⚡️19 Mart 2025 MİLLİ İRADEYE DARBE⚡ (664. sayfa)

Medeni cesareti için ozbey08'i kutlarım.

Kendisi ister Ak Parti'ye versin ister CHP'ye kime verirse versin şurada takılıyoruz medeni cesareti için tekrar kendisini kutlarım.

PKK bitmeye yakın olunca üstteki gibi ne olduğu muamma tipler de gerçek yüzlerini göstermeye başladı. Ulan PKK bitme aşamasında işte destek verin rezil kepazeler iki dakkada partiler üstü düşünmeye dene

Parti üstü düşünmeye siz başlasanız ve bu konuyu konuşabilseniz, sorulara cevap verseniz.

Mesela sen gir şu konuya 

https://forum.donanimhaber.com/mehmet-metiner-den-yeni-cozum-sureci-aciklamasi-dagdan-gelen-evlatlari-bagrimiza-basacagiz--161308178

Terörle mücadelenin, dağdaki silahlı unsurları etkisiz hale getirmekle sınırlı olmadığını anlaman lazım. Yalnızca fiziki tasfiye üzerinden bir çözüm beklentisi içine girersen, meselenin derinliğini ve karmaşıklığını göz ardı etmedersin . Zira terör, basitçe silah taşıyan birkaç kişiden ibaret değil; ardında güçlü bir ideolojik yapı, şehirlerde kendisine meşruiyet zemini bulan söylemler, genç beyinleri hedef alan sofistike propaganda mekanizmaları ve yıllardır kimlik siyaseti üzerinden beslenerek büyümüş çok katmanlı bir sosyolojik zemine sahiptir.

Elbette devletin askeri ve operasyonel gücü, sahada belirli sayıda teröristi etkisiz hale getirebilir, örgütün hareket alanını daraltabilir ve fiziki varlığını büyük ölçüde tasfiye edebilir. Ancak, asıl sorun bu yapıyı doğuran, besleyen ve sürekli yeniden üretebilen zihinsel ve toplumsal köklerin kalıcı olarak kurutulamamış olmasıdır. Bastırma politikaları tek başına yeterli değildir; eğer o bataklık kurumazsa, etkisiz hale gelenlerin yerine yenileri yetişir ve bu döngü nesiller boyu devam eder.

Bu sebeple, meselenin kalıcı çözümü için barış süreci gibi daha kapsayıcı ve dönüştürücü yaklaşımlar kritik öneme sahiptir. Böyle bir süreç, geleceğin gençlerinin terörün gerçek yüzünü, sahadaki yansımalarını ve toplumsal etkilerini hayatın bizzat içinde deneyimleyerek anlamalarını sağlar. Kimlikleri siyasi istismar aracı yapan, sadece oy uğruna toplumsal kutuplaşmayı körükleyen (tıpkı belirli gruplara hitap ederek sorun var dedikçe sorun vardır gibi retoriklerle tribünlere oynayan imamoglu gibi) aktörlerin manipülatif söylemlerine kapılmalarını da engeller.

Gençler, devletin sadece güç kullanan bir aygıt olmadığını, aynı zamanda sorunlara çözüm üreten, toplumsal barışı inşa etmeye çalışan bir aktör olduğunu da bizzat gördüklerinde, devlete ve geleceğe dair algıları olumlu yönde değişir. Barış, sadece silahların susması anlamına gelmez; aynı zamanda yalanları etkisiz hale getiren, çarpıtılmış algıları kıran ve hakikati görünür kılan güçlü bir mekanizmadır. Devletin nihai amacı da zaten korku ve baskıyla değil, hakikat ve rasyonel çözümlerle toplumsal huzuru ve birliği sağlamaktır.

Kazanılması gereken asıl savaş, sahada etkisiz hale getirilen kişilerle değil, bu sorunu besleyen zihniyetle, yanlış algılarla, toplumsal kırılganlıklarla ve ülkeye karşı yürütülen uluslararası algı operasyonlarıyladır. Bu daha geniş perspektifle atılan her adım, hem ülkenin içerideki toplumsal barışını güçlendirir hem de uluslararası alanda itibarını ve stratejik konumunu pekiştirir.

yaşınızı bilmiyorum ama bizimkiler dizisini bilirsiniz.

Cemil diye bir reyiz vardı.

Bizim bir rahmetli vardı diye sıkardı bir şeyler.

Kerimcem de benim için öyle seviyorum adamın tarzını. hemen bir arkadaşı akrabası tanıdığı çıkıyor. Lan belki %100 doğrudur diyorum ama onu cemil gibi düşünmek hoşuam gidiyor.

Devletin barış planı net: Silahı bırakanı hâlâ bu ülkenin bir evladı olarak görüp ona yeni bir hayat kurma şansı veriyor. Bu hem içeride barışı sağlamak, hem de dışarıda o batı’nın insan hakları diye yıllardır bize çifte standart uyguladığı düzene karşı türkiye’nin gerçekten demokratik bir duruş sergilediğini göstermek için yapılıyor. Yani biz barışla güçleniyoruz, onlar rahatsız oluyor.

Ama siz hâlâ meseleyi tarihinden, toplumsal yapısından koparıp sadece duygusal öfkeyle yorumluyorsunuz. Hep aynı tribün dili, hep aynı sloganlar. Bu kafayla ne bu ülke rahat eder, ne bu sorun çözülür. çünkü barış artık sadece iç huzur değil; dışarıda itibar, içeride birlik, ekonomide güven demektir. Ve bu yüzden de artık bir seçenek değil, mecburiyettir.

Bir de bakıyorsun, özgürlük, demokrasi naraları atan küreselciler iş türkiye’ye gelince uçak yok, savunma sistemi yok, ambargo bol. üstüne bir de kürtleri öldürüyorlar diye dünya medyasına yalan pompalıyorlar. Pkk şehirde gezerken susanlar, türkiye’nin seçilmiş cumhurbaşkanını yok saymaya kalkıyor.

Yani kimin neyin peşinde olduğu belli. Siz de aslında bunun farkındasınız ama işinize gelmediği için susuyorsunuz. Onların derdi türkiye, sizin derdiniz erdoğan. Ama sonuç hep aynı: Köprüye, baraja, havalimanına, teknolojiye, barışa, güce karşısınız. Niyeyse... Hep aynı telden çalıyorsunuz.

2015 de barışla güçlendirilen dönemde ben askerdim 6 ay boyunca kışla asker gelmedi herkes kaçtı her hafta bomba patlıyordu hendek olayları oldu

Bu filmi izledik , bu sefer değişen ne

Plan programı paylaşmayıp, temennilerinizi yazmışsınız.

Dediniz ki

"çünkü neye karşı olduğunu söylüyorsun ama neye evet dediğini, nasıl bir çözüm hayal ettiğini, bu sorunun hangi akıl ve yöntemle biteceğini ortaya koyamıyorsun; "

hükümetin şuan ki çözüm ve akıl planını

bizimle paylaşırmısınız?!

bakalım onlar nasıl yapcakmış!

buyrun!

Yokmu bi broşür-toplantı sonucu filan?!

Bahsedilen yeni hayat kurma şansı bunun gibi bir şey mi? Pkk dan hüküm giyip afla salınan ve sonra Türk evlatlarını katleden bölücü iğrenç zihniyetten mi bahsediyorsunuz?

Evinize hırsız girip evladınızı katletip evinizden pay istediğinde, hayır barış olsun ve bi odamı onlara vermeliyim onlar da bu evin evladı mi dersiniz yoksa cezasını çekmesini mi istersiniz?

Suriyede YPG ile güclenen PKK, Türkiyede kendini feshetmesiyle bitecekmi? Firatin Dogusu ile Batisini birlestirmek icin mücadeleye devam edecekler. Kimse silahlarin susmasina karsi degil ancak iktidarin simdiye dek yaptigi islerdende bilinirki Mansetlerde PKK Silah birakti yazisinin altinda kücük yazilarda tüm ayrinti gizli olacaktir. Karsiliginda ne verildi? asil soru budur. Halkin cekincesi ülkenin adim adim, alistira alistira bölünmeye götürülecegidir.

Halkın büyük bölümü bu süğreci destekliyor ama tepki koyanların argümanına bakıyorum " Bu kadar şehidi boşa mı verdik "

Şehit ve gaziler için bir tek sen üzgün değilsin, hem üzgün hem öfkeli herkes, o yaralar kolay kapanmaz, acıları ve hatıraları uzun yıllar unutulmaz. Fakat güzel kardeşim bu acılarımıza yenisini eklemenin kime ne faydası var, PKK kendini feshetmesin mi , silahlı mücadelete devam mı etsinler, ne istiyorsunuz tam olarak, Sizin çözüm planınız nedir .

Bak @dine mine ne gayet makul ifade etmiş, okuyup biraz düşünün.

Yok kardeşim Terör bitmeyecek, boşa uğraşıyor bizimkiler, işi de bilmiyorlar, halbuki size danışmaları gerekirdi. En doğrusunu siz bilirsiniz. Karşığında ne verildi diyorsun ya, 50 yıllık örgütü yönetenler geri zekalı mı silahları bıraktıktan sonra hiç bir şey alamazlar , Somut Bir şey almaları için elinde silah olması gerek, yani denklem senin kafanda kurduğun gibi çalışmaz. Bu işlerde eğer bişey alınacaksa taraflar masaya oturur, imzalar atılır , ondan sonra silah bırakılır. Hiç bir şart ve koşul olmadan silah bırakıyorlar çünkü fiili olarak bittiler zaten. Bundan sonraki iş Suriye ve Irak'ta. Oraya dair eleştiriler varsa tamam, bak orada bizim Devlet ağır işliyor...

Terörist başı Apo hayvanını da Saray’ın 500. Danışmanı olarak işe alırsınız artık