Şimdi Ara

Demokrasi laiklikten önemli mi? (12. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
253
Cevap
0
Favori
4.815
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Hakan_deniz

    Eğer İslama inanıyorsanız ve Müslümansanız şunu baştan kabul etmiş oluyorsunhuz zaten: İslama giriş parolası nedir "La ilahe İllallah Muhammedün resulallah ". Bu sözün ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz dimi.Allah'tan başka ilah(yaratıcı,mutlak hüküm ve kudret sahibii) yoktur ve Muhammed (A.S) O'nun elçisidir.Eğer bu söze kalben inanıp söz ile tasdik ediyorsanız şu gerçeği zımmen söylüyorsunuz demektir ;

    Allah'tan bağımsız hiç bir alan yoktur , her yerde ve her konuda tek söz sahibi Allah'tır.Eğer siz Allah'tan bağımsız bir alan oluşturmaya kalkarsanız 3 kere zulm etmiş olursunuz

    1-Allah'a ait olan bir yetkiyi gasp(sadece öyle sanırsınz aslında) etmiş olursunuz,
    2-Tabiat boşluk kabul etmez Allah'tan boşalttığınız alana sahte bir İLAH getirmiş olursunuz,
    3 Getirdiğiniz kişiye ona ait olmayan bi yetki verdğiniz için altından kalkamayacağı bir yükle zulm etmiş olursunuz.

    Bu iş burada kalsa iyi.Birde Allah'tan boşalan alana KİMİN HÜKMEDECEĞİ ve söz SAHİBİ olacağı tartışması,kavgası ortaya çıkar.

    Peki , dedğiniz gibi yapalım Allah'tan bağımsız bir alan yaratalım bu da SİYASET alanı olsun.O zaman şu sorulara cevap arayalım ;

    1- Kimi söz sahibi yapıcaz ve o alanı kim DÜZENLEYECEK

    2- Diyelim ki birisini atadık o alana , neden O kişi, niye ben yada başka biri değil , onun benden farkı ne , onun ayrıcalığı ne

    3- O'nun çıkarlarını, zaaflarını ne yapalım.Tamam kanunları sen koy ama ya kanunları kendine yontarsan nalıncı keseri gibi.
    çıkarlarını,zaaflarına KANUN yaparsan..Ben niye koymuyorum kanunları.

    Bu listeye başka sorunlarda ekleyebilirsiniz.Gördüğünüz gibi En iyisi Bu işi İnsandan hiç bi çıkarı olmayan , Zaafları ve kusuru olmayan birine bırakalım.

    Ben bu vasıflara sahip birini tanıyorum "ALLAH" ne diyosunuz itirazı olan var mı?????







    hayır islamı kabul etmiyorum. eğer senin dediklerin gibiyse baştan reddetim o zaman...

    ee.. hadi bakalım şimdi ne olacak DEMOKRAT tavrın????

    nasıl örgütleyeceksin toplumu? özel mülkiyeti ne yapacaksın? islam'da kişinin öznesi yoktur; kişileri birey olmaktan nasıl alakoyacaksın?

    siyasi bir MODEL öner bakalım! hangisini kabul edelim:
    iran iyi mi???
    olmaz mı, Afganistan'ın Taliban rejimi nasıl? yakışır mı??
    olmaz mı? e peki, bize, bir tane Suudi Kralı gibi bir Kral alalım. ondan domatesli sos yaparız.
    o da mı olmaz? Kaddafi alalım... sulandırılmış sosyalist ketçapından da kattık mı, tadından yenmez...

    o da mı ıh ıh... bize özgü mü olsun? olmaz. birşeyi DOĞRU kabul ediyorsan, o şey YORUMA KAPALI olmak zorundadır. net ve kesin... yorum katarsan işin içine, o şey, bambaşka birşeye dönüşür.

    yorum yapmayacağız. olduğu gibi alacağız. o zaman bu DEMOKRASİ HAVARİLİĞİ de nedir? hem "olduğu gibi" hangisi? birbiriyle çelişen, birbirini yalanlayan binlerce hadis var örneğin. işimize geleni, işimize geldiği gibi alıp, onu mu kullanacağız? ROTAMIZI ne belirleyecek? sakın KURAN deme. çünkü o zaman, kuran'ı kutsal kitap olarak anlamamı bekleyemezsin: kuran'ı siyasi parti programı haline getirirsin ki, en çok tartışılan konumuna o gelir ve kimseden de, bir PARTİ PROGRAMINI olduğu gibi benimsemesini isteyemezsin.

    hukuğu ne yapacağız? hırsızın elini keseceğiz (çünkü onu allah doğuştan hırsız yaratmıştır) mesela. bir kadın kocasını mı aldattı, ibni rüşt'ün karısını taşladıkları gibi, gömeceğiz toprağa taşlayacağız ölene kadar.
    birisi ölüp ardında miras bıraktı mı:
    Nisa/4:176. Senden fetva isterler. De ki: "Allah, babasi ve çocugu olmayan kimsenin mirasi hakkindaki hükmü şöyle açikliyor: Eger çocugu olmayan bir kimse ölür de onun bir kizkardeşi bulunursa, biraktiginin yarisi bunundur. Kizkardeş ölüp çocugu olmazsa erkek kardeş de ona vâris olur. Kizkardeşler iki tane olursa (erkek kardeşlerinin) biraktiginin üçte ikisi onlarindir. Eger erkekli kadinli daha fazla kardeş mevcut ise erkegin hakki, iki kadin payi kadardir. şaşirmamaniz için Allah size açiklama yapiyor. Allah her şeyi bilmektedir.
    şeklinde hesaplayacağız. iyi de hesap hatası var, onu ne yapacağız?

    bilimi ne yapacağız? herşeyin ROTASI ve OLACAĞI önceden belliyse, belirlenmişse, o rotaya ya da olacağa her müdahale Allahın yarattığına müdehale sayılmayacak mıdır? (isteyenler imam Gazali nin ünlü pamuk ve ateş örneğine bakabilirler)

    örneğin hastalıkları: "Peygamber, göz değmesine karşı (tedavi için) okuyup üfürmeyi buyurmuştur." (Bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu't-Tıbb/35; Tecrid, hadis no:1932; Müslim, e's-Sahih, Kitabu's-Selam/55-56, hadis no:2195 ve öteki hadis kit.)

    "Peygamber, böcek, akrep, yılan zehirlenmelerinde ve kulak ağrısında tedavi için okuyup üflemeye izin verdi." (Bkz.Buhari, e's-Sahih, Kitabu't-Tıbb/26; Tecrid, hadis no:1929; Müslim, Kitabu's-Selam/57-58, hadis no: 2196 ve öt.) şeklinde de tedavi ederiz artık...

    yukarıdaki sorularına gelince; istersen hiç cevaplamayayım. çünkü uğraşmaya değecek gibi değil...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi narada -- 17 Mayıs 2007; 19:15:53 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: narada


    örneğin hastalıkları: "Peygamber, göz değmesine karşı (tedavi için) okuyup üfürmeyi buyurmuştur." (Bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu't-Tıbb/35; Tecrid, hadis no:1932; Müslim, e's-Sahih, Kitabu's-Selam/55-56, hadis no:2195 ve öteki hadis kit.)

    "Peygamber, böcek, akrep, yılan zehirlenmelerinde ve kulak ağrısında tedavi için okuyup üflemeye izin verdi." (Bkz.Buhari, e's-Sahih, Kitabu't-Tıbb/26; Tecrid, hadis no:1929; Müslim, Kitabu's-Selam/57-58, hadis no: 2196 ve öt.) şeklinde de tedavi ederiz artık...




    Bunlarin konumuzla ne alakasi var acaba? Nefretiniz icinizi o kadar doldurmus ki nereden fiskiracagi bile belli olmuyor.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: narada

    bilim mi?
    herşeyin ROTASI ve OLACAĞI önceden belliyse, belirlenmişse, o rotaya ya da olacağa her müdahale Allahın yarattığına müdehale sayılmayacak mıdır? (isteyenler imam Gazali nin ünlü pamuk ve ateş örneğine bakabilirler)

    örneğin hastalıkları: "Peygamber, göz değmesine karşı (tedavi için) okuyup üfürmeyi buyurmuştur." (Bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu't-Tıbb/35; Tecrid, hadis no:1932; Müslim, e's-Sahih, Kitabu's-Selam/55-56, hadis no:2195 ve öteki hadis kit.)

    Yılan, akrep böcek sokmalarında üfürük: Malik Oğlu Enes anlatıyor: "Peygamber, böcek, akrep, yılan zehirlenmelerinde ve kulak ağrısında tedavi için okuyup üflemeye izin verdi." (Bkz.Buhari, e's-Sahih, Kitabu't-Tıbb/26; Tecrid, hadis no:1929; Müslim, Kitabu's-Selam/57-58, hadis no: 2196 ve öt.) şeklinde de tedavi ederiz artık...


    Bu hadis-i şeriflerden nasıl mana çıkarıyorsun?

    Yani dinimiz 'doktora görünmenize lüzum yok, sadece okuyup üfleyin yeter' tarzında bir şeyler mi bildiriyor?Böyle mi anlıyorsun?

    Dinimizde belli kurallar çerçevesinde var olan her çareye müracaat etmek esastır.

    Doktora da görün duanı da et.Dinimiz sebeplere yapışmayı emreder.Doktor sebeptir.Allahü teala sebepler dahilinde halk etmiştir çoğu şeyi.

    Ayet ve hadislere kendi aklımız çerçevesinde mana verecek olursak çok yanılgılara düşeriz.Her işi bilenine sormak gerekir.




  • @narada, eğer İslamiyet, Kur'an ve Peygamber a.s.m. hakkında tenkidlerin varsa, yönetim eğer izin verirse, aç bir topik, orada tartışalım.

    Zaten senin çok ciddi tehdit ve sarsacak diye düşündüğün o cümlelerine de çok basit cevaplar verilebilir. Bu da sathi nazarını gösterir.

    Lütfen konuyla alakasız mesajlar yazmayınız.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: KUNG-FU 61


    quote:

    Orjinalden alıntı: narada

    bilim mi?
    herşeyin ROTASI ve OLACAĞI önceden belliyse, belirlenmişse, o rotaya ya da olacağa her müdahale Allahın yarattığına müdehale sayılmayacak mıdır? (isteyenler imam Gazali nin ünlü pamuk ve ateş örneğine bakabilirler)

    örneğin hastalıkları: "Peygamber, göz değmesine karşı (tedavi için) okuyup üfürmeyi buyurmuştur." (Bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu't-Tıbb/35; Tecrid, hadis no:1932; Müslim, e's-Sahih, Kitabu's-Selam/55-56, hadis no:2195 ve öteki hadis kit.)

    Yılan, akrep böcek sokmalarında üfürük: Malik Oğlu Enes anlatıyor: "Peygamber, böcek, akrep, yılan zehirlenmelerinde ve kulak ağrısında tedavi için okuyup üflemeye izin verdi." (Bkz.Buhari, e's-Sahih, Kitabu't-Tıbb/26; Tecrid, hadis no:1929; Müslim, Kitabu's-Selam/57-58, hadis no: 2196 ve öt.) şeklinde de tedavi ederiz artık...


    Bu hadis-i şeriflerden nasıl mana çıkarıyorsun?

    Yani dinimiz 'doktora görünmenize lüzum yok, sadece okuyup üfleyin yeter' tarzında bir şeyler mi bildiriyor?Böyle mi anlıyorsun?

    Dinimizde belli kurallar çerçevesinde var olan her çareye müracaat etmek esastır.

    Doktora da görün duanı da et.Dinimiz sebeplere yapışmayı emreder.Doktor sebeptir.Allahü teala sebepler dahilinde halk etmiştir çoğu şeyi.

    Ayet ve hadislere kendi aklımız çerçevesinde mana verecek olursak çok yanılgılara düşeriz.Her işi bilenine sormak gerekir.




    hayır. yanlış biliyorsun. köktendincilere karşı 8 yy da Bağdat'ta İmam el Basri'nin öğrencileri tarafından kurulan Mut'etizileci ayaklanmaları okumanı öneririm. ilginç bir konudur. (nedense üstü örtülür ve kimse söz etmez. oysa 6-13. yüzyıl arasında islamiyetin de bir 'laik' dönemi vardır.)

    üstteki alıntılar @hakan_deniz in sözlerine karşı yapılmıştır. ikisini birlikte yeniden okuyun..




  • Gayrimüslümlerin İslam toplumunda siyasi,kültürel,ekonomik ,ibadet vs gibi tüm alanları içeren dokunulmaz hakları güvence altına alınmıştır.Sana bu konuda İslam tarihinden örnekler sunmak isterdim ama yeterli vaktim yok kusura bakma bi zahmet kendin araştır.İslamı seçmek yada seçmemek kişinin kendi tercihidir.Tercihini imandan yana kullananlar artık İslam Toplumun'un bir parçası olmuştur.İslam'ın öngördüğü hayat tarzı bilinmez , gizli ,saklı değildir.Herşey apaçık kural ve ilkelerle korunmuştur.Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerde idari yapı bu kural ve ilkelerin hayata en pratik geçeceği şekilde tasarlanır bu çok zor değil. Tercihini inkardan yana kullananlar bu toplum içinde yaşıyorsa "Hayat Tarzları" nı emniyet altına almak o idari yapının görevidir.Gayrimüslümlerin Mal,can,namus gibi temel hakları, o toplumda yaşayan bir müslüman kadar kutsal ve önemlidir.

    Bu gerçekler ışığında gerek peygamberimizin uygulamalarına bakarak gerek İslamın diğer dönemlerini incelediğimizde(Bizim tarihimizde de örnekler vardır) Farklı inanç ve fikir sahibi insanların hoşgörü ve saygı zemininde bir arada yaşama kültürü bize yabancı bir kültür değil.Bu anlamda Demokrasinin zirvesini İslam tarihinde görebilirsiniz..

    Saygılar...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Hakan_deniz

    Gayrimüslümlerin İslam toplumunda siyasi,kültürel,ekonomik ,ibadet vs gibi tüm alanları içeren dokunulmaz hakları güvence altına alınmıştır.Sana bu konuda İslam tarihinden örnekler sunmak isterdim ama yeterli vaktim yok kusura bakma bi zahmet kendin araştır.İslamı seçmek yada seçmemek kişinin kendi tercihidir.Tercihini imandan yana kullananlar artık İslam Toplumun'un bir parçası olmuştur.İslam'ın öngördüğü hayat tarzı bilinmez , gizli ,saklı değildir.Herşey apaçık kural ve ilkelerle korunmuştur.Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerde idari yapı bu kural ve ilkelerin hayata en pratik geçeceği şekilde tasarlanır bu çok zor değil. Tercihini inkardan yana kullananlar bu toplum içinde yaşıyorsa "Hayat Tarzları" nı emniyet altına almak o idari yapının görevidir.Gayrimüslümlerin Mal,can,namus gibi temel hakları, o toplumda yaşayan bir müslüman kadar kutsal ve önemlidir.

    Bu gerçekler ışığında gerek peygamberimizin uygulamalarına bakarak gerek İslamın diğer dönemlerini incelediğimizde(Bizim tarihimizde de örnekler vardır) Farklı inanç ve fikir sahibi insanların hoşgörü ve saygı zemininde bir arada yaşama kültürü bize yabancı bir kültür değil.Bu anlamda Demokrasinin zirvesini İslam tarihinde görebilirsiniz..

    Saygılar...




    yazdıklarımı okumadığını görüyorum. lütfen birdaha oku...
    ben de "güvence altına alınmak"ın ne anlama geldiği konusunda sana dünya kadar örnek veririm.
    zaten sorun da o; hiçbirşey apaçık kural ve ilkelere dayalı değildir. aksine, herşey YORUMLANABİLİR haldedir ve bu YORUMLAR belirleyici niteliktedir..




  • quote:

    Orjinalden alıntı: fallen_angel17


    quote:

    Orjinalden alıntı: narada


    örneğin hastalıkları: "Peygamber, göz değmesine karşı (tedavi için) okuyup üfürmeyi buyurmuştur." (Bkz. Buhari, e's-Sahih, Kitabu't-Tıbb/35; Tecrid, hadis no:1932; Müslim, e's-Sahih, Kitabu's-Selam/55-56, hadis no:2195 ve öteki hadis kit.)

    "Peygamber, böcek, akrep, yılan zehirlenmelerinde ve kulak ağrısında tedavi için okuyup üflemeye izin verdi." (Bkz.Buhari, e's-Sahih, Kitabu't-Tıbb/26; Tecrid, hadis no:1929; Müslim, Kitabu's-Selam/57-58, hadis no: 2196 ve öt.) şeklinde de tedavi ederiz artık...




    Bunlarin konumuzla ne alakasi var acaba? Nefretiniz icinizi o kadar doldurmus ki nereden fiskiracagi bile belli olmuyor.


    konuyla doğrudan doğruya ilgisi var: çünkü dayatılan şey, yalnızca siyasi bir alternatif değildir. dayatılan şey, bir YAŞAM TARZIDIR. dayatılan şey yaşam tarzı olunca, bakış açısı içerisindeki herşey KONU İÇİ HALE GELİR.

    eğer bunları NEFRET olarak algıladıysanız, ele geçen her fırsatta, cumhuriyet ve değerlerini tartışma konusu yapmak, yapının oturduğu bütün zeminleri tartışılır ve değiştirilebilir hale getirmek, kendi kendinize kaldığınızı sandığınız anda, her fırsatta Atatürke hakaret edip, yüzünüze bakıldığında Atatürk'ü sever görünmek nedir? ben "bu sistem tartışılamaz" demiyorum, sakın yanlış anlamayın. bu sistemi en çok tartışanlardan, eleştirenlerden biri de benim. Ancak, bu eğer, oluşturulmuş karşı bir sistemle yapılıyorsa, OLUŞTURULAN O KARŞI sistem de eleştirilebilir olmalıdır. eğer bir nefretim varsa, o da, İNSANLARIN İNANÇLARINa karşı değil, İNSANLARIN İNANÇLARINI KULLANMALARA KARŞIDIR.

    ben yalnızca şunu söylüyorum: peki tartışalım. bir alana dayanarak, kendi alanının tartışılmazlığını ve üstünlüğünü BELİRLEYİP, DOKUNULMAZ KILARAK, dokunulduğunda ise "ona dokunamazsın" denilerek tartışılamaz. eğer tartışmaya açılmasını istemiyorsanız, tartışılan şeyin içerisine İSLAMI SOKMAZSINIZ olur biter. Dini "kişinin vicdanı ile allahı arasındaki bir ilişki" olarak bırakırsınız ve dilediğiniz gibi yaşarsınız. hiçkimse size "neden inanıyorsun" diye bir soru soramaz, soranın karşısında ben de dururum.

    o zaman size saygım sonsuz olur. o zaman inancınız karşısında eğilir, selama dururum. insan olarak üstüme düşen herşeyi ben de yaparım.




  • beyler topiçi fazla okumadım ama görüşüm şu ki:
    bence abartılıyor.insanlar laikliği dinsizliğe çeviriyor."baş örtüsü yasak" mesela afedersiniz batı......?
  • @narada

    mustafa_ogr'nin de belirttiği gibi yönetimin izni dahilinde açacağın konu da iddiaların tartışılabilir.

    Şu konuya bakın nerelere geldi!
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Hakan_deniz

    Gayrimüslümlerin İslam toplumunda siyasi,kültürel,ekonomik ,ibadet vs gibi tüm alanları içeren dokunulmaz hakları güvence altına alınmıştır.Sana bu konuda İslam tarihinden örnekler sunmak isterdim ama yeterli vaktim yok kusura bakma bi zahmet kendin araştır.İslamı seçmek yada seçmemek kişinin kendi tercihidir.Tercihini imandan yana kullananlar artık İslam Toplumun'un bir parçası olmuştur.İslam'ın öngördüğü hayat tarzı bilinmez , gizli ,saklı değildir.Herşey apaçık kural ve ilkelerle korunmuştur.Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerde idari yapı bu kural ve ilkelerin hayata en pratik geçeceği şekilde tasarlanır bu çok zor değil. Tercihini inkardan yana kullananlar bu toplum içinde yaşıyorsa "Hayat Tarzları" nı emniyet altına almak o idari yapının görevidir.Gayrimüslümlerin Mal,can,namus gibi temel hakları, o toplumda yaşayan bir müslüman kadar kutsal ve önemlidir.

    Bu gerçekler ışığında gerek peygamberimizin uygulamalarına bakarak gerek İslamın diğer dönemlerini incelediğimizde(Bizim tarihimizde de örnekler vardır) Farklı inanç ve fikir sahibi insanların hoşgörü ve saygı zemininde bir arada yaşama kültürü bize yabancı bir kültür değil.Bu anlamda Demokrasinin zirvesini İslam tarihinde görebilirsiniz..

    Saygılar...



    Gayrimüslimlerin İslam toplumundaki haklarından bahsetmişsiniz.İyi güzelde! müslimlerin hakları nlerdir?Kısıtlanış haklar haksa eğer , bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!Haktan kasıt nedir bilemiyorum ama sanırım siz İslami düşünce içindeki müslimlerin en fazla hak sahibi olduğu iddiasındasınız, bu dünyada veya öbür dünya da!Eğer Müslim fazla hak sahibi değilse Müslim in hakkı nedir?Veya gayrimüslim in?
    Saygılarımla!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Steinberger_2 -- 17 Mayıs 2007; 21:24:58 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Steinberger_2

    quote:

    Orjinalden alıntı: Hakan_deniz

    Gayrimüslümlerin İslam toplumunda siyasi,kültürel,ekonomik ,ibadet vs gibi tüm alanları içeren dokunulmaz hakları güvence altına alınmıştır.Sana bu konuda İslam tarihinden örnekler sunmak isterdim ama yeterli vaktim yok kusura bakma bi zahmet kendin araştır.İslamı seçmek yada seçmemek kişinin kendi tercihidir.Tercihini imandan yana kullananlar artık İslam Toplumun'un bir parçası olmuştur.İslam'ın öngördüğü hayat tarzı bilinmez , gizli ,saklı değildir.Herşey apaçık kural ve ilkelerle korunmuştur.Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerde idari yapı bu kural ve ilkelerin hayata en pratik geçeceği şekilde tasarlanır bu çok zor değil. Tercihini inkardan yana kullananlar bu toplum içinde yaşıyorsa "Hayat Tarzları" nı emniyet altına almak o idari yapının görevidir.Gayrimüslümlerin Mal,can,namus gibi temel hakları, o toplumda yaşayan bir müslüman kadar kutsal ve önemlidir.

    Bu gerçekler ışığında gerek peygamberimizin uygulamalarına bakarak gerek İslamın diğer dönemlerini incelediğimizde(Bizim tarihimizde de örnekler vardır) Farklı inanç ve fikir sahibi insanların hoşgörü ve saygı zemininde bir arada yaşama kültürü bize yabancı bir kültür değil.Bu anlamda Demokrasinin zirvesini İslam tarihinde görebilirsiniz..

    Saygılar...



    Gayrimüslimlerin İslam toplumundaki haklarından bahsetmişsiniz.İyi güzelde! müslimlerin hakları nlerdir?Kısıtlanış haklar haksa eğer , bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!Haktan kasıt nedir bilemiyorum ama sanırım siz İslami düşünce içindeki müslimlerin en fazla hak sahibi olduğu iddiasındasınız, bu dünyada veya öbür dünya da!Eğer Müslim fazla hak sahibi değilse Müslim in hakkı nedir?Veya gayrimüslim in?
    Saygılarımla!


    Ben İslam toplumu içinde yaşayan gayrimüslümlerin'de müslümanlar gibi eşit temel hak ve özgürlük sahibi olduğunu söylüyorum.Sizin anladığınız gibi bir ayrımcılık olması mümkün değildir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Hakan_deniz


    quote:

    Orjinalden alıntı: Steinberger_2

    quote:

    Orjinalden alıntı: Hakan_deniz

    Gayrimüslümlerin İslam toplumunda siyasi,kültürel,ekonomik ,ibadet vs gibi tüm alanları içeren dokunulmaz hakları güvence altına alınmıştır.Sana bu konuda İslam tarihinden örnekler sunmak isterdim ama yeterli vaktim yok kusura bakma bi zahmet kendin araştır.İslamı seçmek yada seçmemek kişinin kendi tercihidir.Tercihini imandan yana kullananlar artık İslam Toplumun'un bir parçası olmuştur.İslam'ın öngördüğü hayat tarzı bilinmez , gizli ,saklı değildir.Herşey apaçık kural ve ilkelerle korunmuştur.Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerde idari yapı bu kural ve ilkelerin hayata en pratik geçeceği şekilde tasarlanır bu çok zor değil. Tercihini inkardan yana kullananlar bu toplum içinde yaşıyorsa "Hayat Tarzları" nı emniyet altına almak o idari yapının görevidir.Gayrimüslümlerin Mal,can,namus gibi temel hakları, o toplumda yaşayan bir müslüman kadar kutsal ve önemlidir.

    Bu gerçekler ışığında gerek peygamberimizin uygulamalarına bakarak gerek İslamın diğer dönemlerini incelediğimizde(Bizim tarihimizde de örnekler vardır) Farklı inanç ve fikir sahibi insanların hoşgörü ve saygı zemininde bir arada yaşama kültürü bize yabancı bir kültür değil.Bu anlamda Demokrasinin zirvesini İslam tarihinde görebilirsiniz..

    Saygılar...



    Gayrimüslimlerin İslam toplumundaki haklarından bahsetmişsiniz.İyi güzelde! müslimlerin hakları nlerdir?Kısıtlanış haklar haksa eğer , bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!Haktan kasıt nedir bilemiyorum ama sanırım siz İslami düşünce içindeki müslimlerin en fazla hak sahibi olduğu iddiasındasınız, bu dünyada veya öbür dünya da!Eğer Müslim fazla hak sahibi değilse Müslim in hakkı nedir?Veya gayrimüslim in?
    Saygılarımla!


    Ben İslam toplumu içinde yaşayan gayrimüslümlerin'de müslümanlar gibi eşit temel hak ve özgürlük sahibi olduğunu söylüyorum.Sizin anladığınız gibi bir ayrımcılık olması mümkün değildir.



    Din; Temel hak ve özgürlüklere, nasıl bakıyor siz nasıl bakıyorsunuz?Sizin bakış açınız dinin bakış açısı mıdır?Örneğin puta tapan birine karşı dinin bakış açısı nedir?Uygulma nedir?Sizn bakış açınız nedir?İran veya Afganistandaki ;"inanışı her ne olursa olsun" kadının " mecburi" kapanması sizce doğru mudur?Din nasıl bakar?

    Saygılarımla,



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Steinberger_2 -- 17 Mayıs 2007; 21:47:55 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: narada


    eğer bir nefretim varsa, o da, İNSANLARIN İNANÇLARINa karşı değil, İNSANLARIN İNANÇLARINI KULLANMALARA KARŞIDIR.




    Bugunlerde baya unlu bir cumle, oyle degil mi?
  • quote:

    eğer bir nefretim varsa, o da, İNSANLARIN İNANÇLARINa karşı değil, İNSANLARIN İNANÇLARINI KULLANMALARA KARŞIDIR.


    ebu cehillerin kıyamete kadar ortak paydaları..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi forvet09 -- 18 Mayıs 2007; 12:25:19 >
  • ülkemizde İslam dinini kendi çıkarları için kullananlar vardır.maddi ve siyasi çıkarlar söz konusu burada.
    her nedense siyasi alanda dini kullananların kendileri bu durumun farkında değiller sanıyorum. ne kadar
    bu benim görüşüm ben görüşlerimi ifade ediyorum deselerde bu durum kendilerininde kontrol edemeyecekleri
    bir noktaya gitmeye mahkumdur.bu durumu eleştirenlerin din düşmanı olarak suçlanması çok büyük haksızlık
    yapmak demektir.en güzeli kişinin dinini kendi dünyasında yaşaması,dini sohbet ve tartışmaları seçim meydanlarında yapmaması.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: eloko

    ülkemizde İslam dinini kendi çıkarları için kullananlar vardır.maddi ve siyasi çıkarlar söz konusu burada.
    her nedense siyasi alanda dini kullananların kendileri bu durumun farkında değiller sanıyorum. ne kadar
    bu benim görüşüm ben görüşlerimi ifade ediyorum deselerde bu durum kendilerininde kontrol edemeyecekleri
    bir noktaya gitmeye mahkumdur.bu durumu eleştirenlerin din düşmanı olarak suçlanması çok büyük haksızlık
    yapmak demektir.en güzeli kişinin dinini kendi dünyasında yaşaması,dini sohbet ve tartışmaları seçim meydanlarında yapmaması.


    bunu anlamak işlerine gelmez.

    keseleri doluyor nasıl olsa... bir de sırtını ABD, AB ye verdin mi, isviçre bankaları sana çalışır...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi narada -- 20 Mayıs 2007; 21:31:28 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: eloko

    ülkemizde İslam dinini kendi çıkarları için kullananlar vardır.maddi ve siyasi çıkarlar söz konusu burada.
    her nedense siyasi alanda dini kullananların kendileri bu durumun farkında değiller sanıyorum.

    Günümüzün Türkiye'sinde İslam dininin siyasi alanda kullanımına dair örnekler verebilir misiniz?

    quote:

    bu durumu eleştirenlerin din düşmanı olarak suçlanması çok büyük haksızlık
    yapmak demektir.

    Günümüzün Türkiye'sinde "bu durumu" eleştirenlerin din düşmanı olarak suçlandığına dair örnekler verebilir misiniz?
  • ++++ sonsuz

    quote:

    Orjinalden alıntı: narada

    quote:

    Orjinalden alıntı: EneRGy.


    quote:

    Orjinalden alıntı: was


    Laikliğe en fazla ihtiyacı olanlar, samimi dindarlardır.




    Samimi dindarlar bilirler ki : ALLAHIN HÜKMÜ İLE HÜKMETMEYENLER KAFİRLERİN TA KENDİLERİDİR. MAİDE SURESİ 44. AYETİ KERİME

    Bu da demek oluyor ki kendine müslümanım diyen islam olan her mumin Laikliği kabul etmez.CUnku Laiklik Allah'ın hükmü değildir was.
    Lütfen karıştırmayın bunu.Ve dindar insanları da bu pozisyona sokmayın.Kendi görüşlerinizi genele mal etmeyin.





    hah, şimdi oldu işte. İŞTE TAM DA BU...

    peki KAFİRLER dediğine ne yapar bu zihniyet işte birkaç ayet:

    Bakara Suresi, 178. Ayet: "Ey inananlar, öldürmede kisas size farz kilindi. Hüre hür, köleye köle, kadina kadin."
    Nahl Sures, 126.ayet: " Eger bir topluluga azap edecekseniz, size yapilan azabin esiyle azap edin."
    Enam Suresi, 19.ayet: "Bu Kuran, sizi ve ulasilacak herkesi uyarmak için vahyoldu."
    Araf Suresi, 1.ayet: "Bu kitap sana korkutman, insanlari da ögütlemen için indirilmistir."
    Müdessir Suresi, 1 ve 2. Ayetler:" Ey örtüsüne sarinmis kimse, kalk ve ikaz et."


    işte yapılanlardan bazıları:
    19.01.2000 günü, Hizbullah'ın kaçırdıktan sonra işkence ederek öldürdüğü 10 kişinin toplu mezarı İstanbul'un Üsküdar ilçesinde bulundu. Ayrıca, Ankara, Konya ve Tarsusta da islamcı terör örgütü tarafından işkence ve boğularak öldürülen kişilerin toplu mezarları bulunuyor.. Hizbullah, 24 Ocak 2001 günü, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 polis memurunu alçakça pusuya düşürüp katletti.

    Pakistan'da 2002 yılının Ocak ayında aşırı İslamcı bir örgüt tarafından kaçırılan The Wall Street Journal gazetesinin muhabiri Daniel Pearl, boğazı kesilerek öldürüldü. Bu vahşi cinayet videoya çekildi ve dehşet görüntülerinin yer aldığı kaset Pakistanlı bir gazeteciye gönderildi. Video kasette, 23 Ocak'ta Pakistan'da kaçırılan Pearl'ün, birisiyle konuştuğu sırada, arkasından yaklaşan bir başkası tarafından boğazı bıçakla kesilerek öldürüldüğü görüldü. Pearl, son söz olarak, kendisinin ve babasının Musevi olduklarını söylüyordu.

    12 yaşındaki çocuğa kafa kestirdiler
    Taliban, bir çocuğun casuslukla suçlanan bir militanın kafasını keserken çekilen görüntülerle Afganistan ve Pakistan'da cihat propagandası yapıyor.

    baskınlar, öldürmeler, işkence etmeler, yakmalar, video karşısında parçalanmış yüzlere sorulan sorular uzat uzatabildiğin kadar...

    sonra çıksın bu adam, DEMOKRASİ desin, demokrasi dersi vermeye kalkışsın...

    biz de inanalım... oy bunlar çoooookkkkk demokratlarmış be canım...

    demorkasi halk egemenliği, halkın kendini yönetecek yönetim ve kadrolarını seçmesi, bu kadroların ise belli kalıplar içerisinde (hukuk vb.) kalarak yürütme tarafından yönetilmesiyse (hukuk ise yasama organının günün koşullarına göre yeniden yapılandırılmasına zemin hazırlanan sistemdir), oysa yukarıdaki hükümler de kesin ve netse (ki örnekler çoğaltılabilir), bu hükümlerin uygulanması yaptırımlara bağlanmışsa, hangi halk egemenliğinden, hangi kendini yönetmeden söz edilebilir?

    demokrasi kavramı, "köprüden geçene kadar..." atasözünde olduğu gibi, bazılarının dilinde "dayı" deme haline bürünmüştür ve ne yazık ki herkese de bunu YUTTTURMAKTADIR.

    yabancı basında yazılanlara gelince: tabi ki öyle yazacak... dünyanın neresinde SERMAYE hiçbirşey yapmadan, Türkiye deki kadar malı götürüyor? Dünyanın hangi ülkesi bu kadar talana açık halde bırakılmış, yerli hırsızlarla el ele talan ediliyor? küçücük bir iskelesi Çinli bir şirkete satılınca, "bağımsızlığımız elden gidiyor" diye ayağa kalkan Amerika, Türkiye'nin denizlere açılan tek noktaları olan limanların satılmasını nasıl da iştahla destekliyor.
    tabi ki yazacak ve tabi ki bizim yerli işbirlikçilerimiz ayakta alkışlayacak...







  • quote:

    Orjinalden alıntı: Dellci


    quote:

    Orjinalden alıntı: eloko

    ülkemizde İslam dinini kendi çıkarları için kullananlar vardır.maddi ve siyasi çıkarlar söz konusu burada.
    her nedense siyasi alanda dini kullananların kendileri bu durumun farkında değiller sanıyorum.

    Günümüzün Türkiye'sinde İslam dininin siyasi alanda kullanımına dair örnekler verebilir misiniz?



    ben bi örnek vereyim. sevgili ve pek değerli meclis başkanımız bülent arınçın biz müslüman bir cumhurbaşkanı seçeceğiz demesi.
  • 
Sayfa: önceki 910111213
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.