Atatürk'ün hatası

Atatürk CHP'nin kapatılmasını vasiyet etmeliydi, mesela şu an Kılıçdaroğlu başka bir partida olsa %5 oy alamazdı ama Atatürk'ün partisi olduğu için ana muhalefet partisinin başkanı durumunda.

Yönetimi halka bırakmak

Atatürk " Benim en büyük iki eserim.Biri Türkiye Cumhuriyeti diğer Cumhuriyet Halk Partisi'dir" demiştir.Yani Atatürk CHP'nin kappatılmasını niye vasiyet etsin ki?

Söz konusu Cumhuriyetin bekçiliği ise bu görev yalnız CHP'nin değil aynı zamanda Türk Gençliği'nindir de.

“Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”

Sosyal devlet niye popülizme yol açsın?Popülizmden anladığınız nedir sizin?Devlet üniversiteleri neden saçma olsun?Ne yani,parası olan mı okuyacak üniversiteyi?Ücretsiz üniversite var diye mi ülke bu halde?Atatürk mü dedi her şehre bir üniversite kuracağız diye?Sosyalizmin önünü açtı diyorsunuz.Kime?Atatürk'e.Atatürk'ün ne alakası olur sosyalizmle yahu?Cumhuriyetin ilk yıllarında devlet eliyle kuruldu pek çok sanayi çünkü özel sermaye yoktu.Ekonomide devletçilik anlayışı benimsendi çünkü aynı yıllarda 29 krizi patlak verdi.Atatürk bir soslaist değil bir pragmatistti.Ülkenin kalkınması için sanayinin gerekli olduğunu ve sanayinin de devlet eliyle kurulması gerektiğini biliyordu.

Devletçilik popülizm değildir.Sosyalizm'e de girmez.Kapitalizm ile sosyalizm arasında bir yerdedir.Bir orta yoldur.

Ne alakası var?Cumhuriyet döneminde üniversite sayısı sınırlıydı.Ha okullaşma oranında bir artış oldu.Şimdi siz buna da mı karşısınız?"Devlet niye bedava eğitim veriyor" dediğinizi duyar gibiyim.Devlet insanlara lise ve üniversite eğitimini oy karşılığı vermez,vermedi.Halkını eğitmek için verir bu imkanları.

Erdoğan dönemindeki üniversite sayısındaki artış eğitim sisteminin bozukluğunun açtığı bir sonuçtur.Ayrıca Erdoğan'ın üniversite açarak ekonomik ve akademik bir canlanma yaşayacağı yönündeki yanlış yorumudur.Sonuç milyonlarca üniversiteli işsiz.Çünkü ülkede yeterli istihtam yok.Peki tüm bunların olmaması için ne yapılması gerekiyordu?özel üniversitelerin sayısını artırarak mı bu sorun giderilecekti?İster özelden mezun ol ister devletten ülkede yeterli istihtam yoksa bu sorunu gideremezsin.

Sorun lisede başlıyor.Lise eğitimimizin herkesin üniversite okuması yönünde bir teşviği var.Anadolu lisesi mezunları(bir anlamı kalmadı ya) üniversite okumadan ne yapacak?fen lisesi,sosyal bilimler lisesi,imam hatip lisesi ve hatta meslek lisesi mezunları dahi önlerini göremedikleri için üniversite sınavlarına giriyor.Bunun nedeni devlet üniversitelerinin ücretsiz olması değil okullardaki eğitimle insanlara bir meslek kazandırılamamasıdır.

Ulusal Kısırlaştırma Projesini getirmeliydi.

Soysuzları kısırlaştırıp ileride Cumhuriyet' in başına bela olmalarını engelleyebilirdi.

en büyük hatası devrimi eksik yapmasıydı.

devrimde yapılacaklar listesinde ilk 2 sırayı atlayıp direkt 3. maddeden başlaması oldu.

devrim sakat doğdu, kendi yaptığı devrimin unsurları ile karşı devrim ile bütün her şey yerle bir oldu

Hatası yoktur.Sadece çok erken yaşta vefat etmiştir.Onun erken yaşta vefat etmesiyle yaptığı inkılaplar yarıda kalmıştır.

Mesela yakın arkadaşı İsmet İnönü 1884 doğumludur ve 1973 yılında vefat etmiştir.

Bir başka yakın arkadaşı Celal Bayar 1883 doğumludur ve 1986 yılında vefat etmiştir.

Eğer Atatürk, İnönü ve Bayar gibi uzun yıllar devletin başında kalsaydı ve inkılapların takipçisi olsaydı emin olun bugün yaşadığımız modernleşme sancılarını yaşamıyor olurduk.Zira tüm inkılaplar onun sağlığında tam anlamıyla yerine oturmuş olur ve onun inkılapları doğrultusunda birkaç kuşak tam anlamıyla yetişmiş olurdu.

Şimdi kimse bana gelip 'Atatürk'e bel bağlamayın' demesin.10 Kasım 1938'den sonra yaşanılanlar ortada.Atatürk'ün vefat etmesiyle beraber inkılapların hızı yavaşlamış ve zamanla durmuştur.Kendi çıkarını düşünen siyasiler Atatürk'ün yok etmek istediği cemaatlere ve tarikatla yol vermiş ve bunların devleti Osmanlıda olduğu gibi çürütmelerine neden olmuştur.Onun vefatıyla Türkiye gün geçtikçe Osmanlının çöküş dönemindeki gibi çıkarcı,uyuşuk ve iş bilmez insanların yönettiği bir ülke haline gelmiştir.Tüm bunların sebebi devletin başında inkılapların kararlı takipçisi olmayı beceremeyen kişilerin olmasından kaynaklanmıştır.

Atatürk'ün kıymeti yaşadığı süreçte yapmış olduklarıyla iyice anlaşılıyor.Atatürk öyle sağlam bir temel atmıştır ki tüm terör saldırılarına,ekonomik krizlere,askeri darbelere ve cemaat/tarikat saldırılarına rağmen bu devlet hala daha ayakta kalmayı başarabiliyor.Atatürk temeli atmıştır lakin bu temelin üstüne hayal ettiği gibi modern ve çağdaş bir ülkeyi tam kuramadan vefat etmiştir.Ondan sonra gelenler ise onun gibi ateşli inkılapçılar olmamış ve sadece kendi çıkarlarını düşünmüşlerdir.

O çomarlığın çoğu bu yüzyılda oldu. Çünkü yüzyıllardır oluşagelen bir kültür, karakter birikimi tabiri caizse anında 180 derece döndürülmeye çalışıldı, bu da aşırı savrulmalara, kopmalara, tutarsızlıklara, başı boşluklara, kutuplaşmalara vb yol açtı. Dolayısıyla mutant ya da olgunlaşmamış bir toplum çıktı ortaya. İşimiz çok zor o yüzden.

Atatürk'ü seviyor olmak, çomarların reislerine toz kondurmaması gibi söz söylememek olmamalı bence.

bu dünyada konuştuğum dil ile, bir bayrağın altında bir millet mensupluğu ile hür bir şekilde yaşayabiliyorsam, bunu Mustafa Kemal Atatürk'e onun fikirlerine, onun askeri dehasına, onun devlet adamlığına borçluyum bunu net bir şekilde söylüyorum.

ama devrim hatalı ve eksik yapılmıştır. bu net. Bunu da bu dünyada muassır medeniyetler seviyesine ulaşmış ülkelerin devrimleri ile, kendi devrimimizi mukayese edince net bir şekilde hata ortaya çıkıyor.

Mesela dünyada Mutlak monarşiyi yıkıp, cumhuriyet rejimine geçen ülke olan Fransa. Fransız devrimi bir anda toplumun 'özgürlük - eşitlik - kardeşlik' sloganı ile aydınlanıp, hadi monarşiyi yıkalım demedi. Fransız İhtilalinin nasıl bir halk hareketi olduğunu size uzun uzun anlatmaya gerek yok sanırım ama 'Halka Yol Gösteren Özgürlük' portresine bakmanız neyi kast ettiğimi anlamanıza yardımcı olacaktır.

Almanya'nın Devrimi olan Reform Hareketleri, Martin Luther'in 95 Maddelik tezini meydanda okuyup, halkın 'adam haklı, din meğerse afyonmuş' şeklinde aydınlanması ile olmadı. 'otuz Yıl savaşları' reform hareketlerinin sonucudur.

Rus Devrimi'de Çaykovski'nin sihirli notaları, Dostoyoski'nin yada Tolsyoy'un büyülü romanları ile olmadı. Tüm dillere Kızıl Meydan olan, devrimin simge yerinin Kızıllığının nereden ve neden aldığını anlatmaya gerek yok

sanırım.

Mao devrimi modern dünyada gerçekleşen bir devrimdi. 'kültür devrimi' evet ne kadar haklı bir devrimdi bugün Çin'in en büyük süper güç olması bunu kanıtlar nitelikte ancak, ismi kadar masumane bir devrim olmadı.

Amerika'nın devrimini herkes Özgürlük bildiriminin imzalanması ile olduğunu sanır ama doğu batı savaşı gibi bir gerçeği vardır.

Bizde devrim nasıl oldu? Mustafa Kemal Atatürk kendisi açıklıyor;

'Ben, bâzıları gibi halkı ve ulemayı yavaş yavaş benim görüşlerimin derecesinde görmeye ve düşündürmeye alıştırmak suretiyle bu işin yapılabileceğini kabul etmiyorum ve böyle harekete karşı ruhum isyan ediyor. Ben, bu kadar yıllık yüksek öğrenim gördükten, sosyal ve uygar hayatı inceledikten sonra neden halk seviyesine ineyim? Onları kendi seviyeme çıkarırım. Ben onlar gibi değil, onlar benim gibi olsunlar; şu da var ki bu konuda incelemeye değer bâzı noktalar var; bunları iyice kararlaştırmadan işe başlarsak hata olur.' - Bu söz değiştirilmeden, kesilmeden aynen kendi sözüdür.

aslında kendisi kendi kendine itiraf etmiş. iyice kararlaştırmadan işe başlandı.

Anayasasını aldığımız Fransa'nın, anayasa yazılana dek olan süreci

Kurtuluş savaşı sürecinde en büyük müttefikimiz olan, Taksim'deki anıtta kendilerine yer verdiğimiz Rusların devrimlerini iyi analiz edemeden,

bir devrimin 1. kuralı olan, karşıt olanla yüzleşme ve hesaplaşma safasını geçip, işe başlamak, bu devrim için büyük hata oldu...

bunu kabul etmek gerek