Şimdi Ara

Neden Türklerin Günümüzde Kayda Değer bir Filmi yok?? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
44
Cevap
0
Favori
1.323
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Artık sermayen olsada bu işi burda yapamazsın.
    Sinemayla ilişkili hiçbir yan sanayi gelişmedi.
    O kadar parayı boca etsen de Türkiyede ne istediğin setleri hazırlayabilirsin ne de firmalara istediğin efekleri yaptırabilirsin.

    Senaryoya dayalı filmleri de riske girip çekmiyorlar.
    Bir up in the air filmi çekilemiyor, çünkü Türkiyede illaki filmin somut birşeyler anlatması gerekir gibi bir kanı var.
    ya adamın babası ile küsmüş sonra hastalanmış olacak, ya çocukla kız seviyomuş kavuşamamış olacak, yada paldır küldür mafya savaş olacak.
    Karanlıktakiler çıktı, psikolojik bir tema üzerine kurulu gişe yapmadı.
    hatta ben sinemanın kapısından döndüm seyirci yok diye oynatmadılar o seyansı.
    Sinema görüşümüz seyirci kitlesi olarak kısıtlı o yüzden yapımcılar sığ ve güvenli sularda yüzüyor.
  • Komedi filmlerine yönelmiş durumdayız.Onda da 20 tane yaparız 1 tanesi tutar.

    Üstteki arkadaşların da belirttiği gibi herşey paraya bakar.
  • Ekonomi bir neden, ülkenin genel teknoloji eksiliği ve bununla ilişkili hayalgücü yetersizliğide bir başka neden. Mesela bilimkurgu'yu çok severim, özelliklede uzayla alakalı olanları. Ama ülkemizde hiç bilimkurgu dizisi veya filmi çekilmez. Çünkü o alanlarla ilgili gerçek hayatta ülkemizde bir ilerleme sağlanmamıştır. İnşallah birgün bu alanlarda ilerlemeler sağlanır ve buda film sektörüne yansır.
  • Beyler aslında yorumları gördükçe cidden sinirlerim birazcık hopluyo kusura bakmayın.

    Bu sene "Bal" Altın Ayı ödülünü aldı ama ne burda konusu açıldı ne de konuşuldu.

    Kusura bakmayın biz önümüzdeki yetenekli yönetmenlerin filmleri görmezlikten geliyoruz çözümü hep bütçeye itiyoruz.

    Mesela CNBC-e Semih Kaplanoğlu'nun filmi yayınlandı kaç kişi oturup onu izledi.

    Haftaya Uzak yayınlanacak kaç kişi izleyecek?

    Bazıları kendilerini tipik Amerikan filmlerine alıştırmış klişeleri.

    İşte aksiyon olsun.
    Işık normal, oyunculuk normal kısaca tipik düzgün şeyleri alıştırmışsınız ona kapılıp gitmişsiniz.

    Hayır bu konuda sinema salonlarımız da bir garip.

    Bu sene merak ediyorum.Şu filmler gişeye gelceklermi geldilerse nasıl gelmeydi öyle.

    Kosmos
    Nokta
    Bornova Bornova
    İki Dil Bir Davul
    Pandora'nın Kutusu
    Kıskanmak

    ve daha nicesi.

    Ben bile bunları zar zor takip ediyorum. (Bile derken Türk Sinemasını takip etmeye çalışan biri olarak...)

    Kusura bakmayın bu ülke daha şimdiki yönetmenlerinin yeteneklerini görmeyi beceremiyorsa. Siz halen daha çok Rİ izlersiniz. Ve maalesef daha nice Bornova Bornova'lar sadece festivallerle yetinmek zorunda kalır.

    Ayrıca Sİnema para ile olmaz. Sıcaklık, samimiyet, duygu ile olur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi EleSuDökenSuat -- 7 Mart 2010; 1:12:13 >




  • Maalesef qruel'e katılıyorum.
    Son yıllarda sadece 2 kere yabancı filme sinemada bilet almışımdır. Tercihim öncelikle yerli filmler şahsen.
    Para denmiş ama bana kalırsa tonlarca para harcanan filmler bana aşırı yapay geliyor. En son avatar'ı sinemada izledim ve sıkıntıdan patladım. Sonrasında kamera arkası görüntülerini izledim, filmden iyice soğudum. Her şey yapay, oyuncular yeşil perde önünde eğilip bükülüyorlar, sonrasında bilgisayar efektleriyle oraya buraya yerleştiriliyor.
    Adam gibi olduğu sürece ben şahsen yerli filmden yanayım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1881

    Maalesef qruel'e katılıyorum.
    Son yıllarda sadece 2 kere yabancı filme sinemada bilet almışımdır. Tercihim öncelikle yerli filmler şahsen.
    Para denmiş ama bana kalırsa tonlarca para harcanan filmler bana aşırı yapay geliyor. En son avatar'ı sinemada izledim ve sıkıntıdan patladım. Sonrasında kamera arkası görüntülerini izledim, filmden iyice soğudum. Her şey yapay, oyuncular yeşil perde önünde eğilip bükülüyorlar, sonrasında bilgisayar efektleriyle oraya buraya yerleştiriliyor.
    Adam gibi olduğu sürece ben şahsen yerli filmden yanayım.

    İyi güzel söylüyorsun ama şuan baktığım zaman çıkan filmlere gidip izlediğim zaman izleyenlerin yorumlarını duydugum zaman gözlemliyebiliyorum az veya çok iyi yada kötüsünü ve şuanda bunu çok

    rahat söyliyebilirim ki şuan da az bütçeli film çekmek karşılığında ceplerini tonla para doldurmak isteyen bu işle uğraşan insanları görüyorum.

    Ve şunuda eklemek isterim çok başarılı bir film çıkarabilmek için tonlada para sermemize gerek yok ama şuan çıkan filmlerede baktığımız zaman ne kadar "Başarılı buldum" diye biliyoruz bunuda kendimize soralım.




  • Bizim sorunumuz kendi sektörümüzü dünyanın en büyüğü ile karşılaştırmamız. Holivud dünyanın apayrı bir yerinde, yeşilçam ise yeni yeni ayaklanmaya çalışıyor.
    Kendi şahsi örneklerimi vereyim mesela: Musallat pek çok Holivud korku filminden kat be kat kaliteli, ''Uzak'' pek çok psikolojik filmden daha etkileyici.
    Bizim sıkıntımız ''yerli film ise kötüdür'' önyargısı. Sana söylemiyorum doğrudan tabii ki ama korku filmine gülmek için gelen sivri zekalılardan bahsediyorum maalesef. Kötüyü yapa yapa iyiyi yapmayı öğreneceğiz.
    Tabii bu arada Recep İvedik, Maskeli Beşler gibi saçmalıklara prim vermeyeceğiz.
  • Önyargı Önyargı Önyargı..
    Kırarsak Döngüyü,İyi filmler çıkardığımızı görürüz.
  • Ya hayır abi ben kötü işler çıkardığımıza inanmıyorum. Biz sadece görme engelliyiz ciddiyim. Ve sinema sektörü şu salon sineması da kör ve açgöz ve maalesef bize sunulanı biz yapılan olarak görüyoruz. Ve bu da böyle bir saçma kanıya vardırıyor. Oysaki bizim ülkemizde sinemanın en güzel çeşitlerinden biri bağımsız sinema çokgüzel bir şekilde ilerliyor. Ama maalesef bu filmleri ne bi dağıtım şirketi üstleniyor.Ne de bu sinemaları izleyebileeceğimiz bir bağımsız film sektörümüz yok.

    Problem bu cidden. Piyasa sinemasına sahip olan insanlar. Bize hep kolay para, güzel kazanç çerçevesinde filmleri döndürüp duruyor.

    Eğer bir ülkede Rİ bu itimat görüyorsa bunu sektörde bulmayın.

    Bunu şu hale getirmiş ucuz yapımcılara, seyirciye ve en önemlisi dağıtımcılara...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: qRueL

    Beyler aslında yorumları gördükçe cidden sinirlerim birazcık hopluyo kusura bakmayın.

    Bu sene "Bal" Altın Ayı ödülünü aldı ama ne burda konusu açıldı ne de konuşuldu.

    Kusura bakmayın biz önümüzdeki yetenekli yönetmenlerin filmleri görmezlikten geliyoruz çözümü hep bütçeye itiyoruz.

    Mesela CNBC-e Semih Kaplanoğlu'nun filmi yayınlandı kaç kişi oturup onu izledi.

    Haftaya Uzak yayınlanacak kaç kişi izleyecek?

    Bazıları kendilerini tipik Amerikan filmlerine alıştırmış klişeleri.

    İşte aksiyon olsun.
    Işık normal, oyunculuk normal kısaca tipik düzgün şeyleri alıştırmışsınız ona kapılıp gitmişsiniz.

    Hayır bu konuda sinema salonlarımız da bir garip.

    Bu sene merak ediyorum.Şu filmler gişeye gelceklermi geldilerse nasıl gelmeydi öyle.

    Kosmos
    Nokta
    Bornova Bornova
    İki Dil Bir Davul
    Pandora'nın Kutusu
    Kıskanmak

    ve daha nicesi.

    Ben bile bunları zar zor takip ediyorum. (Bile derken Türk Sinemasını takip etmeye çalışan biri olarak...)

    Kusura bakmayın bu ülke daha şimdiki yönetmenlerinin yeteneklerini görmeyi beceremiyorsa. Siz halen daha çok Rİ izlersiniz. Ve maalesef daha nice Bornova Bornova'lar sadece festivallerle yetinmek zorunda kalır.

    Ayrıca Sİnema para ile olmaz. Sıcaklık, samimiyet, duygu ile olur.


    Güzel yazmışsın kardeş , son cümlen ise noktayı koymuş Sinema para ile olmaz. Sıcaklık, samimiyet, duygu ile olur




  • Cem Yılmaz CMYLMZ fikir sanat yapıyor ama yerden yere vuruyor
  • Bir ülkede dizi oyuncusu sinema oyuncusu oluyorsa,mankenler aktris diye geçiniyorsa,yüzünü eskitmeye bayılan gereksiz adamlar ortada fink atıyosa o ülkenin sinema kalitesi gelişmez.Zaten yaptıkları da tv filmi gibi olur.Bunun bütçeyle,imkanlarla vs alakası yok ben çok fazla maliyeti düşük başarılı filmde izledim.Eksik olan mantalite,konuyu daha da açmaya gerek yok bazı şeyleri değiştirmek için insanları değiştirmeniz gerekir.
  • Bak şöyle düşün;

    Azerbaycanlıların,Afganlıların,İranlıların vs.. de yok..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Méchatronic

    Bak şöyle düşün;

    Azerbaycanlıların,Afganlıların,İranlıların vs.. de yok..

    Sana kesinlikle katılmıyorum...
  • Şu acı gerçekle artık yüzleşelim, halen beklentisi olan da boşuna beklememiş olsun: Hiç bir zaman Terminator, Matrix, LOTR gibi görsel efektli ciddi filmlerimiz olmayacak!

    Türklerin yapabileceği filmler belaltı komediler, klasikleşmiş ve dizilerde bin bir örneğini gördüğümüz aşk öyküleri, güneydoğu halkını ve törelerini anlatan ağalı beyli filmler, öncesinde defalarca çekilmiş tarihi öyküler ve dramlardan ibaret..

    Başka bir şey yapamayız. Sermayemiz yetersiz en başta. İkincisi, ciddi bir kurgu, senaryo ve görsellik gerektiren kafa karıştırıcı filmleri bizim insanımızın bünyesi kaldırmaz, adamlar o kadar uğraşıp mucizevi bir şekilde bilim kurgu çekebilseler bile insanlar filmi anlayamayacakları için gidip te izlemezler, yapımcı da iflas eder.

    Diziler de benzer bir sebepten izleniyor, ve günden güne yenileri çıkıyor. Çünkü konuları tıpkı bir gerizekalıya anlatırmış gibi o kadar ağırdan işleniyor ki, sabahtan akşama kadar eşşek gibi çalışmış, patrondan azar işitmiş, trafikte milletle papaz olmuş, eve gelmiş eşiyle tartışmış insan, bunların üstüne düşünmesini ve hatta teoriler üretmesini sağlayacak ağır kurgulu filmler izlemek istemiyor, mal mal ekrana bakmak istiyorlar, bu yüzden bu "üstünkörü" diziler izleniyor bizde.

    Ama sinemadaki, bu "sermaye yok" sözü bence bir bahaneden ibaret. Kafa yoracak olduktan sonra bence çok cüzi rakamlarla dünyayı sarsabilirsiniz. Yakın zamandaki Paranormal Activity bunun en güzel örneği, aynı zamanda parayı banahe eden sözde oyuncular ve yönetmenlere de koca bir kapak olmuş durumda. Sadece 15.000 $'a çekilen film, adını tarihe en korkutucu filmlerden birisi olarak kazıdı, hiç bir zaman unutulmayacak, gişe rekorları kırdı aynı zamanda.

    Bizdeki saçma kadın programlarının sunucuları aylık 10.000$ - 50.000 $ gibi inanılmaz rakamlar alıyorlar. Ne diyelim, boğazlarında kalsın, alanın da, verenin de, verdirenin de...




  • adam hollywood ile yeşilçamı kıyaslamış ya....töbe töbe...
  • Türkiye' sinema sektörünün kuruluş amacı farklı olmasından diye düşünüyorum. Taklite olan meraktan. Çoğu yapılan filmlerin kendine özgün bir yapısı yok.
  • hem sermaye yetersizliği hem de ülkedeki gelişmemiş sinema kültürü
  • öncelikle ekonomik anlamda dar oluğu için sektörümüz zaten kısıtlı kaynaklarla başalmı oluyor bu işe..
    hollywood yıllık 50 milyar dolar, yeşilçam 50 milyon dolar olan bir sektor..
    bu yüzden ucuz filmler tercihimiz oluyor..
    halkımızın kültürel farkı da sektrde cok etkili.. basarılı senerosu olan filmlere pek ilgi göstermiyoruz.. recep ivedik gibi basit seneryolu filmleri seviyoruz ne yazık ki..
    ama batıda filmlerimizi duyulmamasının sebebi bence reklam.. mesela dizilerimiz arap ülkerlinde cok tutuluyor.. dolayısıyla desteklenmeli ..zaten yasada cıkardılar bununla ilgili..güzel bir adım oldu..
    neyse bir dönem türk filmi bile yoktu..şimdi şöyle böylede olsa film cekiyoruz.. bu bile sevidirici..
    ayrıca yerli filmlerimizide cok küçümsemiyorum..avatarı izleidm.. güzel filmdi ama bence "eşkiya" alır




  • İlginç bir soru. Efsane olmnuş neyimiz var ki filmlerimiz efsane olsun? Elle tutulur bir şeyimiz var mı ki?

    Bu kısırlığın sebebini bulursak, ki aslında belli, aradığımız tüm cevapları da buluruz. Cehalet diye geçiştirmeye çıkmayın, acaba cehaletin sebebi ne, bir de bunu araştırın. Ve bir ipucu daha, yoksulluk cehaletin sebebi değil, sonucudur.
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.