Şimdi Ara

Bilincim yok olmayı anlayamıyor

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
223
Cevap
2
Favori
6.234
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
14 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Şuanda varız veya var olduğumuzu düşünüyoruz. Peki yokluk nedir. Şuanki varlığımız nasıl birden yok olabilir?

    Düşünme, karar verme, algılama vb. yüzlerce yeti nasıl bir anda ortadan kalkar?

    Var olduğunu düşündüğümüz, düşünen varlık ölünce bütün herşeyin yok olması ortadan kalkması...

    Kusura bakmayın arkadaşlar belki benim zekam bunu algılamak için yeterli değildir, ama ölünce herşeyin yok olacağı fikri bana imkansız geliyor.

    Yani mutlaka ölümden ötesi olmalı, ölünce herşeyin sona ermesi, bilincin ve düşünme yetisinin ortadan kalkması imkansız geliyor.

    Yukarıdaki cümleyi yazmamın İslamdaki ahiret, cennet-cehennem inancı ile alakası yok. Tek düşündüğüm ölümden sonra mutlaka birşeylerin olması gerektiği.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • rüyalar ahir hayatın varlığına delildir .. uyku ölümün benzeridir bilindiği gibi


    çizgi ötesine yani berzahın ötesine gecmediğimiz için bazıları ahir hayatın varlığını kabul etmez . halbuki rüyalar ile çizgi ötesine gectiğimizi farketmeyiz

    uykudasın öldün .. inceptiondaki gibi .. rüyalar ile hayattasın çünkü başka bir boyut


    bilimkurgu hikayelerinde anlatılan boyutlar bir GERCEKLİKTİR . matrix gibi

    gördüğümüz dünyanın ötesinde başka boyutlar var örtülü oldugumuz için veya sınırlandırılmış oldugumuzdan diğer boyutlar bize kapalı ..

    rüya için beynin rastgele fonksiyonları deyip işin içinden çıktıgını zannediyor bazı beyin fukaraları
    Zekam yetersiz diyorsun ya sırf sana has bir durum değil.

    Basit bir soru şey yazayım ve soru sorayım.

    İnsanlık şu ana kadar birçok şey keşfetmiştir evreni tam olarak anlayamasa da, güneş sistemini gezegenleri, yer çekimini ve dünyadaki düzeni sağlayan belli başlı fizik ve matematiksel orantı/denge sistemini keşfetmiş ve ortaya çıkarmıştır. Buraya kadar sorun yok bunlar bizim algılıyabildiklerimiz. Hatta varlığı olan ancak görünmeyen şeyleride keşfetmişiz;

    Kozmik ışınlar (mor ötesi vb.), dalgalar vs.

    Bunları anlayabilmişiz. Ve varlığını madde düzeninde ispat etmişiz, etmişizki bugün, wifi elektrik, sinyalle haberleşme gibi şeyleri kullanabiliyoruz.

    BUraya kadar tamamsa prelude kısmını geçiyorum asıl noktaya geleyim.

    Şimdi bu tüm bildiklerimizi keşfetmeseydik bir an için 500 sene geriye gidelim. O zamanlar kozmik ışınlar var mıydı? Vardı ancak varlığından bir haberdik, ancak bu var olmadığı anlamına gelmiyor. Bunu anlamamız gerek. Ve hiçbir zaman anlamını bilim üzerinden cevaplayamacağımız şeyler olacaktır. Olmaya devam edecektir. Bilgi sonsuzluktur çünkü felsefi bakış açısı(beşeri akıl) bunu kabul eder.

    Çok basit bir soru soruyorum, bir maymuna kozmik ışınların varlığını anlatabilirmiyiz?

    Cevap; anlatamayız. Varlığından hiçbir zaman haberdar olmayacaktır. Olamayacaktır çünkü zekası ve kapasitesi yetersizdir. Ancak bu evrende bu ışınların olmadığı anlamına gelmez. İşte insan belki tüm canlılar içerisindeki en zeki canlı ancak onunda bir sınırları var ve her şeyi anlayamaz. Anlayamamaktadır.

    Varlık/Yokluk günümüz biliminde bir integralin sınırlarını belirleyen kavramlar gibidir. Basit düşünmek mecburiyetindesin. Bilim şu aşamada hiçbir şeyi ispat etmek zorunda değil ve anlayabildiğimiz ölçütte der ki, "hiçbir madde yoktan var olamaz" ve sen ben normal hayatta bunu kıstas kabul ederiz. ANcak bu kesin ve kanıtlanmış bir şey değildir. Bak bu söylediğim çok önemli.

    Yani bir şeyin yoktan var olduğunu dünya ve evren kanunları nezdinde bazı şeyleri anlam kazandırmak ve forme edebilmek için şu an bu şekilde kabul edebiliriz. Bilim hiçbir soruya cevap vermek ve kanıtlamak zorunda değildir.

    Bundan dolayı insanın ve canlılığın varlığına henüz bir cevapta verememiştir. Yani yoktan varolmuş (bizim o şekilde algıladığımız) evrenin nasıl oluştuğuna cevap vermiyor. Bunu anlayamıyoruz. Burada bambaşka bir algoritma var yani. Bizim tıpkı maymunun anlayamadığı gibi anlayamadığımız bir şey var. Zekamız buna şu an yetmiyor.

    Tanrı'nın varlığını da ispatlayamıyoruz. Nasıl var olduğuna anlam kazandırmak istiyoruz ancak bunu yapamıyoruz. Şimdi soruyorum.

    Ya çok mantıklı bir açıklaması varsa, ancak şu an bizim zekamız bunu tıpkı bizden daha az zeki olan canlının bizim anlayabildiklerimizi onun anlayamaması gibi anlayamıyorsak? Ya gerçekten de Tanrı varsa ve onun varlığının çok mantıklı bir sebebi varsa nasıl var olduğu konusunda? Evrenin nasıl var olduğu konusunda? OLabilir mi ? Olmak zorunda zaten. Çünkü bir belirsizlik hakkında konuşuyoruz.

    Bol bol düşünmeni kafa yormanı öğütlüyorum ancak ufkun böyle genişler.
  • Sen ölümden korkuyorsun arkadaşım.
    Öldükten bilinç kalmıyor. sonra toprağa gömüyorlar. kurtlar milyonlarca minik canlıya yeni hayat veriyorsun.
    Belki bir selviyi besliyorsun. Veya Bir yırtıcı tarafında parçalanırsan, onlara yiyecek oluyorsun.
    Yaşam bu döngü içinde devam edip gidiyor.

    Senin sözlerini her hangi bir dinin etkisinde kalmadan veya etkisinden çıkmadan, Yazmış olman olanaksız.

    Dinlerin olmadığı ilkel komünal toplumların aklında ölümden sonrası yoktur.
  • Dogmadan once nasil hissediyorsan oldukten sanra da tipatip aynisi olacak.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • mevcut bilincinizin size ait olduğunu düşünmüyorum. aynı şekilde bana ait olanı da olamaz.

    biz gıdasal olarak hayvan ve bitkilerin toplamıyız. anne babamız da öyle. yani bize ait olduğunu düşündüğümüz bilinç hayvani ve nebati kökenin görüntüsü. ve bu şeyler ölü iken bir bilinç mi oluşturdu?

    işte bu durum bilincin bize bakan yönü değil. bu durum bizi oluşturan toplamın düşünsel yönü.

    ....................

    biz bitki ve hayvanların fiziksel bileşkesi iken yok olmamak adına yine aynı materyalleri tüketmeye devam ediyoruz. yani yok olmayı istemiyor veya anlamıyoruz. aç mı susuz mu kalıcam ne kadar mantıksız diyoruz.

    .....................
  • Hiç rüyasız, deliksiz bir derin uyku çektin mi? Gece 12 civarında uykuya dalıp sabah aniden 8-9 gibi uyanman.. Sen uyurken aradan geçen zaman hakkında ne düşünüyorsun?

    Neden ölümden sonra bir şeylerin mutlaka olması gerekiyor, buna sebebiyet veren nedir?
  • Aslında çok anlaşılır bir mesele

    Bilgisayarın kapandığını düşün, onun gibi aynı. Kapalı bir bilgisayar çalışmaz ve işlem üretmez ya, o kadar

    Yalnız beynin bir farkı var, bilgisayar gibi kapandıktan sonra yeniden açılamıyor. Çünkü nöronlar çok hassaslar. Oksijensiz kalır kalmaz çürüyorlar. Bilgisayarın tüm devreleri yandıktan sonra artık açılamıyor ya, ona benzetebilirsin

    quote:

    Düşünme, karar verme, algılama vb. yüzlerce yeti nasıl bir anda ortadan kalkar


    Düşünme, algılama gibi olaylar; beynimizde oluşan bir takım sinyallerden ibaret. Tıpkı şu an baktığın ekranın da sinyallerle oluşması gibi. Bu sinyalleri düzenleyen sistemler çürüdüğünde, sinyal filan da açığa çıkmıyor. Anakartı yanan bi bilgisayarın çalışmaması gibi.

    Mesela beynin belirli durumlardaki tarama görüntüleri:

    Bilincim yok olmayı anlayamıyor

    Ayrıca uykunun bilinçsiz evresinde de bir nevi yok oluyoruz her gün. Ama nasıl ki doğmadan öncesini hatırlamıyorsak, o evreyi de hatırlamıyoruz, çünkü yokuz. Hatırlamamak da dünyanın en doğal şeyi çünkü sadece yaşamla ilgili şeyleri, henüz yaşıyorken hatırlayabiliriz. Yokluk hatırlanamaz, algılanamaz. Denemesi basittir. 200 yıl önce neler yaptığını düşünmeye çalışmak yeter.

    Şu son resimde de normal beyin, ölü beyin ve bitkisel hayattaki beyin taramaları var, fikir verebilir sana:

    Bilincim yok olmayı anlayamıyor




  • NoNickMan kullanıcısına yanıt
    doğmadan önce ne hissettiğini sen biliyor musun
    ya ruh denen varlık hissediyor biliyorsa ve bedene girince unuttuysa ve ölümle çıkınca hatırlayacaksa mesela evet sen bizim rabbimizsin sözünü verdiğimiz ruhun bilincine yerleştirildiyse

    biliyorum demiyorum ihtimal olabilir
  • Prof.Celal Şengör kullanıcısına yanıt
    güzel cevap al sana ölümden sonra hayat uykudasın öldün uyandın dirildin
    her uykuda ölür her uyanmada dirilirsin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mhmt042

    doğmadan önce ne hissettiğini sen biliyor musun
    ya ruh denen varlık hissediyor biliyorsa ve bedene girince unuttuysa ve ölümle çıkınca hatırlayacaksa mesela evet sen bizim rabbimizsin sözünü verdiğimiz ruhun bilincine yerleştirildiyse

    biliyorum demiyorum ihtimal olabilir
    Dogmadan once hicbir sey hissetmiyordum. Sorunun cevabi da bu zaten, hicbir sey hissetmeyecegim. Bir uyku gibi ama asla uyanmak yok. Ruha inanmiyorum cunku var olmasi icin bir sebep yok.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-73A8A7D1E

    Aslında çok anlaşılır bir mesele

    Bilgisayarın kapandığını düşün, onun gibi aynı. Kapalı bir bilgisayar çalışmaz ve işlem üretmez ya, o kadar

    Yalnız beynin bir farkı var, bilgisayar gibi kapandıktan sonra yeniden açılamıyor. Çünkü nöronlar çok hassaslar. Oksijensiz kalır kalmaz çürüyorlar. Bilgisayarın tüm devreleri yandıktan sonra artık açılamıyor ya, ona benzetebilirsin

    quote:

    Düşünme, karar verme, algılama vb. yüzlerce yeti nasıl bir anda ortadan kalkar


    Düşünme, algılama gibi olaylar; beynimizde oluşan bir takım sinyallerden ibaret. Tıpkı şu an baktığın ekranın da sinyallerle oluşması gibi. Bu sinyalleri düzenleyen sistemler çürüdüğünde, sinyal filan da açığa çıkmıyor. Anakartı yanan bi bilgisayarın çalışmaması gibi.

    Mesela beynin belirli durumlardaki tarama görüntüleri:



    Ayrıca uykunun bilinçsiz evresinde de bir nevi yok oluyoruz her gün. Ama nasıl ki doğmadan öncesini hatırlamıyorsak, o evreyi de hatırlamıyoruz, çünkü yokuz. Hatırlamamak da dünyanın en doğal şeyi çünkü sadece yaşamla ilgili şeyleri, henüz yaşıyorken hatırlayabiliriz. Yokluk hatırlanamaz, algılanamaz. Denemesi basittir. 200 yıl önce neler yaptığını düşünmeye çalışmak yeter.

    Şu son resimde de normal beyin, ölü beyin ve bitkisel hayattaki beyin taramaları var, fikir verebilir sana:

    Hocam bu renklerin anlami nedir? Sicaklik mi metabolizma mi? Olcutu nedir yani, biliyor musunuz?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Prof.Celal Şengör kullanıcısına yanıt
    son cümleye cevap adalet terazinin ikinci kefesi orada dengeyi sağlayacak
    dünya terazisinde kötüler zalimler yaptıklarıyla gidiyor azıcık dünya zevkiyle zevkleniyor
    mazlumlar çektikleriyle göçüp gidiyor kefe hep zalimin yanında gibi işte öteki taraf dengeliyor kefeleri

    bunlar size geçmişin masalları gibi gelebilir uyrmadılar anlatmadılar demeyin bakın anlattırılıyor
    son pişmanlık fayda etmez

    akıllı insan her ihtimali düşünüp hazırlık yapan insandır
  • NoNickMan kullanıcısına yanıt
    hiçbir şey hissetmediğini nereden biliyorsun 1 yaşında hissettiklerinin ne kadarını hatırlıyorsun ki
  • Hepinize cevaplarınız için teşekkür ederim. Güzel yazmışsınız.



    Ama hani Profesor Celal Hocam uyku gibi olacak yazmış.

    Yani sonsuz bir uyku olacak bu.



    Gerçekten çok sıradışı geliyor. Yokluk. Zekam yetersiz sanırım bunu algılamaya. Uykudayken yatıyorum ve bir süre sonra kalkıyorum, Yine Celal hocamın dediği gibi uyku süreci bir hiç gibi. Uyanınca, uykudayken geçen zaman hakkında bir fikrim olmuyor. Yani 8 saat uyusam, birisi bana 20 dk dır uyuyorsun dese 20dk uyuduğumu düşüneceğim.



    Ama bunun ölümden bir farkı var galiba, çünkü uykudayken beynin bazı kısımları aktif oluyor sanırım, özellikle duyu(mesela gürültü olunca bunu duyup uyanıyoruz)ve organlarımızın faaliyetini denetleyen yürüten bolümler(kalp atışı, dolaşım, solunum, sindirim vs.). Yani ölümle, uykudaki bilinçsizlik arasında sanki bir fark olmalı gibi.



    Cevaplarınız için tekrar teşekkür ederim, değerli fikirlerinizle beni aydınlatın lütfen.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mhmt042

    hiçbir şey hissetmediğini nereden biliyorsun 1 yaşında hissettiklerinin ne kadarını hatırlıyorsun ki
    Arkadaşım olsaydi bilirdin. Bilincin hangi asamadan itibaren olusmaya basladigini az cok biliyoruz. Mesela 1 haftalik bir embriyoda bilinc olmadigi cok aciktir. Demekki henuz babanda sperm annende yumurtayken de bilincin yoktur.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • celal şengöre dediğim gibi sanada diyorum

    Ayrıca uykunun bilinçsiz evresinde de bir nevi yok oluyoruz her gün.

    bir nevi yok oluyor ölüyorsun uyanıyorsun bir nevi diriliyorsun uyumadan 1 gün önceki yaptıkların düşündüklerin yok oluyor mu hatırlıyorsun dirildin hatırladın şimdi ver bakalım hesabını
  • NoNickMan kullanıcısına yanıt
    1 yaşındaki bebekte bilinç var mı varsa sen ne hissettiğini ne kadar hatırlıyorsun

    not senin bilinç benim ruh dediğim hamileliğin 3. ayında bedene geldiği yönünde bulgular var
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mhmt042

    1 yaşındaki bebekte bilinç var mı varsa sen ne hissettiğini ne kadar hatırlıyorsun

    not senin bilinç benim ruh dediğim hamileliğin 3. ayında bedene geldiği yönünde bulgular var
    Allah allah tam da sinirsel gelisimin olusmaya basladigi zamana denk geliyor . Bir yasindaki bebekteki bilince gelince bence bizim kadar gelismis bir bilinc yok daha cok dogadaki diger hayvanlar gibi. Zaten bilindigi uzere bebeklerde beyin gelisimi henuz tamamlanmamis. Tamamlanmaya yakinlastikca bilincin arttigini dusunuyorum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • uyku ile ölüm kardeş
    bahsettiğin uyku esnasında beynin bazı aktiviteleri algılaması kabir hayatının dünyaya yansıması gibi geldi bana
  • ilgi için teşekkürler.

    dış uyaranlara karşı cevap verebilme hali devam ettikçe kişide canlılık alameti var deniyor.

    göze ışık tutup refleks alırken kişi bitkisel hayatta olabilir.

    kişi aktifken bir kısım uyaranlara karşı da bitkisel karşılık verebilir. es geçer, sessiz geçer, vs.

    .......................

    o zaman önemli olan şeyin bir şekilde tepkisellğin refleksi - otomatikliği üzerine kurgulandığı alemde kişinin tam manası ile etkisizleştiği anın tanımı üzerine yoğunlaşalım.

    kişi öldü ve iletişimi kesti. soğumaya başladı. bu esnada bilinci kapandı etki tepki ortadan kalktı.

    .......................

    naaşın refleksi denebilecek bir arguman var mı? bu aktarım mevcut mu?

    hukukta naaşa hakaret denen bir olgu var. tıpta organ nakli denen ayrı bir uygulama var. kadavra tekniği de mevcut.

    ........................

    3 hal bakımından ayrı ayrı düşünelim. sondan başlıyorum.

    kadavranın bilinci yoktur ancak mevcut bedeni ile bilgi verir. bu bilinçsizlik hali bu esnada istenen şeydir. bu kadvaranın bilinçsiz olması toplam bilincimiz açısından bilinçsiz bir seçim değildir hatta kadavra dahi bu bilince sahiptir.

    kişi organ nakli ile başka bir bireye hayat sağlayabilir. bu durum ölü olanın bilinci-iradesi olamaz iken bu halde dahi yani ölüyken dahi farz edilen varsayılan bir irade mevcuttur.

    ölünün yakını hısmı yanında mevt etmiş kişiye tahkir amaçlı davranırsanız tepki alırsınız ve bu tepkinin boyutu tahkir amacının niteliği ve şekli ile doğru orantılı olarak artıp azalan bir grafik seyreder.

    bu durum dahi ölünün irade ve bilincine uygunluğu ölçüsünde diğer iki hal gibi bilinç gösterisidir.

    .........................

    insanın toza toprağa karıştığını ve zerreleştiğini düşünelim. en az miktarı kadar kalan şey dahi toplam kütlede mevcuttur varsayarsak ölünün bilinci bakımından mevcutta bulunma hali devam etmektedir. yani kişi zerrede olsa vardır. diri haldeki bilinci de varlık kazanmak içindi ölü halde iken dahi bu bilinç eser miktarda da olsa var denebilir.

    .........................



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 13 Nisan 2018; 23:53:25 >




  • NoNickMan kullanıcısına yanıt
    şöyle sorayım tam bilince ulaştığını kabuettiğin andaki hissettiklerini yaz
    hadi biraz daha kolaylaştırayım bugün uyandığından itibaren dakika dakika hissettiklrini yaz
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.