Düşük Bütçeli Otomatik Araç Arayanlara: Honda Jazz Mk1 (2002-2008) (Memnuniyet İçerir)

Değerli arkadaşlar,

İki sene evvel düşük bütçeli otomatik araç bakarken (ayağımızı yerden kessin mantığı ile) 2004 model otomatik vites bir Honda Jazz aldım. 320 bin kilometredeydi, değişen ve boyaları fazlaydı. Ancak baya uyguna almıştım o dönem.

35 bin kilometre yaptım bu iki senede; Karadeniz turu, Güneydoğu turu gibi rotalarda da kullandım. Günlük işe gidiş geliş için de kullanılıyor.

Rutin bakımları hariç sanayi yolu görmedim. Ayrıca kullanması çok çok keyifli bir araç.

Geçen sene bu memnuniyet sebebiyle bu kez kız kardeşime 2005 model Honda Jazz aldık. Yine değişen ve boyaları vardı ancak aracın mekanik sorunsuzluğunu bildiğim için bunları önemsemedik ve yine piyasasının altına aldık. Bu da 280 bin kilometrede, hiç LPG takılmamış bir araçtı. Onlar da yaklaşık 15 bin kilometre yaptılar ve araç hakikaten üzmüyor, sanayi yolunu unutturuyor.

Ekonomik kriz sebebiyle düşük bütçeli araç arayan çok kişi var burada. Ben de benzer arayışlarla, ustaların ve etrafımın tavsiyesi üzerine Honda Jazz alıp epey memnun kalmıştım.

Bu sürecin hemen öncesinde almış olduğum sırasıyla (tamamı otomatik vites); Golf 5 (şanzıman sorunları sebebiyle) ve Megane 2 (çok fazla ve çeşitli sorunları vardı) beni çok çok üzmüştü. Hatta ikinci ele illallah ederek sıfır araç bakıyorduk artık. Aslında Honda Jazz'ı da biraz elimiz açılınca satarız diye almıştık ama satamıyoruz, işimizi fazlasıyla görüyor ve dert sahibi olmaktan kurtuldum.

Ancak bu aracı alırken dikkat etmeniz gereken hususlar var.

1. Şanzıman yağının her 40 bin kilometrede bir YETKİLİ SERVİSTE değiştirilmesi gerekiyor. Genelde binenler bunu biliyor ve bu sebeple şanzıman sorunsuz, konforlu bir şekilde 400 bin 500 bin gibi kilometreleri görebiliyor. Ancak buna dikkat edilmemişse, vites geçişlerinde titreme ve konforsuzluk olabiliyor. Orijinal yağ değişimi sonrası bu sorun ortadan kalkıyor.
2. Bu kasada kronik güneş yanığı problemi var. Olmayanı görmedim. Ama çok da mühim değil.

Eksileri

- Uçayım, kaçayım arabası değil. 1.4 CVT olduğu için özellikle sollamalarda ve yokuş yukarı çıkarken aşırı atik diyemem. Ancak üzmüyor da. Yine de hız tutkunlarına uygun değil.

- Ses yalıtımı çok iyi değil. Motor sesi konusunda başarılı ama yol sesini çok alıyor. Klasik Japon arabası diyorlar. Ama bu konuda hassas olanlar bilmeli.

- Lastik ebatı 185-55-15. Nadir ve pahalı bir lastik ebatı. Bu sebeple alacaksanız, bitik lastikli bir araç almayın. En az 15-20 bin civarı tutar 4 takım yaz lastiği şu an zannediyorum.

- Radyosunda bluetooth yok, usb yok. Aux var gibi görünüyor ama o da yok.

- Şehir içinde ortalama 7,8 litre yakıyor. Özellikle yeni nesil araçlara nazaran bu değer fazla.

Artıları

+ İnceleme videoları ve kullanıcı yorumlarından da görebileceğiniz üzere; mekanik olarak sorunsuz ve kronik arızası olmayan bir araçtır. Dediğim gibi, 500 bin kilometreleri gören çok sayıda Jazz var. Toplulukları, forumları ve organizasyonları var; takip ediyorum ancak hiç katılmadım.

+ Dışarıdan küçük gibi görünür ama içeriden çok çok ferah ve geniş bir araçtır. Özellikle sunroof ile çok rahat hissettiriyor benim gibi uzun bir adama bile.

+ Elite paketi (bulabilirseniz) çok çok donanımlıdır. (Sunroof, katlanabilir aynalar, dört cam otomatik, dijital klima, yan hava yastıkları, sis farları, çelik jantlar)

Özet: Fiyat/performans olarak alınabilecek ikinci elde en iyi araçlardan biridir. "Kadın arabası" gibi lanse edilse de, aile babası olarak severek kullanmaktayım ve iki sene daha kullanmayı planlamaktayım. Bakımlısını bulursanız (özellikle de LPG takılmamış) kaçırmayın.

Kazasız, belasız, iyi yolculuklar dilerim.

Eniştede 2011 model otomatik vitesli olanı (LPG yok) var, düzenli olarak İstanbul - Sinop arası kullanır.

Hiç beğenmiyor; "Rampada önümdeki kaymonu sollamaya çekiniyorıum, araç yığılıyor" dedi...

Hurda o araçlar. Yaşını başını almış asla alınmaz.

Benim konusunu açtığım kasadan sonra CVT yerine I-Shift adında bir şanzımana geçildi ve tutmadı. O sebeple mesela 2011 Jazz ile 2005 Jazz arasında çok cüzi farklar var (hatta bazen yok). Ama kullananlar daha iyi bilir tabi.

Ancak CVT'ye rağmen ben de aracın çok uçan, kaçan cinsten olduğunu söyleyemem. Öyle kamyon sollayamayacak kadar değil ama, özellikle rampa yukarı uzun mesafelerde devri epey yükseltiyor.

Tabi bu aracın temel özelliği: Sorunsuzluk.

Ben de bu sebeple öneriyorum. Ancak sürat seven ya da en azından daha atik kullananlar, biraz daha kuvvetli arabalara bakabilirler.

Ben de kısmetse iki seneye kadar (konut kredisi borcu bitince) satıp sıfır bir araç almak istiyorum inşallah.

Ancak her alacın alıcısı muhakkak vardır, zaten "düşük bütçeli" araç bakanlara ithafen konuyu açtım. İnşallah faydası olur.

2005 de dayım almıştı çok güzel bi araçtı dönemime göre yanlız son kasası 1350 tl gerçekten çıldırmış honda

maalesef hocam, sıfırını almaya çok niyetliydik ama konut kredisini 21 ay sonra tamamlayıp; bugünün kafasıyla Egea'ya geçeceğiz inşallah.

Ama kur ve enflasyon durulur ise, aynı aracın sıfırını düşünmeden alırız.

boşver ev daha önemli magic seat mevzusu çok hoş

Şanzımanda hafif bir titreşim oluyordu D'ye atınca ama şanzıman yağını değiştirdim, bir senedir tekrarlamadı. Baya konforlu CVT, hatta bir aksamını seçecek olsam bir numaraya şanzıman yazardım.

Ama bujilere bir baktırayım. Teşekkürler.

2017 1.5 tdci powershift konforuna alıştığımdan mı olacak ama eniştenin Jazz' ı ile uzun yol yaptım ve hep tedirgin oldum.

Kendimi konserve tenekesi kullanıyor gibi hissetmiştim.

Halbuse 11 sene evvel enişte kendi kullandığı 2005 model otomatik vitesli Jazz' ı bana sattığında böyle hissetmemiştim...

bazı yorumları görüyorum komik cidden,ne alacaksın o paralara varmı modeli yüksek araba ?

ha uzun süre araba almam,bi süre kafamı dinleyip tekrar alıcam

sanayide ustası ile parçası ilede uğraşmak istemiyorum bu sefer uzak doğu ve japon alırım muhtemelen yazınız için teşekkür ederim,aydınlatıcı oldu,

arka bagaj kısmından su aldığı oldumu hiç galiba kronik sorunu

Hocam çok teşekkür ederim.

Elbette sıfır bir araç ile kıyaslandığında, yorgun ve bitkin kalacaktır. Ama piyasası 450-500 bin civarında olan ve araç arayan ne yapsın?

Keşke piyasa böyle olmasa da ben de sıfır alabilsem. Model yükselteyim dedim, 2015 Otomatik Accent Blue'lara 750 bin istiyorlar, sıfıra girelim dedik, en uygun 1 milyondan başlıyor otomatik vitesler.

Ancak bugün 450-500 bin civarı (ki iyi pazarlıkla, muhtelif bakımlarını saptayarak daha da aşağı çekilir bu fiyat) param olsa ve aracım olmasa, Otomatik Jazz alır geçerim.

Doğru, yokuşlarda çok süratli değil. Ancak şöyle birkaç sene binip değerini kaybetmeden satayım derseniz, sanayi yolunu unutturur. Üzerine düşeni fazlasıyla yapar. Bakımlı olanını almak elbette önemli ama ben bakımsız, şu an da 350 bin kilometreyi geçen bir Jazz'a sahibim ancak benim dahi en ufak bir problemim yok. Benim tavsiyem, bütçesi nispeten düşük olan ve araç arayışında olanlaradır.

Parası olan elbette daha yeni araçlar bakabilir, en sağlıklı olanı da budur.

Not: Dediğiniz problemi "olağanüstü" yağışlarda yaşadım. Bana da kronik dediler. Mekanik olmayan hiçbir problemi önemsemediğim için pek takmadım.

Mesela direksiyon simidi çok çabuk aşınıyor, el freninin düğmesi de bazen basıp bazen basmıyor. Bunun gibi ufak ama göze görünmeyen kronik hataları var.

hocam dönüşünüz için teşekkür ederim

bende yaklaşık 6-7 ay aralığında herhalde yine bi şeyler alırım diyorum,ben kendim kullanacağım için otomatiğe gerek yok bende,

yaris 1.3,swift 1.3,jazzlara yönelirim muhtemelen sonuçta bu üçlü japon,illaki ufak tefek şeyler çıkartır doğaldır ama cidden çok sıkıldım sanayiden,resmen arabadan soğudum.uzun süre sanayiye sokmasın yeter kafasındayım.

Estağfurullah hocam.

Bende daha önce Golf 5 vardı. Ancak otomatik şanzıman sürekli silkeliyor, vuruntu yapıyordu. İlgilenen ustaya maliyetini düşerek sattım.

Megane 2 aldım ama elektronik arızaları bitmedi. Eksperler maalesef kaporta hilelerini çözebiliyor ama mekanik apayrı bir zanaat.

Ancak ne benim artık 400 bine yaklaşan Honda Jazz ne de kız kardeşimin 300 bindeki Honda Jazz'ı bir gün sanayiye sokmadı bizi. Zaten bu aracı ilk kez bana Ankara'da usta önermişti.

Aynı şekilde, bir meslektaşım da 2006 model bir Toyota Corolla'ya biniyor yaklaşık on senedir. Ufak bir elektrikli direksiyon arızası hariç o da bakımdan bakıma gider sanayiye.

Benimki gözleme dayalı bir önyargı, hatalarım olabilir; ama Japon araçlar bu anlamda üzmüyor. Muhtelif hataları olursa da çok uygun bedellerle giderilebiliyor, parçası ve ustası bol. Ama hiç yaşamadık çok şükür. Ancak örnek verdiğim araçların tamamı "benzinli" buna dikkat ediniz. LPG ile motor uyumlu olsa dahi CVT şanzımanda silkeleme, titreme gibi şeyler yaptığını okumuştum seneler önce alırken. Ama manuelde bir problem olacağını düşünmüyorum.

Kazasız belasız binmeniz dileğiyle.

LPG düşünmüyorum zaten,lpg'de arıza oldumu usta mekaniğe,mekanik lpg'ciye atıyor.

alfa romeo'da sahibi oldum,bmw'de sahibi oldum,fiat'ta sahibi oldum,cidden son yaşadığım stres'in sinir'in cabası.Bıkıp liftte verdim çıktım,bi dahada uğramadım sanayi'ye,kafam dinlendi yalan yok.

ben 2014 senesinden bu yana otomotiv'deyim gerek servis,gerek satış, yeri geldi sanayiyedede çalıştım gerçi,gördüğüm yaşı olan avrupalı markalar daha bi sanayide iken,japonlar yoktu pek