Şimdi Ara

COVID19 GERÇEKLERI, ÇOK ÇOK ÖNEMLİ!!!! (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
284
Cevap
5
Favori
15.054
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
55 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • testlerin güvenirliği ile maske kullanımını gereksiz görmenizi doğrudan nasıl ilişkilendirdiğinizi anlamak zor. covid'in varlığını tümüyle mi reddediyorsnuz? tomografilerde gözlemlenebilir farklı izleri var. ölene pcr yapıp covid yazıyorlar ne demek? bunlar covid değilse yayılımı tümüyle mi reddediyorsunuz? çıktığı yer belli olan izleri belli olan bir hastalık var. hastalık bir şekilde yayılıyor. tek sorun testlerin hassasiyeti mi burada? testler yeterince hassas değilse hastalığı yeterince tanıyamadık, düzgün bir test geliştiremedik demektir, hastalık yok demek değildir.

    bilim insanlarının televizyonlarda, zoom meetuplarında ne söylediklerinden ziyade bu alandaki yayınlanmış makaleleri incelemek gerekir. linkini attığınız zoom meetuplı görüşme münakaşa şeklinde geçiyor. veriye, bilimsel çalışmalara dayalı değil. bu konuda maske kullanımının covidden daha tehlikeli olduğu konuda akademik bir çalışma varsa koyabilirsiniz. benim bildiğim yok. attığınız linklerde de böyle bir iddia yok. kendi kişisel görüşlerini ifade ediyorlar.

    maske takmanın solunum yolu, kalp, beyin hastalıklarına, kronik hastalıklara (çok geniş bir alan) neden olduğunu gösteren bilimsel yayın linkini koyarsanız iddialarınız daha temellendirilmiş olur. n95 takıp gezmiyoruz. bizim taktığımız maskelerin uzun süre kullanımın vücuda etkilerinin incelendiği bir bilimsel makale, kaynak varsa paylaşın.

    aşı konusuna, ilaç konusuna girmiyorum çünkü bunlar maske konusuyla doğrudan ilgili değiller. maske kullanımı damlacıkları engellediği için hastalığın yayılımını azaltıyor. benim gözümde net olan bu. hapşıran öksüren bağıra bağıra konuşan insanlardan damlacık şeklinde yoğun ve doğrudan hastalık yayılmasını engelliyor. bunu da önemli bir önlem olarak görüyorum. bu küresel sağlık firmalarından, aşıdan, ilaçtan bağımsız bir durum. aşılara şüpheyle bakan birinin de hastalığın yayılımını engellemek için maske kullanımını desteklemesi daha mantıklı olur diye düşünüyorum.




  • Eşim ile covid-19 testimiz pozitif çıktı... Ben 7 eylül pazartesi ateşlendim ve boğazım ağrıdı 1-1.5 gün sürdü, ertesi gün koku almama başladı bende eşimde henüz birşey yoktu 9 eylül çarşamba günü pcr testi yaptırdık 11 eylül cuma sonuç çıktı eşim pozitif ben negatif şok oldum... Benim belirtilerim eşimden önce başladı her neyse filyasyon ekibi 3 gün sonra geldi ikimizede ilaç verdi sabah 1 akşam 1 kullanın dediler ben temaslı olduğum için banada verdiler... 9 eylül hastane - 11 eylül'de sonuç çıkıyor 13 eylül'de benim karantinamı 14 gün başlatıyorlar... 18 aylık bebeğimizde bir belirti görmedik, eşim ile bende koku tat kaybı oldu harici bir sıkıntı yaşamadık 2-3 günde 1 aile hekimi aradı o kadar, filyasyon temas ettiğimiz kişileri sormadı ilacı verip gitti, evdemiyiz değilmiyiz 15 gündür kimse gelmedi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: agtr

    elimde imkan olsa, bu hastalık palavra diyenleri tek tek tespit eder, hasta olmaları durumunda tedavi ettirmezdim, şu insanlara saygıları bile yok. atacaksın ıssız adaya, ne halleri varsa görsünler hastalık kapınca
    Yazılanları anlamak istemiyor musun?

    ölümler ve hastalıklar hep vardı, şimdi de var. Hatta hergün daha da artan kötü beslenme, stresli ve düzensiz yaşam ile hepimiz artık daha hastayız.

    Zaten daha önce kimsenin önemsemediği çoğumuzun ayakta atlattığı grip bile yılda 650 bin kişinin ölümüne sebep gösteriliyordu. Grip kimleri öldürür: çok çok az oranda gençleri, büyük oranda ise yaşlı ve hastalığı olanları.

    VERİLERE BAK: TR verisi bilen varsa paylaşsın bende İtalya verisi var:
    Kovidden ölenlerin yaş ortalaması 82.5 , İtalyan erkeklerinin beklenen ömrü : 80.8. ölenlerin %99'unda hastalık var. Çoğundan 3 veya daha fazla hastalık var ( hipertansiyon, kalp sorunu, şeker gibi)

    Bu ne demek , lütfen biraz dur ve düşün. Bu 2 rakam bize ne söylüyor?


    Not: aslında hala ve hala neden böyle yazdığını anlıyorum, çünkü TV'de her gün ama her gün verilen bir tablo var: ölümler-vakalar, çevrende de devamlı vakalar var. Sen de soruyorsun kendine, eğer binlerce insanı öldüren bir hastalık yoksa neden bu kadar haber var. BENCE HEPİMİZİN KABUL EDEMEYECEĞİ ŞEY BU İŞTE.

    MADEM geçen senelere göre çok ciddi bir ölüm artışı yok o zaman biz neyin içindeyiz.. Esas soru bu. Biz neyin içindeyiz ve nereye gidiyoruz... Bizimle dalga mı geçiliyor? Kafa mı buluyorlar? Birileri yalan söylüyor. Gerçi yalan değişiyor devamlı, önce milyonlar ölecekti sonra kesin araştırma sonuçları olmadan millet sakat kalıyormuş, kısır kalıyormuş, bir daha bir daha hastalık nüksediyormuş....

    Herkes kendi araştırmasını yapsın ve ne yazık ki devlete çok güvenmesin. Büyük şirketlere karşı devletin bir gücü yok. Bunu daha önce gördük, şimdi de göreceğiz..




  • Özet

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Öncelikle kendimi tanıtayım, ben Ülkemizin küçük bir ilinde çalışan göz hastalıkları uzmanıyım, yaşadığım ilde tek devlet hastanesi olduğu ve pandemi hastanesine çevirildiği için gözlem yapma şansına sahibim. her hekim kadar enfeksiyon hastalıkları ve aşı bilirim, ancak bu konuların uzmanı değilim. Bambaşka bir uzmanlığa sahibim. Yani konun bilimsel mercii değilim. Korona virüs sürecinde servis ve poliklinikte görev aldım. Ayrıca tuttuğum servis nöbeti sonrası kendim de hastalığı kaptım ve akciğer tutulumu ile zatürre geçirerek hastanede yatarak atlattım.

    Sizin yok saydığınız bu hastalık bal gibi var. Ciddi virüs yükü kaparsanız 35 yaşında hiç sigara içmemiş, sistemik hastalığı olmayan, spor yapan birey felan demiyor tedavi olmazasn öldürecek seviyeye getiriyor. Ciğerimde ne kadar kalıcı hasar bıraktığı bir kaç ay sonra belli olacak. Yukarıdaki benim hikayemdir. Bu sebeple hastalığı ciddiye almanızı tavsiye ederim. inanmazsanız ve bakmasını biliyorsanız akciğer tomografimi buraya yükleyebilirim. Covid-19 olduğum nereden belli? tomografim bağırıyor ben covidim diye oradan belli, başka? pcr testim + idi 14 gün tedaviden sonra negatifleşti (demekki hasta olmama rağmen bende testi + yapabilecek parçacıklar kalmamış) başka, bu hastalıkta çok etkili olan ancak gribe etkisi olmayan favirapir tedavide çok etkili oldu, peki daha başka sessiz dispneye kadar klinik bulgularım covidele örtüşüyordu.


    4 sorunuzu mümkün olduğunca kısa cevaplayım.
    1. PCR testi mümkün olduğunca doğru, Covidde halen en güvenilir test klinik ve tomografi. Bu gün kullandığın metrenin sıcaklık yükseldiğinde 100 cmyi tam doğru ölçeceğini garanti edebilir misin? metre dediğimiz alet bile yanlış ölçüm yapabiliyor. belki 1000 yıldır kullanıyoruz. Yeryüzündeki hemen her ölçüm-test aletinin hatalı sonuç çıkarabilme ihtimali vardır. Tıpta kullanılan testlerde bu durum iyice kafa karıştırır. Herhangi bir testte 4 ihtimal vardır hasta olana + demek, hasta olana - demek (yalancı negatiflik), hasta olmayana - demek, hasta olmayana + demek (yalancı pozitiflik).
    PCR testinin yalancı negatifliği ve pozitifliği çok uzun zamandır tecrübemizin olduğu enfeksiyon hastalıklarına göre nispeten yüksek, hasta olanlarda negatif, olmayanlarda pozitif çıkabiliyor. Bu testlerin hiçbiri yüzde yüz güvenli değildir. Hatta güven oranı yüzde 70 gibi düşük olan testler bile toplum taramasında kullanılır. en basit örneği de HİV (aids) virüsüdür. yapılan test tarama testidir. + gelmesi durumuda 2. kez istenir yine + gelmesi durumunda tanı testi yapılır. Covid-19da günümüzde en güvenli test kovide özgü akciğer tutulumunu tomografi ile göstermek. Bu testi son günlerde polikliniğe müracaat eden kadar sayıda hastaya yapmak mümkün değil, bu kadar sayıda cihaz yok, hastaya çok radyasyon veriyor, pahalı, ayrıca okunması için radyoloji uzmanı gerektiriyor. Ayrıca tomografi henüz akciğer tutulumu olmayan hastaları yakalayamıyor yani yalancı negatifliği yüksek. Bu sebeple tarama amacı ile tomografi değil PCR yapılıyor. (not: salgın başlangıcında polikiniğe az sayıda hasta geliyordu, gerçek şüphe olan ve kliniği uyumlu olan hastada tomografi isteyip tanıyı öyle koyuyorduk. PCRyi 2. plana bırakıyorduk. Şu anda polikliniğe gelen hastanın 10 da birine bile tomo çekemeyiz o kadar makine Türkiyede bile yok). PCR testi gün geçtikçe daha yüksek oranda doğru ölçüm yapmaya başlıyor, test de sürekli günceleniyor. Kısacası test + ise çok büyük ihtimalle hastasınız, - ise hasta olma ihtimaliniz düşük.

    2. Hastaneye 2 gün daha geç gitsem beni tahtalıya bindiriyordu, çevremde arkadaşlarımın anne ve babaları vefat etti. 42 yaşında hiçbir hastalığı olmayan arkadaşımız vefat etti. 24 yaşında gencecik intern doktor vefat etti. sanırım yeterli cevp oldu.

    3. Maske korur. Çok net yazıyorum, tekrar yazayım korur. Cerrahi maskeler günde en az 2 defa değiştirilmelidir. n95 veya ffp2 ve üzeri maskelerin maksimum koruyuculuk süresinin 8 saat olduğu unutulmamalıdır. Normal maskeleri 2-3 mesaj yukarıda bir arkadaş çok güzel anlatmış. tekrar etmeyeyim. Bu hastalığın damlacık yoluyla bulaşması en kuvvetli bulaşım yolu. Maske bu yolu engelliyor, maske bireyi değil toplumu koruyor. İllaki damlacıktan kendinizi korumak istiyorsanız ffp2-3, n95-99 özellikli maske temin edinin. Diğer önlemlerle birlikte maske ile birlikte hastalara hizmet eden ancak henüz hastalanmamış binlerce sağlıkçı var. hiçbir tedbir yüzde yüz koruyucu değil unutmamak lazım tedbirlere riayet etse de benim gibi hastalayan sağlıkçılar da var. Ama bu kadar insan bu kadar virüs yükünün içinde hastalanmamışsa bir sebebi olmalı.

    4. Aşı mevzusu çok uzun mesele, paylaştığınız linklerden sadece bir tanesine değineyim 1970 ve öncesindeki aşılardaki koruyucu maddeler bu günkü aşılara göre çok ciddi oranda fazla idi. Bu gün 30 aşıda aldığınız civayı 1 aşıda alıyordunuz. Eğer aşılar koruyucu maddelerinden dolayı kanser, öğrenme güçlüğü vb hastalık yapıyor olsa idi eski dönemde aşılanan insanlarda bu daha fazla gözlenirdi. ikincisi çocuklarda görülmeye başlayan hastalıkları sadece aşıya yıkmak çok sığ bir görüş. bu gün ekran bağımlılığı öğrenme güçlüğünün belki de en büyük sebebi. GDO diye bir gerçek varken kanser de direkt aşıyı suçlamak yersiz. Tüp bebek, erken doğan çocukların yaşatılması da bu hastalıklara sebep. Bunlar dışlanmadan yapılan çalışmalar anlamsız olur. Aşıların zararları ile ilgili çalışmalar da yapıldı ve halen yapılıyor, yapılmaya devam da edecek. Bakın ankara üniversitesinde yapılan faz 3 çalışması aşının zararları için yapılıyor. Ülkede henüz aşılanan 100 kişi yok. Aşı kişinin sağlığından ziyade Toplumun sağlığı için yapılır, aşya bireysel bakmak yanlıştır. Tübitak tarafından yayınlanan bilim tekniğin 1-2 yıl önce aşılar ile ilgili yayımlanan bir bölümü vardı, aşı konuşmadan önce orayı mutlaka okumak lazım.


    grip mevzusu: Grip yıllardır dünyada ve iyi bilinen bir hastalık, kliniği ve tomografisi covide göre baya bir ayrışıyor. gripteki kas ağrısı ile coviddeki bambaşka, hastalar çok güzel tarif ediyor, koku kaybı, burun akıntısı, satürasyon düşüklüğü, nefes darlığı, yorgunluk, öksürük, ishal, grip ve covidde birbirinden ayrışıyor. Ayrıca kan tahlilindeki ferritin, sedim, crp, ddimer vb gripte benzer oranda yükselmiyor. Ortalama bir klinisyen grip ile covidi kliniğinden bile ayırt eder. Halaoğlu 20 yıllık radyolog, başka hiçbir hastalığın bu şekilde buzlucam ve yaygın tutulumla grip vb gibi bir hastalık görmedik diyor. Her birimiz defalarca grip olduk, enfeksiyon ve göğüsçü arkadaşlar yıllardır grip tedavi ediyor. Bu hastalık bambaşka bir hastalık. ayıca hatırlatırım grip mevsimine henüz gelmedik.

    zatüre mevzu: tomografisi ve kliniği bas bas covid bağıran ancak test sonucu - gelen hastanın test sonucuna güvenmiyoruz. Testin yalancı negatif olabileceğini biliyoruz. Bu hastalara şüpheli deyip zatüre tanısı ile yatırıp COVİD TEDAVİSİ veriyoruz ve hasalar fayda görüyor. grip olsalar favirapirden fayda görmezler. Normal zatüreler emin olun bu hastalardan başka yerde tedavi ediliyor.

    Ben size işin içinden kendi gözlemimi aktarayım. Devlet ekonomi gerekçesi ile salgına göz yumdu, yaşadığım ilde tek pandemi hastanesi olduğu için rakamları takip etmek kolay oluyor. Düğündü almancı ziyaretiydi vb virüs iyice yayıldı, hakkı ile maske kullanımı yüzde 10 lardaydı, sonra salgın iyice arttı, hastanede yatakların yüzde 80i salgına ayrıldığı halde sadece zatürresi ağırlaşmış hastaları yatıracak kadar yer ancak bulduk. İnsanların yakınları hastalanmaya, ve vefat etmeye başladı, her apartmandan her aileden hikayeler yayıldıkça insanların gözü korktu, şimdi insanların yüzde 80 i maskeyi düzgün takıyor. Maske yasağı hep vardı, kimse uymuyordu, artık uyuyorlar. düğün vb durumlardaki düzenlemeler de etkili oldu. bulunduğum ilde hasta sayıları neredeyse 3 te 1 e düşmeye başladı. Bu dönemde bakanlık verileri yeterli açıklamadı, vatandaş biraz da verilere güvenip vurdumduymazlık yaptı, o kadar çok hasta oldu ki maalesef sizin de dediğiniz gibi kanser vb hastalıklarla ilgilenecek hekim kalmadı, hepsi salgın birimlerine çekildi. Bir de bu tür hastalığı olan hastalar sırf korktuğundan bile hastaneye gelemedi. hastaneye gelmese kanserden gelirse coronadan ölecek. Corona 2-3 haftada götürürken kanser bir kaç ay yaşatıyor. Yanlız ülkemizde sağlık hizmeti tam anlamıyla durmadı, bu tür özellikli ve öncelikli hastalıkları olan hastaların hizmetleri tamamen kesilmedi. Ortada böyle bir salgın varken sağlık hizmetlerinde aksama yaşanması tabiki kaçınılmaz.

    bakanlığın verileri: Ekonomi bakanının açıkladığı enflasyon verilerine güvenndiğim gün sağlık bakanın açıkladığı verilere inanırım. Hele ki gördüklerimden sonra.

    Yazıda pcr testinin griple karıştığını anlatmışsınız, Grip influenza virüs ailesindendir. H1N1 vb gibi adlandırılır. pcrde taranan gen lokasyonları kolay kolay covid ile karışmaz. Covid ise coronavirüs ailesindendir ve ailenin kendine has özellikleri vardır. Grip şeklinde hastalık yapıyor diye EBV, hepA, CMV gibi hastalıklar covid ile karışır sanmayın. Olabilir mi olabilir ama milyonda bir bilemedin iki. sayıları net bilmem mümkün değil, ihtimalin düşük olduğunu belirtmek istedim.


    Aşı için birşey demeyeceğim, bilimin de halen araştırmaları devam ediyor, belki gelecekte bazı aşıların yerini daha iyi aşılar alabilir, zaman gösterecek kim haklı. Ancak Covid yok, bakanlığın verilerine inanıp eskiye göre daha fazla insan ölmüyor felan demek çok yanlış. Pandemi hastanelerinde biraz gözlem yapın fikriniz değişir. Yahu ben cerrahım, hastanede hasta yatıracak yer olmadığı için ameliyat yapamıyorum. Başhekimlik ameliyatları durdurdu. Tekrar söyleyim yer yok, o kadar hasta var.




  • SiNaPSiS kullanıcısına yanıt
    kardeşim kendim açtım hesapladım.
    2. ayın sonuna kadar bebeğe hepatit b(1.doz ve 2. doz), BCG(1.) KPA (1.) ve 5'li karma aşı(1.) yapıyor.
    benim hesapladığım toplam alüminyum miktarı 1950 mcg (mikrogram)
    dozlar doğru . peki sınır ne? problem o zaten


    "Alüminyumun büyük ve küçük hacimli parenteral maruziyetleri için mevcut tek güvenli dozlama referans noktası, intravenöz maruziyetten CFR / FDA 21CFR201.323'tür. Bu güvenlik sınırı, tedavi süresine bakılmaksızın 4–5 μg / kg / gün olarak belirlenmiştir ve prematüre bebekler arasında çok yaygın olan bir durum olan renal disfonksiyonlu bireyler için geçerlidir."https://trisomy21research.org/2018/04/06/are-the-levels-of-aluminum-in-vaccines-safe-not-according-to-the-fda-guidelines/

    ilk aşamada bunu buldum.
    1 kg lık bir bebek için 5 mikrogram diyor günlük. sanırım orda bir hastalığı olan diye de bir ek geçmiş.
    diyelimki 10 mikro gram olsun. bebeklerinde ortalama 2,5 kg olduğunda günlük sınırın 25 mikrogram eder.

    iki aylık bir bebek için toplam maruziyet sınırı 1500 mikrogram eder.
    benim hesapladığım doz 1350 mikrogram.

    çoktan sınırı aşmış veya tam sınırda bir dozdan bahsediyoruz. problem zaten sınır ne? aşıalrdaki bu alüminyumun ortaya çıkarabileceği hasarla ilgili ben oturduğum yerden bile birçok kaynağa ulaştım
    oturdum 2 aylık bebekteki toplam maruziyeti hesapladım. çok mükemmelmi hesapladım onu bilemem. ama bunu hesaplamak için bir uzman veya bir doktor falan olmak gerekmiyor.
    problem zaten zararlı olmasına rağmen birşeylere göz yumulmasında VE ASIL PROBLEM ANNE BABALARIN ÇOĞUNUN BUNDAN HABERİ YOK. hatta birçok doktor ve hemşirenin de haberi yok.
    Vitamingiller !youtube
    Theresa Deisher- Ontario, Kanada - 23 Haziran 2018
    https://www.youtube.com/watch?v=dvI_7b1NOzY&ab_channel=Vitamingiller%21
    Vitamingiller !youtube
    Profesör Gherardi: Aşılardaki alüminyum beyne gidiyor
    https://www.youtube.com/watch?v=eHpNJOu9ZTI&ab_channel=Vitamingiller%21


    şu iki videoyu dikkatle izlemeni öneririm. malesef ticari amaçlar uğruna insanların sağlığının bozulmasına göz yumulabiliyor.

    demem o ki aşılar ultra masum ürünler değillerdir. herkese öyle algılatılmasına rağmen ben şahsen bunalrın fayda zarar kıyasının yapıldığını düşünmüyorum. bu pandemiyi aşıyla ilgili uzun zamandır iş fikirleri olan yatırımcılar planlamıştır. maruziyetin mikrogramla ölçüldüğü bir durumdan bahsediyoruz. bu kişiler ise milyonlarca doz üretip satmaktan bahsediyorlar. daha önce hiç aşı üretmemiş bir TEKNOLOJİ şirketinin kovid aşısı üretmesinden bahsediyoruz. bunlara çok çok önceden yapılmış yatırımlardan bahsediyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Akordiyon -- 31 Aralık 2020; 21:21:15 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: balomer

    samsunda isen götür beni çıkalım sıkıntı yok
    Bursaya beklerim

    gelirsen özel mesaj çek

    önce bi yemek söylim sonra servise çıkalım

    serviste foto çekicez madem korkunuz yok lütfen koridorda ki demirlere filan dokunun diyince bana tepki göstermeyin
  • Dilipak'ı görene kadar okudum.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • eskiden korona insanları yürürken yere yığılıp öldürüyordu. çindeki o videolar yoksa korona değil miydi?

    ne yani birileri algı mı yaptı? biz de yedik mi?

    dibini bile sıyırdık..
  • Akordiyon kullanıcısına yanıt
    Alüminyumun büyük ve küçük hacimli parenteral maruziyetleri için mevcut tek güvenli dozlama referans noktası, intravenöz maruziyetten CFR / FDA 21CFR201.323'tür. Bu güvenlik sınırı, tedavi süresine bakılmaksızın 4–5 μg / kg / gün olarak belirlenmiştir ve prematüre bebekler arasında çok yaygın olan bir durum olan renal disfonksiyonlu bireyler için geçerlidir.

    Bu cümleyi doğru çevirmemişsiniz. Bu cümlede prematür infantlarda sık görülen renal disfonksiyondaki dozdan bahsediliyor (Yani 6aylık felan erken doğum bebek olacak ve bu bebeklerde sık görüldüğü için böbrek yetmezliği tablosu da eşlik edecek), burada özel bir şarttan bahsediliyor. Prematür bebeklere hastalıklarına göre farklı aşı takvimleri uygulanabiliyor.

    1350 mikrogram Hesaplama yapmışsınız ama şu durumu bence göz ardı etmişsiniz. vücüdumuza her alınan materyalin bir yıkılma veya atılma kapasitesi vardır. Yediğimiz ekmekten aldığımız karbonhidrattan tutun, içtiğimiz suya, vitaminlere proteinlere kadar. Burada kapasite aşıldığında sorun oraya çıkıyor, bahsettiğiniz rakam kapasite içerisinde, bu durumu göz ardı etmemek lazım. 2 aylık bebeğe doduğunda ve 2. ayda hepB aşısı yapılıyordu (güncel takvim değişmiş olabilir 2011den beri takip etmiyorum) yani arada 2 ay süre olduğu, aliminyum suda çözündüğü için kolayca bu süreye kadar elemine edilecektir 1350 ye tekrar eklemenize gerek yok yani. birde yapılan aşılarda kas veya subkutan dokudan yayılım hızı da önemli. yayılım hızı günleri buluyorsa o bahsettiğiniz dozun 4-5 katı bile zarar vermeyebilir.

    Aşı konusunda bu kadar tedirgin olmaya gerek yok, aliminyum, civa gibi birçok koruyucu madde eskiden beri kullanılır, anne babalarımızın hatta yaşımız 30u geçtiyse bizlerin olduğu aşılarda bu koruyucular çok daha fazlaydı belki onlarca kat. Eğer bu yan etkiler sadece bu koruyuculara bağlı ise eski aşıları olanlarda yan etkiler ne kadar izlendi onları da gözlemek lazım. evde çoğumuz aliminyum tencere tava çaydanlık kullanıyoruz. günlük ne kadar aliminyum aldığımız meçhul. Aliminyuma bu kadar takılmayın.

    Aşı ile ilgili tartışmalar çok olacak, fayda zarar olayında çok çalışma yapıldı, yapılıyor ve yapılacak. Çok fazla tartışma yapıldı, yapılacak ta. Şimdi klinik tecrübeniz olmadan bu çalışmaları yorumlamaya kalkarsanız yanılırsınız.

    aşılama konusunu bireysel olarak düşünüyorsunuz. Aşılama toplum sağlığı için yapılır. Toplum sağlıklı ise birey de sağlıklıdır bakış açısı ile yapılır. örnek vereyim, özellikle zayıflatılmış canlı virüs aşılarında hastalığı geçirme riski vardır. aşı yapılmasa 1000 kişinin 700ü hastalanackken, aşılanınca 1000 kişinin 50 si hastalanır, aşı olanların da 15-20 si hastalanabilir. 70 700e göre çok küçük bir sayı olduğu için aşılama yapılmaktan vazgeçilmez. bekli aşıya bağlı hastalanan 15-20 kişi hiç hastalanmayacak 300 kişilik gruptaydı. Elimizle belki bu insanları hasta ettik. ancak dediğim gibi bireysel bakılmaz, toplum sağlığı önceliklidir. Toplumun bulaşıcı bir hastalığa bağışıklığı yüzde 80lere ulaştığında hastalığın bulaşıcılığı neredeyse kalmıyor. hedef budur.




  • Bu konunun yayımdan kaldırılması gerek yalan yanlış bilgilerle insanları yanlış yönlendirmeyin vebale giriyorsunuz.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sozuak S kullanıcısına yanıt
    Hocam size kesinlikle katiliyorum. Bu konuda komplo atanlarin sorunu şu hastaligi yok sayiyolar. Bu kesinlikle aptalca ortada bi hastalik var bir virus var ana olay bu virus neden cikartildi ve dunyayi ne yone dogru goturcek ona bakmak lazim. Hastalik yokmus virus yokmus gibi lanse etmek aptalca.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • "PCR testleri bulduğu kalıntıyı onlarca kez cogaltır ve sizin vucudunuzda korona var der" den sonrasını okumadım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • @kayıhani,

    Detaylı yorumunuz için teşekkürler.

    @Doctor Psy,

    Ne anlatmak istediğimi özetlemişsiniz teşekkürler,


    @tomshardware,

    Olay tespiti çok az miktarda olduğu için ilgili parçacıkların tespit edilebilecek kadar çoğaltılıp öyle değerlendirilmesi olayıdır. Ama pratikte bu çoğaltma olayı olması gerekenden az olursa tespit sağlıklı yapılamaz, çok olursa da yanlış tespit yapılır. Önemli olan bunun derecesidir. Bu da sanırım kişiden kişiye değişen bir değer olduğundan tutturulması zor. O nedenle güvenilirliği tartışılıyor ama direkt virüse bakan en ulaşılabilir ve hızlı test yöntemi bu. O nedenle daha iyisi bulunana kadar bununla devam.



    Genel olarak var olan bir olguyu yok saymak yada küçümsemek çok yanlış bir yaklaşım. Dersiniz ki abartılıyor. Evet buna ben de katılıyorum ama abartı olayı insanları korkutup yeni bir düzene alıştırmak için yapılıyor olsa bile var olan bir yeni virüs var. Bu virüs daha önce bilinen coronavirus ailesinden SARS ve MERS türevleri gibi 3. aile ferdidir. Yapaydır yada doğaldır yada var olanın bir şekilde mutasyona uğramış halidir. Hatta yüzbinlerce yıldır donmuş olan buzulları erimesi ile içinde kalan tarih öncesi mikro organizmalardan gelmiştir ve insanlık bunu tanımadığı için gafil avlanmıştır bilemeyiz. Bu şu anda çokta önemli değil. 1900 lü yılların başındaki İspanyol gribi vakasında ne gen teknolojisi vardı ne de bunu çoğaltıp yayacak teknoloji. Kaydedilmiş tarihe baktığınızda her yüzyılda bir (yaklaşık) benzer pandemi (salgınlar) ortaya çıkmış. Araştırırsanız tarihlerini ne olduklarını öğrenirsiniz (diğeri de kara veba).

    Şu yada bu şekilde periyodik bir olaya atıfta bulunmuş olduklarından belki de komplo teorileri üretiyoruz.

    Yine de bir başka, yeni tanıştığımız bir virüs var. Bu virüs kabaca bir ölüm oranına sahip. Falanca ülkede maske yasağı yok, filanca ülkede sokağa çıkma yasağı yok. Evet olmayabilir ama bizim kültürümüzde insanlarda samimiyet var, sarılma, öpme, kucaklama, daracık yerlerde bir arada olma durumları var.
    Haliyle bir de bize birşey olmaz atın ölümü arpadan olsun durumu var.
    Bu kültürel farkları gözardı ederek maske ve diğer yasakları saçma diyerek gereksiz görmek aptallıktan başka birşey değil. Bu sorumlsuzluktan dolayı hasta olup/oldurup hastanelerde yatan hastaların devlete olan maliyeti bir çoğumuzun bir yıllık gelirinden bile fazla meblağ tutuyor.
    Bu en sağlam ekonomiler bile dayanmaz. Adamlar bunu bildiği için baştan yasağı koydu, faturaları, maaşları ödedi ve görece daha mesafeli olan toplumlarda da sorun çok yaşanmadı.
    Aynı bizim gibi olan İtalyanlar, İspanyollar kırıldı hastalıktan.

    Bizi her hangi bir ülke ile bir tutmayın ve maske mesafe-hijyen kurallarına dikkat edin. Sorumlu insanlar olun. Başkasına hastalık taşımayın, yanlış düşüncelere sevk etmeyin.

    Bir aşı için de yaygara kopartmayın. 30-40-50 yıl önce tonla aşı vuruldu herkese ama tabi bazı kişilerdeki saplantılı, okumadığı alanda, eğitim almadığı alanda, araştırma yapmadığı alanda ordinaryus profesör edasıyla ahkam kesip bundan dolayı zerre sonrasını düşünmeme gibi durumlarda bir yan etkinin yıllar önce gerçekleşmiş olabileceğini düşündürüyor.

    Ben 50 sine merdiven dayamış bir teknik insan olarak hala kendi yıllarımı verdiğim mesleğimle ilgili konularda bile zaman zaman yanılgıya düşüp , tekrar tekrar takıldığım yerleri araştırıp öğrenip yine de kesinlikle budur demekten imtina ettiğim halde , bu alanda deneyimi en fazla doktor muayenesi olup ilaç kullanmak olan kişilerdeki cahil cesaretine de hayretle bakıyorum.

    Burası bir forum elbette fikirler ortaya konabilir ama hem en katı şekilde kanun bildirir gibi olay şudur diye kesin konuşup, sonra da zıt fikir bildirenlere sabit fikirlisin demek, kendisi gibi düşünmediği için aklı sıra laf giydirmekte neyin nesidir anlamıyorum.
    Çık de ki ben şöyle olduğuna inanıyorum. Tamam katılan katılmayan tartışırız bilgimiz dahilinde ama kesin yargı belirtmek neyin nesidir. Neyin kafasıdır durum gerçekten açınası bir hal almış onu gösteriyor.




  • kayihani K kullanıcısına yanıt
    Mesajı yazan kişi değilim ancak ortak düşüncedeyim ve aylardır benzer şeyleri burada yazıyorum bu sebeple mesajınıza cevap verme gereği duydum:


    quote:

    PCR testi mümkün olduğunca doğru


    Lütfen söyleyeceklerimi yanlış anlamayın ama göz hastalıkları uzmanı olarak PCR testi ile ilgili ne kadar bilgiye sahipsiniz ki böyle bir tespit yapıyorsunuz?


    PCR testinin nasıl çalıştığını biliyor musunuz? Döngü sayısı ( Ct) nedir bir fikriniz var mı?
    PCR testinin, vücudumuzdan alınan örnekte, virüsün bütününü mü yoksa binde birlik bir parçasını mı aradığın biliyor musunuz?
    Testin, RNA kalıntılarına ( yani parçalanmış virüsün RNA parçacıklarına ) göre sonuç verdiğini biliyor musunuz?
    PCR testinin + verdiği vakaların %90'ının aslında + olmadığını okudunuz mu? ( linkler imzamda var )

    %90 hatalı pozitif çıkan insanların paniğini-stresini, yaşadıklarını ve görebilecekleri yanlış tedavileri hiç düşündünüz mü?

    %90 hatalı pozitif çıkan insanların sağlık sistemine, doktorların çalışma saatlerine-koşullarına getirdikleri ağır yükün farkın olmanız lazım hastanede çalıştığınıza göre?


    quote:

    grip mevzusu


    Yine kusura bakmayın ama anlatmaya çalıştığınız sözde semptomların hepsi sizin kendi uydurmanız. Semptomlar arasında ciddi farklar varsa neden bu semptom farklılıkları "bakın bunlar grip ile kovid arasındaki farklardır" diye bir yerde yazmıyor? DSÖ veya dünyadaki diğer ülkelerin sağlık bakanlığı sitelerinin hiç birinde bu tip uydurma farklar yazmaz. Yazıyorsa lütfen gösterin. Kovid ile grip arasındaki semptom farklılıklarını göstereceğiniz resmi bir linki hevesle bekliyorum.

    quote:

    ayıca hatırlatırım grip mevsimine henüz gelmedik.


    Yani diyorsunuz ki yaz aylarında insanlar grip olamazlar. Öyle mi? Eğer böyle diyorsanız lütfen açıklar mısınız İngiltere'nin resmi istatistik sitesinde neden 2 aydan uzun zamandır Grip ve zatürreden olan ölümler, Kovid ölümlerinden daha fazla ? Neden İngilizlerin aklına yazın grip vakalarını da tespit edip kovid'den ayırma gereği hissetmişler?

    Son soru: Grip'ten öyle bahsetmişsiniz ki sanki DSÖ, ;ınfluanza virüsü dünyada yılda 650 bin kişiyi öldürebiliyor derken sallıyor. Sahi grip nasıl öldürüyor? Bu konuda bilim ne diyor hiç araştırdınız mı?

    Kaynak :

    COVID19 GERÇEKLERI, ÇOK ÇOK ÖNEMLİ!!!!

    COVID19 GERÇEKLERI, ÇOK ÇOK ÖNEMLİ!!!!




  • kayihani K kullanıcısına yanıt
    Sayın kayihani:)

    Siz kim oluyor da koskoca ENDÜSTRİMÜHENDİSİ'ne kafa tutuyorsunuz. Alt tarafı göz hastalıkları uzmanısınız (dikkat edin küçük harfle yazdım ünvanınızı). Benim bildiğim göz hastalıkları uzmanı ağaçta yetişir... pardon optikçi dükkanında 3 yıl çıraklıktan sonra 5 yıl kalfalık yapar ondan sonra göz mütehassısı olur.

    Haliyle olmayan tıp eğitiminizle ne enfeksiyondan anlarsınız ne grafik okumayı bilirsiniz. Grip gibi temel enfeksiyonlardan zaten hiç anlamazsınız. Ne diye bilmediğiniz konuda ahkam kesersiniz anlamış değilim.!
  • nucro kullanıcısına yanıt
    hocam iki arkadaş konu da kafa kafaya vermişsiniz, bilgiler paylaşıyorsunuz.
    bu gün tvde dönen haberleri yorumlamak için medya okur yazarlığı gerekiyor, aynısı bilim mecmuaları için de gerekli. bunu göz önünde bulundurmak çok önemli.
    forumda saldırı amaçlı yazı yazmıyorum, hazırladığınız içerikleri iyi niyetle hazırladığınızı varsayarak cevaplayacağım.
    yazımı bitirirken kullanacağım cümleyi en baştan kurayım. Konu hakkında yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmadığınızı gözlemliyorum. covid hastalığı ile ilgili olarak anlattıklarınızı biz sahada göremiyoruz. ya sizin anlattıklarınızda bir problem var, ya da bize gelen hastaları ve bir önceki mesajımda bahsettiğim kendi hastalığımı bizler hayal aleminde yaşıyoruz. Lütfen rica ediyorum kendinize çeki düzen verin, yazdıklarınıza inanan olursa koruma tedbirlerinden uzaklaşır, tedavileri reddeder, götürür evde yaşlı ana babasına bulaştırır. bu şekilde insanlara sebep olursunuz. Lütfen yaptıklarınızı tekrar gözden geçirin. Yazdıklarınızın bize faydası yok, bilinçlenmemizi sağlamıyor, paylaştığınız linklerin bilimsel özelliği yok facebook, gazete linkleri var dilipak var yahu daha ne diyeyim, çabanız sadece kaos oluşturuyor. amacınız bu ise devam edin.
    Aynısını sen de yap diyebilirsin, her gün yapıyorum. Benim hayatım risk, fayda zarar üçgenini değerlendirmek ile geçiyor.

    konuyu daha iyi anlayabilmeniz için önce grip ile ilgili yazmak istiyorum.
    yahu facebook linki paylaşıp bilimsel veri iddiasında bulunuyorsunuz, benim mesleki gözlemlerimi uydurma olarak nitelendiriyorsunuz. size nasıl güvenelim.
    çevrenizde geçiren hasta varsa sorun tat ve koku alma duyusu bozulmuş mu, ağrısı daha çok nerede ve nerelerde olmuş. gribin kas ağrısı şiddeti ile bunun ki çok farklı. Siz kaç tane kas ve eklem ağrısından uyuyamayan, ağlayan hasta duydunuz? gribin ağrısı sırtta belde mi olur yoksa yaygın mı olur. hangi grip su gibi ishal yapmış. hangi grip aby ye götürmüş. hangi grip 2-3 günde zatüre etmiş. ferritin crp sedim ddimer sonuçları grip hastalığında böyle değil. Bu yazdıklarımın hiçbirine sahada olmadığınız için haiz olmanız mümkün değil. Bunlar sadece şahsıma ait görüşlerde değil üstelik. Bu söylediklerim yazılıyor anlatılıyor. ama görmek için facebook gruplarından uzaklaşıp, enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının katıldığı webinarlara katılmanız lazım.

    sanırım siz benim grip öldürmüyor felan yazdığımı zannediyorsunuz, grip önemli bir hastalık, aksini idda etmem, domuz gribi döneminde de sizin zihniyetinizdeki insanlara domuz gribini anlatmaya çalışıyorduk. ben bu hastalığın gripten farklı bir hastalık olduğunu anlatmaya çalışıyorum. tekrar okuyun anlayacağınızı düşünüyorum. Grip 650 bin kişi öldürüyorsa o sayının üzerine covidler eklenecek. total 5+5=10 olmayacak, 7-8 olacak.

    ben insanlar yaz ayında influenza olmazlar demedim. siz okuduğunuzu böyle anlamış olabilirsiniz, tekrar okuyun öyle demediğimi göreceksiniz. İngilterenin yazı ile anadoludaki yaz bir değil. sebebini bilmiyorum. vardır bir sebebi. araştırmam ve gözlemim yok. sizce grip insidansı yaz günlerinde mi mevsim geçişlerinde mi yoksa kışın mı daha fazladır. Yaz gününde olmamıza rağmen hastanenin yüzde 80 i zatüre nedeniyle yatıyor. geçtiğimiz hangi yıllarda böyle bir tablo ile karşılaştık. halen grip mevsiminde değiliz üstelik. benim anlatmaya çalıştığım şey bu dönemlerde bu kadar grip olmaz bu kadar çok hasta nedir. Ben kış günü zatüre hastalarının maksimum yüzde 20yi gördüğünü bilirim, yüzde 80 nedir. hem de yaz günü.

    pcr testi hakkında herhangi bir doktor kadar bilgiye sahibim, bu konuda üniversite yıllarında eğitim aldım, şu anda bambaşka bir konu ile ilgilendiğim için bilgilerim eskidi. ancak temelini ve nasıl öğrenirim kısmını iyi bilirim. bu konuyu çok hafife aldığınızı gözlemliyorum. sorduğunuz sorunun yanlış anlaşılmayacak bir tarafı yok, ancak iyi niyetimi kaybetmeden cevap vereceğim. bahsettiğiniz her şeyi biliyorum, bunları bilmenin bana ve mesleğime, hastalara ne faydası var onu bilmiyorum. bu tartışmaya ne katacak onu da bilmiyorum. sonuçta niyetimiz birbirimizi bozmak değildir sanırım.

    bahsettiğiniz linki inceledim kaynak newyork times, sözcü gibi hürriyet gibi bir gazete, bilimsel mecra değil.

    "PCR testinin, vücudumuzdan alınan örnekte, virüsün bütününü mü yoksa binde birlik bir parçasını mı aradığın biliyor musunuz?" bu cümlenizden temel viroloji, bakteriyoloji vb konularda ciddi eksikliğinizin olduğunu, saha tecrübenizin olmadığını düşünüyorum. Siz sağlık-biyoloji temelli bir eğitim aldınız mı? özellikle virüsler hücre içi yaşayan organizmalar olduğu için günümüzde tamamı gösterilerek pek tanı konulmaz. canlı hücre kültürlerinde virüsler üretilebilir ancak pratik hayatta uygulaması zordur ve yine virüsü göstermezsiniz, virüsün özellikleri ile yorum yaparak sonuca ulaşırsınız. bu sebeple hemen tüm virüs hastalıklarının tanısı antikor düzeyleri, pcr gibi testler ile konulur. Bakın antikor kısmı daha ilginç virüsle ilgili bile değildir, virüsün hiçbir parçasını içermeyebilir. Antikorları vücudumuz üretir. Antikora da bakıp tanı koyuyoruz, virüsün hiçbir parçası olmadığı halde. PCR testi neredeyse tüm viral hastalıklarda gen lokusu yani o çeşit virüse özgü materyal tarar. Benim şu konuda bilgim yok, bu gün hangi tanı veya tarama testinde virüsün tamamı gösterilerek tanı konuluyor. Aydınlatırsanız sevinirim. Hemen tüm virüslerin PCR testi var ve aynı COVİD 19 da olduğu gibi çalışıyor.
    yav şu yüzde 90 olayı çok absürt, hiçbir testin yüzde yüz doğru olamadığını bir önceki mesajda anlatmıştım. 1000 yıldır kullandığımız metrenin bile hata payı var. daha metreyi kullanandan kaynaklanacak hata paylarından bahsetmemiştim üstelik. Bakın ben hastayken testim + çıktı iyileşince - oldu. yüzde 90 hatası olan bir test bu kadar doğru olmaz. Poliklinikte gözlemimi söyleyeyim. Akciğer hastalığı olanlarda çok nadir - çıkıyor, yalancı negatifliği düşük, yalancı pozitifliği yüksek olabilir. nihayetinde tarama testi. Bu testin yüzde 100 doğru sonuç vermediğini zaten bahsetmiştim. sizin söylediğiniz benim sahada gördüklerimle uyuşmuyor. Yüzde 90 hatalı sonuç veren bir test sizce kullanılır mı? Bir testin kullanılabilmesi için, belli bir oranın üzerinde (yüzde 70 sanırım ama eskiden kalma bilgim) doğruluğunun olması gerekir. Ayrıca bu gün için en geniş kesime en ucuza en kolay uygulanan testimiz bu, daha güvenli bir test gelirse onu kullanmaya başlarız. Ayrıca yüzde 90 değerini de yanlış anlamışsınız o testin yüzde 90 yanlış olduğunu değil, ct 30 değil 40 alındığında testin yalancı pozitifliğinin 90 olabileceğini açıklıyor. hem testin uygulanması ile ilgili özel bir durum, hem de hata payı değil yalancı pozitiflikten bahsediliyor.

    bu minvalde elimizdeki en iyi seçenek bu test. bu şekilde emin olun sağlık sisteminin yükü artmıyor. Gözden kaçırdığımız 1 hasta 100lerce kişiyi hasta edebiliyor. işte esas bu yükü artırıyor.

    yazdığım onca şeye rağmen pcr ct muahebbeti (yüzde 90 olayının ne olduğunu bile anlamamışsınız) ve grip semptomları üzerinden uzun bir yazı hazırlamışsınız. lütfen daha özet bilgi verin. çok zamanımız yok.

    Lütfen rica ediyorum kendinize çeki düzen verin, yazdıklarınıza inanan olursa koruma tedbirlerinden uzaklaşır, tedavileri reddeder, götürür evde yaşlı ana babasına bulaştırır. bu şekilde insanlara sebep olursunuz. Lütfen yaptıklarınızı tekrar gözden geçirin. Yazdıklarınızın bize faydası yok, bilinçlenmemizi sağlamıyor, paylaştığınız linllerin bilimsel özelliği yok facebook, gazete linkleri var dilipak var yahu daha ne diyeyim, çabanız sadece kaos oluşturuyor. amacınız bu ise devam edin.




  • Sozuak S kullanıcısına yanıt
    elinize emeğinize sağlık.
  • Sozuak S kullanıcısına yanıt
    arkadaşın ne eğitimi aldığı aslında önemli değil ama sağlık üzerine eğitim almadığı çok belliydi.

    edit: efenim ben mesleğimin kıymetini gayet iyi biliyorum, arkadaşların yazacakları bu durumu değiştirmez. ancak anlayamadığım bir nokta var siz de belirtmişsiniz, ben mesleğim hakkında kesin konuşamıyorum diye, bu cümleye ben de katılıyorum. Bu arkadaşlar nasıl bu kadar özgüvenli oluyorlar onu anlayamıyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kayihani -- 26 Eylül 2020; 13:34:46 >
  • "aşı firmalarıyla omuz omuza çalışan dünya sağlık örgütünü"

    komplo teorisi her zaman kazanır arkadaşlar. hiç kasmayın.
    bir de bilimsel konuşurlar :D 500 tanesinde aşının kaç hayat kurtardığı ispatlanır, 1 tanesi işe yaramamıştır. BİLİMSEL YAYIN BAK İŞE YARAMIYORLAR.
    ok.

    ekleme;
    komplo teoristleri her zaman kaynaklı gibi dururlar, putin lizardian'a geçerler fark etmezsiniz, hani bunun çatal dili diye hala açıklamaya çalışırsınız. çok ciddiyim, hiç kasmayın. dünya düz, aşı mal ediyor, 5g beynimizi eritecek, gözümüze çip soktular, amerika bizi izliyor, üç büyük aile var, piramitleri uzaylılar yaptı falan hepsi doğru heppppsi doğru.
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.