Şimdi Ara

AVM otoparkında yaşanan küçük kaza ve komikli değer kaybı davası...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
342
Cevap
12
Favori
23.095
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
19 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Selamlar,

    18 Aralık 2015 tarihinde annem bir AVM otoparkında geri geri gidip, bir başka araca çarpmıştı. Bunun neticesinde annem ve çarptığı arabadaki kişi aralarında tutanak tutmuşlardı. Annemden fotoğraf çekmesini de istemiştim.

    3 ay kadar önce tarafımıza dava açıldığını öğrendik. İşgüzar bir avukatın işi olduğunu düşünmekteyim. Çünkü işi detayı biraz komik...

    Araç şirket aracı. Annem de şirketin yönetim kurulu üyesi. Açılan dava hem sigorta firmasına, hem ruhsat sahibi olan şirkete hem de kazayı yapan şoför olan anneme açılmış. Biz de mahkemeye cevaben davanın tarafı olmadığımızı, bir değer kaybı talepleri varsa bunu sigorta firmasından talep etmeleri gerektiğini dile getiren bir paragraflık iki adet dilekçe verdik (biri şirket için, biri annem için).

    Bugün ona cevap gelmiş. Karşı tarafın avukatı şirketin ve annemin de sigorta firması ile birlikte ortak mesuliyeti olduğunu belirtmiş. Yaptığı savunmada da araçta %50 oranında değer kaybu olduğunu belirtmiş. Sigorta firması ise değer kaybı ödemeyi reddediyor. Sebebi ise basit: Kaporta hasarı yok!

    Sigorta firmasından edindiğim bilgiye göre aracın sadece tamponu değişmiş. Hali ile değer kaybı söz konusu değil. Sigorta firması o yüzden değer kaybı ödemeyi reddetmiş. Konu mahkemeye taşınınca da aynı durumu sergiliyor.

    Fotoğrafı ekliyorum. Legacy biziz. Mercedes ise çarptığımız araç:
    AVM otoparkında yaşanan küçük kaza ve komikli değer kaybı davası...

    Bizim araçtaki hasar da sadece tamponda:
    AVM otoparkında yaşanan küçük kaza ve komikli değer kaybı davası...

    Fotoğraftan bir ihtimal Mercedes'deki far da kırılmış olabilir diye düşünüyordum (montaj plastiği kanırıp kırılabiliyor, servis değiştiriyor). Öyle olmamış. Far bile değişmemiş. Sadece tampon. Ki aslında tamponda da tamir edilmeyecek bir durum yokmuş da, araç iki haftalıkmış. Ben de olsam servise gider ve değiştirtirdim.

    Neyse, sonuçta iki arabada da kaporta hasarı yok. Dolayısı ile değer kaybına sebebiyet verecek bir durum yok. Avukat da savunmada %50 değer kaybı falan yazmış ve bilirkişi istemiş. Aslında avukatı arayıp "aracın ikinci el fiyatı üzerinden yarı fiyatına ben aracı yarın alabilirim" demek istiyorum. "Değer kaybını da mahkeme sonunda zaten alacağınıza inanıyorsunuz..." Neyse cıvımayayım hemen.

    Birinci davalı sigorta firması olduğundan zaten avukatları konu ile ilgileniyor. Biz ise bize yaptıkları itiraza aynı tek paragraflık dilekçe ile cevap vermeyi düşünüyoruz. "Tekrar ediyoruz, muhatap sigorta firmasıdır. Ekleyecek bir şeyimiz yoktur" şeklinde. Aslında kötü niyetli biri olsam bir sürü tanıdık avukat var. Şirket için şirketin işlerine bakan avukatımı arar, onunla anlaşırım: "Kaybedersen ödeme yapmam, kazanırsan 1000TL." Aynı şekilde annem için bir başka avukat (aile dostu) ile anlaşırım. Davayı karşı taraf kaybederse dava açan hanımefendiye 2000TL daha masraf açarım. Ancak kötü niyetli değilim. Böyle bir şey yapmayacağım.

    Neyse, anladığım kadarı ile karşı tarafın avukatı biz bir tırsıp ortalığa "anlaşalım" şeklinde dökülürsek diye bize de dava açmış. Yoksa muhatapları sigorta firması...

    Sonuç olarak, bu değer kaybı mevzusunu saçma bulmamakla birlikte, değer kaybı yaratmayan bir kazada kullanılmasında neler yaşanacağını hep birlikte görmüş olacağız. Karşı taraf bilir kişi talep ediyor. Bilir kişi ne diyecek bakalım. Mantıken klasik cevap olan "civatalı parça değişimde değer kaybı olmaz" diyecek. Ancak bilemiyorum. Bunun aksinin yaşandığı bir emsal dava var mı? Bir fikriniz var mı?

    Olur da ben ilk olursam onu da paylaşırım. Davayı kaybedersek de sigorta firmasının "bunu ödemem" deyip sıyrılacağını da sanmıyorum. Çünkü bu sefer sigorta firması ile biz davalık oluruz. Sonucunun nasıl biteceğini de sanıyorum biliyoruz. Saçma bir durum özetle. Merakla takip ediyorum.

    İçimden bir ses bu kaza sebebi ile çok üzülen ve kızan araç sahibi aşırı tepki verip evham yaptı. Bir uyanık avukat da bunu fırsat bilip nakte çevirmeye bakıyor. "%20 ihtimal kazanırsam 2-2.5 lira, %80 ihtimal kaybedersem 1 lira kazanırım" hesabı yapıyor. Bilemiyorum. Sonucu izleyip göreceğiz...

    Aracın sahibi hanım da kazadan sonra bağrışmış, ağlamış, bir sürü tepki vermiş... Kaza yahu bu. Kadıncağız gelip seni kasten biçmedi ya. Tabii ki üzülürsün, yepyeni araba. Ama bu kadar da abartılacak bir durum yok. Annem arabanın ortasından direkten girse gıkım çıkmazdı da, bu da biraz komik ve abartı oldu. Neyse, değer kaybı davası ile tanışmam biraz enteresan oldu özetle.

    Edit:
    Karşı tarafın savunmasını okuduğumda işin rengi biraz değişti. Konunun devamında yadıklarımı buraya da yazma gereksinimi duydum. Bazı arkadaşlar devamında yazdıklarımı okumuyor.
    1) Öncelikle annemin hatalı olduğu tartışılmaz bir durum.
    2) Karşı taraf değer kaybı olduğunu düşünüyorsa bunu talep etmesinden doğal bir durum yok. Bunu yadırgamıyorum.
    3) Yadırgadığım konu karşı tarafın kaza sonrası sinir krizleri geçirmesi, bağırması, önemsiz de olsa annemi hırpalayacak şeyler söylemesi. Varsa bir değer kaybı zaten kaybını alacaksın. Neyin krizi ki bu? Hepimiz üzülürüz böyle bir hasar iki haftalık aracımızın başına gelse... Ancak krizlere girmek, ağlamak falan... Hem kendine, hem karşı tarafa yazık.
    4) Sigortadan değer kaybı talep ettiklerini bize haber vermediler. Verselerdi aralarını bulurdum. Ben olayı evime yazı gelince öğrendim. Bunu da anlamsız buluyorum. Dava açmadan önce uzlaşma teklif edersin. Şimdi bu durumda davayı beklemek uygun düşer. Yoksa değer kaybını cebimden ödemem gerekir. Bunu cebimden ödeyeceksem sigortamda da, kaskomda da hukuki sorumluluk klozum neden var?

    Özetle nefret kusmadan, bilmeden etmeden yargılamadan bilgi vermek amaçlı açılmış bir konudur. Tatsız bir meseleyi mümkün olduğunca eğlenceli bir biçimde aktarmaya çalıştım. Gereksiz triplere girmeyiniz. Tanımadan, bilmeden etmeden yargılamaya kalkmayınız. İnatla bunu yapanlarla itina ile dalga geçeceğimi peşinen beyan ederim. Saygılarımla.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Huseyin-ZST -- 5 Ocak 2017; 23:21:48 >







  • 200 bin liraya mercedes al. kapalı garajda araba kullanmayı bilmeyen biri geri geri çıkarken gelsin tamponunu dağıtsın. olay kara yolunda olmadığı için karşı tarafın sigortası ödeme yapmasın, kendi kaskondan yaptır. hasarsızlık indirimin bozulsun. kasko primin fırlasın. aracı satacağın zaman alacak kişi tamponu ileri sürüp başında çingene pazarlığı yapsın.

    Tüm bunlar sana patlarken biri de çıkıp "nolacak yea altı üstü bir tampon 2-3 bin liranın peşine düşüyorlar yazık" diye ahkam kessin.

    şu olay başına gelse bir kucak taşla, 2 avukatla peşine düşecek adamlar gelip suçsuz, alakasız adamla dalga geçiyorlar. yeni Türkiye'de böyle tipler prim yapıyor demek ki. dürüstlük enayilik olmuş.
    Değer kaybı yok diyenler için şöyle bir örnek verelim;



    -Tamamen Orjinal Araç 150bin tl



    -Tamponu değiştirilmiş ve boyanmış ayrıca farı değişmiş Araç 150bin tl



    İkisinden birin Alacak olsanız hangisini alırsınız ? Sanırım konu anlaşıldı.



    Yani sigorta firması kaporta hasarı yok diye değer kaybı yok demesi gerçektende değer kaybı olmadığı anlamına gelmez.

    Zaten bahsettiğimiz araç 30-40binlik ucuz bir araçta değil bir tampon 3bin 1 far 3-4bin civarıdır en az.


    Araçtaki değer kaybı %50 olmasa bile En az 5000tl değer kaybı söz konusu şimdi teknik olarak bir zararı olmasa bile.



    Dava açan kişi sonuna kadar haklı.
    Valla bizim araba 6 aylıkken babam karda kayıp 5km hızla otobüse vurdu. Tampon, kaput, iki far değişti. 2011 yılında 14.000TL girdi kaskoya. Üzüldüm tabi. Ama dünyanın sonu mu arkadaş? Dert ediyorsan yorganı ayağına göre uzatacaksın. Tampon göçünce ağlayacaksan o araba sana fazla. Hepimiz zor kazanıp zor alıyoruz bu meretleri. Oturup ağlayacaksam Merco'ya binmem de Focus'a binerim. Kafam rahat olur.

    Değer kaybı davasına da karşı değilim Türkiye şartlarında da, tampon için dava açmak da ekstrem. Annem gidip o çamurluklardan birini veya kaputu göçertseydi Mercedes'in sahibi için "haklı kadın" derdim. Sonuçta dediğiniz gibi, araç iki haftalık daha. De tampon be abi. Ben olsam "geçmiş olsun" der, tutanağımı tutar, tabii ki üzülür, çaktırmaz, uzar giderdim.

    Geçmişte benzeri oldu. Volvo S60 daha bir haftalıkken kamyon kaydırıp kaputun üstünü 15cm çizdi. Lokal boya ile kurtardık. Üzüldük gene de, aynı şey, dünyanın sonu mu? Kahrolacaksan, geceleri uykun kaçacaksa o Volvo sana fazla.
    15 cm lik lokal boyayla tampon değişmesi aynı şey değil. tampon değişmiş. artık arabada resmi olarak değişen parça var. orijinalliği gitmiş. atıyorum değişensiz aynı modelin değeri 125 binse artık bu arabanın değeri 125 bin olmuyor. alacak kişiler servis kaydı istediğinde görecekler tamponun değiştiğini. kaça yapıldıysa fiyatı aynı oranda düşürmeye çalışacaklar. burası Türkiye. bende sizin gibi düşünüyorum ama herkes sizinle benim gibi düşünmüyor. değeri düşecek diye arabasını boyatmayan adamlar var. yamalıklı don gibi geziyorlar. onları buna iten şey de ölücü seviyesinde alıcılarla dolu piyasa. adam satarken sadece tampon değişti dese "oo önden kazalı o zaman bu. sen düş fiyatı düş" diyecekler. bunları yaşıyoruz.
    Bak hala... Ne ağlaması? Getir lan seninkini de biçicem, parasıyla değil mi? Saçman sepelek konuşuyorsunuz, sonra bana terbiyesiz falan diyorsunuz. Maksat bilgilendirmekti. Zırtapozlar sinirlendirsin diye konu açmadım.

    Madem anlamıyorsunuz laftan, madem sabit fikirlisiniz, anladığınız dilden konuşalım: "Var mı lan, park etmeyi bilmiyor annem. Yarın gelir senin arabanı da biçer. Onun da değer kaybını öderim. Ne yapacaksın? Satırla mı kovalayacaksın?" Araba kullanmayı bilmiyor 20 yıllık şoför. Sen çok biliyorsun. Gene de çıkıyor trafiğe. Nasıl engelleyeceksin? Var mı bir çözümün? Gel engelle. Engelleyemezsin.

    Ben burada böyle saçma bir kaza yaparsanız başınıza ne gelebilir, veya çarpılan taraf siz iseniz ne yapabilirsiniz onu paylaşıyorum. Hala anlamsız anlamsız çıkışıyorsunuz.

    Tüm şu konuda benim saçma bulduğum tek mevzu avukatın %50 değer kaybı saçmalaması, ki bir hükmü yok, hepimiz biliyoruz, bir de kadının kazadan sonra ağlayıp bağırması. Bu kadar. Amma büyüttünüz be!

    Aynı kazayı babam da yapabilirdi. Toplamınızı cebinizden çıkarır. Yılda 50.000km yol yapıyor. Siz kimsiniz onun yanında? 45 yıllık şoför. Bir anlık bir dalgınlıkla o da yapabilirdi. Ona da saçma sapan konuşacak mıydın? Sanmam. Neyse, seviyeyi zorla siz düşürttürüyorsunuz, sonra "çok terbiyesizsin bik bik" diyorsunuz.

    Tekrar ediyorum: De ki annem arabayı park edemiyor (ki sanıyorum senden iyi kullanıyordur), onu geçtim de ki annem araba kullanmayı bile bilmiyor... Ama ehliyeti var. Ne yapabileceksin? Trafikten mi çektireceksin? Şark hizmetine mi sürdüreceksin? Artık böyle davranacağım saçma çıkışlar yapanlara. Ankara plakalı iki adet Station Legacy var. Biri beyaz. Biri siyah. Siyah station legacy görürsen, içinde beyaz saçlı bir amca varsa babam. Orta yaşlı bir kadın varsa kaç. O annem. Biçebilir. 30'larında bir adam varsa o benim. Dütdüt korna yap, iki muhabbetin belini kıralım.

    Diğer araba da ortak kullanımda. Kendi beyaz, tentesi kiremit rengi A3 cabrio. 06 plakalı bir tane var. Onda da, babam, annem, ben. Dikkat et trafikte. Bu arabaların içinde annem varsa kaç. Bak, çok zor değil. Damgalı eşek gibiyiz. İkisinden de 06 plakalı bir tane var.
    Kazayı yapan bayan ağlamış , bağırmış bu gayet normal bir şey daha önce aracı çamura saplandığı için ağlayan birini gördüğümden normal karşılıyorum.Sigorta şirketi masrafları karşılamam demişse kaskodan yaptırmaları olağan bir durum.Deger kaybı için bir avukata danışmışlardır o da fırsattan istifade edip dava açmış.Bu yasal bir hak.İnsanlar hakkını kullanması size komik gelen taraf galiba , gelip burda konu açıp ahahaa dava açmışlar demeniz daha komik bence.Bu arada param var asarım , keserim , biçerim o kadar da kolay değil belli ki henüz sert taşa denk gelmemişsiniz.Son olarak para herkeste var az ya da çok , zor olan herkeste olmayan şey sağlam bir kişilik o da zaten para gibi sonradan olmuyor.Paranın sizi bozmaması dileğiyle iyi forumlar.
    Rahatsız ettiysem kusura bakmayın. Ben mala mülke önem veren biri değilim. Ancak bazı arkadaşlar anlamsız bir saldırı haline büründü. Seksist yorumlar yapan oldu. "Gadın ve şoförlük" üzerine döktürenler oldu. Bunları sapırtmanın yolu genelde bunlarla dalga geçerek oluyor. Başka yolu yok.

    Ancak, bazı tespitleriniz doğrudur. Olmayan devlet düzenine isyanım var evet. Vatansever her insanda olması gereken bir şey bu.

    Genel olarak trafik adabı bilmiyor insanımız. Siz elinizden gelen özeni tabii ki göstereceksiniz ve dikkatli olacaksınız. Kaza gene de olursa, kazadır. Geçmiş olsundur. Ortada bir kasıt yoktur. Bela okumanın veya sinir krizlerine girmenin bir anlamı yoktur. Araçlardaki hasarlar giderilir. Bizlerin canı sağ olsun. Bu kadar.

    "Sağır kadının trafikte ne işi var?" diyen oldu. Ne diyeceksin buna? Hakaret etmeden karakterini eziyorum bu insanların. Yazı dilim bazen çok sertleşiyor. Ancak çok dikkatli yazıyorum. Ondan ceza yememişimdir. Bir de laf ettikleri kadın annem. Ben o gencin anasını hiç tanımadan, anasına koca parası yiyen, beceriksiz, "sağır" (duyma engelli değil bak, alenen hakaret, sağır) muamelesi çeksem kavga çıkarır. Doğru mu? Bazılarının üslubu bozuk oluyor. Onlara çok sert cevap verdim. O arada rahatsız ettiysem kusura bakmayın.

    Bu kadar da takılmayın. Yazılarım genelde esprili bir dil ile olur. Mala mülke de önem vermem ben. Araba benim için a noktasından b noktasına gitmek ve keyif içindir. Bana jilet gibi, 2017 bir Passat, yanına da Rover 25 Tomcat koy. Passat'ın suratına bakarsam adam değilim. Mk1 veya mk2 Golf GTI ile güncel Golf 1.2 tsi'ı yan yana koy. Dönüp güncel Golf'ün suratına bakmam. Farklı bir kafa benimki. Forumda benim bu yaklaşımımı çoğu kişi biliyor. Ben de herkes biliyor gibi rahat rahat yazıyorum. Yapmamak lazım aslında. Sonra tanımayan biri tek bir yazıyı okuyunca materyalist hayvanın tekiymişim gibi gözüküyor. Ancak genelde geyik muhabbeti yapmışım mesela...

    Neyse, insanlar daha doğru üslupla yaklaşınca şeker gibi adamımdır aslında. Forumun kalitesi çok düştüğü için sık sık bazı çapsız yazılara tahammül de edemez oldum. Son zamanlarda belki de sivri dilli yazım çoğalmış da olabilir. Eğer öyle bir durum varsa, bir süre uzak durayım forumdan, soğutalım. Özellikle seksist üslup içinde olanlara tahammül edemiyorum.
    Millet kafayi yemis.



    10 on gunce daha ilk taksitini odeyeli uc gun olmus aracima park halinde iken..arkamdakide degil...karsi kaldirimda el freni cekilmeden park etmis(teker yola donuk yol egimli arac 30 metre geride) suruklenerek arka tamponu ezmis.hatta konusunu bile actim resmi prosedurler nedir diye...bu arada bi onceki aracim 15 20 bin tl lik aracti..bu benim ilk goz agrim ilk bindigim iyi arac...sansa bak



    Adam geldi hocam kusura bakma hasar kaydi cikmasin istersen elden yaptiralim dedi.uzuldum yeni cillop gibi suv dedi.dedim isine gucune bak.yapsin sigortan..1000 tl hasar kaydi ciksa ne cikmasa ne...tampon bu ya...200 bin tl lik arabada 2-3 bin tl lik hasar kaydinin zerre hukmu yoktur..burdan pazarlik edecek admin derdi zaten fiyat kirmaktir..hic bise olmasa uzun yolda arabana carpmis tas parcasinin kucucuk izini dert edermis gibi yapar ordan yurur..



    Ne olursa olsun.2 haftalik arabaya kus pislese insan ici burulur eyvallahta..yorumlar saka gibi ya...arabanin degerinden 15 20 bin az teklif ederim ne ya..hahahaha
    Kafaya bak kafaya, kadın c1, polo kullanmalıymış buyurdu ''usta şoför''



    Cinsiyetle ne alakası var bu işin, yetenek olayı tamamen, kadını erkeği yok...



    22 kişilik uzun şase sprinter kullanan 25 yaşında servis şoförü kadın da tanıyorum, o dar mahallelerde upuzun arabayı yılan gibi kullanıyor...
  • Bu değer kaybı davasını her zaman çok saçma bulmuşumdur. Zaten ülkemizde de bu olay fazlasıyla suistimal ediliyor. Aracını sokağa park ediyorsan, trafiğe çıkarıyorsan zaten kaza riskini göze almışsındır. Çok ekstrem durumlarda falan bu dava açılmalı bence. Mesela alkollü birisi veya aşırı hız yapan birisi gelip de araca çarpıp ciddi bir zarar verirse alınmalı bedel. Onun dışında milletin 2 kuruşun derdine düşüp, sigorta şirketlerinin eline poliçeyi zamlaması için verilen kozdan başka birşey değil.
  • Macera aramışlar. %50 değer kaybı varsa hemen alabilirim cla yı. Şuandaki satış fiyatının yarısını ödemeyi teklif ediyorum.
  • Fotoğraflardan gördüğüm bir değer kaybı oluşmadı yönünde. Sanirim karşı taraf arkadan vurmuş ya da ben öyle anladım. Dosya bilirkişiden gelince daha net ortaya çıkacaktır. Şahsi kanaatim davanın reddedileceği yönündedir.
  • öncelikle geçmiş olsun, bende kazanamayacaklarını düşünüyorum ama masrafları mutlaka ödetin
  • Karşı taraf avukatın yaptığı resmen dolanırıcılığa giriyor hukukta sistem nasıl işliyor bilmiyorum ama karşı dava açılıyorsa o yoldan giderdim şahsen gıcıklığına.
  • Hocam araç iki haftalık olduğu için böyle bir tepki vermişler.İnsanlara da suç bulmaya gerek yok düşünsenize sizin çalışıp çabalayarak ne zorluklarla aldığınız daha 2 haftalık araca vuruyorlar.Tepkiniz ne olurdu?Sizde ki bu rahatlık araç şirket aracı olduğu için diye tahmin ediyorum.

    Zaten bir şey çıkmaz kendilerine tatlı bir dille derdinizi anlatın baktınız işi çirkefliğe götürüyorlar sizde altta kalmayın avukatlarla görüşüp karşı tarafı dava açtığına pişman etmeden bırakmayın derim.
  • Ben defalarca değer kaybı aldım ama hepsini de karşı tarafın trafik sigortasından aldım.

    Araç kiralama firmalarının bu gibi şahsa karşı açılan davaları çokça bilinir ve genelde kazanırlar.

    Bu davayı size açmalarının nedeni ise olayın trafikte gerçekleşmemesidir. Değer kaybını sigorta şirketi üstlenmez doğal olarak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BekiRoRo -- 4 Ocak 2017; 22:35:9 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cancan_burak

    Macera aramışlar. %50 değer kaybı varsa hemen alabilirim cla yı. Şuandaki satış fiyatının yarısını ödemeyi teklif ediyorum.

    Ben de aynısını söyleyeceğim de, davalı bizim şirket olduğu için ayıp olur diye söyleyemem. Efendi adamız neticede. Çirkef değiliz. Ancak aynı zamanda davalı taraf olmasam, üçüncü şahıs olsam dakika durmaz atlardım "%50 ne abla, %70'den ben alırım" falan.

    Sonuçta avukatın yazdığı %50 değer kaybı lafının da bir değeri yok. Bilirkişi ne derse o olacak. Savunmada öyle yazıyor ki, biz saftoron çıkar da korkarsak ortalığa dökülelim... Te Allah'ım. Bu numaraları yiyen kaldı mı bu ülkede ya? Hayır Avukat da bir garip. Al şapkayı koy önüne düşün. Anonim şirkete dava açıyorsun. Şahsa değil. Şahıs olsa bir ihtimal tutturursun. Anonim şirket bu ayakları yer mi? Komik duruma düşürüyorlar kendilerini.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bnym97

    Hocam araç iki haftalık olduğu için böyle bir tepki vermişler.İnsanlara da suç bulmaya gerek yok düşünsenize sizin çalışıp çabalayarak ne zorluklarla aldığınız daha 2 haftalık araca vuruyorlar.Tepkiniz ne olurdu?Sizde ki bu rahatlık araç şirket aracı olduğu için diye tahmin ediyorum.

    Zaten bir şey çıkmaz kendilerine tatlı bir dille derdinizi anlatın baktınız işi çirkefliğe götürüyorlar sizde altta kalmayın avukatlarla görüşüp karşı tarafı dava açtığına pişman etmeden bırakmayın derim.

    Valla bizim araba 6 aylıkken babam karda kayıp 5km hızla otobüse vurdu. Tampon, kaput, iki far değişti. 2011 yılında 14.000TL girdi kaskoya. Üzüldüm tabi. Ama dünyanın sonu mu arkadaş? Dert ediyorsan yorganı ayağına göre uzatacaksın. Tampon göçünce ağlayacaksan o araba sana fazla. Hepimiz zor kazanıp zor alıyoruz bu meretleri. Oturup ağlayacaksam Merco'ya binmem de Focus'a binerim. Kafam rahat olur.

    Değer kaybı davasına da karşı değilim Türkiye şartlarında da, tampon için dava açmak da ekstrem. Annem gidip o çamurluklardan birini veya kaputu göçertseydi Mercedes'in sahibi için "haklı kadın" derdim. Sonuçta dediğiniz gibi, araç iki haftalık daha. De tampon be abi. Ben olsam "geçmiş olsun" der, tutanağımı tutar, tabii ki üzülür, çaktırmaz, uzar giderdim.

    Geçmişte benzeri oldu. Volvo S60 daha bir haftalıkken kamyon kaydırıp kaputun üstünü 15cm çizdi. Lokal boya ile kurtardık. Üzüldük gene de, aynı şey, dünyanın sonu mu? Kahrolacaksan, geceleri uykun kaçacaksa o Volvo sana fazla.




  • Sistemi suistimal etmeye çalışmış avukat olacak besi hayvanı bişey çıkacağını sanmıyorum.
  • BekiRoRo B kullanıcısına yanıt
    bekir bey değer kaybı süreci nasıl işliyor biraz bilgi verirmisiniz?
  • hocam boşver efendiliği.. sen yarın git arabaya %50 değerini ver satın almak istiyorum de. verecekleri cevapla da alay edersiniz onunla..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BekiRoRo

    Ben defalarca değer kaybı aldım ama hepsini de karşı tarafın trafik sigortasından aldım.

    Araç kiralama firmalarının bu gibi şahsa karşı açılan davaları çokça bilinir ve genelde kazanırlar.

    Bu davayı size açmalarının nedeni ise olayın trafikte gerçekleşmemesidir. Değer kaybını sigorta şirketi üstlenmez doğal olarak.

    Kazanın karayolları dışında gerçekleşmesi konusunda şöyle bir püf noktası varmış: Sigorta firması kaza AVM otoparkında gerçekleşmiş olmasına rağmen hasarı ödemiş. Hasarı ödedikten sonra "değer kaybını ödemem" deme lüksü yokmuş. En başta hasarı bu sebeple ödemeseymiş o zaman sigorta firması ile ben davalık olurdum. O davanın sonucuna göre de bu değer kaybı davasında oluşacak potansiyel masrafları kimin ödeyeceği belli olurdu.

    Kısaca, sigorta firması hasarı ödedikten sonra değer kaybı masraflarından kaçınma imkanı da pek yok.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: BekiRoRo

    Ben defalarca değer kaybı aldım ama hepsini de karşı tarafın trafik sigortasından aldım.

    Araç kiralama firmalarının bu gibi şahsa karşı açılan davaları çokça bilinir ve genelde kazanırlar.

    Bu davayı size açmalarının nedeni ise olayın trafikte gerçekleşmemesidir. Değer kaybını sigorta şirketi üstlenmez doğal olarak.

    Kardeş sorması ayıp ama yaş kaç ve senede kaç adet kaza yapıyorsunuz ve bu kazaların kaçta kaçında suçsuz oluyorsunuz. Yoksa siz gerçekten TUVERNA mısınız. Defalarca kaza yapan birisine sanırım hiç bir sigorta şirketi bir daha sigorta yapmaz.
  • Selam,
    Nerede okudugumu ve resmi bir dokuman olup olmadigini hatirlamiyorum; fakat plastik parcalar deger kaybina girmiyor.
    Diger parcalarin deger kaybina girmesi icin oncesinde hic islenmemis olmasi gerekiyor (ornek: boyanmis bir kapinin deger kaybina dahil edilememesi).

    Surada yazilanlar biraz elle tutulur gozukuyor:http://sigortateknik.blogspot.com/2015/01/arac-deger-kayb-turkiye-uygulama-ozeti.html#!/2015/01/arac-deger-kayb-turkiye-uygulama-ozeti.html

    Sonlara dogru teknik bilgiler var



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi callandor -- 4 Ocak 2017; 23:41:30 >




  • Bu tip fazla cesaretli avukatları çok gördüm (cahil cesaretinin bilimsel adıyla dunning krueger sendromu diyelim ona) benim de söyleyeceğim şey şudur, cidden kendi alanımda gördüğüm kadarıyla çok öten böyle avukatlar hep boş tenekedir, arkadaşın diplomasını görmeyi çok isterdim, iki sıra bir masa bir de kitaplık tipi bir üniversiteden mi mezun acaba?

    Durumunuz el veriyorsa karşısına iyi bir avukat çıkarmaya bakın böyleleri o zaman dünyanın en sessiz avukatı oluveriyor.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • En uzun iş ile; Sigorta Tahkim Kuruluna gider, oradan da sonuç alamadan geri dönerler. Ödedikleri para ve zaman ile kalırlar.





    *Karşı Avukat biraz fazla tecrübesiz olsa gerek! Bir eksper firmasına danışsa sonuç çıkmayacağını öğrenirdi.
  • Güzel kardeşim hem suçlusun hem güçlü, bir de avukata laf atıyosun hayırdır? Hak aramak da mu suç oldu? Maden suizanda bulunacaksın dava dilekçesini ve eklerini de koy hele. Bi de sadece iki fotoğraf mı var kaza ile ilgili?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi jasonmorhyne -- 4 Ocak 2017; 23:59:51 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: jasonmorhyne

    Güzel kardeşim hem suçlusun hem güçlü, bir de avukata laf atıyosun hayırdır? Hak aramak da mu suç oldu? Maden suizanda bulunacaksın dava dilekçesini ve eklerini de koy hele. Bi de sadece iki fotoğraf mı var kaza ile ilgili?

    İki fotoğraf ve bir kaza tutanağı var sadece. Bu kadar küçük bir kaza için fazlasına da gerek yok. Kaza tutanağında bizim suçlu olduğumuz kendi ifadelerimizle yer almakta zaten. Asli kusurlu biziz. Sigorta firmamız da karşı tarafın tamir masrafını ödemiş. Karşı tarafın ödenen faturasında sadece tampon değişimi mevcut.

    Annemin kazada suçlu olmadığını hiçbir zaman iddia etmedim. Kazada suçlu olduğunu kabul ediyorum. Ancak rica ediyorum değer kaybının tanımına bakın. Sadece tampon değişmiş arabada değer kaybı yaşanır mı fiiliyatta inceleyin. Sonra konuşalım. Benim tamponu değişmiş aracım için "bu kazalı" diye indirim isteyen bir alıcıyı kovalarım. Aracı başkasına satarım. Çok nettir. Fiiliyatta tampon, ayna, far, stop lambası gibi ıvır zıvırlar değer kaybına sebep olur mu inceleyin. Sonra tekrar konuşalım. "Aracın amblemi kırıldı, değeri düştü " diye bir olay yoktur. Tampon da böyle bir şey. Adı "bumper"dır. Tampon da kelime anlamı itibari ile amacının ne olduğunu belli eder niteliktedir.

    Kısaca suçluyum ancak güçlü değilim. Açılan dava haksız. O yüzden böyle anlamsız çıkışlara gerek yok. Bir de avukatla tabii ki dalga geçerim. "%50 değer kaybetmiş" demiş savunmasında. Oldu. Tamponunu kırdık, "araç pertten toplama oldu, aracın tavanı değişti, araç güneşi gördü" yazsaymış...

    Açılan davadaki savunmayı da buraya koymak uygun mudur bilemedim. Devam eden dava. Bir avukat arkadaş bir sakınca yoktur derse koyarım. Benim için sorun değil.

    Bu konuyu arkadaşlar bilgilensin diye açtım zaten. Aşama aşama gelişmeleri buraya yazacağım.




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.