Şimdi Ara

Kuran Müslümanı Olmak (18. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
431
Cevap
6
Favori
7.799
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1617181920
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Edip yükselden sonrasını okumadım,

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okuyor kullanıcısına yanıt
    Okuyup cevap yaz ki türemesin bu zihniyet.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Peygamber bize iki emanet bırakmıştır; ehlibeyt sevgisi ve kitap. Yalnızca kitap diyorsanız dahi ehlibeyt soyuna sevgiyle bağlanmanız gerekir ayetler gereği. Onlar temiz olan gerçek yol göstericidirler. Yalnızca kitapla sevgiyi öğrenemezsin.

    Hak cihana doludur, kimseler Hakkı bilmez
    Onu sen senden iste, o senden ayrı olmaz

    Dünyaya gelen geçer, bir bir şerbetin içer
    Bu bir köprüdür geçer, cahiller onu bilmez

    Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım
    Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz

    Yunus sözün anlar isen, mani’sin dinler isen
    Sana iyi dirlik gerek, bunda kimseler kalmaz

    ------------------------------------------------------

    Hâlet ile bana bir aşk yöneldi,

    Allah derler bir meclise uğradım,

    Tutun kulak nakleyleyeyim size,

    Allah derler bir meclise uğradım.



    Münadiler çağrışup zâra başlar,

    Halince tesbih ederler kuşlar,

    Tevhid eder dağlar taşlar ağaçlar,

    Allah derler bir meclise uğradım.



    Münâdi sözüne tutun kulaklar,

    Arş altında saf saf oldu melekler,

    Ol mecliste kabul olur dilekler,

    Allah derler bir meclise uğradım.



    Muhammed’in ashabı yârenleri,

    Hazır olmuş gördüm onda onları,

    Vecde gelmiş tarikat erenleri,

    Allah derler bir meclise uğradım.



    Derviş Yunus çok şükür Hakka erdim,

    Muhammedin nûrunu berk urur gördüm,

    Ehl-i Beyt ile 12 imamı sevdim,

    Allah derler bir meclise uğradım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Herdist -- 25 Eylül 2016; 1:24:45 >




  • dinlerin hepsi insanları yönetmek için kullanılan felsefi kuramlardır bunu anlamayan cahildir net.

    not :
    deistim
  • _OlguN_ kullanıcısına yanıt
    Turkce okuma ve korkacaksan okuma(ki boyle ayet bilmiyorum) ifadelerine katilmiyorum.

    Paylastigin linkle ilgili kisma yorum yapayim.Hristiyanlikta Lutheranlik ve Protestanlik(ki aslinda ikisi temelde ayni olsa bile farklidir) mezheplerinin dogusuna baktiginda bugun Islamiyet'in veya aslinda burada tartisilan konularin ne kadar benzedigini cok net bir sekilde gorebilirsiniz.Ben bu forumda surekli insanlara her konuda her yonden tarih okumalari yapmalarini tavsiye ediyorum.
    Lutherin herkes okudugu gibi yorumlayabilir ifadesi bugun Kur'an hakkinda soylenen ifadelere ne kadar benziyor degil mi?
    Mesela bugun Protestan kiliselerinde Escinsel evlilik yapilabiliyor
    Oysa ki katoliklerde ve ortodokslarda escinsellik yasaktir.Ne kadar Papa bu konuda aciklama yapsa dahi

    Mesela gecmiste Kiliselerde oturaklar yoktur.Siralar felan fakat bugun pek tabi oturaklar var.Islamiyete geldigimizde gecmiste insanlar hasta olsa da kursu de oturarak namaz kilmazdi.Bugun ise camiiyr girdiginizde arka siralarda insanlar oturaklarda namaz kiliyor

    Adim adim uzerinde oynanan bir dini izliyoruz ama ozellikle gecmisi olmayan insanlarin Kur'an,Hadis,Fikih,Tefsir gibi konularda atip tutmasini uzulerek okuyorum..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Değerli kardeşimiz,

    İslâm tarihinde çözülmelerin yaşandığı ve Kur'ân ruhundan uzaklaşıldıgı zamanlar âlimler çıkış yolunu Sünnetin içinde aramışlar ve orada da bulmuşlardır. Çünkü Kur'ân'ı en iyi anlatan şüphesiz Peygamberdir.

    İslâm âlimlerinin hepsi, Kur'ân'ı açıklamada Peygamber (a.s.m.) sünnetini birinci kaynak olarak görmüşlerdir. Bunun dayandığı bir gerçek var mı?

    Evet, peygamberlik görevi sadece Kur'ân'ı getirmekle bitmez; onu açıklamak, izah etmek ve nasıl tatbik edileceğini göstermek, onun görev sınırları içindedir...

    Sünnet Nedir?

    Sünnet: Peygamberimiz (asm)'in yaptığı, konuştuğu, hâl ve hareketlerinin tamamına sünnet diyoruz. Öyleyse hayatı boyunca yaptığı her şeye sünnet diyebiliriz.

    Fıkıh kitapların da geçen sünnet kelimesi ise, daha çok "yaparsak sevabı var, yapmazsak günahı yok" manasına geliyor. Mesela, yemeği sağ elle yemek, dişleri temizlemek, ayakta yemek yememek gibi.

    Ancak sünnet kelimesini geniş anlamıyla aldığımızda Peygamber Efendimiz' (asm)'in yaptığı her şeyi içine alır. Bu durumda, Allah'ın istekleri ve yasakları da sünnetin içinde yer alır. Mesela, Peygamberimiz namaz kılmış mı? Evet. Öyleyse namaz kılmak da bir sünnettir.

    Şu hâlde sünneti bölümlere ayırmak gerekecektir:

    - Farz olan sünnetler: Allah'ın mutlaka yapmamızı veya terk etmemizi istediği her şeydir. Allah'ın emir ve yasaklarını en iyi şekilde uygulayıp örnek olan Peygamberimiz (asm)'dir. Biz de ona uymak suretiyle en üst seviyede Peygamberimize uymuş oluruz. Namaz kılmak, oruç tutmak, zina etmemek, haram yememek gibi...

    - Vacip olan sünnetler: Dinimizin vacipleri.

    Mesela gece namazını üç rekat olarak kılmak vaciptir.

    - Nafile olan sünnetler: İbadetleri yaparken farz ve vaciplerin dışındaki yaptığımız şeylerdir.

    Mesela, namaz kılarken Kur'an'dan bazı sûreleri okumak farz, ama Sübhaneke duasını okumak nafiledir.

    - Adab olan sünnetler: Bunlara da edeb diyoruz. Yemek yerken, yatarken, camiye, tuvalete girip çıkarken vb. günlük işlerimizi yaparken Peygamberimiz (asm)'e uyarsak, o işi adabına uygun yapmış oluruz. Bunlara uymayan ise günah işlemiş olmaz.

    Demek ki sünneti farz, vacip, nafile ve adap

    diye ayırabiliriz. Sünnetin en yükseği ve en faziletlisi bu sıraya göredir.

    Bunu bir insanın vücudu gibi düşünebiliriz. İnsanın yaşaması için gerekli organları vardır. Beyin, kalp, kafa vs... İşte iman etmemiz gereken esaslarda ruhumuzun beyni, kalbi gibidir.

    Vücudumuzun gözü, kulağı, eli, ayağı vs. duyu organları vardır. Farzlar da bunun gibidir. Ruhumuzun gözü, kulağı, eli, ayağıdır. Farzları yapmayan elsiz, ayaksız, gözsüz, kulaksız bir insan gibi eksiktir.

    Vücudumuz da bir de parmak, kaş, saç gibi güzellikler ve süsler vardır. Bunlar olmasa da yaşarız. Ama olduğu zaman daha mükemmel insan oluruz. Bunun gibi sünnetin nafile ve adab kısımları da ruhumuzun süsü ve güzelliğidir. Yapsak çok sevabı var, yapmasak günahı yok.

    Özetlersek, farz ve vacip kısımlar mutlaka yapılması gereken sünnetlerdir. Nafile ve adap kısımlar ise yaparsak çok sevabı var.

    Haramların durumu ise vücudunuzu AIDS, zehir ve ateş gibi öldürücü şeylerden koruduğumuz gibi, ruhumuzu da öldürücü ve zehirleyici haramlardan korumamız gerekir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • kölelikten niye bu kadar rahatsızsınız ki ? gören de sizi efendi sanır hadi kendini efendi sanan köleler sabah 8 akşam 5 devam
  • imhiret kullanıcısına yanıt
    quote:

    Fıkıh kitapların da geçen sünnet kelimesi ise, daha çok "yaparsak sevabı var, yapmazsak günahı yok" manasına geliyor. Mesela, yemeği sağ elle yemek, dişleri temizlemek, ayakta yemek yememek gibi.


    evet çok eskilerde böyle derlerdi ama zaman içinde sünnetleri de farz kategorisine soktular (terk eden dinden çıkar gibi sözlerle)
    ayırca hadislerin hepsinin gerçekten doğru olduğunu bilmemiz mümkün değil ,(aslında Kuran ile kıyas yapıldığında anlaşılıyor ama sünnet savunucuları hepsini kabul edeceksiniz diye diretiyor )
  • 'Ailem Yobaz ve Sünni Müslümandan sonrasını okumadım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Valla sizin gibi insanları forumda görünce seviniyorum.
    Aslında Edip Yüksel ve tayfasının peşinden gidenleri ciddiye dahi almaya gerek yok ama insan üzülüyor belki fikri değişir de hidayete erer diye ama maalesef...
    19 inancına göre Reşad Halife'ye vahiy gelmediği süre boyunca bütün müslümanım diyenler Tevbe suresinin son iki ayetini kelamullah dediği için tümden cehenneme gidiyor.
    Düşünün bir dinin peygamberi dahi haşa gaflette ve Allah haşa hata etmiş ve bu hatayı 1300 yıl sonra Reşad Halife ile gideriyor.
    Şimdi bu asalaklara inanan zavallılara ne desek boş ha buna inanmışsın ha ****'a.
    Modern haricilik bu olsa gerek zamanın da Hz.Ali'yi Kuran'a uymamak ile suçlayıp şehit edenlerle aynı kafa yapısı.
    Bu kafa yapısı o dönemde yaşasaydı aynı bu tarz eylemlere inanarak girişirdi.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    quote:

    Fıkıh kitapların da geçen sünnet kelimesi ise, daha çok "yaparsak sevabı var, yapmazsak günahı yok" manasına geliyor. Mesela, yemeği sağ elle yemek, dişleri temizlemek, ayakta yemek yememek gibi.


    evet çok eskilerde böyle derlerdi ama zaman içinde sünnetleri de farz kategorisine soktular (terk eden dinden çıkar gibi sözlerle)
    ayırca hadislerin hepsinin gerçekten doğru olduğunu bilmemiz mümkün değil ,(aslında Kuran ile kıyas yapıldığında anlaşılıyor ama sünnet savunucuları hepsini kabul edeceksiniz diye diretiyor )

    dinimizi var eden sünnet-i seniyye ye tabi olmaktır, Kur'an da namaz rekatleriyle anlatılmıyor, abdest nasıl alınacağı yazmıyor , PEYGAMBER i inkar eden dinden çıkar, sahih hadisler mevcut sahih hadislerin ne kadarını bir müslüman olarak tatbik ediyoruz, Kütüb-i Sitte olarak bakabilirsiniz.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Yûnus Y kullanıcısına yanıt
    Cennet adamlar istediği gibi, Cehennem de adam ister.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: imhiret


    quote:

    Orijinalden alıntı: Cemal CEMİL

    quote:

    Fıkıh kitapların da geçen sünnet kelimesi ise, daha çok "yaparsak sevabı var, yapmazsak günahı yok" manasına geliyor. Mesela, yemeği sağ elle yemek, dişleri temizlemek, ayakta yemek yememek gibi.


    evet çok eskilerde böyle derlerdi ama zaman içinde sünnetleri de farz kategorisine soktular (terk eden dinden çıkar gibi sözlerle)
    ayırca hadislerin hepsinin gerçekten doğru olduğunu bilmemiz mümkün değil ,(aslında Kuran ile kıyas yapıldığında anlaşılıyor ama sünnet savunucuları hepsini kabul edeceksiniz diye diretiyor )

    dinimizi var eden sünnet-i seniyye ye tabi olmaktır, Kur'an da namaz rekatleriyle anlatılmıyor, abdest nasıl alınacağı yazmıyor , PEYGAMBER i inkar eden dinden çıkar, sahih hadisler mevcut sahih hadislerin ne kadarını bir müslüman olarak tatbik ediyoruz, Kütüb-i Sitte olarak bakabilirsiniz.

    Kuran'a iman eden peygamberi nasıl inkar etsin ?
    peygamber ayrı ,hadisler ayrıdır ve hiç birini onun söylediğini yada yaptığını kimse ispat edemez
    ben Kuran'a iman ederim ve aradığım her konu onda vardır ,yoksa zaten dinde yoktur
    namaz kılmak da diğer ibadetlerde kitapta anlatılıyor ama tabi sizin alıştığınız yada istediğiniz gibi değil
    ayrıca ibadetlerin Kuran'da yapılışı yazmıyor konusu gına getirdi ,bu konuyu defalarca anlattık ,o nedenle tekrar tartışmaya girip kendimi yoramam

    hem sünnetleri yapmayan sevabından mahrum olur deyip ,hemde yapmaz şart (farz) demek dahi dinle dalga geçmek gibi bir durum (bana göre)

    neyse ben daha fazla bu konuda yazmayacağım ,çünkü dön dolaş aynı




  • -sahih hadisler var (Kütüb-iSitte) bunları inkar etmek Peygamberi inkar etmek değilmidir?

    -Meal okuyayarak iman artarmı?

    -Kelime-i Şehadetin kaynağı neresidir?

    -insanın dünyaya gelişindeki asıl gaye nedir?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • vTeck kullanıcısına yanıt
    Edip Yüksel dediğin adama babası mürted demiş sen neyin derdindesin ya


    Bu arada al bilgili felan dediğin adamın kendi ağzından Kuran-I Kerim hakkında ki düşüncesi ;


  • vatandaşın birisi gelmiş boşanma durumunda yapılacak olan bekleme süresini çocuklar için diyor
    oysa ki bu konuyu da defalarca anlattık ,açıkladık
    ama anlamak istemeyene hepsi boş ve sadece zaman kaybı
  • Müslümanım diyen kime sorsan; Kur'an yüce kitap der. Yine sorsan eksiksiz kitap der. Sonra "Kur'an'da yazmıyor" namazı nasıl kılıcam der.

    Allah kitabın eksiksiz olduğunu defalarca söylemiş, peygamberi de sımsıkı sarilacagınız ipiniz demiş. Hala yok, orası burası eksik diyorsanız, yaşadığınızı sandığınız sorunu Allah'a sorunuz. Yani Kur'an'a bakınız. Ama mutlaka iniş sırasına göre bakınız.

    Rükuya eğilmeye gelince; buradan anladığım kadarıyla geometrik bilgi, açı, ne demek zorundayız bilgileri isteniyor. Kesin bir şekil zorunlu mu? Yaradan'a ana dilinde ve Kur'an'da geçen; Yunus, Zekeriya, Ibrahim peygamberlerden nakledilen dualar ya da onlar gibi içinden gecen şeylerle ama tekerleme, şiir gibi olmayan sözlerle yakar, bu kadar. Yani insanın samimiyetidir aslolan.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Orhan Hoca -- 25 Eylül 2016; 5:29:06 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konu açılması gereken gerçek müslümanlık konusu. Dini hurafe hadislerden arındırmanın yolu hadisleri yüzde yüz gerçek kabul eden zihniyetle savaşmak. Ayrıca 19 mucizesi hakkında birisi bir şey demiş. 19 mucizesini matematige sıgınarak mucize değilmiş gibi aksettirmeye çalışan bir inançsız. Sayıların sadece %5 i 19 da bölünür Kur'an ın bütününde 19'a bölünme olayı var, yani %5 lik ihtimal Kur'anın başından sonuna kadar hep tekrar etmiş. Bütün surelerdeki heceler bu şekilde ayarlanmış ve adeta bu bir ayetin değişmesi durumunda bir sağlama yöntemi veya değiştiğini tespit etme yöntemi. Hadisleri inkar etmiyoruz. Sadece güvenilirlikleri yüzde yüz değildir bu nedenle doğru islam Kur'an islamıdır. Bunu anlamak bu kadar güç olmasa gerek. Gerek Edip Yüksel gerekse Yazar Mehmet Alperen durumu açıklıyor. Cübbeli Ahmetin , Şeyhlerin, TV'deki Nihat hatipoğlunun anlattığı islam sizi ancak masallara, ve sapık din anlayışına götürür. İmanımızı zedeler. Acilen Diyanet işlerinin buna dur demesi gerek.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Orhan Hoca

    Müslümanım diyen kime sorsan; Kur'an yüce kitap der. Yine sorsan eksiksiz kitap der. Sonra "Kur'an'da yazmıyor" namazı nasıl kılıcam der.

    Allah kitabın eksiksiz olduğunu defalarca söylemiş, peygamberi de sımsıkı sarilacagınız ipiniz demiş. Hala yok, orası burası eksik diyorsanız, yaşadığınızı sandığınız sorunu Allah'a sorunuz. Yani Kur'an'a bakınız. Ama mutlaka iniş sırasına göre bakınız.

    Rükuya eğilmeye gelince; buradan anladığım kadarıyla geometrik bilgi, açı, ne demek zorundayız bilgileri isteniyor. Kesin bir şekil zorunlu mu? Yaradan'a ana dilinde ve Kur'an'da geçen; Yunus, Zekeriya, Ibrahim peygamberlerden nakledilen dualar ya da onlar gibi içinden gecen şeylerle ama tekerleme, şiir gibi olmayan sözlerle yakar, bu kadar. Yani insanın samimiyetidir aslolan.

    Biz Kur'an eksik demiyoruz. Kur'an Anayasadır, islamın temelidir diyoruz. Sünnetler ise yönetmeliklerdir diyoruz. Ayrıntıları barındırır diyoruz. Kuran'ı Kerim Allah ve Resuluna itaat et diyor bende bakıyorum yönetmeliğe. Bak gördün mü Kur'anı Kerim eksik değilmiş demek ki.

    Sense; "Kesin bir şekil zorunlu mu? Yaradan'a ana dilinde ve Kur'an'da geçen; Yunus, Zekeriya, Ibrahim peygamberlerden nakledilen dualar ya da onlar gibi içinden gecen şeylerle ama tekerleme, şiir gibi olmayan sözlerle yakar, bu kadar. Yani insanın samimiyetidir aslolan."


    İşte bu BİDAT'tır. Sapıklıktır. Namazın belli bir şekli vardır. Sizin gibi kafalar. İslamı bilerek baltalamaya çalışıyor. Siz ateistlerden deistlerden de betersiniz. İslamı bozmaya çalışıyorsunuz. Rabbim sizi ıslah etsin.

    Ankebut-45:
    (Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da DOSDOĞRU kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi barracudaaa -- 25 Eylül 2016; 6:11:49 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yûnus

    Valla sizin gibi insanları forumda görünce seviniyorum.
    Aslında Edip Yüksel ve tayfasının peşinden gidenleri ciddiye dahi almaya gerek yok ama insan üzülüyor belki fikri değişir de hidayete erer diye ama maalesef...
    19 inancına göre Reşad Halife'ye vahiy gelmediği süre boyunca bütün müslümanım diyenler Tevbe suresinin son iki ayetini kelamullah dediği için tümden cehenneme gidiyor.
    Düşünün bir dinin peygamberi dahi haşa gaflette ve Allah haşa hata etmiş ve bu hatayı 1300 yıl sonra Reşad Halife ile gideriyor.
    Şimdi bu asalaklara inanan zavallılara ne desek boş ha buna inanmışsın ha ****'a.
    Modern haricilik bu olsa gerek zamanın da Hz.Ali'yi Kuran'a uymamak ile suçlayıp şehit edenlerle aynı kafa yapısı.
    Bu kafa yapısı o dönemde yaşasaydı aynı bu tarz eylemlere inanarak girişirdi.

    Hocam daeş nasıl çıktı piyasaya, işte bu harici ve vahhabi kafaların sentezinden çıktı. Bana göre ehli sünnetten ayrıldın o zaman bittiğinin resmidir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 1617181920
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.