Şimdi Ara

Türk Toplumu Çürüyor mu? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
53
Cevap
6
Favori
3.725
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
72 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Yirikalische

    Son paragrafta ondan bahsettim zaten, çok uzun süre kalmaları sorun. Uzun kaldıkça kendi ekosistemleri kuruluyor, üniversitelerdeki öğretim üyelerinin tanıdığının tanıdığının tanıdığının tanıdığı bakan oluyor mesela, ve bu tarz ağların kurulması zaman alıyor. Kadrolarda 4-5 tane aynı soyadı taşıyan insan olması eskiden görebildiğimiz bir şey değildi, artık böyle. Yönetim değişirse ilk ve en önemli beklentim bu ağın kırılması, boşa beleşe para kazanan, hak yiyen insanların tespit edilmesi, ki bunlardan on binlerce var.


    Son olarak cumhurbaşkanına referandum ile verilen yetkiler ülkede bir ilk, ve bu kadar yetki isteyip, bunun karşılığında sözler verip de o sözleri yerine getiremeyen birini eleştirmekten daha doğal bir şey olamaz diye düşünüyorum.


    Mesela Çin'de inanılmaz otoriter bir rejim var, insan hakları da çiğneniyor, ama en azından bu kişiler başarılı, ülkenin ekonomisini inanılmaz ileriye götürmüşler, sadece yandaş basında değil dünya basınında yıllardır inanılmaz hızla yükseliyorlar, ama bizdeki durum bunun tam tersi. Hem halkın bir kısmı görmezden geliniyor, hakları çiğneniyor, hem yetkiler artıyor, hem de üstüne ekonomimiz devamlı düşüyor, devamlı alım gücümüz azalıyor. Orada üretime devlet tarafından inanılmaz bir yatırım yapılırken burada teknolojiye yapılan yatırımın 5-6 katı gereksiz yüksek sayıda imam ve camiye gidiyor, üstüne bu sırada birileri oradan kendine pay alıp zengin oluyor, ve bunların hepsi bizim vergilerimizle oluyor.


    Çalıyor ama yapıyor deniyordu, lakin çalıyor ama üstüne yapmıyor da, en azından yapsa, değil mi?



    Alıntıları Göster

    1 tane yapan artık normal görülüyor. Akademi öyle bir hale geldi ki 1 tane torpil yapan "Hocam bir tanecik, ne olacak ki" denebilecek kadar bitmiş durumda. Çoğu hocanın essay yayını bile yok. 3-5 tane bir tarafını yırtan akademisyende zamanla ne uğraşacağım lan dedikten sonra kendini salıyor. Üniversiteler olmuş size akraba yuvası...


    Akademinin sağlam bir şekilde temizlenmesi gerekiyor. Çağ artık beyin savaşları ile oluyor. Ve biz bu savaşı kaybediyoruz.





  • Toplum çürüyeli çok oldu. Sadece şu an kokuyoruz.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ülkede Türklüğe ait olan ne varsa yıkmak için ant içmiş birileri var. Evet bu ülke eskiden de böyleydi fakat son zamanlarda işler iyice çığırından çıktı. Yazıklarına sonuna kadar katılıyorum.


    Eskiden ülkede iyi kötü yaşayabiliyordun ama şimdi gençler başta olmak üzere bir an önce kaçmanın derdinde. Gelecek olan yönetim de böyle olacak. Ülkenin kökeninde bu zihniyet var. Gelen, gidenle ilgili ne varsa zıttını yapacak ve olan yine vatandaşa olacak.

  • Çürüme kelimesi az kalır. İşin kolayına kaçıp, ego kasıp şimdiki iktidara yükleniyorlar ama yakındır iktidar değişecek ve her şey daha da berbat olacak. İnsan kalitemiz berbat. Sadece eğitim ile alakası yok bunun. Aile yapısı başta olmak üzere her şey bozuldu, daha da kötüye gidiyor, gidecek. Sevgisiz, saygısız, farklı düşüncelere tahammülü olmayan mendebur insanların çoğunlukta olduğu bir ülke olduk.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-0E878AD58

    kemal sunal filmlerindeki ve o dönem filmlerini izlediğinde gerçekten böyle mi düşünüyorsun? hangi değerler değişmiş kör müsünüz. şuan o filmlerin f sini yapamazsınız. adalet eşitlik ve sosyal mesaj içeren filmlerdir. elbette o dönemde de osmanlı bakiye bir toplumduk. ama aynı zamanda henüz cumhuriyet değerlerinin bir kısmını yaşatan bir toplumduk. dijital diktatörlüğün de olmamasından mütevellit insanların çok daha özgür olduğu yıllardı. insanların değerlerine sahip çıktığı sol fraksiyonların olduğu yıllardı. İnsanların dünyayı değiştireceğine inandığı yıllardı. Şarkısıyla türküsüyle filmleriyle asla geri gelmeyecek yıllardır.


    ve biz 2000'li yıllara kadar o yılların yekünü olan kör topal idare eden bir kültürle yaşadık. bu ülkenin halkından nefret edercesine nefret tohumu ekenler, diploması olmayan insanlar bu ülkeyi yönetmeye başladı. ve cahil halk iyinin kötüsü diyerek bu kindarlıktan gözü körleşmiş üniversitelerin başına şeyhleri atayan BOPcuları siyasal islamı ve milyonlarca dayatma, algı politikasıyla seçti.


    devam edin. sustukça sıra bize gelecek çünkü.

    bu kadar romantik olma. iyi insanlar çekip gitmediler kötüler hep vardı. sadece her şey bu kadar açık ve gösterişli değildi. at eşek eti yesen ruhun bile duymuyodu. şeytan ruhlu onun yardakçısı rezil insanlar her yerde. kimse eskiden dürüsttük iyiydik onurlu gururluyduk diye kendini avutmasın anca kendini kandırır. bu erdemler seçim meselesidir. insan çoğu zaman kolay olanı kahpe olmayı seçer. iletişim araçları yaygın olduğu için çoğu şeyden haberdarız yoksa eskiden yapılan her türlü pislik hala yapılmaya devam ediyor.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • por favor kullanıcısına yanıt

    +1000


    Sankim Erdoğan gidince İmamoğlu Yavaş İnci Akşener tüm gün halkını düşünecek gece uykuları kaçacak, üzüntüden hasta olacak. Herkes yiyecek herkesssssss

  • Bak doğru işte bu. Kemal Sunal filmlerinde çokça ele alınıyor bu tip konular.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • çok sevdiğim meşhur bi laf var: herif boğazına kadar b.ka batmış, hala diyor ki bak başım dik benim.

    ülkenin yarıdan fazlası bu halde: neden çünkü geçmişteki kararları şimdi onları boğazlarına kadar b.ka batırdı.

  • çürüyen bir varlık bir daha çürüyemez.

  • 2 3 ve 4 e katılıyorum. Diğerleri zaten hep vardı.


    Benim için en büyük ahlaksızlık yalandır. Daha sonra diğerleri gelir. Şuan toplumda ciddi ciddi aileden başka güvenecek insan yok. Arkasında kapı gibi ailen yoksa GG.


    Birinden malzeme alıyorsun, şu gün geliyorum, şöyle oldu bilmem ne bir sürü yalan. Gereksiz yere yalanlar, millet makineye bağlamış.


    Adam çalıştıracan, eleman diyor geliyorum, gidiyorum, cenaze var, şöyle oldu böyle oldu vs. bir sürü yalan.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sniper23 -- 29 Eylül 2021; 17:54:51 >
  • Türk toplumu demeyelim de Anadolu toplumu dersek zaten çürüktü. Karısı yerine gelinini siken, eşek siken, halasına dayayan sonra Cinler bize musallah oldu eyyy komşular diye bağıranlar. Sırf komşusu başarılı diye kıskanıp büyü tılsım yaptıranlar. Milletin adını çıkaranlar. Samanlıkta sex yapıp bana tecavüz etti diyenler. Tecavüz kaçınılmazsa zevk almasını bilicen demeler. Çocuk yaşta kızını başlık parasına bir malmış gibi satanlar. Ooooo koktu mk.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok güzel bir konuya değinmişsin, fikirlerini ve tespitlerini haklı buluyorum. Ve bir süredir buna ufak benzeyen bir düşünce içinde düşünüyordum

    Ben bu konuda bu sebepte olmamızı domino taşı etkisi olarak düşünüyorum. 1900'lerden itibaren işte önce savaşlar ve getirmiş olduğu yıkım, onun getirmiş olduğu eğitimin az kalması ve toparlanmayı uzatma sonra işte 60'lara 70'lere geldiğimizde ideolojik tartışmalar, sonrasında işte yolsuzluklar falan (belki 1900'ler sonrasını daha iyi biliyorsunuzdur yanlışlarım ya da eksiklerimi düzeltin) işte sonucumuz buraya geldi.

    Ama bu noktada bence önemli bir kısım var o da Eğitim. Toplumumuzun tavırları hakkında en önemli unsurlardan biri bence. Eğitimden kastım tabii İlim olan eğitimde çok önemli lakin benim şu an bahsedeceğim eğitim edebi, hal ve tavır eğitimi. Bu konuda da tabiiki yine az önceki dediğim domino taşının etkilerinden biri olarak görebiliriz bence.

    İlk önce en önemli eğitim ailede başlar. Tabii bizim ülkemizde eski zamanlarda malum İstanbul, Ankara gibi yerler dışında şehirleşme ve edebi tavırlar oturmadığı için (ki büyük şehirlerde de örnekleri görülebilit) (bu bahsettiğim biraz daha 1940 - 1960'lar için geçerli olabilir) insanlar daha kendi tavırlarını ve davranışlarını makul görmüşlerdir doğal olarak ve evlatlarına da bunlara göre davranmıştır ve bunun sonucunda o ona öbürü kendisininkine bu böyle sürüp gider değil mi?

    Ben böyle düşünüyorum. Bence bizleri özetleyen en iyi kelimelerden biridir domino taşı etkisi.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >




  • Bence evet. Artık düşünme ve anlama yetisini bile kaybetmiş. Üzücü.

  • www.kitapyurdu.com
    Memleket Hikayeleri (Özel Baskı)
    https://www.kitapyurdu.com/kitap/memleket-hikayeleri-ozel-baski/7453.html
  • 31 yaşındayım. Öncesinde gerçekten böyle değildi. Eskiyi hatırladıkça toplumun geldiği noktaya üzülüyorum.

  • Bir ülkede toplum ahlakını şekillendiren 3 ana unsur vardır. İkincisi, birincisinin yetersiz olduğu yerlerde ortaya çıkar.


    1. Eğitim
    2. Ekonomi
    3. Hukuk


    Eğitim sistemi tamamen deforme olmuş bir ülkede eğer halk ekonomik olarak zorluk çekiyorsa, özellikle ev geçindirenler hızlı bir şekilde çöküşe uğrar. Eğitim yönünden sağlam bir altyapıları olmayan insanlar cebindeki para azaldıkça agresifleşir. Hırsızlık, gasp suçları tavan yapar. Hatta çok iyi eğitim almış olanlar bile ekonomi yüzünden bozulmalar yaşayabilir.


    Son olarak eğer ülkede sağlam işleyen şeffaf bir hukuk sistemi yoksa, suç işleyen cezasız kalmaya devam ettikçe tepeden dibe her kesimden insanlar bunun yan etkilerini görmeye başlar. Çaresizlik insanları farklı çareler aramaya iter.


    Saydığım 3 maddeyi de sıfıra indiren AKP'nin ta kendisidir. Yoksul ve eğitimsiz insanlar dünyanın her yerinde mevcuttur. Bunları topluma kazandırabilme yeteniğiniz sizin refah seviyenizle ilgilidir. O yüzden 30 sene önce de vardı 50 sene önce de vardı doğru. Ahlaksız insanlar hayatımızın her yerinde her alanında vardılar yine var olacaklar lakin bu durumun zirve noktasını sağlayan AKP hükumeti olmuştur. Tartışmaya lüzum bile yok.





  • 36 yaşındayım, kendimi bildim bileli babamın veya dayımın yanında çalıştım. Esnaflık, imalat, satış gibi ortamlarda oldum. Bundan 25-30 sene önce çürük insanlar gene vardı ama azdı. Şuan ise ağzına kadar dolu. Tabiri caizse birbirine çakan çakana...


    Çoğu insanın kafasında 50 tilki dolaşıyor. Kendi çıkarları için yapamayacakları şey yok. Esnaf tokatçılık peşinde, çiftlik bank gibi oluşumlar toplumu kandırmakta, insan hakları hak getire, cinayet-tecavüz-gasp almış başını gitmiş, projesi başlamamış ama parası tahsil edilmiş inşaatlar dolandırmış vaziyette vs. Daha bir sürü şey sayarız uzar gider.


    Devletin organları ise bunlarla ilgili hızlı bir yaptırımı yok. Bu şekilde herkes dilediğini yapıyor!


    Ayrıca kamuda, üniversitede veya bir şirkette, bir kişinin bilgi birikimi, dürüstlüğü, başarısı, potansiyeli vs. hiç kimsenin umurunda değil. Hatta işin başındaki insanlar bu tip beceri yetisi yüksek kişileri tehdit unsuru görülüyor. Önünü hemen kesme derdindeler kısacası.


    Bu aslında toplumsal bir sorun. İşçisi, öğretmeni, doktoru, akademisyeni vs bu şekilde. Doğal olarak devletin mekanizmaları ve yönetenler bu toplumdan çıkıyor. Bir nevi bize yansıması.





  • Mahfi Eğilmez'in Anittanın Laneti ve Hattuşadan Kaçış kitaplarını okursanız anadolu insanının mayasının ne kadar bozuk olduğunu görürsünüz, Asur tabletlerine de yansıyan bugün ticarette gördüğümüz üçkağıtları dolandırmaları rüşvetleri günümüzden 4 bin yıl önce de bu topraklarda aynen yaşandığını görürsünüz, kitabın bir yerinde bir tüccar başka bir tüccara mektup yazıyor malları gece vakti kalenin kuzey kapısından sok nöbetçiye bir kaç altın rüşvet ver malı vergisiz sat, sanki bu günü anlatıyor

  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.