Şimdi Ara

Bilgisayar Bilmeyen Bilgisayar Mühendislerimiz (Ss'li) (28. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
566
Cevap
11
Favori
29.461
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
64 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 2526272829
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: fox5578

    Tez konusunu bilmem ama format atmak veya ubuntu yükleyememek mühendislikle ilgili değildir. Yani mühendis format atmaz ve bilmek zorunda değildir. Mühendis kod yazar, proje geliştirir. Format atmak veya linux yüklemek teknikerlerin işidir. Ha bilse iyi olur mu olur ama bilmese de problem değildir.
    Bizim toplumdaki cahil insanlar gibi yazmışsın. Bilgisayar mühendisliği okuyorum diyince bizim çocuğun bilgisayarada format atarsın diyen teyzeler, dayılar gibisin. Hatta şimdi uydu tamir etmek gibi işlevlere de sahip olmasını istersin.

    mühendis format da atar. bu kadar abes olunmaz bir mühendis nasıl olurda kullandığı araça hakim olamaz. böyle bir şey olabilir mi? bir programcı linux kernelini build ederde gnu/linux dağıtımını nasıl kuramaz? programcılar yazdığı uygulamaların dağıtım versiyonlarını çıkarmaz mı? Bunları bilir ama komşu format at derse burun bükebilir veya küçümseyebilir ama bilir!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi deadmanku -- 21 Nisan 2017; 21:38:24 >
    _____________________________




  • Theologist kullanıcısına yanıt
    çok güzel sallıyorsun valla biliyor musun, ama cidden sıkılmaya başladım artık bu palavralardan

    http://www.osym.gov.tr/TR,967/2012-osys-yuksekogretim-programlarina-kayit-yaptiramayacak-ve-egitime-devam-edemeyecek-olanlar-26072012.html

    quote:


    .. ÖSYS yerleştirmelerinde bir programa yerleşme hakkı kazanan öğrencilerin yukarıda yer alan karar uyarınca, yeni kazandığı programa kayıt hakkını kullanabilmesi için daha önce kayıtlı olduğu programdan kaydını sildirmiş olması gerekmektedir. Bu adayların ÖSYS tercih ve yerleştirme işlemleri sonuçlanmadan mevcut eğitime devam ettikleri programlardan kayıtlarını sildirmeleri gerekmemektedir.


    2012 ha tarih de, tam senin iddia ettiğin dönem, ya ösym sallıyor ya da sen, bana sen daha güzel sallıyorsun gibi geliyor

    kedi ve ciğer ilişkisiyle diğer yancılarına da sana da sevgiler
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Greggs

    Neyseki sen ilahiyatin hakkini veriyorsun

    _____________________________
    "En büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır." - MUSTAFA KEMAL ATATÜRK - Asla bir aptalla tartışmayın.Sizi kendi seviyesine çeker ve sonra tecrübesiyle sizi yener.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dracos

    çok güzel sallıyorsun valla biliyor musun, ama cidden sıkılmaya başladım artık bu palavralardan

    http://www.osym.gov.tr/TR,967/2012-osys-yuksekogretim-programlarina-kayit-yaptiramayacak-ve-egitime-devam-edemeyecek-olanlar-26072012.html

    quote:


    .. ÖSYS yerleştirmelerinde bir programa yerleşme hakkı kazanan öğrencilerin yukarıda yer alan karar uyarınca, yeni kazandığı programa kayıt hakkını kullanabilmesi için daha önce kayıtlı olduğu programdan kaydını sildirmiş olması gerekmektedir. Bu adayların ÖSYS tercih ve yerleştirme işlemleri sonuçlanmadan mevcut eğitime devam ettikleri programlardan kayıtlarını sildirmeleri gerekmemektedir.


    2012 ha tarih de, tam senin iddia ettiğin dönem, ya ösym sallıyor ya da sen, bana sen daha güzel sallıyorsun gibi geliyor

    kedi ve ciğer ilişkisiyle diğer yancılarına da sana da sevgiler

    Aynı anda kayıtlı değildim ki anlamadığın nokta o. Ben tecil işlemini yerleştirmenin açıklandığı 17.08.2012'de yaptım ilişiğimi de Üniversiteden 20 Ağustosta kestim, yeni kaydımı da Eylül Ekim tarihlerinde yaptım.


    Kısaca aynı anda iki yüksek öğretime kayıt diye bir şey eskiden de yoktu.

    Bu konuyu niye seninle tartışıyoruz ki hem? Zaten burada İngilizce bölüm diplomasını almama da İki ay kalmış.

    Ne önemi var kağıt parçası zaten kullanmayacağım, kullanacak olsam lise diploması aylık 3 bin maaş getiriyor zaten.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Theologist -- 22 Nisan 2017; 0:12:06 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________




  • Devletin kullanip atmak gibi bir mekanizmasi var



    Ki son yasananlar darbe ben onlan değildim onlardi onla kandirildik aldatildik



    Simdi isi bilen insan piyasaya ciksa adamı maf ederler



    Kaldi ki turkiyede gercekde bu isi iyi bilenlr var ( ben aramızda iyo hackerler olduna da inanıyorum bu forumda )



    Millet uyandi iyi adamlar türkiyede harcaniyor



    Ama bu senin şikayet ettin olay ülkenin eğitim politasinin çürük meyvesi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • Theologist kullanıcısına yanıt
    hadi ya, sonuç belgesini götürdün ama üniversiteye girmedin, noluyor o zaman 4 yıl tecilli mi geziyorsun, tek sen mi akıllısın bu memlekette karşındaki insanların hepsi gerizekalı ya da cahil değil, yerleştirme sonuç belgesi ile bir halt tecil ettiremezsin, ancak ve ancak kayıt olduktan sonra kaydın ösym'ye bildirilip sisteme girildikten sonra bu tecil yazıları gönderiliyor, öğrenci belgesiyle de tecil etmiyorlar yani tecil için ayrıca yazı yazıyor kayıtlı olduğun askerlik şubesine okulun, bunları bil de başka insanlara da aynı yalanları söyleyip rezil olma

    ha ben gayet iyi biliyorum bunları çünkü daha 2 ay olmadı kendi tecilimi uzatma işini yeni halletim, 2014 yılında çıkan 6569 sayılı kanunun geçici 67. maddesi ile o dönem kayıtlı tüm yükseklisans öğrencileri hala öğrenci olarak kayıtlıysa 26 kasım 2017'ye tecil alma hakkına sahip, şubat 2018 celp dönemine kadar bir sorunları yok, bu vesile ile aynı durumda olan varsa öğrensinler

    benim aldığım belgede halen öğrenci olduğum ve kayıt tarihim olarak da 2013 yılı yazmasına rağmen askerlik şubesine götürünce yabancılar şubedeki personel bana ya bsg dedi geçti, senin götüreceğin belge ile de işlem yapılmıyor yani prosedür okulun oraya yazı göndermesi, o yazıyı sen elden alır götürürsen o başka ki senin durumunda da bu yok

    yaşıyoruz yani kardeş biz de yaşıyoruz, cv'ye salladığın gibi sallama böyle şeyleri bana o cv işinde de sana dostça söyledim öyle bir cv salladım işte dedin geçtin, baktın buradaki cahil cühela kesim arka çıkıyor yardırdıkça yardırıyorsun etrafa, yok mühendis şöyleymiş yok gençlik böyleymiş, enayi bol ama devam et, cahil cühela kesim bu ülkede bilgili insanları beyaz türk, ab/abd ajanı, emperyalist uşağı vs. gibi tanımladığı için bu kitle sana her türlü arka çıkar

    sağa sola giydiren adam baş sahtekar lan, napsın bu ülkenin gençliği mühendisliği yani
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dracos

    hadi ya, sonuç belgesini götürdün ama üniversiteye girmedin, noluyor o zaman 4 yıl tecilli mi geziyorsun, tek sen mi akıllısın bu memlekette karşındaki insanların hepsi gerizekalı ya da cahil değil, yerleştirme sonuç belgesi ile bir halt tecil ettiremezsin, ancak ve ancak kayıt olduktan sonra kaydın ösym'ye bildirilip sisteme girildikten sonra bu tecil yazıları gönderiliyor, öğrenci belgesiyle de tecil etmiyorlar yani tecil için ayrıca yazı yazıyor kayıtlı olduğun askerlik şubesine okulun, bunları bil de başka insanlara da aynı yalanları söyleyip rezil olma

    ha ben gayet iyi biliyorum bunları çünkü daha 2 ay olmadı kendi tecilimi uzatma işini yeni halletim, 2014 yılında çıkan 6569 sayılı kanunun geçici 67. maddesi ile o dönem kayıtlı tüm yükseklisans öğrencileri hala öğrenci olarak kayıtlıysa 26 kasım 2017'ye tecil alma hakkına sahip, şubat 2018 celp dönemine kadar bir sorunları yok, bu vesile ile aynı durumda olan varsa öğrensinler

    benim aldığım belgede halen öğrenci olduğum ve kayıt tarihim olarak da 2013 yılı yazmasına rağmen askerlik şubesine götürünce yabancılar şubedeki personel bana ya bsg dedi geçti, senin götüreceğin belge ile de işlem yapılmıyor yani prosedür okulun oraya yazı göndermesi, o yazıyı sen elden alır götürürsen o başka ki senin durumunda da bu yok

    yaşıyoruz yani kardeş biz de yaşıyoruz, cv'ye salladığın gibi sallama böyle şeyleri bana o cv işinde de sana dostça söyledim öyle bir cv salladım işte dedin geçtin, baktın buradaki cahil cühela kesim arka çıkıyor yardırdıkça yardırıyorsun etrafa, yok mühendis şöyleymiş yok gençlik böyleymiş, enayi bol ama devam et, cahil cühela kesim bu ülkede bilgili insanları beyaz türk, ab/abd ajanı, emperyalist uşağı vs. gibi tanımladığı için bu kitle sana her türlü arka çıkar

    sağa sola giydiren adam baş sahtekar lan, napsın bu ülkenin gençliği mühendisliği yani

    Eğer bunu yapabildiysem gayet de çalışabilirliğini gösterdiysem süper bir durum herkes yapabilir, hatta eğer 29 yaş sıkıntısı olmasaydı bu sene de yapabildirim. Olay basit, sınava giriyorsunuz, bir bölüme yerleşiyorsunuz, yerleştiğinize dair belge ile askerlik şubesine başvurup belgeyi alıyorsunuz, o belge ile üniversiteye kayıt yaptırıyorsunuz, kayıt yaptırırken sizden bu belgeyi zaten istiyorlar, o belgeyi verdiğinizde üniversiteniz sizin adınıza bu işlemi karşılıklı askerlik şubesi ile onaylıyor.

    Askerlik tecili için başvuruyu sen yapıyorsun ki ben bağlı bulunduğum askerlik şubesine başvurdum, dün gibi hatırlıyorum. Ben başvurduktan sonra onay için üniversiteden askerlik tecil belgesi istiyorlar zaten askerlik şubesinden aldığım 2018 yılına kadar askerliği tecil ettirilmiştir imzalı kaşeli belgeyi götürdüm, yoksa üniversiteye kayıt yapmıyorlar.

    Zamanında böyle girdim, 29 yaş sınırına gelmemiş olsaydım yine yapabilirdim,

    Sen sallama falan diyorsun da ben GSS borcundan da aynı tarzla kurtuldum zaten. İkametimi ailemin yanından alıp arkadaşıma taşındım ve yeşil kart aldım, olay bu kadar basit.

    Bence çok hafife alıyorsun...


    CV'yi sallamadım sadece profesyonel bir CV hazırlamadım, o CV resmi başvuru için gerekliydi, üstünde yazıyor zaten Europass diye.

    Benim de celp dönemi 2018 belli olmaz bakarsın aynı birliğe düşeriz.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________




  • Dracos D kullanıcısına yanıt
    Mezuniyeti almadan belgeyi alıyorsun yerleştiğini gösterir belge ile, çünkü kayıt sırasında istiyorlar ve onlar da otomatik olarak 29 yaşına kadar uzatıyorlar.

    İster mezuniyeti bu belgeyi aldıktan sonra al ister bu belgeyi aldıktan sonra ilişiğini kes hiç fark etmiyor, madde bu. Açıkça açık var yani.

    Yeni askerlik kanunu madde:36:

    Madde 36 ? (Değişik: 22/5/2012 - 6318/9 md.)

    Emsali doğumluların yoklaması sırasında lise veya dengi okuldan mezun olduğunu belgeleyenlerin askerlikleri üç yıl, fakülte veya yüksekokuldan ilişikleri kesilenlerle yüksekokul mezunlarının askerlikleri ise 29 yaşını tamamladıkları yılın sonu esas alınarak iki yıl süreyle ertelenir. Bunlar, ertelemelerinin sona ereceği yıl muayeneleri yapılarak o yıl askerlik çağına giren doğumlularla işlem görür.

    Askerlikleri ertelenenler askere sevklerini talep edebilirler.

    ^^^^Erteleme süresi içerisinde yükseköğretim kurumuna kayıt yaptıranların askerlikleri öğrencilik nedeniyle ertelenir^^^^.

    Askerlik çağına girmeden önce lise veya dengi okullar yahut yüksekokullardan mezun olanlar ile fakülte veya yüksekokuldan ilişiği kesilenlerin ertelemeleri, askerlik çağına girdikleri yıldan itibaren başlar.

    Dört yıl ve daha uzun süreli yükseköğretim kurumlarından yahut bunların dengi olduğu kabul edilen okullardan mezun olan yükümlülerin askere sevkleri, istekleri halinde mezuniyet tarihinden itibaren iki yıla kadar, yüksek lisans eğitimini tamamlayanların ise bir yıla kadar tehir edilebilir. Yurt dışındaki öğrenim kurumlarından mezun olanlara, talepleri halinde, denklik işlemlerini tamamlayabilmeleri için ayrıca bir yılı geçmemek üzere sevk tehiri hakkı tanınabilir.

    Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Millî Savunma Bakanlığınca belirlenir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Theologist -- 22 Nisan 2017; 0:51:23 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist

    quote:

    Orijinalden alıntı: Xreleave


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: eLnino

    Evet evet geçen konunda da Türkiyede eğitim sistemi çok iyiydi.Güzel çelişki.

    O konuyu okumadığınız belli oluyor, eğitim sistemi değil eğitim ŞARTLARI iyi diye konu açıldı. Sistem verilen eğitimin niteliğidir, şartlar ise verilen eğitimin ortamıdır. Umarım anlatabildim.

    Yanılmıyorsam ankatada bir üniversite ve 2 kanepe için "şartlar iyi" demiştiniz.

    Anadoluyu gezin, kaç üniversitenin teknik lab-atelyeleri en tırt amerikan üniversitesi kadar var gözlemleyin. Sonra "şartın" kanepe, havuz, yeşillik, ormandan ibaret olmadığını tekrar düşünün. (24 saat açık kütüphane genelde anadoluda olmaz)

    Pekçok üniversitenin camisi enaz 1 tane ve "lüks" sayılacak şekilde inşaa edilirken pekçok üniversitede 2-3 fakülte aynı bina-dersliği kullanmak zorunda kalabilir. Üniversite inşatında daha fakülte binaları yapılmadan cami yapılmıştı sanırım haberlerde okumuş ve gülmüştüm. He unutmadan her yıl öğrencisi yemekhaneden zehirlenen okullardada yine rüşvetle alınan audi rektör aracı + "olcukça büyük" camii inşaatı ihalesi vardı.

    Bu ülkedeki özellikle anadoluda akademisyen olan adamların lütfen cvlerini, makalelerini inceleyin. Zira ben ne makaleler gördüm. Yanlış çevrilen cümleden, türkçesi çevrilmeyi unutulmuş kelimeden, yanlış çeviriden kopyalanmış metinden, yabancı grafiği düzeltirken unutulan yabancı terimden bla bla uzar gider. Bu ülkede çok ama çok fazla yetersiz akademisyen var.

    Özellikle mühendislik eğitimi veren pekçok okulda hocaların sanayi ile alakası yok. Lisans eğitimindne sonra kıçlarını sandalyeden kaldırmamış yüzlerce, binlerce akademisyen var bu ülkede. Ne sanayinin ihtiyacından-beklentisinden, ne teknolojinin gelişiminden, ne sektörel devrimden bihaber halen 30 sene önce lisansta aldığı derste tuttuğu notu "ders notu" olarak kullanan moron insanlar bu ülkede varlar ve maaş alıyorlar.

    Alın size "şart".

    İki kanepe mi?

    Bunları mı küçümsüyorsunuz? Bu bir üniversitedeki imkanlar işte... Hemen diğer tüm ünviersitelerde aynı şeyler var zaten tek tek paylaştım.

    Mesajının tamamını okuyamadım şimdilik.






    Ya gormesek bilmesek inanacağız. Sen bir üniversiteden yola çıkarak tüm üniversiteler iyi diyemezsin. Sen hiç 80 kişilik konferans salonunda derslik bile değil 100 kişi derse girdin mı? Geçen dönem aldığım bir dersi 120 kişi alıyordu ve bize verdikleri derslik 90 kişilikti. 2 kişilik sıraya 3 kişi oturarak ders işlemeye çalışıyorduk. Vize haftasından önceki ders doğal olarak alttan alanlarda geldiği için bağdaş kurarak ders dinleyenler vardı. Okuduğum üniversitede ikinci ogretimleri kaldırdılar kontenjanı 1. Ogretimlere eklediler yösü yatay geçişi derken sınıf oldu 100 kişi. Fakültede 100 kişilik sınıf yok 2 amfi var daha 1 defa girmek nasip olmadı.





    Koskoca sağlık bilimlerinin fakültesi yok. İnsanlar orada burada geziyor her dersi farklı yerde. Ama su ürünleri fakültesi üniversitesinin en iyi fakültesi. Hocalarımızın dediğine göre bir sınıfta 10 öğrenci varmış. Biz eğitim fakültesinin belki de en iyi bölümünde 100 kişiyiz. O bahsettigin kanepeler bizim üniversite de var gerçi bizim fakültede yok bir defa işimiz düştü su ürünlerinde görünce şok olduk.



    Dediklerimin yalan olduğunu düşünen Muğla Üniversitesi'ne gelip görebilir. Her şey 2 koltukla 1 kanepeyle olmuyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    KırmızıElma




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KırmızıElma


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist

    quote:

    Orijinalden alıntı: Xreleave


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: eLnino

    Evet evet geçen konunda da Türkiyede eğitim sistemi çok iyiydi.Güzel çelişki.

    O konuyu okumadığınız belli oluyor, eğitim sistemi değil eğitim ŞARTLARI iyi diye konu açıldı. Sistem verilen eğitimin niteliğidir, şartlar ise verilen eğitimin ortamıdır. Umarım anlatabildim.

    Yanılmıyorsam ankatada bir üniversite ve 2 kanepe için "şartlar iyi" demiştiniz.

    Anadoluyu gezin, kaç üniversitenin teknik lab-atelyeleri en tırt amerikan üniversitesi kadar var gözlemleyin. Sonra "şartın" kanepe, havuz, yeşillik, ormandan ibaret olmadığını tekrar düşünün. (24 saat açık kütüphane genelde anadoluda olmaz)

    Pekçok üniversitenin camisi enaz 1 tane ve "lüks" sayılacak şekilde inşaa edilirken pekçok üniversitede 2-3 fakülte aynı bina-dersliği kullanmak zorunda kalabilir. Üniversite inşatında daha fakülte binaları yapılmadan cami yapılmıştı sanırım haberlerde okumuş ve gülmüştüm. He unutmadan her yıl öğrencisi yemekhaneden zehirlenen okullardada yine rüşvetle alınan audi rektör aracı + "olcukça büyük" camii inşaatı ihalesi vardı.

    Bu ülkedeki özellikle anadoluda akademisyen olan adamların lütfen cvlerini, makalelerini inceleyin. Zira ben ne makaleler gördüm. Yanlış çevrilen cümleden, türkçesi çevrilmeyi unutulmuş kelimeden, yanlış çeviriden kopyalanmış metinden, yabancı grafiği düzeltirken unutulan yabancı terimden bla bla uzar gider. Bu ülkede çok ama çok fazla yetersiz akademisyen var.

    Özellikle mühendislik eğitimi veren pekçok okulda hocaların sanayi ile alakası yok. Lisans eğitimindne sonra kıçlarını sandalyeden kaldırmamış yüzlerce, binlerce akademisyen var bu ülkede. Ne sanayinin ihtiyacından-beklentisinden, ne teknolojinin gelişiminden, ne sektörel devrimden bihaber halen 30 sene önce lisansta aldığı derste tuttuğu notu "ders notu" olarak kullanan moron insanlar bu ülkede varlar ve maaş alıyorlar.

    Alın size "şart".

    İki kanepe mi?

    Bunları mı küçümsüyorsunuz? Bu bir üniversitedeki imkanlar işte... Hemen diğer tüm ünviersitelerde aynı şeyler var zaten tek tek paylaştım.

    Mesajının tamamını okuyamadım şimdilik.






    Ya gormesek bilmesek inanacağız. Sen bir üniversiteden yola çıkarak tüm üniversiteler iyi diyemezsin. Sen hiç 80 kişilik konferans salonunda derslik bile değil 100 kişi derse girdin mı? Geçen dönem aldığım bir dersi 120 kişi alıyordu ve bize verdikleri derslik 90 kişilikti. 2 kişilik sıraya 3 kişi oturarak ders işlemeye çalışıyorduk. Vize haftasından önceki ders doğal olarak alttan alanlarda geldiği için bağdaş kurarak ders dinleyenler vardı. Okuduğum üniversitede ikinci ogretimleri kaldırdılar kontenjanı 1. Ogretimlere eklediler yösü yatay geçişi derken sınıf oldu 100 kişi. Fakültede 100 kişilik sınıf yok 2 amfi var daha 1 defa girmek nasip olmadı.





    Koskoca sağlık bilimlerinin fakültesi yok. İnsanlar orada burada geziyor her dersi farklı yerde. Ama su ürünleri fakültesi üniversitesinin en iyi fakültesi. Hocalarımızın dediğine göre bir sınıfta 10 öğrenci varmış. Biz eğitim fakültesinin belki de en iyi bölümünde 100 kişiyiz. O bahsettigin kanepeler bizim üniversite de var gerçi bizim fakültede yok bir defa işimiz düştü su ürünlerinde görünce şok olduk.



    Dediklerimin yalan olduğunu düşünen Muğla Üniversitesi'ne gelip görebilir. Her şey 2 koltukla 1 kanepeyle olmuyor.

    Şikayet ettiğin üniversite bu mu?


















    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________




  • Sonunda, bilirkişi semi-ban yemiş. 1 hafta kafamız rahat ama 1 hafta sonra Türk genci böyle tembel, Türk genci şöyle ebesinin nikahı.
    _____________________________
    T r a p   N a t i o n
  • AristocraticaL* kullanıcısına yanıt
    bilirkişinin çatır çatır yalan söylediğini ortaya koyunca benim mesajları sildirmiş şikayet edip bu ayıp ona yeter diyeceğim de yetmiyor adam uslanmaz
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: KırmızıElma


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist

    quote:

    Orijinalden alıntı: Xreleave


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: eLnino

    Evet evet geçen konunda da Türkiyede eğitim sistemi çok iyiydi.Güzel çelişki.

    O konuyu okumadığınız belli oluyor, eğitim sistemi değil eğitim ŞARTLARI iyi diye konu açıldı. Sistem verilen eğitimin niteliğidir, şartlar ise verilen eğitimin ortamıdır. Umarım anlatabildim.

    Yanılmıyorsam ankatada bir üniversite ve 2 kanepe için "şartlar iyi" demiştiniz.

    Anadoluyu gezin, kaç üniversitenin teknik lab-atelyeleri en tırt amerikan üniversitesi kadar var gözlemleyin. Sonra "şartın" kanepe, havuz, yeşillik, ormandan ibaret olmadığını tekrar düşünün. (24 saat açık kütüphane genelde anadoluda olmaz)

    Pekçok üniversitenin camisi enaz 1 tane ve "lüks" sayılacak şekilde inşaa edilirken pekçok üniversitede 2-3 fakülte aynı bina-dersliği kullanmak zorunda kalabilir. Üniversite inşatında daha fakülte binaları yapılmadan cami yapılmıştı sanırım haberlerde okumuş ve gülmüştüm. He unutmadan her yıl öğrencisi yemekhaneden zehirlenen okullardada yine rüşvetle alınan audi rektör aracı + "olcukça büyük" camii inşaatı ihalesi vardı.

    Bu ülkedeki özellikle anadoluda akademisyen olan adamların lütfen cvlerini, makalelerini inceleyin. Zira ben ne makaleler gördüm. Yanlış çevrilen cümleden, türkçesi çevrilmeyi unutulmuş kelimeden, yanlış çeviriden kopyalanmış metinden, yabancı grafiği düzeltirken unutulan yabancı terimden bla bla uzar gider. Bu ülkede çok ama çok fazla yetersiz akademisyen var.

    Özellikle mühendislik eğitimi veren pekçok okulda hocaların sanayi ile alakası yok. Lisans eğitimindne sonra kıçlarını sandalyeden kaldırmamış yüzlerce, binlerce akademisyen var bu ülkede. Ne sanayinin ihtiyacından-beklentisinden, ne teknolojinin gelişiminden, ne sektörel devrimden bihaber halen 30 sene önce lisansta aldığı derste tuttuğu notu "ders notu" olarak kullanan moron insanlar bu ülkede varlar ve maaş alıyorlar.

    Alın size "şart".

    İki kanepe mi?

    Bunları mı küçümsüyorsunuz? Bu bir üniversitedeki imkanlar işte... Hemen diğer tüm ünviersitelerde aynı şeyler var zaten tek tek paylaştım.

    Mesajının tamamını okuyamadım şimdilik.






    Ya gormesek bilmesek inanacağız. Sen bir üniversiteden yola çıkarak tüm üniversiteler iyi diyemezsin. Sen hiç 80 kişilik konferans salonunda derslik bile değil 100 kişi derse girdin mı? Geçen dönem aldığım bir dersi 120 kişi alıyordu ve bize verdikleri derslik 90 kişilikti. 2 kişilik sıraya 3 kişi oturarak ders işlemeye çalışıyorduk. Vize haftasından önceki ders doğal olarak alttan alanlarda geldiği için bağdaş kurarak ders dinleyenler vardı. Okuduğum üniversitede ikinci ogretimleri kaldırdılar kontenjanı 1. Ogretimlere eklediler yösü yatay geçişi derken sınıf oldu 100 kişi. Fakültede 100 kişilik sınıf yok 2 amfi var daha 1 defa girmek nasip olmadı.





    Koskoca sağlık bilimlerinin fakültesi yok. İnsanlar orada burada geziyor her dersi farklı yerde. Ama su ürünleri fakültesi üniversitesinin en iyi fakültesi. Hocalarımızın dediğine göre bir sınıfta 10 öğrenci varmış. Biz eğitim fakültesinin belki de en iyi bölümünde 100 kişiyiz. O bahsettigin kanepeler bizim üniversite de var gerçi bizim fakültede yok bir defa işimiz düştü su ürünlerinde görünce şok olduk.



    Dediklerimin yalan olduğunu düşünen Muğla Üniversitesi'ne gelip görebilir. Her şey 2 koltukla 1 kanepeyle olmuyor.

    Şikayet ettiğin üniversite bu mu?



















    Evet bu üniversite. Daha üniversitenin önünden geçmediğin belli oluyor. Muğla'ya gelirsen cuma sabahı haber ver seni dersime sokayım, bağdaş kurup ders izlersin. Veya sağlıkçılarla 1 gün takıl. Her dersini farklı fakültede geçirip fakülteleri görmüş olursun. Şu forumda senin kadar boş yapanı yok.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KırmızıElma -- 23 Nisan 2017; 11:57:43 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    KırmızıElma




  • quote:

    Orijinalden alıntı: KırmızıElma


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: KırmızıElma


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist

    quote:

    Orijinalden alıntı: Xreleave


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: eLnino

    Evet evet geçen konunda da Türkiyede eğitim sistemi çok iyiydi.Güzel çelişki.

    O konuyu okumadığınız belli oluyor, eğitim sistemi değil eğitim ŞARTLARI iyi diye konu açıldı. Sistem verilen eğitimin niteliğidir, şartlar ise verilen eğitimin ortamıdır. Umarım anlatabildim.

    Yanılmıyorsam ankatada bir üniversite ve 2 kanepe için "şartlar iyi" demiştiniz.

    Anadoluyu gezin, kaç üniversitenin teknik lab-atelyeleri en tırt amerikan üniversitesi kadar var gözlemleyin. Sonra "şartın" kanepe, havuz, yeşillik, ormandan ibaret olmadığını tekrar düşünün. (24 saat açık kütüphane genelde anadoluda olmaz)

    Pekçok üniversitenin camisi enaz 1 tane ve "lüks" sayılacak şekilde inşaa edilirken pekçok üniversitede 2-3 fakülte aynı bina-dersliği kullanmak zorunda kalabilir. Üniversite inşatında daha fakülte binaları yapılmadan cami yapılmıştı sanırım haberlerde okumuş ve gülmüştüm. He unutmadan her yıl öğrencisi yemekhaneden zehirlenen okullardada yine rüşvetle alınan audi rektör aracı + "olcukça büyük" camii inşaatı ihalesi vardı.

    Bu ülkedeki özellikle anadoluda akademisyen olan adamların lütfen cvlerini, makalelerini inceleyin. Zira ben ne makaleler gördüm. Yanlış çevrilen cümleden, türkçesi çevrilmeyi unutulmuş kelimeden, yanlış çeviriden kopyalanmış metinden, yabancı grafiği düzeltirken unutulan yabancı terimden bla bla uzar gider. Bu ülkede çok ama çok fazla yetersiz akademisyen var.

    Özellikle mühendislik eğitimi veren pekçok okulda hocaların sanayi ile alakası yok. Lisans eğitimindne sonra kıçlarını sandalyeden kaldırmamış yüzlerce, binlerce akademisyen var bu ülkede. Ne sanayinin ihtiyacından-beklentisinden, ne teknolojinin gelişiminden, ne sektörel devrimden bihaber halen 30 sene önce lisansta aldığı derste tuttuğu notu "ders notu" olarak kullanan moron insanlar bu ülkede varlar ve maaş alıyorlar.

    Alın size "şart".

    İki kanepe mi?

    Bunları mı küçümsüyorsunuz? Bu bir üniversitedeki imkanlar işte... Hemen diğer tüm ünviersitelerde aynı şeyler var zaten tek tek paylaştım.

    Mesajının tamamını okuyamadım şimdilik.






    Ya gormesek bilmesek inanacağız. Sen bir üniversiteden yola çıkarak tüm üniversiteler iyi diyemezsin. Sen hiç 80 kişilik konferans salonunda derslik bile değil 100 kişi derse girdin mı? Geçen dönem aldığım bir dersi 120 kişi alıyordu ve bize verdikleri derslik 90 kişilikti. 2 kişilik sıraya 3 kişi oturarak ders işlemeye çalışıyorduk. Vize haftasından önceki ders doğal olarak alttan alanlarda geldiği için bağdaş kurarak ders dinleyenler vardı. Okuduğum üniversitede ikinci ogretimleri kaldırdılar kontenjanı 1. Ogretimlere eklediler yösü yatay geçişi derken sınıf oldu 100 kişi. Fakültede 100 kişilik sınıf yok 2 amfi var daha 1 defa girmek nasip olmadı.





    Koskoca sağlık bilimlerinin fakültesi yok. İnsanlar orada burada geziyor her dersi farklı yerde. Ama su ürünleri fakültesi üniversitesinin en iyi fakültesi. Hocalarımızın dediğine göre bir sınıfta 10 öğrenci varmış. Biz eğitim fakültesinin belki de en iyi bölümünde 100 kişiyiz. O bahsettigin kanepeler bizim üniversite de var gerçi bizim fakültede yok bir defa işimiz düştü su ürünlerinde görünce şok olduk.



    Dediklerimin yalan olduğunu düşünen Muğla Üniversitesi'ne gelip görebilir. Her şey 2 koltukla 1 kanepeyle olmuyor.

    Şikayet ettiğin üniversite bu mu?



















    Evet bu üniversite. Daha üniversitenin önünden geçmediğin belli oluyor. Muğla'ya gelirsen cuma sabahı haber ver seni dersime sokayım, bağdaş kurup ders izlersin. Veya sağlıkçılarla 1 gün takıl. Her dersini farklı fakültede geçirip fakülteleri görmüş olursun. Şu forumda senin kadar boş yapanı yok.

    Böylelerini ne takıyorsun ya. Üniversiteden 2 resim koymakla oluyor sanki. Bende 9 eylüldeyim öyle resimler koyarım ki herkes hayran kalır. Sanki o imkanlar öğrencilere sonuna kadar açık. Bizde de saha, spor salonu ve havuz var ama bana mı var? Bizim derdimiz otobüste sıkıp tepiş fakülteye gitmemek, yemekhanede düzgün yemek bulmak.
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: AristocraticaL*

    Sonunda, bilirkişi semi-ban yemiş. 1 hafta kafamız rahat ama 1 hafta sonra Türk genci böyle tembel, Türk genci şöyle ebesinin nikahı.


    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Vanished Man


    quote:

    Orijinalden alıntı: KırmızıElma


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: KırmızıElma


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist

    quote:

    Orijinalden alıntı: Xreleave


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: eLnino

    Evet evet geçen konunda da Türkiyede eğitim sistemi çok iyiydi.Güzel çelişki.

    O konuyu okumadığınız belli oluyor, eğitim sistemi değil eğitim ŞARTLARI iyi diye konu açıldı. Sistem verilen eğitimin niteliğidir, şartlar ise verilen eğitimin ortamıdır. Umarım anlatabildim.

    Yanılmıyorsam ankatada bir üniversite ve 2 kanepe için "şartlar iyi" demiştiniz.

    Anadoluyu gezin, kaç üniversitenin teknik lab-atelyeleri en tırt amerikan üniversitesi kadar var gözlemleyin. Sonra "şartın" kanepe, havuz, yeşillik, ormandan ibaret olmadığını tekrar düşünün. (24 saat açık kütüphane genelde anadoluda olmaz)

    Pekçok üniversitenin camisi enaz 1 tane ve "lüks" sayılacak şekilde inşaa edilirken pekçok üniversitede 2-3 fakülte aynı bina-dersliği kullanmak zorunda kalabilir. Üniversite inşatında daha fakülte binaları yapılmadan cami yapılmıştı sanırım haberlerde okumuş ve gülmüştüm. He unutmadan her yıl öğrencisi yemekhaneden zehirlenen okullardada yine rüşvetle alınan audi rektör aracı + "olcukça büyük" camii inşaatı ihalesi vardı.

    Bu ülkedeki özellikle anadoluda akademisyen olan adamların lütfen cvlerini, makalelerini inceleyin. Zira ben ne makaleler gördüm. Yanlış çevrilen cümleden, türkçesi çevrilmeyi unutulmuş kelimeden, yanlış çeviriden kopyalanmış metinden, yabancı grafiği düzeltirken unutulan yabancı terimden bla bla uzar gider. Bu ülkede çok ama çok fazla yetersiz akademisyen var.

    Özellikle mühendislik eğitimi veren pekçok okulda hocaların sanayi ile alakası yok. Lisans eğitimindne sonra kıçlarını sandalyeden kaldırmamış yüzlerce, binlerce akademisyen var bu ülkede. Ne sanayinin ihtiyacından-beklentisinden, ne teknolojinin gelişiminden, ne sektörel devrimden bihaber halen 30 sene önce lisansta aldığı derste tuttuğu notu "ders notu" olarak kullanan moron insanlar bu ülkede varlar ve maaş alıyorlar.

    Alın size "şart".

    İki kanepe mi?

    Bunları mı küçümsüyorsunuz? Bu bir üniversitedeki imkanlar işte... Hemen diğer tüm ünviersitelerde aynı şeyler var zaten tek tek paylaştım.

    Mesajının tamamını okuyamadım şimdilik.






    Ya gormesek bilmesek inanacağız. Sen bir üniversiteden yola çıkarak tüm üniversiteler iyi diyemezsin. Sen hiç 80 kişilik konferans salonunda derslik bile değil 100 kişi derse girdin mı? Geçen dönem aldığım bir dersi 120 kişi alıyordu ve bize verdikleri derslik 90 kişilikti. 2 kişilik sıraya 3 kişi oturarak ders işlemeye çalışıyorduk. Vize haftasından önceki ders doğal olarak alttan alanlarda geldiği için bağdaş kurarak ders dinleyenler vardı. Okuduğum üniversitede ikinci ogretimleri kaldırdılar kontenjanı 1. Ogretimlere eklediler yösü yatay geçişi derken sınıf oldu 100 kişi. Fakültede 100 kişilik sınıf yok 2 amfi var daha 1 defa girmek nasip olmadı.





    Koskoca sağlık bilimlerinin fakültesi yok. İnsanlar orada burada geziyor her dersi farklı yerde. Ama su ürünleri fakültesi üniversitesinin en iyi fakültesi. Hocalarımızın dediğine göre bir sınıfta 10 öğrenci varmış. Biz eğitim fakültesinin belki de en iyi bölümünde 100 kişiyiz. O bahsettigin kanepeler bizim üniversite de var gerçi bizim fakültede yok bir defa işimiz düştü su ürünlerinde görünce şok olduk.



    Dediklerimin yalan olduğunu düşünen Muğla Üniversitesi'ne gelip görebilir. Her şey 2 koltukla 1 kanepeyle olmuyor.

    Şikayet ettiğin üniversite bu mu?



















    Evet bu üniversite. Daha üniversitenin önünden geçmediğin belli oluyor. Muğla'ya gelirsen cuma sabahı haber ver seni dersime sokayım, bağdaş kurup ders izlersin. Veya sağlıkçılarla 1 gün takıl. Her dersini farklı fakültede geçirip fakülteleri görmüş olursun. Şu forumda senin kadar boş yapanı yok.

    Böylelerini ne takıyorsun ya. Üniversiteden 2 resim koymakla oluyor sanki. Bende 9 eylüldeyim öyle resimler koyarım ki herkes hayran kalır. Sanki o imkanlar öğrencilere sonuna kadar açık. Bizde de saha, spor salonu ve havuz var ama bana mı var? Bizim derdimiz otobüste sıkıp tepiş fakülteye gitmemek, yemekhanede düzgün yemek bulmak.

    Otobüs ile Üniversitenin ne alakası var? Neden bisikletle gitmiyorsun? Genç değil misin? Ayrıca o imkanlar sana niye açık değilmiş merak ettim? Onlar Öğrenciler için yapılıyor, öğrenci olmasa Üniversitenin ne anlamı var? Niye kurulmuş olsun?

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: Vanished Man


    quote:

    Orijinalden alıntı: KırmızıElma


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: KırmızıElma


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist

    quote:

    Orijinalden alıntı: Xreleave


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: eLnino

    Evet evet geçen konunda da Türkiyede eğitim sistemi çok iyiydi.Güzel çelişki.

    O konuyu okumadığınız belli oluyor, eğitim sistemi değil eğitim ŞARTLARI iyi diye konu açıldı. Sistem verilen eğitimin niteliğidir, şartlar ise verilen eğitimin ortamıdır. Umarım anlatabildim.

    Yanılmıyorsam ankatada bir üniversite ve 2 kanepe için "şartlar iyi" demiştiniz.

    Anadoluyu gezin, kaç üniversitenin teknik lab-atelyeleri en tırt amerikan üniversitesi kadar var gözlemleyin. Sonra "şartın" kanepe, havuz, yeşillik, ormandan ibaret olmadığını tekrar düşünün. (24 saat açık kütüphane genelde anadoluda olmaz)

    Pekçok üniversitenin camisi enaz 1 tane ve "lüks" sayılacak şekilde inşaa edilirken pekçok üniversitede 2-3 fakülte aynı bina-dersliği kullanmak zorunda kalabilir. Üniversite inşatında daha fakülte binaları yapılmadan cami yapılmıştı sanırım haberlerde okumuş ve gülmüştüm. He unutmadan her yıl öğrencisi yemekhaneden zehirlenen okullardada yine rüşvetle alınan audi rektör aracı + "olcukça büyük" camii inşaatı ihalesi vardı.

    Bu ülkedeki özellikle anadoluda akademisyen olan adamların lütfen cvlerini, makalelerini inceleyin. Zira ben ne makaleler gördüm. Yanlış çevrilen cümleden, türkçesi çevrilmeyi unutulmuş kelimeden, yanlış çeviriden kopyalanmış metinden, yabancı grafiği düzeltirken unutulan yabancı terimden bla bla uzar gider. Bu ülkede çok ama çok fazla yetersiz akademisyen var.

    Özellikle mühendislik eğitimi veren pekçok okulda hocaların sanayi ile alakası yok. Lisans eğitimindne sonra kıçlarını sandalyeden kaldırmamış yüzlerce, binlerce akademisyen var bu ülkede. Ne sanayinin ihtiyacından-beklentisinden, ne teknolojinin gelişiminden, ne sektörel devrimden bihaber halen 30 sene önce lisansta aldığı derste tuttuğu notu "ders notu" olarak kullanan moron insanlar bu ülkede varlar ve maaş alıyorlar.

    Alın size "şart".

    İki kanepe mi?

    Bunları mı küçümsüyorsunuz? Bu bir üniversitedeki imkanlar işte... Hemen diğer tüm ünviersitelerde aynı şeyler var zaten tek tek paylaştım.

    Mesajının tamamını okuyamadım şimdilik.






    Ya gormesek bilmesek inanacağız. Sen bir üniversiteden yola çıkarak tüm üniversiteler iyi diyemezsin. Sen hiç 80 kişilik konferans salonunda derslik bile değil 100 kişi derse girdin mı? Geçen dönem aldığım bir dersi 120 kişi alıyordu ve bize verdikleri derslik 90 kişilikti. 2 kişilik sıraya 3 kişi oturarak ders işlemeye çalışıyorduk. Vize haftasından önceki ders doğal olarak alttan alanlarda geldiği için bağdaş kurarak ders dinleyenler vardı. Okuduğum üniversitede ikinci ogretimleri kaldırdılar kontenjanı 1. Ogretimlere eklediler yösü yatay geçişi derken sınıf oldu 100 kişi. Fakültede 100 kişilik sınıf yok 2 amfi var daha 1 defa girmek nasip olmadı.





    Koskoca sağlık bilimlerinin fakültesi yok. İnsanlar orada burada geziyor her dersi farklı yerde. Ama su ürünleri fakültesi üniversitesinin en iyi fakültesi. Hocalarımızın dediğine göre bir sınıfta 10 öğrenci varmış. Biz eğitim fakültesinin belki de en iyi bölümünde 100 kişiyiz. O bahsettigin kanepeler bizim üniversite de var gerçi bizim fakültede yok bir defa işimiz düştü su ürünlerinde görünce şok olduk.



    Dediklerimin yalan olduğunu düşünen Muğla Üniversitesi'ne gelip görebilir. Her şey 2 koltukla 1 kanepeyle olmuyor.

    Şikayet ettiğin üniversite bu mu?



















    Evet bu üniversite. Daha üniversitenin önünden geçmediğin belli oluyor. Muğla'ya gelirsen cuma sabahı haber ver seni dersime sokayım, bağdaş kurup ders izlersin. Veya sağlıkçılarla 1 gün takıl. Her dersini farklı fakültede geçirip fakülteleri görmüş olursun. Şu forumda senin kadar boş yapanı yok.

    Böylelerini ne takıyorsun ya. Üniversiteden 2 resim koymakla oluyor sanki. Bende 9 eylüldeyim öyle resimler koyarım ki herkes hayran kalır. Sanki o imkanlar öğrencilere sonuna kadar açık. Bizde de saha, spor salonu ve havuz var ama bana mı var? Bizim derdimiz otobüste sıkıp tepiş fakülteye gitmemek, yemekhanede düzgün yemek bulmak.

    Otobüs ile Üniversitenin ne alakası var? Neden bisikletle gitmiyorsun? Genç değil misin? Ayrıca o imkanlar sana niye açık değilmiş merak ettim? Onlar Öğrenciler için yapılıyor, öğrenci olmasa Üniversitenin ne anlamı var? Niye kurulmuş olsun?

    Bizim üniversite tepededir kampüs büyüktür. Öyle bisikletle gidemezsin lise binası değil bu. Genç olmamla konunun alakası yok. Belediye otobüsü 40 kr verince tepeye çıkarıyor tepeleme dolu olsa bile binmek zorundayız.
    Bilsen de bilmesen de her konuda fikrin var. Sonra böyle cevaplar alırsın. Üniversitelerin imkanları herkese açık değil.
    Hayat öyle çalışmıyoruz, okumuyoruz tembeliz diye açtığın konulara benzemiyor.
    _____________________________




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Vanished Man


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: Vanished Man


    quote:

    Orijinalden alıntı: KırmızıElma


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: KırmızıElma


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist

    quote:

    Orijinalden alıntı: Xreleave


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: eLnino

    Evet evet geçen konunda da Türkiyede eğitim sistemi çok iyiydi.Güzel çelişki.

    O konuyu okumadığınız belli oluyor, eğitim sistemi değil eğitim ŞARTLARI iyi diye konu açıldı. Sistem verilen eğitimin niteliğidir, şartlar ise verilen eğitimin ortamıdır. Umarım anlatabildim.

    Yanılmıyorsam ankatada bir üniversite ve 2 kanepe için "şartlar iyi" demiştiniz.

    Anadoluyu gezin, kaç üniversitenin teknik lab-atelyeleri en tırt amerikan üniversitesi kadar var gözlemleyin. Sonra "şartın" kanepe, havuz, yeşillik, ormandan ibaret olmadığını tekrar düşünün. (24 saat açık kütüphane genelde anadoluda olmaz)

    Pekçok üniversitenin camisi enaz 1 tane ve "lüks" sayılacak şekilde inşaa edilirken pekçok üniversitede 2-3 fakülte aynı bina-dersliği kullanmak zorunda kalabilir. Üniversite inşatında daha fakülte binaları yapılmadan cami yapılmıştı sanırım haberlerde okumuş ve gülmüştüm. He unutmadan her yıl öğrencisi yemekhaneden zehirlenen okullardada yine rüşvetle alınan audi rektör aracı + "olcukça büyük" camii inşaatı ihalesi vardı.

    Bu ülkedeki özellikle anadoluda akademisyen olan adamların lütfen cvlerini, makalelerini inceleyin. Zira ben ne makaleler gördüm. Yanlış çevrilen cümleden, türkçesi çevrilmeyi unutulmuş kelimeden, yanlış çeviriden kopyalanmış metinden, yabancı grafiği düzeltirken unutulan yabancı terimden bla bla uzar gider. Bu ülkede çok ama çok fazla yetersiz akademisyen var.

    Özellikle mühendislik eğitimi veren pekçok okulda hocaların sanayi ile alakası yok. Lisans eğitimindne sonra kıçlarını sandalyeden kaldırmamış yüzlerce, binlerce akademisyen var bu ülkede. Ne sanayinin ihtiyacından-beklentisinden, ne teknolojinin gelişiminden, ne sektörel devrimden bihaber halen 30 sene önce lisansta aldığı derste tuttuğu notu "ders notu" olarak kullanan moron insanlar bu ülkede varlar ve maaş alıyorlar.

    Alın size "şart".

    İki kanepe mi?

    Bunları mı küçümsüyorsunuz? Bu bir üniversitedeki imkanlar işte... Hemen diğer tüm ünviersitelerde aynı şeyler var zaten tek tek paylaştım.

    Mesajının tamamını okuyamadım şimdilik.






    Ya gormesek bilmesek inanacağız. Sen bir üniversiteden yola çıkarak tüm üniversiteler iyi diyemezsin. Sen hiç 80 kişilik konferans salonunda derslik bile değil 100 kişi derse girdin mı? Geçen dönem aldığım bir dersi 120 kişi alıyordu ve bize verdikleri derslik 90 kişilikti. 2 kişilik sıraya 3 kişi oturarak ders işlemeye çalışıyorduk. Vize haftasından önceki ders doğal olarak alttan alanlarda geldiği için bağdaş kurarak ders dinleyenler vardı. Okuduğum üniversitede ikinci ogretimleri kaldırdılar kontenjanı 1. Ogretimlere eklediler yösü yatay geçişi derken sınıf oldu 100 kişi. Fakültede 100 kişilik sınıf yok 2 amfi var daha 1 defa girmek nasip olmadı.





    Koskoca sağlık bilimlerinin fakültesi yok. İnsanlar orada burada geziyor her dersi farklı yerde. Ama su ürünleri fakültesi üniversitesinin en iyi fakültesi. Hocalarımızın dediğine göre bir sınıfta 10 öğrenci varmış. Biz eğitim fakültesinin belki de en iyi bölümünde 100 kişiyiz. O bahsettigin kanepeler bizim üniversite de var gerçi bizim fakültede yok bir defa işimiz düştü su ürünlerinde görünce şok olduk.



    Dediklerimin yalan olduğunu düşünen Muğla Üniversitesi'ne gelip görebilir. Her şey 2 koltukla 1 kanepeyle olmuyor.

    Şikayet ettiğin üniversite bu mu?



















    Evet bu üniversite. Daha üniversitenin önünden geçmediğin belli oluyor. Muğla'ya gelirsen cuma sabahı haber ver seni dersime sokayım, bağdaş kurup ders izlersin. Veya sağlıkçılarla 1 gün takıl. Her dersini farklı fakültede geçirip fakülteleri görmüş olursun. Şu forumda senin kadar boş yapanı yok.

    Böylelerini ne takıyorsun ya. Üniversiteden 2 resim koymakla oluyor sanki. Bende 9 eylüldeyim öyle resimler koyarım ki herkes hayran kalır. Sanki o imkanlar öğrencilere sonuna kadar açık. Bizde de saha, spor salonu ve havuz var ama bana mı var? Bizim derdimiz otobüste sıkıp tepiş fakülteye gitmemek, yemekhanede düzgün yemek bulmak.

    Otobüs ile Üniversitenin ne alakası var? Neden bisikletle gitmiyorsun? Genç değil misin? Ayrıca o imkanlar sana niye açık değilmiş merak ettim? Onlar Öğrenciler için yapılıyor, öğrenci olmasa Üniversitenin ne anlamı var? Niye kurulmuş olsun?

    Bizim üniversite tepededir kampüs büyüktür. Öyle bisikletle gidemezsin lise binası değil bu. Genç olmamla konunun alakası yok. Belediye otobüsü 40 kr verince tepeye çıkarıyor tepeleme dolu olsa bile binmek zorundayız.
    Bilsen de bilmesen de her konuda fikrin var. Sonra böyle cevaplar alırsın. Üniversitelerin imkanları herkese açık değil.
    Hayat öyle çalışmıyoruz, okumuyoruz tembeliz diye açtığın konulara benzemiyor.

    Tepedeyse elektrikli akülü bisiklet var, çıkarken elektrik motoru ile çıkarsın, inerken dinamo döner şarj etmiş olursun.

    Otobüs beklemek zorunda kalmazsın

    Derse geç kalmazsın

    Ter kokusu ve kalabalık çekmezsin

    Hem spor olmuş olur işte ne güzel?

    Ayrıca nasıl açık değilmiş üniversite imkanları? Sen o üniversitenin öğrencisi değil misin? Nasıl komplekslerinden yararlanamıyor muşsun?

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________




  • Vanished Man V kullanıcısına yanıt
    Ayrıca nasıl benzemiyormuş hayat öyle?

    Ben de öğrenciyim ve hayatım böyle... övünmek değil olabilirliğini göstermek için paylaşıyorum sadece...

    Ailemden destek almadığım halde tek kuruş, durum bu...

    https://goo.gl/photos/RmBppUcACwAzk4V9A

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: Vanished Man


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: Vanished Man


    quote:

    Orijinalden alıntı: KırmızıElma


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: KırmızıElma


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist

    quote:

    Orijinalden alıntı: Xreleave


    quote:

    Orijinalden alıntı: Theologist


    quote:

    Orijinalden alıntı: eLnino

    Evet evet geçen konunda da Türkiyede eğitim sistemi çok iyiydi.Güzel çelişki.

    O konuyu okumadığınız belli oluyor, eğitim sistemi değil eğitim ŞARTLARI iyi diye konu açıldı. Sistem verilen eğitimin niteliğidir, şartlar ise verilen eğitimin ortamıdır. Umarım anlatabildim.

    Yanılmıyorsam ankatada bir üniversite ve 2 kanepe için "şartlar iyi" demiştiniz.

    Anadoluyu gezin, kaç üniversitenin teknik lab-atelyeleri en tırt amerikan üniversitesi kadar var gözlemleyin. Sonra "şartın" kanepe, havuz, yeşillik, ormandan ibaret olmadığını tekrar düşünün. (24 saat açık kütüphane genelde anadoluda olmaz)

    Pekçok üniversitenin camisi enaz 1 tane ve "lüks" sayılacak şekilde inşaa edilirken pekçok üniversitede 2-3 fakülte aynı bina-dersliği kullanmak zorunda kalabilir. Üniversite inşatında daha fakülte binaları yapılmadan cami yapılmıştı sanırım haberlerde okumuş ve gülmüştüm. He unutmadan her yıl öğrencisi yemekhaneden zehirlenen okullardada yine rüşvetle alınan audi rektör aracı + "olcukça büyük" camii inşaatı ihalesi vardı.

    Bu ülkedeki özellikle anadoluda akademisyen olan adamların lütfen cvlerini, makalelerini inceleyin. Zira ben ne makaleler gördüm. Yanlış çevrilen cümleden, türkçesi çevrilmeyi unutulmuş kelimeden, yanlış çeviriden kopyalanmış metinden, yabancı grafiği düzeltirken unutulan yabancı terimden bla bla uzar gider. Bu ülkede çok ama çok fazla yetersiz akademisyen var.

    Özellikle mühendislik eğitimi veren pekçok okulda hocaların sanayi ile alakası yok. Lisans eğitimindne sonra kıçlarını sandalyeden kaldırmamış yüzlerce, binlerce akademisyen var bu ülkede. Ne sanayinin ihtiyacından-beklentisinden, ne teknolojinin gelişiminden, ne sektörel devrimden bihaber halen 30 sene önce lisansta aldığı derste tuttuğu notu "ders notu" olarak kullanan moron insanlar bu ülkede varlar ve maaş alıyorlar.

    Alın size "şart".

    İki kanepe mi?

    Bunları mı küçümsüyorsunuz? Bu bir üniversitedeki imkanlar işte... Hemen diğer tüm ünviersitelerde aynı şeyler var zaten tek tek paylaştım.

    Mesajının tamamını okuyamadım şimdilik.






    Ya gormesek bilmesek inanacağız. Sen bir üniversiteden yola çıkarak tüm üniversiteler iyi diyemezsin. Sen hiç 80 kişilik konferans salonunda derslik bile değil 100 kişi derse girdin mı? Geçen dönem aldığım bir dersi 120 kişi alıyordu ve bize verdikleri derslik 90 kişilikti. 2 kişilik sıraya 3 kişi oturarak ders işlemeye çalışıyorduk. Vize haftasından önceki ders doğal olarak alttan alanlarda geldiği için bağdaş kurarak ders dinleyenler vardı. Okuduğum üniversitede ikinci ogretimleri kaldırdılar kontenjanı 1. Ogretimlere eklediler yösü yatay geçişi derken sınıf oldu 100 kişi. Fakültede 100 kişilik sınıf yok 2 amfi var daha 1 defa girmek nasip olmadı.





    Koskoca sağlık bilimlerinin fakültesi yok. İnsanlar orada burada geziyor her dersi farklı yerde. Ama su ürünleri fakültesi üniversitesinin en iyi fakültesi. Hocalarımızın dediğine göre bir sınıfta 10 öğrenci varmış. Biz eğitim fakültesinin belki de en iyi bölümünde 100 kişiyiz. O bahsettigin kanepeler bizim üniversite de var gerçi bizim fakültede yok bir defa işimiz düştü su ürünlerinde görünce şok olduk.



    Dediklerimin yalan olduğunu düşünen Muğla Üniversitesi'ne gelip görebilir. Her şey 2 koltukla 1 kanepeyle olmuyor.

    Şikayet ettiğin üniversite bu mu?



















    Evet bu üniversite. Daha üniversitenin önünden geçmediğin belli oluyor. Muğla'ya gelirsen cuma sabahı haber ver seni dersime sokayım, bağdaş kurup ders izlersin. Veya sağlıkçılarla 1 gün takıl. Her dersini farklı fakültede geçirip fakülteleri görmüş olursun. Şu forumda senin kadar boş yapanı yok.

    Böylelerini ne takıyorsun ya. Üniversiteden 2 resim koymakla oluyor sanki. Bende 9 eylüldeyim öyle resimler koyarım ki herkes hayran kalır. Sanki o imkanlar öğrencilere sonuna kadar açık. Bizde de saha, spor salonu ve havuz var ama bana mı var? Bizim derdimiz otobüste sıkıp tepiş fakülteye gitmemek, yemekhanede düzgün yemek bulmak.

    Otobüs ile Üniversitenin ne alakası var? Neden bisikletle gitmiyorsun? Genç değil misin? Ayrıca o imkanlar sana niye açık değilmiş merak ettim? Onlar Öğrenciler için yapılıyor, öğrenci olmasa Üniversitenin ne anlamı var? Niye kurulmuş olsun?

    Bizim üniversite tepededir kampüs büyüktür. Öyle bisikletle gidemezsin lise binası değil bu. Genç olmamla konunun alakası yok. Belediye otobüsü 40 kr verince tepeye çıkarıyor tepeleme dolu olsa bile binmek zorundayız.
    Bilsen de bilmesen de her konuda fikrin var. Sonra böyle cevaplar alırsın. Üniversitelerin imkanları herkese açık değil.
    Hayat öyle çalışmıyoruz, okumuyoruz tembeliz diye açtığın konulara benzemiyor.

    Tepedeyse elektrikli akülü bisiklet var, çıkarken elektrik motoru ile çıkarsın, inerken dinamo döner şarj etmiş olursun.

    Otobüs beklemek zorunda kalmazsın

    Derse geç kalmazsın

    Ter kokusu ve kalabalık çekmezsin

    Hem spor olmuş olur işte ne güzel?

    Ayrıca nasıl açık değilmiş üniversite imkanları? Sen o üniversitenin öğrencisi değil misin? Nasıl komplekslerinden yararlanamıyor muşsun?

    Bence sen bu işleri boşver. Benim gibi sonradan üniversiteye girmiş birine boşa anlatıyorsun.Buradaki herkes 20 yaşında gözü açılmamış üniversiteli değil.
    Ben iş hayatına da girdim paramı da kazandım. Elektrikli motor falan boş işler bunlar. O motorlar pahalıdır. Onu salla en dandik motor 1500 lira evrağı sigortası diğer masraflarla 3000 tl. Hem motor meselesi öyle anlattığın gibi pembe değildir.1 tren 2 otobüsle üniversiteye varıyorum o yolu senin elektrikli çekmez.Normal motor da o trafikte sakattır.
    Motorla da spor olmaz. O yollarda bisiklette işlemez. Senin gibi biniyordu araba çarptı.
    Üniversite imkanları da öyle her öğrenciye açık değildir. Açık bile olsa havuz şehrin öteki ucunda üniversite dediğin tek parça değil nasıl gideceksin oraya?
    Günde 2,5 saatini yolda 6-7 saatini de okulda geçiren birinden çalışmasını beklemen saçma. Geriye kalan saatlerde çalışacak yer bulmak zor. Yoksa bende bilirim günde 40 lira garsonluk yapmayı.
    _____________________________




  • 
Sayfa: önceki 2526272829
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.