⚡️19 Mart 2025 MİLLİ İRADEYE DARBE⚡ (665. sayfa)

Geçmiş ortada.

dolmabahçesi, hendeği, cemaati

sürekli kandırılan bir hükümet...

temenniyle tahminle bu iş olmuyor.

olsaydı, falcılar yönetici olurdu.

Yillarca neden PKK ile savasildi? Devletin ve Milletin bölünmez bütünlügünü tehdit ettigi icin. PKK simdi neden silah birakiyor davasindan vazgecmedigini hepimiz biliyoruz, yoksa bölünmez bütünlüktenmi vazgecildi endisesi tasiyor halk. Cicekler acsin, böcekler ucsun güzel ama cicekleri ezen böcekleri vuran daga cikan kimdi?

Bu anlasmadan halk olarak anladigimiz, daha Trump göreve gelmeden Türkiye Kürtlerle savasa son versin deyince apar topar bu sürec baslatildi. Ortadoguda yeni bir dönem baslatildigini siradan insanlar dahi anlayabiliyor. PKK silah biraktigina göre, savastiklari gerekceler bu sürecle zaten ortadan kalkacak demektir. Yani Dogu ve Güneydoguda önce bir bölgelesl eyalet daha sonra otonom bir bölge ve bir otoriteye dönüsecekler. Evet Kurtulus savasindada cok kayiplar verdik, vermeseydik Anadolu cografyasinda ufak bir ülkeydik. Acikcasi insanlarin bu konuda pek güvenleri yok. Ülkenin demokratiklesmesi PKK silah birakinca gelisecegindende süphlei. Muhalefetin önde gelen Baskanlari ve insanlari gerekcesiz uzun zaman Hukuksal taktiklerle icerde tutuldugu bir dönemde bu konuda kimsenin bir umudu dahi yoktur.

Dolayisiyla PKK militanlarinin ve silahlarinin önemli bir bölümünü PYD ye aktarip temsili kismini ise Devlete teslim edecektir. PKK elebaslarida yine Irak ve Suriyede kalmaya devam edecektir.

Devletin bu süreci PKK sempatizanlarina özgüven verecek ve dagdan inenlerdende aldiklari gücle Türk halkini zorbalamaya calisacaklardir. Sorguluyoruz, akp kitlesi gibi savas diyince savasalim, akp istedi baris diyince barisalim deyip gecmiyoruz. Bu kafayla yarin ülkenin bölünemsinede güzellemeler yapilabilir, o bölge zaten yoksul kücülünce AB ye kolay gireriz ve ekonomimiz sahlanir propagandasinada atlar bu kitle.

Bunlarin birde Avrupa kanadi var. Orda PKK li oldugu icin iltica edenleride geri gönderecekler. Isyerlerinden harac topluyorlardi. Bunlar neye evrilecek?

14 mayıs 2023 seçimleri öncesi ne diyorlardı.

bay Kemal ve chp iktidar olursa apo yu serbest bırakacaklar,teröristlerle anlaşacaklar.

bay Kemal seçilirse Gazze yıkılır

ekonomi çöker,enflasyon artar.

şimdi bay Kemal iktidar olamadı ama akp apo ile pkk ile anlaşıyor

bay kemal iktidar olamadı ama Gazze çöktü

Bay Kemal iktidar olamadı ama ekonomi çöktü,eflasyon arttı.

14 mayıs 2023 seçimleri öncesi akp tayfasının Kemal bey ve chp yi ne ile suçladılar? hangi çirkin iftiralarda bulundular?

ChatGPT:

14 Mayıs 2023 seçimleri öncesinde, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Cumhur İttifakı’nın destekçileri, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı özellikle sosyal medya, mitingler ve bazı yandaş medya organları aracılığıyla yoğun bir karalama kampanyası yürüttüler. Bu kampanyada öne çıkan bazı suçlamalar ve iftiralar şunlardı:

1. PKK ile İşbirliği İddiaları

• En yaygın suçlama, Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı'nın PKK ile işbirliği yaptığı yönündeydi.
• HDP ile yapılan dolaylı temaslar, "terör örgütüyle pazarlık" olarak yansıtıldı.
• Kılıçdaroğlu'nun videoları montajlanarak arka planda PKK mensuplarının görüntüleriyle servis edildi.
• Erdoğan, bir mitingde, “Kılıçdaroğlu’nun videosu montaj ama PKK destekliyor” şeklinde bir itirafta da bulundu.

2. FETÖ ile Bağlantı Suçlaması

• CHP’nin FETÖ’ye destek verdiği veya “FETÖ’nün siyasi ayağı” olduğu yönünde ithamlar yapıldı.
• CHP'nin, KHK’lılarla ilgili vaatleri, "FETÖ'cülere af çıkartacaklar" diye lanse edildi.

3. Alevilik Üzerinden Mezhepsel İma ve Hedef Göstermeler

• Kılıçdaroğlu'nun Alevi kimliği açıkça hedef alındı.
• Bazı AKP yanlısı isimler ve troller, “Alevi biri cumhurbaşkanı olamaz” gibi mezhepçi söylemlerde bulundu.
• Bu, toplumda ayrımcılık yaratma amacı taşıyan çirkin bir iftira ve karalama biçimiydi.

4. LGBT ve Toplumsal Değerler Üzerinden Saldırılar

• CHP ve Kılıçdaroğlu’nun LGBT bireyleri desteklemesi, “ailenin temeline dinamit koymak”, “ahlaksızlığı yaymak” gibi ifadelerle suçlandı.
• "Aile yapısını bozacaklar", "LGBT dayatması yapacaklar" gibi söylemler mitinglerde sıkça tekrarlandı.

5. Ekonomi ve Devlet Yönetimi ile İlgili Karalama

• Kılıçdaroğlu'nun iktidara gelmesi halinde, ülkenin ekonomik olarak çökeceği, IMF’ye teslim edileceği ve kaos çıkacağı gibi iddialar öne sürüldü.
• "Yerli ve milli değil", "Batı’nın adamı", "dış güçlerin adayı" gibi etiketlerle itibarsızlaştırma çabaları oldu.

6. Suriyeliler ve Göçmen Politikaları Üzerinden Manipülasyon

• Kılıçdaroğlu’nun sığınmacıları göndereceği vaadi, bazı kesimler tarafından “ırkçılık” ve “insan hakları ihlali” olarak çarpıtılmaya çalışıldı.
• Öte yandan, aynı konuda çelişkili biçimde “Suriyelileri gönderemez, zaten yalan söylüyor” gibi söylemler de üretildi.

Bu tür kara propagandalar, özellikle sosyal medya platformlarında trol orduları ve sahte hesaplar üzerinden yayıldı. Ayrıca yandaş medya organları bu iddiaları manşetlerine taşıyarak geniş kitlelere ulaştırdı.

İstersen bu suçlamaların nasıl bir psikolojik savaş stratejisi kapsamında kullanıldığını da detaylandırabilirim.

senin ne hesabı olduğun belli. 2 yıldır mesaj yazmayıp iki aydır sadece bu konuda aktifsin. bunu cebe koyuyoruz.

burada mevzu sizin omurgasız ve laflarınızın kolpa olması. iki sene önce aynı söylemleri bir muhalif ucundan dokundursa teröristlikten başlardınız. hesabını gizlememişsin üşenmedim baktım. 2 sene önce barış havarimiz dine mine ne adlı kullanıcı ne düşünüyormuş. millet ittifakı hdp ile işbirliğinde hmmm, şimdiki iktidar sanırım değil.

hmmm terörü görmezden gelmişler, terörle anlaşacaklarmış bak sen şu işe.

ve en bomba komiğini sona sakladım. özdağı içeri kim attı? pkk fesih mevzusundan sonra anlaşma yapıldı onu da bilmiyoruz, "pkk tmm silah bırakalım" diyip gitmedi herhalde. yakında kokusu cıkar. siz iki yüzlüsünüz. sizin görüşünüz yok, sadece aldığınız talimatlar var. barış havarisi kesilmeye hakkınız yok.

Bir vatandaş, evinin camına Ekrem İmamoğlu maketi yerleştirdi.

Onlarin kendi fikirleri yok, onlara ne derlerse o. Bugün tü dedigini bir bakarsin yarin seviyordur. Baskasina itham ettikleri seyleri kendileri yaparlarsa bund bir sorun görmüyorlar. Önemli olan halkin buna dur demesi, yoksa bunlar bugün o taraf icin yarin baska bir taraf icin trollemeye devam ederler.

Civa gibi ele gelmez, yaprak gibi dönerler. Kendi agirliklari yoktur.

Eskiden umutluydular.dış destek vardı, dağ kadrosu güçlüydü, şehir yapılanmaları ayaktaydı. Ama bugün? Sahada resmen kaybettiler. Psikolojik üstünlük artık tamamen türkiye’de. Iha’lar, siha’lar, kalıcı üs bölgeleri, sınır ötesi kuşatma derken örgüt nefes alamaz hale geldi. Eskisi gibi sınırsız dış destekleri de kalmadı.

Saha, sorunun sadece görünen yüzü.

Barış ise bu işin görünmeyen ama en karmaşık algı ve meşruiyet boyutudur. Devlet bunu kestirmeden daha önce denedi, kırmızı halılarda serdi ama karşı taraf hâlâ umutluydu, zaman kazanmaya çalıştı.

Ama bugün? Umutları kalmadı. Türkiye’nin bu kadar bedel ödedikten sonra sadece silahla değil, bu işin algı boyutunu da kazanmak istemesi kadar doğal bir şey yoktur. 

Yıllardır terörle mücadelede hep sahada kazanan ama dışarıda baskıcı devlet imajına maruz kalan bir türkiye vardı. şimdi ise tablo tersine dönüyor: Sahada ezici üstünlüğü, masada da meşruiyet arayışı var. çünkü artık oyun sadece sınırda oynanmıyor; medya, diplomasi, uluslararası hukuk ve kamuoyu da savaşın bir parçası.

Bu yüzden süreci niye barış? Diye egosal yerlere çekmenin anlamı yok.

Varsayım ve niyet okuma ile gelecek inşaa edilmez. Asıl mesele Devlete güven meselesi. Ben Devletime güveniyorum, sen güvenmiyorsun. Geçmişte şöyle oldu - böyle oldu, yanlışlar - doğrular yaşandı , bunları inkar etmiyoruz. Geçmişte hatalar yapıldı = Şimdi de hata yapılacak şeklinde bir mantık yanlıştır . Geçmişin hatalarından ders alınıp yol haritası çıkarılır.

daha önce bahsettiğiniz

kültürel ve fesih ile ilgili

Hükümetin planı nedir?!

pdf/toplantı sonucu/resmi açıklama

varmı?!

halen paylaşamadınız...

"Geçmişten ders aldık!" Diyen bir hükümet varmı?!

açıklama paylaşabilirmisiniz?

Devlet kendi kendine karar alan bir mekanizma mı yoksa devlet adına karar alan birileri mi var? Devlet adına karar alan kişilere neden güvenmemiz gerekiyor? Eğer karar alan kişiler senin desteklemediğin veya oy vermediğin kişiler olsaydı yine "devletine" güvenecek miydin?