet gemisinin rotasını kaybettiği günler...Herşeyin bitti sanıldığı bu dönemde ikinci Abdülhamid Han'ın tahta geçişi sonrasında değişen dengeler...Hiç bir yardım almadan ödediği borçlar..Dostu, düşmanı idare tarzı..iç ve dış politikadaki mahareti..Yöneticilere , devlet adamlarına tavsiyeleri...İç dünyası...Kendine has istihbarat teşkilatı,Edison'a teklifi ...Düşmanları dost edinme sırrı...

    Son olarak şunları söyeleyibilrim ki eğer 1. Dünya Savaş'ı esnasında 2 .Abdülhamit başta olsaydı belki de hala bölgede ve dünyada sözü geçer önemli bi kuvvet olacaktık..başkalarının eteğinin altına sığınmayacaktık




  • Ne Abdülhamit'in yaptıkları anlatırlır tarih kitaplarında ne de Enver Paşa(ve diğer paşalar) yüzünden ülkenin nerelere sürüklendiği...
    31 Mart vakası ile tahtan indirilmiştir.(yazan en fazla budur)Kendin merak edip araştırmazsan birşey bulamazsın.
    O dönemleri araştırınca aslında kötü gibi gösterilen Abdülhamit'in nasıl büyük bir devlet adamı olduğu,iyi gibi gösterilen Enver Paşa'nın da ordunun içine nasıl siyaset sokup resmen ülke geleceği ile oynadığını anlayabiliyorsun.
    Ortaokulu falan anlayabiliyorum ama lise ve üniversitede okutulan tarih dersleri bile yüzeysel,hiçbir bilgi yok.
    Tarih kitaplarının atılması baştan derlenmesi lazım bence.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi subsonic -- 14 Mart 2007; 12:57:34 >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    2.Abdülhamid ve Erdoğan
    4 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • sehzâde âbid efendi'nin anlattiklari

    sultan ikinci abdülhamid hân'in en küçük oglu/sehzâdesi haci mehmed âbid efendi'nin (17.05.1905 yildiz sarayi - 08.12.1973 beyrut) hayatinin son yillarinda sayin taha toros'a anlattiklarinin bir kismini naklederek mühim bir kaç gerçegi hatirlatmaya çalisacagiz. âbid efendi ile yaptigi görüsme (mülâkat-röportaj) söyle basliyor sayin taha toros:

    - birinci dünya savasi'nda, çanakkale'nin düsmanlar tarafindan zorlanmasi üzerine ittihatçilarin telâslandigi biliniyordu. bu bakimdan hükümet bâzi tedbirler almayi tasarliyordu. meselâ, pâdisah (sultan resad) dolmabahçe sarayi'ndan, eski pâdisahi da (sultan hamid) beylerbeyi sarayi'ndan kaldirip, bunlarin düsman eline geçmeyecek sekilde anadolu sehirlerine götürülmesi ittihatçilarin tasarilari arasindaydi. sultan resad hükûmetin her dedigine boyun egecek yumusaklikta bir insandi. bu bakimdan onun rizasini almak problem olamazdi. çetin mesele eski pâdisah sultan hamid'in istanbul'dan anadolu'ya götürülmesine riza gösterip göstermeyecegi üzerinde toplaniyordu. onunla bu temasin gizli yapilmasi gerekti. hattâ o kadar gizli yapilmasi lüzumluydu ki, bu konuda araci kullanilmasi bile mahzurluydu.

    sultan abdülhamid'le temaslar, sadrâzam talât pasa ile baskumandan-vekili enver pasa tarafindan yapilmisti. oglu âbid efendi bu konuyu söyle özetledi:

    "- pasalar babami, gece kimsenin göremeyecegi saatlerde ziyaret ettiler. annemle sultan hamid'in diger hanimlari ve hizmetkârlari, böylesine ânî ve gece karanliginda yapilan ziyaretten fazlasiyla endiselendiler!.. hattâ babama bir su'i-kast yapilacagi süphesine düstüler, korku içerisinde titresip durdular. ben yanlarindaydim. sahilden gelen pasalarin babamin odasina girmelerini, bütün siddetiyle çarpan kalbimle izledim. talât pasa ile enver pasa babamin bulundugu odaya girdiler. her ikisi de, eski bir pâdisah olan babama -sanki günün hükümdari imis gibi- yerlere kadar temennalarla ilerledi. tarifi ancak görülmekle mümkün olabilecek asiri bir saygiyla, hattâ riya dolu bir saygiyla elini öptüler. kapi araligindan iyice gözetleyebildim. babam abdülhamid onlari ayakta, fakat hiçbir zaman bulundugu yerden ilerlemeyerek karsiladi.

    o gün devleti parmaklarinda ve dudaklarinda tutan bu iki ünlü pasanin beklenmedik ziyaretleri, hele önceden tahmini mümkün olmayan protokol kaidelerinin üstünde asiri hürmetleri karsisinda, babamin zerre kadar sasirmadigini ve ziyaretçilerine karsisindaki koltuklara oturmalari için eliyle yaptigi isareti bugün olmus gibi hatirliyorum.

    ben o anda, bu ziyaretin sebebini bilmeden, merak içinde olan annemle; babamin diger haniminin birlikte bulundugu odaya kostum. onlara endise etmemelerini söyleyerek gördüklerimi çarçabuk anlattim. pasalarin jestini ve asiri saygilarini öylesine heyecanla anlatmis olacagim ki, bundan kendine göre bir mânâ çikartan annem naciye sultan (1887-1923): "allah büyüktür. insaallah sultanimi tekrar tahta davet ediyorlar" dedi.

    ancak, pasalarin babamin yaninda uzunca müddet oturduklarini biliyorum. bu misafirlere o gece, beylerbeyi sarayi'nda neler ikram edildigini unutmus olacagim.

    misafirler gittikten sonra kadin-efendiler, muhafiz beyler ve yakin hizmetkârlar odalarda bu ziyaretin neticesini yorumlamaya çalistilar. bir gün sonra ögrendik ki, talât pasa ile enver pasa, çanakkale'deki savasin muhtemel kötü neticelerinden bahsetmisler. sultan resad'la babamin ve veliahdin anadolu'ya götürülmeleri plânini açiklamislar. eski hükümdardan, tecrübeleri nedeniyle mütalâsini sormuslar. sonradan babamin anlattigina göre, pasalari büyük bir sükûnetle dinlemis. onlara sahsî görüsünü ve tavsiyesini asagi yukari su sözlerle bildirmis:

    sultan hamid diyor ki:

    "- ben yerimden bir adim bile kimildamam ve bir yere gitmem. biraderim pâdisah (sultan resad) için de tavsiyem, saraydan asla ayrilmamasidir. allah göstermesin bir ayrilik hem ordunun, hem milletin mânevîyyatini bozar. yenilmek mukadderse bu ayrilik onu çabuklastirir.

    ben pâdisah iken, balkan milletleriyle topragimizda gözü olan ve ülkemizi parçalamak isteyen büyük devletlerle daima baris yolunda yürümeye çalistim. pâdisahliktan ayrilirken yeni idareye miras olarak büyük bir vatan topragi birakmisti. bu degerli topraklar gün geçtikçe düsmanlarimizin eline geçti. kala kala elde bugünkü topragimiz var. sayet çanakkale'de tutunamazsaniz, bu durumunuz istanbul'un düsman eline geçmesine hizmetten baska bir seye yaramaz.

    ben, büyük ceddim fâtih sultan mehmed hazretleri'nin zaptedip milletimizin gözbebegi haline gelen ve devletimizin merkezi olan istanbul'u düsman isgâli altinda görmektense, topragin altina girmeyi ve onlarin kursunlari ile bu sarayda ölmeyi tercih ederim. biraderimin (sultan resad'in) istanbul'u terk etmesi yolundaki tavsiyenize gelince, bu husus tarihimize büyük bir leke olarak geçer. bundan kat'i olarak vazgeçilmesini tavsiye ederim."

    âbid efendi babasi sultan hamid'in son günlerini ve vefatini söyle anlatti:

    son günleri

    "- ölümü, normal bir ölümdü. zaten yetmis alti yasina gelmis, saltanati günlerinde de çok tehlikeli olaylar geçirmis, su’i-kastten kurtulmus, hele sürgünde yasadigi yillarda memleketin ve milletin savaslarla ugradigi toprak ve insan kaybindan büyük üzüntü duymus, her gün yeni bir felâket isittikçe içi içine sigmaz olmustu!..

    ittihatçilarin tedbirsizligi yüzünden, koca rumeli’den istanbul’a dogru atilmamizi, arnavutlugun, trakya’nin bir bölümünün kaybi, afrika’daki trablusgarb olayi, mekke ve medine gibi müslümanligin ocagi olan mukaddes yerlerin kaybi, münbit mezopotamya’nin elden çikisi, suriye’nin karisikligi babami son derece üzmekteydi...

    ileri yasinin normal sayilan hastaliklarina disini sikarak katlanabiliyordu. ancak, memleketin o günkü haline, ecdâd kanlariyla yogrulmus imparatorluk topraklarinin erimesine, savaslarda kaybedilen insanlara öylesine üzülüyordu ki, bu felâket haberlerinin çöküntüsü içersinde âdeta ölümü bekler olmustu!..

    babam abdülhamid’in cenaze merasimi de hiç unutamayacagim hazin hâtiralarim arasinda mühim bir yer alir. kat’iyyetle iddia edebilirim ki, osmanli devleti’nin son döneminde ölen hiçbir pâdisaha bu kadar büyük merasim yapilmamistir. oysa, babam öldügünde hükümdar degildi. bir fetvâya dayanilarak parlâmento karariyla tahtindan uzaklastirilmis, gözaltinda tutulan eski bir pâdisahti. hükûmet ve millet üzerinde hiçbir tesiri yoktu. hattâ genis bir toplulugun gözünde, pek de lehinde, olmayan kötülüklerin töhmeti altinda bulunuyordu!.. öyle olmasina ragmen cenazesinde bütün istanbul sanki ayakta onu ugurluyordu. sultanahmed’ten divanyolu’na eller üstünde götürülen tabutunu pencerelerden ve çatilardan izleyen kadinlarin gözyaslari, gelenin gideni çok çok arattiginin bir isaretiydi."

    ölmeden bilinmedi kadri
    babam abdülhamid hân’in
    hiç kimseye bâkî degildir.
    itibari bu fani cihanin

    ayse osmanoglu

    (sultan hamid’in kizi)

    milli gazete 18.02.2000

    by muhammed faruk




  • Gerçekten Abdülhamithan dünyaya nadir gelen insanlardan biri
  • İslamcı bir padişahtı. Ümmetçiliği ön plana çıkarmış olması, İsrailoğullarına toprak satmaması nitelikleri nedeniyle Siyasal İslamcı'ların baştacı yaptığı bir Osmanoğlu. Asil kanlı hanedan mensubu. Allah'ın, Osmanlıları yönetsin diye yarattığı özel aile üyesi.

    Döneminde Osmanlı maliyesine el konuldu. Duyun-u Umumiye idaresi kuruldu. Aslında bu devletin bitişi demektir. Zira ekonomik bağımsızlık olmadığında siyasi bağımsızlıktan da bahsedilemez. Tunus Fransızlar, Mısır İngilizler tarafından işgal edildi. Teselya Yunanistana terk edildi. Girit'e Muhtariyet tanındı. Ermeniler her yerde terör olaylarını tırmandırdılar. Ülke göbeğinden Almanya'ya bağlandı. Demiryollarından, okul binalarına, silahlardan ordu komutanlarına kadar Almanlar her yere yerleşti. Özetle, Osmanlı padişahları içinde en büyük yıkımlar, en çok toprak kayıpları O'nun döneminde yaşandı ama ne gam. Yaşasın padişahımız, efendimiz

    Tam da BOP arefesinde size de anlamlı gelmiyor mu???




  • quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35

    İslamcı bir padişahtı. Ümmetçiliği ön plana çıkarmış olması, İsrailoğullarına toprak satmaması nitelikleri nedeniyle Siyasal İslamcı'ların baştacı yaptığı bir Osmanoğlu. Asil kanlı hanedan mensubu. Allah'ın, Osmanlıları yönetsin diye yarattığı özel aile üyesi.

    Döneminde Osmanlı maliyesine el konuldu. Duyun-u Umumiye idaresi kuruldu. Aslında bu devletin bitişi demektir. Zira ekonomik bağımsızlık olmadığında siyasi bağımsızlıktan da bahsedilemez. Tunus Fransızlar, Mısır İngilizler tarafından işgal edildi. Teselya Yunanistana terk edildi. Girit'e Muhtariyet tanındı. Ermeniler her yerde terör olaylarını tırmandırdılar. Ülke göbeğinden Almanya'ya bağlandı. Demiryollarından, okul binalarına, silahlardan ordu komutanlarına kadar Almanlar her yere yerleşti. Özetle, Osmanlı padişahları içinde en büyük yıkımlar, en çok toprak kayıpları O'nun döneminde yaşandı ama ne gam. Yaşasın padişahımız, efendimiz

    Tam da BOP arefesinde size de anlamlı gelmiyor mu???




    Tarihi öğrende gel... En çok toprak kaybı onun zamanında olmuşumuşda bilmem nede... İslam devleti içinde islamcı padişahmı olur be adam... Ümmetin halifesi ümmetci olmayacakta ne olacak o dönemde?

    Sen Mars'tanmı geldin? Biliyorsan konuş bilmiyorsan internet denen meret var elinin altında, kitap bile okumana gerek yok. Araştırda öğren gerçekleri...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: mr.respekt


    quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35

    İslamcı bir padişahtı. Ümmetçiliği ön plana çıkarmış olması, İsrailoğullarına toprak satmaması nitelikleri nedeniyle Siyasal İslamcı'ların baştacı yaptığı bir Osmanoğlu. Asil kanlı hanedan mensubu. Allah'ın, Osmanlıları yönetsin diye yarattığı özel aile üyesi.

    Döneminde Osmanlı maliyesine el konuldu. Duyun-u Umumiye idaresi kuruldu. Aslında bu devletin bitişi demektir. Zira ekonomik bağımsızlık olmadığında siyasi bağımsızlıktan da bahsedilemez. Tunus Fransızlar, Mısır İngilizler tarafından işgal edildi. Teselya Yunanistana terk edildi. Girit'e Muhtariyet tanındı. Ermeniler her yerde terör olaylarını tırmandırdılar. Ülke göbeğinden Almanya'ya bağlandı. Demiryollarından, okul binalarına, silahlardan ordu komutanlarına kadar Almanlar her yere yerleşti. Özetle, Osmanlı padişahları içinde en büyük yıkımlar, en çok toprak kayıpları O'nun döneminde yaşandı ama ne gam. Yaşasın padişahımız, efendimiz

    Tam da BOP arefesinde size de anlamlı gelmiyor mu???




    Tarihi öğrende gel... En çok toprak kaybı onun zamanında olmuşumuşda bilmem nede... İslam devleti içinde islamcı padişahmı olur be adam... Ümmetin halifesi ümmetci olmayacakta ne olacak o dönemde?

    Sen Mars'tanmı geldin? Biliyorsan konuş bilmiyorsan internet denen meret var elinin altında, kitap bile okumana gerek yok. Araştırda öğren gerçekleri...


    Cehaleti mi affedin. Bilgileriniz karşısında utandım cehaletimden
    III. Selim, II. Mahmut, I. Abdülmecit gibi kötü gidişe karşı ümidini batılılaşmaya çevirmiş padişahlardan sonra 1876-1909 arasında hüküm sürmüş olan ve ümidini İslam coğrafyalarına bağlamış, onları elde tutabilmek için Ümmetçiliği ön plana çıkarmış olan Padişah için nasıl tanımlama yapılabilir ki?

    Mesleği tarih olan bizim gibi zırcahiller, XIX yy. da Osmanlıcılık, Batıcılık, Adem-i Merkeziyetçilik, Turancılık gibi Ümmetçiliği de bir düşünce akımı olarak değerlendiriyorlar. Nereden bilsinler Ümmetçiliğin Alah'ın emri olduğunu değil mi efendim?

    İnternet hepsini yazıyor değil mi? Hani lazım olursa öğrenelim diye soruyorum



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest -- 20 Mart 2007; 21:12:39 >




  • Bakın hocam tarihciyseniz birde şu açıdan bakın.

    Belki umudu batıda değilde islam coğrafyasında aradığı için tahttan indirilmiş olamazmı??? Petrolün %90'ını elinde bulunduran islam coğrafyasına yöneldiği için diyorum... Siyonistlerin kudüsü satın alma teklifini kabul etmemesi suç sayılabilirmi.

    İsterseniz bugünle mukayese edelim durumları...

    Doğuda kürdistan kurma hayaliyle yola çıkan örgüte taviz vermedi diye, batının dediğini yapmıyor diye insan başındakileri eleştirebilirmi...

    Tarihçisiniz! O zaman o günün şartlarında değerlendirmeli değilmiyiz olayları. Unutmayalım, devletin başı toprakları içinde yaşayan herkesten sorumlu... O zamanda birileri bizi arkadan vurmuş olabilir belki bugün olduğu gibi... Ne yapabilirdi sizce? Hadi alın buradan şurası sizin olsun mu demeliydi her talepte bulunana?

    Ayrıca ''BOP arefesinde bunların gündeme gelmesi...'' sözünüzle neyi kast ediyorsunuz anlamadım? Yani 2. Abdülhamitle olan bağlantısı ne?

    Benim bildiğim onun döneminde Theodor Herzl ve ekibi Padişaha bir teklif sunar.Teklif şudur; Kudüste küçük bir araziyi İsrail devletini kurmak için satın almak isterler. Bedeli Osmanlının dış borcunu sıfırlamaktır. Padişah tarihe geçen ve bir müddet sonrada makamına mal olan şu meşhur cevabı vermiştir. Biz kudüsü kan dökerek aldık ancak kan dökerek veririz. Ben yaşadıkca parayla Osmanlıdan bir kek parçası kadar olsun toprak alamassınız. Şimdi defolun deyip huzurundan kovmuştur. Hatta o heyetin içinde bulunan paşalarıda ayrıca bir azarlamıştır...

    BOP la böyle bir alakayı kast ediyorsanız elbette gündeme gelmeli...

    Yoksa unutmalımıydık bunları



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mr.respect -- 20 Mart 2007; 21:41:46 >




  • II. Abdülhamid'in ön plana çıkarılması isteği/uğraşı ümmetçiliğindendir.
    En az o'nun kadar vatansever olan I. Abdülaziz'in esamesini okuyan var mı? 14 yıllık saltanatında toprak kaybı yoktur. Tahtan indirilip öldürülmesinin temel nedeni borçların tasfiyesini istemesidir. II. Abdülhamit hiç itiraz etmeden tüm maliyeyi verdi ellerine.

    Bunların ötesinde konu sadece padişahları tartışmak ta değildir. BOP ve Türkiye Cumhuriyeti uyuşmamaktadır. Cumhuriyet yönetiminde işbirlikçilerin halk veya hakim güçler tarafından alt edilme olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle Saltanat, ve hatta hilefet yeniden tesis edilmelidir ki insanlar Allah'a kulluklarını yanısıra bunlara da kul olsunlar ki, bunlar vasıtası ile emperyalist istek ve çıkarları harfiyyen uygulansın.

    Son dönemlerde medyada hanedan mensuplarının boy göstermesi, bilim adamlarımızın/aydınlarımızın meşrutiyet'in hasletlerinden bahsetmeye başlamaları, Padişahları öven kitap/yazıların artması ne kadar anlamlı değil mi?

    Astığı astık, kestiği kestik bir padişahın kulu olmak istermisiniz? Bu soruya verilecek samimi cevap bu tartışmaların son dönemlerde alevlendirilmesinin nedenlerini de daha kolay algılamaya yardımcı olur.




  • takım tutar gibi padişah tutuluyor sanırım.:)

    çok toptancı yorumlar yapılmış. bazıları toptan kötülemiş Abdülhamiti, bazıları göklere çıkarmış.

    ama kimse de şunları yanlış yapmış ama şunları da doğru yapmış(ya da tam tersi) gibi bir yorumda bulunmamış.
    tüm bu yorumlardan günümüz "toptancı" felsefesini görüyorum. günümüz aristo felsefesini... siyah-beyaz felsefesini.

    bir yandan da üzülüyorum...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: lehrer35

    II. Abdülhamid'in ön plana çıkarılması isteği/uğraşı ümmetçiliğindendir.
    En az o'nun kadar vatansever olan I. Abdülaziz'in esamesini okuyan var mı? 14 yıllık saltanatında toprak kaybı yoktur. Tahtan indirilip öldürülmesinin temel nedeni borçların tasfiyesini istemesidir. II. Abdülhamit hiç itiraz etmeden tüm maliyeyi verdi ellerine.

    Bunların ötesinde konu sadece padişahları tartışmak ta değildir. BOP ve Türkiye Cumhuriyeti uyuşmamaktadır. Cumhuriyet yönetiminde işbirlikçilerin halk veya hakim güçler tarafından alt edilme olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle Saltanat, ve hatta hilefet yeniden tesis edilmelidir ki insanlar Allah'a kulluklarını yanısıra bunlara da kul olsunlar ki, bunlar vasıtası ile emperyalist istek ve çıkarları harfiyyen uygulansın.

    Son dönemlerde medyada hanedan mensuplarının boy göstermesi, bilim adamlarımızın/aydınlarımızın meşrutiyet'in hasletlerinden bahsetmeye başlamaları, Padişahları öven kitap/yazıların artması ne kadar anlamlı değil mi?

    Astığı astık, kestiği kestik bir padişahın kulu olmak istermisiniz? Bu soruya verilecek samimi cevap bu tartışmaların son dönemlerde alevlendirilmesinin nedenlerini de daha kolay algılamaya yardımcı olur.


    2.Abdülhamitin hatası yok demiyorum elbette onunda hataları olmuştur. Mesela en büyük hatası merhametidir. Kendisine suikast düzenleyen ermeniyi ne yapmıştır? Bu suikasti alkışlayan ve padişahın suiastten yara almadan kurtulmasını bir talihsizlik olarak değerlendiren Tevfik Fikret'e ne yapmıştır?

    Bugün cumhurbaşkanımıza Allah gecinden versin bir ermeni suikast düzenleyecek ve bir köşe yazarı ''Ah kurban olayım o suikasi düzenleyen ellere ama tutmadı'' diye bir yazı yazacak ha... Pasişahlar hakkında astığı astık kestiği kestik sözünüze bu yeter sanırım.

    Ayrıca bir Türkün padişahlarını sevmesi ve onlarla övünmesi onu cumhuriyet karşıtı yada hilafetci yapmaz...

    Tarihiyle günümüz Türkiyesini karşı karşıya koyanlar ve bu ikisinden birini seçmek zorundasın diyenler utansın. Yapmayın lütfen. Dünya artık böyle değil...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: the_point

    takım tutar gibi padişah tutuluyor sanırım.:)

    çok toptancı yorumlar yapılmış. bazıları toptan kötülemiş Abdülhamiti, bazıları göklere çıkarmış.

    ama kimse de şunları yanlış yapmış ama şunları da doğru yapmış(ya da tam tersi) gibi bir yorumda bulunmamış.
    tüm bu yorumlardan günümüz "toptancı" felsefesini görüyorum. günümüz aristo felsefesini... siyah-beyaz felsefesini.

    bir yandan da üzülüyorum...


    Bir bakıma sana katılıyorum ama bu konu bu şekilde açılmış normal olarak bu şekilde ilerliyor. Mutlaka insanların yanlışları vardır. Ama burada bence ifade edilmek istenen tarihte bazı şeylerin kapalı olduğu. tarihimizde bazı şeylerden çok söz edilmekte. Bazı şeylere ise önemi kadar önem verilmemekte.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Kemall

    33 yıl boyunca memleketi bir arada tutabilmiş birine ne denir...

    Bazıları hain der... Oysa Sultan Abdulhamit iktidaradan devrildikten sonra Osmanlı hızla dağılmıştır...

    bu ülkeye kim hizmette bulunmussa ya iktidar dan indirilmiştir yada idam edilmiştir bence abdulhamit osmanlının tarihinde gelmiş geçmiş en iyi politikacıdır... osmanlının yıkılmasını 33 sene engellemiş ve avrupalı devletlerin osmanlıyı parcalama planlarını bosa cıkarmıs ancak malesef aydın diye adlandırılan ama daha sonra osmanlının bütün mirasını calarak((bakınız yıldız yagması olarak tarıhte gecer)) kacan hain insanlar TARAFINDAN TAHTTAN İNDİRİLİEN HARİKULADE BİR DEVLET BAŞKANI VE POLİTİKACIDIR....
  • En az Vahidettin kadar iyi bi padişahtı.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Nihonjin

    En az Vahidettin kadar iyi bi padişahtı.


    ALlah aşkına biri şu vahdettin'in neresinin ii olduğunu açıklasın bana..
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.