Türk Toplumu Çürüyor mu?

Son günlerde artık iyiden iyiye belli olan gerçek. Sebeplerini yazmaya başlamak istiyorum. Kısa kısa özetler şeklinde yazacağım uzun yazıyı okumayı insanlar genelde sevmiyor.

1. Bir dükkana gittiğinde insanların seni kazıklamak istemesi.

Gün gibi gerçek olan durum. Yazmaya gerek var mı? Sizde bende çok iyi biliyoruz bu durumu.

2.Herkesin gergin ve ahlaksız olması:

Küçük bir alıntı her şeyi özetliyor.

"Sokakta insanlara bakın, herkes gergin. en ufak bir olayda patlamayı bekliyor insanlar. ahlaki şekilde inanılmaz bir deformasyona uğradı insanlar. ahlak dediğimde hemen cinsellik veya namus olarak algılamayın. mesela intihar etmek için çatıya çıkan adama "atla atla" diye bağırmak, ambulansın peşine takılmak, turist kazıklamak, ölen insanların arkasından atıp tutmak da ahlaksızlıktır. ben 32 yaşındayım. elbet benden büyük insanlar var burada. eskiden insanlar böyle değildi. yozlaşma yine vardı fakat insanlar bunun bilincindeydi en azından."

3.Binali yıldırımın oğlunun uyuşturucu ticareti yapma iddiaları, Süleyman Soylu gibi isimlerin oğullarının arkadaşlarının kokain ile yakalanıp serbest bırakılması gibi olayların iddiaları:

Arkadaş Sedat Peker bu adamlarla birlikte değil mi? Zamanında bunlar ile çalışmadı mı? Evet belki sadece iddia olabilir ama astarı nedir? Gibi en azından bir soruşturma olsun? Herkes biliyor aslında neyin ne olduğunu ama kimse ses etmiyor. Çıldıracağım arkadaş. Şu olaylar başka ülkede olsa yer yerinden oynar. Ülke kalmaz orada.

 4.Yardımlaşmanın ve milli duygularının bitmiş olması:

Eskiden insanlar birbirlerine yardım ederdi. İnsanlar fakirlerin evinin önüne et koyardı, erzak koyardı, para koyardı. Şimdilerde toplum sadece kendini düşünüyor. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın kıvamında bir toplum ile karşı karşıya kaldık. Türkiye'den siktir olup gitmek gibi adlı başlıklar her şeyi açıklıyor aslında. Toplum ikiye bölünmüş durumda, ya AK Partilisin yada ötekilerdensin. Siyasete girmeden bu konuyu burada bitireyim.

5. Kolay yoldan para kazanmaya çalışmak, Torpil gibi şeylerin gayet doğal olarak görülmesi:

Çiftlik banklar, kolay yoldan köşeyi dönme hayalleri. Torpil yaparken ses çıkarmamak. Arkadaşlar farkında mısınız? Torpilin adı referans olmuş??? KPSS'den 95 puan alıp red edilen, ama 70 puanlı adayın sınavı geçtiği garip bir dönemdeyiz. Özelde zaten üretim olmadığı için eş-dost-akraba ile yürüyor işler. Herkesin ağzında bir üretim var ama bu referans ve torpil olayını yapan çok fazla kişi var. Referans denen şey iki tane eşit adayın birinin tercih edilmesini sağlar. 100 gücü olan bir çalışan, 25 gücü olan bir adaya sırf referansı var diye eleniyorsa bu bildiğin torpildir.

Daha yazacak çok şeyim var ama tükendim gerçekten. Bence bu toplum geri dönülemez bir çürüme içinde. Gelen mültecilerde bunun kaymağı oldu. Herkese geçmiş olsun.

elden bi şey gelmez hocam, artık iş işten geçti

Yıllarca ONLAAAAR ONLAAAAAAR diye bağıra bağıra siyaset yapmış, bizi birbirimize kırdırmış bir kişi var başımızda, ne bekliyordun, huzur mu?

Bunu yazmaya geldim, gidiyorum

Üstteki 2 arkadaşa da katılıyorum. Suçu sadece bir partiye,bir siyasetçiye atmak kolay ama ülke insanı 20 yıl önce de böyleydi 20 yıl sonra da böyle olucak.

Ahlaksız, üç kağıtçılık hep vardı, sütten çıkmış ak kaşık değildi halk, ama insanların birbirine karşı nefreti son 10 senedeki AKP politikasıyla tavan yaptı. 10 sene önce o kanalı izleme, o gazeteyi okuma onlar yancı, onlarla konuşma onlar akpli, fetöcü vs gibi konuşmalar yoktu, insanlar birbirine vatan haini diye bağırmıyordu, haber kaynaklarına güvenebiliyorduk ve devamlı içimizde bir adaletsizlik hissi yoktu. Akademisyen olmak isteyene tanıdığın yoksa hiç girişme denilmiyordu. Liseli gençlerin birincil hedefi global bir meslek edinip yurt dışına yerleşme değildi. Ekşi sözlük, dh gibi siteler trollerle dolu değildi.

Bu söylediklerimden yanlış diyeceğin neler var?

Ki bambaşka ideolojiden başka biri bu kadar sene başta olsa, istediği her yetki verilse ve ülke bu hale gelse ona da laf atardım. Ben dindarlara güvenme diyen insanlar tarafından yetiştirilmedim, koyu Atatürkçü de yetiştirilmedim, hatta siyasete çok maruz da kalmadım, tamamen son 10 senede ülkenin başına gelenler üzerinden konuşuyorum.

kemal sunal filmlerindeki ve o dönem filmlerini izlediğinde gerçekten böyle mi düşünüyorsun? hangi değerler değişmiş kör müsünüz. şuan o filmlerin f sini yapamazsınız. adalet eşitlik ve sosyal mesaj içeren filmlerdir. elbette o dönemde de osmanlı bakiye bir toplumduk. ama aynı zamanda henüz cumhuriyet değerlerinin bir kısmını yaşatan bir toplumduk. dijital diktatörlüğün de olmamasından mütevellit insanların çok daha özgür olduğu yıllardı. insanların değerlerine sahip çıktığı sol fraksiyonların olduğu yıllardı. İnsanların dünyayı değiştireceğine inandığı yıllardı. Şarkısıyla türküsüyle filmleriyle asla geri gelmeyecek yıllardır.

ve biz 2000'li yıllara kadar o yılların yekünü olan kör topal idare eden bir kültürle yaşadık. bu ülkenin halkından nefret edercesine nefret tohumu ekenler, diploması olmayan insanlar bu ülkeyi yönetmeye başladı. ve cahil halk iyinin kötüsü diyerek bu kindarlıktan gözü körleşmiş üniversitelerin başına şeyhleri atayan BOPcuları siyasal islamı ve milyonlarca dayatma, algı politikasıyla seçti.

devam edin. sustukça sıra bize gelecek çünkü.

Saydıklarından nefret dışındakileri yanlış ya da direk akpyle alakalı değil diyebilirim. Torpil konusu türkiye de hep vardı mesela ülkenin başına başkası gelirse o da kendi adamlarına sokucak. Bu torpil konusu türkiye nin en büyük sorunlarından biri ve biriydi zaten. Ekonomi konusu malum zaten onun hakkında bir şey demeye gerek yok ama toplumun ahlaki konusunda konuşuyorsak konuyla çok da alakalı değil.

Son paragrafta ondan bahsettim zaten, çok uzun süre kalmaları sorun. Uzun kaldıkça kendi ekosistemleri kuruluyor, üniversitelerdeki öğretim üyelerinin tanıdığının tanıdığının tanıdığının tanıdığı bakan oluyor mesela, ve bu tarz ağların kurulması zaman alıyor. Kadrolarda 4-5 tane aynı soyadı taşıyan insan olması eskiden görebildiğimiz bir şey değildi, artık böyle. Yönetim değişirse ilk ve en önemli beklentim bu ağın kırılması, boşa beleşe para kazanan, hak yiyen insanların tespit edilmesi, ki bunlardan on binlerce var.

Son olarak cumhurbaşkanına referandum ile verilen yetkiler ülkede bir ilk, ve bu kadar yetki isteyip, bunun karşılığında sözler verip de o sözleri yerine getiremeyen birini eleştirmekten daha doğal bir şey olamaz diye düşünüyorum.

Mesela Çin'de inanılmaz otoriter bir rejim var, insan hakları da çiğneniyor, ama en azından bu kişiler başarılı, ülkenin ekonomisini inanılmaz ileriye götürmüşler, sadece yandaş basında değil dünya basınında yıllardır inanılmaz hızla yükseliyorlar, ama bizdeki durum bunun tam tersi. Hem halkın bir kısmı görmezden geliniyor, hakları çiğneniyor, hem yetkiler artıyor, hem de üstüne ekonomimiz devamlı düşüyor, devamlı alım gücümüz azalıyor. Orada üretime devlet tarafından inanılmaz bir yatırım yapılırken burada teknolojiye yapılan yatırımın 5-6 katı gereksiz yüksek sayıda imam ve camiye gidiyor, üstüne bu sırada birileri oradan kendine pay alıp zengin oluyor, ve bunların hepsi bizim vergilerimizle oluyor.

Çalıyor ama yapıyor deniyordu, lakin çalıyor ama üstüne yapmıyor da, en azından yapsa, değil mi?

hastanaler de bile torpil dönüyor yatak için bu kadar yozlaşmış bir toplum

Düzgün insanlar zaten gelişmiş ülkelere göç etti gitti, geriye biz ve mülteciler kaldık. Ülkeye değer katacak insan kalmadı ki, toplumun çürümesi normal değil mi. Memlekette herkes birbirine nasıl dolandırırım diye bakıyor.