Aarkadaşlar motor hakkında çok fazla bilgim yok birkaç döküman okudum ama karıştırdığım konuları sorabilirmiyim müsadenizle
1.Motor devri kavramını karıştırıyorum, motor devri hangi dişlinin ya da çarkın dakikadaki dönüşünü gösteririr bize , vitesin o andaki hangi dişlisi aktifse onumu verir?
2.Motor hakkında okudugudan anladığımı a şıkkında vericam yalnızşsam düzettirmisiniz yanlışımı sonra ilgili soruyu sorucam Marşa basıldığında marş motoru volanı döndürür, pistonlar harekete başlar.Volan dişlisi aynı zamanda krank miline yapışıktır, oda onunla döner tabiki. Buraya kadar doğruysa aşağıdaki sorularımı sormak istiyorum
a) Gaza bastıkça birim zamandaki patlama sayısı mı artıyorki pistonlar daha fazla sayıda aşağı yukarı hareket ediyor, yoksa daha fazla yakıt tepkimeye girince daha şiddetli çarpışma olduğu içinmi pistn daha hızlı aşağı yukarı hareket yapıyor?
b)2. viteste 3000 devirdeyken ve 4. viteste 3000 devirdeyken pistonların birim zaamanda aşağı yukarı hareket sayısı aynımıdır?Devirle ilgili bişeymi acaba?
c)Pistonlar hızlı hareket ederse krank milide hızlı döner, volanda aynı şekilde hzlımı döner, krankın birim zamandaki dönüş sayısı=volan dişlisinin dönüş sayısı diyebilir miyiz?
d)krank mili dönüyor diyelim vitesi 1 e taktık. bundan sonra krank milindeki bu dönüş hareketi tekerlere hangi aşamadan gecerek gidiyor bunu anlayamadım. Kafamda şöyle bişey canlandı krank miline volan bağlı volan dönüyor, ve 1.ci vites dişlisiyle temas edip birlikte dönüyor. 1.ci vites dişli başka bir dişliye bağlı, bu bağlı olan dişlide donuyor. Bu dişli aks başına bağlı olan bir dişliyi döndürüyor.Önden çekişli bir arabada mesela?Doğrumu bilmiyorum?
e)Önden çekişli arabada her 2 ön tekerin bağlı olduğu akslar ayrı ayrı dişliler yardımıylamı vites kutusundan gelen hareketi alıyor? dönüşlerde dıştaki tekerin daha hızlı dönmesi gerekir bu nasıl ayarlanıyor acaba?
biriki şık hariç hepsinin cevabını zaten vermişsiniz.dönüşlerde difransiyel içindeki istavroz ve aks dişlileri dönüşü ayarlıyor.aks dişlileri biribiriyle istavroz dişlileri ile bağlı olduklarından çok dönü az dönü farketmiyor.patinaj olayı bir teker durur öbürü döner. volant dişlisi hiçbir yere temas etmez(kranka bağlıdır-genelde üzerinde debriyaj sistemi olur-baskı,balata gibi).sadece ilk harekette marş dişilisi yardımıya krankı dolayısıyla motoru harekete geçirir. ondan sonra asli görevine döner.yani sisteme ağırlık temin eder.hareketlerin devamlılığının korunması için.
1- ille bi dişliye göre ölçeceksek volanın 2 dönüşü 1 devire karşılık gelmeli diye biliyorum..
2-e- Diferansiyel içindeki sistem önden çekişlilerde vites kutusunun içinde olması gerek, bu kısım hakkında net bilgim yok ama sonuç diferansiyelli araçlarla aynı olduğuna göre mantık ta aynı olmalı..
quote:
Orijinalden alıntı: hezerfen
biriki şık hariç hepsinin cevabını zaten vermişsiniz.dönüşlerde difransiyel içindeki istavroz ve aks dişlileri dönüşü ayarlıyor.aks dişlileri biribiriyle istavroz dişlileri ile bağlı olduklarından çok dönü az dönü farketmiyor.patinaj olayı bir teker durur öbürü döner. volant dişlisi hiçbir yere temas etmez(kranka bağlıdır-genelde üzerinde debriyaj sistemi olur-baskı,balata gibi).sadece ilk harekette marş dişilisi yardımıya krankı dolayısıyla motoru harekete geçirir. ondan sonra asli görevine döner.yani sisteme ağırlık temin eder.hareketlerin devamlılığının korunması için.
hezerfen kardeş
volan dişlisi motor hareketinin şanzımana aktarılmasında bir görev üstlenmiyormu burasını pek anlayamadım. Krank mili ile vites kutusu arasındaki bağlantıyı hangi dişli yapıyor bunu anlayamadım
quote:
Orijinalden alıntı: djoz
1- ille bi dişliye göre ölçeceksek volanın 2 dönüşü 1 devire karşılık gelmeli diye biliyorum..
2-e- Diferansiyel içindeki sistem önden çekişlilerde vites kutusunun içinde olması gerek, bu kısım hakkında net bilgim yok ama sonuç diferansiyelli araçlarla aynı olduğuna göre mantık ta aynı olmalı..
burada sormak istediğim devir arttıkça pistonların hareketi hızlanır mı ve farklı viteslerde aynı devirde olunsa pistonların hızı aynımıdır?
quote:
Orijinalden alıntı: linkolink
quote:
Orijinalden alıntı: hezerfen
biriki şık hariç hepsinin cevabını zaten vermişsiniz.dönüşlerde difransiyel içindeki istavroz ve aks dişlileri dönüşü ayarlıyor.aks dişlileri biribiriyle istavroz dişlileri ile bağlı olduklarından çok dönü az dönü farketmiyor.patinaj olayı bir teker durur öbürü döner. volant dişlisi hiçbir yere temas etmez(kranka bağlıdır-genelde üzerinde debriyaj sistemi olur-baskı,balata gibi).sadece ilk harekette marş dişilisi yardımıya krankı dolayısıyla motoru harekete geçirir. ondan sonra asli görevine döner.yani sisteme ağırlık temin eder.hareketlerin devamlılığının korunması için.
hezerfen kardeş
volan dişlisi motor hareketinin şanzımana aktarılmasında bir görev üstlenmiyormu burasını pek anlayamadım. Krank mili ile vites kutusu arasındaki bağlantıyı hangi dişli yapıyor bunu anlayamadım
volant dişlisinin birtek görevi var;marş motoru yardımı ile motoru çevirip ilk hareketi sağlamak.hareketi şanzımana iletmek gibi bir görevi yoktur. volant krank miline sabittir.ve üzerinde baskı balata var.şanzımana iletiyide pirizdirek dişli-mili yapar.prizdirek milinin bir ucu şanzımanın içinde daimi iştirakle beraber döner.diğer ucuda volanın üzerindeki balatanın göbeğine girer.kavrama yaptırıncada motor hareketini prizdirekle şanzıma iletir.
"burada sormak istediğim devir arttıkça pistonların hareketi hızlanır mı ve farklı viteslerde aynı devirde olunsa pistonların hızı aynımıdır?" ********* gayet tabii hızlanır.onu zaten bize devir göstergesi göteriyor.farklı viteslerde aynı devir göstergesinde devir aynıdır. amma basılan(verilen) gaz farklıdır kafanız karışmasın.
evet devir pistonların hızıyla neredeyse aynı şeydir.. Vites meselesi ise motor devrinden bağımsız..
Yani 3000 devirde pistonlar 12000 hareket yapıyorsa bu 1. viteste de 12000dir, 3. viteste de, boşta da.. Vitesin kaçta olduğu pistonların umurunda değildir açıkçası..
Not: 12000 hareket = 3000 devir x 4 zaman
Benim anlıyamadığım, düşüne düşüne işin içinden çıkamadığım bir şey var. Önden çekişli arabalarda teker ile motordan veya şanzımandan gelen (nerden geldiği önemli değil) demirin birleştiği yerde nasıl bir sistem var ki teker direksiyon ile sağa veya sola döndürüldüğünde teker demirden kurtulmuyor ve sistemdeki hareket kesintisiz devam ediyor.
Anlatsanız bile anlamam zor. Bunun bir şeması yok mu?
quote:
Orijinalden alıntı: topaz42
Benim anlıyamadığım, düşüne düşüne işin içinden çıkamadığım bir şey var. Önden çekişli arabalarda teker ile motordan veya şanzımandan gelen (nerden geldiği önemli değil) demirin birleştiği yerde nasıl bir sistem var ki teker direksiyon ile sağa veya sola döndürüldüğünde teker demirden kurtulmuyor ve sistemdeki hareket kesintisiz devam ediyor.
Anlatsanız bile anlamam zor. Bunun bir şeması yok mu?
Bunu kimse 50 60'lara kadar anlayamadı zaten, boşuna üzülmeyiniz. Yoksa önden çekişliler daha erken yaygınlaşırdı.
Sırayla gitmeye çalışalım:
En başta bu vardı. İki taraftan 90° açıyla giren X'in (ıstavroz) aksları boyunca eklem oynayabiliyor. Şarft dönünce diğer ıstavrozun diğer bacağı sayesinde yine oynuyor. Antik zamanlardan beri var.
Bunun adına kardan kavraması deniliyor. Tek ıstavroz yerine iki farklı pim var. Daha mukavim, modern bir versiyon. Needles yazan kısım akıl karıştırmasın, pim yatağında iğneli yataklama yapılmış, onu gösteriyor. Açılı hareket edince pimler çalışır. Pimlerdeki çalışma açısını azalmak için çifli yapılmış. Böylece açı aynı aksları paralel olan pimlerce paylaşılır.
Biçimler farklı ama prensip aynı.
2. dünya savaşına kadar kullanılan 4 veya 6 çeker kamyonların ön aksları aşağı yukaru bu prensiple çalışır.
* * *
Fakat biraz akıl yorunca giriş sabit hızda dönmesine rağmen çıkışın dalgalı bir hızla döneceği anlaşılabilir. Eklem açısı (kırılma) arttıkça çıkıştaki hız dalgalanması da giderek artacaktır. Bu sistemin yüksek açılarla titreşimsiz bir çalışma vermesi mümkün değildir. Bu hem mukavemet, hem de titreşim ve konfor problemi demek. Kamyonlarda hızlar düşük, tekerlekler büyük, eklemler de devasa boylarda tutularak sorun çözülüyordu. İşte otomobilde çözümü için 1950-60'lara kadar beklenen problem buydu.
Bugün binek arabalarda şaft eklemleri biraz daha farklıdır. Yukardaki geometriye ek olarak pimerin bir yiv içinde kısmen kaymasına izin verilir. Bu eklemler aslında otomotiv dışında da kullanılır ve o kadar çok çeşitlidir ki hepsini buraya koymak mümkün değil. Bazıları lastik bir yastığa bağlanır. Ama hepsinin amacı, şaftın girişi sabit hızda döneken çıkıştaki açısal hızı daha az dalgalandırmak.
Bu şaftlara otomotivde "Sabit Hız eklemi" anlamına gelen "Constant Velocity joint = CV shaft" denmesinin sebebi budur. ("Homokinetik"le de kastedilen aynı şeydir.) Aslında o da tam manasıyla hiç dalgalanmayan bir hız vermez, ama gerek şaftın çalışma açıları dar tutularak, gerek ssüpasiyon yüksekliğinden vazgeçilerek, gerekse de direksyon açıları arkadan itişe göre biraz daraltılarak her hızda idare edecek bir hale gelmişlerdir.
/>
Pimerin yerini bilyeler almıştır. Bu bilyeler hem aks hareketi hem de yiv içinde kayma hareketi yaparlar. Açı arttıkça, yiv içindeki hareket kursları uzar, dönel hız arttıkça da yiv içindeki var-gel hareketleri hızlanır.
En baştaki basit düzenekte iki aks vardı. Bunlarda (CV) ise 3-4 (genelde iç eklem), veya 5-6 (genelde dış eklem) vardır. Bir fark da budur. Başka tipleri de vardır.
quote:
Orijinalden alıntı: Karbon 12
quote:
Orijinalden alıntı: topaz42
Benim anlıyamadığım, düşüne düşüne işin içinden çıkamadığım bir şey var. Önden çekişli arabalarda teker ile motordan veya şanzımandan gelen (nerden geldiği önemli değil) demirin birleştiği yerde nasıl bir sistem var ki teker direksiyon ile sağa veya sola döndürüldüğünde teker demirden kurtulmuyor ve sistemdeki hareket kesintisiz devam ediyor.
Anlatsanız bile anlamam zor. Bunun bir şeması yok mu?
Bunu kimse 50 60'lara kadar anlayamadı zaten, boşuna üzülmeyiniz. Yoksa önden çekişliler daha erken yaygınlaşırdı.
Sırayla gitmeye çalışalım:
En başta bu vardı. İki taraftan 90° açıyla giren X'in (ıstavroz) aksları boyunca eklem oynayabiliyor. Şarft dönünce diğer ıstavrozun diğer bacağı sayesinde yine oynuyor. Antik zamanlardan beri var.
Bunun adına kardan kavraması deniliyor. Tek ıstavroz yerine iki farklı pim var. Daha mukavim, modern bir versiyon. Needles yazan kısım akıl karıştırmasın, pim yatağında iğneli yataklama yapılmış, onu gösteriyor. Açılı hareket edince pimler çalışır. Pimlerdeki çalışma açısını azalmak için çifli yapılmış. Böylece açı aynı aksları paralel olan pimlerce paylaşılır.
Biçimler farklı ama prensip aynı.
2. dünya savaşına kadar kullanılan 4 veya 6 çeker kamyonların ön aksları aşağı yukaru bu prensiple çalışır.
* * *
Fakat biraz akıl yorunca giriş sabit hızda dönmesine rağmen çıkışın dalgalı bir hızla döneceği anlaşılabilir. Eklem açısı (kırılma) arttıkça çıkıştaki hız dalgalanması da giderek artacaktır. Bu sistemin yüksek açılarla titreşimsiz bir çalışma vermesi mümkün değildir. Bu hem mukavemet, hem de titreşim ve konfor problemi demek. Kamyonlarda hızlar düşük, tekerlekler büyük, eklemler de devasa boylarda tutularak sorun çözülüyordu. İşte otomobilde çözümü için 1950-60'lara kadar beklenen problem buydu.
Bugün binek arabalarda şaft eklemleri biraz daha farklıdır. Yukardaki geometriye ek olarak pimerin bir yiv içinde kısmen kaymasına izin verilir. Bu eklemler aslında otomotiv dışında da kullanılır ve o kadar çok çeşitlidir ki hepsini buraya koymak mümkün değil. Bazıları lastik bir yastığa bağlanır. Ama hepsinin amacı, şaftın girişi sabit hızda döneken çıkıştaki açısal hızı daha az dalgalandırmak.
Bu şaftlara otomotivde "Sabit Hız eklemi" anlamına gelen "Constant Velocity joint = CV shaft" denmesinin sebebi budur. ("Homokinetik"le de kastedilen aynı şeydir.) Aslında o da tam manasıyla hiç dalgalanmayan bir hız vermez, ama gerek şaftın çalışma açıları dar tutularak, gerek ssüpasiyon yüksekliğinden vazgeçilerek, gerekse de direksyon açıları arkadan itişe göre biraz daraltılarak her hızda idare edecek bir hale gelmişlerdir.
/>
Pimerin yerini bilyeler almıştır. Bu bilyeler hem aks hareketi hem de yiv içinde kayma hareketi yaparlar. Açı arttıkça, yiv içindeki hareket kursları uzar, dönel hız arttıkça da yiv içindeki var-gel hareketleri hızlanır.
En baştaki basit düzenekte iki aks vardı. Bunlarda (CV) ise 3-4 (genelde iç eklem), veya 5-6 (genelde dış eklem) vardır. Bir fark da budur. Başka tipleri de vardır.
Hay sağolasın. Şemalar anlaşılır olmuş. Gerçekten teşekkürler. Oto tamircilerinde bakardım arabanın ön tekerleklerine. Sistem bir körüğün içinde olduğu için anlaşılmazdı. tamirci bir şeyler gevelemişti ama anlamamıştım.
diferansiyelin çalışma şeklini daha önceden forumda paylaşan arkadaşlar olmuştu.orada şu videoyu görmüştüm ve çok güzel bir şekilde anlatıyor.
devirle alakalı video bulursam atarım buraya
1) motor devri, krankın dönme sayısıdır. yani devir saatinde gördüğünüz değer krank milinin 1 dakikada kaç tur attığını gösterir (binin katları olacak elbette. yani dakikada 2000 ya da 5000 gibi).
2) anlattıklarınız doğru
a) gaza basarak yapmış olduğunuz şey, hava emiş yolunun önünde duran gaz kelebeğini açmaktır. gaza bastıkça gaz kelebeği açılır ve pistonlara daha fazla hava dolar. hava pistonların aşağı yukarı hareketlerinden dolayı oluşan vakum ile içeriye çekilir. dolayısıyla pistonların oluşturduğu vakum, gaz kelebeği açıldıkça içeriye daha fazla hava çeker, daha fazla hava emildikçe vakum artar. bu da bağlı diğer tüm aksamın hareketlerinin artmasına neden olur. yani hr şey birbirine bağlı olduğu için, emilen hava artar, hava rttıkça yakıt artar, subaplar hızlanır, ateşleme hızlanır, tüm sistem hızlanır. sonuçda piston hareketleri hızlanır, krankın dönmesi hızlanır yani devir artar.
b) vites kutusunun kaçıncı viteste olduğu farketmez, devir saatinde gördüğünüz devir sayınız krank milinin dönüş sayısı olduğu için hangi vteste olursanız olun motorun çevirdiği devir aynıdır. yani 1.vites 3000 devirde de krank miliniz dakikada 3000 defa dönüyordur, 5. vites 3000 devirde de krank miliniz dakikada 3000 defa dönüyordur.
burada aklnızı karıştıran şeyi az çok anlıyorum. "madem her iki viteste de devir aynı, o zaman nasıl kızlanıyoruz ya da niye diğer viteslere ihtiyaç var" gibi bir şey düşünüyorsunuz sanırım. burdaki olay şu. siz gaza bastıkça devir artıyor. artan krank dönüş hızıyla birlikte, tekerlere iletilen tur sayısı da artıyor ve araç hızlanıyor. ancak her vites dişlisinin döndürebileceği bir maksimum tur sayısı var. bu nedenden dolayı da devrinizsürekli artıyor, aktarılan hareketten dolayı sabit kalmıyor. yani, 1.viteste siz gaza bastıkça motor devriniz artıyor ve tekerleklere giden dönüş sayısı da artıyor ama 1. vites dişlisinin çevirebileceği bir maksimum dönüş sayısı var. bu maksimuma yaklaştıkça, motor devrinizi artık daha da artırsanız bile daha fazla hızlanamazsınız, çünkü bulunduğunuz vitesin dişlisi daha fazla tur atamaz. dolayısıyla bir üst vitese geçip, daha küçük dişliyi seçersiniz ve daha fazla tur atabilecek bir dişli üzerinden daha yüksek sayıda dönüşü tekerlere gönderip hızlanmaya devam edersiniz.
diyeceksiniz ki "madem küçük dişli en fazla turu atabiliyor, o zaman direkt 5. vites dişlisi olsaymış yetermiş. en fazla dönüş aktarabilen 5. vites dişlisi varken diğerlerini neden yapmışlar". çünkü, büyük dişli az döner ama çok yük aktarır, küçük dişli çok döner ama yük aktaramaz. dolayısıyla, ilk kalkışta ağır olan aracı hareket ettirmek için gerekli güç en büyük olan 1. vites dişlisi ile aktarılırken, hareket ettikten sonra hafifleyen daha doğrusu daha rahat ilerletilebilen araç daha küçük olan, ama daha hızlı dönen diğer dişlilerle hızlandırılır. bunu daha iyi anlamanın yolu şudur. eğer hayatınızda hiç el arabası ile yük taşımışsanız şunu farketmişsinizdir. yüklü olan el arabasını yerinden ilk hareket ettirirken büyük bir güç harcarsınız ancak hareket ettikten sonra düzde giderken daha az güç harcayarak yol alırsınız. işte o ilk hareketteki daha fazla ihtiyaç duyulan gücü en rahat aktarabilen dişli 1. vites dişlisidir. diğerleri hızlanmak için kullanılır. bu nedenle burdaki mesele motorunuzun çevirdiği devir sayısı değil, o deviri tekerleklere aktarmaktır.
c) volan dişlisi, zaten krank milinin ucuna takılı bir disktir ve krank ile hareket eder. dolayısıyla evet, krank hızlandıkça (devir arttıkça) volan hızlanır, krank yavaşladıkça (devir azaldıkça) volan da yavaşlar.
d) aktarma başlı başına farklı bir konu. kabaca şöyle : motorunuzu bağımsız ve boşta çalışıyor halde düşünün. ucunda bir volan var ve motorla birlikte dönüyor. bu dönüş hareketinin tekerleklee aktarılması ise debriyaj ve vites kutusu üzerinden yapılıyor. debriyaj balatası ve baskısı denen parçalar, vites kutusu ile volanın birbirinden ayılmasını ya da birleşmesini saplıyor. siz debriyaj pedalına bastığınız zaman debriyaj baskısına basınç uygulayıp, debriyaj baskısının debriyaj balatasını volandan geri çekerek ayırmasını sağlıyorsunuz. bu durumda volan dönmeye devam ediyor ancak kendi halinde boşta dönüyor oluyor. debriyaj pedalını bıraktıkça da debriyaj baskısının debriyaj balatasını volanın üzerine doğru bastırmasını sağlıyorsunuz. dolayısıyla hareketine sürekli devam eden volan ile debriyaj balatasını buluşturuyor ve birbirine yapıştırıyorsunuz. bu durumda da dönen volanla birlikte debriyajın da dönmesini dönmenin debriyaj üzerinden vites kutusuna ordan da miller üzerinden diferasiyele ve akslara ulaşmasını sağlayarak dönme hareketini tekerleklere kadar götürmüş oluyorsunuz.
e) diferansiyli arkadaşlar görsel olarak da açıklamış zaten. ben ayrıca anlatmıyorum.
görebilirsiniz. siz de youtube'a "transmission", "motor" gibi anahtar kelimeler girerseniz, çalışma mantıklarını bir çok animasyon filminde izleyebilirsiniz.
c)
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme