Şimdi Ara

Herkes Akp Karsiti Ama Akp %50 aliyor bu nasil is ?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
20
Cevap
0
Favori
182
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Forumda ekside disarida herkes akp karsiti ama secimde akp %50 aliyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Çünkü
  • Hic ankaradan doguya veya kuzeye gitmedin heralde hayatinda. Ulke eksicilerden ibaret olsaydi suan komunist rejimdeydik.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ulkedeki solcu secmen profilinin daha cok sosyal medya sitelerini kullandigini dusunuyorum ben. 7/24 sekilde.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • hile yapıyorlar çunku , ıyıyorsa sayımlar kayıt altına alınıp nette yayınlansın
  • Düzgün muhalefet olmaması...
  • ortamlarda chp dersin kim bilecek asfdASFdasdADFjklhh
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Kafanı biraz dışarı uzatırsan görürsün %50'yi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tarihimizde ki hiçbir seçimin adaletli olduğuna inanmıyorum

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sosyal medyada genelde gencler takılıyor bunlarinda cogu mhp chp ve hdpli akparti secmeninin çoğu orta yaşlı anadolu ve karadeniz insanı sosyal medyaya bakma yani eksisozlukteki anketlerde akp %10 bile alamiyor

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  •  Herkes Akp Karsiti Ama Akp %50 aliyor bu nasil is ?


    Çünkü oranlar ile düşünülüp yanlış algılanıyor,yukarıda bakarsanız 1 Kasım'da zorunlu akpye atan kitle var onu çıkarın 18-19 m işte,
    Muhalefetin toplamıda 24m den fazla diğer az oy alan partileri de listeye koyarsak, baktığınızda muhalefetin oy toplamı aslında Akp'den fazla doğal olarak...
    Haliyle sürekli her ortamda AKP karşıtları ile karşılaşmak pek de anormal bir durum değil...
    Bende sosyal medyada ekli arkadaşlarımdan kimlerin akpye oy verdiğini gayet iyi biliyorum yada anlıyorum...
    Tabi birde gizliden akpye verip ama akpye oy verdiğini söylemeden akpye sövenler eleştirenler de yok değil...




  • Omurga meselesi

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Cumaya giden ateistlerin ve mangalda kül bırakmayan solcuların online olduğu sanal dünya burası işte.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • solcular elit ve zengin oldukları için genelde

    sosyal medya gibi yerlere vakitleri çok. o yüzden bu mecralarda solcular cok büyük oranda fazladırlar
  • Garibeme bak, adam Türkiyeyi sanal ortamdan ibaret saniyo. Garibim Türkiyeyi ekşisözlük sanıyoo. Ahh, ahhh, neydi günahım,

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gel konya'ya gör %50'yi ne %50 si %90'ı görürsün kardeş.
    Gel anasını satıyım'da şu akp'lilerin konya'da çektiği rezillikleri bir gör.
  • Akp secmeninin yarisindan cogu internet nedir bilmez veya sorsan tanimini yapamaz.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çünkü net ortamında solcularla tartışılmaz ,cevap veremediği an hakarete başlıyorlar .Ne zekan kalıyor ne şerefin , ben cahil deyince 4 gün banı yapıştırıyorlar ama.
  • quote:


    Tarhan Erdem: Seçimler meşru değil artık oy yok
    Tarhan Erdem, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin gayrimeşru olduğunu ifade ederek bundan sonra oy kullanmayacağını ifade etti.

    08.07.2016 15:03 Karakter boyutu :

    KONDA'nın sahibi Tarhan Erdem, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin gayrimeşru olduğunu ifade ederek bundan sonra oy kullanmayacağını ifade etti.

    Türkiye'nin önemli toplumsal araştırmalar şirketi KONDA’nın sahibi Tarhan Erdem, T24'te yazdığı yazısında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ülkeyi demokratik seçimlerden mahrum bıraktığını belirtti. Erdem, "7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri bana göre, yasal ilkelere uyulmadan yapılmış, sonuçlarının yasal kurullarca irdelenmesi engellenmiş seçimlerdir. Bunlar meşru seçim değildir, bugünkü fiili durum ve yürütülen anlayış sürdükçe yapılacak hiçbir seçim de, 'eşit seçim' olmayacaktır." dedi.

    Erdem'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

    "1 Kasım Seçimleri savaş devam ederken yapıldı.

    Cumhurbaşkanı her gün kime oy verilmesi, kimlere oy verilmemesi gerektiğini anlatıyordu; “cumhurun başıydı”, “Millete doğruları söylemeliydi” O da milletine “doğruyu” söylüyordu!

    Toplantıları, afişleri, adaylarıyla seçim yapılıyordu fakat seçimim temel ilkesini kimse umursamıyordu. 1950’den beri milletvekili seçimi, “genel, eşit, gizli oyla” yapılır. Bu ilke, 1961 Kanunu’nda, “eşit, tek dereceli genel oy esası” olarak tanımlanmıştı.



    1950’den beri kanuna göre “Seçim işleri, seçim kurullarınca yürütülür.”

    1961 ve 1982 Anayasalarında, “seçimlerin yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılacağı” yazılıdır. Belki, “Bugünkü yargı kanunlarıyla seçim işlerini hakimler yürütse ne olacak, yürütmese ne olacak?” diye soruyorsunuzdur!

    Yukarda özetlediğimiz ilkeler, Ocak 2012 Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu ile başlayıp 2014 Cumhurbaşkanı seçimleri ve sonrasında, fiilen yürürlükten kalkmıştır.

    Türkiye’deki seçimlerin “eşitlik ilkesi korunarak” yapıldığını iddia eden bir kişi kaldı mı bilmiyorum!

    1 Kasım seçimlerinde, gerçek dışı ve eşit olmayan propaganda sayesinde Ak Parti bu oyu alabilmiştir.

    Tanıtım faaliyetlerinde, haber ve her türlü yayında …, “kim ne yaparsa yapsın eşitlik bozulmaz” veya “bunlar zaten etkisiz şeylerdir” deniyorsa, seçimlerde eşitlik ilkesini başa da sona da yazmanın bir anlamı yoktur. Propagandanın ne kadar etkili olduğu, Cumhurbaşkanının her gün konuşmasından belli değil mi?

    Ak Parti’nin devlet imkânlarını, tanıtım çalışmalarında pervasız kullanması da eşitliğin kalmadığını göstermeye yeter.

    Yargıçlarla ilgili son kanun da, “seçim işlerinin seçim kurullarınca” nasıl yürütüleceği hususunda önemli tereddütler yaratmıştır. Yüksek Seçim Kurulu'nun Cumhurbaşkanı Seçim Sonuçlarını 14 Ağustos 2014 tarihinde ilanından bu yana, seçim kurulları kararlarının bütün devlet kurumlarını ve kişileri bağlayacağı kuralının uygulanması engellenmiştir.

    Eğer Anayasa maddesi ve kurul kararları geçerli olsaydı Sayın Erdoğan’ın 14 Ağustos’ta Ak Partisi'yle ilişkisi kesilmiş, milletvekilliği ve dolayısıyla da “başbakanlık” sıfatı düşmüş olurdu.

    Oysa Cumhurbaşkanlığı andını meclis kürsüsünde okuyuncaya kadar Erdoğan başbakan, milletvekili ve Ak Parti genel başkanlığı görevlerini elinde tuttu, bu sıfatlarıyla konuştu, toplantılar düzenledi, kararlar verdi, resmi evrak imzaladı, … ve saire.

    Cumhuriyet Başsavcısı Ak Parti’ye bu zatın kaydını silin mi dedi? Veya Başbakanlığa görevin devri için yazı mı yazdı? Cumhurbaşkanı Başbakanlığı mı uyardı? Meclis Başkanı Ad Defteri'nden adını mı sildi? Ankara İlçe Seçim Kurulu “partisiyle ilişkisi kesilmiş olan” bir kişinin kongreyi nasıl açtığını ve konuştuğunu mu sordu? Bunların hiçbiri olmadı, olmayınca da O zat “Anayasa fiilen değişmiştir” dedi!

    Evet, Sayın Erdoğan seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır.

    Ancak seçildiği an, Anayasa’nın açık hükümlerini çiğnemiş, sonra gelişen siyasal olayları yozlaştırmış, sonraki seçimlerde seçim kanunlarının ilkelerini bertaraf etmiş, memleketini demokratik seçimlerden de mahrum bırakmıştır.

    7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri bana göre, yasal ilkelere uyulmadan yapılmış, sonuçlarının yasal kurullarca irdelenmesi engellenmiş seçimlerdir.

    Bunlar meşru seçim değildir, bugünkü fiili durum ve yürütülen anlayış sürdükçe yapılacak hiçbir seçim de, “eşit seçim” olmayacaktır.

    Yurttaş olarak hiçbir şey değişmeden “seçim sonucu” olarak açıklanacak gayri meşru ilanları tanımayacağımı açıkça beyan ediyorum.

    Seçim denilecek oyunda ne oy veririm, ne de sonuçlarına saygı gösteririm."

    http://odatv.com/secimler-mesru-degil-artik-oy-yok-0807161200.html




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hannover 96

    Akp secmeninin yarisindan cogu internet nedir bilmez veya sorsan tanimini yapamaz.

    Internet ne demek haci, bi zahmet bi açıklayıver!!!

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.