Şimdi Ara

Volkswageni Tercih Etmenizin/ ETMEMENİZİN 3 Nedenini Açıklarmısınız ? (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
185
Cevap
2
Favori
5.926
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • -Tok kapı sesi
    -Diğer araçların 70 ile girebildiği virajlara 130 la girebilme avantajı (Bknz: Sultan Baybars)
    -Prestij (türk milleti vw markasını premium marka olarak görüyor ve 6-7 ay sırada beklenen bir araç kolay ulaşılmıyor )
  • Param yok

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • tercih etmek için bir çok sebep olabilir ancak, tercih etmemek için yeterli ve tek neden "DOĞUŞ".
  • Arkadaşıma araba alacaktık, öncelikle Hyundai'ye gidip İ30'a baktık, oradan da Volkswagen bayisine gittik, arkadaş orada Polo'yu begendi ve siparişi verdi (özürlü aracı alıyordu), ben neden Hyundai İ30 değil de Volkswagen tercih ettin dedim, (W) amblemini göstererek BU YETER dedi
  • tercih etmeme sebeplerim

    1-lpg ile uyumsuz motorlar
    2-yedek parçasının pahalı olması
    3-kırsal yerler için altı yere çok yakın ve dayanıksız.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: umutsirvan
    Yakışıklı tasarımlar,
    cok sıradan olmaya başladı.

    Bu iki cümle icin örtüşmüyor demek istedim.

    Yok hocam. O anlamda demedim. Sıradanlaştı yani heryerde görünüyor anlamında.
  • Kalite iyi de turkiye fiyatlandirmasi cok kotu

    F p dusuk ondan dolayi almam

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Reason

    Bu konuyla ilgili gerçekten bir tez konusu olmalı..

    Ufaktan bir analiz yapabilirim...

    Yalnız bu yazıda, ironiler ve bazen abartılı ifadeler kullanabilirim, alınganlık yapmayalım..

    Mesele "Alman" kelimesinde düğümleniyor.. Yıllar önce çalışmaya giden nesil orada her türlü aşağılama ve hakarete de maruz kalarak en ağır şartlarda işçi olarak çalıştılar.. (Pek çok alamancı akrabası olan biri olarak yazıyorum...) Geçen yıllar içinde çalışmalarının karşılığını o zaman ki Türkiye şartlarına göre fazla fazla aldıklarını düşündüklerinden köle-efendi (!!!) ilişkisi gittikçe perçinlendi. Giderek işçilerimiz efendilerine koşulsuz, anlamsız ve sorgusuz bir bağlılık geliştirdiler.. Bu bağlılık o dereceye ulaştı ki, Alman'ın yolu başka, çikolatası başka, bisküisi başka, şampuanı başka, patatesi başka, hele, hele de arabası bambaşkaydı...

    Bu durumun ikinci aşamasına geçildi. Alamancılar Türkiye'ye her gelişlerinde yukarıda saydığım, sayamadığım herşeyi o meşhur "tomofil" lerine doldurup getirmeye başladılar. ve bizler burada yaşayan zavallılar (!) gelen Alaman mallarına hayretle, hayranlıkla ve gelecek yılda gelir mi acaba diye özlemle baktık.. Gelen yiyecekler gıdım gıdım yendi, şampuanlar banyoların en özel köşelerinde sadece arada bir kullanmak üzere saklandı.. ve bir neslin bu kavramlar neredeyse genlerine kadar işlendi...

    Gelelim arabalara; Alamancılarımız elbetteki memlekete dönüşlerinde mutlaka bir otomobil alarak dönmeliydiler.. İlk zamanlar bununla ilgili tek hedef mercedes'di... İlla bir mercedes alınmalı ve memlekete onun şanı şerefi ile dönülmeli idi.. Varsın alamanyada kölelik (!) yapsın, tuvalet temizlesin, yaşlı almanlara baksın, amaaaa memleketinde o mercedesle ağa olsun, paşa olsun, kral olsun... Hedef buydu.. O yüzden her alamancı kendine hedef olarak mercedesi koydu.. Ve bizim otomobil genetiğimize işte şu kavram o zamanlar işlendi "Arabalar ikiye ayrılır, mercedes ve diğerleri..." Ama, elbetteki mercedesin bu ünü hakedecek bir otomobil olduğunu herkes kabul edebilir, amaa iş zamanla biraz değişti.. Şöyle ki, alamancılarımız zaman geçtikçe tek meselenin bir mercedes almak olmadığını, hayatın binbir türlü hali içinde başka da ihtiyaçların olacağını anladılar.. varını yoğunu bir arabaya vermek, daha sonra da onun bakımı, yedek parçası, arızası gibi almanya da ateş pahası olan masraflarıyla uğraşmak biraz zorlamaya başlayıncaaaaaaa işte konuya geldik... Volkswagen.... girdi hayatımıza..

    O da bir almandı, o da her türlü övgüyü hakediyordu.. Öyle de oldu, ilk vw ile gelen alamancılara "aaaa mercedes alamadın mı... bu ne be..." diyenlere öyle karşılıklar verilmeliydi ki bu lafı söylediğine pişman olmalıydı.. Bu sefer mercedese düzülen tüm övgüler vw'ye sıralanmaya başladı.. O da kaliteliydi, o da dayanıklıydı, o da "galıplı" ydı, o da "gemikli"ydi... O da alaman malıydı kardeşim yetmiyormuydu zaten bu... Yıllarca bu konuda cahilller bilgilendirildi, akrabalar ikna edildi, vw'nin de en az mercedes kadar prestijli olduğu 80'lerin başında ve ortalarında anadolunun halkına çiçek aşısı gibi aşılandı.. Artık itiraz edenler "arabadan anlamaz, ulaşamadığına pislik atan, kıskanç...." olmayı haketmişlerdi... veeeee bizler şu anda forumda bu konuyu tartışan 3. belki de 4. nesil....

    HAtırlayın geçmişte bu anlattıklarıma ne kadarınız şahit oldunuz... Ne kadarınız bu alaman malı propagandasına maruz kaldınız.. Biz çaresiz bir neslin, en azından kendi psikolojisini düzgün tutmak adına kendine inandırdığı kavramların kurbanı olmuş nesilllerin devamıyız arkadaşlar.

    Günümüze gelelim... VW sahibi arkadaşlar alınmasınlar... genelleme yapmadan söylüyorum... Şu da herkesin dikkatini çekmiştir, nerede kendisiyle barışık olmayan, özgüven eksikliği yaşayan kişi varsa koşa koşa VW alır. Dediğim gibi bu bir genelleme değil, ama bir düşünün, kafanızdan geçirin söylediğimi anlayacaksınız.. VW alanların çoğu böyledir demiyorum elbette, bu tür kişiler hep VW alma peşindedir diyorum.. VW'nin yaygın müşteri kitlesi içinde bu kişiler saklanabiliyorlar rahatlıkla.. Aradaki fark anlaşılmıştır umarım... Bu da psikolojik etkileri olan bir genetik faktör olabilir, incelenmeli...

    Almanya da bile japonlar yıllarca yılın otomobili seçilir, bizdeki fanatiklere laf anlatamazsın, biz de yere göğe sığmayan passatın, arabanın harman olduğu ABD'de esamesi bile okunmaz, anlatamazsın, parasını saçacak yer bulamayan araplar toyotadan başka araba almaz, bizdekilere gene anlatamazsın... "Kapının sesi tok" kardeşim.... yetmez mi...

    Burada bir psikoloji daha var birkaç arkadaş dile getirmiş.. Bizim memlekette geçerli olan 4S yasası (SS & SS).. Tarih boyu Japonlardan biz ancak dostluk, vefa, mütevazilik gördüğümüzden onların yaptıkları "Kaat gibi galitesiz araba, sacına basınca çöküyo.. " oluyor, fanatik almanlar daha geçen gün 7 tane çocuğu yaktılar diri diri, "kapı sesi tok kardeşim.. galıplı, gemikli araba..." deyip başımızın tacı oluyor... Kavramları karıştırmıyorum, bizdeki algıyı söylüyorum.. Günümüzde dayanıklılık, güvenilirlik demek EuroNCAP demektir, kapının kapanırken çıkarttığı ses değildir.

    Şimdilik bu kadar...

    bugüne kadar okudugum en mantıklı yazı.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: parker48

    quote:

    Orijinalden alıntı: Sultan Baybars

    quote:

    Orijinalden alıntı: zotacing


    Ford-Citroén-Volvo fln kötü yani, bunu mu anlıyoruz, yazıklarınızdan? Yoksa yazmayı mı unuttunuz?

    Kesinlikle hayır. saydığım markaların dışındaki marka ve modelleri çöpe atalım diye düşünmüyorum. Tabiki bu araçların dışındada kaliteli ve güzel araçlar var ancak, Türk halkındaki Alman araç sempatisinin boşa olmadığından bahsediyorum. Volvoda çok beğendiğim bir marka ancak ülkedeki bakım maliyetleri, parça sıkıntısı ve en önemlisi BMW ve MErcedes in emsal modelleri ile kıyaslandığında çok çok geriden gelmesi ve tercih edilmemesi, Volvoyu mantıken "bu listenin dışındaki iyi arabalar" konumuna alıyor. Bir Jaguar hayranı olarak, bu araca ulaşmamdaki en büyük risk faktörü, parça sıkıntısı ve ikinci el fiyatının yerlerde sürünmesi. Sıfırken 130 bin Tl gibi bir fiyat verdiğiniz Jaguar Xtype 2.0 D modeli 2-3 yaşına geldiğinde 45-55 bin fiyat aralığına düşebiliyor.

    Lütfen ikinci eldeki endişeyi gözardı etmeyiniz. Burası Amerika değil, Türkiye. Yakıt pahalı vergiler yüksek, kasko fiyatları tavanda, onarım ve bakım ücretleri avrupanın iki katı fiyatına. Hâl böyle vatandaş aracının ikinci elini düşünmek zorunda. Arabaya ne kadar para ödediği önemli değildir ancak aracını ne kadar paraya satacağı önemlidir. VW kullanan kimsenin kendini bir halt sanıyor diye birşey yok. Adam, limitlerini aşarak bilmem kaç bin tl kredi çekiyor ve boyunu aşan bir araba alıyor mesela Pejo 307. Şimdi kendi ulaşabilirliği yüksek olan aracı herkes için zor ulaşılabilir görüyor ve kendini bir halt sanmaya başlıyor. En tipik ve rastlanılan örnek budur. Bir araçla egosunu tatmin etme ihtiyacı duyan kişinin karakteristlik zaafı vardır demektir. Bu tür kişilere Honda , Renault, Toyota yada VW sürerken rastlamanız şaşırtıcı değildir.

    Şimdi forumda şöyle bir görüşte var, ikinci eldeki fiyatı korumak için alınan araçlar konfordan aciz araçlarmış. Buna ancak gülünür.

    Şimdi şöyle bir mantık çıkmış, nispeten ekonomik araç kullananların üst düzey otomobil alma imkanı yok, güçleri buna yetiyor gibi olmuş.garajında Fiat Punto su olup Q7 olanda var bu ülkede, yada Mercedes E alacak gücü olupta günlük kullanımda ne yapayım Mersoyu diyip corolla, fluence, passat, avensis, linea kullananlar var,bu adamlar bilmiyorlarmı iyi araç almayı ? Herkesin ihtiyacı kullanım koşulu farklıdır, hiç kimse imkanım var gideyim jaguar alayım demez.
    TR'de VW alım gücü olupta antipatik bulup almayanda çok vatandaş var bu ülkede. Türkiyede herkes VW hayranı değil, her ne kadar tasarımı,güvenliği,kalitesi,donanımı,üst düzey olursa olsun. VW e prestij deniyor da prestij markaları Tüm dünyada bellidir Bkz. Makam araçları (tüm dünya) bir phaeton vardı diyecekler oda ne derece makam aracıdır tartışmaya açık. Zaten VW prestijli arabam var diyende kimse kusura bakmasın kompleks vardır.

    Düşüncelerinize katılmakla beraber VW nin HALK ARABASI anlamına gelen ismine dikkat çekmek isterim. VW iyi arabadır denildiğinde neden hemen sahibi olan insanların, prestij manyajı tipler olduğu aklınıza geliyor anlam veremiyorum buna.




  • tercih etmedeki sebeplerimiz: performanslı motorları olması, ticari araçlarının binek kullanımda konforlu olması, araçlarının estetik görünüşe sahip olması.
    satmadaki sebeplerimiz: yolunun sık servise düşmesi, bakımlarının ve yedek parçasının pahalı olması, arabaları çok şık olduğu için nazar celbetme ihtimalinin yüksek olması:)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Jeune Ottoman

    -Tok kapı sesi
    -Diğer araçların 70 ile girebildiği virajlara 130 la girebilme avantajı (Bknz: Sultan Baybars)
    -Prestij (türk milleti vw markasını premium marka olarak görüyor ve 6-7 ay sırada beklenen bir araç kolay ulaşılmıyor )

    Son kaşıdıklarımdan sonra ilk kaşınan sen oldun. Elimde tam sana göre bir tarak var gel bakalım

     Volkswageni Tercih Etmenizin/ ETMEMENİZİN 3 Nedenini Açıklarmısınız ?




  • VW hiç bakmadım bakmam da gereksiz ve biçimsiz arabalar üretiyor. O parayı hayatta böyle saçma arabalara yatırmam, ben keyif isterim, bu kadar ikinci ele takılan gitsin el arabası alsın hem az yakar hem de ikinci eli daha az kaybettirir ...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: tmshmna

    VW hiç bakmadım bakmam da gereksiz ve biçimsiz arabalar üretiyor. O parayı hayatta böyle saçma arabalara yatırmam, ben keyif isterim, bu kadar ikinci ele takılan gitsin el arabası alsın hem az yakar hem de ikinci eli daha az kaybettirir ...

    Keyifli araba Hyundaımi NE adamsınız ya Allahda sizi güldürsün
  • Arkadaşlar bu başlığa yazdım ama sonradan düşündüm..

    Bu başlık pek bir şey getirmez....Almayanlar kötülerler...Alanlarda iyi diyeceklerdir....

    Ancak çok büyük problem yaşayan alıcı..O kızgınlıkla bir şeyler yazabilir......

    Yani alan almış , satan satmış diye bir laf vardır.......Buda öyle bir şey işte....
  • 2014 modellerde Tok kapi seside opsiyonel olacakmış :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Satisi kolay. İani veriyosun aninda gidiyor

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: nucLear

    2014 modellerde Tok kapi seside opsiyonel olacakmış :)

    Alemsin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ZSARA

    1. Otomobilden hiç anlamıyorsam mahalle baskısı nedeniyle gidip alırım.

    2. Tamamen dertsiz, tasasız bir hayatım var ise hayatımı azıcık hareketlendirmek ve renklendirmek için arıza çıkarma ihtimali çok yüksek olan DSG şanzımanlı aracı alırım.

    3. Cebimde çöpe atılacak fazladan param varsa gidip VW alırım.

  • volkswagen tercih edilmesinin 3 nedeni:

    - Alman tasarım anlayışı. Dış görünüş keskin ve agrasif bir bakışa sahip araçlar. Arabaları karşıdan bakınca derli toplu duruyor. İç tasarımı da yine sade ve kullanışlı.

    - Üstün yol tutuş performansı. Araçları gerçekten yol tutuş konusunda başarılı. Kullananlara güven hissi veriyor.

    - Dizelleri gerçekten az yakıyor ve sürüş keyfi veriyor. Ayrıca DSG de başarılı...


    tercih edilmemesinin 3 nedeni:

    - f/p oranı rakiplerine göre kötü. yani aynı paraya çok daha donanımlı rakipleri var.

    - Alman tasarım anlayışı. Geleneksel agresif ve sert bakışlı, çok radikal değişiklik yapılmamış dış ve iç tasarım bazı kesime sıkıcı gelebiliyor.

    - Araçlarında sıra süresinin uzun olması ve doğuş otonun satış politikaları, müşteriye olan ilgisizliği denebilir...




  • Volkswagen Ticari Aracım Olarak değerlendireceğim .

    1 - Sınıfının En güzel İç ve Dış Tasarımına sahip ( Bana göre ) ... Sunduğu Güvenlik Ticari araçlar arasında bana göre çok daha iyi olması . Aracın sağlam olması ve Kaliteli Olması .

    2 - Sunduğu '' DSG '' Özelliği ile Ticari araçların arasında Tek olan ...

    3 - 2.Elinin çok sağlam olması .
  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.