Şimdi Ara

Demokrasi laiklikten önemli mi? (11. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
253
Cevap
0
Favori
4.813
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • kaotika,
    kimse kimseye sebepsiz yere gülmez evet, eğer gülüyorlarsa biz kendimize güldürüyoruz. "din adına icraat" konulu bir çok fiyasko yaşandı bu ülkede doğrudur. liyakatsizlerin başbakanlık yaptığı dönemleri gördük. şimdi yaşı genç olanlar bilmezler, en haşmetlileri, çöl bedevisi kaddafinin çadırında adam Türkiye'ye verip veriştirirken çadırın tavanını seyretti geldi. kahrımızdan ağladık. sebep olan zevata verdik veriştirdik. bu işleri abdest aldıktan sonra korumasına ayaklarını kurulatacak kadar basit zanneden bir insan bizi temsilen o çadırda olmamalıydı, ulusça o duruma düşmemeliydik.

    bir takım liyakatsizler, temsiller düzenleyip iran büyükelçisi bakheriyi de ön saflarda ağırlayarak, üstüne birde gazeteci kızı yumruklayarak ne derece dindar olduklarını gösterdiler, kafalarına göre dine hizmet ettiler. ertesi gün sincanda tanklar yürüdü.

    bu ülkede "o kızlarımıza selam duracaklar" diyen zat-ı şahane, o selam duracağını sandığı komutanlara rolex hediye ederek durumu kurtarmaya çalışıyordu. tabi kimse kimseye selam durmadı duracağı da yoktu. ne oldu, kabak o kızcağızların kafasındaki örtüye patladı.

    değme liyakatsizlerin şu ülkede din namına kaş yapayım derken göz çıkardığına şahit olduk. dindar insanlar olmamıza rağmen çoğunlukla bunlara biz kızdık, yaptıklarına biz üzüldük.

    ama birde gerçekten ihtisas alanı eyyamcılık olan bir güruh var ki, adamlar nereden nem kapsakta yaygara koparsak diye var güçleriyle çalışıyorlar. olmadı, kafalarından şeriat senaryoları üretip failler buluyor, ortamı olabildiğince germeyi vatani görev addediyorlar. basın ve siyasi arenadaki bu aymazlar, son günlerde devamlı şu çığlıkları attılar:

    "bunlardan biri başbakan, diğeri cumhurbaşkanı olacak, istedikleri kanunu geçirip şeriatı getirecekler"

    peki nereden belli?
    rejimin bekçisiyiz diyen askerler de bu esnada ağaç altında semaver başında piknik yapıyor, uyukluyor olacaklar. şu şeriatı getirmeye azmetmiş olanlar da bunu hiç düşünmemiş olacaklar.
    bir kaç kanun teklifiyle gelecek olan şeriat. böyle bir şey var mı gerçekten? bu ülkenin anayasası, ordusu var. hal böyleyken "rejim gitti gidiyor" naraları atarak rant toplamaya kalkarsanız tabiki eloğlu size, daha doğrusu ülkenin içinde bulunduğu hale ağzını bırakır kıçıyla güler.

    adamlar çıktılar "o insanları biz dökmedik meydanlara, kimsenin oy deposu değil onlar. işte gördünüz, aldınız boyunuzun ölçüsünü" dediler. kim döktü peki? kendi kendilerine mi indiler meydanlara? bunların hezeyanlarına kanarak indiler. sanırsın ki ülkede bir iç savaş var. laik-anti laik, dindarı dinsizi, şeriatçısı şeriat tanımazı birbirine girmiş havası veriyoruz dışarıya. yok böyle bir şey. insanları doldurdular onlar da meydanlara indi hepsi bu. abdullah gül cumhurbaşkanlığına aday oldu diye insanlar meydanlara mı indi yani? abdullah gül, bu ülke için potansiyel bir tehlike mi peki? eğer öyle ise neden bakanlık yapıyor? iddialara göre tayyip erdoğan rejim için büyük bir tehlike, ama adam başbakan? bu açmazlar başka hangi ülkede var? hangi ülkede bu tarz halisünasyonlar gören bir basın var? hangi ülkede sol, bu derece aklını kaybetmiş, oy alacağım diye ne yapacağını şaşırmış?




  • kendine güldürme veya güldürmeme konusu ilginç.
    sirkteki hokkabazın amacı insanları kendisine güldürmektir.
    eğer bizimde amacımız kendimize güldürmeme olursa hokkabazın bir başka çeşidi oluruz.
    her aklı başında bunu kabul eder.
    basında çıkan kendimizi güldürüyoruz lafı, bana düşünceleri yönlendirme amaçlı geliyor.
    şu bizim meşhur borsamız var ya.düşünceleri yönlendirme amaçlı çalışan!
    öyle hareket etme sana gülerler!
    böyle söyleme borsa düşer!
    daha önce örnek verdim.Avusturya da aşırı sağ parti birinci oldu.adamları resmen tehditle kovdular.
    ama ortada gülecek kişiler yoktu sanırım. yine Kıbrısta istediğimiz sonuç çıkmazsa referandumu
    tanımayız dediler.yani şunu demek istiyorum;
    bir an kabul edelimki, bizim gülünecek halimiz olsun.bize gülenlerin öyle halleri oluyorki bazen katıla katıla
    gülüyorum.eğer içindeysek çıkalım bu güldürme veya güldürmeme psikolojisinden.
    Şimdi şu meydanlara dökülme meselesi benim açımdan şöyle.
    Öncelikle bu hareketler şeriat korkusu veya bir kişiden kaynaklanan korkuyla yapılmış şeyler değil.
    yani ortada bir korku yok.korkuyla hareket eden kitleler yok.ben insanların yüzünde korku gözlemlemedim.
    bir şenlik havası var.
    bu sadece bir uyarı.evet bir uyarı.halkın bir muhtırası yani.
    "bak ben burdayım ,hareketlerine dikkat et" diyor insanlar.korku yok.telaş yok.
    bazı siyasi gruplar,düşünceler bu mitingden kendisine pay kapmaya çalışabilir.bu mitingin peşine takılabilir.mitingin havasını bozmamalı bunlar.
    sonra insanımız sadece gericiliği reddetmiyor ki.bölücülükte büyük tehlike ülkemiz için.
    meydanlara dolmasında bunun da büyük etkisi var.
    birçok birikimin sonucu da etkili insanların meydanlara gitmesinde.
    şimdi bizde bu kadar büyük mitingler yapılmadığı için her kesimde bir şaşkınlık var sanırım.
    bu durum aslında sağlıklı bir şey.yani halk örgütlensin,mitingler yapılsın,sesini duyursun.her konuda.
    sadece sandıktan sandığa gitmesin.bu siyasetçiler açısından da sağlıklı bir durum.




  • Batılı ülkerin ve içimizdeki vatan hainlerinin ülkemiz karıştırmak adına uydurdukları bir masal.
    Madem demokratik bir ülke bırakın da insanlar inandıgı şekilde yaşasınlar.Allah'ın marksistine verilen deger biraz da musluman evladına verilse bu kadar sorun cıkmazdı ülkede.
  • Benim bildigim 9. yy in Bagdat'i bizim su anki Din ozgurlugu konusunda bulundugumuz noktadan cok daha ilerdeymis.

    Tersine evrim soz konusu.
  • "Aklın yolu bir" midir?

    Eğer öyle olsaydı bu kadar gürültünün olmaması gerekirdi.

    Okullarda sınıflar olur. Sınıflar arasında yarışmalar yapılır.

    Her sınıfın haydutları , fırlamaları , saldırganları olur.

    Her sınıfın iyileri pozitifleri dostane öğrencileri olur.

    Her sınıfın ezilmişleri vardır böyle pısırık ama zararsız.

    A sınıfındaki saldırgan biri B sınıfındaki saldırganla aynı yapıdadır.

    A sınıfına faydası dokunuyor olabilir agresif yönüyle ama onu besleyende yine B sınıfındaki saldırgandır.

    Böylece A sınıfındaki saldırgan hem sınıfperver olmuştur hem de etrafındakileri sindirmiştir.

    Mükafatı ve istediği budur.

    Aynı durum B sınıfı içinde geçerlidir.

    İşte bu noktada A ve B sınıfındaki saldırganları A sınıfına koyarsak , zararsız kendi halinde olanlarıda B ye koyarsak bu seferdek a b yi sürekli ezecektir. Çünkü saldırganın hayat tarzı budur.

    Dışarda yabancı güçler içerde ise bölücüler ve haydutlar....

    Olan sade vatandaşa oluyor ne yazıkki ülkemde...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Drazy -- 16 Mayıs 2007; 14:16:27 >





  • quote:

    Orjinalden alıntı: was


    Laikliğe en fazla ihtiyacı olanlar, samimi dindarlardır.




    Samimi dindarlar bilirler ki : ALLAHIN HÜKMÜ İLE HÜKMETMEYENLER KAFİRLERİN TA KENDİLERİDİR. MAİDE SURESİ 44. AYETİ KERİME

    Bu da demek oluyor ki kendine müslümanım diyen islam olan her mumin Laikliği kabul etmez.CUnku Laiklik Allah'ın hükmü değildir was.
    Lütfen karıştırmayın bunu.Ve dindar insanları da bu pozisyona sokmayın.Kendi görüşlerinizi genele mal etmeyin.
  • Böyle bir konu açılması bile bir hataydıı...tabikide her ikiside hayatımızın ayrılmaz iki önemli şeyi!!!!
  • quote:

    Orjinalden alıntı: EneRGy.


    quote:

    Orjinalden alıntı: was


    Laikliğe en fazla ihtiyacı olanlar, samimi dindarlardır.




    Samimi dindarlar bilirler ki : ALLAHIN HÜKMÜ İLE HÜKMETMEYENLER KAFİRLERİN TA KENDİLERİDİR. MAİDE SURESİ 44. AYETİ KERİME

    Bu da demek oluyor ki kendine müslümanım diyen islam olan her mumin Laikliği kabul etmez.CUnku Laiklik Allah'ın hükmü değildir was.
    Lütfen karıştırmayın bunu.Ve dindar insanları da bu pozisyona sokmayın.Kendi görüşlerinizi genele mal etmeyin.





    hah, şimdi oldu işte. İŞTE TAM DA BU...

    peki KAFİRLER dediğine ne yapar bu zihniyet işte birkaç ayet:

    Bakara Suresi, 178. Ayet: "Ey inananlar, öldürmede kisas size farz kilindi. Hüre hür, köleye köle, kadina kadin."
    Nahl Sures, 126.ayet: " Eger bir topluluga azap edecekseniz, size yapilan azabin esiyle azap edin."
    Enam Suresi, 19.ayet: "Bu Kuran, sizi ve ulasilacak herkesi uyarmak için vahyoldu."
    Araf Suresi, 1.ayet: "Bu kitap sana korkutman, insanlari da ögütlemen için indirilmistir."
    Müdessir Suresi, 1 ve 2. Ayetler:" Ey örtüsüne sarinmis kimse, kalk ve ikaz et."


    işte yapılanlardan bazıları:
    19.01.2000 günü, Hizbullah'ın kaçırdıktan sonra işkence ederek öldürdüğü 10 kişinin toplu mezarı İstanbul'un Üsküdar ilçesinde bulundu. Ayrıca, Ankara, Konya ve Tarsusta da islamcı terör örgütü tarafından işkence ve boğularak öldürülen kişilerin toplu mezarları bulunuyor.. Hizbullah, 24 Ocak 2001 günü, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 polis memurunu alçakça pusuya düşürüp katletti.

    Pakistan'da 2002 yılının Ocak ayında aşırı İslamcı bir örgüt tarafından kaçırılan The Wall Street Journal gazetesinin muhabiri Daniel Pearl, boğazı kesilerek öldürüldü. Bu vahşi cinayet videoya çekildi ve dehşet görüntülerinin yer aldığı kaset Pakistanlı bir gazeteciye gönderildi. Video kasette, 23 Ocak'ta Pakistan'da kaçırılan Pearl'ün, birisiyle konuştuğu sırada, arkasından yaklaşan bir başkası tarafından boğazı bıçakla kesilerek öldürüldüğü görüldü. Pearl, son söz olarak, kendisinin ve babasının Musevi olduklarını söylüyordu.

    12 yaşındaki çocuğa kafa kestirdiler
    Taliban, bir çocuğun casuslukla suçlanan bir militanın kafasını keserken çekilen görüntülerle Afganistan ve Pakistan'da cihat propagandası yapıyor.

    baskınlar, öldürmeler, işkence etmeler, yakmalar, video karşısında parçalanmış yüzlere sorulan sorular uzat uzatabildiğin kadar...

    sonra çıksın bu adam, DEMOKRASİ desin, demokrasi dersi vermeye kalkışsın...

    biz de inanalım... oy bunlar çoooookkkkk demokratlarmış be canım...

    demorkasi halk egemenliği, halkın kendini yönetecek yönetim ve kadrolarını seçmesi, bu kadroların ise belli kalıplar içerisinde (hukuk vb.) kalarak yürütme tarafından yönetilmesiyse (hukuk ise yasama organının günün koşullarına göre yeniden yapılandırılmasına zemin hazırlanan sistemdir), oysa yukarıdaki hükümler de kesin ve netse (ki örnekler çoğaltılabilir), bu hükümlerin uygulanması yaptırımlara bağlanmışsa, hangi halk egemenliğinden, hangi kendini yönetmeden söz edilebilir?

    demokrasi kavramı, "köprüden geçene kadar..." atasözünde olduğu gibi, bazılarının dilinde "dayı" deme haline bürünmüştür ve ne yazık ki herkese de bunu YUTTTURMAKTADIR.

    yabancı basında yazılanlara gelince: tabi ki öyle yazacak... dünyanın neresinde SERMAYE hiçbirşey yapmadan, Türkiye deki kadar malı götürüyor? Dünyanın hangi ülkesi bu kadar talana açık halde bırakılmış, yerli hırsızlarla el ele talan ediliyor? küçücük bir iskelesi Çinli bir şirkete satılınca, "bağımsızlığımız elden gidiyor" diye ayağa kalkan Amerika, Türkiye'nin denizlere açılan tek noktaları olan limanların satılmasını nasıl da iştahla destekliyor.
    tabi ki yazacak ve tabi ki bizim yerli işbirlikçilerimiz ayakta alkışlayacak...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi narada -- 16 Mayıs 2007; 16:13:14 >




  • quote:

    ALLAHIN HÜKMÜ İLE HÜKMETMEYENLER KAFİRLERİN TA KENDİLERİDİR. MAİDE SURESİ 44. AYETİ KERİME



    tanıdıgım ve müslüman sandıgım insanların çogu kafirmiş.bide bana kafir demişlerdi. vay utanmazlar vay.
  • Eğer İslama inanıyorsanız ve Müslümansanız şunu baştan kabul etmiş oluyorsunhuz zaten: İslama giriş parolası nedir "La ilahe İllallah Muhammedün resulallah ". Bu sözün ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz dimi.Allah'tan başka ilah(yaratıcı,mutlak hüküm ve kudret sahibii) yoktur ve Muhammed (A.S) O'nun elçisidir.Eğer bu söze kalben inanıp söz ile tasdik ediyorsanız şu gerçeği zımmen söylüyorsunuz demektir ;

    Allah'tan bağımsız hiç bir alan yoktur , her yerde ve her konuda tek söz sahibi Allah'tır.Eğer siz Allah'tan bağımsız bir alan oluşturmaya kalkarsanız 3 kere zulm etmiş olursunuz

    1-Allah'a ait olan bir yetkiyi gasp(sadece öyle sanırsınz aslında) etmiş olursunuz,
    2-Tabiat boşluk kabul etmez Allah'tan boşalttığınız alana sahte bir İLAH getirmiş olursunuz,
    3 Getirdiğiniz kişiye ona ait olmayan bi yetki verdğiniz için altından kalkamayacağı bir yükle zulm etmiş olursunuz.

    Bu iş burada kalsa iyi.Birde Allah'tan boşalan alana KİMİN HÜKMEDECEĞİ ve söz SAHİBİ olacağı tartışması,kavgası ortaya çıkar.

    Peki , dedğiniz gibi yapalım Allah'tan bağımsız bir alan yaratalım bu da SİYASET alanı olsun.O zaman şu sorulara cevap arayalım ;

    1- Kimi söz sahibi yapıcaz ve o alanı kim DÜZENLEYECEK

    2- Diyelim ki birisini atadık o alana , neden O kişi, niye ben yada başka biri değil , onun benden farkı ne , onun ayrıcalığı ne

    3- O'nun çıkarlarını, zaaflarını ne yapalım.Tamam kanunları sen koy ama ya kanunları kendine yontarsan nalıncı keseri gibi.
    çıkarlarını,zaaflarına KANUN yaparsan..Ben niye koymuyorum kanunları.

    Bu listeye başka sorunlarda ekleyebilirsiniz.Gördüğünüz gibi En iyisi Bu işi İnsandan hiç bi çıkarı olmayan , Zaafları ve kusuru olmayan birine bırakalım.

    Ben bu vasıflara sahip birini tanıyorum "ALLAH" ne diyosunuz itirazı olan var mı?????



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OPTİMİST -- 16 Mayıs 2007; 19:28:43 >




  • Eğer yaratıcıdan bağımsız bir alan yoksa, her yerde tek söz sahibi O ise ve bu mutlak ise zaten yarattıklarının bunun dışına çıkmaları mümkün değildir.Yani yaradılanların hakimiyeti aslında yaradanın hakimiyetidir.Buradaki hakimiyet 'mutlak' değildir, belki bu sadece kendi kaderini kendisinin belirlemesidir.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Hakan_deniz

    Eğer İslama inanıyorsanız ve Müslümansanız şunu baştan kabul etmiş oluyorsunhuz zaten: İslama giriş parolası nedir "La ilahe İllallah Muhammedün resulallah ". Bu sözün ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz dimi.Allah'tan başka ilah(yaratıcı,mutlak hüküm ve kudret sahibii) yoktur ve Muhammed (A.S) O'nun elçisidir.Eğer bu söze kalben inanıp söz ile tasdik ediyorsanız şu gerçeği zımmen söylüyorsunuz demektir ;

    Allah'tan bağımsız hiç bir alan yoktur , her yerde ve her konuda tek söz sahibi Allah'tır.Eğer siz Allah'tan bağımsız bir alan oluşturmaya kalkarsanız 3 kere zulm etmiş olursunuz

    1-Allah'a ait olan bir yetkiyi gasp(sadece öyle sanırsınz aslında) etmiş olursunuz,
    2-Tabiat boşluk kabul etmez Allah'tan boşalttığınız alana sahte bir İLAH getirmiş olursunuz,
    3 Getirdiğiniz kişiye ona ait olmayan bi yetki verdğiniz için altından kalkamayacağı bir yükle zulm etmiş olursunuz.

    Bu iş burada kalsa iyi.Birde Allah'tan boşalan alana KİMİN HÜKMEDECEĞİ ve söz SAHİBİ olacağı tartışması,kavgası ortaya çıkar.

    Peki , dedğiniz gibi yapalım Allah'tan bağımsız bir alan yaratalım bu da SİYASET alanı olsun.O zaman şu sorulara cevap arayalım ;

    1- Kimi söz sahibi yapıcaz ve o alanı kim DÜZENLEYECEK

    2- Diyelim ki birisini atadık o alana , neden O kişi, niye ben yada başka biri değil , onun benden farkı ne , onun ayrıcalığı ne

    3- O'nun çıkarlarını, zaaflarını ne yapalım.Tamam kanunları sen koy ama ya kanunları kendine yontarsan nalıncı keseri gibi.
    çıkarlarını,zaaflarına KANUN yaparsan..Ben niye koymuyorum kanunları.

    Bu listeye başka sorunlarda ekleyebilirsiniz.Gördüğünüz gibi En iyisi Bu işi İnsandan hiç bi çıkarı olmayan , Zaafları ve kusuru olmayan birine bırakalım.

    Ben bu vasıflara sahip birini tanıyorum "ALLAH" ne diyosunuz itirazı olan var mı?????







    evt bizde müslümanız, bizde ALLAH a inanıyoruz. ve bize öğretilen inancın insanın kendi içinde olduğudur, kalpte olduğudur. kimse senin içinde ne olduğunu bilemez, ki bilsede değiştirmeye çalıştığı yok şuanda. isteyen camisine gidiyor isteyen ibadetini yapıyor. din konuşmakta yasak değil bu ülkede. neden inancınızı etrafınıza empoze etme isteği duyuyosunuz?




  • cevabını aradığın sorulara cevabı zaten bu sistem içinde arıyoruz.demokrasi içinde.
    iyi kötü,ağır aksak arıyoruz.
    eskiden diktatörler,padişahlar varmış.bunların zaaflarını ortadan kaldırmak için bu sistem gelmiş.
    şimdi sana kimse itiraz etmese ve hadi bu senin sistemini uygulayalım deseler problemler
    çözülecekmi?kim uygulayacak bu sistemi?insanlar uygulayacak.uygulamada farklılıklar çıkacakmı?
    çıkacak.mezhepler çıkmış.ben böyle yorumluyorum demiş.öteki itiraz etmiş.kavgalar,savaşlar çıkmış.
    hala da sürüyor.keşke senin dediğin kadar basit olsaydı.kavgasız gürültüsüz yaşardık.
    son cümleni ise gerçekleştirmek imkansız.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Hakan_deniz
    2-Tabiat boşluk kabul etmez Allah'tan boşalttığınız alana sahte bir İLAH getirmiş olursunuz.



    Bu cümledeki yanlışı sadece ben mi yanlış görüyorum acaba?
  • Dostlar Peygamberler bunun için gönderildi zaten.Toplumsal hayatı düzenlemede Peygamberleri örnek ve önder olarak, onu şimdi ve buradaya , kendi çağımıza taşıyarak yeniden üretebilirsek sorunu zaten çözülür ama ne yazık ki sıkıntının kaynağı burada.Asli kaynağımız hala taze ve bozulmamış olarak duruyo. Peygamberin öğretisini çağımıza taşıyacak alim kıtlığı yaşıyoruz sadece bu ülkede değil tüm İslam alemini kastediyorum..

    Bu cevap dinin yanlızca bir vicdan meselesi , kişinin Allah ile kul arasında olduğu yönünde ki anlayışa bir cevaptır aynı zamanda.Eğer din vicdan işi olsaydı Peygambere ne gerek vardı ,Allah onun hayatını niye bizlere örnek olarak sundu.Namaz,oruç,zekat,hacc gibi ibadetlerin edası ve toplumsal hayatın düzenlenmesinde bize bir kılavuz olarak peygamberleri göndermiştir.Ayrıca her iddaa bir ispat ister bir berbere için bile makas ve tarak soruluyosa , dünyanın en büyük idaası olan müslümanlık içinde bir ispat istenir.Kılık kıyafetin,halin tavrın,ahlakın ve ibadetlerin ile bunu ortaya koyarsın




  • peygamberler dindeki sapmaları, yanlışları gidermek için gönderilmiştir. olması gerekeni, inancın tanrı ile kul arasında olmasını sağlamak için gönderilmişlerdir. hurafelerden uzaklaştırmak, şuan ırakta yaşandığı gibi iki müslümanın birbirini kesmesini engellemek için gönderilmişlerdir.

    dini alim kıtlığı konusunda katılıyorum. o kadar çok beceriksiz kişiliksiz insanlar varki alimim diye geçinen yazık yani. dahası milletimize yazık. inşallah bu konudaki ihtiyaç gerektiği gibi giderilir, takiye vs yaparak deil..
  • Din şeri düzeni zorunlu kılar...Şeri düzende benim gibileri kabul görmez horlanır..Ben şeriat'ı kabul edemem çünki bana yaşama alanı bırakmaz...Diğer yandan ben , bana herhangi bir zorlama olmaksızın din ve vicdan hürriyetinden yanayım.

    Resmi ideoloji kendi düzenini zorunlu kılar..Resmi ideoloji de benim gibileri kabul görmez horlanır...Ben dikta rejimini kabul edemem çünki bana yaşama alanı bırakmaz...Diğer yandan ben Atatürk hayranıyım...Ve modernizmden yanayım...Dinin ve muhafazakar ideolojilerin karşısındayım...Atatürk hayranı olmam, birilerine yaranma veya birilerine baskı amaçlı değildir.Üzülerek bildiririm ki ,kişileri kategorize etmek yine insana has bir düşüncedir.

    Her halukarda ben günah keçisiyim...Ben insanım insan olmamın günahı da bu sanırım.Öyle ya illa ki bi tarafa yaranmak zorundayım.Ben kimseye yaranmak zorunda değilim...Ben insanlığa yararlı olmak zorundayım...Tarafsam eğer insanlıktan tarafım...Yazdıklarım kimilerine dramatize edilmiş gibi görünse de...Ben insanca !!!!barış içinde yaşamak isteyen birisiyim...Sizin veya başkalarının kendi ideolojilerini başkalarına zorla kabul ettirdiği bir dünya da yaşamaksa eğer yaşamak,yaşam ancak bu kadar kötü olabilir.Varın siz tekdüze yaşamınızda yaşamınıza devam edin...Ben size rağmen bu dünyanın güzellikleriyle yaşıyorum.
    Eğer bu hayata yüzlerce kez gelseydim yine de birini bile sizin ideolojileriniz için harcamazdım...Yaşamım sizin gibilerinin düşüncelerine feda edilmeyecek kadar değerlidir...

    Sürçü lisan ettiysek affola...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Steinberger_2 -- 17 Mayıs 2007; 1:26:53 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika


    Dünya yüzünde Türkiye gibi ülke mi var, öpüp de başınıza koyunuz. Beğenmiyorsanız sadece ekonomik yönden beğenmeyebilirsiniz. Daha zengin bir hayat düşleyebilirsiniz. Kuruluş ilkeleri bakımından Türkiye Cumhuriyeti bütün dünya yüzündeki demokrasilere on basar. Atatürkçülüğün altı ilkesinden daha üstün ilkelere sahip olarak kurulan başka bir devlet daha gösteremezsiniz. Hırsızlıkları ve işlenen suçları görürsünüz de bunları her ülkelde görürsünüz, ama bunlar zaten suçtur. Amerikada görmeyiz mi zannediyorsunuz. Dünya yüzünde türk insanı kadar zeki ve felsefi yönü kuvvetli bir başka halk daha yoktur. Amerikalı çok basit şeylerden bahseder. Bir japona bir koyunu "süs köpeği" diye yutturabilirsiniz. Tür insanının genelinde türkiyeye has hoşgörülü bir islamiyet anlayışı vardır. Bunda türk kültürü ile harmanlanmış Tasavvufun rolu büyüktür, şeriat isteyen yobazların oranı %10 u bulmaz bile. O yobazlar bile kendisi gibi düşünmeyenlere saygı göstermeyi içine sindirebilmiştir. Çünkü türkiyede yaşıyorlar, arabistanda yaşamıyorlar.

    Sonuçta Türkiyenin özündeki hukuk anlayışı adalet anlayışı demokrasi anlayışı hiç bir ülkede yok. Türkiye gibi ülke bulamazsınız, kıymetini bilin öpüp de başınıza koyun. Türkiyenin özündeki ilkelerin daha fazla hayata geçmesi için çalışın. Bu ülke için çalışın çunku bu ülke bunu hakediyor, çok daha iyisini hakediyor.






  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika

    Bir de "Batının gözünde imajımız sarsılıyor, batı bize gülüyor" diyenler var. Neden gülüyor?

    Bir tarafta şeriat için takkıye yapanlar var (ki geçmiş söylemlerden dolayı buna eminim), bir yandan cumhuriyetin temel ilkesi olan laikliği korumak isteyenler var. Şimdi "gülme" eylemine neden oluşturan şey hangisidir. Şeriatçıları neden soyutlayıp atıyorsunuz. Asıl olayın elebaşını görmüyor musunuz?Kabul ediyorum ki vereceğim örnek hiç güzel bir örnek olmayabilir ama "kıçıyla gülmek" denince başka da açıklayan örnek aklıma gelmedi.

    Bir adamın pantolonu düşüyor, pantolon çıkmak üzere. Tam o esnada adam pantolonunu topluyor. Bu esnada çevredekiler olaya gülüyor. Ama neye gülüyorlar, pantolonunu topladığına mı gülüyorlar yoksa düştüğüne mi. Pantolonun hiç düşmemesi gerekirdi ama ne kadar gülerlerse gülsünler düşen pantolon toplanmalıdır.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Steinberger_2


    Din şeri düzeni zorunlu kılar...Şeri düzende benim gibileri kabul görmez horlanır..Ben şeriat'ı kabul edemem çünki bana yaşama alanı bırakmaz...Diğer yandan ben , bana herhangi bir zorlama olmaksızın din ve vicdan hürriyetinden yanayım.

    Resmi ideoloji kendi düzenini zorunlu kılar..Resmi ideoloji de benim gibileri kabul görmez horlanır...Ben dikta rejimini kabul edemem çünki bana yaşama alanı bırakmaz...Diğer yandan ben Atatürk hayranıyım...Ve modernizmden yanayım...Dinin ve muhafazakar ideolojilerin karşısındayım...Atatürk hayranı olmam, birilerine yaranma veya birilerine baskı amaçlı değildir.Üzülerek bildiririm ki ,kişileri kategorize etmek yine insana has bir düşüncedir.

    Her halukarda ben günah keçisiyim...Ben insanım insan olmamın günahı da bu sanırım.Öyle ya illa ki bi tarafa yaranmak zorundayım.Ben kimseye yaranmak zorunda değilim...Ben insanlığa yararlı olmak zorundayım...Tarafsam eğer insanlıktan tarafım...Yazdıklarım kimilerine dramatize edilmiş gibi görünse de...Ben insanca !!!!barış içinde yaşamak isteyen birisiyim...Sizin veya başkalarının kendi ideolojilerini başkalarına zorla kabul ettirdiği bir dünya da yaşamaksa eğer yaşamak,yaşam ancak bu kadar kötü olabilir.Varın siz tekdüze yaşamınızda yaşamınıza devam edin...Ben size rağmen bu dünyanın güzellikleriyle yaşıyorum.
    Eğer bu hayata yüzlerce kez gelseydim yine de birini bile sizin ideolojileriniz için harcamazdım...Yaşamım sizin gibilerinin düşüncelerine feda edilmeyecek kadar değerlidir...

    Sürçü lisan ettiysek affola...



    tamda içimdekileri dile getirmişsin. uğraştığımız şeylerin beş kuruşluk bile değeri yok gözümde..




  • 
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.