Şimdi Ara

Atatürk Dış Güçleri Sorumlu Tutuyordu! / Yandaş Rusya Ne Demek İstedi?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
20
Cevap
0
Favori
708
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • AB ile ilişkilerimiz aslında Atatürk'ün 6 Mart 1922 meclis konuşması ile özetlenebilir diye düşünüyorum. Özetle Türkiye ile AB'yi terazinin iki kefesi olarak görüyordu.

    '...Hepiniz bilirsiniz ki, Avrupa' nin en önemli devletleri, Türkiye'nin zararıyla, Türkiye'nin gerilemesiyle ortaya çıkmışlardır. Bugün bütün dünyayı etkileyen, milletimizin hayatini ve Ülkemizi tehdit altında bulunduran, en güçlü gelişmeler, Türkiye'nin zararıyla gerçekleşmiştir.

    Eğer güçlü bir Türkiye varlığını sürdürseydi, denebilir ki İngiltere’nin bugünkü siyaseti var olmayacaktı. Türkiye, Viyana'dan sonra Peste ve Belgrat'ta yenilmeseydi, Avusturya / Macaristan siyasetinin sözü edilmeyecekti. Fransa, Italya, Almanya'da, ayni kaynaktan esinlenerek hayat ve siyasetlerini geliştirmişler ve güçlendirmişlerdir.'

    '...Bir şeyin zararıyla, bir şeyin yok olmasıyla yükselen şeyler, elbette o şeylerden zarar görmüş olanı alçaltır. Gerçekten de Avrupa’nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve uygarlaşmasına karşılık, Türkiye gerilemiş, düştükçe düşmüştür. Türkiye'yi yok etmeye girişenler, Türkiye'nin ortadan kaldırılmasında çıkar ve hayat görenler, zararlı olmaktan çıkmışlar, aralarında çıkarları paylaşarak, birleşmiş ve ittifak etmişlerdir. Ve bunun sonucu olarak, birçok zekâlar, duygular, fikirler, Türkiye'nin yok edilmesi noktasında yoğunlaştırılmıştır. Ve bu yoğunlaşma, yüzyıllar geçtikçe oluşan kuşaklarda, adeta tahrip edici bir gelenek biçimine dönüşmüştür. Ve bu geleneğin, Türkiye'nin hayatına ve varlığına aralıksız uygulanması sonucunda, nihayet Türkiye'yi ıslah etmek, Türkiye'yi uygarlaştırmak gibi birtakım bahanelerle, Türkiye'nin iç hayatına, iç yönetimine islemiş ve sızmışlardır. Böyle elverişli bir zemin hazırlamak güç ve kuvvetini elde etmişlerdir.'

    Yukarıdaki kısma zamanı geldiğinde "Türkiye'ye Demokrasi Götürülmesi"ni ekleyebilirsiniz tabi.




    Diğer haberimiz Rusya'dan. Aşağıdaki habere göre Rusya da hükümetimize bir nevi destek verip açıkça dış güçleri sorumlu tutuyor.
    Rusya ara sıra bu tür çıkışlar yapabiliyor. Tabii bu desteğin ABD ile Snowden-NSA krizi yüzünden bozulan ilişkilerle aynı zamana gelmesi alışılagelmiş bir durum.

    İngiliz istihbaratına 3 daire başkanı yerleştirip ABD ve İngiltere'yi avucunun içine alan, fuhuş kasetiyle Hindistan generalini KGB ajanı yaparak Hindistan'ı fazladan birkaç milyar dolar kazıklayan,
    üstüne üstlük generalin kasetini de ifşa eden Ruslardan söz ediyoruz. Acaba Snowden'ın bundan önce Rusya ile ilişkisi var mıydı, sanırım bundan sonra da bilemeyeceğiz!


    Rusya'dan Gezi açıklaması

    Rus senatöre göre Türkiye'de yaşanan protesto eylemlerinin arkasında Türkiye'nin kazandığı yeni durumdan rahatsız olan bir kısım güçler olabilir.

    Rusya'dan Gezi açıklamasıRus-Türk İş Konseyi Başkanı ve Rusya Parlamentosu üst kanadı Federasyon Konseyi senatörü Ahmet Palankoyev, Türkiye'nin son on yılda ekonomik alanda büyük bir sıçrama gerçekleştirerek bölgesel güç haline geldiğini söyledi. Palankoyev'e göre başta Gezi Parkı olayları olmak üzere Türkiye'de yaşanan protesto eylemlerinin arkasında Türkiye'nin kazandığı yeni durumdan rahatsız olan bir kısım güçler olabilir.
    ...



    http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=301397
    http://www.guncelmeydan.com/pano/ataturk-un-6-mart-1922-de-yaptigi-tbmm-konusmasi-t9572.html







  • Bu olayları dış güçlerin başlattığını düşünmek ne kadar saçmaysa, olaylara dış güçlerin katılmadığını düşünmek o kadar saçma.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guthrath

    Bu olayları dış güçlerin başlattığını düşünmek ne kadar saçmaysa, olaylara dış güçlerin katılmadığını düşünmek o kadar saçma.

    Neden saçma olsun ki, aynı olayı para ile finanse edip yapamazlar mı? İnsanları kandırmak ve yönlendirmek için onların yutmayacağı planlar dışında bir şey koymalısın önlerine ki plan işlesin. Bir kıvılcım dahil verilerek kötü emellerine ulaşmış olabilirler neden saçma olsun. Olayları dışarıdan görebilmek mümkün değildir.
  • Commodore, kandırıldığını bilmek insanın gururunu incitebilir. Bu yüzden çoğunlukla bilmiyormuş gibi yapma eğilimi hakim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Varsayalım ki bir x ülkesi var.
    Bu ülkenin yöneticisi de sizsiniz.
    Ülkede iç karışıklık çıktı, insanlar sizin yönetiminize tepki gösteriyor.
    Sizde bu durumu çözmek istiyorsunuz.
    Hangisini yaparsınız.
    a)Önce insanları dinlersiniz, insanların neden şikayet ettiğini anlarsınız. İnsanların sıkıntıları için çözüm yolları üretirsiniz. Sonra bunları uygulayarak insanların sıkıntılarını çözersiniz.
    b)İnsanları döversiniz. Bazılarını öldürürsünüz, bir çok insanı sakat bırakırsınız. Şiddet uygularsınız ve bu şiddetin gerekli olduğunu söylersiniz.
    Bir düşünün, hangi seçenek sorunları çözmek için daha iyi bir yoldur.
    İnsanlık tarihine baktığımızda çoğu yönetici b seçeneğini seçmiştir ve bu yöneticiler sonunda kaybetmişlerdir.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: commodore63

    quote:

    Orijinalden alıntı: Guthrath

    Bu olayları dış güçlerin başlattığını düşünmek ne kadar saçmaysa, olaylara dış güçlerin katılmadığını düşünmek o kadar saçma.

    Neden saçma olsun ki, aynı olayı para ile finanse edip yapamazlar mı? İnsanları kandırmak ve yönlendirmek için onların yutmayacağı planlar dışında bir şey koymalısın önlerine ki plan işlesin. Bir kıvılcım dahil verilerek kötü emellerine ulaşmış olabilirler neden saçma olsun. Olayları dışarıdan görebilmek mümkün değildir.

    Abi ilk başta polis feci girdi ama
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guthrath

    Bu olayları dış güçlerin başlattığını düşünmek ne kadar saçmaysa, olaylara dış güçlerin katılmadığını düşünmek o kadar saçma.

    Çok doğru.Devletin başlattığı bir olaylar silsilesi , başbakan çıkıp polisin şiddetini bile lehine göstermeye çalışıyor , faiz lobisi vs saçmalıyor.Gezi'deki hemen gaza gelen gerizekalı kesim de saçma eylemlerle Gezi olayları'nın amacını zedeliyor.Ben dış güç olsam ben de dalarım olayın içine.Tek kibrit yeterli zaten
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Hükümet kendisi yaptı. Önce bilinçli bir şekilde halkı tahrik ettiler daha sonra şiddet uygulayarak gerilimi artırdılar sonra akp ye es kaza oy vermiş ancak bir dahaki seçimlerde oy vermeyi düşünmeyen sağ eğilimli halkın oyunu benimseme politikasıyla sabitledir. Ben geçen seçimlerde aslında sol eğilimli olan bir çok doğu ilinin Akp ye oy vermesine şaşırmıştım ama sadece bir deneme oyuydu ve sonra yeniden sol kesime oy verecekleri kanaati doğdu . Durum böyle olunca evdeki % 50 yi cepte görmek istedi ben sizdenim diyerek benimseme politikasıyla vicdani bir bağ oluşturdu.

  • Türkiye'nin ayağını kaydırma çalışmalarıydı. Çok şükür başaramadılar. Eylemciler sadece piyonlardı. Gezi'ye ilk giden kafile ise ortaya atılan bir yem.
  • Daha hala dis guc safsatasi yapiliyor mu ya.devlet insan evladi gibi bi devlet olsa kimse ayaklanmaya calismazdi zaten.hukumet yanlilari anca avrupa rusya desin dursun.ortada demek ki bi hosnutsuzluk var ki millet eyleme cikti.

    Olay araplara gelince hüüüüüloooooğğ vay müslüman kardeşlerime dokunmayın ama kendi eylemcisi olunca teröristler çapulçular.

    Not:yorumumu atatürkün sözleri üzerine yapmadım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi FadeToßlack -- 22 Ağustos 2013; 18:12:07 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dış güçleri sorumlu tutmak için bir şeyin yanlısı olmaya gerek yok.

    "İkili mantık" hastalığından kurtulamamış insanlar var.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: antonidas

    Varsayalım ki bir x ülkesi var.
    Bu ülkenin yöneticisi de sizsiniz.
    Ülkede iç karışıklık çıktı, insanlar sizin yönetiminize tepki gösteriyor.
    Sizde bu durumu çözmek istiyorsunuz.
    Hangisini yaparsınız.
    a)Önce insanları dinlersiniz, insanların neden şikayet ettiğini anlarsınız. İnsanların sıkıntıları için çözüm yolları üretirsiniz. Sonra bunları uygulayarak insanların sıkıntılarını çözersiniz.
    b)İnsanları döversiniz. Bazılarını öldürürsünüz, bir çok insanı sakat bırakırsınız. Şiddet uygularsınız ve bu şiddetin gerekli olduğunu söylersiniz.
    Bir düşünün, hangi seçenek sorunları çözmek için daha iyi bir yoldur.
    İnsanlık tarihine baktığımızda çoğu yönetici b seçeneğini seçmiştir ve bu yöneticiler sonunda kaybetmişlerdir.


    Konu kapanabilir. Gereken cevap verilmiş.




  • Umut, ikili düşünce kalıbına sığdırırsan tabii ki konunun kapanması gerektiği sonucu ortaya çıkar. Ama alıntıladığın iki seçenek birbirinin kısmen dahi tümleyeni olamıyor.

    "İkili düşünce mantığı" zararlıdır. Düşünce dünyanızı kısıtlar. İnsanı aşağıdaki düşünce kalıplarına hapseder.

    Toplum mühendisliği düşünceleri olumlu veya olumsuz manipüle ederken, doğrularla yanlışları kimlere söyletmesi gerektiğini bilir.

    Bir partiyi yalancı çoban bellemiş insanlar için o parti gerçeği söylese bile birçok insan yalana inanmayı seçer.

    * GEZİ partisini sevmiyorsan, sevenlerinin gözünde AKP'lisin!
    * AKP'yi tutmuyorsan, sevenlerinin gözünde GEZİ'cisin!
    * AKP'yi sevmiyorum, bu yüzden "FAİZ LOBİSİ" yoktur!


    Sebep?

    Sanki bir gruptan olmak gerekiyormuş gibi! AKP'yi veya GEZİ'yi eleştirmek için ne GEZİ'li, ne CHP'li, ne SP'li olmaya gerek var!

    Her iki tarafta da kandırılmış insan toplulukları var ama kandırıldığına inanmak insanın zoruna gidiyor. Bir yerden sonra da çocukların küsmesi gibi bir hale gelmiş.

    Yani bu saatten sonra Hükümet höt dese, alınganlık edip ayaklanmak için bahane arayan mızıkçı insan topluluklarına da rastlıyoruz. En itici bulduğum davranışlardan biri.

    Dünya çapında insanları katleden küresel çete devletleri bile tamamen kötü değildir. Bu yüzden sevmediğiniz insanlara kulaklarınızı tamamen kapadığınızda bazı acı gerçeklerinizi kaçırabilirsiniz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Derin Millet

    Dış güçleri sorumlu tutmak için bir şeyin yanlısı olmaya gerek yok.

    "İkili mantık" hastalığından kurtulamamış insanlar var.



    Ortada "sen böyle diyorsan böylesindir" diye yargıladığım bir şey yok. Ama eylem sırf dış güçler tarafından çıkarılmıştır diye sığ düşünceyle gelirsen ortada olup bitenden haberin yok demektir. Bu tür insanların da çok büyük bir kısmı devlet yandaşı olup başbakanın ağzından çıkanları afiyetle yiyor. Ortada tabiki rakiplerini güçsüzleştirmeye çalışan devletler var. Tabiki ülkenin gerilemesi onların işine yarar ama eylemin tek savunucusu dış güçler ve onları destekleyenler vatan hainidir mantığıyla geliyorsan karşımızdaki adam olaylara hangi niyetle baktığını apaçık sergiliyordur.

    Bu arada ikili mantık dediğin hastalık değil sadece bir düşünce biçimidir. Böyle düşünenleri hastalıklı olarak görmen de aslında seni bu konuma sokuyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Başbakan da aynı sözleri sarfetmedi mi zaten? Dış güçler... Peh.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ohan

    Başbakan da aynı sözleri sarfetmedi mi zaten? Dış güçler... Peh.

    Hep zaten dış güçler milleti ayaklandırıyordur

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ziel34


    quote:

    Orijinalden alıntı: Ohan

    Başbakan da aynı sözleri sarfetmedi mi zaten? Dış güçler... Peh.

    Hep zaten dış güçler milleti ayaklandırıyordur


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dış güçlerin bu ülkede faaliyet yapmadığı propagandası çökmüştür.

    Sanki "bazen" diye bir şey yokmuş gibi, "hep" diyerek marjinalleştirme çabaları boş.

    Sonuçta bu da ikili düşünce mantığı eseri. Halbuki hep ve hiçin arasında "bazen" var, "kah", "az" var, "çok" var...

    Üzmeyin bir birinizi gençler.
  • İki birden büyüktür ve çok daha fazla çeşidi barındırır. Herhangi bir şeyin "tek" olduğuna inanmak, ya da sayı kaç olursa olsun, bu sayı dışında kalan alternatifler yok saymak, öğretilen dışında kalanları baştan yok saymak; asıl hastalık budur...
  • Neticede insan hayatı evrimsel ve sınıfsal mücadeledir. İnsan gelişe zekası ile evrim kolundan ayrılıp mücadelesini sınıf alanında sürdürmeye devam etmiştir.
    18. 19. yüzyıllar bu mücadelenin en şiddetli dönemidir. Mücadele hem devletler arasında hede devletlerin içinde halk arasında sürer. Halkın içinde kaynaklardan en fazla yararlanan devlet kurumlarına yakın olanlardır. Bu devlet ister kapistalis ister kominist işter şaeriyatçi ister kemalist devlet olsun.

    2. Dünya savaşı sonrası şavaşın verdiği acılarla oluşan şiddet karşıtlığı, demokrasi ve kapitalizmin getirdiği geçici rahatlama 21 yüzyılda nufüs patlaması kaynakların yetmemesi çevre sorunları kapitalizmin baskısı altında bir çok olaylara gebedir.
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.