Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Kültür ve Bilim
  • Kültür, Güncel ve Tarih
  • Kültür ve Tarih
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

2.Abdülhamit döneminde Osmanlı Devleti toprak kaybetmedi mi?

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
221
Cevap
4
Favori
78.436
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
2 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Nereden çıktı bilmiyorum ama bazı insanların düştüğü 2. Abdülhamit'in hiç toprak kaybetmediğine dair bir yanılgı var.2.Abdülhamit 1876 yılında tahta oturmuştur ve 1909 yılına kadar tahtta kalmıştır.Şimdi o dönem içerisinde Osmanlı Devletinin kaybettiği topraklar varmıydı bir bakalım?

    BERLİN KONGRESİ VE BERLİN ANTLAŞMASI (1878):
    Kongreye Katılan Devletler: Osmanlı, Rusya, İngiltere, Fransa, Avusturya, İtalya ve Almanya.

    NOT: Bu sırada İngiltere, Osmanlı Devletine KIBRIS'ın kendisine bir ÜS olarak verilmesi durumunda kongrede Osmanlı Devletini savunacağını söyledi. Osmanlı İngiltere'nin bu isteğini kabul etmek zorunda kaldı.

    BERLİN ANTLAŞMASININ MADDELERİ (1878):
    1) Ayestefanos Antlaşmasıyla kurulan BULGAR KRALLIĞI üçe ayrıldı:
    a) Asıl Bulgaristan: Osmanlı Devletine vergi veren bir prenslik haline getirildi.
    b) Makedonya: Islahat yapılmak şartıyla Osmanlıya bırakıldı.
    c) Doğu Rumeli: Osmanlıya bağlı kalacak, ancak hırıstiyan bir vali tarafından yönetilecek.
    2) Sırbistan, Romanya, Karadağ bağımsız olacak.
    3) Bosna-Hersek Osmanlı toprağı sayılacak, yönetimi geçici olarak Avusturya'ya bırakılacak.
    4) Kars, Ardahan ve Batum Ruslara, Doğu Beyazıt Osmanlı'ya verilecek.
    5) Teselya Yunanistan'a verilecek.
    6) Ermenilerin oturduğu yerlerde ve Girit adasında ıslahatlar yapılacak.
    7) Osmanlı Rusya'ya 60 milyon altın savaş tazminatı verecek.

    BERLİN ANTLAŞMASI SONRASI GELİŞMELER:
    1) KIBRIS'IN İNGİLİZLERE ÜS OLARAK VERİLMESİ: Berlin kongresi sırasında Osmanlının çıkarlarını savunması karşılığı İngiltere'ye Kıbrısta üs kurma sözü verilmişti. Berlin Antlaşmasından sonra KIBRIS üs olarak İngilizlere verildi. (1878)

    NOT: İngiltere böylelikle Süveyş kanalını kontrol etme imkanına kavuşmuştur. Osmanlının I.Dünya savaşına girmesiyle İngiltere, Kıbrıs'ı toprakların kattığını açıkladı.

    2) DÜYUN-U UMUMİYE İDARESİNİN KURULMASI(1881):Osmanlı Devleti dış borç ve faizlerini ödeyemeyince alacaklı devletler bu idareyi kurmuşlardır. Bu idare dış borçları doğrudan toplamak suretiyle kurulan yabancı bir mali kontroldü. Bu da Osmanlı Devletinin ekonomik bağımsızlığına gölge düşürmüştür.

    3) TUNUS'UN FRANSIZLAR TARAFINDAN İŞGALİ(1881): Fransa'nın Tunus'u işgalini Osmanlı Devleti sadece protesto edebilmiştir. (Fransa hatırlanacağı gibi 1830 yılında da Cezayir'i işgal etmişti.)

    4) MISIR'IN İNGİLİZLER TARAFINDAN İŞGALİ(1882): İngilizler Süveyş Kanalının açılmasıyla önemi daha da artan MISIR'ı 1882'de işgal ettiler.

    5) DOĞU RUMELİ'NİN BULGAR PRENSLİĞİ İLE BİRLEŞMESİ (1885): Doğu Rumeli Bulgarlarının Bulgar Prensliği ile birleşmek için ayaklanmaları sonucu yapılan görüşmelerde Osmanlı Devleti bu bölgenin Bulgar Prensliğine bağlanmasını kabul etti (1885)

    6) GİRİT SORUNU VE OSMANLI-YUNAN SAVAŞI: Yunanistan'ın Giritin iç işlerine karışması ve burada çıkan ayaklanmayı desteklemesi sonucu OSMANLI-YUNAN savaşı çıktı. Yapılan DÖMEKE MEYDAN SAVAŞINI kazanan Osmanlı kuvvetlerine Atina yolu açıldı. Ancak Avrupa Devletlerinin müdahale etmesi üzerine İSTANBUL ANTLAŞMASI imzalandı. (1897) Buna göre Girit'e özerklik verilmiş, ayrıca yönetimi Yunanlı bir Prense verilmiştir.

    NOT: Bu antlaşma ile Giritin yönetimi elimizden çıkmış, II.Meşrutiyet sırasında Girit Yunanistan tarafından işgal edilmiş,Balkan Savaşı sonucu imzalanan Atina Antlaşmasıyla da Girit'in Yunanistan'a ait olduğu kabul edilmiştir.

    7) BOSNA HERSEK'İN AVUSTURYAYA BAĞLANMASI(1908): Berlin Antlaşmasında Bosna Hersek'in yönetimi geçici olarak Avusturyaya bırakılmıştı. II. Meşrutiyetin ilanı sırasında Avusturya Bosna-Hersek'i topraklarına kattığını açıkladı. Osmanlı bu durumu kabul etmek zorunda kaldı.

    8) BULGARİSTANIN BAĞIMSIZLIĞINI KAZANMASI(1908): II.Meşrutiyetin ilanı ile oluşan karışıklıklardan yararlanan Bulgarlar bağımsızlıklarını ilan ettiler. Rusya'nın araya girmesiyle Osmanlı Devleti bu durumu kabul etmek zorunda kaldı.

    Durum böyledir arkadaşlar yani bazılarının 2.Abdülhamit döneminde Osmanlı Devleti toprak kaybetmemiştir sözleri bir yanlıştan ibaret olarak kalıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi destroyer39 -- 20 Şubat 2009; 13:02:25 >







    • En Beğenilen Yanıtlar

    Tüm Yanıtları Genişlet
    Bu ülkeye son 100 yılda gelen 2 büyük devlet adamı vardır.. Biri Abdülhamit diğeri de Atatürk..

    Abdulhamit'in yaptıklarını kendi zamanı içinde değerlendirmek lazım.. Düşmekte olan bir uçağın kabinine geçip onu biraz daha kontrol etmek ve daha yumuşak bir iniş yaptırmak başarıdır, kimse de ''bu uçağı neden tekrar havalandıramadın?'' diye soramaz, sormamalıdır, çünkü bu düşüş geçmişteki hatalardan kaynaklanmaktadır..

    Bu Atatürk'e '' Misak-ı Milli sınırlarını neden o kadar dar tuttun? Osmanlı'nın sınırları çok daha büyüktü, batıda yüzlerce kilometrekare Türk toprağı gitti, doğuda da binlerce, neden bunlar tekrar kazanılamadı? ''

    Diye sormaya benzer..
    Kaybetmedi demek
    93 harbi zaten abdülhamit döneminde olmadı. Rus ordusu istanbul yeşilköye kadar gelmedi.Yıl 1877-78
    Savaş kaybetmedi toprak kaybetti ne demek? Savaşacak cesareti bile yoktu toprağı bıraktı demek.
    36 yılda ülkeler yeniden diriliyor.O 36 yıl sonunda ne ordu ne maliye bıraktı ki osmanlı balkan savaşlarında küçücük devletlere bile yenildi.
    1876 yılında tahta geçtiği zamandaki osmanlı topraklarına bir de 1909'da yerini mehmed reşada bıraktığı osmanlı topraklarına bak öyle konuşalım.
    Yapay Zekanın Yanıtı

    2. Abdülhamid Döneminde Osmanlı Devleti'nin Toprak Kaybı: Bir İnceleme

    1. Abdülhamid'in 33 yıllık saltanatı (1876-1909), Osmanlı Devleti'nin önemli bir dönüm noktasıydı. Bu dönemde, imparatorluk hem iç hem de dış zorluklarla karşı karşıya kaldı ve toprak kayıpları konusunda çeşitli tartışmalar yaşandı.

    Tarihsel kayıtlara göre, 2. Abdülhamid döneminde Osmanlı Devleti, Balkanlar, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da bazı bölgeleri kaybetti. Ancak, bu kayıpların birçoğu Abdülhamid'in saltanatından önce veya sonra gerçekleşti. Örneğin, Bulgaristan'ın bağımsızlığı 1878'de, Abdülhamid'in tahta çıkmasından iki yıl sonra ilan edildi. Mısır ise 1882'de İngilizlerin kontrolüne girdi ve bu da Abdülhamid'in saltanatının sonuna doğru gerçekleşti.

    Bununla birlikte, bazı tarihçiler, 2. Abdülhamid'in toprak kayıplarını önlemek için yeterli çabayı göstermediğini savunuyor. Tarihçi Kadir Mısıroğlu, Abdülhamid'in "diplomasi yoksunluğu" ve "halktan uzaklaşması" nedeniyle önemli toprakların kaybedildiğini iddia ediyor.

    Öte yandan, bazı tarihçiler, Abdülhamid'in saltanatının Osmanlı Devleti'nin dağılmasını önlemede başarılı olduğunu savunuyor. Onlar, Abdülhamid'in siyasi manevraları ve ittifakları sayesinde imparatorluğun bir arada tutulduğunu ve toprak kayıplarının o dönemde kaçınılmaz olduğunu ileri sürüyorlar.

    Sonuç olarak, 2. Abdülhamid döneminde Osmanlı Devleti'nin toprak kaybettiği bir gerçektir. Ancak bu kayıpların nedenleri ve Abdülhamid'in rolü tarihçiler arasında tartışma konusudur. Bu dönemle ilgili araştırmalar ve tartışmalar, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarını anlamak için önemlidir.

    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
  • 2.Abdülhamit döneminde Osmanlı Devleti toprak kaybetmedi mi?

    mi ayrı yazılır.
  • Osmanlı'nın 36 padişahı içinde döneminde en çok toprak kaybedilen padişahı II. Abdülhamittir.
  • geçmiş geçmişte kaldı bırakın tarihçiler tatışsın.bize hiçbir yararı yok bunların önümüze bakalım.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ax

    geçmiş geçmişte kaldı bırakın tarihçiler tatışsın.bize hiçbir yararı yok bunların önümüze bakalım.



    Geçmişteki yanlışlıkları düzeltmekte,eğer bilgimiz varsa görevimizdir.Bize yararı ise doğru bilgi öğrenmektir.
  • abdulhamit döneminde savaşçı politika izlenmemiştir. sebebide ülkenin güçsüz olması savaşırsak güçsüzlügün ortaya çıkması yve daha çok üstümüze gelmesini engellemektir. çogu işgallere ses çıkarmamıştır. ama içten destek olmuştur

    mesela okul tarih kitaplarında geçmeyebilir ama italyanlar trablusgarpı işgal ettiginde (1908) 2abdulhamit buraya gizlice silah ve cephane göndermiştir. valiyi degiştirmiş gizlice bir çok subay göndermiştir. (Atatürk te dahil) . bu sayede yerli halk örgütlenmiş Trablusgarpta İtalytanların ilerlemesi durdurulmuştur
  • arkadaşlar..

    büyük ama çok büyük bir yanılgı içindesiniz...

    iddiayı tekrarlıyor ve doğruluyorum 'SULTAN ABDÜLHAMİD döneminde toprak kaybedilmemiştir'

    yapılan değerlendirmeler hatalıdır yanlıştır keza isabetsizdir..

    ULU HAKAN iktidarı eline aldığında Rusya Ordusu yeşilköyde yani atatürk havaalanının bulunduğu yerdedir..

    kafkaslardaki bir başka ordu üzerimize gelmektedir..

    Abdulhamid berlin konferansından ve ve buradaki kararlardan sorumlu değildir..

    ayrıca

    abdulhamidin 1909 yılında düştüğü de yalandır!

    ordu artık isyan halindedir ve 1907 sonlarından itibaren bir abdulhamid iktidarından bahsedilemez...

    bu iki dönem içerisinde yani; iktidarı devralma ve bırakma dönemleri arasında yaşanan bir talihsiz vak'a vardır ki o da müthiş bir askeri zaferle sonuçlanan bir hareketin yani DÖNEMKE savaşının Rusya tarafından manüpile edilmesi sebebiyledir..

    burada dahi girit tam olarak elden çıkmamıştır..

    36 padişah arasında dedesi FATİH'ten sonraki politik zekaya sahip padişahtır

    ULU HAKAN dır

    RUHU ŞAD OLSUN


    Dünyâda 100 gram akıl varsa, bunun 90 gramı Abdülhamîd Han'da, 5 gramı bende, kalan 5 gramı da diğer dünyâ siyâsîlerindedir. Otto von Bismark




    • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    2.Abdülhamid ve Erdoğan
    3 yıl önce açıldı
    Günümüz türklerin hayali alay konusuysa osmanlı padişahları neden hayalle başarı naraları atıyordu?
    7 ay önce açıldı
    yeniçerilere osmanlı dağıldıktan sonra ne oldu?
    13 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • "Dünyâda 100 gram akıl varsa, bunun 90 gramı Abdülhamîd Han'da, 5 gramı bende, kalan 5 gramı da diğer dünyâ siyâsîlerindedir. Otto von Bismark"

    Bismarkta Türk-İslamcı mıymış neymiş anlamadım ki, birisi çıkar Kuran'ı öven sözünü koyar, öbürü çıkar Abdulhamit'i öven sözünü koyar. Biriside çıkıp ahana kaynak diye bir link, dergi kitap vs göstermez.

    Abdulhamit hakkında bilgim yok ama siz milletin bilgisine yalan diyorsunuz. Sizin kaynaklarınız nelerdir?
  • Bu ülkeye son 100 yılda gelen 2 büyük devlet adamı vardır.. Biri Abdülhamit diğeri de Atatürk..

    Abdulhamit'in yaptıklarını kendi zamanı içinde değerlendirmek lazım.. Düşmekte olan bir uçağın kabinine geçip onu biraz daha kontrol etmek ve daha yumuşak bir iniş yaptırmak başarıdır, kimse de ''bu uçağı neden tekrar havalandıramadın?'' diye soramaz, sormamalıdır, çünkü bu düşüş geçmişteki hatalardan kaynaklanmaktadır..

    Bu Atatürk'e '' Misak-ı Milli sınırlarını neden o kadar dar tuttun? Osmanlı'nın sınırları çok daha büyüktü, batıda yüzlerce kilometrekare Türk toprağı gitti, doğuda da binlerce, neden bunlar tekrar kazanılamadı? ''

    Diye sormaya benzer..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: lehrer35

    Osmanlı'nın 36 padişahı içinde döneminde en çok toprak kaybedilen padişahı II. Abdülhamittir.







    Ben de bu şekilde biliyorum ama bu çıkarım Abdülhamid Hanın başarısız bir lider olduğuna delil teşkil etmez.
  • abdülhamit döneminde toprak kaybedilmiştir doğru.ama o topraklar zaten elde tutulamazdı.abdülhamit elde tutulabilecek toprakları korumuştur.zaten abdülhamitin politikası savaş değil barış politikası ile devletin ilermelemesini sağlamaktı.ittihatçıların başa geçmesiyle bu topraklar kaybedilmiş ve türkiyedeki abdülhamit düşmanlığının sebebi atatürkün eski ittihatçı olmasını söyleyebiliriz.abdülhamit döneminde osmanlı her alanda ilerleme yaşamıştır.donanmayı hariç sayabiliriz.abdülhamitle ilgili bilgi edinmek için mustafa armağanın abdülhamitin kurtlarla dansı adlı kitabı okunabilir. bu kitap elimde olmadığından bu gelişmeleri yazamıyorum.ama elime geçince bu gelişmeleri yazarım.abdülhamitin yaptığı en büyük gelişmeler osmanlı devletinin 1. dünya savaşına girebilecek bir ordu yapması ve hizmet alanında yaptığı gelişmelerdir.ayrıca osmanlı diplomasinin çok ilerlemiş olduğunu söyleyebiliriz.abdülhamit dönemindeki ilerleme cumhuriyet döneminde dahi yaşanamamıştı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi madun -- 28 Mayıs 2010; 13:19:28 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: madun

    ...abdülhamitin yaptığı en büyük gelişmeler osmanlı devletinin 1. dünya savaşına girebilecek bir ordu yapması ve hizmet alanında yaptığı gelişmelerdir.ayrıca osmanlı diplomasinin çok ilerlemiş olduğunu söyleyebiliriz.abdülhamit dönemindeki ilerleme cumhuriyet döneminde dahi yaşanamamıştı.

    Abdülhamit zamanında 1.dünya savaşına girebilecek ordu yaptı demişsin.Peki söylermisin biz balkan savaşını küçücük ülkelere neden kaybettik?1.dünya savaşında çok mu iyi bir ordumuz vardı?Son söylediğin cümleye ise diyecek söz bulamıyorum...
  • peki osmanlı yunan savaşını nasıl kazandı?osmanlının balkanlarda yenilmesinin sebebi ittihat ve terakki olabilir mi?abdülhamit tahtta olsaydı bu topraklar kaybedilmezdi.evet 1. dünya savaşında almanyanın desteğiyle ingilizleri yenebilecek bir ordu vardı.almanyayla yakınlaşmayı ise abdülhamit sağlamıştır.ama almanyanın yanında savaşa gireceği kuşkuludur.barış politikası gereği osmanlının tarafsız kalacağını düşünüyorum.bulamazsın tabi git araştır bakalım kaç tane okul açılmış sağlık demiryolu hizmetleri vs.neler yapılmış.atatürk bile abdülhamitin açtığı okullarda okumuştur.
  • O değil de ben abdülhamit'in devletin ömrünü uzattığını düşünmekteyim.Yaptığı ıslahatlar sayesinde devlet az da olsa nefes almıştır,ancak bunlar devam ettirilmediğinden devlet bilindiği üzare çökmüştür.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: maedrevme
    iddiayı tekrarlıyor ve doğruluyorum 'SULTAN ABDÜLHAMİD döneminde toprak kaybedilmemiştir'


    Sizin tarih bilgilerinizde büyük sorun var.

    Konuya gelince; Osmanlı padişahları hakkında nedense son yıllarda büyük merak uyandı bazı çevrelerde. Özellikle de II. Abdülhamit ve VI. Mehmet Vahdettin hakkında. Belli ki birilerinin gönlünde saltanat ve hilafet var ki bu konuları sık sık tartışmaya açıyorlar. Yoksa bunları tartışmanın kime ne yararı var? Bu ikisi yere göğe sığdırılamıyor. Vahdettinden zaten bahsetmeye gerek yok ta II. Abdülhamit üzerinde konuşulmaya değer.

    Neden II. Abdülhamit?

    Ümmmetçiliği ile öne çıktığından olmalı. Yoksa ondan çok daha önemli ve değerli padişahlar var. II. Mehmet, III. Selim, II. Mahmut, hatta Abdülaziz ondan çok daha değerli. Askeri alanda başarılı değildir. Dömeke meydan savaşı dışında elle tutulur bir başarısı yok. Diplomaside herhangi bir başarısı yok. Gayrımüslimlere oldukça anlayışlı davranmasına karşın Türklere karşı çok serttir. Döneminde ülkede can ve mal güvenliği yoktur. Konsoloslar, misyonerler istedikleri gibi at oynatmışlar, Anadolu'yu barut fıçısına döndürmüşlerdir. Ermeniler ülkeyi terör alanı haline getirmişlerdir. Kendisini korumaktan bile acizdir. 1905 yılında Ermeniler aracına bomba koydular.

    Yahudiler konusundaki düşünceleri hakkında doğru bilinenlerde büyük sorun var. Herzl'i huzurundan kovduğu, Yahudilere asla toprak satmayacağı belgelerde geçer ama planlı ilk Yahudi yerleşimleri onun zamanında kurulmuştur. Burada güncel "one minute" tezgahı benzeri bir tezgah sözkonusudur. Gürlemelerle kamuoyunda Yahudi düşmanı imajı ile prim kazanılırken gerçekte Yahudi çıkarları için nasıl çalışılıyorsa II. Abdülhamit'te aynısını yapmış olmalı. 6 tane Yahudi yerleşim merkezi 1878-1904 arasında kuruldu. Eğer toprak satmadı ise Yahudiler bu toprakları kimden satın almış olabilirler? Kurdukları Yahudi yerleşim yerlerine Romanya'dan, Polonya'dan Rusya'dan 80.000 kadar nakiller onun döneminde gerçekleşti. O izin vermeseydi bu yerleşimler nasıl gerçekleşecekti?

    Olumlu görülebilecek tek tarafı Almanya'ya yanaşmasıdır ki bu da o'ndan çok Bismarck'ın yaşam alanı politikası nedeniyle gerçekleşmiştir. Yeni kurulan Almanyanın akıllı şansölyesi Bismarck, Kuzey Avrupa'dan Arap Petrol sahalarına kadar uzanan bir koridoru Almanların yaşam alanı olarak belirlemiş ve bunu gerçekleştirmek için Osmanlıya yakınlaşmıştır. Almanlar mimariden demiryollarına, okullardan orduya kadar her alana el atmışlar ve Osmanlıyı biraz ayağa kaldırmayı başarmışlardır. Almanların yaptıkları bu yapılar günümüzde hala hizmet vermektedir. Bunları II. Abdülhamit'in kar hanesine yazmak mümkün.

    Kısacası, Döneminde hiç toprak kaybedilmeyen, Süveyş kanalının trafiğe açıldığı, mecellenin hazırlandığı, Moratoryum ilanı cesareti gösteren ve bunun bedelini canıyla ödeyen Abdülaziz varken II. Abdülhamit'in yüceltilmeye çalışılması sadece ümmetçiliğinden dolayı olmalıdır. Zaten günümüzde kendisini parlatmaya çalışanlar da ümmetçiler değil mi?




  • Gayrimüslimlere olan hoşgörüsünden dolayı mı "Kızıl Sultan" lakabını aldı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: buena
    Gayrimüslimlere olan hoşgörüsünden dolayı mı "Kızıl Sultan" lakabını aldı?


    Galiba alttakinden dolayı aldı!
    " ...1930’da Fethi Okyar’a “Benim gençliğim Abdülhamit istibdadına karşı mücadeleyle geçti... " dedi. diyen Atatürk...
  • Yukarıda biri ULU HAKAN yazmış Hakan Öztürklere hastır,Araplara değil.Senin İsmin Padişah.

    Ümmetçiler geçmişi bozmaya baya meraklılar bakıyorumda onun suçu değilmiş miş miş aslında o verilirken gelmişmişmiş H.Y.'nin el atmadığı konu var mı? Bu adam Biyolog,Arkeolog,Tıp,Fizik,Tarih girmediği konu yok bu Adamın uzman olmadığı bir Dal var mı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: buena

    Gayrimüslimlere olan hoşgörüsünden dolayı mı "Kızıl Sultan" lakabını aldı?


    O'nun kızıllığı Türk'lere söküyordu. Gayrimüslimlere "bu da böyle biline!" diye kükrüyordu ama gerçekte her tür kolaylığı sağlıyordu.

    İşte o'nun döneminde açılan Hristiyan misyoner okulları: 1878'de Mersinde st.Antuan Katolik Koleji ve Robert Kolej 1882'de Maraş'ta Merkesi Kız Koleji, 1886 da Merzifon'da Anadolu Koleji, 1888’de Tarsus'da Aziz Pavlus Enstitüsü ve Harputta Fırat Koleji, 1890’da İstanbul'da İstanbul Kız Koleji ve 1903’de İzmir'de Uluslararası Kolej
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    quote:

    Orijinalden alıntı: buena
    Gayrimüslimlere olan hoşgörüsünden dolayı mı "Kızıl Sultan" lakabını aldı?


    Galiba alttakinden dolayı aldı!
    " ...1930�da Fethi Okyar�a �Benim gençliğim Abdülhamit istibdadına karşı mücadeleyle geçti... " dedi. diyen Atatürk...



    Bu gün Erdoğanıda baya baya seviyorlar neden acaba...
    • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz, DH'yi kullanırken depoladığımız çerezlerle ilgili veri politikamıza gözatın.
Kabul Ediyorum