Şimdi Ara

2.Abdülhamit döneminde Osmanlı Devleti toprak kaybetmedi mi? (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
221
Cevap
4
Favori
78.146
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
2 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Peki bunlar hakkında ne kadar araştırma var? Resmi tarihten kastım buydu.Çünkü yapamazsın,yaptın diyelim öyle tarafsız olarak yayınlayamazsın.Bi taraf olan bertaraf olur çünkü bizde.Hadi diyelim araştırmak istedin arşivlerin çoğu daha düne kadar kapalı idi( şimdi ne kadarı açık onu bilmiyorum).Zaten G.K gibi yerlerinkine sakıncalı bir tipin girmesi bile olası değildi.Tabi sakıncalı tipte göreceli bir kavram ya.Gerçi sakıncalı olmayan tipte resmi tarihin dışına çıkmayacağına göre araştırmakta yersiz zaten.Bazı şeyler araştırılmadı,çünkü araştırılması istenmedi.Sonrad bu iş siyasete döküldü.Günümüze uzanan siyasi kutuplaşmalar başladı.Ayrıca şu da var,her araştıran doğru sonuca ulaşacak diye bir kaidede yok.Tarihin yorumlanması farklılık arz edebilir.Böyle bir kitabın çıkması ülkede nasıl bir sansasyona sebep oluyor? Şimdi bile Vahdettin Hain değildi diye bir kitap yazsan,ortalık ayağa kalkar.Niye,çünkü beyinler şartlanmış eğer o hain değilse o zaman hain kim? İlla bir hain bulmamız lazım ya.Tabi hangi yazar bu risklari göze alır? İki tarafa da yaranamamak var işin ucunda.Ahmet Hakanın şu yazısı aslında çok iyi özetliyor.
    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19614986.asp

    Balkan Savaşlarına göre kaçak sayısının azalması,artık Anadolunun kaçılacak son toprak olması mı yoksa mili bilincin 8 senede tavan yapması mı? Niye Kuvayi Milliye ruhu Anadoluda çıktıda aynı zamanlarda işgale uğrayan diğer Türk topraklarında çıkmadı? Her Türk kahraman doğardı peki onlar ne? Türk çaresiz kaldığında dünyayı ayağa kaldırırdı peki onlar niye kaldıramadı? Kalıplaşmış cümleler ile tarih bir yere kadar anlatılır,sonra tıkanıyor işte.

    Ben Vahdettin hakkında yazılmış doğru düzgün tarihi kitap bilmiyorum çünkü yok.İrdeleme sonucu bir yerlere varmaya çalışıyoruz.Kurtuluş Savaşı hakkında da bilimiyorum çünkü yok.Sorsan yüzlerce kitap var der ama yok,hepsi birbirinin aynı sayılan kopyalama yapıştır kitapları.O yüzlerce kitabı kap gel örneğin her millet kendi savaş alanlarını,savaş coğrafyasını bilir değil mi? Kurtuluş Savaşının dönüm noktası olan Büyük Taarruz savaş alanını bu yaz tatilinde gezeyim desen,bir kaynak arasan hani bizim ordularımız nereden gizlice dolandılar,nereden geçtiler vs diye bir harita kaynak yok.Daha düne kadar Kocatepenin tabelası bile yoktu.Gerçi hala Kocatepenin yerini birçok kişi yanlış biliyor ya neyse.Eskiden bunlar vardı da sonraki iktidarlar mı kaldırdı hayır.Eskiden hiç yoktu.Şimdi en azından yanına kadar gidersen ufakta bir tabela var ( Şimdiden kastım 1950 sonrası zaman dilimi).Geçenlerde bir tarih dergisi İLK DEFA böyle bir araştırma yapıldığını kendi taraflarından yazdı.Yıl 2011,böyle bir araştırma ilk defa yapılıyor.

    Ama herkes memlekette Osmanlıyı biliyor,Vahdettinin hain olduğu kaynaklarla ıspat ediyor,ne hikmetse herkes herşeyi biliyor.Nerde peki bunlar? Bana bilimsel bir araştırma veya bilimsel sonuçlardan çıkarak irdelenmiş tarih kitabı ismi ver diyorsun,işte o yok.İnönü Savaşlarının nerde yapıldığını bilen insan bir elin parmaklarını geçmez,ama iş İnönü nasıldı dediğin zaman tuttuğu partiye göre yorum yapan bol.

    Mesele burada işte,Evren Paşa hayalciydi.Vahdettin haindi.Abdülhamit despottu.Bu kadar basit yani.Çamur atıldı en azından izi kaldı.Zaten Atatürk meselesine hiç girmiyorum partini söyle sana fikrini söyleyim diyecek kadar bu konuda uzmanlaştım.Karşıdaki kişinin fikir söylemesine bile gerek yok artık.Bu kafa ile daha 1000 sene daha tartışır dururuz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tenekekutu -- 7 Ocak 2012; 15:17:08 >




  • Eskiden bunlar vardı da sonraki iktidarlar mı kaldırdı hayır.Eskiden hiç yoktu.Şimdi en azından yanına kadar gidersen ufakta bir tabela var ( Şimdiden kastım 1950 sonrası zaman dilimi).Geçenlerde bir tarih dergisi İLK DEFA böyle bir araştırma yapıldığını kendi taraflarından yazdı.Yıl 2011,böyle bir araştırma ilk defa yapılıyor.

    Sakın inanma. Yazsalar dahi gerçekleri yazamazlar. Sana iki kitap

    1. Türklerin Tarihi
    Pasfik'ten Akdeniz'e 2000 yıl
    Jean-Paul Roux

    1. Yunanlıların batıya getirilmesi ile İngilterenin Yunanlıları devlet olarak tanıması ve Rusların da desteklemesini de yazıyor!

    2. Papa, Attila'nın karşısına çıkar ve çekilmesini ister. Attila Aziz büyük LEON adıyla tarih sahnesine geçer! Leon, Bizansın ilk imparatoru ve patriğin elinden ilk taç giyen imparator değil mi?

    3. Türk Arşivleri: Fransız arşivleri ile (1480 yılı ile) karşılaştırması. Fransız saray kütüphanesinde 1200 el yazması varmış.
    İstanbulda 20 kütüphane ve yalnız Süleymaniye Kütüphanesindeki el yazması kitap sayısı 56.400 diyor!

    4. Türklerin girdiği Bütün batı şehirlerinde, Türklerin yağmacılık yapmadığına dair belgelerin bulunduğunu açıklıyor!

    1946 sonrası Türkiyede yazılan tarih kitaplarına inanmayın. Hepsi abd baskısı ile yazılmışlardır.

    Bizim, yeryüzündeki tüm insanlarla Kan, dna ve gen/genetik bağlarımız mevcuttur. Biz bir IRK değil, sadece milletiz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yeni Türkü

    "Dünyâda 100 gram akıl varsa, bunun 90 gramı Abdülhamîd Han'da, 5 gramı bende, kalan 5 gramı da diğer dünyâ siyâsîlerindedir. Otto von Bismark"


    Tuttum bu lafı. :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: The souls migration

    quote:

    Orijinalden alıntı: bl@cknight

    bize küçüklükten beri Osmanlı Devletinin daha uzun yaşamasını sağlayan , Osmanlı'nın en iyi , zeki padişahlarından biri olduğu öğretildi. Doğrusu Abdülhamit Han aklında bir fikir beyan edemeyeceğim ama Sultan Vahidettin haindir , vatan hainidir. Bunu objektif olarak , her türlü kaynağı okuyarak söylebilirim.

    o zaman her türlü kaynağı okuyarak söyleyebilirsen biz de dinleriz.

    bu çok tartışılır nedense. forumda her sene bu başlıkta bir konu açılır. 2010 yılına bakınız. şimdi ecevit hain değil demiştir mesela. sonra madem hain deniyor, hainliğin yaverliğini yapan ne oluyor? üstelik osmanlı yıkılıyor. bu sorunun cevabını dünyada alabilecek miyiz acaba. kurtuluş mücadelesine destek vermeyecek bir padişahı kimse düşünemez herhalde. kaldı ki yine tartışılır, 600 yıllık bir saltanatı 4 yılda tek başına bir padşiah nasıl yıkabilir, etrafta bol bol hain olması gerekir. şimdi denecek ki zaten bol bol hain var. hızını alamayanlar hala bölmeye çalışıyorlar denecektir. ee bu durumda ne diyeceğiz, onlar da vahidettinin torunları mı oluyor? son osmanlı padişahı ne de olsa, gönderilirkene daha fazla ses getirmesi istenmiş sanki. netekim öyle oldu, o gitti bir başka Paşa geldi.

    Vahidettin Han tabi ki çok kötü , dünyada çok büyük bir kumarın oynandığı dönemde aynı zamanda da devletinde aynı derecede dedelerimizin yaptığı hatalardan ötürü kötü olduğu bir dönemde tahttaydı.600 yıllık saltanatın bence çöküş noktası Kanuninin Şehzade Mustafa'yı öldürtüp tahta 2.Selim'in geçmesidir bu ayrı bir konu. Vahidettin anlamak için dönemin şartlarına bakmamız lazımdır. Borç içinde kalmış , kapitülasyonlarla zor duruma düşmüş İngiltere başta olmak üzere diğer emperyalist ülkelerin baskısı altında olan bir devlet kurgusu vardı.Şimdi gelelim Kurtuluş Savaşına. Kurtuluş Savaşı öncesi ve Kurtuluş Savaşı döneme bakacak olursak , araştırdıklarımı okuduklarımı göz önünde bulundurduğum zaman Vahidettin Han Kurtuluş Savaşına destek vermemiştir.Atatürk'ü Anadolu'ya gönderen o dur ancak Osmanlı'da Çanakkale Savaşından sonra ününe ün katan Mustafa Kemal Paşa'yı Karadeniz'de çıkan Rum isyanını bastırmak üzere gönderdiğini görebiliriz.Mustafa Kemal Paşa'da Anadolu'ya gitme planları yaparken bu fırsatı değerlendirmiş , elinde padişah mühürlü yetki belgisi varken kongreleri yapmıştır. Vahidettin Hanın bundan haberi olunca Mustafa Kemal Paşa hakkında idam kararı çıkarılmıştır. Meclis kuruldu , Meclis İstanbul hükümetini tanımadığını belirtti. Yakında saltanatın kalkacağı belliydi. Vahidettin kalıp halkına hesap vermek yerine Saray arkasından İngilizler tarafından İngiliz gemisiyle Malta'ya kaçtı.Belki de o dönemin şartlarından belki de bilmeksizin ama yinede Vahidettin İngiliz uşağı olmaktan kaçamadı.Ancak şunu unutmuştur ki Türkler asla esaret altında kalmamıştır ve uşakta olmamıştır.




  • Ölümden korkan, Türk değildir!
  • hadi yaa...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: birturk

    Ölümden korkan, Türk değildir!

    hadi yaa..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mr.maozzi

    quote:

    Orijinalden alıntı: birturk

    Ölümden korkan, Türk değildir!

    hadi yaa..

    ben varken ölüm yok , ölüm varken ben yokum , o halde korkacak ne var?
  • Geç kaldım belki biraz ama söylemeden edemeyeceğim. Abdullaziz döneminde Osmanlı donanması dünyanın en güçlü 3. donanmasıydı. Ama abdulhamid döneminde darbe korkusuyla haliçten çıkmayınca tüm gemiler çürüdü. 40 yıl boyunca 3 kişinin yanyana gelerek konuşmasını yasaklayacak basına sansür koyacak gazete kapattıracak kadar darbe korkusu olan biriydi. Eğer gerçekten büyük bir osmanlı padişahı görmek istiyorsanız, 3. selimi araştırın. Eğer bügün abdulhamidi destekleyen islamcılar olmasaydı. Bügün 3. selimin mimarlığını yaptığı, modern osmanlıda yaşıyor olabilirdik.


    Not: Ne kadar az bilirseniz o kadar radikal olursunuz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi satukbugra -- 22 Ocak 2012; 20:53:23 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: satukbugra

    Geç kaldım belki biraz ama söylemeden edemeyeceğim. Abdullaziz döneminde Osmanlı donanması dünyanın en güçlü 3. donanmasıydı. Ama abdulhamid döneminde darbe korkusuyla haliçten çıkmayınca tüm gemiler çürüdü. 40 yıl boyunca 3 kişinin yanyana gelerek konuşmasını yasaklayacak basına sansür koyacak gazete kapattıracak kadar darbe korkusu olan biriydi. Eğer gerçekten büyük bir osmanlı padişahı görmek istiyorsanız, 3. selimi araştırın. Eğer bügün abdulhamidi destekleyen islamcılar olmasaydı. Bügün 3. selimin mimarlığını yaptığı, modern osmanlıda yaşıyor olabilirdik.


    Not: Ne kadar az bilirseniz o kadar radikal olursunuz.

    Tamam ama sonuçta 2. Abdülhamid haklı çıkmadımı? 1909 yılında o darbeyi yaptılar genede, belki Dolmabahçe Sarayında yaşasa 50 kere yapacaklardı ama akıllılık edip kendisini Yıldız Sarayına çekti.

    Ayrıca bence 2. Abdülhamid'de modern bir padişah, açtığı tonlarca okul ve düşündüğü projeler ( Mesela 1900 yılında çizdirdiği boğaziçi köprüsü ) gibi şeyler var.




  • Nerdesin şevketlim, sultan hamid han?
    Feryâdım varır mı bârigâhına?
    Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
    Şu nankör milletin bak günâhına.

    Tahkire yeltenen tac-ü tahtını,
    Denedi bu millet kara bahtını;
    Sınad-ı sillenin nerm ve sahtını,
    Rahmet et sultanım suz-i âhına.

    Târihler ismini andığı zaman,
    Sana hak verecek, ey koca sultan;
    Bizdik utanmadan iftira atan,
    Asrın en siyâsî padişâhına.

    "Pâdişah hem zâlim, hem deli' dedik,
    İhtilâle kıyam etmeli dedik;
    Şeytan ne dediyse, biz 'belî' dedik;
    Çalıştık fitnenin intibahına.

    Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz,
    Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz.
    Sade deli değil, edepsizmişiz.
    Tükürdük atalar kıblegâhına.

    Sonra cinsi bozuk, ahlâkı fena,
    Bir sürü türedi, girdi meydana.
    Nerden çıktı bunca veled-i zinâ?
    Yuh olsun bunların ham ervâhına!

    Bunlar halkı didik didik ettiler,
    Katliâma kadar sürüp gittiler.
    Saçak öpmeyenler, secde ettiler.
    Bir asi zabitin pis külâhına.

    Bugün varsa yoksa ..............,
    Şöhretinde herkes fuzuli dellal;
    Âlem-i mânâ'dan bak da ibret al,
    Uğursuz taliin şu gümrâhına.

    Haddi yok, açlıkla derde girenin,
    Sehpâ-yı kazâya boyun verenin.
    Lânetle anılan cebâbirenin
    Bu, rahmet okuttu en küstâhına.

    Çok kişiye şimdi vatan mezardır,
    Herkesin belâdan nasîbi vardır,
    Selâmetle eren pek bahtiyardır,
    Bu şeb-i yeldânın şen sabahına.

    Milliyet dâvâsı fıska büründü,
    Ridâ-yı diyânet yerde süründü,
    Türkün ruhu zorla âsi göründü,
    Hem peygamberine, hem Allâh'ına.

    Sen hafiyelerle dem sürdün ancak,
    Bunlar her tarafa kurdu salıncak;
    Eli,yüzü kanlı bir sürü alçak,
    Kemend attı dehrin mihr-u mahına.

    Bu itler nedense bana salmadı,
    Bahalıydı başım kimse almadı,
    Seyrandan başkaca iş de kalmadı;
    Gurbet ellerinin bu seyyahına.

    Hoş oldu cilvesi Cumhuriyetin,
    Tadı kalmamıştı Meşrutiyetin,
    Deccal'a dil çalan böyle milletin,
    Bundan başka çare yok ıslahına.

    Lâkin sen sultânım gavs-ı ekbersin
    Âhiretten bile himmet eylersin,
    Çok çekti şu millet murada ersin
    Şefâat kıl şâhım mededhâhına.

    Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI




  • Abdülhamit Dönemi toprak kayıpları

    1878
    -bosna-hersek imtiyazlı vilayet haline gelmiştir.
    -kıbrıs sancağı ingiltere'ye bırakıldı.
    -niş sancağı sırbistan'a bırakıldı.
    -kars, batum, artvin ve ardahan sancakları rusya'ya bırakıldı.
    -dobruca sancağı romanya'ya bırakıldı.
    -bunların dışında birkaç kaza karadağ'a bırakıldı.
    1881
    -fransa tunus'u işgal etti.
    -teselya ile narda kazası, yunanistan'a terk edildi.
    1882
    -ingilizler mısır'ı işgal etti.
    1885
    -doğu rumeli bulgaristan tarafından işgal edildi.
    1897
    -girit'e özerklik verildi. (1908 de yunanistan'a bağlandı.)
    1901
    -fransız donanması midilli'yi işgal etti.
    1908
    avusturya, bosna-hersek'i işgal etti.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: buena

    Gayrimüslimlere olan hoşgörüsünden dolayı mı "Kızıl Sultan" lakabını aldı?

    hayır tam tersi.

    o dönemde batılılar ve ruslar abdülhamitin baskıcı olduğunu hatta gayrimüslimlere işkenceler yaptığını iddia ediyordu.bu nedenle yabancılar kızıl sultan lakabı taktı.orada ki kızıl kan kızılı anlamında takılmış bir lakap .hatta o dönemde abdülhamidle ilgili karikatürler ve tiyatro oyunları bile yapıldı.bu iddiaların pek çoğu gerçek dışıdır tabiki...
  • Abdülhamit Yahudilere toprak satışı masalının aslı. Meraklısına Herzl kronolojisi.

    1890-99
    http://www.herzl.org/english/timeline.aspx?s=7

    1900-1904
    http://www.herzl.org/english/timeline.aspx?s=8




  • destroyer39 arkadaşımız bir konu açmış sağ olsun konuşulur tartışılır.
    Lakin 33 yıl bu millete önderlik yapmış birine hakaretler edip eleştiren gafiller, acaba 33 gün bu milleti idare edebilirler miydi ben bunu merak ettim. Zira dünyanın en zor işi insanları idare etmek, en kolayı da eleştirmek olsa gerek.
  • Kırmızı Pervane kullanıcısına yanıt
    Balkan savaşlarının Abdülhamid ile bir ilgisi yok 1909 da tahttan indi Balkan Savaşları 12-13 arası oldu.Yine de savaşta yenilme nedenlerimiz şöyle: Balkan savaşında o "küçücük küçücük" ülkelere kaybetmemiz 1. o devletler fazlası ile yardım alıyor ve ittifak yapıyorlardı ( 2. Balkan savaşında ittifak yapılmamış ve Enver Paşa komutasındaki osmanlı birlikleri Edirneyi almıştır - ki Enver Paşa'nın bu kadar yükselmesi bu yüzdendir-.) 2. 'si Osmanlı komutanları arasında İttihatçı ve Hürriyetçi ( parti bunlar) görüş ayrılıkları olması bu nedenle cephede birbirlerine yardım etmemeleri. 3.'sü Trablusgarp savaşı çıkması .
  • quote:

    Orijinalden alıntı: satukbugra

    Geç kaldım belki biraz ama söylemeden edemeyeceğim. Abdullaziz döneminde Osmanlı donanması dünyanın en güçlü 3. donanmasıydı. Ama abdulhamid döneminde darbe korkusuyla haliçten çıkmayınca tüm gemiler çürüdü. 40 yıl boyunca 3 kişinin yanyana gelerek konuşmasını yasaklayacak basına sansür koyacak gazete kapattıracak kadar darbe korkusu olan biriydi. Eğer gerçekten büyük bir osmanlı padişahı görmek istiyorsanız, 3. selimi araştırın. Eğer bügün abdulhamidi destekleyen islamcılar olmasaydı. Bügün 3. selimin mimarlığını yaptığı, modern osmanlıda yaşıyor olabilirdik.


    Not: Ne kadar az bilirseniz o kadar radikal olursunuz.

    İlk olarak en güçlü değil en büyük donanmaydı. 2. olarak büyük ve ağır gemiler olması sebebi ile hiç bir işe yaramıyor Karadeniz'deki atak Rus avcı gemilerine yem oluyorlardı. Bu yüzden Abdülhamid eline geçen parayı tekrar yapılandırılması çok maliyetli olur diye Donanma'ya değil karakuvvetlerine harcamıştır.Bu seçimi gayet isabetlidir bu seçim sonucunda Orduyyu Humayun , Atina sınırlarına dayanmıştır Osmanlı - Yunan savaşında. 2.'si 40 yıl boyunca kimse 3 kişi konuşamadı palavrası !!! Evet Sultan Yıldız İstihbarat Teşkilatı adında bir Hafiye örgütü kurmuştu bu teşkilat devlete 30 küsür yıl boyunca darbelere karşı korunak oluştur. 3 kişi nasıl konuşamaz o zamanlarda Kıraat Hanler vardı - şimdiki gibi tavla , okey , kart oynamak için değil çıkan gazete , dergi ve kitapları tartışmak için olan yerler bunlar. Hem böyle olsa idi İttihat ve Terakki Fırka'sı nasıl kurulacak teşkilatlanacak ve toplantılar yapacaktı. Söylediklerin kulaktan dolma bilgiler git biraz kitap oku da gel !!!




  • Tarihçi Adayı kullanıcısına yanıt
    Hocam,

    İkinci abdulhamid'i savunan bir insan mısınız? Eğer öyleyseniz izninizle size bir soru sorabilir miyim?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Torneinas151 kullanıcısına yanıt
    Evet öyleyim , sorunuza bilgim dahilinde cevap vermek isterim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tarihçi Adayı

    quote:

    Orijinalden alıntı: satukbugra

    Geç kaldım belki biraz ama söylemeden edemeyeceğim. Abdullaziz döneminde Osmanlı donanması dünyanın en güçlü 3. donanmasıydı. Ama abdulhamid döneminde darbe korkusuyla haliçten çıkmayınca tüm gemiler çürüdü. 40 yıl boyunca 3 kişinin yanyana gelerek konuşmasını yasaklayacak basına sansür koyacak gazete kapattıracak kadar darbe korkusu olan biriydi. Eğer gerçekten büyük bir osmanlı padişahı görmek istiyorsanız, 3. selimi araştırın. Eğer bügün abdulhamidi destekleyen islamcılar olmasaydı. Bügün 3. selimin mimarlığını yaptığı, modern osmanlıda yaşıyor olabilirdik.


    Not: Ne kadar az bilirseniz o kadar radikal olursunuz.

    İlk olarak en güçlü değil en büyük donanmaydı. 2. olarak büyük ve ağır gemiler olması sebebi ile hiç bir işe yaramıyor Karadeniz'deki atak Rus avcı gemilerine yem oluyorlardı. Bu yüzden Abdülhamid eline geçen parayı tekrar yapılandırılması çok maliyetli olur diye Donanma'ya değil karakuvvetlerine harcamıştır.Bu seçimi gayet isabetlidir bu seçim sonucunda Orduyyu Humayun , Atina sınırlarına dayanmıştır Osmanlı - Yunan savaşında. 2.'si 40 yıl boyunca kimse 3 kişi konuşamadı palavrası !!! Evet Sultan Yıldız İstihbarat Teşkilatı adında bir Hafiye örgütü kurmuştu bu teşkilat devlete 30 küsür yıl boyunca darbelere karşı korunak oluştur. 3 kişi nasıl konuşamaz o zamanlarda Kıraat Hanler vardı - şimdiki gibi tavla , okey , kart oynamak için değil çıkan gazete , dergi ve kitapları tartışmak için olan yerler bunlar. Hem böyle olsa idi İttihat ve Terakki Fırka'sı nasıl kurulacak teşkilatlanacak ve toplantılar yapacaktı. Söylediklerin kulaktan dolma bilgiler git biraz kitap oku da gel !!!

    satukbugra'nın yazdığı kulaktan dolma bilgi değildir.
    O bilgi tarih kitaplarında geçer.
    Evet 2. Abdülhamit darbe korkusuyla gemileri çürümeye terk etmiştir.
    Gemiler kümes olarak kullanılmıştır.
    Burun demeyi bile yasaklamıştır.
    Baskı ve istipdat ile hüküm sürmüştür.
    Tamamen kendi hatalarından dolayı Osmanlı-Rus savaşı kaybedilmiştir ve Osmanlı bitme noktasına gelmiştir.
    İngiltere ve Rusya aralarında anlaşsaydı, savaştan sonra İstanbul'u alırlardı.
    Sarayından çıkmaya korkan bir padişahı savunanlar genelde uydurma tarih yazanların kitaplarını okurlar.
    Padişah dediğin Fatih gibi olur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi antonidas -- 14 Temmuz 2014; 3:00:33 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.