Videoda, Yemen'de 1970’lerde bir cami restorasyonu sırasında keşfedilen antik Kur’an el yazmaları ve bu keşfin İslam tarihi ve Kur’an’ın oluşum süreci üzerindeki etkileri ele alınıyor. Özellikle, bulunan bir palimpsest (üstü yeniden yazılmış metin) Kur’an nüshasının, bugünkü standart Osman mushafından farklılıklar taşıdığı ve bu farklılıkların akademik dünyada Kur’an’ın tarihsel gelişimiyle ilgili yeni sorular doğurduğu vurgulanıyor.
0:00 Yemen’de keşfedilen antik Kur’an nüshası
- 1970’lerde Sana’daki bir camide restorasyon sırasında tavan arasından yüzlerce Kur’an parşömeni bulundu.
- Bunlar arasında neredeyse tam bir Kur’an nüshası yer aldı.
- Bu nüsha, Osman mushafıyla birebir örtüşmüyor.
1:32 Kur’an’ın geleneksel oluşum süreci
- Üç aşamalı anlatım: İlahi vahiy, Muhammed’in sözlü tebliği, halifeler döneminde yazılı hale getirilmesi.
- Osman döneminde tek bir standart mushaf oluşturulup diğer nüshalar imha edildi.
13:01 Farklı kişisel mushaflar ve Osman’ın müdahalesi
- Sahabelerin kendi kişisel Kur’an nüshaları vardı (örneğin İbn Mesud, Ubey).
- Osman, bu nüshaları toplatıp yaktırdı; tek tip mushafın yayılmasını sağladı.
22:05 Yemen mushafının önemi ve farklılığı
- Palimpsest olarak yazılmış; alt metin kazınmış ama teknolojiyle okunabilir hale getirilmiş.
- Alt metin, bilinen sahabe mushaflarıyla da uyuşmuyor.
- Bu durum, Kur’an’ın erken döneminde daha fazla çeşitlilik olabileceğini düşündürüyor.
39:04 Kur’an’daki “dublet” ayetler ve redaksiyon teorisi
- Aynı ayetlerin farklı surelerde neredeyse birebir tekrar edilmesi (dubletler) inceleniyor.
- Bu tekrarların sözlü değil, yazılı redaksiyon sürecinin ürünü olabileceği savunuluyor.
- Dubletlerin çoğu ya tamamen Mekke dönemi ya da Medine dönemi ayetleri içinde yer alıyor.
46:00 Kur’an’ın iki ayrı metinden birleşmiş olabileceği hipotezi
- Mekke ve Medine dönemlerine ait iki ayrı metnin daha sonra birleştirilmiş olabileceği öne sürülüyor.
- Bu, geleneksel anlatının dışında bir kompozisyon sürecine işaret ediyor.
Bu video, Kur’an’ın tarihsel oluşumuna dair hem geleneksel hem de akademik bakış açılarını karşılaştırarak, Yemen’deki keşfin bu tartışmalara nasıl yeni bir boyut kattığını detaylı biçimde ele alıyor. İstersen bu bulguların İslam tarihi veya metin eleştirisi açısından ne anlama geldiğini birlikte analiz edebiliriz.
Evet ... Peşinen ifade etmek isterim ki : Yıllardır farklı platformlarda ve farklı üyelerde / kişilerde İslami kanatta nedense bir yerlerden kopyala yapıştır yaparlar ama paylaştıklarının muhteviyatını tam manasıyla da idrak etmiyorlar çünkü çelişkiler var. Yani cevap verildi denilmek için gibi belki de psikolojik bireysel veya kitlesel tatmin odaklı temelinde bireylere mental mastürbasyon sunma da olabilir. Belki de meselenin akademik ilahi konularda yani teolojik perspektifle temel ortak payda cürret ve sabır da gönülden beklenmelidir.
Umarım kemikleşmiş önyargılar kırılır ve yanılan ben olur ve hakikate ilahi ve dünyevi açıdan bireylerin aydınlanmasına vesile olunabilirse ne ala derim.
Klişelerde: Kur'an-ı Kerim değiştirilemez ilahi şekilde korunuyor vesaire ifadelerde Edip Yüksel'i ve 19 takıntısını tasvip edin veya etmeyin Kur'an da korunduğuna dair kendilerince uydurdukları tanımlar ve benzerleri başkalarınca yüzyıllardır da vardır ki bunları meallerinde de görmekteyiz. Şuan kabaca 41 civarı dünya çapında bilinen tanınmış meallerin neden farklılıklar barındırdığını da ayrıca ele almak gerekir.
Sırf bu mealler ile pratikte Yaşanan İslam ve Müslümanlık anlayışı her ülkede her dönemde aynı olmadığını anlayacağız. Hatta kullanılan dil odaklı ele alıp diğer tüm olguları konuyu açmama vesile olan 1970 yılındaki Yemen'deki eski Kur'an keşfindeki farklılıklar bile ele alınmasa insanların kullandığı dil yüz yıl önce farklı bin yıl önce daha da farklıdır ... Bu hakikat ilen bile ele alınsa birebir aynısını korumak pratikte kutsallığı değişmediği manası da kendiliğinden çürütülmektedir. Sonraları mealler hadisler hatta uydurma hadislere varan halleri de biliyoruz peki karma karışık olmuş Arap Saçı gibi olmuş bu halde de pratikte de eski yazıları güncel manada mealleri de kendilerince değiştirilmiş oluyor ! Niyet iyi olması gerçekliği de değiştirir! İyi niyetin en son hali günümüzde Ilımlı İslam olarak tezahür etmekte ve yaşanmaktadır Türkiye gibi ülkelerde bir kesimlerce . Gerçek İslam ı neden kabul etmiyorlar ? Bu da sorgulanmalı her açıdan sosyolojik bir mesele bence ... Salt dini kurallar babında ele alınamaz derim ...
Naçizane başlangıç için önerilerim :
Meseleyi isterseniz salt günümüzce ele de alınabilir ...
Meseleyi isterseniz tarihsel de ele alınabilir ...
Meseleyi dünyevi emeller için İslam'ın kullanılması olarak ta ele alabilirsiniz ... ( Alt başlıklarda Mezheplerin tepkisellikle doğuşu ve nedenleri ile de farkındalık sağlanabilir ... )
İnançtaki düşüncelerinizi merak ediyorum. Yani salt inanış bunu gerektirir teslimiyettir filan falan sığlığında ele almayın.
Beyin fırtınasına davettir de ...
Kendim sorarım : Madem son kitap Kur'an neden ilk o gelmedi ? Madem korunuyor öncekiler neden korun(a)madı ? Bir de her gelen Kitaplı Peygamberler esasında İslam dı neden ilk olarak değişmeden gelseydi ?
Neden belli bir coğrafyaya gelmiştir özellikle Kitaplı Peygamberler olarak ? . Elbette İslami inanışa göre kitapsız onbinlerce Peygamber dünya ya çapında gelmiş ... Ama kitaplı olması ile neden Ortadoğu dan başka diyarlarda da yoktur ?
Bir görüşe göre Hz. Muhammed Asya ya gitmiş orada Asya İnancını da görmüş Budizm gibi etkileşim de olmuş harmanlanmış ...
Bir başka görüşe göre Hz. Muhammed kendisi bu dini oluşturmuş hatta Hristiyanlığın farklı bir yorumu olarak devam ettirilmesi önerilmiş. Evliliğinde mekan olarak kilisede olduğu rivayet edilmektedir ...
Osmanlı Dönemin de Kur'an asılları ceylan derilerinin keçilerce çoğunun yenip tekrardan sonradan ne kadar doğrudur tartışılır eski hali iyisiyle kötüsüyle neyse aynısını bile korunmadığı da rivayet edilmektedir ...
İslam diye Arapların putperestliklerden kalma nice detaylar yaşatılması da yani Arap Kültürü İslam diye de dayatılması İslam budur diye bir görüş vardır ...
İyi ve Kötü olmak üzerine Kur'an-ı Kerim indeki duruş özet mantığı şöyledir :
Kötü şeyler şunlardır sakınırsan mükafatın Cennet ... İnanılan Allah bunu Cennet çıkarı için iyi olunduğu yani kişinin ahiret için menfaatsiz iyi olmadığı yani ahiretteki ödül için iyi olanların TEST i samimi ve gerçekçi midir diye İnanılan Allah bilmez mi ?
Kötüden sakınma korku temelli ise insanoğlu özü kötü olduğu gerçeğini değiştirmez ? Kötülük karşındakine yapılansa peki niye İnanılan Allah'ın size şah damarınızdan da yakındır herşeyi bilendir kadirdir deniliyor ?
Bura da Allah'ı tanımlayan yine beşer insandır ve burada bir çelişki de varsa bunun nedeni İlahi açıdan yine insan temellidir de denilebilir unutulmamalıdır göz ardı edilmemelidir de.
Daha eski dinlerle olan benzerlikler ve kasıtlı çarpıtmalar özellikle meallerle de ele alınmalıdır ...
Yapıcı eleştiri ve ilahi sorgulamalar dinde olmaz diyenlere TEOLOJİ disiplini de fazladır ...
Artık her sorulacak şeye ilahidir teslim olun tefekkür bunu gerektirir minvalleri de bence bayatladı baydı derim ...
Şuan aklıma gelenler bunlar ama sizlerden eklenecek bu temelde formatta nüans varsa medenice tartışmaya açık bir konudur ...
Hakikat kelamına davet ediliyorsunuz ...
7 Ekim 2023 Katliamları - Gerçekler belgeleriyle
7 Ekim 2023 Katliamları - Gerçekler belgeleriyle
Bu başlıkta, katliamın ardındaki tasarlanmış terörü ortaya çıkaran Kayıp 7 Ekim Dosyaları belgelerini ve kanıtlarını sunuyor. Saldırı, kendiliğinden bir şiddet patlaması olmaktan çok uzak, yıllarca süren beyin yıkamanın, titiz planlamanın ve sivillerin sistematik olarak sömürülmesinin ürünüydü. Kılavuzlar, emirler ve gizli istihbarat aracılığıyla bu dosyalar, 7 Ekim'i modern tarihin en karanlık günlerinden birine dönüştüren organize kötülüğü ortaya çıkarıyor.
Katliamın 2. yıl anısına derlenmiş içeriklerin esas kaynakları ve bazı içerikleri buradan da paylaşılacaktır.
Kötülüğün Arka Planı:
7 Ekim vahşetini anlamak, Hamas'ın köklerinin derinliklerine inmek anlamına geliyor. 1987'de Müslüman Kardeşler'den doğan Hamas, uzun süredir kuruluş tüzüğünde yer alan şiddet içeren bir "kurtuluş" ideolojisini takip ediyor. Zaman içinde sosyal hizmetleri intihar saldırıları, roket saldırıları ve Gazze'deki acımasız yönetimle harmanlarken, şehitliği yücelten ve Yahudileri ebedi düşman olarak tasvir eden ders kitapları, kamplar ve propaganda yoluyla gençlerine beyin yıkamaya başladı. Bu yerleşik inançlar ve sistematik kışkırtmalar, 7 Ekim'de ortaya çıkan vahşetin temelini attı.
Bu bölüm, Hamas'ın terör ekosistemine ışık tutan çeşitli araştırma hatlarını bir araya getiriyor. 7 Ekim katliamına karıştığı kanıtlanmış UNRWA çalışanları, BM ve UNRWA'nın Hamas'a bağlı kurumlara verdiği destek ve terör operasyonlarında kadın ve çocukların kullanılması, aşırılık yanlısı ideolojinin sözde tarafsız kurumlara nasıl sızdığını vurguluyor. Diğer kategoriler terörizm, yaz kampları ve eğitim teşvikleri, Hamas'ın Gazze'yi ele geçirmesi ve yerel sakinlere yönelik muamelesi ve Hamas'ın terörist saldırıları ve örgütsel tarihine ilişkin daha geniş bir araştırmayı araştırıyor. Her kategori rahatsız edici veya hassas olabilecek materyaller içeriyor ancak birlikte Hamas'ın köklü radikalizminin nasıl politikaya, propagandaya ve şiddete dönüştüğünü gösteriyorlar.
İçerik uzun ve doğal olarak bağı gereği dallanmaktadır : Türkçe çeviri olarak ta paylaşımları bu başlıkta da yapılacaktır.
BM ve UNRWA'nın desteği

UNRWA (Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı) Geçmişi ve Mevcut Rolü
Tanım ve Kapsam
Yetki: Aralık 1949'da BM Genel Kurulu'nun 302 sayılı Kararı uyarınca kurulan UNRWA, Filistinli mültecilere yardım ve istihdamdan sorumlu BM kuruluşudur.
Operasyon Alanları: 1950'den beri Suriye, Lübnan, Ürdün, Batı Şeria (Doğu Kudüs dahil) ve Gazze Şeridi'nde aktiftir.
Misyon: Filistinlilere refah, sağlık ve eğitim hizmetlerinin sağlanması.
Bütçe: 67 bağışçı ülke ve uluslararası kuruluş tarafından finanse edilen yıllık yaklaşık 1,6 milyar dolarlık bir bütçeyle faaliyet göstermektedir. Bu bütçenin yarısından fazlası UNRWA'nın eğitim sistemine tahsis edilmiştir. Finansmanın BM yerine doğrudan kuruma akması nedeniyle mali yönetim sıklıkla şeffaflık eksikliği nedeniyle eleştiriliyor.
Personel: Birçoğu öğretmen veya okul yöneticisi olan yaklaşık 23.000 çalışan.

Faaliyet Yılı
o Aralık 1949'da BM Genel Kurulu'nun 302 sayılı Kararı ile kurulmuştur.
Amaçtan Sapma – Muadili UNKRA'nın (savaştan sonra Koreli mültecileri rehabilite etmek için kurulan Birleşmiş Milletler Kore Yeniden Yapılanma Ajansı) aksine ve mültecilerin rehabilitasyonu ve sorunun çözümü çağrısında bulunan BM Genel Kurulu'nun tekrarlanan kararlarına rağmen, UNRWA bunu sürdürüyor. UNRWA, BMMYK'nin, mültecilerin dünyanın geri kalanında alışılageldiği gibi yeniden yerleştirilmesi ve dolayısıyla 1948 mültecilerinin torunlarının da yeniden yerleştirilmesi gerektiği yönündeki politikasını benimsemeyi reddediyor.
o Mültecilerin çoğu aynı dili konuşan, aynı kültür ve dine sahip ülkelere geldi ve birçoğu İsrail topraklarını bile terk etmedi, sadece Yahudiye, Samiriye ve Gazze Şeridi'ndeki yerleşik Arap kasabalarının yakınında toplandı - yani BM Taksim Planı kapsamında Arap devletine tahsis edilen alanlar. Gazze'deki Arapların yaklaşık üçte ikisi UNRWA'ya mülteci olarak kayıtlı, yani Gazze'yi evleri olarak bile görmüyorlar, çünkü onlar ve tüm Filistinli mülteciler için "ev", "nehirden denize" Filistin'dir.
o Bugün gerçek Filistinli mülteciler yok, mültecilerin torunları var (şu anda zaten beşinci nesil "Filistinli mülteciler"). Filistinli mülteci statüsünün benzersizliği, dünya çapındaki diğer tüm mülteci nüfuslarının aksine, onun sürdürülmesinde yatmaktadır (her Filistinli bir "ebedi mülteci"dir). UNRWA'nın kurulduğu dönemde yaklaşık 700.000 mülteci varken, bugün bu sayı 6 milyon civarındadır (8,5 kat artış). 20. yüzyıl boyunca on milyonlarca insan mülteci oldu, ancak hiçbirine "geri dönüş hakkı" verilmedi. Avrupa ve Arap ülkelerinde acımasız bir Nakba'ya maruz kalan, sınır dışı edilen, mülksüzleştirilen ve tüm mülklerinden mahrum bırakılan Yahudilerin bile nefreti besleyen, yıkımı ve terörü teşvik eden kendi kurumları yoktu.
o Arap devletleri, Filistinlileri entegre etmeye veya rehabilite etmeye yönelik her türlü girişime karşı çıktılar ve böylece mülteci statüsünü sürdürdüler. UNRWA, Arap baskısına teslim oluyor ve buna göre hizalanıyor, yani rehabilitasyon, yeniden yerleştirme, ekonomik girişimler veya mülteci kamplarından çıkma yönünde hareket etmiyor. Uygulamada UNRWA, silahlı mücadele yoluyla "geri dönüş hakkı" yanılsamasını teşvik ederek ve İsrail Devleti'nin varlığına dair her türlü izi silerek, beyin yıkama için bir kuluçka merkezi görevi görüyor.
Entegrasyon ve rehabilitasyon girişimi örneği – Filistinli Arapların liderlerinden Musa Alami tarafından başlatılan 1950'lerin başında Eriha yakınlarında bir çiftlik kuruldu. Çiftlik yüzlerce aileyi destekledi, bir okul ve yetimler için bir merkez içeriyordu ve hatta uluslararası ihracat anlaşmaları bile sağladı. Gelişen çiftliğin kurulması, mağduriyet ahlakına ihanet olarak algılandı. Yoğun kışkırtmaların ardından bir Arap çetesi çiftliğe baskın düzenledi, onu yok etti, her şeyi parçaladı ve harabeye çevirdi.
UNRWA Cezai Sorumlulukla Yüzleşecek – Filistinli Mülteci Sorununun Sürdürülmesi, Terörizmin Finanse Edilmesi ve Desteklenmesi
- Mülteci Statüsünün Sürdürülmesi – BM Görev Yönergesinin ve Filistinlilere Karşı Sorumluluğunun İhlali.
- UNRWA silahlı mücadele yoluyla "geri dönüş hakkını" desteklemektedir. Bu şekilde UNRWA, mültecilerin hizmetlerine olan bağımlılığını derinleştiriyor ve hem mülteci statüsünü hem de İsrail-Filistin çatışmasını sürdüren siyasi bir anlatı geliştiriyor. Sözde geri dönüş hakkının uygulanması, İsrail Devleti'nin ortadan kaldırılması anlamına gelir.
- Birçoğu eğitim sistemine gömülü olan Terör Örgütlerinde Ajanların İstihdamı.
- Yahudileri Öldürmeye Teşvik –
- a. UNRWA teröristleri eğitir ve yüceltir, onları rol model olarak sunar:
- i. BM Genel Sekreteri'nin figürünün yüceltilmesine son verilmesi yönündeki talimatına rağmen resimleri UNRWA okullarının duvarlarını süsleyen Dalal al-Mughrabi (1978 "Sahil Yolu katliamı"nda 13'ü çocuk 38 İsrailliyi öldüren El Fetih ajanı) gibi okul ortamlarında ve ders kitaplarında katilleri öven resim ve posterlere izin verilmesi.
- ii. Katiller için anma törenleri düzenlemek.
- iii. UNRWA okullarının Yahudileri öldüren şehidlerin adlarının değiştirilmesi.
b. UNRWA okullarında kışkırtıcı içerikli performanslara izin verilmesi.
C. UNRWA'daki okul çocukları için, sekiz yaşındaki çocukların İsrail'e karşı savaş eğitimi için otomatik silahlarla donatıldığı yaz kampları düzenlemek.
- UNRWA ders kitaplarında ve müfredatında görüldüğü gibi İsrail Devleti'nin Varlığına İlişkin Her İzin Silinmesi.


"Vatanımın haritasını Filistin bayrağının renkleriyle boyayacağım." Çizginin altında, ders kitabı, öğrencinin bayrağın renklerini nereye uygulaması gerektiğini gösteren ana hatlarla birlikte tüm arazinin tam bir haritasını gösterir.
(Ulusal ve Yaşam Eğitimi, 2. Sınıf, Bölüm A, 2019, s. 8)

(Ulusal ve Yaşam Eğitimi, Sınıf 2, Bölüm B [2019], s. 58)
UNRWA – Terörizm için Eğitim
Ders Kitaplarının Kökeni:
1967 yılına kadar Batı Şeria'daki UNRWA okullarında kullanılan ders kitapları Ürdün'ün eğitim sisteminden, Gazze'dekiler ise Mısır'ın eğitim sisteminden geliyordu. 1967 ile 1994 yılları arasında öğrenciler, İsrail'in kışkırtma içeriğini kaldırmasının ardından aynı kitaplardan çalışmaya devam etti. 1994'ten sonra Filistin Yönetimi Batı Şeria ve Gazze'deki ders kitaplarını birleştirdi ve kışkırtmayı tüm ders kitaplarına yeniden dahil etti. Gazze'de öğrenciler, Şerit sakinlerinin yurtdışında yüksek öğrenime gitmesini engellememek için Filistin Yönetimi ders kitaplarından eğitim almaya devam ediyor (bu sadece Filistin Yönetimi'nin eğitim sistemini tanıyor).
UNRWA, 1'ü Gazze Şeridi'nde olmak üzere yaklaşık 10 eğitim kurumunda 700. sınıftan 284. sınıfa kadar (11-12. sınıflar UNRWA kapsamında değil, Filistin eğitim sisteminde eğitim görmektedir) bir eğitim sistemi işletmektedir.
UNRWA, Filistin Yönetimi'nin eğitim sisteminin ders kitaplarını ve öğretmen kılavuzlarını, tam olarak Filistin Yönetimi Müfredat Geliştirme Merkezi tarafından yayınlandığı şekliyle kullanıyor. Öğretilen içeriğin tamamen farkındadır ve bu nedenle öğrencilerini İsrail Devleti'ne ve Yahudilere karşı teröre ve şiddete kışkırtmak için konumunu istismar eder ve aslında nefret edenlerin ve teröristlerin üretim hattı haline gelir. Ders kitapları, maaşları Avrupa Birliği tarafından ödenen Filistin Eğitim Bakanlığı Müfredat Geliştirme Departmanındaki yetkililer tarafından yazılıyor.
UNRWA kurumlarında incelenen ders kitapları ve öğretim materyalleri, UNRWA'nın bir BM örgütü olarak tarafsızlık ve Orta Doğu çatışmasına barışçıl bir çözümü teşvik etme yükümlülüğüyle tamamen çelişecek şekilde, nefret ve şiddete yönelik sistematik beyin yıkamayı (görüşlerin, tutumların, fikirlerin veya dünya görüşünün telkin edilmesi) ifade etmektedir. UNRWA okullarında öğretilen çeşitli konularda 200-1. sınıflara yönelik 10'den fazla ders kitabının derinlemesine incelenmesinden sonra, bu materyallerin çatışmayı yalnızca daha da kötüleştirdiği ve derinleştirdiği açıktır. Onlara göre barış asla olmayacak çünkü barış, "geri dönüş hakkının" uygulanması ve Filistin'deki "yabancıların kalıntılarının" yok edilmesi anlamına geliyor.
Bu beyin yıkama üç temel ilkeye ayrılmıştır:
- İsrail Devleti'nin Gayri Meşrulaştırılması ve Yahudi Sakinlerinin Ülkedeki Varlığı: İsrail 1949'dan beri BM üyesi olmasına rağmen haritalarda hiç görünmüyor; onun yerine 1948'den beri "Siyonist işgal" altında olan bölgedeki meşru devlet olarak "Filistin" beliriyor. Bugün İsrail'de yaşayan Yahudiler, toprakla hiçbir hakkı veya tarihi bağı olmayan yabancı sömürgeci işgalciler olarak tasvir ediliyor. Şehirleri - başta Tel Aviv - haritalarda görünmüyor veya Arapça isimler veriliyor (örneğin, Eilat'a "Umm al-Rashrash" deniyor). İsrail Topraklarındaki Yahudi kutsal mekanları bile reddediliyor; örneğin Ağlama Duvarı İslami bir mekan olarak tasvir ediliyor.
2. İsrail'in ve Yahudilerin şeytanlaştırılması: İsrail, "Filistin'i çalmaktan" "çocukları öldürmekten" "Filistin tarlalarına zarar vermek için yaban domuzu göndermeye" kadar hiçbir nesnel bilgi olmaksızın tüm kötülüklerin kaynağı olarak tasvir ediliyor. Yahudiler, başlangıcından itibaren İslam'ın düşmanları, Filistinlilere karşı soykırım niyeti olan aldatıcı hainler olarak tasvir ediliyor. Yahudi veya İsrailli bir bireyden normal bir insan olarak bahsedilmiyor; "öteki" her zaman Filistinlilere yönelik ima edilen varoluşsal tehdidi olan bir grup olarak tanımlanır. "Siyonist varlık" işgalci, işgalci, açgözlü, hiçbir haktan yoksun sömürgeci bir varlık olarak öğretiliyor. Yahudiler nihai suçlular, Filistinliler ise onların nihai kurbanları olarak tasvir ediliyor. Yahudilerin, kaderi ölüm olan Şeytan'ın çocukları olduğu kavramı tüm konulara işlenmiştir.
3. Böyle Bir Düşmanla Barış İmkansızdır: UNRWA okullarında okutulan PA ders kitaplarında İsrail'le barış veya bir arada yaşama vaazı yoktur. Aksine, 1967 öncesi İsrail toprakları da dahil olmak üzere "tüm Filistin'in özgürleştirilmesi" gerektiğini şiddet içeren bir mücadele yoluyla vurguluyorlar, bunu dini bir savaş olarak çerçeveliyorlar - "cihat" ve "şehadet" terimlerini kullanıyorlar ve terörizmi bir mücadele aracı olarak benimserken Mescid-i Aksa'nın kurtarılması çağrısında bulunuyorlar.
Yüzlerce Hamas, İslami Cihad ve El Fetih mensubu Gazze Şeridi'ndeki UNRWA okul ve kolejlerinden mezun ve birçoğu eğitim sisteminde aktif rol oynadı. Bu ajanlardan bazıları aynı zamanda tam zamanlı UNRWA çalışanlarıdır ve hatta Filistinli terör örgütlerinin önderliğinde 7 Ekim 2023'te Gazze yakınlarındaki İsrail topluluklarında yaşanan katliam, adam kaçırma ve tecavüz olaylarında yer almıştır. UNRWA'nın Gazze eğitim sisteminde üst düzey görevlerde bulunan 10 personelin (okul müdürleri ve yardımcıları, eğitim merkezi müdürleri ve müdür yardımcıları) yüzde 510'undan fazlası, her ikisi de terör örgütü olarak tanımlanan Hamas veya Filistin İslami Cihad'ının üyeleridir.
UNRWA, Yahudilerin öldürülmesini çeşitli şekillerde kışkırtıyor:
- Okul bahçelerini teröristlerin resimleriyle süsleyerek, ders kitaplarında teröristler hakkında eğitim vererek, okul duvarları içinde katiller için anma törenleri düzenleyerek ve UNRWA okullarına Yahudileri öldüren şahidlerin adlarını vererek rol model olarak sunulan teröristleri eğitiyor ve yüceltiyor.
- UNRWA okullarında kışkırtıcı içerikli oyunlara izin verir.
- UNRWA okul binalarında öğrenciler, çocukların bu eğitim kurumlarının bitişiğindeki alanlarda askeri eğitim aldığı Hamas yaz kamplarına kaydoluyor.
UNRWA öğrencilerinden örnek alıntılar — tüm çocuklar Hamas'ın 7 Ekim'deki işgalini "geri dönüş hakkına" bağladılar ve katliamı "toprakları Yahudilerden kurtarma" çabası olarak tanımladılar:
- Ramallah'ın doğusundaki el-'ari mülteci kampından bir çocuk: "O benim kız kardeşim gibi, annem gibi. O bizim halkımızın bir parçası."
- Al-'ari mülteci kampından altı yaşında bir kız çocuğu: "Dalal Mughrabi bir şehida. Yahudilerle savaştı. Onları havaya uçurdu."
- Ramallah'ın kuzeyindeki Jalazone mülteci kampındaki UNRWA'nın erkek okulunda öğrenci olan 15 yaşındaki Kuteybe Hattab, geri dönüş hakkı hakkında öğrendiklerini şöyle anlatıyor: "Filistin özgürleşene kadar savaşmak ve savaşmaya devam etmek! Büyüyünce cihatçı olacağım ve Allah için savaşacağım!"
- Cenin'de UNRWA öğrencisi olan 12 yaşındaki Radha Abu-Khattab, Yahudilerden nefret edip etmediği sorulduğunda şu yanıtı verdi: "Evet, çok fazla. Savaşmak, şehide olmak ve Allah ile birlikte cennete yükselmek istiyorum!"
- Ramallah yakınlarındaki bir Arap kasabası olan Ein Arik'ten UNRWA öğrencisi Muhammed Mahmud Halil: "Kudüs için çözüm nedir? Yahudileri öldürmek için. Yahudilerden kurtulacağız... Allah'ın yardımıyla kutsal bir savaşçı olacağım."
- Celaloz'dan UNRWA öğrencisi Usame Balşeh: "7 Ekim geri dönüş hakkıyla bağlantılı çünkü Hamas işgalciler tarafından ele geçirilen topraklarımızın bir kısmını geri aldı. Okulda öğretmenimiz bize geri dönmemiz gerektiğini öğretti. İsrail bize (burada kalmamız için) tazminat verse bile geri dönmeliyiz."
Doğu Kudüs'teki UNRWA öğrencilerinin 2022 tarihli bir videosundan alıntılar:
- "İntihar saldırısı düzenlemeye hazırım."
- "Onlardan daha güçlü olduğumuzu kanıtlamak için Yahudilerle savaşmalıyız."
- "Yahudileri bıçaklamak ve ezmek Filistinlilere onur getiriyor."
- "Bize Yahudilerin yalancı ve kötü olduğunu öğretiyorlar. Onları bıçaklayıp ezeceğim."
- "Bize Mescid-i Aksa'nın ve tüm Filistin'in bizim olduğunu öğretiyorlar."
- "Bize Yahudilerin terörist olduğunu öğretiyorlar."
Dünya çapında ders kitabı içeriğini analiz eden ve barış ve hoşgörüyü teşvik eden IMPACT-se Enstitüsü tarafından yapılan araştırma, UNRWA okul öğretmenlerinin 7 Ekim katliamlarını ve zulmünü kutladığını gösteriyor.
BM İzleme Örgütü'nün araştırması, Gazze'deki 3,000 UNRWA öğretmeninden oluşan bir Telegram grubunun, Hamas'ın Ekim katliamını başladıktan dakikalar sonra kutlayan, katilleri ve tecavüzcüleri "kahramanlar" ve onların "eğitimleri" olarak öven, İsrailli ölülerin veya kaçırılanların görüntülerini neşeyle paylaşan ve rehinelerin idam edilmesi çağrısında bulunan gönderilerle dolu olduğunu ortaya çıkardı. Bu grup, UNRWA okul personelinin adlarını, kimlik numaralarını, programlarını ve öğretim materyallerini içeren düzinelerce dosya içerdiğinden teknik amaçlara yönelikti. Örneğin öğretmen Wasim Ula, grubun 3,000 UNRWA öğretmenine "maaşların Pazar günü ödeneceğini" bildirdi ve ardından Hamas'ın saldırılarını yücelten bir video paylaştı.

"Vatanımın haritasını Filistin bayrağının renkleriyle boyayacağım." Cümlenin altında, öğrencilere bayrağın renklerini nasıl uygulayacaklarını gösteren kılavuz çizgilerle birlikte tüm arazinin bir haritası görünür. (Ulusal ve Yaşam Eğitimi, 2. Sınıf, Bölüm A, 2019, s. 8)

(Ulusal ve Yaşam Eğitimi, Sınıf 2, Bölüm B [2019], s. 58)

“… İşgalci kendisi için kimliğini ve varoluş meşruiyetini masallardan, efsanelerden ve yanlış vizyonlardan alan yapay bir varlık inşa etti. Bu efsaneler için somut, canlı kanıtlar - geçerliliklerini ve doğruluklarını doğrulayacak mimari ve arkeolojik kanıtlar - yaratmaya çeşitli şekillerde çalıştı, ancak boşuna." (Arap Dili – Akademik Yol, 10. Sınıf, Bölüm B [2020], s. 72)
UNRWA'nın bütçesinin yaklaşık yüzde 60'ı, eleştirmenlerin iddia ettiği gibi, tarafsız eğitimden ziyade sistematik beyin yıkama aracı haline gelen bir sistem olan geniş eğitim ağına akıyor. Birden fazla müfredat incelemesine göre, bu ağ üç temel sütuna dayanmaktadır:
İsrail'in Varlığını Gayri Meşrulaştırmak.
1949'dan beri BM üyesi olan İsrail, UNRWA sınıflarında sıklıkla haritalardan ve öğretim materyallerinden siliniyor. Nehir ile deniz arasındaki tüm topraklar "Filistin" olarak etiketleniyor ve İsrail "Siyonist işgalci" olarak anılıyor. İsrail topraklarındaki Yahudi tarihi tamamen ihmal edilmiştir.
Yahudileri ve İsrail'i şeytanlaştırmak.
Ders kitapları ve öğretmen rehberleri, İsrail'i tüm kötülüklerin kökü ve Yahudileri başlangıcından itibaren İslam'ın düşmanları olarak tasvir ediyor - açgözlü, hain, hatta kaderi ölüm olan "Şeytan'ın oğulları". Bu Yahudi karşıtı şeytanlaştırma, nefreti ve şiddeti normalleştiriyor.
Mülteci Anlatısını ve "Geri Dönüş Hakkını" Sürdürmek. UNRWA, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin yeniden yerleştirme ve entegrasyon yaklaşımını benimsemeyi reddediyor. Bunun yerine, 1948'deki orijinal mültecilerin torunlarına süresiz olarak mülteci statüsü veriyor. UNRWA, daimi bir "geri dönüş hakkını" güçlendirerek ve tüm İsrail'in şiddet yoluyla "kurtuluşu" çağrısında bulunarak, çatışmayı çözmek yerine sağlamlaştırıyor.

UNRWA öğretmen kılavuzundan bir pasaj öğretimin tonunu göstermektedir. 2018 altıncı sınıf Arapça dil kılavuzunda öğretmenlere "öğrencinin öğretilen dersler ve ahlak kuralları konusunda bilgili olması gerektiği" talimatı veriliyor: Filistin'in her santimetresi bizimdir." (Arapça Öğretmeni Kılavuzu, 6. Sınıf, 2018, s. 87, sol alt sütun).
"Geri dönüş bir anlaşmaya ya da İsrail'in iyi niyetine bağlı değil. Aksine, 1948'de İsrail tarafından işgal edilen Filistin topraklarını özgürleştirme mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır." (Arap Dili, Sınıf 5, Kısım A, 2020, s. 84 – muhtemelen ilgili pasaj. Anadili Arapça olan biri tarafından onaylanmalıdır.) Metin bir şiirin parçası gibi görünüyor: "Yarın şekillendireceğim büyük hakkın taşıyıcısıyım. Onu geri yükleyeceğim. Onu değerli ve egemen bir vatan olarak restore edeceğim. Yarın dünyayı sarsacağım ve birleşik bir ordu olarak yürüyeceğim. Memleketimde bir randevum var ve o buluşmayı unutmam imkansız."

Filistin için İngilizce, 6. Sınıf, Bölüm A [2019], s. 51

"Kudüs, binlerce yıl önce Arap atalarımız tarafından inşa edilmiş bir Arap şehridir. Kudüs, Müslümanlar ve Hıristiyanlar için kutsal bir şehirdir." Aslında UNRWA okullarında kullanılan Filistin Yönetimi ders kitaplarına göre Kudüs yalnızca Müslümanlar ve Hıristiyanlar için kutsal olarak tanımlanıyor. Yahudilerden bu bağlamda bahsedilmiyor - ne burada ne de müfredatın başka bir yerinde. (Ulusal ve Sosyal Yetiştirme, Sınıf 3, Bölüm A [2020], s. 33)

Ders kitapları barışı öğretmek yerine "kurtuluş" için şiddet içeren mücadeleyi teşvik ediyor. Çarpıcı bir örnek, UNRWA okullarının çocuklara öğrettiği Fida'i adlı Fida'i'dir: "İstiklal marşımızı öğrenelim: *Fida'i, fida'i, fida'i, ah benim toprağım, ataların ülkesi. Fida'i, fida'i, fida'i, ah halkım, sonsuzluk insanları. Kararlılığımla, ateşimle ve intikamımın yanardağıyla, Kanımın toprağıma ve evime duyduğu özlemle, Dağlara tırmandım ve mücadeleye katıldım, İmkansızı yendim ve zincirleri kırdım. Fida'i, fida'i, fida'i, ah benim toprağım, ataların ülkesi. Fida'i, fida'i, fida'i, ah halkım, sonsuzluk insanları. Rüzgârların fırtınasında ve silahların alevinde, Halkımın mücadeleye devam etme kararlılığıyla, Filistin benim evim ve zaferime giden yoldur, Filistin benim intikamım ve sebat ülkemdir. Fida'i, fida'i, fida'i, ah benim toprağım, ataların ülkesi. Fida'i, fida'i, fida'i, ah halkım, sonsuzluk insanları.

İlkokullarda öğretilen bir şarkıda, "tüm Filistin'in kurtuluşundan" sonra bu topraklardaki Yahudilerin kaderine doğrudan bir gönderme yapılıyor. Müfredatta yer alan Haydar Mahmud'un "Soyluların Ülkesi" şiiri, açıkça İsrail'in Yahudi vatandaşlarını hedef alan bir ifade olan "yabancıların mağlup kalıntılarının" yok edilmesinden bahsediyor. "Şarkı söyleyeceğiz ve ezbere öğreneceğiz: 'Soyluların Ülkesi' Yemin ettim! Soyluların ülkesini söndürmek için kanımı feda edeceğim, ve gaspçıyı [İsrail'in adı] ülkemden kovmak ve yabancıların mağlup kalıntılarını yok etmek. Ey Mescid-i Aksa'nın ve kutsal mekanın ülkesi, Ey gurur ve asaletin beşiği, Sabır, sabır, çünkü zafer bizimdir ve şafak karanlığı yarıp geçecektir.' (Shafatnu HaYafa — Arap Etkisi, Sınıf 3, Bölüm B [2019], s. 70.)

"Ülkenin Yahudi dili - İbranice - bir matematik ders kitabında çoğaltılan Manda döneminden kalma bir madeni paradan silindi. Burada gösterilen, 'değiştirilmiş' versiyonun yanında orijinal madeni paradır." (Matematik, 6. Sınıf, Bölüm B [2020], s. 69)

Birinci İntifada'nın (Taşların İntifadası) şehitlerinin (şehitlerinin) sayısı yaklaşık 1.392 şehittir. Mescid-i Aksa İntifadası'nda şehit sayısı 4 bin 673'e ulaştı. İki İntifada'daki toplam şehit sayısı __________ şehittir. (Matematik, 4. Sınıf, Bölüm A [2020], s. 31)

"Eriha bölgesi, Ürdün Vadisi, Gazze Şeridi ve Beyt Şan gibi Filistin'de hurma ekimi yaygındır. İsrail'in bitki örtüsünü temizlemesi sonucu ağaçların bir kısmı kırıldı. Buradaki resimde olduğu gibi hurma ağaçlarından biri kırılırsa ve ağacın düşmeden önceki uzunluğu 20 metre iken yere doğru eğilen düşen kısmın uzunluğu 13 metre ise, eğik kısmın yerle oluşturduğu açıyı belirleyebilir miyiz?" (Matematik, 9. Sınıf, Bölüm B [2019], s. 12)

"Katliamları Yahudi düşüncesine bağlamak — Öğretmen kılavuzunda üç konu içeren bir öğrenci başarı değerlendirme sayfası örneği yer alıyor. Üçüncü konu (kırmızıyla işaretlenmiş) burada konuyla ilgili konudur ve pratikte Yahudi nefretini yoğunlaştırmak için tasarlanmış beyin yıkamayı göstermektedir." (Öğretmen Kılavuzu, Coğrafya ve Filistin'in Modern ve Çağdaş Tarihi, 10. Sınıf [2018], s. 165)

Filistin'i özgürleştirme mücadelesi dini karakterli bir mücadeledir. Aşağıda cihadın bir Müslümanın hayatındaki önemine vurgu yapılmaktadır: 'Allah müminleri cihat etmeye ve onu finanse etmeye teşvik ediyor ve onları cihat ve onun finansmanı pahasına dünya hayatıyla meşgul olmamaları konusunda uyarıyor. Çünkü dünya hayatı, içine kendini kaptıranları aldatır. Mümin, bu konuda Allah'ın ve Resûlü'nün emrine uymalı ve itaatsizlikten kaçınmalıdır ki, kıyamet gününde sevap ve karşılık alabilsin. (İslami Eğitim, 9. Sınıf, Bölüm A [2020], s. 31)

Terör, "kurtuluş" mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olarak sunuluyor ve saldırıları gerçekleştirenlere açık övgüler yağdırılıyor. Dört sayfalık bir ünitenin açılış sayfası, 1978'ü çocuk 37 İsrailli sivilin öldürüldüğü bir terör saldırısı olan 13 Sahil Yolu Katliamı'nı yüceltiyor. Ders kitabı operasyonun liderini tanıtıyor: "Dalal el-Mughrabi — Filistin tarihimiz, vatan için canlarını feda eden birçok şehidin ismiyle doludur. Bunların arasında, mücadelesiyle meydan okuma ve kahramanlığın resmini çizen, anısını kalplerimizde ve zihinlerimizde ebedi kılan şehit Dalal el-Mughrabi de var." (Arap Dili, 5. Sınıf, Bölüm B [2020], s. 55)


"Öğrenci, Yahudilerin Filistin'e yönelik açgözlü hırslarının tehlikeleri hakkında düşünmek için zaman bulmalıdır." (Öğretmen Kılavuzu, Arap Dili, 9. Sınıf [2018], s. 34, sol üst sütun)

"Yahudilerin bu topraklarda ulusal bir vatan hakkı tanınmıyor. Bu, mültecilerin komşularıyla barış içinde yaşamaları koşuluyla evlerine geri dönmelerine ilişkin 1948 tarihli 194 sayılı BM Kararının kabul edilip edilmeyeceği sorusunun cevabına da yansımaktadır (bugünkü 'geri dönüş hakkı' argümanının dayandığı karar): 'Görüşe gelince, şöyle: Katılmıyorum, çünkü komşularıyla barış içinde yaşama talebiyle Filistin'deki Yahudiler için bir vatanın varlığını teyit ediyor. Ve o zaman mülkü, kayıpları, insanları ve gerçek vatanı telafi etmek nasıl mümkün olabilir?' (Öğretmen Kılavuzu, Coğrafya ve Modern & Çağdaş Filistin Tarihi, 10. Sınıf [2018], s. 226)

"Siyonistler modern çağın teröristleridir. Onların kaderi yok olmaktır." (Öğretmen Kılavuzu, Arap Dili, 6. Sınıf [2018], s. 207)

"Fakat [Medine şehrindeki] Yahudiler [Muhammed'le yaptıkları] antlaşmaya uymadılar. Her türlü ihanete, hileye ve düşmanlığa başvurdular ve bu da Müslümanları kendileriyle savaşmaya zorladı." (İslami Eğitim, 7. Sınıf, Bölüm A [2020], s. 56)

"İsrailoğulları'nın doğasını ve peygamberlere karşı düşmanlıklarını ortaya çıkarmak" — Bu derste Yahudiler, Tanrı'nın tüm peygamberlerinin düşmanları ve dolaylı olarak Tanrı'nın düşmanları olarak tasvir ediliyor. İslam'da Tanrı'nın peygamberlerinden biri olarak kabul edilen İsa ile ilgili bölümden öğrenilecek ilk "ders" şu şekilde tanıtılır: (İslami Eğitim, 9. Sınıf, Bölüm B [2020], s. 25)

İslam inancına göre bir şehit, 72 bakire ile evlenmek de dahil olmak üzere ahirette büyük bir sevap alır. Sanat konusu için bir öğretmen kılavuzundan alınan aşağıdaki örnekte, bu kavram öğrenciler için isteğe bağlı bir çizim konusu olarak sunulmuştur (kırmızıyla vurgulanmıştır): "3. Bir şehidin düğün sahnesinin çizilmesi..." (Öğretmen Kılavuzu, Sanat Eğitimi, 6. Sınıf [2017], s. 58)

"Öğrendim: Vatanım Filistin'in birçok şehri var. Kudüs bir Filistin şehri ve Filistin Devleti'nin başkentidir ve Allah'ın izniyle Siyonist işgalden kurtulduktan sonra duvarlarına Filistin bayrağı çekilecektir." (Ulusal ve Sosyal Yetiştirme, Sınıf 3, Bölüm A [2020], s. 31)
Bu konu kisa zamanda elden gecirilerek temel bilgiler ve hangi sartlarda neler yapilmalidir uzerine odaklanilacaktir.
Deprem ile Volkanik Hareketlilikler de ele alinacaktir.
Turkiye odakli suan yasadigimiz ve devam eden ilk gozume batan :
Deprem fırtınası: Belirli bir bölgede meydana gelen depremler dizisidir. Artçı sarsıntılardan farkı tek bir depreme bağlı olmayışlarıdır. Esas depremden sonra ondan daha yüksek şiddette artçılar meydana gelmezken, deprem fırtınalarında bu mümkündür.
Marmara daki 6.2 lik deprem esasinda daha kucuk siddetli den tetiklenmisidir yani buna da Deprem Firtinasi tanimina uymaktadir.
Turkiye odakli ele alirsak baska bolgelerde de benzer pattern lar var yani bu aralar bircok bolgede Deprem Firtinasi yasamaktayiz ... Komsularda da bolgede de etkilesimler ele alinacaktir takip edilecektir.
Kabaca hazirliklar nasil olmalidir. Bu hazirliklari Turkiye gerceklerine gore uyarlanmasi da ele alinacaktir. Yani tedbirlerin alindigi Japonya gibi ulkelerdeki basit masa alti comelme veya buzdolabi gibi veya kapi alti filan saklanilmasi Turkiye de duzgun yapililarda pek ise yaramayacaktir ve ona gore de dogru Turkiye ACI gerceklerine gore uyarlanmis ideal adimlar atilmalidir.
Uzmanlar veya birkac kelam edebilecek bilimsel temellere ulusal medyalarda sosyal medyalarda kendi aralarindaki tartismalardan en az etkilenecek sekilde. Uzmanligi kadar kaynaklari nelerdir ve guncel midir nasil yaklasmistir analiz sentez yapmistira da ele alinmalidir.
Her olasilik degerlendirilmelidir onyargisiz. Curutulecekse de yontemleri bellidir ...
Tez gibi seyler mutlak degildir ama mutlak ta olabilir ...
Bilim odakli tartisma harici seyler Turkiye gibi ulkelerde lukstur magazinsellik tasir! ... On yillardir bazi seyler degismemis ! Degismelidir de ...
Basta dedigim gibi zamanla bu mesele etraflica ele alinacaktir.
Android cihazlarda olmazsa olmazlar faydalı her şey burada.
Birçok önemli detaylar bazen marka model olarak ilgili konularda kaynayıp gidiyor ulaşılması zor olmaktadır.
Birçok önemli detaylar site bilgileri vesaire bir yerde toplanmalıdır marka model bağımsız bir çatı altında bu başlıkta.
Bu yüzden bu başlıkta farklı cihaz modellerinde veya markalarında ortak olabilen veya önemli olan uygulamalar ve ayarlar hakkında derleme yapılacaktır.
Kendim için niyetlensem de sizlerde aramızda bilmeyenler olabilir faydalı olacağını düşünmekteyim. Elbette aramızda benden daha iyi bilenler vardır. Onların da bu başlık altında katkılarını bekleriz ( şimdiden teşekkürler ) .
Naçizane önemli gördüğüm ve denk geldikçe paylaşacağım.
Elbette sizlerin de fark ettiği önemli gördüğü paylaşımları da bekliyorum.
Internet Tarayıcısı farkı platformlarda geçiş yapabilme esnekliği ilk olarak en kapsamlı olanlar Microsoft Edge ve Mozilla Firefox :
Bunları eşsiz kılan özellikler eklentiler ve hesaplarınızın pc / mac sürümlerinde de kullanabiliyor oluşudur. Yani birinde devam edilen diğerlerinde de devam edilebilir senkronluma ( eş zamanlı olma ) bunlarda vardır.
MS Edge Canary
Edge deki istenen bir uygulamayı telefon veya tabletlerinizde yükletmek için :
odfafepnkmbhccpbejgmiehpchacaeak
Yukarıdaki kırmızı olanı nereden geldi derseniz ( ki başka bir eklentiniz için de aynı mantık geçerli olacak ) :
Eklenti adresinde eklenti isminden sonraki kısım olduğunu göreceksiniz.
Yukarıdaki kırmızı olanı örnek olarak kopyala yapıştır yapınız. Web tabanlı da olan google keep i öneririm. Telefondan yüklenen Google Keep ile tarayıcınızdan erişip gerekli metinleri ve linkleri taşıyabilir erişebilirsiniz de ...
Ayarlardan> Edge Canary yazısına ardı ardına sürekli tıklayın. Developer ( geliştirici ) seçenekleri aktifleşecektir.




Görseldeki bir alt seçenekte .crx dosyasını cihazınızda ise de ellen de yüklenebilir. Yani bazı eklentiler marketlerde olmayabilir ama indirilebilir olabilir. PC lerde olan imkan artık Edge Canary ile mobil cihazlarımıza da gelmiştir.
Firefox
ublock origin zaten kendi içinde rahatça kurulabilmektedir.
Ücretsiz resim düzenleme programı :
Geliştiricisi Google kendisidir.
Google Camera ( Pixel Camera ) farklı marka ve modellere özel modifiyeli olanlar yıllardır geliştirilmektedir ve kullanılmaktadır.
Sizdeki marka ve modele göre seçiniz :
Telefonuza/ tabletinize farklı nedenlerle bilgisayar üzerinden erişmek yönetmek işlemler yapmak için tavsiye uygulama :
Pixel Flasher
Pixel cihazları içinmiş gibi görünse de birçok farklı marka cihazlarda da çalışacaktır. Özellikle recovery mod a download mod a alınmalarda . Elle güncellemelerde vesaire işinize yarar.
Pixel cihazlarında ise kendi arayüzünden :
İstenen aya ait yazılımı indirip kurmaya ve root dahil
Root erişimli android cihazınıza ait ince ayarlar yapabilirsiniz. Partition bölümlemeler yedeklenebilir veya geri yükleyebilirsiniz. Birçok işlem komut satırı ile pekala yapılabiliyor fakat bu program ile birçok şey grafik arayüzlü hale getirilmiştir.
Windows için adb ve fastboot dosyaları indirip zip dosyasındakileri bir klasöre açın. Türkçe karakterler ve boşluk olmasın.
Root atılmasına kadarki adımlar sayılarla :

https://dl.google.com/android/repository/platform-tools-latest-windows.zip
https://developer.android.com/tools/releases/platform-tools
USB sürücüler Samsung için:
Xiaomi için herşeyin olduğu bir site :
Pixel serisi için usb sürücüleri :
https://dl.google.com/android/repository/usb_driver_r13-windows.zip
İçerdekileri bir klasöre açın uzantısı inf olana sağ tıklayıp kur seçeneği ile sürücüler yüklenir.
Sürücüler yüklerken her daim bir aksilik olmaması için Android cihazınızı PC ye bağlamayın. Kurulum biter bitmez takış serbesttir.
Birçok marka da geliştirici seçeneklerini açma ve hata ayıklama adımları benzerdir :
Root veya knox gerektirmeden de sisteminizde istenmeyen uygulamaları silerek RAM ve CPU ( pile ve ısınmaya da dolaylı etkisiyle ) ve hatta dahili depolamada iyileştirmeler sağlanabilir.
xda forumsBu konuda görsel grafik arayüzde bakılabilecek tavsiyem ise Samfw Tools :
https://samfw.com/SamFwToolSetup_v4.9.zip
Uygulama bazı sistemlerde hatalı virüslü olarak gösterebilir. Herhangi bir virüse sahip değildir. Microsoft Sandbox ile de isteyen pekala izole yükletebilir ( Pro veya Enterprise sürümlü Windows 11 lerde deneyebilirisiniz ) Ya da virtualbox dan sanal windows yükleyerek te bu uygulamayı kullanabilirsiniz ... Telefonu root kök erişimini virüs olarak yorumlanmaktadır dert edilecek birşey değildir ama izole ortamlarda da bakabilirsiniz.

Samfw Tools ile Samsung dahil birçok markada işlemler yapılabilmektedir. Samsung larda knox root gerektirmeden csc ürün ülke kodu değiştirmek mümkündür. Bu işlemler sonucunda format atılmaz da .
Samfw Tools ta elbette root lu cihazlara sahipseniz daha da derinlemesine kapsamlı işlemler yapabiliyorsunuz diğer yukarıdaki araçlar gibi ( Pixel Flasher ) .
Birçok farklı uygulamalar da var benzer olanları da . Zamanla bahsedeceğim . Farklı şeyleri ekstraları olanlar ayrıca bahsedilecektir.
Pixel cihazları için resmi sitesinden kendiniz de yapabilecekleriniz :
Yazılım atma. Farklı işletim sistemlerinde ( Custom ROM olmayan ) GraphaneOS gibi veya custom rom veya root lu cihazdasınız ama eski orjinal veya belli bir sürüme dönmek isterseniz Beta veya Stabil hepsi web tabanlı bu işi yapabilirsiniz ...
Ekran paneli bir sebeple değiştirildi ise kalibre edilmesi de gerekecektir işte linki :
Pixel cihazlarında Test / Bakım Tanı Modu :
*#*#7287#*#*


Güvenlik odaklı ama istediğiniz şekilde de Google hesabınızla veya olmadan veya Google a birşeyler gönderilmeden Google uygulamaları ve market uygulamaları oyunları vs kullanabileceğiniz. Gereksiz bizleri takip ettiren pil tüketimini de artıran hatta performansa da olumsuz etkisi olan bu varsayılan cihaz yazılımlarına custom rom lardan daha da güvenli halde bootloader kilidi kapalı ama farklı bir Android tabanlı güvenli Mobil İşletim sistemi
GrapheneOS
Web tabanlı kurulumu ile tıpkı Pixel cihazlarındaki gibi kolay kurulum sunmasıdıır.
Web tabanlı kurulum sayfası aşağıdaki linktedir :
CalyxOS
CalyxOS GrapheneOS gibi benzer özelliklerdedir. Güvenlik odaklı cihaza dönüştürmek için. CalyxOS daha fazla marka modele destek sunmaktadır.
Desteklenen birçok marka model için Custom Romlar :
Final RTM / RTW Windows 11 26200.6584 25H2 Consumer Türkçe yayınlanmıştı başa alıyorum.
Geri kalan diğer dillerine ait indirme linki ayrıca paylaşıldı forum linki de kısayol misali buradan da erişilebilir .
AMD64/Intel mimariler için :
ARM64 mimarisi için :
Business olanı Türkçe VLSC :
AMD64/Intel mimariler için :
https://drive.massgrave.dev/SW_DVD9_Win_Pro_11_25H2_64BIT_Turkish_Pro_Ent_EDU_N_MLF_x24-13101.iso
ARM64 mimarisi için :
https://drive.massgrave.dev/SW_DVD9_Win_Pro_11_25H2_Arm64_Turkish_Pro_Ent_EDU_N_MLF_X24-13138.iso
Diğer dil ve mimarilere ait resmi orijinal iso indirme linkleri de forumdaki kısa yolu :
Final sürüm Windows 25H2 ön izleme olarak ta yayınlandı.
ISO imaj dosyasını da kendiniz kurabilirsiniz :
25H2 Betası vs insider da 220.xxxx olarak devam edecektir ki onu da merak edenlere :
Intel / AMD Tabanlı Copilot+ PC ler de piyasadadır e hızla büyümekte çeşitlenmektedir de.
En az 40 TOPS şartı da karşılandığında Yapay Zeka yerleşik olarak faydalı olacaktır.
Modern birçok GPU - ekran kartlarının TOPS istenen değerleri karşılamaktadır da. Başka firmaların AI tabanlı uygulamalarında da faydalı olacaktır.
Windows 24H2 ile gelen özellikler ya yakın zamanda aktifleşecek ya da halihazırda aktiftir .
ARM64 kısmı :
Bazı özellikleriyle INTEL/AMD64 tabanlı PC lerden daha öncü şeyler Microsoft ça sunulmaktadır. Bu fark kabaca birkaç aylıktır nihayetinde INTEL/AMD64 lülere de gelecektir.
Bu özellikler ilkin insider yapılarında sunulmaktadır sonra normal yapılılara yayınlanacaktır.
ARM tabanlı ( ARM64 ) PC lerde Qualcomm un X-Elite ve X-Plus serisi SoC yani bir paket olarak CPU GPU ve NPU tümleşik paket olarak sunulmaktadır.
Windows 11 özellikle 24h2 ile ARM ye geçiş için kullanılan sanallaştırma hizmeti arka planda ARM sistemlerinde ARM için olmayan klasik 64 bit Intel/AMD işlemcilerine göre derlenmiş uygulamaları sadece %10-15 performans feragati ile esasında gündelik temel ve ilerisi kullanım amaçlarına hazır olduğunu düşünüyorum. ARM tabanlı Windows lar Surface serisinde ve başka firmalarca yıllardır var ama Windows 11 24H2 ile köklü iyileştirmeler ve gelişmelerle karşımıza çıkmaktadır.
ARM li PC lerin yani donanım odaklı inceleyenler aylardır piyasada var. Türkiye piyasasında birçoğu olmasa da ufak tefek birkaç markanınki var. Sanırım ilerde de artacaktır.
Lenovo Yoga nın modeliyle ARM tabanlı Windows PC lere de geçtim. Elbette Intel tabanlı baskın birçok PC türevlerim de kullanmaktayım. Komple bir geçiş değil kendim için...
Qualcomm Oryon lu X-Elite tercih etmemdeki yegane sebebi uzun pil süreler özellikle pilde iken performansta Intel/AMD gibi ciddi düşmüyor bu da önemli bir detaydır.
Bu konuyu açmamdaki sebepler : Temel işlerde şarj etme derdi olmadan Windows ortamında kısıtlamasız bir cihazdan başlatılanı ötekilerinde de devam edebilmek için ve bu süreçte ARM tabanlılar için yayınlanmış destekler çözümler gelişmeleri bu başlıkta haber etmek ve böylece sizlerin de ARM tabanlı Windows 11 geçmişte neydi şuan nedir yakında da neler gelecek haberdar olmak içindir .
Ultrabook ama baya ufak birşey arıyordum Lenovo Yoga X-Elite lisi Türkiye'de alternatifi yoktur. Biraz daha büyük kasalı ultrabooklar da var ama onlar biraz kaba duruyor ( şahsi fikrim ) .
windows centralBenzer süreçleri Apple da geçiriyor. Sağlam oturduğunda Intel tabanlılardan da vazgeçilmiştir.
Windows 64 bit ARM için derlenmiş uygulamalar ve oyunların da burada haberi yapılacaktır.
Kendim için ara ara denk geldiklerimi sizlerle paylaşacağım sizlerin de bu başlıkta katkılarınız herkesin faydasına olacağını düşünmekteyim.
Bundan sonra tarayıcılar otomatik ARM tabanlı olanına indirter olsa da her sitede her uygulamasında bu mümkün değildir artık ARM64 için olan derlenmiş/ compile olan binary lere odaklanmak veya alışkanlık edinmeliyiz.
Elbette birçok Intel/AMD tabanlılar Microsoft Prism varsayılan emulatör sayesinde sorunsuz çalışacaktır ama yine de uyumsuz olan uygulamalar ve oyunlar da olacaktır. Geliştiriciler artık uygun derlemesini de ayrıca yaparlar .
ARM64 tabanlılar için Windows 11 24H2 iso su yayınlanmıştır :
Eski Copilot+ olmayan ARM64 tabanlılar için de sürücülerini entegre edilirse anlamlı bir hız artışı sağlatacaktır. Microsoft ARM için de ciddi çabaları vardır.
Örneklerle popüler uygulamalardan bahsedilecektir. Qualcomm un da dolaylı herkese açık katkıları da paylaşılacaktır.
Alel acele üstün körü bu konuyu açtım . İlerde toparlayacağım :



























Yeni yayınlanan bilimsel makalenin adresi :
https://ijvtpr.com/index.php/IJVTPR/article/view/102
PDF formunda da indirebilirsiniz.
Kabaca hazırladım bazı görseller dramatik etki yapması açısından üstün körü görselleri ekledim.
Bağımsız araştırmalarca yayınlanmış ...
Buna benzer iddialar yıllar önce de görmüştük şuan ki daha ciddi ...
Makalede kaynaklar bazıları Türk biri dikkatimi çekti ...
Akyildiz, I. F., and Jornet, J. M. (2010). The internet of nano-things. IEEE Wireless Communications, 17(6):58-63.
https://ianakyildiz.com/bwn/surveys/nanothings.pdf
Bakalım yepyeni biraz daha derli toplu bir makale olarak yıllar öncekinin benzeri bir iddia olarak tekrardan karşımızda .
Burada ortam gerçekten kontrol altında mı harici bir etkenle mi oldu ? Tekrarlanabilirlik sağlanacak mı ?
Oytun Erbaş'ın Bilimsel Saçmalıkları ve usulsüzlükleri hakkında
Gençleri de kullanıyor. Niteliksel içerikleri de bakıldığı kadarıyla şaibeliymiş. Kendi yayın kuruluşunda kendi kendine yani kendin pişir kendin ye halk diliyle ...
Bu tip kişilerin mevcut akademik title incelenmesi denetlenmesi. Özellikle uluslarası ilgili kurullarca denetlenebilirliği var mıdır ? Aksi halde bu kişi Türkiye'ye ve bundan sonraki yeni nesillere ve herkese direk ve / veya zararı olacaktır. Ülke intihallerle anılıyordu şimdi de bu tür şeylerle uğraşacak adı çıkacak geçerliliği intibası filan düşecek ...
Bu kişisin mesnetsiz analojileri beni de rahatsız etmişti. Resmen teyidsiz bir çıkarımla öteki çıkarım arasında zıplamalar yapıyor ! ALGI ile kendisini kalitesi düşük programlarda sitelerde içerik üretiyor ...
İddialar doğru ise gerekenler derhal yapılmalıdır keza doğru olduğu da anlaşılmaktadır. Kaçamak yanıltıcı cevaplar veriyor ...
Durum böyle sizler ne diyorsunuz ?
Batı Nil Virüs'ü Türkiye'de görüldü. Tedbirlerinizi alın belirtiler varsa derhal Acile gidilmelidir ...
www.trthaber.comBatı Nil Virüsü Enfeksiyonu
Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu, insanlarda nörolojik hastalıklara ve ölümlere neden olabilen, insanlara sıklıkla enfekte sivrisineklerin sokması ile bulaşan viral bir hastalıktır.
Hastalığın etkeni Flaviviridae ailesinin Flaviviruscinsinde yer alan bir RNA virüsüdür. Batı Nil Virüsü (BNV)nün yaşam döngüsünde, yabani kuşlar ana konaktır. Kuşlardan kan emen sivrisinekler, hastalık etkenini insanlara, bazı memelilere (at gibi) ve yabani kuşlara taşırlar. Ancak insanlarda ve atlarda enfeksiyon düşük viremi ile seyrettiğinden bunlar diğer sivrisinekleri enfekte edemez, dolayısı ile kazara döngüye girerler ve son konak olurlar.
BNV ilk olarak 1937 yılında Uganda’da Batı Nil bölgesinde bir kadında izole edilmiştir. Kuşlarda (kargalar ve güvercinler), ilk defa 1953 yılında Nil Deltasında tanımlanmıştır. Hastalığa yönelik insan enfeksiyonları, dünya genelinde birçok ülkede 50 yıldan daha uzun süredir görülmektedir. Hastalık, çoğunlukla Afrika, Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Amerika ve Batı Asya’da görülür. 2018 yılında Avrupa Bölgesinde ve komşu ülkelerinde vaka sayılarında artışlar görüldüğü bildirilmektedir.
2010 yılından beri ülkemizde de BNV vaka bildirimleri olmaktadır.
Salgın bölgeleri başlıca kuş göç yolları üzerinde yer almaktadır. Hastalık genelde mevsimsel özellik göstermekte olup yaz boyunca ve sonbaharın erken dönemlerinde görülür.
BNV insanlara esas olarak hastalığa sebep olan virüsü taşıyan sivrisineklerin sokmasıyla bulaşır. Virüs kırkın üzerinde sivrisinek türünden izole edilmiş olmasına rağmen daha fazla sıklıkla görülen cins Culex cinci sivrisinekler tarafından taşınırlar. Hastalığa vektörlük eden sivrisinekler;
- Gündüzleri bodrum katları, kiler, bina eklentileri, mağara gibi ıssız alanlarda saklanırlar.
- Genellikle geceleri ortaya çıkar ve insanlar için tehlike oluştururlar.
Hastalığı taşıyan sivrisineklerin başlıca üreme alanları;
- Irmak kenarları, havuzlar, kuyular, yağmur suyu ile yerde, kayalıklarda oluşan su birikintileri, bataklıklar, ağaç kovukları, erimiş kar suları, su dolu lastik ve tenekeler gibi her çeşit yapay su birikintileridir.
Batı Nil Virüsü Enfeksiyonun inkübasyon süresi 3-14 gündür. Hastalık belirtileri olarak ateş, baş ağrısı, halsizlik, kas ağrıları, bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal, cilt döküntüsü, kas titremesi ve kasılmalar, uyku hali, koma görülebilirkennadiren ölüm görülür. Nörolojik hastalık ve ölüm yaşlı hastalarda daha sık görülmektedir.
Tedavisi, destek tedavisi şeklinde olup hastalık belirtilerine yöneliktir. Hastalığı önlemeye yönelik insanlar için aşı bulunmamaktadır. Hastalığın insandan insana direk ya da temasla geçişi yoktur.
Hastalıktan Korunmak İçin;
- Sivrisinek sokmalarına karşı önlem alınmalıdır:
- Sivrisineklerin aktif olduğu saatlerde (güneş battıktan sonra) açık alanda fazla kalınmamalı, kalınması halinde kapalı giysiler giyilmeli,
- Pencerelere ve kapılara sineklik takılmalı,
- Özellikle sineklerin çok olduğu dönemlerde cibinlik kullanılmalı,
- Kapalı ortamlarda, hava dolaşımı yaratacak vantilatör, klima gibi cihazlar kullanılmalıdır.
- Sivrisinek üreme alanları yok edilmelidir:
- Lastik tekerlek içleri, teneke kutular, boş saksılar, su varilleri gibi sivrisineklerin kolay üreyebildiği yerlerde su birikmesi önlenmeli ve bakımı sağlanmalı,
- Suyu biriktiren kap ve oyuncaklardaki sular boşaltılmalı, kullanılmadığında ters çevrilmeli,
- Hayvan sulukları ve yalakları düzenli olarak temizlenmeli, içindeki sular haftada en az üç kez değiştirilmeli,
- Açık foseptik çukurlar kapatılmalıdır.
- Evlerin yakınındaki küçük su birikintileri kurutulmalıdır.


Türkiye'de doğal afetlerinde pek şahit olmadığı hazırlıksız olduğu aşikar volkanik patlamalar üzerine durum tespiti ve tedbirler ile bilinç hedeflenecektir.
Felaket çok yakın gibi ...
Ege'de ilk emareleri görülüyor ...
Başka bölgelerde de sönmüş yanardağlar filan olsa da tekrardan faaliyete geçebilir . Deniz de olabilir karada da olabilir ... Siyasi Haritalar/ Sınır tanımayan bu olguya karşı Türkiye ve komşu ülkelerle ortaklaşa neler yapılacaktır veya planlanmıştır belli midir ?
" Türkiye’de 10 aktif volkan bulunuyor
Türkiye’nin tektonik bir kuşak olan Alp-Himalaya orojenik kuşağının bir parçası olduğunu ifade eden Prof. Dr. Asan, “Ülkemizde jeolojik olarak farklı tip ve yaşta volkanlar yaygın olarak bulunuyor. Bunlar alansal olarak Türkiye’nin yaklaşık yüzde 16’sını kaplıyor” diyor.
Son 10 bin yıl içerisindeki davranışları incelendiğinde, jeolojik açıdan ülkemizdeki aktif volkanlar ise şöyle sıralanıyor:
Acıgöl (Nevşehir), Ağrı Dağı (Iğdır- Ağrı), Erciyes Dağı (Kayseri), Göllüdağ (Niğde), Hasan Dağı (Aksaray), Karacadağ (Şanlıurfa-Diyarbakır), Karapınar (Konya), Kula (Manisa), Nemrut Dağı (Bitlis), Tendürek Dağı (Ağrı).
“Volkanik aktiviteler, önceden belli oranda tahmin edilebilir”
Son dönemlerde özellikle Erciyes ve Hasan Dağı’ndaki hareketliliğe ilişkin haberler gündeme geliyor. Prof. Dr. Asan konuya ilişkin, “Bu volkanlardan güncel gaz çıkışlarının gözlenmesi ve bölgedeki sıcak su kaynaklarının varlığı bunların aktivitesine dair önemli ipuçları” yorumunda bulunuyor. "
Olası volkanlar:
Girekol Tepe, Gölcük, Kars Platosu, Süphan Dağı..
Bu işin popüler bilim babında lokomotifi Jeolog Celal Şengör de el atmalıdır ...
Forumda sanırım yöneticiler arasında Jeolog forumdaş biri de vardı aklımda kalan öyleydi ...
tr.wikipedia.orgSon ve yakın zamandaki gelişmeler :
"Son dönemde yaşanan Datça ve Ege depremlerinin volkan faaliyetiyle ilgili olabileceği yönünde kuşkular var" diyor ve uyarıyor.
www.ntv.com.trDünyada yakın zamanlarda Yanardağlar tekrardan faaliyete geçmeye başlandı ... Türkiye'de bu olasılığa karşı devlet hazırlıklı mıdır ve bireyler kitleler neler yapacaktır ?
|
Birseyde tarafsan dogrulara, tarafsizsan gerceklere bakarsinhttps://terrapower.com/https://dancharblog.wordpress.com/2019/04/14/disable-intel-dpst-adaptive-contrast-brightness-on-new-uwd-dch-drivers/http://www.panelook.com/index.phphttps://dontkillmyapp.comhttps://displayhdr.org/certified-products/https://www.kimovil.com/en/ "Eğer dalaverecilerin oyuncağı ve soytarıların maskarası olmak istemiyorsak, ilk kural içine kapanık ve ulaşılmaz olmaktır." Birseyde tarafsan dogrulara, tarafsizsan gerceklere bakarsin https://terrapower.com/https://dontkillmyapp.com “Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür. Halay ise her yere” |
Son Giriş: 14 dk. önce
Son Mesaj Zamanı: 17 dk.
Mesaj Sayısı: 26.290
Gerçek Toplam Mesaj Sayısı: 34.165
İkinci El Bölümü Mesajları: 6
Konularının görüntülenme sayısı: 0 (Bu ay: 78.922)
Toplam aldığı artı oy sayısı: 25.659 (Bu hafta: 9)
En çok mesaj yazdığı forum bölümü: Android Bölümü






Yeni Kayıt
Özel Mesaj

Görüntülenme
Yanıt Yok
0 



















