Şimdi Ara

Artık yeni bir para birimi var: Elektrik!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
20
Cevap
2
Favori
3.802
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
27 oy şu anda #1
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Artık yeni bir para birimi var: Elektrik!



    İnsanlık tarihinde paranın değeri, uzun süre boyunca doğrudan üretimle ilişkilendirilmişti. Tahıl, hayvan, altın ya da fiziksel emek gerektiren herhangi bir varlık, ekonomik düzenin temelini oluşturuyordu. Dijitalleşmenin ve elektriğe dayalı teknolojilerin belirleyici olduğu 21. yüzyılda ise bu bağ yeniden kuruluyor ancak bu kez paranın yerini kilovat-saat (kWh) alıyor. Modern endüstri, elektrikli ulaşım, robotik üretim hatları ve giderek daha yoğun enerji tüketen yapay zeka sistemleri, tek bir kritik girdiye dayanıyor: elektrik. Bu nedenle kWh, ekonomik kapasitenin en saf göstergesi haline geliyor. Ve görünüşe göre bunu ilk fark eden ülke Çin.



    kWh artık bir para birimi



    Electrek’in haberine göre Çin şehirlerinde sokaklar şarj istasyonları ile doldu. Ve bunların bazılar 1 MW gibi son derece güçlü istasyonlar. Ülkenin şarj noktası sayısı 16 milyonu geçmiş durumda. 2027 hedefi ise 28 milyon. Bu istasyonlarını sadece otomobiller değil, kamyonlar, dağıtım araçları ve hatta batarya taşıyan servis kamyonları da kullanıyor. Üretim tesislerinden veri merkezlerine kadar tüm sektörler, enerjiyi ekonomik gücün temel kaynağına dönüştürmüş durumda.



    Bir şeyin para birimi olabilmesi için ölçülebilir, bölünebilir, depolanabilir ve evrensel bir değer olması gerekir. Elektrik, tüm bunlara sahip, bu da onu fiili bir para birimine dönüştürüyor. Üstelik geleneksel finans varlıklarının aksine, elektrik doğrudan üretim kapasitesiyle bağlantılı. Bu haliyle elektrik, politik baskılardan, enflasyonist risklerden ve finansal manipülasyondan uzak, tamamen fizik yasalarıyla belirlenen bir gerçeklik haline geliyor.



    Artık yeni bir para birimi var: Elektrik!



    Bu yaklaşımın Çin’de yalnızca teorik bir analiz olmadığı, devlet politikalarının sessizce yön verdiği stratejik bir temel haline geldiği görülüyor. Ülke, bu yeni “elektrik ekonomisi”nin darphanesini kurmak için benzeri görülmemiş bir hızla elektrik üretim kapasitesi inşa ediyor. Özellikle yenilenebilir enerji alanında ulaştığı rakamlar çarpıcı. Çin, 2030 için belirlediği 1.200 GW yenilenebilir kapasite hedefini beş yıl erkenden, 2025’te tamamladı. Yalnızca 2024’te yenilenebilir kaynaklar, ülkenin toplam kurulu gücünün yüzde 56’sını oluştururken, enerji talebindeki artışın yüzde 84’ü temiz enerji tarafından karşılandı. Çin’in en büyük elektrik üreticisi ve tüketicisi olduğunu da hatırlatalım.



    Artık yeni bir para birimi var: Elektrik!



    Çin’in ABD ile elektrik üretimi karşılaştırıldığında ortaya çıkan grafik, ülkede bu dönüşümün ne kadar agresif bir hızla ilerlediğini gösteriyor. Üstelik eğilim yalnızca devam etmiyor, güneş ve nükleer yatırımlarla birlikte daha da hızlanıyor. Bu dev enerji altyapısının tamamı, dünyanın en büyük kamu şirketlerinden biri olan State Grid Corporation of China (SGCC) tarafından yönetiliyor. Merkezi kontrol, serbest piyasada mümkün olmayan ölçeklerde planlama yapılmasına olanak tanıyor. Bunun en çarpıcı örneği, Çinin batısındaki dev güneş ve rüzgar çiftliklerinden kıyıdaki sanayi bölgelerine enerji taşıyan Ultra Yüksek Gerilim (UHV) şebekesi.



    Tümüyle devlet kontrolünde



    Çin, elektrik şebekesini aynı zamanda bir sanayi politikası aracı olarak kullanıyor. Ülkenin ortalama elektrik fiyatı 0,084 dolar/kWh ile küresel ortalamaların altında olsa da asıl etki, fiyatlandırmanın stratejik olarak farklı sektörlere göre düzenlenmesinde ortaya çıkıyor. “Farklılaştırılmış Elektrik Fiyatlandırması” adı verilen bu sistem, enerji yoğun ve düşük katma değerli sektörleri yüksek tarifelerle caydırırken, stratejik sektörlere düşük fiyat ve teşviklerle güç veriyor.



    Artık yeni bir para birimi var: Elektrik!



    Bu politikanın en dikkat çekici uygulaması yapay zeka sektöründe görülüyor. Çin, Alibaba ve Tencent gibi devlerin işlettiği veri merkezlerine yönelik elektrik faturalarını %50’ye varan oranlarda sübvanse ediyor. Ancak bu indirimin bir şartı var; şirketler yalnızca yerli üretim Çin yapay zeka çiplerini, özellikle Huawei’nin geliştirdiği çözümleri kullanmak zorunda.



    Devlet, enerji sübvansiyonunu bir yatırım aracına dönüştürerek yerli çip ekosisteminin büyümesini ve yabancı teknolojilere bağımlılığın azaltılmasını hedefliyor. Benzer bir yaklaşım yeşil teknoloji sektöründe de göze çarpıyor. BYD gibi şirketler, devlet kontrollü enerji ve üretim ortamından beslenen bu ekosistemin ana aktörleri olarak öne çıkıyor.



    Artık yeni bir para birimi var: Elektrik!



    Çin’in elektriği temel para birimi olarak gördüğünü en açık biçimde ortaya koyan adımlardan biri kripto paralara karşı aldığı önlemler. 2021 yılında hükümet, tüm kripto para işlemlerini ve madenciliğini yasakladı. Resmî gerekçeler finansal istikrar olarak açıklansa da, bu hamlenin altında daha derin bir stratejik niyet yatıyor olabilir. Devlet perspektifinden kripto paralar, sermaye kaçışını kolaylaştıran ve servetin devlet kontrolünü atlatmasına olanak veren bir araç olarak görülüyordu. Oysa elektriğin ekonominin merkezinde olduğu bir dünyada, kripto paralar temelde aynı kaynağı -elektriği, yani enerjiyi- tüketerek merkeziyetsiz bir değer deposu yaratıyor ve bu da devletin stratejik kontrolüne ters düşüyordu. Kripto yasaklarıyla Çin, hem ekonomik kontrol üzerindeki tekelini yeniden tesis etti hem de en değerli kaynağının israfına son verdi. Böylece elektrik üretim kapasitesi, AI ve imalat gibi stratejik sektörlere tahsis edilebilecek biçimde serbest bırakıldı.



    Ülke, ulusal elektrik arzını tamamen devlet kontrolü altında tutarak, fiyatını stratejik endüstrileri besleyecek bir araç olarak kullanıyor ve aynı kaynağı tüketen merkeziyetsiz rakipleri yasaklayarak geleceğe yatırım yapıyor. Günümüz ekonomisinde üretim tamamen şebeke gücüne dayandığında, ulusal gücün kaynağı artık altın, itibari para veya kripto değil, devlet kontrolündeki kilovat-saat oluyor.



    Blok zincirine selam olsun



    Bu perspektif, blok zinciri (blockchain) teknolojisinin rolüne de kritik bir nüans kazandırıyor. Elektriğin temel para birimi olduğu bir ekonomide, blok zinciri mükemmel bir hesaplama sistemi olarak işlev görebilir. Tabi buradaki kullanım amacı tamamıyla kayıt tutmaya yönelik. Dağıtık bir defter, her kilovat-saatin üretiminden tüketimine kadar şeffaf biçimde takip edilmesini sağlar, karmaşık sanayi sözleşmelerini otomatikleştirir ve şebekenin yük dengesini merkezi bir aracıya ihtiyaç duymadan yönetebilir. Bu bağlamda blok zinciri, elektrik standardı için bir “bankacılık yazılımı” işlevi görüyor.



    Öte yandan, Proof of Work (emek ispatı) temelli kripto paralar, özellikle Bitcoin, bu paradigmada çelişkili bir konumda. Ağ güvenliğini sağlamak için temel para birimini (elektriği) harcayan Bitcoin madenciliği, 21. yüzyılın altını sayılan kilovat-saatleri eritmek gibi bir etki yaratıyor. Üretken bir varlık yok ediliyor ve yerine türev bir token yaratılıyor. Bu nedenle Bitcoin, klasik güvenli değer deposu olarak güvenilirliğini kaybediyor ve fiyatı, ardında somut bir varlık olmaksızın piyasa talebine bağlı olarak dalgalanıyor.



    Çin’in stratejisi bu anlayışa dayanıyor. Bitcoin madenciliğini acımasızca yasaklayarak varlığı tüketen “fırını” kapatırken, Blockchain-based Service Network (BSN, Blok Zinciri Tabanlı Hizmet Ağı) ve Dijital Yuan gibi blok zinciri temelli çözümleri teşvik ediyor. Böylece enerji ekonomisini takip ve kontrol etmek için yeni tip “defteri” benimsiyor.



    Electrostate (Elektrodevlet) veya Petrostate (Petrol Devleti) olmak



    Artık yeni bir para birimi var: Elektrik!



    Burada biraz da terimlere değinmek gerekiyor. Çin’in bütünüyle ulaşmaya çalıştığı elektrodevletler, ekonomisini ve sanayisini elektrik ve temiz enerji kaynakları üzerine kurmuş ülkeleri tanımlarken, geleneksel Petrol Devletleri (Petrostates) halen fosil yakıt ihracatı ve bağımlılığı üzerine kurgulanmış bir model izliyor. Çin’in bu yaklaşımı yalnızca kendi sanayisini güçlendirmekle kalmıyor aynı zamanda Afrika’dan Batı Pasifik’e kadar pek çok gelişmekte olan ülkeye enerji bağımsızlığı ve kendi mini-Elektrodevletlerini kurma fırsatı sunuyor. Örneğin, 2024’te Çin’in güneş paneli ihracatı 236 GW’a ulaşarak 2019 seviyesinin üç katını geçti ve Afrika’daki ithalatlar önceki yıla göre %60 arttı. Elektrikli araçlar, bataryalar, rüzgar ve gaz türbinleri, küçük ölçekli nükleer reaktörler ve modern elektrik şebekesi ekipmanları da Çin’in temiz teknoloji ihracatındaki büyümenin parçaları olarak öne çıkıyor.



    Yani Çin, petrol ülkelerinin veya petrolü kontrol eden ülkelerin yaptığını şimdi elektriği temel alarak, onu bir ihracat ve bağımlılık/etki aracı haline getirerek yapıyor.



    Artık yeni bir para birimi var: Elektrik!



    Bu strateji, Çin’in küresel üretimde lider konumunu temiz enerji çağına taşımasını sağlarken, petrol ve gaz ithalatına olan bağımlılığı azaltıyor ve ülkeyi uzun vadeli bir enerji egemenliği pozisyonuna yerleştiriyor. 2023 itibarıyla Çin’de elektrifikasyon oranı %32’ye ulaşmış ve yıllık yaklaşık bir puan artış gösteriyor. Avrupa ve ABD’de ise bu oran son on yılda duraklamış durumda.



    Ayrıca Bkz.ABD'li uzay şirketi, kablosuz elektrik iletiminde dünya rekoru kırdı



    Ancak Elektrodevlet olma yolunda Çin’in önünde halen zorluklar var. Kömür kullanımını azaltmak, çelik ve çimento gibi enerji yoğun sektörleri elektriğe taşımak ve aşırı üretimle mücadele etmek bunların başında geliyor. Yine de Çin, küresel ölçekte temiz teknoloji ihracatını artırarak ABD’nin petrol bağımlısı ve geri adım atan modeline karşı stratejik bir avantaj elde ediyor. Gelişmekte olan ülkeler için Çin’in bu yatırımları, yalnızca fosil yakıta bağımlılığı ortadan kaldırmakla kalmıyor, aynı zamanda ucuz ve bol elektrik üzerinden yeni üretim sektörleri kurma fırsatını da beraberinde getiriyor.



    Bir Elektrodevlet olmak



    Artık yeni bir para birimi var: Elektrik!



    Elektrodevlet olma kavramı iki farklı anlam taşıyor. Birinci anlam, Çin’in temiz enerji teknolojilerinin üreticisi olarak küresel pazarları domine etmesiyle ilgili. 2024’te temiz enerji sektörleri Çin’in GSYH’sinin yüzde 10’unu aşmış ve güneş panelleri, bataryalar gibi ürünlerde ihracatta lider konumda. İkinci anlam ise elektriğin nihai enerji tüketimindeki payı ile ilgili. Çin’de bu oran, yukarıda da dediğimiz gibi yüzde 32 civarında ve ABD ile AB’yi geride bırakmış durumda. Japonya ile de eşitlenmiş bulunuyor.



    Her ülke, Çin gibi hem üretici hem de tüketici elektrodevlet olmak zorunda değil. Örneğin Bangladeş, üretimde öne çıkmasa da kamu binalarına güneş paneli kurarak hastaneler ve okullar için elektriği artırıyor ve böylece tüketici elektrodevleti olma yolunda ilerliyor. Benzer şekilde Pakistan, son altı yılda Çin’den ithal ettiği paneller ve bataryalarla elektrik sistemini ikiye katladı ve fosil yakıt fiyat dalgalanmalarına daha az bağımlı hale geldi. Suudi Arabistan ise üretici petrostate olarak kalmakla birlikte elektrik tüketimini artırıp hidrokarbonlarını ihracata ayırmayı planlıyor.



    Tüketici elektrodevlet olmanın faydaları oldukça büyük. Elektrik, fosil yakıtlardan çok daha verimli, temiz ve güvenli bir enerji kaynağı sunuyor. Güneş her zaman doğmasa veya rüzgar esmese de elektrik, ambargolar veya ödemeler dengesi krizleriyle durdurulamıyor. Elektrifikasyon, sadece üretkenliği artırmakla kalmıyor, eğitim ve sağlık gibi sosyal hizmetlerin yaygınlaştırılmasına da katkı sağlıyor.



    Üretici elektrodevlet olma yolunda ise strateji daha karmaşık. Tüm temiz enerji teknolojilerinin üretiminde öne çıkmak mümkün değil, güneş panelleri gibi düşük kar marjlı ürünlerde Çin halen rakipsiz. Ancak batarya üretimi ve elektrikli araç teknolojileri gibi alanlar hem ekonomik katma değer hem de istihdam açısından daha avantajlı. Çin’in temiz enerji üretimindeki gücü, endüstriyel robotlar, yarı iletkenler ve akıllı telefonlar gibi alanlarda da politik bir “yapboz” etkisi yaratıyor.



    Sonuç olarak, bir ülke elektrodevlet olmayı hedefliyorsa, önceliklerini net belirlemeli. Küçük bir ihracat pazarında Çin ile yarışmak cazip görünebilir ancak kendi ekonomisini elektrifikasyon yoluyla dönüştürmek ve daha geniş kalkınma olanakları yaratmak, uzun vadede çok daha etkili ve sürdürülebilir bir strateji olarak öne çıkıyor.




    Kaynak:https://electrek.co/2025/11/21/electricity-is-about-to-become-the-new-base-currency-and-china-figured-it-out/
    Kaynak:https://www.ft.com/content/013e8a27-ade5-48ed-8f2e-ffbf70cc508c
    Kaynak:https://carnegieendowment.org/emissary/2025/09/electrostate-what-is-it-china-solar-manufacturing?lang=en







  • Bende ona baktım. Ama bizdeki en düşük tarife ve bireysel tüketim. Sanayi 3 kat pahalı ve bireysel de günlük 8 kW sonrası %50 zamlı 11kw sonrası ( yıllık tarifede ) %200 zamlı ... Ben %50 zammı birkaç ay geçiyorum sadece. Klima ve elektik ocağı kullanıyorum ucuz olduğu için daha doğrusu klima zaten vardı mutfak tüpünü 1.5 senedir kullanmıyorum

  • Güzel bir konuya dikkat çekilmiş.

    _____________________________
    Dikkat: Bu forumda mesajlarınız yetkilerini kötüye kullanan bir yetkili tarafından bildirimsiz olarak silinebilir.
  • Vergidevleti de vergi para birimi olsun :) .

  • bu kadar uzun yazıyı okuyup bir de grafikleri inceleyecek kadar sabırlı biri var mı merak etmişem..

    _____________________________
  • uzun zamandır üzerinde durulan bi konu zaten bu. elektrik yerine daha genel enerji diyebiliriz. merak edenler ve ilgisi olanlar için evrim ağacının şu videosu çok güzel



    Artık yeni bir para birimi var: Elektrik!Evrim Ağacıyoutube
    Enerji, Evren'deki en önemli şey. Çünkü önceden konuştuğumuz gibi enerji, Evren'in para birimi. Onu kazanıp, harcayabilirsiniz; ve tıpkı gerçek parayı yok etmenin illegal olması gibi, Evren'de de enerjinin yok edilmesi illegal. Dolayısıyla Evren'in ekonomisi, enerji dediğimiz para birimiyle çalışıyor: Yıldızlar, kütleçekim kuvvetini sürekli olarak nükleer füzyon tepkimelerinden açığa çıkan enerjiyle dengeleyerek stabil kalabiliyorlar. Etrafımızdaki bitkiler, Güneş'ten aldıkları radyasyon enerjisini kimyasal enerjiye çevirerek besin üretiyorlar; otoburlar o kimyasal enerjiyi yiyip, açığa çıkararak kaslarının ihtiyaç duyduğu kinetik enerjiyi üretiyorlar. Hatta biyolojik evrim bile enerji ekonomisiyle çalışıyor; çünkü düşünecek olursanız evrimsel süreçte "avantajlı" ve "dezavantajlı" dediğimiz bireyler, ömrü boyunca üretebildikleri enerjiyi o anda sahip oldukları genler ve içinde bulundukları çevre kapsamında en uygun (veya uygunsuz) şekillerde kullanan bireyler... #Enerji #Nükleer #Güneş 00:00 Giriş: Evrendeki En Önemli Şey! 04:16 İnsanlar Günümüzde Enerjiyi Nasıl Üretiyor? 05:00 Enerji Yoğunluğu: Hangi Yöntemde En Az Yakıtla En Çok Enerjiyi Üretebiliriz? 05:52 Elektrik Santralleri Nasıl Enerji Üretiyor? 07:12 Kapasite Faktörü: Hangi Enerji Kaynağı En İstikrarlı? 08:40 Sürdürülebilirlik: Hangi Enerji Kaynağı En Bol? 10:05 Ekonomik Verimlilik: Hangi Enerji Kaynağıyla En Az Yatırımla En Çok Gelir Elde Ederiz? 11:31 Karbon Ayakizi: Hangi Enerji Kaynağı İklim Krizi İçin En İyisi? 13:15 Çevresel Etkiler (Kara, Su, Biyoçeşitlilik): Hangi Enerji Kaynağı En Temiz? 16:30 Güvenlik: Nükleer Santraller Gerçekten Tehlikeli mi? 20:00 Sonuçta Hangi Yöntem EN İYİSİ? Bilimsel Olarak Ne Yapmalı? 23:57 Kapanış: İnsanlığı Geleceğe Taşıyan Bilim ve Akıl Olacak! *** 📽️ Videografi & Post-Prodüksiyon: Çınar Ege Bakırcı Evrim Ağacı'nın Türkiye'de bilim anlatıcılığı çalışmaları tamamen okurları ve izleyenleri tarafından maddi olarak desteklenmektedir. Yaptıklarımızı faydalı buluyorsanız ve daha fazlasını yapmamıza katkı sağlamak isterseniz: 💪 Patreon veya Kreosus destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz: https://www.patreon.com/evrimagaci | https://kreosus.com/evrimagaci 📹 Dilerseniz, YouTube'un "KATIL" seçeneğini kullanarak da bize destek olabilirsiniz: https://www.youtube.com/channel/UCatnasFAiXUvWwH8NlSdd3A/join 🎪 Bilim tişörtleri, kitaplar ve diğer ürünlerimizden satın almak için: https://pazar.evrimagaci.org/ 🎈 IBAN numarası, kriptopara veya PayPal yoluyla destek olmak için: https://evrimagaci.org/destekol 📕 Neden desteğe ihtiyacımız olduğuyla ilgili daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz: https://evrimagaci.org/destekol Yanımızda durduğunuz için çok teşekkürler! ❤ *** BAZI FAYDALI BAĞLANTILAR: • En son yüklediğimiz videoyu izlemek için: https://dar.vin/SonVideo • En popüler videomuzu izlemek için: https://dar.vin/EnPopuler • Kanalımıza abone olmak için: https://dar.vin/EAYouTube
    https://www.youtube.com/watch?v=_CWfViJWCSE
    _____________________________
  • Çok mantıklı. En az altın hatta ondan daha somut birşey.
    Ekonomini gobeginde, uyduruk değil gerçek bir değer. Değer üretilerek ortaya konan birşey.
    Olumsuz yönleri varmıdır illa ki. Savaşlar ve kaynak sömürüsü hiç bitmez. Ortaya çıkan sorunlar genellikle paylaşım temelli olacaktır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi fatsa52 -- 23 Kasım 2025; 21:58:54 >
    _____________________________
  • İlgimi çeken şey ilk grafikteki elektrik fiyatları oldu bizim ülkede elektrik baya ucuz görünüyor. Herşeye bindiren büyüklerimiz, niyeyse elektriği es geçmiş.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
    _____________________________
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • naymann kullanıcısına yanıt

    TL beş para etmediği için olabilir mi?


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • Depolanması hala bir soru işareti değil mi?
    Ama elektrik hala bir bilinmez, ele avuca sığmaz bir çocuk gibi bir yıldırımdan elde edilebilecek enerji miktarını düşünsenize..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • tr için farketmiyor hertürlü para ister akaryakıt olsun ister gaz ister elektrik sonucta 1 e alıp vatandasına 50 ye satıyor ;)

  • Çin'in devlet aklı muazzam bir vizyona sahip. Bunu nasıl başarabildiler inanamıyorum. Komünist partiyle olacak bir iş değil. İnnovasyona açık, mevcuda hakim ve geleceği iyi okuyan çok katmanlı bir ekiple olabilir ancak. Çin komünist parti gibi totaliter bir rejimde bunların olabilmesi gerçekten çok ilginç.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi juniperion -- 23 Kasım 2025; 22:29:9 >
    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Bizim de bize ait olmayan, dövizle elektrik aldığımız nükleer santralimiz var. Tabi mal sahıbı Rusya keyfi çeker de bitirirse. Neyse Çin akıllı olsun!

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • naymann kullanıcısına yanıt

    Bende ona baktım. Ama bizdeki en düşük tarife ve bireysel tüketim. Sanayi 3 kat pahalı ve bireysel de günlük 8 kW sonrası %50 zamlı 11kw sonrası ( yıllık tarifede ) %200 zamlı ... Ben %50 zammı birkaç ay geçiyorum sadece. Klima ve elektik ocağı kullanıyorum ucuz olduğu için daha doğrusu klima zaten vardı mutfak tüpünü 1.5 senedir kullanmıyorum


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    Demokratik Değişim Hareketi. Demokratik seçimler için 41 ilde 2000 kişi gerekiyor CHP-iyi parti demokrasi için adım atmazsa seçimlere girebilecek parti kurmalıyız
  • çin korkunç bir şekilde ilerliyor ve tüm dünya ancak seyrediyor, geleceğin felan değil şu anın bile lideri çin, abd tehditler ile felan durdurmaya çalışıyor ama fayda etmedi dahada büyüdü

  • çin nasıl büyüdü diye soran var.


    geçmişten örnek vereyim: Almanlar, verseilles sonrası solcuların imzaladıkları anlaşma ile meclisten geçen, Almanya'yı yahudilere teslim ettiler.



    yahudiler dışarıdan gelen yahudi banker faizsiz kredileri ile düşük fiyat vererek alman iç pazarını feth ettiler.



    almanlar birden açlığa mahkum kalmışlardı. sokakta biriken suyu içecek kadar düşmüşlerdi.



    sonra SAĞ AKIM başladı. Fikir babası Türkiye'de ittehatçilerden esinlenmişti. Türkçü hareketten. Bizim ergenekonu mesela adamlar Tule yaptılar.



    Türkçü politikanın Atatürk döneminde getirilerini görünce , Almanlar bu işin adını nasyo sosyalizm koydular.



    Almanlara göre en büyük nasyo sosyalist Atatürk idi. yani bu işin en büyük ustası. afganistan gibi ülkeyi, nereden nerelere getirmişti.


    bunu da yaparken milli kimlik milli bilinç öne çıkarılmış, yerli sermaye desteklenmişti.



    almanlar weimer sonrası önce bankaları ellerine aldılar. sonra iç pazarı!


    Alman nesline yatırım yaptılar ve 15 yılda adamlar Avrupa'nın tekrar devi oldular.



    çin de aynı. sözde komünist ama aslında sağcı politikalarla yükseldiler.



    adamlar sadece ana okulları için bile Hancı rejim uyguladılar. her çocuk çok iyi çince konuşmalıydı. her çocuk asla beslenme sıkıntısı çekmemeliydi.

    _____________________________




  • Electrek’in haberine göre Çin şehirlerinde sokaklar şarj istasyonları ile doldu. Ve bunların bazılar 1 MW gibi "son derece güçlü istasyonlar. Ülkenin şarj noktası sayısı 16 milyonu geçmiş durumda. 2027 hedefi ise 28 milyon. Bu istasyonlarını sadece otomobiller değil, kamyonlar, dağıtım araçları ve hatta batarya taşıyan servis kamyonları da kullanıyor. Üretim tesislerinden veri merkezlerine kadar tüm sektörler, enerjiyi ekonomik gücün temel kaynağına dönüştürmüş durumda."

    Ülkemizdeki elektrik trafoları, özellikle mahallelerde bulunan trafolar bu dönüşüme hazır değil biliyorsunuz değil mi? Önce trafolarımızı çok güçlü ve yeni nesil trafolarla değiştirmeliyiz. Astor Enerji gibi trafo üreten firmalarımıza çok iş düşüyor.

    Özellikle elektrikli otomobil işinin şakası yok. Çok hızlı yayılıyor ve yakında mahalle trafoları kaldırmayacak.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________




  • Birşeyin para birimi olması için x y özelliklerini taşıması yetmiyor bir devletin özellikle abdnin çıkıp para birimimiz artık bu demesi gerekiyor. Elektrik bildiğim kadarıyla 70lerden beri vadeli piyasası olan alınıp satılabilen yatırım yapılabilen kaldıraç kullanılabilen bir emtia. 50 sene sonra ne değişti de yatırım aracıyken para birimine dönüşecek? Fiyatı arttı diye mi? O zaman nvidia hisse senetleri para birimi olsun en çok onun fiyatı arttı. Bitcoinle kıyaslarsak bitcoinin temelde yaptığı şey elektrik enerjisini dönüştürmek aracıyı çıkarıp direkt elektriği para birimi yapmak daha mantıklı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
    Haklı olabilirsiniz, gerçekten haklı olabilirsiniz; fakat başkasının düşüncelerini değiştirmek söz konusu olunca haklı olmanız büyük bir olasılıkla hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Her on tartışmanın dokuzunda taraflar kendi haklılıklarına, tartışmaya başlamadan önce inandıklarından daha çok inanmaktadırlar. Tartışmayı kazanamazsınız. Çünkü kazansanız da kaybetseniz de bir şeyleri kaybetmişsinizdir. Neden? Diyelim ki diğer kişiye karşı bir zafer kazandınız ve onun fikirlerini bir paçavra gibi parça parça ettiniz, kafasının çalışmadığını kanıtladınız. Peki ya sonra? Siz kendinizi iyi hissedeceksiniz. Ya karşınızdaki kişi? Onu küçük düşürmüş olacaksınız. Gururu kırılacak. Size gücenecek. Ayrıca unutmayın: Düşüncelerinin yanlışlığı kanıtlansa da, insan aynı düşünceleri savunmaya devam eder. Bir münakaşadan en iyi sonucu almanın tek yolu münakaşadan kaçınmaktır. -Dale Carnegie
  • Çok güzel ve vizyon genişletici bir yazı. Çeviri için teşekkürler. Böyle yazıları daha çok okumak isterim şahsen.

  • Halilowich kullanıcısına yanıt
    Allah Allah 😅😅

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.