Şimdi Ara

Kurgu yaşamdan evladır

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
375
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Çünkü kurguda her şey olması gerektiği gibidir

    Orada her zaman bir şeyin artı biri vardır

    Felsefe yaşamı kurgusallaştırma hareketidir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 26 Temmuz 2019; 2:4:56 >



  • bu hareketi anlamlandırma için din icat edilmiştir

    (son cümle)
  • Kurgu yaratılmışın mayası hükmünde olan bi şey. Esasen kurgu ilahiyata anlamlı. Yani mevcut kesinlik teki olasılık olarak tartışılır. Ateizm kurgu dışıdır. Onu doğuran dünyaya getiren aynı zamanda ilahı olan ebeveyn dir. Yani ateizm ilah arayışına giremez.
    İnanç ise ilah anlayışını arar. Bu kurgular oluşturur.

    Tartışılan şey inancın olası kurgusal şekilleridir. Bi kişi yaratıcıyı bulamazsa ebeveyn döner ve yaratıcı arguman yine boşlukta kalmaz. Ancak bu kere ateizm olarak değil yaratıcının yönlendirmesi ile olduğu kabul edilir.

    .........

    A B nin babası ve B kız çocuğu diyelim. B büyüdü ve C ile tanıştı anlaştı ve evlendi.

    Kul hakkının varlığı ve yokluğu adına bi kurgu yapalım. Bir sebeb ten ötürü eğer ki A aynı zamanda C olmak zorunda ise kul hakkı yoktur diyelim.

    C apayrı bir kişilik ise kul hakkının olabilitesine bakalım. Ortak türün evrimleşmesi A ile C arasında ilişki kuruyor.

    Sorun siyahi sarı beyaz Kızılderili gibi ırklar mevzuu. Esasen dna nın şeker sentezi ile renk ve yüz hatları değişir. Yani basit şekerin sakkarozun bulunması ve tüketimi ile dna ilgili materyal kolay ya da zor ulaşabilmesine göre ırklar oluşur.

    Yani ortak ata halen güçlü bi arguman.

    Ancak insanın doğumdan sonra değişime uğradığı biliniyor. Onun fizik bedeninin bitki ve hayvan ölüleri ile tekamulu var. Yani A nın Kızı B esasen dünyevi olarak değişimden bu durum C nin A olması halini zorlaştırmakta.

    Ancak bu türlerin Evrimi dışında yani ortak ata dışında olası bir durum mu?

    Kul hakkının nemi şu kul varsa yaratıcı vardır. Bu açıdan önemli bir durum zira yaratıcı varsa hakkı ihlal edilen kul da olmamalı ikilemi mevcut. Bu çatalı ne şekilde açıp kapatmak gerekiyor.

    Bu bir kurgu. İlahiyatı anlama ve varlığını zor şartta deneme ölçütü skalası.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Hayalgücünle oluşturduğun her şey yine dünyaya bağlıdır, dolayısıyla her şey olması gerektiği gibidir bir başka deyişle.
  • Felsefe, Deleuze'ün dediği gibi ”kavram yaratmaktır.” Halihazırda var olan fenomenleri aşmaya muktedir bir durum, olgu, kavram yaratmaktır. ”önce”yi aşıp şimdinin kendisini yaratma potansiyeli olmayan bir bilgi yalnızca tekrar etmektir, temsil etmektir.

    Felsefeyi ve düşünmeyi en son sınırına genişletebilecek bir potansiyel yaratmayan herhangi bir şey, yalnızca bir temsiliyettir. Gerçekleşmiş olanı tekrarlamanın, verili olanda ısrar etmenin her türlüsü felsefeden kapı dışarı edilmelidir. Felsefe tarihini yorumlamak, filozofların düşüncelerini bilmek için çabalamak elbette ki yeni bir kavram yaratmanın ön koşuludur. çünkü şimdiyi üretebilmek veya yaratabilmek için ”önce olanı” özümsemek gerekir; öncelikle kendinden önceki felsefi dizgeleri bilmek gerekir. Ancak burada yapılmaması gereken ise bu 'önce'de ısrarcı olmaktır. Eğer gerçekten de yaşamın potansiyelini değiştirebilecek bir durumun ortaya çıkması için felsefe yapılmak isteniyorsa, bu kesinlikle yeni olanı ortaya koymaktan geçiyor. Ama tüm bu yazdıklarım senin kurgudan kastettiğin şeye paralel mi, onu bilemedim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Schwartzenius -- 28 Temmuz 2019; 4:56:55 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Bir kişi bir hanımı aldı ve ondan çocuk sahibi oldu. Biri ona yaradanı anlattı ve aldığı hanımın aslında kendi kızı olduğunu söyledi. Adam o halde ben dedi cezalandırılmalıyım. Kızıma karşı bunu yaptım biri de bana bu şekilde davranmalı.

    Yaratıcı madem ki yaratma işini sen yaptın beni dikkate almadın benden izin beklemesin o halde bu işe beni karıştırmasın ölçüde sen de bu işten azade olarak kendinden hem kendinin hem de benim intikamımı alacaksın dedi.

    Adamın düştüğü buhran o denli güçlüydü ki ilahi makam da onun kendinden intikamı adına bir dünya halk etti. Ve ona akledişle fırsat tanıdı. Zalim nefis sahibi olan iken ve muterifken yaratıcı bu konuda suçu üstlenecek de değildir.

    Kişinin eşim dediği kızından olan kız çocuğu vardı. Bu kız aslında adamın kendisi idi. Ve onu evlendireceği damadı olacak kişinin de bu adamdan halki halinde adam kendi kızına karşı yaptığı şeyden ötürü bizzat kendisinden intikam alacak şekilde yaratılacaktı.

    ................

    Damat şeklinde gözüken kişi aslında adamın halki idi ve kendisine mükemmel bir cezayı. Zira bu kere dini anlama ve anlatma bakımından yenilenmiş şekilde yine sorumlu tutulmuştu.

    Eşim diyeceği kişi bu esemede kızı olandı ve damat denen kişi de kendiydi. Yaratıcıyı unutmasına ve ondan emir ve Rasulun den kavil almadan sonradan kızı olduğunu öğrendiği eşi ile yaptığı birlikteliğine mukabil kendisinin damadı şeklinde haşr edildiğini bilmiyordu. Unutmasına ya da kayıtsızlık derecesine göre yeni bir halk oluş vardı. Bu kere ya kendinden intikam için evladı m dediği ile evlecek ya da yaratıcıya boyun eğerek sen merhamet edenlerin en hayırlısısın aklen anladım ki ilk hatamı bana gösterdin ve eşim deyip sonradan kızım şeklinde görüneni denemeden de onun kendi kızım olduğuna iman ettim diyebileceğini gördü.

    ..................

    Bu şekilde aklın yaratıcı tarafından yaratıldığını anladığı gibi hatırlayamadığım alemin aslında ne şekilde tezahur ettiğini ve unuttuğu şeyi kimde araması gerektiğini fark etti.

    Bu bi kurgu medreseye okulda şurda Burda anlatılmaz bu açıdan özel ve önemli bi oluş.

    Yaratıcının kabulu veya kabulsüzlüğü bakımından inanç denen şey tartışarak ya da aranarak bulunması mümkün olmayandır.

    Git ona hem sana düşman hem bana... Ayet meali bakımından Musa aleyhisselamın firavuna uğrarken onun içine düştüğü hali bu kurgu açıklıyor.

    Bugün gark olan cesedine ibret içn necat vereceğiz. Ölümden sonraki yaşamın ebeveyn tabi olanı guranın kerimin meali olabilir ancak insanın haşrini anlamamak guranın ta kendisidir.

    .....

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Cehennemde yanmak istediler.

    Diri diri yak dediler.

    Yeniden halk et yeni deriler giydir deyip muterif oldular.

    Ancak yine anlamadılar.

    İlahın annesi yoktu. İnsan bunu bilebilecek durumda idi. Zira kendisi daha doğmamıştı. O üst soyun doğumuydu. Bu şekilde yaratıcının varken aslında yok olabileceğini bilebilecek dizayndaydı.

    Yaratıcıya teklif sundu. Madem ben anne denen öğeye eşim diyorum bana cezayı ben bulurum. Yaratıcıyı işe karıştırmaya İnsanımsının acısı bu olmalıydı.

    Zira ilahı denemiş ve A nlamıştı ki onun anne ve babası yok. Düşünün ki bi kişi her gördüğü bireye eşim demesi gerekirken anne diye Bi kavram türetiyor ve merhamet arıyor ancak engels olan nefsi u durumu bi türlü kabullenemiyor.

    O halde ilahın ateşinden büyüğü ne olabilir?

    Kendisine ceza kesen kişi ilaha sen anne demek zorunda kaldın mı hatta bunu beyan ederek onunla münasebet kurdun mu diyemiyecekti. Ancak bunun azametini hissediyor ve bundan büyük cehennem olamaz diyecekti.

    Sperm olup anne dedirtilen! Kadını dölleyeni şey vucut kazanıp kendisini yine doğurtunca anladı ki her şey benim karı m ya da kocam olur. Demek ki anne lafzı rahmeti arayıştır.

    Aynı zamanda da kendisine cezadır. Zira kadından vazgeçemez. Rahman der rahim der celal der mütekebbir der. Dualitenin keşmekeşliğini yaşar.

    Ancak ilaha beyana cehennemin ötesi budur da diyecektir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.