YASALARIN ÖNÜNE GEÇEN GENELGE ?

EDİT: Cumhuriyet Halk Partisi ve Ankara Barosu genelgenin iptali için Danıştay'a başvurdu.

Sonunda birileri bu saçmalıkla ilgili hukuk mücadelesi başlattı .

Oda TV'nin haberine göre yayınlanan genelgede artık uygulama esnasında veya haricinde kanıt almak maksadıyla görüntü kaydını suç saymışlar ve engellenebilir demişler.. yani polis telefonunu kırabilir veya el koyabilir ( gasp) kanuna aykırı birşeyi bu adamlar nasıl genelge ile hayata geçiriyorlar artık hergün ayrı şekilde şaşırıyoruz baktılar vatandaş kayıt alıyor gerçekleri medyada her yerde gösteriyor bu sefer bunun önüne geçmek için genelge ile kanunun önüne geçmeye çalışıyorlar

kamu görevi esnasında özel hayata giriyormuş böyle saçmalık ne gördüm ne duydum

hukuksuzca bir karar resmen sen kanıt alamazsın savunamazsın deniyor hiç bir kanunda yokken.. Bekçilerinde kimlik sorma yetkisi yoktu ama onuda sonradan eklediler kanunda ne yoksa, yavaş yavaş kendi leyhlerinde değiştirmeye başladılar yeterki engelleyebilsinler kendileri güçlü karşılarındaki güçsüz dursun ezebilsinler bu ne ya

Anayasada olmadıgı için mahkemede yine vatandaş haklı çıkacaktır kayıt alınabilir genelge anayasayı bağlayıcı değildir, ancak vatandaş resmen ezilsin diye ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar işe bak

https://odatv4.com/polisin-oldugu-yerde-artik-bunu-yapmak-yasak-30042124.html

zaten baktılar kendılerı kanuna uymuyorlar, kanunları kendılerıne uydurmaya çalışıyor demekki bu genelgede bunun açıkca kanıtı..

Acı olan şuki içişleri hukuk müsteşarlığı bu adamların her dediğini denetleyip ne yaptığını sanıyorsun arkadaş diye uyarı çekip ısrar ederse görevden alınması için rapor düzenlemeleri gerekir. Kanuna uymayan, kanun üstü emir yayınlayanlara iş yaptırılmaz çünkü demokratik cumhuriyetlerde.

Herkese iliklerine kadar vazgeçilmez olmadığı hissettirilmelidir. Cumhuriyetin temeli budur.

Kendilerini kasaba şerifi sanıyorlar herhalde, kanun tanımaz yaptım olducu zihniyet.

Bu arada genelge aslında doğru olanı emretmiş ama taraflar ters yazılmış. Polis memuru işlem sırasında kişiyi kameraya çekerse kişinin özel hayatını ihlal etmiş olur. Kamu görevi yapanın özel hayatından söz edilemez.

kamu görevi yaparken kişinin özel hayatı olamaz eğer görevli kendine verilen yetkiyi kötüye kullanırsa bunun ispatında sorun çıkar

davalık olur genelege kanun tüzük her neyse

Ustad zaten mantıklı olan şudur ki, kurumun bakanı veya üst düzey yetkilisi hesap sormalı sen nasıl kanuni dayanağı olmayan birşeyi kurum adına yayınlarsın diye idari işlem yapması lazım ki bunu yapıcaklara örnek olsun birdaha yapmasınlar ama neredeee bizde uygulamaya koyarlar tam tersine artık tadı kaçtı iyice iran kuzey kore ayarına girdik

Aynen öyle, bu adam memur yahu. Kanun üstü emir hayırdır kimsin sen.

EGM'nin genelgesi vatandasi baglamaz. Atanmis bir devlet memuru olan emniyet genel mudurunun, tek basina bir imzayla vatandasin anayasa ve yasalarla korunan ozgurluklerini kisitlama hakki yok.

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, insanların birbirinin gizli yaşam alanlarına girerek başkalarının görmesi mümkün olmayan bir özel yaşam olayını saptaması veya kaydetmesi fiilini cezalandırır. Yasa baglaminda "Ozel hayat: Başkalarının görmesi mümkün olmayan bir özel yaşam olayı" olarak tanimlanir. Bu tanim ve yasal teamuller isiginda, kamusal alanda, kamu gorevini icra eden devlet memurunun faaliyetlerinin yasal anlamada "ozel hayat" kapsaminda degerelendirilemeyecegi asikar.

Zaten EGM de bu genelgeyi kendi personeline gondermis. Ozetle sunu diyor:

"Personel, gorevinizi yaparken sizi kameraya alan olursa, bunu yasalara aykiri sekilde engelleyerek, vatandasin hak ve ozgurluklerini cignemenizi emrediyorum." Bu demektir ki yapilan yasa disi faaliyet "devlet guvencesi" altinda daha sonradan gerekirse "kilifina uydurularak" vatandasa karsi savunulacak. Bu ancak "fasizm" ile yonetilen ulkelerde gorulen bir uygulama, "polis devleti" olarak anilan ulkelerin devlet politikasi olabilir.

Turk insaninin hak ettigi muamele bu degil; polisin her an kaydi aliniyormuscasina hassas ve ozenli bir sekilde gorevini icra ettigi, bu cercevenin disina ciktiginda hesabini hukuk onunde verdigi bir Turkiye'dir. Tabi bunun icin once bagimsiz bir hukuk sistemi gerekiyor oncelikle.

Aynen öyle, içişleri bakanı da sen hayırdır diyemiyor. Niye içişleri bakanlığı yaptığını hatırlar umarım. Özünde görevi kanun bilmez memurlardan vatandaşları korumaktır.

Mahkemelik olur. Genelgeler tüzüklere, kanunlara oradan da anayasaya aykırı olamaz.

Polis memurunun biri bu genelgeyi dayanak alıp kamera falan kırarsa işinden gücünden olur. İnsan personeline kanun dışı nasıl dayatma yapabilir aklım almıyor. Bende emekli bir jandarma amiriyim, Bizim teşkilatta şunu diyen olsa vallahi meslekten atarlar o adamı.

Polise bu emir veriliyorsa, yapacaklari yasaya aykiri uygulama "koruma altinda" demektir. Telefonu da kirsa, vatandasin kafasini da kirsa hicbir sey olmaz polise.

Icisleri Bakanligi ne is yaptigini cok iyi biliyor da, o is muhtemelen "yasayi korumak, vatandasin hak ve ozgurluklerini kullanabilecegi huzurlu bir ortam saglamak" degil. Turkiye, eski guzel Turkiye degil. Artik Jandarma da Icicleri Bakanligi'na bagli, her an onlara da gelebilir benzer bir genelge.

Yasalarin icrasini denetlemekle sorumlu devlet personeline, yasaya aykiri hareket etme emri verilmesi normal ulkelerde gorulen bir durum degil.

Bakarsiniz bir gece yarisi yasa degisir tek adam kararnamesiyle, o zaman da yasaya uygun ama evrensel hukuka aykiri olur.

İç hukuka ne kadar uydursalar da aihm sözleşmesinden çıkılmadığı sürece laheyde tazminatlara mahkum olur bu ülke. Evrensel sözleşmeler anayasanın bile üstündedir çünkü.