Aydın - Denizli arası işkence gibi ( Güncelleme : otoyol açıldı 2024)

3 yıldır İzmirdeyim memleket Denizli haliyle ortalama 2 ayda bir gidip gelirim. Geçtiğimiz cuma günü yine gittim.
Arkadaşında dediği gibi Aydına otobandan 45 dakikada ulaşmak mümkün. Ama Aydından sonrası işkence. Aydın Şehir merkezi ve Nazilli merkezde abartısız en az 20 dakika oyalanıyoruz. Aydındaki Otoyoldan çıkar çıkmaz hemen sağ tarafta Denizli tarafına gidiş için güya çevre yolu yapılmış ama yol rezalet olduğu için kullanmıyorum. Nazilli daha da kötü mecburen merkeze giriyoruz ve akıllı ışık olayı yok. Aydında denk gelirse iyi oluyor.
Aydın Denizli otoyolu yapılsa yeminle uğramam ikisinede.
Gaziemirden gir Otoyola Denizliden 2 saat sonra çık ama yapıldı yapılacak derken hala ortada bir şey yok.

hangi 20 ?

Üşenmedik saydık, 123 km şehirler arası yolda yolda tam 47 tane trafik lambası var.

quote: Orijinalden alıntı: eyönetmen Bu mesaj silindi. Alıntıları Göster

Dandik bir traktör. Aynen ifadem bu.
misli misli yoğunluğu olan yola azıcık bir süre yeşil yakıp sonra dandik bir traktör geçecek diye uzun uzun kırmızı yakarsan benim ifadem bu olur. aynı tali yolda benim aracım da geçecek olursa, o da dandik olur.
kural dışı bir şey varsa basarsın şikayet butonuna.

Aydın-Denizli arası yorucu bir yol. Allahtan pek işim düşmüyor.

Asıl sorun çok fazla ışıktan ziyade ışıkların süresinin ve kademesinin hiç ayarlanmamış olması. Trafiğin asıl yükü ana eksende. Buna göre yeşil dalga ayarlaması gerek ama yok. Bu yüzden zamanlama yapamıyorsunuz.

Yine ana hattaki ışık sürelerinin daha uzun, tali bağlantıların buna mukabil oldukça kısa olması gerekirken (ana yerleşim merkezleri biraz daha yakın olabilir) buna dair bir ayarlama da farketmedim. Tali yol boş ama siz bekliyorsunuz. Oysa bunu birkaç gün içinde tespit edip süre ayarlaması yapmak çok basit.

Asıl bela ise hız sınırı bölgeleri. Şehirler arası ana (ve işlek) bir güzergahta bu kadar sık (üstelik kısa kısa) hız sınırı bölgesi olmaz. Akışı tamamen dengesiz hale getiriyor. Bakıyorsun ikide bir pırt diye 50 km hız sınırı bölgesi çıkıyor. Bunu algılayıp gerekli hıza düşene kadar hız sınırı bölgesi bitiyor. Hatta bazıları o kadar kısa ki (100 m olan bile var) daha yavaşlayamadan geçiyorsunuz. (ani yavaşlasanız gacırdatabilir sizi biri arkadan) Kütürdemeseniz bile kornalar, selektörler, el-kol işaretleri sinir bozar, bıkkınlık yapar bir süre sonra. Öeeh, başlarım artık dedirtir.

Eski bir Jandarma olmam ve trafik kurallarına dikkatle uymaya çalışmama rağmen ben bile bezdim. Üstelik sürati sevmem, dümdüz otoyolda bile 120-125 arası sınırda giderim. Baktım ki daha elliye düşemeden bölge bitiyor, başedemedim artık. Yine 90-100 gitmedim bu bölgelerde ama bari 70 filan ile gideyim diyerek geçtim. 50-70 arasında ciddi fark hissediyor insan. 50 cadde hızı, yavaş olduğunu hissediyorsun ki sokakta-caddede öyle olması lazım. Ama şehirler arası yolda olmuyor, bayıyor insanı. Oysa 70 ile filan insan gittiğini hissediyor, trafiğin aktığını görüyorsun. Daha kabul edilebilir ve baymayan bir hız.

Ancak bunun için de yolun düzenlenmesi lazım. Çevre yolunda-iller arası devlet yolunda öyle zırt pırt ışık, kavşak, yan yol bağlantısı olmaz. Seyrek olması lazım ki ana akış bozulmasın. Yan yollar yapılmalı ki fazla kavşak ihtiyacı olmasın, ana güzergah akışı ile yerleşim yeri iç akışı birbirini fazla etkilemesin. Bariyer-refüj vb yapılmalı ki zırt-pırt 50 km sınırı olmasın, özellikle çok küçük yerlerde 100-200 metre bölgeler yüzünden trafik aksamasın.

Ama bu yol en önemli ana devlet yollardan biri değilmiş de sanki ilçeler arası tali bir il yolu görünümünde. Teknik altyapısı çok yetersiz. Alt yapıyı düzeltmek, zırt-pırt kavşak, tali yol, yerleşim için önlem yerine işin kolayına kaçılmış. Trafik gerekleri, güzergahın önemi göz ardı edilmiş. Sorun mu var yasakla gitsin, daya 50 km hız sınırı bölgesini kurtul. Gerçekte yolun ihtiyaca cevap vermemesinin suçunu, sürücü hızlı diye başkasına at.

Belki de hayatımda şimdiye kadar yapmadığım hız ihlalinden fazlasını bu bölgede 2 yılda yapmışımdır. Üstelik kurallara azami uymaya gayret eden biri olarak. Zira insan psikolojisi diye bir şey var, benim gibi ağır-aheste adam bile bıkabiliyor, yeter be diyebiliyor.

Bunun daha kötü yanı ise alışkanlık yaratması. 50 olmuyor bari 70 gideyim diyen biri bunu zamanla kanıksayıp, 70 olmuyor 90 gideyim, 120 kesmiyor 160 basayım derecelerine rahatlıkla gelebilir. Zira insan psikolojisi buna müsaittir, başta aykırı gelen bir şey bile çok yapılınca kanıksanıp normal gelmeye başlar, sonra daha fazlası, daha fazlası.

Gerekli ve ihtiyaca uygun alt yapıyı sağlamayarak, insanları kuralları çiğnemeye biraz da biz itiyoruz devlet olarak. İnsan bir kere bu yola girince de sonu gelmiyor maalesef. Kuralları çiğnemek alışkanlık haline geliyor.

Bak sana son kere yazıyorum. Belediye karayollarına sormuş devlet izin vermemiş. Daha ne zırvalıyorsun? Sen esas karayolları denizli Maraş vs illerinde bunları yapıyor da neden aydında yapmıyor onu sorgula. Bu iller akpli belediyelere sahip olduğundan olabilir mi? Şimdi toz kaldırmadan az öte git alıntılama beni bir daha.

Geçen Ramazan bayramında Antalya-İzmir yaptım. O Nazillide 1 ışık var özellikle dikkatimi çekti. Bir fabrikanın giriş çıkış kapısı için özel yapılmış. Ulan bayram zaten fabrika falan çalışmıyor, sarı fasılalıya çevir bari ışığı değil mi? Ama yok öyle fabrikada bayram günü çalışan hayaletler güvenle çıksın diye bom boş yolda 2 dk bekledim

20 yıldır bekliyorum neredeyse bu yolu. Memleket aydın ve yılda en az 2 kez geliyorum 1000 km öteden. Son 100 km resmen bitiriyor beni umarım kısa sürer yapımı.

Aydında alt geçitlerin neden yapılmadığına dair haber ve resmi yazı. Demek ki her şeyi bildiğini sananlar yine bi mok bilmiyorlarmış, yukarıdaki şakşakçı gibi.

https://www.aydinpost.com/amp/aydin-in-trafik-sorunu-karayollari-ve-secimler-makale,2630.html
Habere girmeyenler için...