Şimdi Ara

TKP: Bütün eğitim hizmetleri devletleştirilmelidir

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
52
Cevap
0
Favori
1.831
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
13 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • TKP tüm eğitim hizmetlerinin devletleştirilmesi, okullarda para toplanmasının yasaklanması, eğitim ihtiyaçlarının ücretsiz olması ve yeterli sayıda eğitim emekçisinin istihdam edilmesi çağrısı yaptı.



    Türkiye Komünist Partisi (TKP) tüm eğitim hizmetlerinin devletleştirilmesi için bugün 15 maddelik bir çağrı yayımladı.

    TKP Merkez Komite tarafından yapılan açıklamada tüm eğitim hizmetlerinin devletleştirilmesi, tüm yurttaşların nitelikli eğitim hakkının güvence altına alınması, okullarda herhangi bir ad altında para toplanmasının yasaklanması, eğitimle ilgili tüm gereksinimlerin merkezi planlamayla tüm yurttaşlara ücretsiz olarak sunulması ve nitelikli eğitimi sunmak üzere yeterli sayıda eğitim emekçisinin devlet tarafından istihdam edilmesi gerektiği belirtildi.

    Yapılan açıklamada şöyle denildi:

    "Bütün Eğitim Hizmetleri Devletleştirilmelidir!

    1. Eğitime ulaşmanın, okula gitmenin parayla satın alınabilir olmasına son vermek, tüm yurttaşların parasız ve eşit olanaklarla nitelikli eğitime erişebilmesi için…

    2. Eğitimi ticarileştirerek içini boşaltan, öğrenci ve velilerine müşteri, öğretmenlerine köle gibi yaklaşan, kamu kaynaklarının üzerine çöreklenen özel okul ve dershane gibi tüm ticari kurumların kapatılarak devlet okullarına dönüştürülüp tüm kaynakların seferber edilmesi için…

    3. Bilimsel, laik ve anadilde 12 yıllık temel eğitimin zorunlu ve bedelsiz olması, 18 yaşından küçük tüm çocukların devlet güvencesinde eğitim alabilmesi için…

    4. Tüm devlet okullarında, derslik, laboratuvar, kütüphane, spor ve sanat alanları gibi ihtiyaçların eşit bir şekilde karşılanarak nitelikli eğitim sunulabilmesi için…

    5. Eğitimin tüm yurttaşların yeteneklerini ve yaratıcılığını geliştirip çok yönlü gelişimini sağlayacak bir sürece dönüşmesi; yurttaşların ilgi ve yetenekleri doğrultusunda istedikleri alanda istedikleri kadar eğitim alabilmeleri, bilgi ve becerilerini temel eğitim süreciyle ve okulla sınırlı kalmamak üzere sürekli olarak geliştirebilmeleri için…

    6. Dindar nesil yetiştirme adına ayrıcalıklı görülerek, diğer devlet okullarına ayrılmayan büyük kaynakların ayrıldığı imam hatip okullarının kapatılabilmesi, tüm okullarda bilimsel ve laik bir eğitim anlayışının hayata geçirilebilmesi için…

    7. Eğitimin paralı hale gelmesi nedeniyle, çocukların ve gençlerin beslenme, barınma ve eğitim ihtiyaçlarını karşılayamamasını fırsat bilerek burs, destek gibi adlar altında yurttaşları kuşatan tarikatların, cemaatlerin ve gerici vakıfların egemenliğine son vermek için...

    8. Okullar arasındaki eşitsizlikle ortaya çıkan büyük nitelik farklılıkları nedeniyle, öğrencileri ve ailelerini birer yarış atına dönüştüren ve onlarda büyük kaygı yaratan, mevcut eşitsizlikleri derinleştirerek ileri kuşaklara aktaran sınav mahkumiyetine son vermek için…

    9. Üretim sürecine katma adı altında mesleki eğitimin ve okulların patronlara teslim edilmesine, çocuk yaşta öğrencilerin sömürülmesine son vermek için…

    10. Çocukların toplu taşımayla ya da servislerle güvensiz bir şekilde uzak yerlerde okullara taşınmasına son vermek için… Her çocuğa yaşadığı mahallede nitelikli eğitim fırsatı sunmak için…

    11. Öğrencilerin sağlıklı bir şekilde büyümelerini desteklemek, imkanları olmadığı için okul saatlerinde aç kalmalarının ya da okullarda sağlıksız beslenmelerinin önüne geçmek üzere öğrencilere ücretsiz yemek sağlayabilmek için…

    12. Tüm okullarda sağlık odalarının kurulması, okulların öğrenciler ve eğitim emekçileri için sağlıklı ve güvenli hale getirilmesi için…

    13. Yabancı dil eğitiminin eşitsiz olarak erişilen ve ayrıştırıcı bir kazanım olmaktan çıkarılarak, tüm yurttaşların ilgileri doğrultusunda ücretsiz olarak erişebildiği evrensel kardeşliği güçlendirecek bir hak olabilmesi için…

    14. Yaşadığımız yüzyılda halen bir utanç olarak kendini gösteren okumaz yazmazlık sorununun kökünü kazımak, tüm yurttaşların okur-yazarlığını güvence altına almak için…

    15. Tüm eğitim emekçilerine, atanma, geçinme ve iş güvencesi kaygılarından uzak bir şekilde, sürekli olarak kendilerini geliştirebildikleri ve yurttaşların gelişimine odaklanabildikleri güvenli ve güvenceli bir çalışma ortamının sunulabilmesi için…

    TÜM EĞİTİM HİZMETLERİ DEVLETLEŞTİRİLMELİ, TÜM YURTTAŞLARIN NİTELİKLİ EĞİTİM HAKKI GÜVENCE ALTINA ALINMALI, OKULLARDA HERHANGİ BİR AD ALTINDA PARA TOPLANMASI YASAKLANMALI, EĞİTİM VE EĞİTİMLE İLGİLİ TÜM GEREKSİNİMLER, TOPLUMSAL İHTİYAÇLARI DA GÖZETEREK MERKEZİ BİR PLANLAMA ÇERÇEVESİNDE TÜM YURTTAŞLARA ÜCRETSİZ OLARAK SUNULMALI, NİTELİKLİ EĞİTİM HİZMETİ SUNMAK ÜZERE YETERLİ SAYIDA EĞİTİM EMEKÇİSİ DEVLET TARAFINDAN İSTİHDAM EDİLMELİDİR.

    Türkiye Komünist Partisi

    Merkez Komite"



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rebellion87 -- 25 Kasım 2020; 5:42:5 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >







  • Eğitim konusu ülke yönetiminin en stratejik ayaklarından biridir

    Özelleştirmek bir yana dursun; eğitim, ciddi devlet politikaları ile sürekli iyileştirilip güncellenmesi gerekir. İnsan kaynağı bu şekilde verimli ve kullanılabilir hale gelir

    Tabi bunlar medeni ülkelerde böyle yani


    TKP: Bütün eğitim hizmetleri devletleştirilmelidir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lazer__ -- 24 Kasım 2020; 22:5:10 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • para kaynağınıda göstersinler bi zahmet atıp tutmak kolay.TKP: Bütün eğitim hizmetleri devletleştirilmelidir 

  • quote:

    Orijinalden alıntı: babus0606

    para kaynağınıda göstersinler bi zahmet atıp tutmak kolay. 

    Sosyalist sistemlerde neredeyse tüm sermaye devletin tekelinde olduğu için eğitime kaynak yaratmak da bir sorun oluşmaz çünkü komünizmde devlet yatırım yapan devasa bir holdingi andırıyor. Açıkçası şahsen tamamen devletleştirilmiş bir eğitim sistemini savunmuyorum; devlet genellikle verimli iş yapmaz ve her şeyi vasat bir düzlemde standartlaştırarak ve bunu dayatarak bir noktada çeşitliliği, yaratıcılığı, inovasyon ve rekabeti öldürür. Ama eğitimde mutlak bir kamulaştırma olmalı mı olmamalı mı üzerine tartışmak gereksiz nasıl olsa Türkiye'de (ve artık muhtemelen dünyanın geri kalanında) hiçbir zaman bir komünist parti iktidara gelmez. En azından klasik Marksist Leninist veya Stalinist prensipli bir parti iktidara gelmez. Eğitimden para kazananlar veya çıkar gözetenler zaten bu işi radikal bir iktidarın dayatması olmadan bırakmaz.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 24 Kasım 2020; 12:1:58 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • normalde doğrudur öyle olması gerek de aman şimdi değil. Bırak bari parasıyla çocuğunu kurtarabilen kurtarsın. He yine işe yaramıyordu önceki düz liseler o kadar ama, şimdi imam hatipe filan çevirdiler çoğunu saçma sapan değiştirdiler sistemi. Şimdilik bırak elleme.


    düzgün bir iktidar gelip eğitim sistemini de düzelttikten sonra zaten standart olması gereken şey bu

  • Komünist zırvaları bitmek bilmiyor. Devletin mezun ettiği tipleri görüyoruz her sene. Devlet, yasama, yürütme, yargı, güvenlik hariç her yerden elini çekmelidir. Başında 'devlet' yazan her kurum, ülkenin kaynaklarını heba ediyor.

  • TKP nasıl bir hayal dünyasında yaşıyor bilmiyorum. Ben lise ve orta okul hayatım boyunca çok vasıfsız öğretmen gördüm. Bu öğretmenler okullarda barınmaya devam ettikçe devlet okulları gözümde çöptür.


    Özel okullarda çok daha vasıflı,girişken hocalar var fakat devlet okullarındaki yaşlı bunaklardan daha az maaş alıp zor şartlarda çalışıyorlar. Yazık değil mi? Madem devlet kurumları müthiş bir şey neden böyle oluyor? Neden yaşlıları ve bilgisizleri kovmuyorsunuz? Ne halt yaparlarsa yapsın bu hocalar hiç umurumda değil.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Return to Monke

    TKP nasıl bir hayal dünyasında yaşıyor bilmiyorum. Ben lise ve orta okul hayatım boyunca çok vasıfsız öğretmen gördüm. Bu öğretmenler okullarda barınmaya devam ettikçe devlet okulları gözümde çöptür.


    Özel okullarda çok daha vasıflı,girişken hocalar var fakat devlet okullarındaki yaşlı bunaklardan daha az maaş alıp zor şartlarda çalışıyorlar. Yazık değil mi? Madem devlet kurumları müthiş bir şey neden böyle oluyor? Neden yaşlıları ve bilgisizleri kovmuyorsunuz? Ne halt yaparlarsa yapsın bu hocalar hiç umurumda değil.

    Özel sektörde 2 müşteri, ticarethane sahibine bir elemanını şikayet ettiği zaman, bu şikayet araştırılıp gereken yapılır. Devlet okulunda kimi nereye şikayet edeceksin? Bir çözüm bulunamayınca 'öğretmen darp edildi, dövüldü' diye haber oluyor en son. Özel okula müşteri çeken bir öğretmen, aranan eleman olur ve daha iyi maaş alır. Şikayet getiren öğretmen de kapının önüne konur. Ne yazık ki devlet okullarında böyle bir adalet yok.





  • Tam aksine özelleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Devlet sadece denetimi yapmalı. Eğitimde rekabete girdirerek eğitim seviyesi yükselmeli. Vatandaş iyiyi tercih ettikçe çürükler ayıklanmalı.

    Para diyenler için de ödediği vergiyi ödemeyecegini, bunu çocuğunun eğitimi için kullanabileceğini düşünebilirsiniz. Gerekirse yine devlet desteği sağlanır.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Return to Monke kullanıcısına yanıt

    Yani sizin gördüklerinizden daha iyi yapılamaz mı?

  • Sağlık, eğitim, adalet, sosyal güvenlik, milli güvenlik devletin aslî görevleridir zaten. Bu hizmetler devletin himayesinde ve denetiminde yürütülmelidir. (Komünist değilim.)

    Burada devletçilik ilkesi öne çıkıyor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-82AD9505E -- 24 Kasım 2020; 21:54:42 >
  • Sermayenin işçiyi daha da fazla istismar etmesini ve işçilerin üzerinden daha da fazla zenginleşmelerini önlemek için bütün özel sektör kamulaştırılmalı, ama kamulaştırma yapılırken şu an olduğu gibi kamu kaynaklarının istismar edilmesi önlenmeli, kamuyu denetleyecek performans denetleme kurumu kurulmalı, kamulaştırılan sektörde yaşanabilir bir ücret ve yaşanabilir bir çalışma şartlarını devlet sunarken kamunun istismar edilmesi kurulan performans denetleme kurumu ile engellenmeli.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sadece Ölüler Görür

    Komünist zırvaları bitmek bilmiyor. Devletin mezun ettiği tipleri görüyoruz her sene. Devlet, yasama, yürütme, yargı, güvenlik hariç her yerden elini çekmelidir. Başında 'devlet' yazan her kurum, ülkenin kaynaklarını heba ediyor.

    Konuyu tkp gündeme getirdiği için o eksenden bakarak komünist zırvası olarak görmek bence yanlış


    Finlandiya eğitim bakanı'nın söyledikleri ve Finlandiya eğitim sistemini biraz araştırınca komünist zırvası olmadığını görebiliriz bence


    Evet bugün eğitim kalitesi olarak özel okullar devlet okullarından çok daha iyi olabilir ancak devlet dediğimiz aygıt, fırsat eşitliğini oluşturan koruyan ve bunu toplumun her tabakasına yaymak zorunda... Aksi olduğundan ise maalesef belirli bir kesimin çocukları iyi eğitim görebilecek sadece.


    Devletin amacı en az özel okullar kadar başarılı genç dinamik üretken eğitimciler ile güncel bilimsel sorgulamayı teşvik eden çağdaş ve başarılı öğrenciler yetiştirmek olmalı. Finlandiya bunu kreşten itibaren yapabiliyorsa biz de yapabiliriz


    Tabiki bunun için her şeyden önce ülkesini seven, akılcı ve bilimsel düşünebilen liderlere ihtiyacımız olduğu çok aşikar.


    Siyasi kültürün bu bakış açısı ile çağdaş bir şekilde güncellenmesi gerekli olduğu gözüküyor. Ciddi bir milli eğitim politikasına ve reformuna ihtiyacımız var.


    Ha böyle olur mu? hayır... umudum yok TKP: Bütün eğitim hizmetleri devletleştirilmelidir 


    Zenginin çocuğu en iyi eğitimi alırken fakirin çocuğu ya okuyamayacak ya da tırnakları ile kazıyarak bir yerlere gelebilirse gelecek


    Ayrıca şu da var ki eğitim tamamen özelleşirse, niteliksiz cahil nüfus ülkenin başına çok büyük bela olur


    Osmanlıyı çöküşe hazırlayan da eğitim sisteminin bozulmasıydı. Dağılma döneminde azınlık okullarının sayısı iyice artarken her okul kendi kafasına ve ideolojisine göre öğrenci yetiştirdi. 2 yudum aidiyet bağı varsa o da uçup gitti




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi lazer__ -- 24 Kasım 2020; 22:26:23 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • lazer__ kullanıcısına yanıt

    Çok açık yazayım.

    Orası Finlandiya.

    Biz onlar gibi olmaya çalışırsak elimizdekini de kaybederiz

    İngiltere gibi hybrid model olabilir. Devletin sürekli fonladığı araştırma kurumları gibi. Oxford,Cambridge stayla. Onlar bile devlet bürokrasisinden kopmak için alın fonunuz sizin olsun demeye başladılar.


    Harvard, Stanford, Columbia gibi okullara bakarsanız özellerin büyük iş başardığını da görürsünüz.


    Devlet okullarının kalitesi yükselmeli o çok ayrı. Devlet zaten kaliteyi yükseltse kim verir özele 70 bin, 100 bin. Neden vereyim?

    Önce o fonlamayı mevcudu iyileştirmek için kullansın da bir görelim, bizim ülkede devleti büyütmek intihar.

    Herhangi bir devlet kurumunda cidden bir ay çalışın “satsatsatsat” demeye başlarsınız.


    İnsan vicdanı eşitlik istiyor da bu komünist hayalcilik olmadan da talep edilebilir bir durum. Bütün Avrupa başardı yahu. Ya da bütün gelişmiş ülkeler diyelim.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cemsinan -- 25 Kasım 2020; 1:39:10 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Herşeyde olduğu gibi önce insanların motivasyona ve bireysel motivasyona ve istemeye ve sorumluluk almaya ve bedelini ödemeye ve mükafatını almasına ihtiyaç var. Kitapları beleş verdin ama eğitim sistemi daha da kötü oldu. Sene kaybetti umursamadı, çünkü beleş. Sene kaybetmesin diye sınıfta kalmayı da kaldırdın, atılmayı da kaldırdın iyice değersizleşti vb. Dolayısıyla paralı, parasız 2. mevzu. Önce bunları sağlamak lazım ve aslında endüstri, ticari hayat ile okul bir arada olmadıkça bu zor.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi serafon -- 25 Kasım 2020; 11:51:4 >
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.