Şimdi Ara

Bilgisayar Bilmeyen Bilgisayar Mühendislerimiz (Ss'li) (27. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
566
Cevap
11
Favori
29.461
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
64 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2526272829
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sistemli adam

    Arkadaşın açtığı konular acı gerçekleri şamar gibi ortaya koyduğu için pek kişinin bununla yüzleşmek işine gelmiyor ve saçma sapan mesajlar yazıyor.
    Hep yazıyorum, bu ülkenin sorunu şu veya bu parti, hükümet değildir. Siyasi partilerimiz, meclisimiz bu ülkenin küçük bir örneklemesidir. Sorunumuz insan kalitemizdir. Bu son 15 veya 50 senenin meselesi de değildir. Osmanlıdan beri devam eden, cumhuriyet ile de değiştiremediğimiz eğitim sistemimiz, felsefemiz yanlıştır, komple değişmelidir.


    Sorunu ve çözümü çok iyi ve yerinde tespit etmişsiniz.

    Gerçekten en büyük problemimiz, problemlerimizin varlığını kabul etmemek.

    Kabul etmeden çözümleri nasıl uygulayacağız ki...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Theologist -- 21 Nisan 2017; 13:15:22 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________




  • bir bolume puanin ona yetiyo diye gidersen sonucu bu olur.

    meslegini bolumunu sevmelisin ilk once.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • Theologist kullanıcısına yanıt
    konu başlığı ile alakalı olduğunu gayet iyi biliyor olsam sizin iddia ettiğiniz gibi sizce bununla taban tabana çelişen bir ifadeyi niye kullanayım gönderimde? toplumun dijital becerileri ve dijital iletişim becerileri bilgisayar mühendislerinin dijital becerileri ve dijital iletişim becerilerini doğrudan belirlemez. bu ikisi arasında bir korelasyon olduğunu gösteren başka bir veriniz olsaydı haklı olduğunuzu söylerdim. nufusunun %65'inden fazlasının lise mezunu bile olmadığı bir ülkede bilgisayar mühendisliği bölümü öğrencilerinin sizin deyiminizle "bilgisayar bilmemesi", halkın temel dijital becerilerine ve temel dijital iletişim becerilerine sahip olmamasıyla değil, ancak bu bilgisayar mühendisliği öğrencilerine verilen eğitimin (ya da onların ilgi ve becerilerinin) kalitesiyle açıklanabilir. ki, eğer bu "bilgisayar bilmemek" sizin tanımınızla format atamamaya eşdeğerse, eğitimin kalitesiyle dahi alakası yok. çok alakasız noktalardan çok alakasız sonuçlara ulaşıyorsunuz.

    bir örnekle açıklayayım ne yaptığınızı anlayın:

    bizim bölümde bir hoca var. dersin birinde slaytlardan birinde adobe reader da sayfayı saat yönünde çevirmesi gerekti. yapamadı. bilmiyordu çünkü. umrunda da değildi. çünkü o kadar basit, gereksiz bir şeyi öğrenmesi gerekmiyordu, kafasında yer işgal etmesine de gerek yoktu. ve yapabilen birileri de mutlaka etrafında olacaktı. ve bunun gibi birçok konuda defalarca yardım aldı ders anlatırken. o hocanın adı uğur halıcı. kendisinin hem odtü elektrik elektronik mühendisliğinde, hem de bilgisayar mühendisliğinde kürsüsü var. yapay sinir ağları, pattern recognition (türkçesini bilmiyorum ne demek) ve daha bir çok konuda çalışmaları var. doktora öğrencileri var. vakti olsa ve uğraşmak istese işletim sistemi dahi yazar. fakat çok büyük bir ihtimalle format atmamıştır daha herhangi bir bilgisayara. size göre uğur hoca bilgisayar bilmiyor. sizin söylediğiniz şey bu kadar saçma işte.
    _____________________________




  • Bakın cümlemde "teknik ilgisi" olan demiştim, teknik detaylarla uğraşmayı sevmiyorsa yapmayabilir. Ben de mesela bilgisayarı sökme, parça değiştirme, lehim yapma, cat5-6 kablo hazırlama gibi işlerden pek hoşlanmam ama anlarım bu işlerden. Bir mühendis anlamayabilir ve neden bilmiyorsun demem, çünkü onun işi değildir. Ama teknik eleman bunları bilmiyorsa olmaz, onun işi bu çünkü. Kişinin iş tanımında ne yazıyorsa o esastır, ekstra bilgisi kendi avantajınadır ama bilmemesi sorun değildir.

    Örneğin benim oğlan internet/oyun aleminde hiç anlamadığım şeyler hakkında bayağı bilgi sahibi, oyunlar için vpn'ler falan kuruyor. Benim bilmediğim birçok windows özelliğini biliyor, onun yaşından çok daha uzun süredir bu işin içinde olmama rağmen. Ama geçenlerde yaptığım işin detaylarını sordu, anlamasını geçtim anlatması bile zor. Basitçe "bir fabrikanın tüm süreçlerini otomasyon sistemi ile entegre çalışacak şekilde erp üzerinde lokalizasyonunu sağlamak ve ihtiyaçlara göre düzenlemek" olarak tarif edilecek bir işi detaylı olarak anlatamadım.

    Bir zamanlar bir müdürüm vardı, sistemin modüller arası bağlantı noktalarını, entegrasyonların hangi class'lar üzerinden yapılması gerektiğini çatır çatır söyler, son derece güzel analizler hazırlardı. Ama 256 mb'lık ram'in ortadan ikiye bölünerek 2 adet 128 mb'lık ram elde edilebileceğine dair bir fikri de vardı, bunu departman içi bir toplantıda dile getirmişti ve gülmemek için kendimizi zor tutmuştuk. Yani diyeceğim asıl mesleğinin içerdiği konularda iyi olsun yeter, destekleyici işleri yapan birileri vardır zaten. Yoksa teknik kadro ne iş yapacak. Ha teknik kişileri küçük görmek gibi bir anlam çıkmasın bu yazdıklarımdan, herkesin uzmanlık alanı ayrı. Birisi mühendislik yapar, diğeri teknikerlik. Bu seçim, yetenek, ilgi alanı gibi kriterle ilgili bir konudur.
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: adurgun

    Bakın cümlemde "teknik ilgisi" olan demiştim, teknik detaylarla uğraşmayı sevmiyorsa yapmayabilir. Ben de mesela bilgisayarı sökme, parça değiştirme, lehim yapma, cat5-6 kablo hazırlama gibi işlerden pek hoşlanmam ama anlarım bu işlerden. Bir mühendis anlamayabilir ve neden bilmiyorsun demem, çünkü onun işi değildir. Ama teknik eleman bunları bilmiyorsa olmaz, onun işi bu çünkü. Kişinin iş tanımında ne yazıyorsa o esastır, ekstra bilgisi kendi avantajınadır ama bilmemesi sorun değildir.

    Örneğin benim oğlan internet/oyun aleminde hiç anlamadığım şeyler hakkında bayağı bilgi sahibi, oyunlar için vpn'ler falan kuruyor. Benim bilmediğim birçok windows özelliğini biliyor, onun yaşından çok daha uzun süredir bu işin içinde olmama rağmen. Ama geçenlerde yaptığım işin detaylarını sordu, anlamasını geçtim anlatması bile zor. Basitçe "bir fabrikanın tüm süreçlerini otomasyon sistemi ile entegre çalışacak şekilde erp üzerinde lokalizasyonunu sağlamak ve ihtiyaçlara göre düzenlemek" olarak tarif edilecek bir işi detaylı olarak anlatamadım.

    Bir zamanlar bir müdürüm vardı, sistemin modüller arası bağlantı noktalarını, entegrasyonların hangi class'lar üzerinden yapılması gerektiğini çatır çatır söyler, son derece güzel analizler hazırlardı. Ama 256 mb'lık ram'in ortadan ikiye bölünerek 2 adet 128 mb'lık ram elde edilebileceğine dair bir fikri de vardı, bunu departman içi bir toplantıda dile getirmişti ve gülmemek için kendimizi zor tutmuştuk. Yani diyeceğim asıl mesleğinin içerdiği konularda iyi olsun yeter, destekleyici işleri yapan birileri vardır zaten. Yoksa teknik kadro ne iş yapacak. Ha teknik kişileri küçük görmek gibi bir anlam çıkmasın bu yazdıklarımdan, herkesin uzmanlık alanı ayrı. Birisi mühendislik yapar, diğeri teknikerlik. Bu seçim, yetenek, ilgi alanı gibi kriterle ilgili bir konudur.


    ben de aynı tartışmaya girdim. çok güzel anlatmışsınız hocam. ama anlayana işte. haklıyım ama ben nasıl haklıyım acaba diyen bir insana laf anlatmak imkansız.
    _____________________________




  • Bir bilgisayar mühendisinin bilgisayar teknikerinden bekleyeceğiniz bilgileri bilmesi zorunlu değildir. Çoğu zaman olduğu gibi, doğru bir tespit yapmışsınız; ancak yanlış yorumluyorsunuz. Açtığınız konularda gördüğüm kadarı ile düştüğünüz temel hata hep bu oluyor. Gözlem kabiliyetiniz çok iyi. Yorumda sıkıntı var...

    Elektronik mühendislerinin çoğu bölüme girdiğinde havya nedir bilmez. Mezun olduklarında da işletme mezunu benim lehim becerimin %20'sine sahip olamazlar bile. Elektronik mühendisinin böyle bir beceriye sahip olması gerekli de değildir. Olsa iyidir. Ama şart değildir. Kendi tasarılarını test için kendi uygulamaya koyabilse bazı durumlarda avantajlı olurdu. Ancak ameleliği bilmiyor olması ona ne kaybettirir? Çoğu zaman bir şey kaybettirmez. Çünkü tasarıları zaten elle yapılamayacak kadar karışıktır genelde. Ancak, tasarladı, basıldı, denediler, cüff... Bir şeyler yandı. Arıza nerede? Tespit kimin işi? Teknikerin işi. Mühendisin değil. Mühendis beceremeyebilir. Ancak becerse iyi olur. Tasarısı ile bağı daha güçlü olur.

    Aynı şekilde bir bilgisayar mühendisinin OS kurmayı biliyor olması gerekmez. Bu bir alt kademenin işi. Teknikerlerin işi. Bilse tabii ki daha iyidir. Yaptığı yazılım sistemi çökertirse, sistemi tekrar kuracak adam da yoksa, gelene kadar kıçının üzerine oturur mühendis bekler... Saçma. Aslen tam olarak kendi alanı değildir. Ancak amele işini bilse iyidir.

    Yani, bilgisayar mühendisi çocukların OS kurmayı bilmiyor olmasında garip bir şey yok. İlgilenmiyorlardır, öğrenmemişlerdir. Bilgisayar başında kodlara gömülmekten bunalmıştır. İşi bittiğinde monitör görmek istemiyordur. Kod yazımı dışında teknik ıvır zıvırı detaylı öğrenmeye kasmamıştır o yüzden. Olabilir. Kendi konuları da bu değil. Burada gözlemlediğiniz; ancak yorumu doğru yapamadığınız şey şu:

    4 yıl üniversite okumuş 3 genç google search yapamıyorlar mı? Ubuntu kurmayı doğru terimlerle youtube'da arattır, videolu tarifini bulursun be! Daha önce yapılmış, geliştirilmiş veya çözülmüş teknik konuları biliyor olmanın değeri çok yok artık. Google'a yaz. Çıkar. Öğrenirsin. Ben teknoloji manyağıyım mesela. Ancak telefonlardan tiksiniyorum. Bir aleti kullanabilmek için telefonuma root atmam gerekti. Bu zorunluluktan ötürü internette 30 dakika araştırma yaptım. 10 dakikada gerekli programları indirip şakırt diye root attım.

    Bu noktada, daha önce geliştirilmiş çözümü önceden biliyor olmanın (root atmayı biliyor olmak) bir değeri var mı? Yok. Sıfır. Daha doğrusu bunun değeri 30 dakika. Çünkü hiçbir şey bilmezken 30 dakikada öğrendim. Demek ki neymiş? Problem gençlerin format atmayı bilmiyor olması değilmiş. Problem araştırma yapma konusundaki beceriksizlikleriymiş... Kullanacakları OS ile kurulum yapmayı araştırıp, öğrenmeleri kaç dakika sürerdi? 40 dakika mı? O zaman bu işi biliyor olmanın değeri budur. 40 dakika. Bence önemli değil kısaca. Ancak 4'üncü sınıf öğrencisi birinin araştırma yapamıyor olması çok acı.

    4'üncü sınıf üniversite öğrencisinin x konusunda internetten arama yapıp, aradığı çözüm daha önce geliştirilmiş bir çözüm ise, onu bulup uygulayabiliyor olmasını bekleriz. Bir kısmı bu konuda gayet lise düzeyinde. Asıl üzerine düşünülmesi gereken şey bu. Herifin araştırma becerisi yok. Yani, gene, gözlemi doğru yapmışsınız, çok güzel, konuyu götürdüğünüz yer olmamış.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 21 Nisan 2017; 14:25:48 >
    _____________________________




  • Huseyin-ZST kullanıcısına yanıt
    Yani, bilgisayar mühendisi çocukların OS kurmayı bilmiyor olmasında garip bir şey yok. İlgilenmiyorlardır, öğrenmemişlerdir. Kendi konuları da bu değil.



    Harvard CompSci mezunu ve programlama alanında harikalar yaratan Paul Graham'ın makaleleri var; makalelerinden birinde demişti ki artık OS ve onun üstüne hazır yazılımları kurmak, konfigüre etmek, yönetmek yazılım geliştirmek kadar önemli hale geldi. İlgili makale linkini bulup gönderebilirim.



    Bunu diyen Bilgisayar Mühendisi'nin Amerikan versionu olan Computer Science mezunu bir kişi. Sen OS kurmak onların konuları değil diyorsun hala daha.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    Life is about having fun.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: revivo72

    Yani, bilgisayar mühendisi çocukların OS kurmayı bilmiyor olmasında garip bir şey yok. İlgilenmiyorlardır, öğrenmemişlerdir. Kendi konuları da bu değil.



    Harvard CompSci mezunu ve programlama alanında harikalar yaratan Paul Graham'ın makaleleri var; makalelerinden birinde demişti ki artık OS ve onun üstüne hazır yazılımları kurmak, konfigüre etmek, yönetmek yazılım geliştirmek kadar önemli hale geldi. İlgili makale linkini bulup gönderebilirim.



    Bunu diyen Bilgisayar Mühendisi'nin Amerikan versionu olan Computer Science mezunu bir kişi. Sen OS kurmak onların konuları değil diyorsun hala daha.

    Araştırma becerisi olan herkes bunları baz bir araştırma ile yapabilir. Muhtemelen söz konusu makalenin yazarı sadece mühendislere değil, herkese yönelik şekilde bunu dile getiriyor. Katılıyorum da kendisine. Ancak bilmiyor olmak kayıp mıdır? Değildir. 40 dakikalık araştırma yapmaya bakar. Bilgisayar mantığını biliyorsan, bilginin kendisini biliyor olmana gerek yoktur. Gerektiğinde araştırır öğrenirsin.

    Üniversite öğrencisinin bu araştırmayı yapmayı biliyor olması lazım. Asıl önemli olan bu. Böylece, diyelim ki Os kurmayı bilmiyor. Ne kaybetti? 40 dakika. Bu kadar.

    Ben pek yazılımdan anlamam mesela. Yazılım yazamam. Ama her şeye her şeyi kurabilir, yazılım araştırması yapabilir, gerekli yazılımları birleştirerek çok uç bir işi daha önce yazılmış şeyleri kullanarak yaptırabilirim. Bildiklerimin değeri nedir? Öğrenmek için harcadığım süredir burada değer. Artık bu tarz şeyleri öğrenmek için harcadığım süre de eskisi kadar çok değil. Çünkü Hz. Google'a "How to..." ile başlayan cümleler kurabiliyorum. Konu ile alakalı forum'a üye olup araştırma yapabiliyorum falan...

    Asıl önemli olan bu. Gerisi tırt.

    Windows XP şöyle kuruluyor, Vista böyle, 7 şu şekilde, 10 bu şekilde. Az çok benziyorlar. Bilsen ne, bilmesen ne? Öğrenmen 15 dakika sürmez. MacOs kurulumu ilk defa geçen yıl yaptım. İnternetten öğrenmem 10 dakika sürmedi. O zaman biliyor olmanın değeri nedir? Bu, fizik sınavına girdiğinizde formülleri ezbere bilmenizi istemeleri gibi. Çok salakça. Formullerin nereden geldiğini biliyorsan, mantığı kavradı isen, neyi nerede kullanacağını bilirsin. Formülü ezbere bilmene gerek yoktur. Bir kağıda yazarsın. Lazım olduğunda oradan formüle bakar, o formülü sorunu çözmek için uygular, sorunu çözersin. Fizik sınavında formülleri ezbere biliyor olmanızın beklenmesi nasıl bir geri zekalılıksa ve pek böyle uygulamalar yoksa, bilgisayar için de, basit kurulumların nasıl yapılıyor olduğunu bilmenize gerek yoktur. Büyük ihtimal yardım almadan çözersiniz. O kadar basittir. Geri zekalılar (vasat, orta sınıf, Amerikan halkı) yapabilsin diye dizayn edilmişlerdir. Takılırsanız Hz. Google'a sorarsınız.

    En son projemde bilgisayarda üretilen sesin ses kartına ulaşmadan önce bir programdan geçerek, 4 stereo kanal çıkışında (toplam 8 kanal) sesi işleyip, her birine ayrı gecikmeler, frekans aralıkları verip, her bir kanalı ses kartındaki doğru kanala yönlendirmenin yolunu bulmuştum. Sadece araştırma yaparak. "Kullanacağım ses kartı Asio destekli olmalıymış, bu işi yapan ses kontrol konsüllerinin adları şuymuş. Arada şu driverı kullanmam gerekiyormuş." şeklinde sonsuzluğa uzanan bir bilgi demetini, araştıra araştıra öğrendim ve uyguladım. Yani, bilmenin değeri araştırarak ne kadar sürede öğrendiğin ile alakalı. Bu dediğim işi öğrenmem 20-30 saatlik bir araştırmanın neticesinde oldu. Dolayısı ile değeri bir Os kurmaktan çok daha fazla. Bilmem anlatabildim mi?

    Ben Bilgisayar mühendisi onu bilmesin demiyorum. Bilsin tabi. Çok iyi. İşi hızlanır. Ancak bilmiyor olmasından ziyade (o da bir sorun, evet), araştırıp öğrenemiyor olması büyük bir sorun. Bilmiyor olması araştıramıyor olmasından çok daha küçük bir sorun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 21 Nisan 2017; 15:9:35 >
    _____________________________




  • Theologist kullanıcısına yanıt
    kendi yarattığın olgulara inanarak hayatı sürdürmek de bir seçim, mesleği sevmeyen bir insan aynı mesleği tekrar niye okur sorusunu yanıtlamıyor bunlar ama önkoşul olmadan kabul edilen yükseklisans programları var bu ülkede gayet ikinci diploma olarak işine yarayabilecek, programa kayıt olduktan sonra kurum içi yatay geçişle başka programlardan devam etme şansı var bir kısmında, meslek değiştirmek için mümkün mü, gayet tabii evet

    unvan vs. konusu değil bu, dediğim gibi kimse bana sormuyor ne iş yapıyorsun diye, şirket ortada gidip görüştüğün kişi yaptığın şeylere de bakarak seni değerlendiriyor, mühendis olmasaydım da ilahiyatçı olup yine yazılımla uğraşsaydım nolurdu, ruhu bile duymazdı milletin, hayatta benden diploma isteyen bir hacettepe oldu yükseklisans kaydı için bir de tübitak oldu proje müdürü olmak için yeterli miyim değil miyim görmek adına, daha da soran olmadı, unvan boş iş, ama normal bir insan hayatındaki 8 yılı bir kayıp olarak görmüyorsa ne diyeyim yani, 3. ilahiyat fakültende başarılar dilerim
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Greggs

    Neyseki sen ilahiyatin hakkini veriyorsun

    cevap veremez ki
    _____________________________


    4 8 15 16 23 42
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dracos

    kendi yarattığın olgulara inanarak hayatı sürdürmek de bir seçim, mesleği sevmeyen bir insan aynı mesleği tekrar niye okur sorusunu yanıtlamıyor bunlar ama önkoşul olmadan kabul edilen yükseklisans programları var bu ülkede gayet ikinci diploma olarak işine yarayabilecek, programa kayıt olduktan sonra kurum içi yatay geçişle başka programlardan devam etme şansı var bir kısmında, meslek değiştirmek için mümkün mü, gayet tabii evet

    unvan vs. konusu değil bu, dediğim gibi kimse bana sormuyor ne iş yapıyorsun diye, şirket ortada gidip görüştüğün kişi yaptığın şeylere de bakarak seni değerlendiriyor, mühendis olmasaydım da ilahiyatçı olup yine yazılımla uğraşsaydım nolurdu, ruhu bile duymazdı milletin, hayatta benden diploma isteyen bir hacettepe oldu yükseklisans kaydı için bir de tübitak oldu proje müdürü olmak için yeterli miyim değil miyim görmek adına, daha da soran olmadı, unvan boş iş, ama normal bir insan hayatındaki 8 yılı bir kayıp olarak görmüyorsa ne diyeyim yani, 3. ilahiyat fakültende başarılar dilerim

    Ben ilahiyatı asla bir meslek olarak görmedim ki, din araştırması, dini eğitim para kazandırma amaçlı öğrenilmemeli, öğretilmemeli diye düşünüyorum.

    Bu süreçte zaten meslek adına, hayat adına bir şeyler yapma gayreti içine girdim de; başarılı başarısız hiç önemli değil, bu yolda gitmek önemli diye bakıyorum.

    8 Yıl bir kayıp olarak değil bir çaba olarak bakıyorum çünkü getirisi yeterli olmasa da masa başı iş yapmaktan daha fazla.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: CrystalCacik


    quote:

    Orijinalden alıntı: Greggs

    Neyseki sen ilahiyatin hakkini veriyorsun

    cevap veremez ki

    Yine mi?

    Buna ne cevap vereyim ki? İlahiyat bir meslek değildir, bir eğitim ve kişinin kendini yetiştirme alanıdır. Para kazanmak için okunmaz, para için de devlete kapak atılmaz din söz konusu olunca.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fox5578

    Tez konusunu bilmem ama format atmak veya ubuntu yükleyememek mühendislikle ilgili değildir. Yani mühendis format atmaz ve bilmek zorunda değildir. Mühendis kod yazar, proje geliştirir. Format atmak veya linux yüklemek teknikerlerin işidir. Ha bilse iyi olur mu olur ama bilmese de problem değildir.
    Bizim toplumdaki cahil insanlar gibi yazmışsın. Bilgisayar mühendisliği okuyorum diyince bizim çocuğun bilgisayarada format atarsın diyen teyzeler, dayılar gibisin. Hatta şimdi uydu tamir etmek gibi işlevlere de sahip olmasını istersin.

    Muhendis bunlari bilmek zorundadir. Normal bilgisayari gectim bir sunucuyu nasil yonetecek? Hata analizini nasil yapacak? Kusura bakmasin da bilgisayar muhendisi unvanini tasiyan biri gelecek, sunucunun bozulan islemcisini yada RAM'ini degistiremeyecek, hatta utanmayip bu benim isim degil teknikeri yada danisman firmayi cagirin diyecek sonra calismaya devam edecek. Aksamina kapinin onunde bulur kendisini.

    Stajyer olarak aldigimiz bir kiz vardi, ITU'de bilgisayar muhendisligi ogrencisi, Oracle icin basit bir backup scripti yaz dedik, "Ben mi yazacagim?" dedi bize. Ertesi gun gelmedi zaten.

    Muhendis adam alaniyla alakali her seye hakim olur. Tekniker muhendisin alt kademesidir, ust degil. Senin mantiginla teknikerin yaptigi isi muhendis yapamaz. Boyle sacmalik mi olur?

    Okulda nasil bir ders anlattilar sana bilmiyorum ama gercek hayat boyle islemiyor. Muhendis adam yaptigi isin teorisini de bilir, uzerine pratigini de yapar. Tekniker ise pratik uzerine yogunlasir. Muhendisligi sadece kod yazip "proje" gelistirmek olarak biliyorsan issiz kalirsin. En azindan benim calistigim firmalarin hicbiri is vermez. Bkz Turk Telekom, HP, IBM, KPMG, SAP, Oracle, vs.
    _____________________________




  • Bu grafik doğruysa biz ölmüşüz. Lüksemburg ne öyle lan. Normal kullanıcı gelip bizim bilgisayar mühendislerine ders versin bari.
    _____________________________
  • bılg muh okuyup hekır olcam yhaa
    _____________________________
  • Theologist kullanıcısına yanıt
    bu süreçte askerliğini yapıp aradan çıkarma gibi bir girişimin oldu mu peki hiç, pek sanmıyorum ama?
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dracos

    bu süreçte askerliğini yapıp aradan çıkarma gibi bir girişimin oldu mu peki hiç, pek sanmıyorum ama?

    O araya girince sekteye uğrardı süreç eninde sonunda zaten bu borç gönül rahatlığı ile ödenecek.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • Theologist kullanıcısına yanıt
    yok o yüzden sormadım, şunu görmek için sormuştum ki aslında ilk ilahiyat fakültesinden mezun değilsin sen, yani meslek olarak icra edemezsin, çünkü malum hepimizin başının belası olan bu askerlik kanunu şunu söylüyor, eğer lisans düzeyinde çift anadal ya da yan dal yapmıyorsan mezun olduğun anda eğer bir üst düzey eğitim seviyesine geçmediysen 2 yıl tecil sonrası bakaya durumuna düşersin

    bu açıdan baktığımızda 2008 yılında ilkine girdiğini söyleyen birisi an itibariyle hala lisans programındayken nasıl 8.5 yıldır tecilli olabilir, ilk lisans eğitimini bitirmez de başka bir lisans eğitim programına geçerse 29 yaşına kadar askerliği tecil ettirebilir, asker kaçağı olsan zaten pasaport işleri falan ayrı bir sıkıntı oluyor, polis alıp götürüyor askerlik şubesine savunman isteniyor niye kaçıyorsun lan vs. şeklinde, o yüzden erasmus yurtdışı vs. işleri yalan olurdu bakaya durumda olsan, demek ki değilsin

    benim için herhangi bir mezuniyetin olmadığını görmek anlamında yeterli oldu bu cevabın açıkçası üzüldüm ama, imam hatip de dahil 11.5 yıl boşa giden bir zaman, elinde ne var lise diploması, getirisi vardır elbette tabii sana göre ama, ben yorum yapmıyorum artık



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Dracos -- 21 Nisan 2017; 19:31:2 >
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dracos

    yok o yüzden sormadım, şunu görmek için sormuştum ki aslında ilk ilahiyat fakültesinden mezun değilsin sen, yani meslek olarak icra edemezsin, çünkü malum hepimizin başının belası olan bu askerlik kanunu şunu söylüyor, eğer lisans düzeyinde çift anadal ya da yan dal yapmıyorsan mezun olduğun anda eğer bir üst düzey eğitim seviyesine geçmediysen 2 yıl tecil sonrası bakaya durumuna düşersin

    bu açıdan baktığımızda 2008 yılında ilkine girdiğini söyleyen birisi an itibariyle hala lisans programındayken nasıl 8.5 yıldır tecilli olabilir, ilk lisans eğitimini bitirmez de başka bir lisans eğitim programına geçerse 29 yaşına kadar askerliği tecil ettirebilir, asker kaçağı olsan zaten pasaport işleri falan ayrı bir sıkıntı oluyor, polis alıp götürüyor askerlik şubesine savunman isteniyor niye kaçıyorsun lan vs. şeklinde, o yüzden erasmus yurtdışı vs. işleri yalan olurdu bakaya durumda olsan, demek ki değilsin

    benim için herhangi bir mezuniyetin olmadığını görmek anlamında yeterli oldu bu cevabın açıkçası üzüldüm ama, imam hatip de dahil 11.5 yıl boşa giden bir zaman, elinde ne var lise diploması, getirisi vardır elbette tabii sana göre ama, ben yorum yapmıyorum artık

    Olayı bilmiyorsun ki ama, kanunda açık var. İlkinin son yılında kayıt sildirmeden sınava girip ikincisine yerleştim, yerleştiğime dair belge ile başvurdum tecil ettirdim, diplomayı alıp ilişiğimi kesip ikincisine başvurdum ve yerleşme işlemini tamamladım.

    Olayın iç yüzünü bilmeden neden hemen yargıya varıyorsun ki anlamadım. Eğer 30 yaş sınırı olmasaydı yine aynı yöntemi uygulayabilirdim.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________




  • Dracos D kullanıcısına yanıt
    Ayrıca bizim memur olarak atanmamız için üniversiteye gerek yok, Lise diploması ile imam oldu arkadaşlarımın hemen hepsi o arada üniversiteyi de bitirip kurumlar arası geçiş yaptılar. Olay bu...

    Ama bence dinden para kazanılmamalı.

    O yüzden ne lise diplomasını kullandım yeterlilik sınavını geçmiş olmama rağmen ne de üniversite diplomalarını kullanacağım.

    Hiç bir önemi yok benim için.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Theologist -- 21 Nisan 2017; 19:49:47 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • 
Sayfa: önceki 2526272829
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.