Türk Toplumu Çürüyor mu? (3. sayfa)

Eskiden de çok farklı değildik ama en azından bir utanma, vicdan duygusu vardı yönetenlerde, bu da az çok halka iyi örnek oluyordu.

Şimdi resmen kanunsuzluk normalleşmiş, adam kayırma torpil günlük olaylara dönmüş. Okumayan cahil adam resmen okuyan adamdan daha yüksek de görülüyor, eğitimin içine edilmiş. her yerde liseden bozma üni. açılmış. Amaç eğitim kalitesi falan değil, herkes üniye gitsin esnaf konut sektörü canlansın amacıyla yapıldı bu kadar üni. Sonuçta ihtiyaçtan fazla yüzbinlerce niteliksiz yeni mezun oluştu üstüne bir de ekonomi bu kadar kötüyken işsizlik patlaması yaşanıyor.

Beğenilmeyen eski türkiyede üni sayısı çok daha azdı ama eğitimin niteliği şimdinin 10 katıydı. Şimdi bakıyorum 300k sıralamadaki kişi öğretmenlik mühendislik,mimarlar bölümüne gidebiliyor. Eskiden bu sıralamadaki biri başarısız sayılıp anca 2. yıllık tercih ederdi.

Yaban romanını okuyun değişen bir şey yok.

Aynı değildi. Filmler biraz mübalağalı olur, gerçek farklıdır. Özellikle son 10 sene çook ciddi ve olumsuz değişim oldu toplumda. Fanatiklestik. Tahammülsuzlestik. Toplum 2ye bölündü resmen.

yazılı medya ve arkasından gelen görsel medya ile aşağı yukarı 70-80 yıldır toplumumuzun temel taşları ile oynuyorlar.kişiliğimiz ile oynuyorlar.

herkes de seyrediyor. devletimizin ilgili organları maalesef bunlara dur diyememiş gibi gözlemledim/okuduklarımdan bunu çıkardım.

şimdilerde de bu işlere müdahale edilince faşizm,diktatörlük vs vs vs vs vs deniyor ve halk bu şekilde kışkırtılıyor.özgür değilsiniz,demokrasi yok vs vs falan deniliyor.

bu konularda çin güzel örnek. toplumları bozulmasın diye bizim şikayetçi olduğumuz; konu yazarının bahsettiği süreçlere toplumlarının itilmesini izlemiyorlar/seyretmiyorlar ve müdahale ediyorlar. böylece toplumları hedefledikleri yolda yürümeye devam ediyor.

şimdi bizim millette topyekun bir hedef, bir amaç var mı. herkes kendi ekmeğinin, kendi d.tünün derdine düşmüş/düşürülmüş(ben dahil). sistem bu şekilde kurulmuş. hiç kimse ekmek,ev,araba,çoluk çocuk gereksinimleri,kişisel ihtiyaçlar,faturalar vs vs dışında bir şey düşünmüyor denebilir. ev-iş-para-tv-sosyal medya ekseninde ömürler çürüyor desem yalan olmaz sanırım.

özellikle z kuşağıyla birlikte neredeyse hiç bir değer,öz nitelik taşımayan ve var olan değerlere saygısı olmayan nesiller geliyor bana göre. bozularak devam ediyoruz anlayacağınız.

ps. esasında tüm dünya toplumlarına aynı tarzda manipülasyonlar yapılıyor diyebilirim. tabiki bunlar benim gözlemlerim,düşüncelerim.

Yukarıda ki mesajlarda yazdığı gibi :'' Türkiye eskiden de böyleydi'' bu maalesef ki gerçek fakat eskiden bu kadar açık açık yapılmazmış. Şimdi insanların gözünün içine baka baka yapılıyor her şey. Toplumun içinde bulunduğu ekonomik buhran, gençlerde ki gelecek kaygısı, çoğu çalışan insanın çocuğuna, eşine, ailesine, arkadaşlarına vakit ayıramaması bu ve bunun gibi sebepler bu ülkenin davranışsal psikolojisini ve hayata karşı olan bakış açısını derinden etkiledi.

Neden bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 1.5 saatlik uçak mesafesinde ki bir ülkenin refah seviyesine sahip olamıyor ? Neden bir Türk genci geleceğe karamsar bakıyor ? Bunlar geçmişten gelen siyasi ve politik istikrarsızlığın, liyakatsizliğin sonucu.

Ben devlet sınavlarını defalarca denemiş ve gençliğimin ilk yıllarını bu sınavlara çalışarak çürütmüş idealist bir insanım. Dışişleri, kaymakamlık, kpss vs. emin olun ömrümden ömür gitti saçlarım döküldü stresten ellerim titriyor-du- . Sonuç ne oldu peki ? 55-60 Puan gibi komik rakamlara sahip insanlar ''Referans'' ile girmek istediğim konumlara rahatça girdiler. Onlar lüks araçlarına binip sağda solda uyuşturucu partileri yaparken ben idare hukuku çalışıyordum. Ben AŞTİ'de yediğim Ankara soğuğunu asla unutmayacağım , sınava gireceğim okulun önüne son model Mercedes ile gelen çocuğu da.

Şuanda da artık belli bir yaşa geldiğim için çalışma şartları inanılmaz kötü olan bir yerde çalışıyorum. Sağlık olsun diyemeyeceğim, haram zıkkım olsun diyeceğim sadece.

Evet toplumdaki çürüme doğru.

Türkiye coğrafyası , Avusturalya gibi bağımsız kıtada olsaydı ya da

Dünya nın farklı bir yerinde olsaydı, Türkiye nin geçmişi çok farklı

olurdu ve şuanda da farklı bir durumda olurduk.Burada farklılığı

belirleyen 2 şey var:

1)İnsanların davranışı

2)Coğrafya

Yani gördüğünüz gibi tüm gerçekler ortada.

Üst tarafta Ukrayna var 4 ay önce oradaydım.Orada bile insanlar

mutlu.Parası düşük değerde olduğu için değil, özgür bir zihniyet

olduğu için mutlular.Ben de zaten yakın zamanda iş amaçlı yurt

dışına gidecem sürekli araştırıyorum çünkü bu gidişat böyle

gitmeyecek bunu değiştirecem.

Alakası yok,millet fabrika ayarlarına geri dönüyor.İslamiyet sonrası ne olduysa millete o oluyor.Biatçılık,kölelik,kralcılık,birbirini dolandırma kuyusunu kazma,cinayet,yozlaşma ve yobazlaşma her yönden Atatürk öncesine dönüyor.İyi de oluyor aslında.Çünkü hak ettiği bu.Bir Afgan nasıl yaşıyorsa Afganistan nasılsa neden sen daha iyi şartlarda sürekli inkılaplarını ayaklar altına aldığın,hukuk devletini darmadağın ettiğin bir kurucunun ülkesinde laik ve rahat yaşıyorsun ki? Senin farkın ne ? Aynısın onlarla,hiçbir farkın yok.Hatta yöneticin talibanla görüş ayrılığımız yok aynı düşüncedeyiz bile diyebiliyor.Sadece sana fazla gelen Atatürk sayesinde böylesin,Atatürk’ü anlayamadıysan,O’nun gibi olamadıysan kusura bakma ama Yallah Arabistan artık burası olacak.Çünkü sen bunu çoktan hakettin.Artık beğenmediğin o bu şu grubunda sen de varsın.Rüya bitti.Bundan sonra yolu yok.

Bu kötü gidişat bir yerde duracak mı yoksa şuan tepe noktası ve bu tepe noktasından aşağı mı inecek?, daha mı kötüye ulaşacağız?... Her şey belirsiz. Şahsen ben bu adaletsizlik, adam kayırma, fırsatçılık, kötü davranışların insanımızın içinde doğuştan var edildiğine inanıyorum. Sıfırdan insan eğitimi gerekli, insanlık olarak geri noktadayız çünkü.