Çiftçi cinnet geçirdi 1500 tane kiraz ağacını motorlu testere ile gözünü kırpmadan kesti (4. sayfa)

Niye avrupaya gönderememiş acaba? Aynı adamlardan baska ihracat yapacak firma yok muhtemelen

Forumda devamlı üretim üretim deniliyor. Üretim yapıncada çöpe gidiyor

Adam belki ceviz dikecek... Tarlayı boş bırakacak olsa neden kessin?

Türkiye devamlı fakirleşiyor. İhracat dışında para kazandıran birşey kalmadı ama onda da hükümet yasak getirebiliyor geçen sene limon ve zeytinde olduğu gibi... Birşey dik 7-8 sene bekle tam verime gelecek tak vergi gelmiş

Halk fakir fakat en azından panamalidan hintliden ekvatorludan vs zenginiz yoksa muz kahve kakao hindistan cevizi tatmamış bile olabilirdik... Tabii bu şimdi olan birşey değil kanuni zamanında kahveyi Avrupa bizden öğrenmişti... Kişi başı geliri 7 bin dolardan 30-40 bin dolara yükselt sana da fındık fıstık çok ucuz gelir . Klasik laf oldu fındık fıstık pahalı değil halk fakir

abi caiz değil meyve veren ağacı kesmek, allah sadece ondan değil hepimizden alır haramı.

Cehaletten ve şovdan başka birşey değil şu. Yazıktır ağaçlara. Çarşıda pazarda 15-20tl e iyi kiraz bulmak zor. Boşuna mu herkes girişimciliğie destek veriyor.

Yani üretmeyi bilen adam artık bir şekilde pazar arasa, pazar bulsa, pazar bulmak için profesyonel destek alsa topraktan zarar eden mi olur ?

Ha bu lafları havadan uydurmuyorum, yakın çevremde 300-500 dönüm arazi ekip kaldıranlar var. Aralarında çok para kazananlarda var, video'daki gibi toprak öldü diyende. Demekki birileri yanlış yapıyor birşeyleri.

Başka bir ürünün tarımını yapacaktır hocam.

O kadar ağacı kesen bir zihniyet zaten olsa olsa kesin malum partiye oy veren birisi olur. Yani başka türlü aklım almıyor.

Allah, kafayı kırıp yıllardır baktığı ağaçları kesmesine sebep olanları en tepeden en dibe kadar daha beter etsin mi peki?

Gecen gün iki kilo kiraz aldım 30 TL verdim. Bu adam kilosunu 2 TL'den satamadığını söylüyor. Bu işte bir terslik var..

10 TL'den aşağı kiraz yok, 2 TL'den satamamış da, ağaçları kesmiş.

En güzel günün böyle olur inşallah

işte problem burada. Düzgün bir tarım politikamız yok bu sebeple her şey serbest piyasanın insiyatifine kalıyor.

Çiftçi diyelim 2 liraya satsın bir ürünü bu ürünün size daldan sofranıza kadar geçen macerasını yazayım :

Dalında 2 tl

Toplama masrafı (hasat gideri) 75krş/kg => 2,75

Hasat sonrası dinlenme 25 krş/kg => 3

Komisyoncu kârı 2tl/kg => 5

Dinlenmeden İstanbul'a nakil 1,25 (içşi - akaryakıt - otoyol ücretleri) => 6,25

Buradan itibaren hale girmiş sayın,

İstanbul halinde toptancı kârı 1.5 tl / kg => 7,50

a) Market için :

Halden markete nakil : 75 krş/kg => 8,25

Market depolama maliyeti : 25 krş/kg =>8,5

Market karlı satış : En az 2tl/kg => 10,5

b) pazar için:

Halden pazara nakil : 75krş/kg => 8,25

Pazarcı kârı : 1.5tl/kg=> 9,75

Gördüğünüz gibi bu 2 tl lik ürünün Akdeniz ve çevre bölgelerinden İstanbul'a naklinden ötürü doğan fiyat farkı. Şimdi eğer komisyoncu malı soğuk hava tesisinde sonra ki sezonlar için saklamak isterse , 10krş/kg daha eklemeli bunu yanı sıra sezon dışı satış yapacağından kâr tutarları da artarak eklenmelidir.

Ayrıca sezonda ilk çıkan ürüne talep yoğun olacağından komisyoncu , toptancı gibi ara dağıtıcıların kârları yine yükselir. En basit anlatımla sistem böyle işliyor.

Çiftinin göz bebeği akp ve Reis..

İlk seçimde gümbür gümbür gevura vurur gibi eveti ampule basmaya devam etsinler.

adam çiftçiliği bilmiyor, yazık etmiş ağaçlara.. kendine zaten yazık etmiş.

Yazılımcıyım aynı zamanda çiftçilik yapıyorum. Bizim için sıkıntı yok, çiftçi gemileri yakarsa sadece kendi yiyeceğini eker, karnı aç kalmaz. Belki kar elde etmez, bağkur ödemez ama karnı aç kalmaz. Çiftçi ekmediğinde tamamen hizmet sektöründe çalışanlar düşünsün başlarına gelecekleri. Venezuela'da insanların fare yedikleri söyleniyordu. Bunun sebebi gıda krizinin olması. Eğer üretmiyorsanız dışarıdan getireceğiniz ithal ürünler de bir süre sonra pahalı gelmeye başlar. Dediğim gibi tarlası olan karnını doyurur ama memur, asgari ücretli, işçi, öğretmen, mühendis, turizmci, emlakçı gibi hizmet sektörü çalışanları taş kaynatıp suyunu içmek zorunda kalır. O sebeple dilediğimiz şeylere dikkat edelim. Toplumsal yaşam sürdüren organizmaların birbirinden bağımsız olduğunu düşünmek ve buna göre dua- beddua ya da adına ne derseniz kötü dilekte bulunmak, bana çok ilkelce geliyor. Çiftçilerin hepsini siyasi görüş olarak aynı kefeye koyuyorsanız Çukurova'ya bir bakın bakalım seçim sonuçları nasıl. Eleştiri yaparken bile dikkatli olmakta fayda var, eleştirdiğiniz kişilerin postuna bürünüyorsunuz.

Ekleme: Çiftçi dendiğinde aklınıza sadece buğday üreticisi geliyorsa, bir yerlerde bir takım sıkıntılar var demektir.

O çiftçi onu bu hale sokan partiye ve kişiye oy veriyorsa bunun cezasını neden başkaları çekiyor...?