İtalya Başbakanı, Tayyip Erdoğan'a 'diktatör' dedi

İtalya Başbakanı Mario Draghi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için 'diktatör' ifadesini kullandı.

İtalya Başbakanı Mario Draghi, AB liderlerinin Ankara'da Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi sırasında AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in bir süre ayakta kalmasıyla ilgili olarak

''Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın von der Leyen'e karşı davranışına kesinlikle katılmıyorum. Bu uygunsuz bir durum, bu aşağılama için çok üzgünüm'' diye konuştu.

Erdoğan için "Diktatör" dedi

Draghi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik olarak ''Açık sözlü olarak onların ne olduğunu, diktatör olduklarını söyleyelim. Ancak ülkelerimizin çıkarları için onlarla işbirliği ve koordinasyona devam edelim'' ifadesini kullandı.

Çavuşoğlu'ndan tepki: Atanmış İtalya Başbakanı Draghi...

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Draghi'nin bu sözlerine tepki gösterdi. Çavuşoğlu, "Atanmış İtalya Başbakanı Draghi’nin kabul edilemez popülist söylemini ve seçimle göreve gelmiş Cumhurbaşkanımız hakkındaki çirkin ve hadsiz ifadelerini kuvvetle kınıyor, kendisine iade ediyoruz." ifadelerini kullandı. Öte yandan İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Gaiani, Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.

Sonradan görmüşlük hareketi. Türkiye'yi alçaltıyor bu görüntüler gerçekten... İnsan evine gelen misafire böyle davranmaz...

Dünya kamuoyunda yarattığı imaja girmiyorum bile...

Tepkimi göstermek için pepperonili pizza bıçaklayacağım.

https://forum.donanimhaber.com/bize-demokrasi-getirecekleri-gune-adim-adim-yaklasiyoruz--124664517-3#134196307

Taaaaaa 2017'de yazdık bunları

Fransız siyasetçi Asselineau, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Ankara’da ayakta kaldığı o anın arka planını anlattı..

-AB Konseyi ve AB Komisyonu arasındaki çekişme AB’nin, kendi hatalarını başkalarına yıkmaya çalışmasıdır..

Ankara'daki olay, üzerinde düşünmek istemeyenler için komik görünüyor. 'Erdoğan Müslüman, bu yüzden kadın olduğu için Von der Leyen'e Michel'den daha kötü davrandı” gibi önyargı yaşandı.

Tıpkı Sovyetlerin ve sosyalist bloğun sonunda olduğu gibi Avrupa Birliği içerisinde herkes birbirinden nefret ediyor. Konsey ve Komisyon birbirlerinden nefret ediyor ve haklarını güvence altına almak için rekabet ediyorlar.AB içerisinde her yerde blokajlar ve sayısız başarısızlık var. Bu 27 üye arasında hiçbir şeyin yolunda gitmediği sürekli görülüyor. Tüm bunlar, kurumlar arası nefreti körüklüyor.

İş öyle bir noktaya geldi ki, AB Konseyi Başkanı böyle bir hakareti dünya çapında televizyonlar karşısında yaptı. Her şeyden daha endişe verici olan şu: günah keçisi tekniği ile AB'nin hataları üçüncü bir kişiye yıkılıyor.

https://twitter.com/UPR_Asselineau/status/1380221345867436044

Detaylı olarak nasıl bir fiyasko olduğu burada açıklanmış.

3. bir sandalye konulmalı idi.

RTE nin protokol den sorumlu kişiyi kovması lazım. Kendisinin de o sırada olaya müdahale edip oraya 3. Bir sandalye koydurması lazımdı. Çok ayıp edildi.

Bu akpliler makarnayı sokağa da dökemez, bakalım nasıl protesto edecekler İtalya'yı...

Bu konuyla alakalı gerekli açıklamalar defalarca her yerde yazıldı. Kendi ülkenize dusmanliginizin sebebi ne sebebi. Al buyur bakanımız olayı anlatıyor oku.

https://www.milliyet.com.tr/siyaset/son-dakika-bakan-cavusoglundan-ab-ziyaretindeki-protokol-tartismasiyla-ilgili-aciklama-6476605

Ziyaretler öncesinde protokol ekiplerinin bir araya geldiğini ve görüşmeler yaptığını ifade eden Çavuşoğlu, "Görüşmede uygulanan protokolde AB tarafının talepleri ve telkinleri karşılanmıştır." açıklamasında bulundu.

Çavuşoğlu, "Yani AB tarafının telkinleri doğrultusunda böyle bir oturma düzeni ayarlanmıştır. Nokta. Bunu, Türkiye'ye yönelik bu ithamlar olmasaydı bu kadar net açıklamayacaktık." diyerek "Türkiye yaptı." yönünde söylemler bulunduğunu, AB'nin iç uygulamalarına girmek istemediğini ifade etti.

Burda olayı bakanımız da açıklamış. Adamlar nasıl istemiş ise biz kabul etmişiz. Toplantı yapılıyor, adamların isteğine göre düzen hazırlanıyor. Burda ülkemizin kabahati ne?

Sizi Rabbim ıslah etsin.

Konuya gelince.

Hep aynı terane. 100 yılı aşkındır aynı tiyatro. Yeri geliyo içerideki kuklaları, onlar yetmeyince kendileri. Klasik batı taktiği.

Onlar saldırdıkça bu millet daha da kuvvetli savunacak. Bu sefer Allah 'ın izniyle başaramayacaklar.

Nasıl diktatör oluyor la?

20 yıldır %80-90 seçimlere katılım oranı ile çatır çatır seçim kazanan birisine diktatör diyor.  

Avrupa Birliğinde %50-60 seçimlere katılım oranları ile yapılan seçimler de kazananlar faşist diktatör olur o zaman. 

20 yıldır başbakan ve Cumhurbaşkanısın. Protokolü biliyorsun. Karşında seninle eşit mevkide bir kadın var. Atakta kalıyor ve kanepeye oturuyor ve olaya hiç müdahale etmiyorsun. Hem de konuştukları konu kadın hakları ile ilgili.

Dünyaya verdiğin mesaj nedir senin bu konuda biraz düşün bakalım.

Profesyonel olmayı öğrenemediler hala.

Mevlüt Çavuşoğlu onunla eşit mevkide değil.

Le havle

Bak sevgili Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı (böyle yazıyorum ki hatırla)

Ne diyor Türkiye Cumhuriyeti bakanı

Protokol ile alakalı önceden toplantı yapıldı

Ve ab heyeti protokol konusunda ne istediler ise biz de onların isteğine göre protokolü düzenledik

Yani diyor ki bu düzeni onlar istediler. Bu oturma düzenini adamlar istemiş bizimkiler de ona göre düzeni kurmuş. Kendi heyetindekilerin nerde oturacağını eğer bunlar hesaplayamiyorsa yada (iddaa) kendi aralarında bir çekişme sonucu böyle bir durum ortaya çıkmış ise bizim ne kabahatimiz var. Biz kendilerine bu hakkı sunmuş ve istedikleri düzene göre protokolü ayarlamışız.

Sen halen ne diyorsun ya.

Şaka mı yapıyorsunuz. İtalya şu haliyle bile Türkiyeden daha iyi bir ülkedir. Siz kendinizi ne zannediyorsunuz bilmiyorum gerçekten. Havanıza bakın. 3. dünya ülkesi.