Şimdi Ara

Witcher 3 den sonra oyunların basit ve yavan kalması (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
111
Cevap
1
Favori
10.175
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
18 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Oyun çok güzel oyun, özellikle stüdyonun bütçesine bakıldığında, ama bu kadar da abartmayın abi, iyi ve kötü olduğu noktalar var, abartmanın manası yok. Benim de en sevdiğim oyunlar arasında, ama apaçık bir şekilde zayıf olduğu noktalar var.

    Mesela Skyrim ile karşılaştıralım.

    Bence her şey göz önüne alındığında Witcher 3 daha iyi bir oyun, görevleri daha anlamlı, yerler daha az tek düze (skyrim dungeonlarının hepsi aynı neredeyse), combatı daha eğlenceli, hareketlerinizin ve seçimlerinizin bir anlamı var, seçimlerinize göre çevredeki dünya şekilleniyor ve kendinizi oyunda hissetmenizi sağlıyor. Skyrim gibi garip garip immersion yıkıcı bugları yok. Mesela Skyrim'de her yerde npclere saldırabilmeniz, ama bazı npclerin ölümsüz olması çok garip bir durum.

    Peki Skyrim'in iyi olduğu nokta yok mu? Tabi ki var 4 yıl daha eski olmasına rağmen, hem de bazı iyi olduğu noktalara sahip olması Witcher'daki bazı şeylere sahip olamamasının sebebi. Bir kere illa Geralt değilsiniz, istediğiniz ırktan, istediğiniz görünüşte, istediğiniz isme sahip karakter yaratabiliyorsunuz ve çok daha fazla build yaratabiliyorsunuz, özellikle üzerine mod da eklerseniz. Oyun daha az lineer, arka arkaya defalarca oynayıp farklı farklı buildler yapıp farklı şekilde rp yapabiliyorsunuz, bu oyunda rp yapan çok insan olmasının sebebi de budur.

    Yani kısacası bence hem çıkış senesi hem de ayrıntılara gösterilen inanılmaz özene, oyundaki emeğe bakıldığında Witcher 3 bence daha güzel bir oyun, ama Skyrim RPG genre sını daha iyi yansıtıyor. Kendini Geralt'ın yerine koymak daha kolay, oyun daha immersive, ama Geralt dışında bir karakter kurmak, kendi oluşturduğunuz bir story'ye göre hareket etmek çok daha zor, özellikle diziyi izlemiş ve önceki oyunları oynamışsanız. Skyrim'de buna çok dikkat edilmiş, oyuna at arabasında başlıyorsun, yanlış anlaşılma sonucu yakalanmış random bir kişisin, sana who are you? diyorlar ve maceran başlıyor, resmen ben RPG'yim diye bağırıyor oyun.

    Dediğim gibi, Witcher Skyrim'deki eksiklikleri gözüme daha çok sokan, çok güzel bir oyun, ama Witcher'ında eksikleri var, en büyük eksiği de klasik RPG havası vermemesi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yirikalische -- 3 Haziran 2020; 14:27:6 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yirikalische

    Oyun çok güzel oyun, özellikle stüdyonun bütçesine bakıldığında, ama bu kadar da abartmayın abi, iyi ve kötü olduğu noktalar var, abartmanın manası yok. Benim de en sevdiğim oyunlar arasında, ama apaçık bir şekilde zayıf olduğu noktalar var.

    Mesela Skyrim ile karşılaştıralım.

    Bence her şey göz önüne alındığında Witcher 3 daha iyi bir oyun, görevleri daha anlamlı, yerler daha az tek düze (skyrim dungeonlarının hepsi aynı neredeyse), combatı daha eğlenceli, hareketlerinizin ve seçimlerinizin bir anlamı var, seçimlerinize göre çevredeki dünya şekilleniyor ve kendinizi oyunda hissetmenizi sağlıyor. Skyrim gibi garip garip immersion yıkıcı bugları yok. Mesela Skyrim'de her yerde npclere saldırabilmeniz, ama bazı npclerin ölümsüz olması çok garip bir durum.

    Peki Skyrim'in iyi olduğu nokta yok mu? Tabi ki var 4 yıl daha eski olmasına rağmen, hem de bazı iyi olduğu noktalara sahip olması Witcher'daki bazı şeylere sahip olamamasının sebebi. Bir kere illa Geralt değilsiniz, istediğiniz ırktan, istediğiniz görünüşte, istediğiniz isme sahip karakter yaratabiliyorsunuz ve çok daha fazla build yaratabiliyorsunuz, özellikle üzerine mod da eklerseniz. Oyun daha az lineer, arka arkaya defalarca oynayıp farklı farklı buildler yapıp farklı şekilde rp yapabiliyorsunuz, bu oyunda rp yapan çok insan olmasının sebebi de budur.

    Yani kısacası bence hem çıkış senesi hem de ayrıntılara gösterilen inanılmaz özene, oyundaki emeğe bakıldığında Witcher 3 bence daha güzel bir oyun, ama Skyrim RPG genre sını daha iyi yansıtıyor. Kendini Geralt'ın yerine koymak daha kolay, oyun daha immersive, ama Geralt dışında bir karakter kurmak, kendi oluşturduğunuz bir story'ye göre hareket etmek çok daha zor, özellikle diziyi izlemiş ve önceki oyunları oynamışsanız. Skyrim'de buna çok dikkat edilmiş, oyuna at arabasında başlıyorsun, yanlış anlaşılma sonucu yakalanmış random bir kişisin, sana who are you? diyorlar ve maceran başlıyor, resmen ben RPG'yim diye bağırıyor oyun.

    Dediğim gibi, Witcher Skyrim'deki eksiklikleri gözüme daha çok sokan, çok güzel bir oyun, ama Witcher'ında eksikleri var, en büyük eksiği de klasik RPG havası vermemesi.
    Dostum, her oyunun iyi veya kötü olduğu noktalar var. Kusursuz bir oyun yok zaten. Olamaz da. Şu an en kusursuza yakın dediğimiz oyunlar dahi 5-10 yıl sonra teknik özelliklerden ötürü kötülenen bir noktaya gelecekler. O yüzden oyunları teknik anlamda incelemektense bitirdiğimiz vakit hissettiğimiz duygulara göre incelememiz ve sınıflandırmamaız daha sağlıklı oluyor. Bu oyunun bu denli yüceltilmesinin altında, oynayan oyuncu üstünde bıraktığı duygu yatıyor. Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi bir ürünün değerini, öznel fikirlerin birikmesiyle meydana gelen objektiviteyi takip ettiğimiz zaman elde ediyoruz. Akla gelebilecek neredeyse her yerde kullanıcı skorları ve fikirleri anlamında bu oyun yıllar geçmesine rağmen zirveyi zorlamaya devam ediyor. Bu da bizlere bazı fikirler veriyor işte dostum. İster katılın, ister katılmayın, The Witcher 3 yalnızca bir oyun değil, oyun demek çok eksik kalıyor bu ürün için. The Witcher 3 bir sanat eseri ve sanat denen kavram değerini yıllar geçse de muhafaza etmeye devam edecek bir entite. 5 yıla ve onlarca yeni oyuna rağmen bu oyundan daha iyi başka bir oyun göremiyorum ve ben bu konuda yalnız da değilim. Tüm bunları topladığımda bu oyundan daha iyi bir oyunun varlığından söz etmek benim için mümkün dahi olmuyor.
  • Konuda spoiler var. Siler misin o kısmı

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Discord “Prime Kratos#1310” önceki mesajında beni sınava çek diyordun, çekeceğim madem fakat sesli bir şekilde konuşacağız öncelikle. Google falan kullanacağini bildigim icin özellikle sesli istiyorum. Burada aşırı işsiz bir şekilde telefon klavyesi ile senin anlayabileceğin şekilde yazmak sıkıntı ki üste dediklerimi de ya anlamamışsın ya da anlamamazlıktan gelip konuyu çevirmişsin. 


    İlk paragrafın--Ekşi sözlüğü ciddiye alamıyorsun fakat 300 sayfa boyunca Witcher'a laf söyleyen herkes ile dalga geçmis ve hakaretler etmişsin ki bu eleştirilerin bazıları da gerçekten Witcher 3’te var olan şeyler.Sen de bu adamlarda genelde cevap vermek yerine konuyu çevirip “Ulan 800 oyun ödülü almiş, 550 tanesi Steam odulleri(konsol exclusivelerinin yok sayıldığı plartformlar arası olmayan oduller)bu oyunu eleştirmekte anca sizin gibi cahillere mahsus”diye cevap vermissin ve ya da oyunda olmayan şeyleri sanki oyunda varmış gibi lanse etmişsin.Ayrıca farkettiğim üzere bunlar içinde en çok takıldıklarında ne hikmetse diğer oyunlar ile kıyaslayanlar olmuş. Senin şu hayattaki en büyük amacın Witcher 3’ü millete en iyi oyun olarak kabul ettirmek sadece. Gerek nickin, gerek özellikle bu tip bir posta bu kadar ilgi göstermen,gerekse Eksi sözlükteki diğer oyunların konularına gidip”oyun güzel fakat bir Witcher 3 değil” demenden anlaşılıyor bu zaten. Bakayım dedim Rdr2'nin ekşideki yorumlarına sürekli God of War vs Rdr2 konuları dönüyor, birbirlerine saçma sapan argümanlar kullanılıyorlarlardı. Fakat bir yorum gördüm ki o yorum orada gördüğüm açık ara en saçma yorum. Yazar orada Gow ile Rdr2'yi karşılaştırmanın saçma olduğunu söyleyerek aklı sıra millete bilgili,objektif bir yazar gibi görünmek istedi sanırsam ve sonunda”Sonuçta ikiside bir Witcher 3 değil” diyerek bütün zavallılığını belli etti. O yazarın kim olduğunu sen de biliyorsun zaten çünkü o yorumu yazan kişi senden başkası değildi. Aklı sıra millete ben fanboy değilim,bilgili ve Witcher 3’ü en iyi oyun olarak gören bir oyuncuyum ayağına yatmaya çalışmışsın çakal seni 😂Yahu hadi Game Awards var,aynı yılda çıkmış oyunlar ki bu iki oyunun birbiriyle kapıştırılması normal. Be yahu Gow ile Rdr2'yi kıyaslayarak başladığın yazıya Witcher 3’ü katıp ikisinden de iyi olduğunu soylemek nasıl bir kafa? Gerçi ona cahil fanboy kafası diyorlardı evet.

    Birde diyorsun ki “ben lafı uzatmamak için o Ekşideki mesajımı atma gereği duydum sadece” diye. Yahu oradaki saçma sapan yazıyı bana atarken hiç bu adam bana o lafları yedirir demedin mi ? Onun dışında “oyun kültürüne sahip bir insan olduğunuzu sanmıştım” demişsin. Sen zaten benimle sesliye geldiğinde aramızdaki kültür farkını anlayacaksın. Ha eğer Discord'um yok gelemem dersen de şu yazıların 10 da 1’ine harcadığın süreyle kendine bir Discord hesabı açabilir, eğer mikrofonun bozuksa da telefondan yine Discord'u yükleyip benimle sesli olarak oynadığımız oyunların içerikleri hakkında konuşabilirsin.

    Spesifik bir şekilde ise Ekşi sözlüğü hedef olarak zaten göstermedin. Sen linki attın, ben ise sadece attığın mesajı okumak yerine biraz kurcalama ile birçok saçma sapan argümanlarına ulaştım. Onun dışında onceki yazımda her ne kadar “Ekşi Sozluk mu kaldı” desem bile Witcher 3 başlığında olmasa da hala gayet mantıklı konuşan insanlar mevcut. Özellikle de God of War ve Rdr2 başlıkları altındaki yazılar Witcher 3’te “olum görevde Roach konuşuyor,dunyadaki en iyi oyun"diye saçma sapan yorum yapan elemanlar yok sen ve senin gibiler gibi. Şansılısın ki 10 mesaj kuralı varmış. Yoksa millete karşı kullandığın o üslubu kullanarak cevap verirdim sana. 


    İkinci paragrafın—Aynen kanka “ekşi sözlüğü kim ciddiye alır”dedikten sonra tüm oyun başlıklarına Witcher 3 övüp diğer oyunların fanboylarıyla ve ya objektif oyuncularla tartışıp,verdiğin yalan yanlış bilgilerle insanlara hem ana avrat sövüp hem kanser etmişsin. Cidden hayatımda  gördüğüm en uzun ve bir o kadar da boş yorum yapan elemanların başında geliyorsun. Bu boş ve algı oluşturma amacı ile yazılan yazılar ile de sadece kendin gibi cahilleri kandırırsın. Mainstream oyunlar haricinde oyun bilmeyen adamlarla dalga geçmekten cok zevk alıyorsun da senin saydığın oyunlar da hardcore oyunculara göre herkesin bilebileceği oyunlar ki bu oyunların %80’ini oynamadın da. Factorio ise ben bizzat oynamasam da [onunla yüzlerce saat uğraşmak yerine bedavadan Tlou2(userscore>metascore demişsin bekle hele bir sen o konuya da geleceğiz😂),Another Eden(seneryosunu Xenogears ve Chrono serisi gibi mekanikleri haricinde lore ve hikayesi ile de öne çıkan oyunların baş senaristi ve FF6 ve 7 gibi FF’in hikaye anlamında genel FF kitlesinin en beğendiği seneryolarda da yardımcı senaristlik yapmış Masato Kato gibi bir adamın gene baş senaristi olduğu aynı zamanda ve gene aynı oyunların ses dizaynından bestelerinden sorumlu olan Yasunori Mitsuda bu oyunun bestelerini yapmaktadır ayrıyaten bu oyun Chrono Trigger'ın ruhani varisi olarak kabul edilir ki zaten oyunda çokca gönderme yapılmaktadır,Persona 5 ile cross event içerdiğini ve Joker ve Mona'nın oyundaki kullanabileceğimiz karakterlerden olduğunu da söyleyeyim)The Last Remnant, Chaos Rings gibi mobil plartformda oyunadiğım serilerini bitirdim. Bu oyunlar ayrıca Vita, Switch gibi el konsollarında da mevcut Another Eden haricinde] neymiş ne deyilmiş diye bakmıştım ve hoşuma da gitti ve Tormentum Dark Sorrow'u bitirene kadar da pc tamirden gelirse bakacağım, gelmez ise Romancing SaGa,Disgea 1’e bakacağım. Mobil plartform p2w oyunlar ile milleti kazıklandığı bir plartform olmasının halinde 4’üncu ve 5’inci jenerasyonda kült olmuş yapımlarıda bulabileceğimiz bir plartformdur.Ayrıca eğer oynamadıysan Bioware ve Black İsle’nin klasik Crpgleri dışında(gram mobilde oynamayı tavsiye etmem) Sanitarium, Grim Fandango vs gibi popüler Point and Clicker macera oyunlarını bedavadan oynayabilirsin. Mobil plartform’u kullanmasını bilene oyun konusunda cennet gelir Android ve İos.Ha Factorio'da gayet popüler bir oyun senin dediğinin aksine bu arada, sırf ekşide millete yaptığın gibi sırf dediğin bir oyunu oynamadığım için öğren de gel muamelesi yapacaksan seslide Google abin yokken yapmayı dene bakalım. 

    Millete cahil ve bilgisiz diyorsun da üstteki yorumda dediğim gibi çoğu yazar oyunu oynamamış ve sizin gibi kanser haterler yüzünden oyuna antipati besleyen kişiler olmasına rağmen önceki madde de dediğim gibi gayet objektif dolu konuşan insanlar da var.Az bir özeleştiriye açık ol da kendine bak bir ne biliyorum da konuşuyorum diye. O dalga geçtiğin adamların çoğuna cevap bile verememişsin(verdiğin cevap cevap değil) adamlar sırf senin gibi kanser fanlar ile uğraşmaktan bıktığı için cevap yazmıyor sen de “kimin haklı olduğu önemli değil,konuyu başka yere çekip veya oyunun yapamadığı şeyleri yapmış gibi göstererek saçma sapan içi boş cevaplar yazayım.Sonuçta önemli olan burada son yorumu yazmak”niyetinde bir arkadaş olduğun için de bana karşı da aynı düşünceyi sergileyeceğinden dolayı da senin o egonunu tatmin etmemek için şu yazıyı yazıyorum ve ne yazarsam yazayım Google Abin sayesinde bilmediğin konular ve oyunlar hakkında bilgi edenip o bilgileri yanlış kullanarakta olsa bana bir cevap verebileceğini bildiğim için de senin kadar işsiz olamayacağımdan ve sonraki yorumunu cevap vermeyeceğimden dolayı sana bu bilgilerini sesli konuşma da kullanman için meydan okudum zaten😉Witcher 3 başlığının içine o oyunu oynamadan eleştiren haterler kadar da sen ve o diğer 3 arkadaşın kirletiyor. Bu arada tepki çekmemek için Master Witcher ismini değiştirmiş ve görmesinler diye Ekşide yazdığın yazının linkini kaldırmışsın ki bencede o övüne övüne yazdığın,ustalık eserinmiş gibi bana sunduğun yazıyı görmesinler.Geçte olsa hatanı anlaman iyi olmuş.


    3 Paragraf-Bu konuda bilgili falan değilsin sadece oynamadığın oyunları araştırıp gelmişsin ve artistlik yapıyorsun. O cevap veremeyecek insanlarında %60’ı hater %40’ı da üstte dediğim gibi senin kanserlik seviyenden dolayı sana cevap vermek istemeyecek kişiler.Senin yaptığın şey ise kendini kandırarak bu adamların cevap veremediğini sanmak ve bundan dolayı da egoya kapılmak. Senin bunun bir ego olup olmadığı hakkındaki düşüncen de kimsenin umrunda değil cahil kardeşim benim. Senin baktığın kafayla gibi bakarsakta her oyun ve ya herhangi bir konu hakkında bilgili herhangi bir insan egoist olmuyor.Ben her ne kadar burada sana karsı üstte belirttiğim nedenlerden ukala gibi davramsam da hem youtube, hem discord, hem facebook gruplarında ve insanlar senin gibi kendini beğenmiş değilse, haddini aşmıyorsa ve ya hatalı argümanları savunrken diretmiyorsa görebileceğin en mütevazi insanlardan biriyimdir.Kendi 5 inci jenerasyon kademe listesimi atar ve olumlu, olumsuz ve ya da hatalı argümanları atanlar ile saygı çerçevesini bozmadan neden orada olduğunu anlatmaya çalışırım. Can Sungur,Dost Kayaoğlu,Sinan Akkol,Murat Sönmez gibi bilindik isimler ve daha nice sağlam oyuncular ne zaman senin gibi sevdiği oyunu millete en iyi oyun diye kakalamaya çalışmış?Ulan senin gibi kendini bir şey sanan elemanlarla bile çoğu zaman yorumlarda belli bir saygı çerçevesi içinde konuşmuş adamlar. Sonuç olarak aynı dediğin gibi ego olarak tasvir ediyorum ve sen de zaten kendini bu yargıya karşı savunamayacağından dolayı da benim sana gene egoist diyeceğimi bilmen de gayet normal. Benim nasıl düşündügüm senin umrunda olmasa bile(!) insanlar sırf bu yaptığın komiklikler yüzünden senle uğraşıyor ve her ne kadar umrunda olmadığını söylesen bile gene ne tuhaf ki bile her birine cevap veriyorsun. Bu senle uğraşanların yorumlarının %60’ı haklı yorumlar bunu sen de biliyorsun fakat bilmemezlikten geliyorsun 😁 

    Senin gerçekten tartışabileceğin insanlar varsa onlar da aynı senin yan çarın olan ekşideki TW övücüler ki geçen bir yorum görmüştüm biri saçma sapan argümanlar ile Tw3'ün npclerine kaymıştı ve yaşayan bir dünya sunma konusunda yetersiz olduğunu söylemişti. Bu adam büyük ihtimal sizin gibi kanser fanboyların saçma sapan argümanlarla, öznel olan fakat insanlara nesnelmiş gibi algı yaratma peşinde olup insanları cringe seviyesini yükselttiğiniz için seriye veya sadece 3’üncü oyuna antipatisi olan bir yazardır(Zaten Tw3 gibi bir oyunu kendi döneminde objektif bir şekilde değerlendirip oyuna çöp ve ya kötü diyen de bir artniyet ararım. Sadece belli başlı mekanikleri ve ya God of War, Rdr2, Tlou2 gibi mekaniksel anlamda baba niteliğinde oyunlar ile kıyaslayarak laf edebilirsin ki bu bir elma ve armut meselesi değil. Burada oyunlar değil her iki oyununda aynı derecede sorumlu oldukları vuruş hissi, ses dizaynı, sanat tasarımı, nerrative, fizik mekanikleri, kaplamalar,dokular;kılıç,balta,ok mekanikleri gibi ayrı genreden olsa bile karşılaştırılabilecek bir çok unsur var. Ben gidipte Disco Elysium'u gidip D2OS arasında combat mekanikleri konusunda tartışsam arpg ogelerinin bulunmadığı,rpg ve point&clicker türlerini harmanlamasıyla öne çıkan Disco Elysium'a haksızlık etmiş olurum mesela) Senin çakal arkadaşlarından biri de sanırım yazarın adı da Geraltofrivia ki isminden belli kendisini CDPR başkanının oğlu zannedip her yapıcı eleştiriden sonra yalan yanlış cümlerler ile oyunu savunduğu(sadece burada gerçekten saçma bir eleştiriye denk gelmiş) belli. Bu senin kendini akıllı zanneden arkadaşın adama cevap olarak”Demek The Witcher 3’ün npcleri kötü, hani şü etrafta sürekli koşup eğlenen çoçuklar,bahçede yemeyini pişiren köylüler,heryerde şehrin güvenliliğini sağlamak icin dolaşan muhafızlar, sürekli alışveriş yaparak evlerini geçindirmeye çalışan insanları mı diyorsun “dedikten sonra arkadaşa hakaret etmişti sanırım. Arkadaşının söyledikleri kısmen doğru npcler dediklerini yapıyor fakat hepiniz biliyorsunuz ki bu npclerin tek işi bu. Çocuklar 7/24 siz etrafınızda olduğunuz sürece koşuşturuyor,eleman sürekli tüccarla pazarlık halinde;bütün olayları bu. Yani yaşayan bir dünyayı hissettirme konusunda genel anlamda kötü diyemesem fakat npcler bizzat yaşadığını hissettirmede yetersizdi.Gene bir açık dünya oyunu olan Rdr2'nin npclerinin yanında muhabbet konusu bile olamaz Witcher 3 npcleri. Bu npcler tam anlamı ile yaşayan tiplerdi. Yeri geliyor çalışıyor, yeri geliyor Saloon'a gidiyor, yeri geliyor bankadan parasını çekiyor vs tam anlamıyla yaşadığını hissettirebilen npclerdi. Aynı şekilde npc yapay zekası olarak aynı dönemde çıkan MgSV (elma ile armut kıyası değil,her iki oyunun da aynı derecede sorumlu olduğu şeyler.Gerçek zamanlı kombat sahip iki oyunsa gayette kıyaslanır.Yok efendim “MGSV gizlilik içeren bir oyun bu yüzden yapay zekanın daha iyi olması gayet nornal.Geralt bir Witcher, onun işi gizlilik değil,bu yüzden oyuna gizlilik mekanikleri eklemek saçma olur ve sonuç olarakta Witcher 3 ten bir MgsV yapay zekası beklememiz haksızlık olur’ falan filan diye uyduruk sebeplerle gelmeyin bana.Rpg mekanikleri gibi bir şey değil yapay zeka. Witcher 3’te fanlığınızdan dolayı saçma bulduğunuz bu karşılaştırmayı CP2077 çıkınca freni patlamış kamyon gibi savunacaksınız.He gidipte o zaman karakter kişiselleştirme içeren herhangi bir oyunu sırf rpg ogesi var diye de herhangi bir rpg oyunu ile aynı kefeye koyamayız.Rpg bir genredir ve genreye ait ögeleri kıyaslayacağımız oyunlar o genrede olmalı.)Bloodborne vs ve hem daha önceki dönemlerde hem de daha sonra çıkan yıllardaki oyunlara göre zayıf. Bunu savunuyorsanız da zaten artık cidden CDPR çalışanı falansınızdır. Ha bu arada tekrar bakmaya üşendim sanırım arkadaşın aslında TW3'ü Rdr2 ile karıştırıp “Tw3’ün aynı rdr2 gibi “yeri geliyor bankadan para çekiyor ve aynı kişi kimi zamanda meydanda tüccarlar ile pazarlık yapıyor sonra da gidip yemek pişiriyor” gibi gibi bir cevap vermişti sanırsam. Anca oyunu oynamayanı kandırırsınız. 

    Aslında Türkiyede tartışabileceğin çok insan var da senin gibi bir fanboyun boş konuşmalarına katlanabilecek cidden çok az insan var 😂


    4 Paragraf-Yahu hala ben onu şu anlamda değil, bu anlamda yazdım dedikten sonra aynı tas aynı haman devam ediyorsun. Ayrıyaten yazdığın yazılar oyunlarla içli dışlı olduğundan çok oyunlarla içli dışlı olmaman gerektiğini, özellikle oyun incele kısmından tamami ile anlamadığını ve inceleme yazısı yapmaman gerektiğini gösteren yazılardı. Yahu be kardeşim sen benim kriterlerime üzülüp katılmadığını söylemen zaten benim inceleme kriterimin ne kadar iyi olduğunu gösteriyor. Beğenmemenin nedeni senin o sanki kendi yaptığın oyunmuşçasına saçma sapan nedenler ile savunduğun o Witcher 3’ün aslında senin sandığın gibi baba oyunlardan ve ya Dünya'nın en iyi oyun olmadığını kanıtlayabildiğim için senin işine gelmeyen bir inceleme mantığı ki bu Witcher 3’un Dünya'nın en iyi olmadığını anlamak için biraz kafanı kullanman yeterli zaten.Senin kafan bunu anlayamadığı gibi tam tersine etki gösterip tüm zamanımı bu argumanlara karşı saçma sapan argümanlar olusturmakla geçtiği belli. Neyse senin o saçma argumanlarına cevap verelim şimdi.

    2020 yılında çıkan bir oyun mekaniksel anlamda nasıl bir devrim yapabilir sizce demişsin ki yapar en basit örnekte Half Life Alyx. Valve HF yaptığı zaman bu oyunun önceki iki oyunu gibi devrimsel olmasını ve onların altında kalmayıp markaya zarar vermeyecek bir oyun yapmak istemişlerdi ve evet senin dediğin gibi 2020 de pclerde ve ya oyun konsollarında önceki HL oyunları kadar devrimsel mekanikler getirmenin zor olduğundan dolayı her ne kadar para kısmında avantaj elde edemiyeceklerini bilselerde VR için bir oyun geliştirmeye karar verdiler. Half Life Alyx'ten önce karakter, el kol kontrolü inanılmaz derecede kanser ediyordu VR da bir nesne ile adam gibi etkileşime geçebilmek az ter dökmüyorduk.Half Life Alyx bu kontrolleri kolaylaştırmakla birlikte nesneler ile etkileşime gecerken asıl adını unuttuğum mıknatıslı el sayesinde de nesne toplayarak aksiyon sekanslarının temposunu düşürmüyor tamtersine tempoyu arttırarak o mıknatısı eli kullanıp aynı anda artistik ateş ederek artistik hareketler yapabiliyorduk oyunda. Onun dışında zarar görebilir nesneler inceleme dergilerinde belirtildiği üzere diğer oyunlardan kat be kat detaylıydı. Ayrıyaten ışınlanma ve normal yürüyerek oynama konusunda serbestliğe tabibtutarak karakter kontrolü konusunda oyunculara kolaylık getirmiş bir oyundu ve şuanda yeni çıkan tüm VR oyunlarının ilham kaynağı olan bir oyun konumunda. Kim bilir VR yakın zamanda yükselişe geçerse 2 boyutludan 3 boyutluya geçiş dönemindeki devrimsel oyunların yaptığını 3 boyutludan sanal gerçekliğe geçiş döneminde de Alyx yaptı diyebileceğiza. Onun dışında The Last of Us Part 2 var mesela bu oyun da over the shoulder tps oyununda dodge mekaniği getirerek kendi türün içinde combat mekaniklerinde çığır aştı. Mation Matching animasyon teknolojisi ile animasyon ve gameplay konusunda akıcılık sağlıyor,yapay zeka her ne kadar sapıtsa bile gayette suanda oyun dünyasındaki en iyi yapay zekalardan birine sahip.Bunun dışında 1998 yılındaki oyunlar kadar yeniliğe aç değiliz demişsin ki bunun en büyük nedeni 98 yılının zaten 2 boyutludan 3 boyutluya geçiş zamanına denk gelmesinden dolayı. Oyun dünyası VR ve Mobil plartformda gayette yeniliğe açık en basitinden Pokemon GO ile oyun ile gerçek dünya arasında bağlantı kurulabildi ve bundan dolayı da insanlara hem benzersiz bir oyun zevki hemde hemde meydanlarda bulunan lureler ile hic tanımadığımız abilerimiz kardeşlerimizle beraber Snorlax, Charizard avlamak için yirmi dakikada 5 kilometre mesafeye hep beraber koşarak giderdik. Bazılarımız ise bu arkadaşları ile hala görüşmekte şuanda. Fakat saçma sapan bot, hile sorunlarından dolayı çöküşü çabuk oldu fakat bu oyunda Alyx gibi gene oyun dünyasının yenilye açık olduğunu gösteren birçok oyundan sadece ikisiydi. Günumüzdeki oyun şirketlerinin artık yenilikçilikten çok risk almayıp sadece hype derecesine oynamanın ve ya da P2W online oyunların peşinde çünkü buralardan daha çok oyun kazanıyorlar. 98 de ise parayı bulmak istiyorsan eğer insanlara yenilikçi mekanikler, daha gerçekçi grafikler falan göstermek zorundaydın çünkü oyuncuların da o zamanda en çok çesitlilik ve gerçeçilik bekliyordu.Yani o zamanlarda insanların aldığı haz buydu.Bu nedenlerden dolayı da insanlar sanki artık devrimel oyunlar yapmanın daha zor olduğunu düşünüyor. Hayır yani bana mualefet olmak istiyorsun da hala The Witcher 3 gibi 0 devrimsellik ve ya yenilikçilik açısından ne kendi türü ne de oyun dünyasında hicbir sey sunmayan ve ya herhangi bir mekanikte zirve olmayan bir oyunu övüyorsun. Hikaye anlatımı ve ya yan görev çeşitliliği diyeceksen de hikaye anlamında en iyi olduğu filan da yok ve yan görev sunumunda da Skyrim, Rdr2 en az Witcher 3 kadar iyi bu konularda her ne kadar subjektif bir konu olsa da. Sen Witcher 3 ‘ün yan görevlerin hikayesini daha çok seviyor olabilirsin sana sevemezsin deme hakkım yok. Son olarak 2 boyutludan 3 boyutluya geçişin asıl dönemi olan 5’inci dönemden sonra Onimusha, Devil May Cry, Resident Evil 4,WiiSports,Minecraft, Demon's Souls, vs gibi en az 5 jenerasyon oyunları kadar yenilikci oyunlar çıktı. Ha bu arada 98 yerine 2004 falan deseydin ya hani. Tabi 2 boyutludan 3 boyutlu geçiş dönemi olduğu için bahanen hazır olacaktı değil mi çakal seni.Sen şimdi illada duymak istiyotsundur söyleyeyim bari:Evet, 5 jenerason boyutsal anlamda geçiş dönemi olduğu için daha şanslıydı😂 Ha bu arada sen şimdi senin söylediğin “Bizim yenilikçiden çok, zaman gecirdiğimiz bir entiteden zevk almaya ihtiyacımiz var” lafını üstteki söylediğim “oyun dunyası değisti,eskiden yenilikçilik ve grafik isteyen oyuncular artık tamamen rekabetçi ve basit yapımlardan zevk alıyor”lafı ile aynı ile koymamışsındır da aslında koyabilirsin çünkü sen her ne kadar burda The Witcher 3'ü savunmak istesen de dediğin cümle ile Pubg, gömdüğün birbirini tekrar eden Far Cry oyunları,her sene neredeyse birbirinin aynısını çıkaran Fifa, Pes, Nba, WWE2k gibi oyunlari, Anthem, Fallout 76 tarzındaki oyunları savunmuş oldun aslında. Ayrıyaten “haz”denilen kavram subjektiftiftir be kanka ve bu haz denilen kavramı kullanarak The Witcher 3’ü, FX-Zero 64’ü millete en iyi oyun diye yutturmaya çalışan sensin ben değil, kendine gel😂İllada haza bakacaksak günümüzde Lol, Fortnite,Valorant ve Gta5 den alınan haz The Witcher 3’ten daha fazla bunun da farkında ol da.Ayrıyaten medya öğesinin verdiği hazın, katılan yenilikten daha önemli olması değişken bir şey.Mishal bir sinema filmi için sana hak verebilirim bu konuda fakat oyun konusunda hayır.

    Bu daha part 1 sonu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BeyondG -- 10 Temmuz 2020; 19:9:51 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Benim kafamla bakarsak Ubisoft oyunları en iyi falan sayılmıyor, sen zaten benim baktığım bakış açısını anlamamışsın.Far Cry’ın ilk ve üçüncü oyununu hem kalitelidir hem de genre-defining,evet ve benim bakış açımla alakalı değil genel olarak kabul edilen bir şeydir bu ki sende sonraki cümlelerinde bunu ister istemez kabul etmişsin ama Ubisoft bunun üstüne ne koymuş şu zamana kadar? Ulan ne adamsın sen adamlar sırf diğer oyunlar Far Cry 3 mekaniklerinden örnek alıp, sürekli skin geçirilmiş aynı oyunu yapıyorlar diye Far Cry 3’e laf mı atmamız lazım, güzel kafa. AC'yi hangi anlamda bir sınıfa koymamı bekliyorsun genre olarak mı koyayım yoksa bana göre genre defining oldup olmadığı konusunda mı ? Açık Dunya gizlilik türünde Genre-Defining bir oyun sayıliir.AC gizlilik ve parkur mekaniklerini açık dünya ile harmanlanan ilk oyun olmasa da popüler eden olan oyun ki genre-defining ilk olana değil popüler eden, genreye ait mekaniklerin temelini atılan oyuna denir. Yoksa 3 boyutlu plartformda ilk oyun Mario 64 ve ya omuz üstü üçüncü şahış nişanda ilk örnek Re4 değil 1999 yılında çıkmış Nintendo oyunu Duke Nukem Zero Hour gibi ilk olarak anılma dışında vasat bir oyun olur ve birinci şahıs 3d plartform oyunu Alpha Waves(1990) son olarakta Üçüncü şahısta ise Floating Runner(1996 Ekim öncesi)olurdu.Onun dışında ilk Ac genre-defining olsa bile açık dünya dizaynı,yaşayan dünya, npc yapay zekası ve bundan dolayı gizlilik kısımlarının yetersizliğı, tekrar eden yan etkinlikler ve çeşitlilik açısından sınıfta kalan bir ana görev sistemi vardı.1998 yılında oyunlardaki Pazar payı ile ve ya iş gücünü baz aldığım fakat bunu önceki jenersyonları üstün tutmak için değil oyunları kıyaslarken “işte bu yüzden farklı jenersyondaki oyunlar genellikle birbiriyle karşılaştırılmamalı”dedim. Tam tersine TW3'ün en iyi olduğunu savunan sensin ki ben zaten en iyi oyunun objektif okarak hiçbir zaman bulunamayacağını söyleyen kişiyim. Şu an hicbir oyun senin dediğin gibi rpg,macera, gizlilik oyunu olarak anıldığı falan da yok. Sadece çoğu farklı zevkteki insanlara hitap etmek için bu türlerin bazı mekaniklerini bir araç olarak kullanıyor oyunlar. Bunların en başında da aksiyon-macera oyunları geliyor ki bu oyunlar her genreye ait birtakım mekanikleri içeren,yapımında 100 lerce kişinin çalıştığı oyunlar olmakla birlikte bu tür oyunların %90 Triple AAA hatta direk konsol sattıran Exclusive oyunlardır çoğu. O zamanın sınırları daha netti fakat rpg mekanikleri de belli başlı oyunlarda çıkmazdı. Bu karmaşa hatta ilk 98 de çıkan aksiyon-macera oyunlarının atası olarak nitelendirebileceğimiz Legend of Zelda Ocarina of Time ile başladı sen de biliyorsundur herhalde.Günümüzde oyun dünyasının gelişmesiyle birlikte çok daha karmaşıklaştı sadece ve gene ben her oyunu önce kendi jenerasyonundaki yenilikçiliğini, bana verdiği duygusal hazı, mekaniklerinin kalitesini kıyasladığım için bu beni herhangi bir çelişkiye sokmuyor. Dünyanın en iyi oyununun olabileceğini savunan biri olarak seni ilgilendiren bir şey. Çok güzel giydirmişsin kendine devam et böyle. Ben genelde oyunları kademe sistemi ile sıralıyorum. Discordta ekle atarım sana. Yani benim sektöre getirdikleri bağmında oyun sıralamamda bir tutarsızlık olmamakla birlikte yenilikçilik zaten sadece bir sürü kıstastan biri.

    Şimdi senin oyun inceleme mantığına gelelim biraz. Bir oyun içinde en fazla önem verdiğin şey oyundan aldığın duygusal bağ. Bu senin öznel duygularındır ve herkese göre değişebilir. Sen ise ekşi sözlükte insanların kişisel zevkleri ile dalga geçen,küfür ve hakaret eden bir adamsın ki daha şimdiden kendinle çeliştin. FX-Zero 64’ü Gran Turismo, Burnout, Forza, Need For Speed gibi her ne kadar gene yarış oyunu olsalar da konsept olarak elma ile armut olan oyunları kıyaslayamayız fakat çeşitlilik  olarak kendi döneminde baba oyunlar vardı. Neyse Mario Kart 64 ile karşılaştırmak daha doğru bence hem ortak noktaları olan hem de aynı çıkış yılına sahip iki oyun gene farklı konseptte oyun olmalarına karşın. F Zero X 150cc Mario Kart 64 bir 5 kat daha hızlı hissettiren ve bundan dolayıda oyuncuya daha tempolu bir deneyim sunabiliyor fakat buna rağmen Mario 64’te bulunan özel güçler de oyundaki tempoyu arttıran bir unsur. Mario 64 her bir pistinde farklı bir deneyim sunarken F Zero X'in pistleri birbirinin skin geçirilmiş hali gibi. Bu da her ne kadar F-Zero X, Mario Kart 64’e pist ve turnuva sayısı bakımından fark atabilse de bu onu gene de dezavantaja sokuyor. Oyundaki karakter sayısı daha fazla ve her birinin kendi özel avantajları var.Bu karakter avantajları Mario 64’te de olmasına karşın belirtilmiyor. Fakat Mario Kart 64 karakter sayısı 8 olduğu içınde hangi karakterler arası farkı anlamak uzun sürmüyor. Multiplayer konusunda açık ara Mario 64 önde, sıradan yarıştan çok herbiri birbirinden farklı dizayndaki 4 farklı arena da özel güçler kullanıp diğerlerini yenerek hayatta kalan olmaya çalışıyorsun. Fizik mekanik özellille çarpışma hissinde gene Mario Kart 64 daha üstün. Ha fakat ben şimdi bunları dedim diye de FX-Zero X'i daha beğendiğin için senin Ekşide diğer insanlara ettiğin gibi hakaretler etmem ki ya ismini değiştirmiş ya da yaptığın rezilliklerin farkına varıp hesabi silmişsin zaten. Sen klasik arcade kafasına daha yatkınsındır, jet yakıtı ile çalışan arabalara daha fazla ilgin vardır saygı duyarım. Fakat dediğim gibi öznel kafada olduğunu söyleyip kendi sevdiğin oyunu millete en iyi oyun diretirsen millette haklı olarak kızar sana. Duygusal haz dışında en önem verdiğin kıstasların ise The Witcher 3’ü en iyi oyun olarak savunabileceğin saçma sapan kıstaslar. Ne liste paylaşmıssın ne de benim kıyaslarken önem sıram şudur falan filan demişin zaten. Metacriticteki kullanıcı skoru hiçbir şey kanıtlamaz hatta sana tavsiye:Birgün eğer olur da gercekten oynadığı oyunu senin gibi sadece duygusal zevke önem vermekten öte tekniksel, mekaniksel açıdan değerlendiren;türüne ne katmış, kendi dönemine ne yenilikler getirmiş,yenilikçilik dışında türüne ait mekanikleri ne kadar iyi düzeyde kullanabilmiş(îşte Witcher 3’ün en iyi olduğu asıl konulardan biri) vs gibi etmenler başta olmak üzere klasik yılın oyunları ödüllerinde de kıstas olarak kullanılan ses dizaynı, oyun yönetimi, animasyon ve sinematik yönetim(oyun yönetiminin içine girer. Sen önceki yazında gene samanlıktan iğne arar gibi benim senin gözünde hatalı gibi gözüken fakat sadece benim açıklamaya bile tenezzül etmediğim cümleler üzerinden binlerce kelimelik boş bir yazı yazdığın için dile getireyim) hikaye anlatımı,sanat tasarımı vs gibi kıstasları detayları ile tartışan adamların yanına gidipte şu kullanıcı skorunu örnek atarsan pişman ederler(ki The Witcher 3’ü en iyi oyun olarak savunan sen, attığın linkte bile The Witcher 3’ün senin “haz”kıstasında en iyi olamadığını görüyorsun ve buna,The Witcher 3’ün 13000 diğerlerinin 100 oy alarak o puana sahip olduğunu,söylersen eğer Whatoplayde sitesinde üstte dediğim gibi gamefaqs, ps store, steam,gamestop gibi plartformları dahil ederekten kullanıcı skorları belirliyor) Metacriticteki kullanıcı puanlarının o senin “haz”kıstasına göre ne kadar doğru bir örnek olduğunu konuşayayım şimdi. En basit ve yakın tarihte gerçekleşen bir örnek olarak The Last of Us Part2'yi vereyim.Hepimiz biliyoruz ki kullanıcı skorlarının çoğu aslında oyunun sızan görüntülerini görüpte oyuna dışkı atan, Redditte ise başta ilk oyunun karakterlerine aşırı şekilde bağlanıp;ikinci oyun fan-service yapmak yerine nefret temasında başarılı bir hikaye sunmayı hedefleyen ve birkaç ufak sıkıntıları da olsa senin o “profesyonel”dediğin çoğu eleştirmeden yüksek not almış bir oyuna mekaniksel ve teknik başarısını gözardı edip laf atan, homofobiklik ve transseksüellik gibi konularda hikayenin konseptinden çıkıp farkındalık yaratmaya çalışanlar(haklılar) ve Goty de ciddi bir rakip olarak gördügü için oyun sağlam çıkınca umutsuzca oyunu oynamayıp geçiren bir kısım CDPR fanboyları kullanıcı skorlarında 1 puana abandılar. Sonuç olarak saçma ve adaletsiz bir tablo oluştu. Mishal gene başka bir örnek senin için F Zero X neyse benim için de o olan God Hand kesinlikle 9.2 kullanıcı puanını hakeden bir oyun değildi.Bunun sebebi İGN'in zamanında oyunu altından kalkamayacak, senin gibi tek tuşla adam dövüp oyunun combat sistemine laf atan bir zarganaya eleştirtirdiklerinden dolayı 30 puan almiş ve belki de Clover Stüdyo'nun kapanmasına sebep olmuş olmasıydı. Hatta İGN bunun için kendini suçlu hissetmiş ki yıllar sonra “in defense of God Hand”adındaki bir videoyu attı. Evet belkide Shinji Mikami Resident Evil 4’te omuz üstü fps de yaptiğı devrimi God Hand'ta da omuz üstü üçüncü şahış Beat Em Up oyunlarında yapmıştı ki bu oyunun hala oyun dünyasında coğü kişi tarafından en underrated oyun olarak görülmesinin sebebi de bu fakat önceki yorumumda söylediğim nedenlerden ötürü bu oyunun hakkı 85 falandır. Ha ben de senin gibi oynarken aldığım hazza baksam 100 veririm ve objektif olma derdim de olmayacağı için kimseye de laf ettirmem. Bu gibi iki örnek haricinde tutarsız birçok örnek olmakla beraber kısaca kullanıcı skorları oyunlar ile çokta geçmişi olmayan,fanı olduğu oyuna tam puanı basıp sevmediği ve ya altından kalkamadığı oyunlara 0’a basan adamlardan oluşuyor genelde.He tabi kullanıcı skorlarında zaten genel olarak oyun süresince edinilen zevk duyguya bakıldığı ve bunlarda kişiden kişiye değişebilen şeyler olduğü için subjektiftir zaten. Sonuç olarak elinde bu konuda algı oluşturabileceğin bir sey de kalmıyor. 1000 kişinin beğendiği bir oyuna 1 kişinin dışkı atması bir oyunu iyi de yapar kötü de.1000 kisi o oyunu gene üstte dediğim gibi kendi zevklerine göre değerlendirdilerse tabiki o tek kişinin beğenmemesi o oyunu kötü yapmaz fakat o tek kişi onlarca objektif argüman sunup 1000 kişi de bunun altından kalkamıyorsa o oyun kötü olmasa bile o tek kişinin sunduğu argümanlar o oyunun eksikleri olduğunu ve ya söylenildiği kadar iyi olmadığını kanıtlar. Peki burada beni eleştiren sen de benim Witcher 3’ü en az senin kadar sevdiğimi,hem oyunun hem de kitabın loresine en az senin kadar hakim olduğumu bildiğin halde neden örneklerde sanki ben oyunu hiç sevmiyor muşum gibi algı yaratma peşindesin ? Defalarca belirttim oyunu nasıl sevdiğimi ve oyuna hakkını en hakettiği şekilde veren biri olduğumu. Büyük ihtimal sırf sözde daha fazla boş arguman üretip uzun bir cevaba daha uzun bir cevap yazmayı kendine bir zorunluluk olarak gördüğün için yapıyorsun. Bu işleri discordata da göster.İyi kötu korelasyonuna baktığîmızda ise de The Witcher 3 açık ara zirvede duran bir oyun değil, en iyi ve en saygı duyulması gereken oyunlardan biri sadece ayni God of War, Red Dead Redemption 2, Breath of The Wild gibi kendi jenerasyonundaki birçok oyun ile birlikte.


    Paragraf 5-Yahu yeter be anladık F Zero X'i babandan çok seviyorsun.Kimse senin hangi oyundan hoslandığını merak etmiyor.Half Life 2’ye gelecek olursak bende günümüz fps oyunlarının çoğundan aynı zevki alamıyorum fakat bunun sebebi Half Life 2’yi oynadığım zaman aldığım zevki hatırlıyor olmamdan kaynaklı bir durum. Bu mesela Metroid Prime'da daha fazla olmuştu bende ki hala Metroid Prime zevkten öte günümüz fps oyunlarından daha çok çeşitlilik sunuyor oyunculara. Tabi Half Life 2 de kendi zamanında çıkmış en büyük tasarım harikasıydı. Source oyun motoru dönemin zirvesi konumundaydı ve onun avantajlarını en iyi şekilde kullananilmişlerdi.Oyunun yüz animasyonları, fizik mekanikleri belkide hala günümüzdeki bazı oyunlar ile kapışabilecek seviyede olmakla birlikte kendi döneminde zirve olarak kabul ediliyordu ki fizik mekanikleri vuruş hissini arttıran temel ogelerden biri olduğu için de günümüzde Gravity Gun hala günümüzde en fazla haz duyulan uzak mesafe silahı olarak kabul geriyor. Tasarım haricinde sinematik animasyon kullanmadan fps kamera açısıyla oynanışın içinde hikaye anlatımını başarılı bir şekilde işleyebilen ilk oyundu belki de(İlk oyun lore açısından her ne kadar önemli olursa olsun oynanışı hikaye anlatımına göre daha önde tutan bir oyundu) büyük ihtimal senin Half Life 2 den zevk almanın sebepleri de bunlar zaten. Aşk ile yapılan oyunlar ile para ile yapılan oyunlar bir olmadığını ninem de biliyor. Bana The Witcher 3’ün en iyi oyun olduğunu kanıtlayacak elle tutulur bir neden bekliyorum senden. Ulan sanki biz aksini söylemişiz, birde anlamak zor değil diyor saf 😂 Yapılan oyunların mali kaygılar güdüyerek yapılma olayı 5 jenerasyona hatta oyun sektörünün başlangıcından itibaren her zaman olan bir durum. Fakat yukarıda hem senin hem benim söylediğim gibi o zamanlar oyuncuların istediği şeyler yenilikti,insanlar diğerlerinde farklı ne sunuyorsun, bu sunduklarını nasıl sunabilmişsin diye bakarlardı ki Ocarina of Time Metakritik puanı bu yüzden 99. Bu arada bundan sonraki yazdıkların önceki paragrafında yazdığın şeyler ki bende senin ekşi de millete “bak yazdım, cevap veremedin” muamelesi yapma diye daha önce yazdıklarımı bir tık daha detaylı şekilde yazıyorum. Geçmişte de bugünde de aşkla yapılan oyunlar arasında bir fark yok. Evet bende yaptığım kademe listelerimde bu jenerasyondan 5 tane üst kademe oyun koyarken 6’ıncı jenerasyon listemde 20 civarında koymuştum fakat özellikle 5’inci ve 6’ıncı jenerasyonlarda da bir dünya tamamiyle milleti pohpohlamak için yapılmış,Kraloyundaki oyunlar benzeri süperkahraman oyunları, çizgifilm, anime oyunları yapılırdı fakat hem sosyal medya hemde sektör günümüzdeki komplitesinde olmadığı için bu oyunlar kimsenin dilinde dahi olmazdı. Oyuncular olarak ise hala farklı ve kaliteli şeylere açız ve sen bu konuyu üstte de dile getirdin, ben de bahsettim. 40 yılda bir çıkan oyunların yanına neden multiplayer ve ya multiplayer olup izometrik hack&slash rpg türü haricindeki oyunları eklemiyorsun ? Günümüzde p2w zorunlu tutulmayan Guild Wars 2, FF14, TESO, Eve Online gibi kaliteli mmorpgler ve kendilerini kanıtlayan Fortnite,Overwatch,R6,gibi kaliteli işlerde mevcut(Gta Online'ı dile getirmeme gerek yok sanırım)Artık ayar olmaya başladım sizin online oyunlar oynayan indanlara laf edip”casual”olarak yargılamanıza. Hadi git bakalım bir Eve Online oynamayı dene de o dalga geçtiğin casual oyuncular ne kadar komleks oyunlar oynuyormuş aslında. Ayrıca oyun sektöründe maliyetin artması ile birlikte İndy oyunlar doğdu ve bu oyunlar da jenerasyon içinde değerlendirilmesi gereken oyunlar. Bu oyunlar her ne kadar eski tarza yakın oyunlar da olsa jenerasyonun artılarını kullanan oyunlar da mevcut İndy oyunlarda. Haklı çıkmak yerine kendimi kastığım yok fakat senin eksi de sırf şuanda savunduğun tüm söylemlerinle çelişip ekşi de 300 sayfa boyunca bir oyunu mantıklı ve ya saçma argumanlarla savunan, bu da yetmeyip her sevilen oyunun başlığında “güzel oyun ama bir Witcher 3 değil” diye insanları kanser edip haklı cıkmak için defalarca mesaj yazdığını biliyorum. Birde madem kendimi zorladığımı düşünüyorsun ben de senin tüm yazdıklarına bir göz geçirdim ve Witcher 3’ün vuruş hissi konusu(dışarıdan bakınca mantıklı gözüken fakat biraz üstünde kafa yorunca cringe olduğunu anlanabilecek paragraf)haricinde bana argüman sunabildiğin bir paragraf bile yok(8paragraf). Sadece ekşiden duyduğun cümleleri bana kullanıyorsun. Half Life 2 ile Rage 2’yi aynı cümle içinde bile kullanma birdaha ki allahtan oynamadım zaten. Bende sana Superman 64 oyna bir de Marvel's Spiderman oyna diyeyim ee... Gerçekten bunları örnek olarak mı kullanıyorsun? Hikaye her ne kadar subjektif(hikaye anlatımı, karakter işlenişi tartışılabilir konular asıl) Atmosfer ve sanat tasarımı(sanat tasarımı zaten atmosferi oluşturmada en önemli unsurlardan biri) ruh ise tamami ile öznel bir kıstas ki ben zaten hem olabildiğince objektif hem de kendi öznel yorumlarımı katarak değerlendiren biri olarak dediklerinin hepsini dikkate alıyorum zaten. Belli ki üstte yazdıklarımın hiçbirini doğru anlayamamış ve ya işine geldiği gibi yorumlamak istemişsin. Nostalji ve fanlık genelde birbiri ile çakışsa da genelde bu her zaman olan bir şey değil. F Zero X övmen bikere nostalji, The Witcher 3 Wild Hunt zaten bir insanda nostaljiyi aşabilecek potansiyelde bir oyun aynı Gow ve ya Rdr2 gibi ve dahası 2015 te çıkıp seni etkileyen bir oyunun aynı dönemde fakat birkaç yıl sonra cıkmış daha üstün oyunlardan daha iyi diyemiyorsan bunda da da gene nostalji devreye girebilir. İlla nostaljiyi hissedebilmek için oyunun retro olmasına gerek yok. Bak ne güzel o saydığın oyunlarla kapatmışsın da ulan The Witcher 3’ü millete en iyi oyun diye diretmek için neden bu saydığın oyunların başlıklarına gidip milletin anasına bacısına sövüyorsun ? He ulan sende demişsin “bana o hazzı vermedi”diye. Ne diye milletin aldığı hazza karışıyorsun o zaman. Biri Csgo dan,biri God of War’dan,biri Journey’den haz alır, sana mı düştü milleti yargılamak ? Yalandan masum rolleri yapma ve “güzel insan, üstad”kelimelerini kullanma bana,samimiyetsizliğinin anlaşılıyor. 


    6 Paragraf-Hay senin kafana ben emi.. Ulan oyunu hikayesi için mi övmüşüm ki överim de senin mantığına göre.Sonuçta sana göre bütün olay oyundan aldığın hazdır ya.. Oyunu oynamamın sebebi tabiki bana hissettirdiği mücadele hissinden zevk almam ve kombat mekaniklerinin sağlamlığı, lore ise işin biberi tuzu ve yemeğe de biberini tuzunu da ekleyince çok daha iyi oluyor işte. Ciddi ciddi paramı Souls'ta hikaye görmek için mi verdiniz diye sormuş birde 😂 Ulan “verdim,Souls serisinin loresini çok beğeniyorum” desem gıkını çıkaramazsın eleştirmek istesen eğer beynini yakarım konuşursam ki dc de bir dene istersen. “Asıl mesele zorluk ve dövüş mekaniği”demişsin. Valla kardeş ben bunları hiç bilmiyordum, aydınlattın beni saol valla 😂 saf yemin ediyorum. Bu arada aslında ne demek istediğimi de anladın fakat gene algı peşindesin. Bilgisayarında 3 adet DS bitirmişsen git DS1'i konsoldan tekrar oyna ve ya Remastered falan pcye çıktıysa al onu tekrar oyna. Ds1 pc de falan oynanmaz,oynarsan bile konsolda aldığin hazzı da alamazsın. Hesabını gümlettiğin için senin inceleme yalan oldu.

    Sen sadece işine gelen insanlara karşı bir şeyler kanıtlama derdine girersin zaten. Onlar sorgulamayı bilmediğinden sende hazır cevaplarla sozde argumanlar sunarak cevap verir, kendini tatmin edersin. Bu başlıkta bile adamla tartışmaya girmek yerine “şşş, sen ne diyorsun? Öncelikle şunu bil ki senin karşında Sm64, OoT oynamış bir alfa var, haddini bil”diye giriyorsun.Çok büyük meziyet tebrik ediyorum,sen oyun gurusu olmuşsun.Sen bu oyun birikimine sahip olupta “en iyi oyun Witcher 3”diyorsan Witcher 3’tür, bu konu da tartışmaya kapalıdır.

    Bloodborne'nun vuruş hissini sana daha sonra açıklıyacağim ve önceki yorumumda da vuruş hissi için zorluğu bir kıstas olarak görmedim canım benim. Gene işkembeyi kübradan sallıyorsun. Aynı oyunları oynuyoruz da sen o oyunu ilk önce bir hakkını vererek oyna hani benim Witcher 3’ü olüm marşında bitirip üstune daha gerçekçi ve çok daha zor olan Enchanted Edition'da oynadığım gibi ki cidden bu mod asıl oyunun sana sunamadığı mücadele hissini sunanibiliyor. Ha tabi ben bunu bir kıstas alıp oyunu buna göre değerlendirirsem Skyrim'i de yüzlerce modla beraber değerlendireyim. Bloodborne ile ilgili bana “asıl olay zorlu savaştan sonra çıktıktan sonraki aldığın haz”diye klişe yorumlar yapma bana. Demons Souls'tan beridir soulsborne oynayan biriyim her ne kadar en son Demons Souls'u oynasam bile kronolojik olarak. Senden çok daha önce biliyordum zaten Soulsborne oyunlarının alınan zevkin temelinde bu yattığıni Bunun dışında ben sana önceki yorumda oynanıştan bahsederken direk sana neden bu mücadele hissini elde edebildiğimizi anlatmıştım hata. Eski jenerasyonlar dışında da bir dünya oyun var aynı amacı güdüyen ki Nesteki beat em up lara kadar uzanıyor bu süreç. Bu hazza suni demişsin ve dc de açıklayacaksın bana bunu bakalım. Kime göre neye göre süni hele.Yahu birde verdiğin örneklerin çoğu zaten konsepti aynı olan Roguelike oyunlar. Aklısıra şu oyunları da oynadım diye laf atıyorsun. Aslında beat em up larla sınırlamakta doğru değil Metroidvenia ve 2d aksiyon plartform oyunlarında da olan bir şey bu zaten hatta senin o oyun dünyasını tembelleştiren dediğin, gömdüğün Ubisoft zamanında ilk Prince of Percia ile hem oyun dünyasında animasyon kalitesinde hemde mekan tasarımı konusunda sonraki oyunlara para kaynağı değil, ilham kaynağı olmuştur. Oyunları hakkıyla oynayan insanların Witcher 3 hakkındaki yorumlarınan haberdar olmakla birlikte kimsenin senin gibi “moruk son 10 yılın en iyi oyunu bu”diyip millete herhangi bir şeyi diretmek yerine sana nazaran herkesin zevkine karışmayan ve benim gibi dünyanın en iyi oyunu diye bir oyunun olamayacağını savunduklarını biliyorum zaten. Diyenler versa onlarıda al getir karşıma. Eksideki seninle birlikte Witcher 3 savunan elemanları kastetmiyorsundur umarım 😂 İfadelerimden son 2 jenerasyona haksızlık ettiğimi düşünmüşsün ve yanılmışsın.God of War 2018’i tüm zamanlarda oynadığım en iyi 3 Aksiyon-Macera oyununa girebilir,Rdr2 ise belkide oynadığım en iyi açık dünya oyunuydu, Vanquish'in God Hard modu açık ara benim için en zor deneyimdi zorluk açısından aynı şekilde Yazora da en zorlandığım bosslarda dereceme girer ki İshinn ve Midir yanında halt etmiş. Soul of Giant ile Vendrick'i uyandırıp kesmek kadar yorucu fakat gene de Double God Hand Gene’nin yanında King Bob-omb kalır. The Witcher 3 Goty Edition ise fiyat performs olarak gözümde en iyi oyundur ki fiyat performs dışında baksam bile oynadığım en iyi aksiyon-rpg oyunlarının başında gelir ha en iyi oyun olduğunu idda edenlere ise sana güldüğüm gibi gülerim. Persona 5 jrpg oyunlar arasında zirvede şuanda ve daha Royal'ı bile oynamadım. Aslında son 10 yılda enlerimde değişen o kadar çok şey oldu ki..

    Part 2 sonu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BeyondG -- 10 Temmuz 2020; 19:50:18 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Gelelim hack and slash konusuna. Öncelikle gene çakallık yapıp bana bir soru sormuş ve benden cevap beklemek yerine gene basit ve düz bir cevap ile kendi kendine konuşmuşsun.İlk önce ben üstte Bloodborne ile Hack and Slash’ı ne üzerinden kıyaslamışım,nedeni hangi sonuca ulaştırmak istemişim ona bak. Hack and Slash oyunlarından veya hack and slash ögelerinin oyunda sana hangi olanakları sağlayabileceğini bilmeden konuşmuşsun. Sen orada en iyi combat ifadesini kullanırken “hangi anlamda en iyi kombat” diye acaba sordun mu kendine ve ya “en azından aksiyon-rpg türü içinde olduğunu kast etseydim”diye düşünmedin mi sen öncelikle de bu oyunlar birbirinden farklı diyebiliyorsun. Ben direk bütün unsurları içine alarak hemen hareket çeşitliliği, kombo sistemi,npc yapay zekası,npc çeşidi ve aynı şekilde saldırı çeşitleri;boss yapay zekası,mücadele için yapılabilecek yöntem çeşitliliği ve gene saldırı çeşitliliği, vuruş hissi vs gibi birçok unsur devreye girer ki bende bu konuda en baba beat em up ve hack&slashları haklı olarak örnek verdim. Zaten senin bu türler hakkında biraz bilgin olsa ekşide “en iyi kombat” yerine kendi türünde en iyi kombata sahip oyun derdin ki gene değil God of War ve Sekiro var. Hack and Slash'a gelirsek 2000li yıllara kadar tek başına bir tür olarak var olamadı. Diablo gibi arpg'yi var eden oyunlardan birinde oyunda vuruş stillerini çeşitlendirerek combatı daha kompletif bir hale getirerek türün ilk adımları atılmış ve 2000 lerde ise Dynasty Warriors,Onimusha gibi oyunların çıkışıyla asıl amacın sürekli milleti kesip,sana sunulan hareket çeşitlerini kullanarak kombolar çıkararak genelde öylesine lore geliştirmek amacıyla yapılmış hikayeyi tamamlamaktır. Sonrasında Onimusha'da yapılan yapılan teknik hataların giderilmiş ve hem silah çeşitliliği hemde kombo çeşidi bazında geliştirilmiş Devil May Cry çıkarak türün asıl genre defining olarak anılan oyunu olmuştur. Rpg ise direk bir tür olarak oyun dünyasına girmiş ve başta Zindanlar ve Ejderhalar temelinde Jrpg(evet D&D jrpg ler için bile ilham kaynağıdır), Wrpg olmak üzere,Frp, Crp,Arpg diye birsürü dala ayrılmıştır. Hack and Slash ise 2000 lere kadar türlere ayrılmak yerine arpg ve aksiyon macera oyunları h&s ogelerini sadece araç olarak kullanmıştır.Mishal günümüzde BB, Gow 2018 ve Sekiro bu saydığım oyunlara örnek olarak verilebilir. Sen sanırım benim dediklerimi gene yanlış anlayıp Bloodborne'a batı kafası hack and slash demeye kalkmışsın bakıyorum da. Bloodborne hack and slash mekanikleri içeren bir aksiyon-rpg oyunudur, türü hack and slash değildir ve From Software oyunları arasında hack and slash'a en çok kayan oyunda Sekiro'dur gene hatta God of War da olduğu gibi aksiyon-macera türünden sonra ikinci türüde denebilir. Oyunun combat üzerine kurulu olması,orb, elde edilen eşya sonrası yeni açılan mekanikler Japon tarzo Hack and Slash'i değil türün kendi mekanikleridir. Buyur istersen batı tarzı God of War, Darksiders, Dante's İnferno gibi oyunlara da bak bakalım Hack&Slash’ı farklı bir şekilde mi yorumluyorlar. Ha sen Dmc, God of War gibi uçmalı kaçmalı sana bir dünya vuruş kombinasyonu sunabilen oyunların kombatı haricinde Bloodborne'un sığ kombatını tercihte edebilrsin, ne de olsa bu senin kişisel düşüncen ve ne ben karışabilirim ne de başkasının sana karışmasına izin veririm. Gayet normal bir şekilde hack and slash oyunları sana ağır gelebilir ve zorlukları ise normal modun üstünde genelde sousborne oyunlarının zorluk derecesini aşar. Mishal DMC’de genelde Dante Must Die ve Hell and Hell(mücadele hissi falan yok, mazoşistsen dene)Ninja Gaiden de ise Master Ninja(DMC3'ün DMD sinden bile daha zordur ve Ninja Gaiden'i yapan elemanlar olan Team Ninja'nın soulslike oyunudu da Nioh'tur aklında bulunsun) gibi oyunları bu zorluklarda oynarken mücadele edeceksin fakat zevk alacağını zannetmiyorum. Ha fakat şu ifadenden sonra kendini hardcore bir oyuncu görme bu arada. O yazında ise Bloodborne'nun sadece vuruş hissine laf atmakla yetinmeyip The Witcher 3’ü övmek için Bloodborne'u “en iyi kombata sahip oyunmuş”diyerek oyunun hakkını verdiğini fakat asıl niyetinin Witcher 3’ü yüceltmek olduğunu gösterdin. Vuruş hissinin combat sistemiyle bir alakası yok fakat combatın kendisiyle yani aksiyon sekansları ile alakası var.Bundan dolayı istediğiniz gibi dalga geçebilirsiniz demişsiniz de ben senle BB seçiminden dolayı değil Hack&Slash oyunlarını hakkıyla oynamayı beceremeyip “deneyimledim” demenle dalga geçeceğim zaten. Witcher 3 ve Bloodborne combat olarak ne birbirine benziyor ne de aynı klasmanda yer alıyorlar Bloodborne ne kadar Sekiro'ya göre tek düze bir kombat sistemi sunuyorsa aynı şekilde The Witcher 3 te Bloodborne'a göre tek düze ve basit bir combat sunuyor, bunu geçeceksin birkere. Ha Demons Souls'a ayıp olacak ama Witcher'ın her ne kadar kötü bir vuruş hissi olsa bile parçalama olayları ve kan akıtma konusunda bize cömert davranması ile belki Demon's Souls ile aynı seviyeye koyabilirim ki umarım Demon's Souls oynamış biri beni bu konuda eleştirmez ki eleştirse hak veririm. Sen ölüm marşında rahat kafa ile bosstan kaçınmayı BB bossları ve ya npcleri ile bir mi tutuyorsun ? Sıra tabanlı combat sistemlerinin vuruş hissinin daha iyi olmasının sebebi çoğunun sinematik sekans kullanmasıdır ki zaten sanılanın aksine bu senin karakteri bağ kurmanı zorlaştıran bir durum olduğu için her ne kadar vuruşlar daha ağır ve oturaklı olsa bile aynı kalitede bir gerçek zamanlı kombata kıyasla aynı hissi elde edemezsin. Tabi Xenoblade ve FF gibi popüler seriler başta olmak üzere hem gerçek zananlı combatı hemde sıra tabanlı combat sistemini başarılı bir şekilde harmanlayan oyunları bu karşılaştırmadan farklı bir yerde tutuyorum. Bize kombinasyon olarak bir Hack and Slash kalibresinde bir deneyim sunamasa bile her bir karakterlerin güclü ve zayıf olduğu taraflar,kendi sınıfına özel olan skiller ile bu iki sistemi kullanarak taktiksel açıdan eşsiz bir combat deneyimi sunmakta. Bu tarzın ve hack&slash oyunlarının combat yorumları farklı ve birbirine göre iyi ve ya kötü yanları olduğu için senin zevkine bakar. Bu durum Bloodborne'da mevcut değil.Zorluk ile sunduğu bu mücadele hissi oyuncuda oynanışın akıcılığını arttırıyor fakat zorluk bu konuda skiller ve ya kombinasyonlar kadar doğrudan bir etki yapan bir unsur değil. Zorlukla beraber iyi kullanılmış rpg mekanikleri hatta hikayenin sürükleyiciliği bile akıcılığı arttrabilen unsurlar arasındadır ki aslında bir oyundaki her unsur gameplaye hizmet eder zaten(visual noveller ve point and clicker oyunları hariç) Tw3'e gelirsek onunda npclerinde zayıf ve güçlü taraf sunuluyor fakat bu ölüm marşında bile insanı taktik yapmaya zorlayabilecek seviyede değil zaten bu bilindiği için Dlc ler zorlaştırıldı ve buna rağmen de Witcher 3 bu konuda vaadettiğini yerine getiremiyor.Eğer oynamadıysan Enchanted Edition ile oyun cidden bize gerçekçi ve taktiksel bir kombat sunabiliyor ki ben zaten Witcher 3’ün kombatını eleştirenlere her zaman tavsiye ederim bunu.Dedigim gibi milletin aldığı haza karışmadığın sürece kimsenin sana laf etme hakkı yok fakat derinlere inersek gerçekler ortada.

    Dost Kayaoğlu'nu tanımadığın çok belli oluyor. Öncelikle Gta San Andreas bir retro incelemeydi ve retro incelemenin konsepti de “o oyun hala günümüzde oynanabilir mi veya günümüzdeki oyunlar ile kıyaslanabilir mi”olmuştur. Dost'ta oyunun konsollar için cıktığını biliyordu ve onu da zaten videoda dile getirdi, puan kırmadı. Ulan önce bir adam gibi videoyu izle de öyle konuş be eleman.

    Yahu sen hangi bilgin ya da kabiliyetin ile Dost'a noob diyebiliyorsun 😂 Senin o zor diye övdüğün ve pc de oynadığın Soulsborne serisini Demon's Souls dahil her sınıfla tüm dlclerini bitirmiş ve bunun üstüne soulsborne oyunlarını zorluk olarak ekmek arası yapabilecek God Hand, Vanquish,Devil May Cry,Ninja Gaiden gibi oyunları en üst zorluklarında bitirmiş bir adam ve senin gibi mouse spam yapmak yerine her oyunun ona sunduğu komboları kullanıp en üst rankta bölümleri geçen bir eleman. Bloodborne bitirdin diye millete mi artistleniyorsun sen kıyamam. Hadi git güncel jenerasyonun Cuphead,Nioh gibi oyunlarına(oynadım ve Dost'ta oynadı)“kardeşim oyun zor, senin arkan yemez ama ben bitirdim” muamelesi yap.Vanquish God Hard ve God Hand'in zor modu>Battletoads ve diğer Snes beat em uplarıdır bu arada, ilk kez oynadığın Roguelike bir oyunu tek seferde bitirmek gibi düşün.Ulan kabiliyetsize bak Dost ile dalga geçiyor iki tane 5’inci jenerasyondan oyun oynamış 😂 Ben sana Bloodborne'u Witcher'dan farklı kılan mekanikleri önceki yorumumda da açıkladım üstte de fakat kanser bir fanboy olduğun icin işine gelmedi kabullenmek. Sesli konuşurken değil dalga geçmek ağızını bile açamayacaksın aslan rahat ol sen 😉 Son olarak CS'ninde abonesiyim ve onun da bu konuya yorumu daha aşağılayıcı oldu ki kendisi The Witcher 3’ü ne kadar sevdiğini biliyorsundur herhalde. Hatta CS sizin gibi oyunu savunmasını bilmeyen fanlar yüzünden bu konuyla ilgili bir konuşmasıda vardı bir video da.Tarif ettiği tipler aynı senin gibi oyunda neyi sevdiğini bilmeyen, oyuna olan bağından dolayı mekaniksel zayıflığıni göremeyen, oyunu savunmak yerine konuyu değiştirip kendini “yok efendim zamaninda ocarina of time oynadîm, hardcore oyuncu oluyorum o zaman”diyen elemanlar ile güzel dalga geçmişti. Tekrar söylüyorum:sen Witcher'ı savunduğunu sanıyorsun fakat savunmayı beceremediğin için oyuna zarar veriyorsun.Sayenizde Witcher’e yüzlerce saatini ayırmış insanlar bile oyundan soğumakta ve benim gibi The Witcher’ın oyun serisini 3’ten çok daha önce takip edip o zamanlarda ülkemizde popüler değilken ceşitli forumlarda oyunu tanıtmaya çalışan biri olarak benim gibi birine Witcher öğretmen sinirimi bozuyor.Cdpr yetkilisi görse bu yorumları evini gelir monitörünü yakar be adam 😂 Fikir öne suremediğimi ve bunu mantıklı temellere dayandıramadığımımı öne sürerken ciddisin değil mi 😪halbuki senin fikrin “oyunları kıyaslarken aldığımız hazza ve zevke göre değerlendirelim” ve buradaki temelin haz fakat Heavy Rain'den daha çok haz almış biri ile "ulan koskoca 300 saatlik,her bir yanı kaliteli yan görevlerle dolu bir oyunu Witcher 3 ile bir tutmak...”gibi insanların hazları ile dalga geçen yazılar yazıyorsun. Büyük ihtimal bazı sıkıntıların olduğu için kendi olusturduğun temeli kendin çürütüyor, insanlar sana mantıklı argümanlar sunup ve bunu örneklendirince sen de karşı argüman üretemeyip gene aynı soruları karşındakine yönetip kelime oyunu yaparak insanlara algı yaratmaya çalışıyorsun. Kendin gibiler inanır be aslan buna. Yahu cidden adam bana Witcher'ın ve Bloodborne oyunlarında ki silah tutuşunun farkını sormuş lan olum izometrik hack and slash ve ya  jrpg kıyaslamıyoruz ki senin kafan son oynadığın Grim Dawn ve Path of Exile’ye kaymış.İki oyunda silah tutuşu konusunda bir şey sunduğu yok zaten. Öncelikle bana bunu sorabilmen içinde benim bunla ilgili bir açıklamam olması gerelmekte.Silah sallayışları ise combat animasyonları ile ilgili bir durum olduğu için ve Bloodborne'nun bu konuda ne kadar iyi olduğu herkes tarafından bilinen ve Witcher'ın ise sinematik animasyon konusunda MgsV den sonra yılın en iyisi olmasına karşın oyun içinde aynı performansın yanına dahi yaklaşamadığı senin o uzman olarak dile getirdiğin kisilerle birlikte Witcher'ı sevip sevmeyen herkesin dile getirdiği bir şey hani.Bak gene yanlış anlama oyunun oyun içi animasyonlarını gömdüğüm falan yok sadece Bloodborne ile kıyaslıyorum.Dodge ve parry mekaniği ise Bloodborne'da Witcher 3’e göre daha çok önem taşımakta ki Bloodborne yapılan hatayi Witcher'ın ölüm marşından bile daha bile affetmez bir düzeyde. İşte burada da oyunun zorluğu seni daha da strese sokuyor ve parry ve kaçınmaları yaparken oyuna daha bağlı bir biçimde durmak zorunda olduğun içinde bu iki etmen Bloodborne'da daha büyük bir önem taşıyarak akıcılığı Witcher'ın kaçınma mekaniklerine göre daha da arttırıyor. Bak direk tüm Bloodborne oyuncularının bildiği ve seninde sanki son yılların en büyük tespiitini yapmışsın gibi söylediğin nedeni kullanarak cevapladım bunu. Mk11 ile Witcher mi kıyaslayacağız diyorsun da sen millete ekşide “hadi hodri meydan bana Witcher3'ten daha iyi bir kombata sahip bir oyun önerin”demedin mi ? Bu ifadeni kalıplaştırsaydın bizde one göre cevaplardık be aslan ve evet ikisinde de combat mekanikleri var mı var ve yakın dövüş ile mi öne cıkıyorlar ? Evet, yani bitti. Mk11 arcade dovüş oyunu ve bütün olayı combat mekanikleri olduğu için tartışamayacağını sende biliyorsun. Birde Fifa ve BF5 ile bir tutmuşsun MK11 örneğini ki amaç gene algi yaratmak. Yoksa sende biliyorsun bunlar ile bir alaksı olmadığını. Ulan BF 5 fps lan fp”s” yakın dövüş bile değil.


    7 Paragraf-Ben orada “most complate” ifadesini kullandım ve ne anlamda kullandığımı algılayabilmen içinde bunun altında God of War, Rdr2 ve The Witcher 3 hakkında konuşmuştum. Bu ifadeyi seninde yukarıda eski oyunlar ile günumüzdeki oyunları kıyaslarken kullandığin”Şu an her oyun RPG, her oyun strateji, her oyun macera oyunu tabiri caizse. O zamanlar sınırlar daha netti” cümlesiyle aynı mantıkta kullandım. Witcher 3, God of War,Rdr2, Tlou2 gibi oyunlar her ne kadar belli bir tür ile kalıplaştırılsalar bile aslinda bir çok farklı türün mekaniklerini içlerinde bulundururlar. Örnek olarak God of War'ın skill ağacı,karakter kişisellestirme gibi mekanikleri hack and slash ve rpg unsurlarıdır aslında onun dışında kaliteli ve kompleks bir combat içermesine karşın hem oyun içi animasyonları hemde sinematik animasyonlarının kalitesi olarak üst düzeydedir vs. Hani MMA sporcuları içinde aynı ifade kullanılır her türlü branştan sorumlu oldukları için ve ya çeşitli pozisyonlarda ve ya futbol, basketbolda bir çok farklı mevkide oyanayabilenler içinde denir. Denk gelmediyseniz sorun sizde. Ha siz tabi çakal olduğunuz için hemen “bir futbolcunun hem ofansif hem defansif yönünün olması sağlam yapmaz,ne alaka”diye. Zaten ben bu ifadeyi ifadenin doğruluk payını kanıtlamak için kullanmadım, oyunları nitelendirmek için kullandım. 

    Ben orada “influential”ifadesini kullandım influence değil. Dediğin gibi influence bir isimdir ve bir çok anlamda kullanılabilir fakat ben nitelemek amacı ile sıfat olarak kullandım ki zaten İngilizceniz vardır Disco Elysium oynayabildiyseniz ve üstüne üstlük ne anlamda kullandığımı da örnekler gösterirken anlamış olmanız lazımdı.Son olarak öznel bir durumu da yoktur. Terraria ve Factorio,Minecraft'ın yanından geçemez yenilikçilik açısından. Ha bu arada hani diyordun ya bir fikir sunuyorsun ve onu herhangi bir temellere bağlayamıyorsun diye, ee nerde;Factorio neden Minecraft'tan daha yenilikçi söyle bakalım. Ulan her yazında ovdüğün F-Zero X'i bile ben anlattım la sana neyin kafası bu. Bir genreyi üst noktaya taşımak objektiftir demişsin madem ve bende söylüyorum Witcher arpg genresini üst bir noktaya taşıyan değil fakat genrenin ogelerini gayet iyi kullanan,türünün genel anlamda en iyi oyunlarından biridir gene önceden de söylediğim gibi türünü üst bir noktaya taşımamıştır ve ya da yeni bir yorum katamamıştır. Genreyi üst noktayı taşıyan oyunlar zaten genre-defining oyunlardır. Bu ikisi senin mantığın ile ayrı olsa ilk fps Maze War 3D genre-defining olarak anılır Doom, Wolfenstein , Duke Nukem, Half Life,Goldeneye gibi normalde genre-defining olarak anılan oyunlar genreye yeni mekanikler getirip, yeni yorumlar katarak genrenin bir üst noktaya ulaşmasına sağlamışlardır olur. Aynı şekilde Wizardry ve Ultima genre defining Fallout,Baldur's Gate,Final Fantasy, Dragon Quest gibi oyunlarda senin dediğin gibi türe yeni yorumlar katarak üst noktaya taşıyan oyunlar olurdu.Onun dışında sen belli ki İnfluence kelimesini oynadığın oyunun sana kattığı değer olarak saçma bir şekilde yorumlamışsın. Kendine göre değil, oyun dünyasına göre yorumlayacaksın.


    8 Paragraf-Triple A oyunları nerede, ne zaman, hangi konularda bir tutmuşum öncelikle ona bakta bir sonuç çıkar.Witcher zaten 81 milyon bütçe kapasiyesine uygun bir oyun ki bu bütçe ile fizik meksnikleri,yakın dövüş animasyonları,çevre animasyonları,doku kalitesi,ses dizaynı, at mekanikleri(2005 gibi bir yılda çıkan Shadow of The Collosus’ta Agro'yu kullanırken bile Roach'u sürmekten daha çok keyif aldım ve bir at sürdüğümü daha iyi hissedebildim ki Shadow of The Collosus'u oynayan herkeste bu konuda katılır zaten.İlk Rdr çıkana kadar at şürüş mekaniklerinde 5 yıl zirvede kalmıştı unuttuğum bir oyun yoksa benim gözümde) unsurlarda zamanın baba triple A oyunlarına karşı gerideydi ve de Witcher'ın da teknik ve mekaniksel kısımlarda da ön plana çıkan bir oyun olmadığını biliyoruz zaten. Fakat sana da katıldığım “oyunları aşk ile yapmak” ifadene bende katılıyorum. Çünkü Witcher 3 bu konularda bir iddası olmamasına rağmen hack and slash ogelerini oldukça başarılı kullanan bir oyundu upgrade, efsunlar,yan etkinlikler ve dlcler ile bize neredeyse single player bir rpgden çok insanların yüzlerce saat vakit geçirebileceği mmorpgler kadar içerik sunabiliyordu, non liner hikaye anlatımı konusunda iddası olan bir oyun olarak bu iddasından fazlasıyla üstesinden geldi, bunu sadece normal oyun degil normal oyunun da üst seviyesine çıkan dlcler ile de birlikte yaptı. Oyun dünyasının gördüğü en iyi iki dlclerden biridir zaten Blood and Wine ve Heats of Stone.Evet ben belki Ringed City'i haz anlamında daha yüksek bir yere koyabilirim ki zerre bir şey diyemezsin(diyememişsin zaten kullanmadığim kelimeleri kullanmışım gibi davranıp benim sözde souls oyunlarını hikayesi için oynadığımı ima etmişsin) fakat genel anlamda bu 2 dlcyi Ringed City'den üstün bulduğumu söylediğimi hatırlıyorum, söylemediysem de şimdi söyleyeyim. 

    Witcher ile Undertale arasındaki farkı hemen söyleyeyim:Witcher'e Rdr2 bütçesi versen CDPR Witcher 3’ü o kalibrede tutmaz gider parayı basar piyasadaki en kaliteli oyun motorunu, fizik motorunu kullanır,dokuları, kaplamaları,ışıklandırmalari, yüz mimiklerini,simetik ve oyun içi animasyonlarını öyle bir seviyeye getirirdi ki üstte söylediğim lafların %50 sini söylemezdim. Toby Fox'un ise 81 milyon bütçesi olsa Undertale gene aynı kalibrede olurdu ki bunun sebebi Unsertale’ın üst kalibrede gene aynı perfornansı sergilemeyeceğinden değil,Toby Fox’un direk Undertale’yi böyle kurgulamasından, böyle hayal etmesindendir ki oyunun konseptini, temasını zaten kafasında otturttuğu için eline biranda 81 milyon gibi bir para geçse daha üst kalibrelere ulaşamayacağını bildiğinden oyunun kalibresini arttırmazdı “hadi Undertale yaparken bütceden dolayı bu kalibrede bir oyun hayal etmişti peki neden parayı bulunca Deltarune gene aynı kalibrede yapmayı tercih etti”gibi bir şey sorarsan da insanlar Toby Fox'un yarattığı kurgusal dünyayı,karakterlere çok ısınmıştı ve bir tık üst düzeye cıkması bile fanlar için bir Tlou2 etkisi oluşturabilirdi. Undertale ve Witcher 3’u ise zaten ben doğrudan kıyaslamaya sokmadım. Rdr2 neredeyse 1 milyar bütçe, Witcher 3 81 milyon ve Undertale benim cebimdeki para ile aynı bütcededir herhalde. Sen orada “adamlar 81 milyon bütçe ile insanların unutamayacağı bir oyun deneyimi sundu gibi bir şey dedin ve bende Witcher 3’ün insanlara yarattığı duyguların aynısını Undertale'da yarattı ve bunu tek çalışan kişi ve ütopik olmayan bir bütçeyle yaptı dedim ki bu olayın Triple A ve İndy oyun kıyaslamak ile bir ilgisi yok.Ulan sanki Undertale gibi bir indy oyununun grafiklerini, combat sistemini Witcher'la kıyaslıyormuşum da bana bu iki oyunun nelerini kıyaslayacağız diyor. Orada demek istediğim düşük bütçe ile iyi performans verme bir kıstas olsa Undertale Witcher 3’ü cebinden cıkarırdı.Bu arada Undertale'ın combat sistemi tamamiyle yenilikçidir ve bu subjektif bir konu değildir. Müzikler ve farklı bir sanat tasarımı dediğin gibi subjektiftir ki gene kendin ile çelişmişsin.Oyuncular şuanki tadı alır mıydı alamaz mıydı bilemeyiz,sallama hemen. Hayırdır paralel evrene gidip Undertale'nin Unreal Engine 4 ile çıkıp buradaki başarıyı sağlayamadığını mı, insanların oyunu yerden yere vurduğunu mu gördun ? Sen o küçük beyninle Gta grafikli bir Undertale hayal edip oyunun leş olacağını düşündüğün zaman o oyunun harbiden leş olacağı anlamına gelmez. Belki de yeni sanat dizaynını daha çok seveceklerdi.Undertale’nin sanat dizaynının en iyi seçim değil, doğru bir seçimdir sadece.Birtakım kanser Undertale fanlarının da Undertale'yi savunurken kullandığı saçma kalıp  cümlelerden biri bu. İnsanların Undertale'yi överken bu kalibreyi almasının da Undertale'nin başka bir kalibrede çıksaydı bu kadar başarılı olamayacağının bilinmesinden değil direk Undertale'ın bu kalibrede olmasından kaynaklı. Rüya aleminde gezme, gerçeklere dön

    Sen"Haksız mıyım ? The Witcher 3’ün 81 milyon bütçesi kendi kalibresine göre oldukça az miktar miktar falan değil mi “ demissin ki değil.Tekrar bunu açıklamayacağım çünkü yukarıda defalarca açıkladım.Oyunun satış rakamlarını göze alıyorum ve daha düşük bütçeli Minecraftla kıyaslıyorum ve gene elimde kalıyor senin argümanın Witcher'a”en iyisi kalıbını”uygun gördüğün için. Senin gibi kelime oyunu yapıp, algi yaratmak yerine konuları neden ve sonuç iliskisine bağlayarak konuşuyorum ve dediklerimin hepsini okuyabilirsen eğer sektör konusundaki bilgin de artmıştır zaten. Bu arada “Minecraft ile Witcher 3 aynı kalibrede bir oyun mu”dersin şimdi de gene söyleyeyim bu iki oyunu doğrudan değil satış başarılarını göze olarak kıyaslıyorum ki ben normalde asla satış rakamlarını göze alan ve ya karşılaştırmada bir kıstas olarak kabul eden biri değilim. Senin o kurduğun temellerin ne kadar gülünç olduğunu örnekler ile gösteriyorum sadece. Grafik konusuna gelirsek ilk önce grafik nedir onu bir öğren. Ulan Zelda Link's Awakening'in sanat dizaynı doğaüstü güçlerle mi oluştu sanıyorsun? O sanat tasarımını olusturmak için en uygun grafik motorunu kullanmak zorundalar öncelikle belliki sen grafik ve gerçekciliğı aynı şeyler zannediyorsun. İllada oyundan çıkıp sanat sanat felsefesi yapalım yapıyorsun sen direk. Sanat ve nesnellik birbirleriyle alakası olmayan şeylerdir ve oyunların bir kısmı gercekcilik konusunda iddalıdır, bunlar da senin o dalga geçtiğin Battlefield 5 ve CoD gibi oyuncuları gerçekçi bir savaş atmoaferine sokmak amacını güdüyen oyunlardır fakat bunu yapabilmek içinde yüksek bir bütce gerektiği için de Triple A oyunlar bu konuda öne çıkar aynı Witcher, MgsV, Bloodborne, God of War, Rdr2 vs gibi tabi aman şimdi sen gene “ulan bunların da sonuçta bir sanat anlayısı yok mu” dersin elbette var ve bu oyunların da sanat anlayışı bu.Bunun dışında Triple A olup gene gerçekçi grafiklerden öte insanlara farklı duygları açığa çıkaran fakat görsel anlamda gerçekçilik yerine fizik mekanikleri, ışıklandırma gibi unsurlara dikkat ederek oyunculara sunulmak istenen atmosfere hizmet etmeyi görev edinen unsurlar da mevcut.En basit örneklerde Zelda, Mario hatta Bioshock İnfinite de dahil senin de saydiğın gibi. İndy oyunlar ise gercekcılikten öte insana daha farklı hazlara sürükleyen sanat dizaynlarınî tercih ederler. Mishal o örnek olarak verdiğin Cuphead gercekçilik ile değil 80 ler öncesinin çizgi film atmosferini sunar oyunculara ve bunu da çok iyi bir şekilde yapabilmiştir kanımca. Witcher'e gelirsek insanlara gerçekci bir deneyim sunma konusunda iddası olan bir oyun, ayrıca kitapların okuyuculara kurgulattığı dünyayı hissettirebilmek zorunda ki bence bu konuda sınıfı geçer fakat Sapkowski(bu adamın üzerine bu konu ile bir sey söylemek senin haddine değil) bu konuda biz oyuncular kadar olumlu bir göze bakamıyor ve ben tarafsız bir insan olarak franchise'ın yaratıcısı olan bu adamın görüşleri herkesten daha dikkate almak zorundayım.O kadar konuşuyorsun da sanat sanat diye gel discordta sanat felsefesi de yaparız, sanat tarihi de konuşuruz sıkıntı yok. Asıl olay sende google olmadan bunları benimle konuşabilecek cesaretin var mı ? Bütün argümanların ve cümlelerin ekşideki o dalga geçtiğin diğer yazarların cümleleri 😂 Bunu hem sıkca üslup değisimin ile de kanıtlıyorsun.Şu inanılmaz yapmacık, sözde insanlara saygılı fakat içten içe ukala olup tavırlarını o kadar çok belli ediyorsun ki bu yüzden de her zaman ekşi de milletin dalga konusu oluyorsun. Hadi sen bana Thousand bölgesinin masalımsı sanat tasarımının ve ya atmosferini Yharnam'ın gotik atmosferini oyunculara aktarma amacıyla yapılan sanat tasarımından daha iyi olduğunu gene argümanlar kullanarak söyle bakayım o discorda gelince.Ben de eze eze senin sanat anlayışına hakaret edeyim. Sanatın evrenselliği hakkında en ufak bir fikrin yok fakat sanatı belli bir kalıba sokmayı da biliyorsun. Benim ise üstte oyunların gerçekçi yapısının da aslında bir sanatın kalitesini göstermesi,bu oyunlarından daha iyi bir sanat dizaynına sahip olduğu anlamına gelmez.Bu sadece onlarca farklı kıstastan biridir.Sanat tasarımı senin o anlattığın gibi bir şey olmadığı için de oyun ödüllerinde kazananlar farklı temalarda görselliğe sahip olan oyunlar zaten. Buyur bak son birkaç yılda kazananlara hadi bakalım. Ulan birde Salvador Dali'yi örnek vermişsin bu konuya 😂 önce bir Salvador Dali'nin hayatına,eserlerine ve hangi sanat akımları ile çalıştıklarına bak hele de sonra Salvador Dali'nin sanat anlayışı ile oyunlardaki sanat anlayışı arasında bağlantı ararsın.Son olarak önceki yorumda demiştim gene diyorum Undertale ve Witcher 3’ün sanat tasarımını karşılaştırabiliriz ki bunu da oyunların bize vermek istediği atmosferi ve ya dünyayı kendi sikletindeki oyunlara göre kıyaslayarak yapabiliyoruz. Witcher doku kalitesi konusunda iyi değil ve gerçekçilikte sanata hizmet ettiği için en basitinden Witcher 3 bu konuda geride(doku kalitesi de bütçe ile alakası olsa dahi sanat ile de alakalı bir durumdur ). Undertale ise görsellik konusunda ne vaadettiyse gerçekleştiren bir oyun oldu.Teknik unsurlara gelirsek bu konu performans ve bütçe ile alakalı olduğu için kıyaslayamayız. Ha bir de sanat aslında benim de burada kısaca üstünden geçerek açıkladığım bir şey değil. “Sanat kimine gore sanat için, kimine göre toplum içindir”burada bile aslında sanatın ne kadar subjektif olduğunu anlamakla birlikte bunlardan birine yakın olsan bile gene senin sanat anlayışına göre değişen bir durumdur. En azından bende bu kompliteyi “oyunun oluşturmak istediği atmosferi oluşturma” ifadesi temelinde yorumluyorum. Senin gidipte “çık dışarı insanların yüzlerine, kuşlara, Dali'nin tablolarına bak... Bu gördüklerinin hepsinin temeli sanat tasarımı denen kavramdan kaynaklanıyor” klişe bir tanım yapmıyorum. Biraz analitik olmayı dene.

    Part 3 sonu



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BeyondG -- 10 Temmuz 2020; 11:29:50 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Benim kızacağım noktaya geldik demişsin de Sekiro'nun Posture mekaniği dışında önceki yazdıklarından farklı bir şey yazmamışsın ki zaten. 6 ve ya 5’inci paragrafta zaten hem önceki yorumumda hem de bu yorumumda verdiğim cevapların aynısını tekrar sormuşsun. Ha sanırım ilk kez seni taktir edeceğim bir şey yazmışsın ki bunu da Sekiro'nun ekşideki başlığında ve ya teknik incelemelerde de duymuş olabilirsin benim de aynen Tlou2 oynarken internette mation maching teknolojisini öğrenmiş olmam gibi fakat şimdi günahına girmeyeyim aynı senin milletin günahına girdiğin gibi. Tebrik ederim Sekiro'da posture'yi görmezden gelmediğin için. Sanırım Witcher'ı bu konuda savunamayacağin için bu durumu görmezden gelirsek demişsin ki dediğim gibi, ben buna Bloodborne üzerinden yukarıda cevap verdim ve Sekiro için de bu verdiğim cevaplara vuruş kombinasyonlarındaki çeşitliliği de ekliyorum ve parry de,saldırılar da sadece hasar vermek yerine barın dolmasına destek olduğu için de Sekiro'nun parry mekaniği ve saldırıları hem oyunu akıcı hale getirme de hemde çeşitlilik sağlamakla Witcher'ın parry ve ataklarından ayrılıyor. Yahu be adam Sekiro da postureyi övüyorsun da hangi mantıkla “Sekirodan postureyi çıkar diyebiliyorsun 😂 oyunun combatı posture üzerine kurulu neredeyse aloo. Dostum cidden işin vahim ki sign ve whirl attack gibi unsurları örnek göstererek oyunu Sekiro ile kıyaslaman..üzülüyorum senin için. Aynı mantıkla Skyrim'in de bu konuda daha iyi olduğunu sunabilirsin ki Skyrim'in spell ve shoutlarî signlere göre çok daha çeşitli ha fakat biz Skyrim'in vuruş hissinin ve ya akıcılığının ne kadar rezalet olduğunu bildiğimiz için Witcher gibi her ne kadar H&S ve Beat Em Up oyunlara göre zayıf bir combatı olsa bile kendi türünde birkaç istisna haricinde gayet iyi olan bir oyunu Skyrim ile kıyaslamıyoruz. İşte aynı olay Sekiro ve Bloodborne ile Witcher'ı kıyaslanınca da oluyor ki sign ile vuruş çeşitlerini bir tutmakta acınası.Ha bak sonunda “yoksa bana soulsborne(ne soulsbornu Witcher)oyunları içinde kaç farklı vuruş stili, kombo gösterebilirsin” diye soracağımı bilmişsin ki e bi zahmet bil önceki yorumumda da aynı şeyi söyledim ve güzel diyerek geçirmişsin anca.Lan bossların hareket çeşitliliği nasıl mesele olmuyor?Tüm soulslike türünün en ama en büyük olayı budur ki zor olmasının asıl sebebi de her npc ve bossun bir atak kombinasyonlarına sahip olması ve senin bu bossu kesmen için sürekli ölüp bu kombinasyonları ezberleyip bir sonraki savaşta bu saldıralara daha fazla dikkat ederek geçmendir. Bossların vuruşunun çok can götürmesi ise bu hazzı arttıran yardımcı bir etken sadece. Ulan bosslarda vuruş kombinasyonu Witcher'da ki gibi olsa 2 denemeden sonra hemen ezberler,darbe bile almadan geçer gideriz bossu ne anlatıyorsun bana sen 😂 Hack and Slash oyunlarının standart zorluklarının bile(orijinal DMC3, Ninja Gaiden Sigma vs gibi oyunlar)insanlara souls oyunlarından daha zor gelmesinin asıl sebebi bu. Zorluk seviyesi artınca ise bu oyunlarda hem canın daha fazla gidiyor hem de npclerin sana karşı daha çılgın oluyorlar. Şunu da söylemeyi unuttum:Witcher 3’e alışan bir oyuncu fantazi niyetine sign kullanmadan fighttan çıkabilirken hack and slashlarda upgrade yapacak orbu toplamak için birsürü atak kombinasyonu yapmak zorundasın ki bunlari yapmak öyle mouseye paso tıklamaya benzemez. Hayatında bir tane adam gibi arcade dövûş oyunu oynadıysan bilirsin ki bir karakterin kombosunu öğrenmek istersin ve pratikte bunu sürekli eyleme dökersin. En sonda ise karşındaki rakibine kullanarak o komboyu artık içgüdüsel olarak yapmaya başlarsın. Hack and Slash oyunlarında kombo çıkarma mantığı da aynı ve sen hala Witcher 3’ün kombatını savunuyorsun bunları daha deneyimlemeden.Olsun en azından endurance mekaniğinin farkındasın,bu da iyi bir şey. Birde Bilal'e anlattığın gibi anlatıyormuşsun o kalıp ve klişe cümlelerini. Her incelemede duyduğumuz şeyler bunlar zaten.

    Kıyamam sen birde *keşke kötü denilen oyunun combatı böyle olsa”diye youtubede bulduğun videoları mı attın.Valla şu videoları gördüm ve yazdıklarımda haksız olduğuma karar verdim saolasın(!) fanboyluk seviyeni +9  elit doludan +9 elit su perisine çıkardım. Youtube videosu atmak farklı bir seviyede fanboyluk sanırım.Ha bu arada sanırım tüm argûmanlarını da benim sanki Witcher'in combatını zayıf olarak gördüğümû dûşünerek yapmışsın.Ben böyle bir şey önceki yorumumda söylediğimi zamnetmiyorum ve aramakla uğraşamam.Zayıf demimin nedeni çok daha iyi combata sahip oyunlarla karşılaştırdığım içindir.


    9 Paragraf-Bu oyunun grafiklerinin ne derecede olduğunu sanatı kalıplaştırdığın konuda anlattım zaten. Renk cümbüşü gelebilir ve ya rahatsız ediyor olabilir arkadaşı sıkıntı değil. Bak Tlou2'ye birtakım sıkıntıları olan her insan için farklı farklı ayarlar getirmişler. Mishal bu da bir yenilikçilik mesela. Umarım bundan sonra çıkacak oyunlar da en azından Tlou2 kadar hassas olurlar bu konuda. İnsanlara omurgasız diyorsun da senin sunduğun argümanların alayı argüman bile değil sadece dışı dolu içi boş olan zımbırtılar.Ondan çok bir farkın olduğunu düşünmüyorum. Belki tek farkın sırf Witcher 3’ü insanlara en iyi oyun diye diretmek için baba oyunların hepsini oynamışmış gibi davranıp üstüne algı ve kelime oyunları yapman. 

    O attıkların youtuber incelemeri değil de pro insanların sıralamaları mı(birde gülücük atmış lan) sen sıralama ile dünyanın en iyi oyunu belirleyebiliyorsan senin proluğun içi boş proluktur ki attığın adamlar da bir Can Sungur kadar bile teknik bilgiye sahip değiller. Herhangi bir pro oyuncunun en iyi olarak nitelediği oyun tamamiyle özneldir. Ha bu sıralamalar İgn sıralaması gibi top 100 değil de tier list mantığındaysa taktir ederim ki bende bunu tercih ederim ve yazımın başında bunu söylemiştim sanırsam. Para alma meselesine gelirsek Slant,Edge, Gamecritics'te bunun icin maaş alıyor. Git bak bakalım bu adamların o sevdiğin oyunlara verdiği puana.Direk Eksi'ye gidip Gamecritics diye başlık açıp sülalerine söversin. 

    Adamın “dikkatimi çekti, genelde oyun oynamayan insanlar bunu beğenmiş. hardcore oyun oynayıp da bunu beğenen pek görmedim”yorumuna katılıyorum. Oyunu en az senin kadar seven biri olarak fan kitlesinin çoğu böyle ve tek yaptıkları şey oyuna antipati oluşturmak. Bu adam böyle bir yorum yaptıysa sizin saçma sapan argumanlarınızdan oyuna tilt olduğu için yaptı. Umarım bu yorumundan sonra oyuna önyargı ile girmeyip insanların neden bu kadar çok sevdiğini anlayabilir. Sıradaki..“Devil May Cry, Bayonetta, Dark Souls oynarken sol tık spamlamıyor muyuz lan hepimız ahahha...”iste...😂 Sen bunu ciddi ciddi dediysen hardcore oyuncu falan değilsin onu geç bir kere. Sen bizi kendin gibi oyunları easy de fareye sol tık spamı yapanlardan mı zannetin?8 paragrafın Hack&Slash bölümünde belirttim bu konuyu, git birdaha oku.
    Sıradaki.. "Dostum bu oyunun karşısında yıllarca beklenmiş ve hype seviyesi tavan yapmış Fallout 4, yine hayvani hype ile gelen Metal Gear Solid 5, Hidetaka Miyazaki’nin Dark Souls’tan sonraki merakla beklenen gizemli oyunu Bloodborne, yıllardır hunharca oynanan ve oynanmaya devam eden Super Mario mekaniklerini insanların yaratıcılıklarının altına salan Super Mario Maker ve sürpriz muhteşem indie Undertale. Pek fena rakipler değil ha ne dersin?" Ulan o kadar hardcore pc oyuncusuyum diyorsun kendine de daha Fallout gibi önemli bir crpg serisini bile hakim değilsin.Fallout4,Fallout markasını dibe çeken Fallout 76 ise yokeden oyundur. Fallout 4'ün Witcher 3 için ve ya 2018 adayları ile bir görüyorsan yazık cidden. Ulan Witcher 3 ile Fallout 4’ü aynı cümlede bile kullanma bi kere, aman Fallout 4'ün kalitesi artar mazallah. Black İsle'nin Fallout serisi sıra tabanlı wrpgler içinde genre defining sayabileceğimiz bir oyundur(özellikle 2’nci oyun) o senin her yorumunda oynadım diye ovdüğun Arcanum bile özellikle combat sisteminde bu oyunda ilham alınarak yapılmıştır. Bethesta'nın yapmış olduğu Fallout 3 ise Resident Evil 4 ve God of War 2018 gibi riske girip oyunda kamera açısı ve mekaniklerinde değişime gitmişlerdir ki bu da oyunun asıl özünü kaybetmesine neden olmuştur. Bunun üzerine Obsidian(Black İsle kapandıktan sonra bir kısım Black İsle çalışanları tarafından kurulmuş oyun stüdyosu) babasi olduğu seriye Fallout New Vegas adlı oyunu çıkarmışlardır(bu oyun duygusal anlanda benim için 7’nci jenerasyonun Witcher 3’üdür) ki bu oyun Fallout 3 ne yapmışsa onları düzeltmiş ve daha iyiye getirmiştir ve gercekten benim gözümde fps Fallout deneyimidir. Fallout 4’e gelirsek eğer hiç çıkmamış olması gereken bir enkazdır sadece. Herhangi bir Fallout fanının bu oyunu oynayıp sövmemiş olması mümkün değildir. Non-linear hikaye tasarımı Allah'a emanet zaten,Fallout 3 ile çöküşe geçen diyalog derinliği NV ile eski düzeyine gelmesede seçenek çeşitliliği, non-linear oynanış 3’e göre arttiğı için bir nebze göz ardı edilebilirdi fakat 4 tam anlamıyla bir felaket.Ha öyle hayatında hiç Fallout oynamışsan ve kıyamet sonrası (postapokaliptik diyenlerde antipatik geliyor)bir dünyada geçen bir rpg istiyorsan oynanır. Bir Fallout oyunu olarak kötü fakat genel olarak ortalama üstü bir oyundur. Ha bu oyunu 2018 ve ya 2017 deki adaylar ile bir tutmak mı... MGSV'e gelirsek ise: Tlou2'nin 2015 versiyonu fakat hikayesi cidden gidik bir oyun Tlou2'ye göre. Fallout hayranları için Fallout 4 neyse MGS fanlari içinde MgsV odur.Metal Gear Survive’de Fallout 76’dır.Ha Fallout 4’ün aksine tekniksel ve mekaniksel anlamda en başarılı gizlilik oyunudur kanımca ki bir gizlilik oyunun kalbi olan yapay zeka bu oyunda zirvededir.Zaten bundan dolayı Tlou2'nin 2015 versiyonu dedim. Şu oyun Kojima ve Konami anlaşıp adam gibi çıkaydı Witcher 3 alabilir miydi bakalım o ödülleri.2017 ve 2018 adayları ile gene de kalite anlamında kapışır fakat o senelerde 2015 te aldığı odüllerin yarısını bile alamazdı.Super Mario Maker gene türünûn iyi bir örneğî olsa da alternatifleri fazla olan bir oyun.Bu yılın oyunu Dreams benim çok daha takdirimi kazanan bir oyun ve ilerde Minecraft'ı bile geride bırakabilecek potansiyelde(Nintendo 64 exclusive oyunları yolda).Undertale'ye gelirsek indylere olan önyargıdan Tga onu adaylara bile almadı ki bu ödüller içinde açık ara en prestijli olanı.”ne alaka, sonuçta Undertale Tga'da olmasa bile diğer birçok ödül veren dergi ve oyun sitelerinde adaydı ve ödül kazandı” dersen bende 2019 yılında,2019 oyunları için ödül verip Super Smash Bros Ultimate’i adaylarda gösterip ödül verilmesini örnek gösterek 2018 de değerlendiririm.Undertale benim de gönlümde en iyi indy oyunu olmakla birlikte senin kullandığın argümanlara göre kıyaslayalım hadi bakalım.Oyunun asıl çıktığı alet PC olmakla birlikte oradaki senin dediğin bu işi pro derecede yapıp üstüne para verilen insanlar tarafından verilen puanı 92, en yüksek olduğu yer Switch'te ise 93.Senin asıl bir kıstas olarak belirlediğin kullanıcı skoru ise 8.4’tü. Caleste'ye gelince ise asıl incelemelerin atıldığı Switch plartformundaki metakritik skoru 92,en yüksek ise X Box'ta 94. Kullanıcı skoru ise 8.5. Burada bariz Caleste'nin üstünlüğü söz konusu ve Tga kazananı %90 mu incelemecilerin yorumu %10 kullanıcı oylarına göre belirler. Bu durumda senin kurduğun mantığa göre Undertale 2018 de çıksa Caleste kadar bir tehtidkar bir rakip olamazdı God of War'a karşı.Tabi bu senin oluşturduğun temellere göre yapmış olduğum bir yorum. Kendi düşüncem ise Undertale Tga 2015 Goty adaylarında olması gereken ve 2017 de ve 2018 de de çıksaydı aday olabilecek kapasiteye sahip bir oyundu. Ha aman şimdi sen şunuda sorarsın “madem oyun dergilerinin yorumları %90 oyuncular %10 etkiliyor neden 97 lik metaya sahip Rdr2 Goty olamadı”diye. Metakritikteki her oyun eleştirisi yapan dergi ve ya siteler Tga'da karar merceği olan ekiplerde değiller.İstersen gidip bakabilirsin TGA'nın kendi sitesine juriler kim.Bu jurilerin çoğu zaten hem Red Dead Redemption 2'ye hem de God of War'a tam puan veren dergiler fakat bu tam puan verenler Goty için Rdr2 yerine God of War'ı uygun görmüşler. Olay bundan kaynaklı yani. Gidipte TGA zaten paso exclusivelere öncelik tanıyor dersen eğer:God of War'dan bir önce yılı en çok ödülle kapatan Uncharted 2, God of War'dan 9 yıl önce[2013 yılında VGX(gene Geoff’un sunduğu fakat TGA kadar prestijli değil) ödülü Gta V’e vermişti fakat o yıl The Last of Us aldiğı ödül sayısı ile önceden Skyrim’in kırdığı rekoru geçmişti(bu rekorda 2015’te Witcher 3 tarafından geçildi)];Breath of The Wild'ten bir önce yılı en çok ödülle kapatan Super Mario Galaxy ise ondan tam 10 yıl önce çıkmış. Bunun dışında Red Dead Redemption 2 geç çıktı o yüzden Goty'i kaçırdı dersen de Red Dead Redemption 2, Fallout 4’e nazaran kat kat fazla hype ve bu hypenin altından ziyadesiyle kalkarak cıkışını gerçekleştirdi ki TGA zamanı Red Dead Redemption 2’nin hypelanması tam gaz devam ediyordu, yani God of War'dan daha avantajlı bir durumdayken Goty'i kaybetti. Ha konumuz bu değil, sen bana ne anlatıyorsun dersen de Ekşi de Goty için God of War'a haketmiyordu diye gömdüğünü hatırlıyorum. Allahtan ekşi hesabını gümletmişsin de bulamıyorum. Yoksa bu yazı daha da uzardı. Son kalan oyun ise Bloodborne. Bu oyunu özellikle sona bıraktım çünkü tartışmasız hem 2017 ye hem 2018’deki adaylar ile kapışabilecek bir oyun ve Witcher 3 gibi bir baba çıkmasaydı belki de Witcher 3’ün o yıl aldığı odüllerin %80’ni ona kalacaktı. Fakat gene 2017 de Süper Mario 64’ün ruhani devamı niteliği taşıyan Super Mario Odyysey ve o dönemin jrpg türünde zirve olarak kabul edilen Persona 5(günumüzde ise P5R) kadar Botw için tehtid oluşturamazdı ki 2018 de ise Red Dead Redemption 2(bu oyun ile ilgili bahsetmeme gerek olduğunu bile düşünmüyorum)varken zaten God of War için de tehtid unsuru oluşturamazdı.Witcher haricinde Fallout 4 ve MgsV gibi oyunların altında kalmıştı zaten 2015 ödül olarak(ikisinden de fazla ödülü hakediyordu bence) fazla uzattım ve gene bir argümanını yalan ettim. Birde gene gülücük atıyor. Emoji falan atta daha az cringe ol bari.

    Ulan “bir oyunun başarısı oyuncuya bıraktığı haz ile akalalı”dedikten sonra Heavy Rain beğenen adamlara da laf mı ediyorsun sen 😂 Bence sen bakıyorsun şöyle “bu adam saçmalıyor,bununla konuşurken tekniksel mekaniksel detaylara gireyim” ben ve benim gibi birine gelince de “bu eleman bu lafları yedirir bana,ben en iyisisi hazdan, zevkten bahsedeyim fakat bu öznel kıstasları nasıl millete nesnelmiş gibi yutturacağımı bilmiyorum.Neyse birkaç kelime oyunu yaparım, inşallah anlamaz”diye düşünüyorsun. Skyrim'i ise Red Dead Redemption 2 ve Witcher 3 ile aynı klasmanda tutuyormuşsun ki tutulmaz. Skyrim herhalde Red Dead Redemption 2’ye kadar açık dünyada rol yapmaktan en zevk aldığım oyundu benim. Özellikle karlı tepelerde demircilerin ve ya askerlerin olduğu kamplarda kalıp ava çıkmaktan falan zevk alırdım çünkü atmosfere hem müzikleri ile hem de çevre dizaynının kalitesi ile çok kolay rola sokuyordu insanı. Onun dışında Elder Scrolls loresi ise oyun dünyasındaki favori loremdir. Ekipmanlar ve ekipman setleri gayet çeşitli ve görünüm olarak hoş(özellikle Oblivion'a göre) bir oyun olmasına ve açık dünya rpg bir oyun olup Witcher 3 ten daha fazla rpg ogesi içermesine karşın oyunun rpg ogelerinin hiçbiri tatminkar değil neredeyse,oyunun hikaye anlatımı tamamiyle linear non-linear olması gerekirken,ki bu oyun Witcher gibi arpg değil saf rpg oyunu.Bu konuda Witcher gibi bir oyundan bile daha non-linear bir hikaye anlatamamasına rağmen Uncharted kadar linear bir hikaye anlatıyor neredeyse, seçimlerimizin neredeyse hiçbir önemi yok. Bu hem ana hikayede hem de coğu yan görevde dahil.Oyunda sözde build sistemi var fakat bu buildler arasında denge menge yok. Git Dark Elf aç savaşçı özelliklerini seç ve suikastçi itemleri kasıp az sneak kastığında hem kötü yapay zekadan hem de yakaladığına hemen tek atabildiğin için oyun zevkin falan kalmıyor. İlk ırk seçimindeki ırkların kendine özel olan özellikleri end ve mid gamede tamamiyle boş ve yarasız.Açık dünyasını ve atmosferini övsem bile Skyrim deki tüm başkentleri toplayıp tek bir şehir haline getir Obliviondaki İmperial City'nin büyüklüğünü ve içeriğini yakalayamaz. Yani iyi bir açık dünya oyunu olmasına rağmen kendi türü olan rpg ogelerinin hakkını veremiyor malesef. Onun dışında her ne kadar aşırı linear olarak eleştirsem de görevlerinin seneryosu lore konusundaki eşsizliğinden dolayi gayet memnun etti seneryo olarak. Fakat her ne kadar açık dünyada başarılıda olsa rpg tarafından zayıf olmasından ötûrü Witcher 3 ve Rdr2 klasmanına koymam. God of War konusunda bir oyunun linear ve non-linear olmasının hem avantajları hem dezavantajları var fakat kendine göre bir bahane bulmuşsun. Onun dışında saydığın görevlerin hiçbiri God of War'ın hikaye anlatımı, karakter gelişimi, diyalog derinliği konusunda daha iyi değiller ki bana da sayma bu görevleri boşuna. Fanboyluk işte Witcher'a gelince yan görevleri sırala, sözde aynı klasta gördüğün Skyrim ve Rdr2 konusunda laf etme. God of War,Last of Us,Nier, Xenoblade,Metal Gear Solid 3 ve 4,Silent Hill 2,Bioshock,Kingdom Hearts(hadi discordda bir gömmeyi dene velet oyunu diyede gene beynini yakayım) gibi senin dediğin gibi benim de ilk etapta aklıma gelen oyunların hikaye kalitesini Witcher 3’ün herhangi bir yan görevinde ve ya ana hikayesinde bulamazsın ki buna dlclerde dahil. Ha tabi bu oyunların hikayeleri sana hitap etmeyebilir zevk meselesi ona bir şey demem de yan görevleri falan boşuna kıyaslama. Belki çok istiyorsan Skyrim'in yan görevleri ile kıyaslarız Witcher'ı(kıyaslamaya çalışırsın bana karşı en azından) ha bu arada işi tamamiyle hikaye anlatmak olan point&clickerlarla kıyaslamıyorum bile hatta bu konuda en üst nokta olan visual novelleri hiç saymıyorum ki anlatamam bunları zaten, beynin yanar.

    🤢🤮 ulan ciddi ciddi youtubeden oyunun sahnelerini atıyor. Senin fanboyluk +9 Su Perisinden +9  Elit Tritona çıkarıyorum. Cringe... Ulan cahil kanser fanboy tamam bu sahnelerin(bazılarından) ben de etkilen mişimdir de en azından adam gibi sahne at.Cidden şunlara zırlıyorsan Metal Gear Solid'te bileğini kesersin mazallah.

    He he Ghost of Tsushima boş oyun tamam. Sen git ekşi ile uğraşacağına asıl facedeki playstation gruplarına, Flamer, BGY Gaming'te falan gez orada kendin gibi kanserler adamlar Witcher'a laf atıyor. Orada daha çok kişi var ve daha fazla insanın Witcher 3 oynamasına vesile olursun. Son olarak discorda gel direk gene burada cevap verme bana. Bir yazi yazdın bak roman yazdırdın. Telefondan yazdığım için adam gibi yazamıyorum zaten.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BeyondG -- 11 Temmuz 2020; 1:40:45 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Allahım harikasın sen ya. Yazının sadece ilk partını gözden geçirdim. Hojam ben sana bayıldım ya. Neyse uzatmayayım şu an pek müsait değilim ama sana söz yazına en yakın zamanda bir cevap yazacağım ve seninle discordda kesinlikle görüşeceğiz. Bu arada Ekşi'den ben ban yedim ahahaha silmedim lan o yazıları ben ahahaha. Söylediğim her şeyin arkasındayım. Asla silmem yani rahat ol. Mobilden yazı yazmakla hiç uğraşamam. Tatildeyim, bilgisayarımdan uzaktayım. Şu an bu konular hakkında uzun uzun konuşamam sizle. Hele telefonla ohohohoho meeeen Ama sana söz en yakın zamanda sana döneceğim ahahaha süpersin sen lan. Seninle discordda konuşmak için sabırsızlanıyorum... Bu arada buradaki yeni ismimi Darkest Dungeon'a borçluyum. Çoh gözel lan bu oyun. Darkest Dungeon fanboyu da olduk şimdi iyi mi eheheh? Yaşasın transformation. Bu adam göründüğünden daha tehlikeli...


    Merak editi: Bu yazıyı Word'de falan mı yazdın sen? Helal olsun sağlam azmetmişsin be hocam. Saygı duydum açıkçası. Parçalara ayırdığın için ayrıyeten teşekkür etmek istiyorum sana. Harikasın. En yakın zamanda okuyacağım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-386561231 -- 10 Temmuz 2020; 20:17:34 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ne yazısı gel direk discorda ya da ver hemen nickini ben ekleyeyim. Şu yazışmadaki mevzulari seslide çok daha hızlı konuşalım seninle. Discorda gelsen her türlü gelirsin zaten, ne tatili la 😂 Telefonundan indir 2 dakikada gel hemen. Nicki verdim sana zaten ekle.

    Bu yazıyı Word'ta yazdığımı anlamak için çok mu uğraştın 😂 Yılın tespitini yaptığın için tebrikler. Ekşide senin gibi bir cahilden kurtulmuş ne güzel. Ama senin içinde iyi oldu, dalga konusu oluyordun millete.Ha Ekşideki yediğin haltlarıda gösteremiyorum yorumlarda.Yani hesabının gümlendiği için şanslısın.

    Son attığın hikayeli oyun konusuna yazdığın oyunların keşke adam gibi oymamıs olsan. Vanquish'i de benden öğrenip yazmışsın. Witcher 3'e gelince parantezi açıp döktürmüşsün gene.Amaç ise "bak kardeşim ben bunlar gibi çok bilinmeyen oyunların alayını oynadım yani benim dediğime kulak ver. Bunları oynamış olmama rağmen Witcher 3'ün en iyisi olduğunu söylüyorsam o oyun en iyi oyundur" algısı oluşturmak.Açık söyle Triss'e mi,Yen'e mi yoksa Ciri'ye mi ilgi duyuyorsun da bu oyunun senin için bu kadar manevi değeri var ? Dalga geçiyor muşum gibi anlama lütfen bu soruyu belki oyunu özel bir döneminde oynamışsındır ve ya oyundan öte özel bir anın vardır oyunla ilgili. Fakat bir oyundan ne kadar duygusal bir bağ alirsan al objektifliğini kaybetme. Fakat hem eksideki nickinden hem de buradaki eski nickinden olsun sonra da fanboyluk kokan yorumların olsun zaten fanboy olduğun açıkca belli oluyor. Hayır sırf ben ve sadece ekşide sana bunu dile getiren insanlar sana bunu söylüyor diye de millete ben objektifim düşünceni inandırabildiğini düşünme, inan bana herkese belli ediyorsun bunu fakat işsiz ve sürekli kendini tekrar eden biri olduğun için millet sana laf anlatacak kadar işsiz değil. Allahtan korona dönemine geldi de yazdım yoksa ben de yazmayacaktım. Sen bu 12 bin kelimelik yoruma cevap vermek için discordta sesli konuşmak yerine gidip yazı yazıyorsan hem işsiz hem korkaksındır.

    Allah aşkına bir ss atsana ben sana nerede Darkest Dungeon fanboyu demişim ? Ben o nicki Darkest Dengeon'dan değil Marvel karakterinden ilham aldığını düşünmüştüm. Sadece F Zero X ve Witcher 3 fanboyu olduğunu söyledim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BeyondG -- 10 Temmuz 2020; 23:53:52 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BeyondG

    Ne yazısı gel direk discorda ya da ver hemen nickini ben ekleyeyim. Şu yazışmadaki mevzulari seslide çok daha hızlı konuşalım seninle. Discorda gelsen her türlü gelirsin zaten, ne tatili la 😂 Telefonundan indir 2 dakikada gel hemen. Nicki verdim sana zaten ekle.

    Bu yazıyı Word'ta yazdığımı anlamak için çok mu uğraştın 😂 Yılın tespitini yaptığın için tebrikler. Ekşide senin gibi bir cahilden kurtulmuş ne güzel. Ama senin içinde iyi oldu, dalga konusu oluyordun millete.Ha Ekşideki yediğin haltlarıda gösteremiyorum yorumlarda.Yani hesabının gümlendiği için şanslısın.

    Son attığın hikayeli oyun konusuna yazdığın oyunların keşke adam gibi oymamıs olsan. Vanquish'i de benden öğrenip yazmışsın. Witcher 3'e gelince parantezi açıp döktürmüşsün gene.Amaç ise "bak kardeşim ben bunlar gibi çok bilinmeyen oyunların alayını oynadım yani benim dediğime kulak ver. Bunları oynamış olmama rağmen Witcher 3'ün en iyisi olduğunu söylüyorsam o oyun en iyi oyundur" algısı oluşturmak.Açık söyle Triss'e mi,Yen'e mi yoksa Ciri'ye mi ilgi duyuyorsun da bu oyunun senin için bu kadar manevi değeri var ? Dalga geçiyor muşum gibi anlama lütfen bu soruyu belki oyunu özel bir döneminde oynamışsındır ve ya oyundan öte özel bir anın vardır oyunla ilgili. Fakat bir oyundan ne kadar duygusal bir bağ alirsan al objektifliğini kaybetme. Fakat hem eksideki nickinden hem de buradaki eski nickinden olsun sonra da fanboyluk kokan yorumların olsun zaten fanboy olduğun açıkca belli oluyor. Hayır sırf ben ve sadece ekşide sana bunu dile getiren insanlar sana bunu söylüyor diye de millete ben objektifim düşünceni inandırabildiğini düşünme, inan bana herkese belli ediyorsun bunu fakat işsiz ve sürekli kendini tekrar eden biri olduğun için millet sana laf anlatacak kadar işsiz değil. Allahtan korona dönemine geldi de yazdım yoksa ben de yazmayacaktım. Sen bu 12 bin kelimelik yoruma cevap vermek için discordta sesli konuşmak yerine gidip yazı yazıyorsan hem işsiz hem korkaksındır.

    Allah aşkına bir ss atsana ben sana nerede Darkest Dungeon fanboyu demişim ? Ben o nicki Darkest Dengeon'dan değil Marvel karakterinden ilham aldığını düşünmüştüm. Sadece F Zero X ve Witcher 3 fanboyu olduğunu söyledim.
    Dostum tatildeyim, yeteri kadar netim yok ve şu an inanır mısın birileriyle hiç tartışasım da yok. Ha sen benim senden korktuğum, beni oyun bilginle ezebileceğini düşündüğüm için gelmediğimi de düşünebilirsin tabi. Özgürsün bu konuda yiğidim.

    Ya şaşırdım dostum ya. Benim gibi birini bu kadar sallıyor olmanız çok hoşuma gitti. Benim gibi megaloman, delüzyonel bir herif bu kadar emeği hakediyor mu be dostum? Hani tiye falan almaya çalışıyorsun ya. Böyle bir adama bu kadar emeğe gerek var mı cidden? Bilemedim bak şimdi. Hee corona dönemi dolayıymış bu yazının sebebi anladım hmm... Süpermiş ya ahaha.

    Vanquish çok tatlı oyundu ya hatırlattığın iyi oldu. Bir daha mı yüklesem, ne... Çok klişe bir ameriko ruski kapışması tarzı hikayeye sahipti ve ben klişeleri severim ya hatta sonlara doğru hikayesi daha da tatlılaşıyordu yanlış mı hatırlıyorum? Üstad olan sensin. Bunun yanında gerçekten mükemmel bir aksiyon bombardımanıydı be. Bir silah vardı plasma cannon muydu neydi tam hatırlayamadım şimdi kıyafetin enerjisini kullanıp lazer falan hönkürüyoduk robotlara. O çok dadlu bir silahtı ya bak aklıma geldi yine. Ama oynamadım işte ben bu oyunu Youtube'dan izleyip izleyip caka satıyorum yaav çok çılgın bir adamım ben. Sırf yüzünü, sesini, cismini bilmediğim bir insana, insanlara hava atacam, çok bilgili olduğumu gösterecem diye oynadım falan diyorum işte öyle bir ruh hastasıyım ben. Ben Witcher serisinin fanboyuyum inkar etmiyorum evet ben bir fanboyum dostum. Çünkü, bu oyun hayatım boyunca oynadığım en iyi oyun. Bu derece yoğun hisler beslediğim bir şeyi savunmam da nasıl bir sakınca olabilir ki? Savunuyorum, tartışıyorum ve kendimce de ben haklıyım. Kabul edersin etmezsin. Tartışmak istiyorsan eğer insan gibi tartışırız, eğleniriz, argümanlarımızı sunar keyfimize bakarız. Witcher'a laf ettin seni öldürürüm adres ver falan mı diyorum sana ben. Kendimce görüşlerimi paylaşıyorum. Sen de kendince görüşlerini paylaşıyorsun. Sonra keyfimize bakıyoruz. Sana biraz saygılı üslüp kullandım diye fazla ciddiye aldın sanırım sen kendini. Seninle adam akıllı konuşayım dedim ben ama görüyorum ki sen biraz fazla şımardın. Neyse ama, olsun. Türk insanının yegane problemi bu zaten. Fazla tevazuyu suistimal etmek bizim stereotip özelliklerimizden. Neyse ben alışkınım artık tatlı çocuk. Benim Ekşi'deki iki üç güzel zaman geçirmek, eğlenmek için yazdığım şeyleri sen çok fazla sallıyorsun yapma bunu be güzelim. Trollerle eğlenmek suç mu be ahaha... Bir de Ekşideki o insanların adam akıllı argüman sunduklarından falan bahsetmeye çalışmışsın. Gözümden kaçmadı. Ulan adamlar Witcher 3'te fazla diyalog var, çok konuşma var o yüzden tü kaka falan diyen insanlar lan. Nasıl dalga geçmeyeyim lütfen ama el insaf ya ahahaha.

    Ekşi yönetimi çok haklı aslında son zamanlarda çok taş taşa bağlamıştım. Atmaları iyi oldu aslında. Salak salak insanlarla uğraşıyordum. Örneğin o çok meşhur Witcher başlığına gelip olumsuz şeyler yazan insanların trolleme itiraflarıyla falan uğraşıyordum özelden, öyle yani. Evet beni pek ciddiye almıyorlardı gariplerim. Hiç sallamıyorlardı beni ya bak gene duygulandım şimdi. İnsanlar beni genelde sallamaz zaten. Eziğim ben. Biraz da fazla megalomanım işte. Bu arada gerçekten çok işsiz adamım ya. Ama ne yapayım yazı yazmayı seviyorum bu da benim çılgın yaşam tarzım ne yaparsın işte ehehe.

    Duygusal bağım var benim bu oyunla be hojam. Triss çoh güzel ya. Galiba bu bağın sebebi Triss ile yaşadığım aşk. Yakaladın beni, seni çılgın. Oyunu regl dönemimde oynamıştım onun da etkisi olabilir tabi bak yine beni ince noktamdan yakalamışsın ya. Helal olsun. Sen çok çılgınsın be adamım.

    Yok hocam demediniz zaten. Ben Darkest Dungeon'ında fanboyuyum da o yüzden şey ettim. Son zamanlarda yine biraz sardım da bu çılgın oyuna. O yüzden yane.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-386561231 -- 11 Temmuz 2020; 2:49:10 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Aynen hocam tatildesiniz fakat 10 dakika discorda gelmek yerine yazarak cevap verip tatilinizden daha fazla süreyi ziyan ediyorsunuz iyimiş 😑

    Senin gibi birileriyle daha önce çok karşılaştım zaten ben ve bana defavu yaşatıyorsun. Onun dışında seninle özel olarak ilgilenmemin sebebi de zaten senin kendini nitelediğin özelliklerin ve kendini otorite sanmandı ve ben bir egosavarım.

    Ha bunun dışında da bakıyorum korona bahaneme üstü kapalı bir gönderme de bulunmuşsun. Benim Donanımhaberde en son ne zaman mesaj attığımdan haberiniz bile yok belli ki. Yıllar önce kurgusal evrenlerin karakterlerini kapıştırdığımız konular hakkında mesaj atardım. Ondan sonra bu yıla kadar şu konu haricinde bir mesajım bile yoktu. Korona döneminde ise bak Survivor konusunda bile yazmışım. Gene algı peşindesin bak. Sana gelince zaten korona döneminden önce de 300 sayfalık Witcher 3 baslığında insanlar mantıklı ve ya mantıksız eleştiriler yapınca milletin anasına bacısına sövmüş ve God of War, Rdr2, Tlou Part 2 gibi oyunların da başlıklarına gidip oyunları bir iki cümle ile iyi kötü övdükten sonra paso Witcher 3 övmüşsün gene alakasız yere. Sana "Witcher 3 ne alaka,zaten kendi başlığı altında sürekli övüp milletle kavga ediyorsun" diyen elemanlarla da kavga etmişsin. Ha bu elemanlarla tartışırken yazdığın yazılarında benim paragraflarım kadar var bu arada. Fakat benimkilerin aksine seninkiler içi dolu gibi gözüken fakat bilenin boş olduğunu anlayabileceği yazılar.

    Vanquish'i iyi özetlemişsin fakat Merlin'in Kazanına teşşekkür etmeden de geçmeseydin. Dediğim gibi ben sana ne sorarsam sorayım sen bana şu durumda google olduğu müddetçe her türlü cevap verebilirsin. Bu yüzden de sesliye geçelim diyorum.

    Sırf, yüzünü, cismini bilmediğin adamlara hava atıyorsun, kendini bilgili biri olarak göstermeye çalışıyorsun çünkü insanları Witcher 3'ün en iyi oyun olduğuna empoze etmek için insanların gözünde bilgili gözükmek zorundasın ve Ekşide milletle dalaşmanın ya da milletin sana dalaşmasının da sebebi bu.

    Ha bak işte böyle açık ol bana.Senin Witcher serisinin fanboyu olup bu oyuna karşı inanılmaz bir duygusallık beslemen ve bu oyunu hayatında oynadığın en iyi oyun olarak görmeni ne kimse sorgulayabilir ne de laf söyleyebilir. Bu oyun bir insana bu bağı kurdurabiliyorsa zaten bir başyapıt olmuştur demektir. Bu derece sevgi beslediğin oyuna karşı da savunma yapman kadar normal bir şey yok. Fakat objektiviteni bozmamanı istiyorum sadece. Böyle yaparak oyuna zarar verdiğinin farkında değilsin belki de ama aşırı duygusallıktan dolayı kullandığınız cümleler ve ya kelimeler yüzünden oyuna karşı belli bir hater kitlesi oluşmuş durumda ve bundan ben de memnun değilim zaten. Daha şimdi gördüm başlıkta biri Witcher 3'ü "kardeşim bune yürüme similasyonu, full diyalogta diyalog,oyun nerde .." diye eleştirmiş ki buradan bu adamın aksiyon rpg türüne soulslike oyunlar ile tanıdığını çıkarabiliriz(10 yıl önce olsa bu o gelen adam soulslike oyunlarını oynasa bile aksiyon rpg türünün ne olduğunu bilirdi) sizin tayfa bu adama"kardeşim her kafanda kurduğun aksiyon rpg soulslike tarzında olmuyor. Sana hitap etmiyorsa oynama gitsin"diyebilirlerdi fakat durum bu Witcher 3 den sonra oyunların basit ve yavan kalması
    Ha tabi gene hater kitleden olma ihtimali de var fakat ne olursa olsun başka haterler türetmemek için hemen saldırmamalıyız.

    Sen benim seni sesliye küfürleşmek ve ya kavga etmek amacıyla mı çağırdığımı düşündün de bana ”Witcher'a laf ettin seni öldürürüm adres ver falan mı diyorum sana ben" diyorsun ? Bu üslupta konuşmamın sebebi Ekşide oyunla ilgili negatif bir şey söylediklerinde insanlara karşı saldırgan bir üslup kullanmandı ve bende Witcher 3'un en iyi oyun olmadığını söyleyince kendimi onların yerine koydum ve bende 2'nci yorumda daha sert bir üsluba kaydım.

    Ben özellikle belirttim hem mantıklı, hem saçma olan yorumlara satastınız diye. Senin bana o örnek gösterdiğin yorumlar zaten saçma ve ya hater yorumları.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Oyuncu kafasıyla çalışan bir şirketten çıkantığı için bu kadar güzel bir oyun olduğunu düşünüyorum. Eğer bir "şirketten" çıkmış olsaydı maddi durumu korumak adına alınan kararlardan dolayı aynı oyunu biraz makyajlayıp yeniden önümüze koyarlardı.
  • Arkadaşlar Witcher 3'ü bir kaç ay önce aldım oyuna bir giriş yaptım 1 saat kadar oynadım bir daha açamadım nedense. Kötü bir oyun değil bence ama biraz daha oynarsam sarar mı onu merak ediyorum. Örneğin Skyrim'i yıllar önce oynadım ilk dakikadan itibaren içine çekmişti hala arada açar oynarım. Witcher 3'te sürekli diyalog okumak ve sinematik geçişler açıkçası biraz baydı. Herkes bu oyunu övünce öyle hemen kestirip atmak istemiyorum sizce oynadıkça açılır mı?
  • Bir single player RPG oyunu olan Cyberpunk 2077'nin anlık olarak Steam üzerinden 1 milyondan fazla oyuncu tarafından oynandığını görünce(bu bir rekor. En yakın rakibi Fallout 4 450 bin civarlarında anlık oyuncuya sahipti. Hatta online oyunların ve PC exclusive oyunların da dahil olduğu tüm listede 4. sırada Cyberpunk. Buna şimdi konsol tarafınıda ekleyelim. Korkunç sayılar bunlar. Bakın hiçbir online özellik yok diyorum.) RPG denen ve oldukça niş kitlelere hitap eden bir türün herkese hitap etmesinde bu derece etkili olan bir oyun olan The Witcher 3'ün şu günlerde ne kadar değerli ve masif bir oyun olduğunu yeniden iliklerime kadar hissediyorum. Çünkü, Cyberpunk 2077'nin tüm bu başarıları literal anlamda tamamen The Witcher 3'e dayanıyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Büyük bir arzuyla Witcher 3 yükledim. Kaliteli ve oldukça emek verilmiş bir oyun olduğunu hissettiriyor. Gerçekten bu oyunu sevmek için kendimi zorladım fakat 20 saate yakın süre sonunda bıraktım. İçine çekemedi bir yerlerde beni oyun ve bu konuda ki başka bir arkadaşın yazdığı gibi uzun uzun diyalog okumaktan hoşlanmadım.

  • Zevkler ve renkler tartışılmaz.

    Benim için Witcher 3 gelmiş geçmiş en iyi oyun. Ama beğenmeyenler de illaki olur.

  • BeyondG kullanıcısına yanıt

    Dostum yaşıyor musun? Bayadır girmemişsin foruma. Ne güzel tartışmışız zamanında ya ahaha. Witcher 3 den sonra oyunların basit ve yavan kalması 


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Periah kullanıcısına yanıt

    Total war hastasıyım, rome 1 den beri. İyi online PVP ciydim klanlarımız vardır. med 2 ve empire campaigninde 1500 satimv ardır. vh vh zorluk onarım. warhammera karşı çok önyargılıyıdm. keisnlikle oyna. Fanataistke verns eviyosan, warhammer evereni oynadıkça içine girer okumalar yaparsan. oyun fena. 3. oyunu preorder çektim 3. oyunda bir çok geliştime olacak. >bütün ırklarla oynamak için eski oyunlarda sahip olman ve onların dlclerini alman gerek baya maliyetli.

  • Adol125 kullanıcısına yanıt

    kardeş sen keşf değil bildiğin skyrimi anlatıyon. Skyrimde doğru dürüst hikaye anlatımı yok. hikaye varda. 100lerce birbirnin aynı zindanı kesmekten ne anlıyosun. Witcher de haritanın heryeridne kendine özgü akrakter yaşam,hissiyat var. Skyrimde zombi ,börüt bözü kes dur aynı şeyi milyon kere yap ne zevkl ama. Açık dünyada sıkmadan kendini oynatan ,acaba ne olcak diye merak ettiren nadir bir kaç oyundan biridir witcher 3. girişi ağır aksadır 3 saaten sonra oyun akar.

  • Risni kullanıcısına yanıt

    Witcher 3 combatı güçlü olduğu konu değil. witcherda kalkanla mızarkal dövüşçeka dam değil. Cd projeck büyük bir firmada değil. rockstarın gücü varken witcher 3 ü yapsalardı nasıl bir oyun olurdu hayal edin.

  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.