Şimdi Ara

tarihi öğrenmeye nereden ve nasıl başlamalıyım?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
62
Cevap
7
Favori
20.146
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Tarih dersine lise hayatım boyunca çok fazla ilgim vardı yani hiçbir zaman ders olarak görmedim. Bu sene üniversite sınavına hazırlanıyorum, yaz tatilinde bayağı bir boş zamanım olacak ve bu süre boyunca tarih kitapları okuyarak, öğrenerek geçirmek istiyorum. Ama malumunuz tarihte çok fazla öznellik var ve sırf belli bir görüşü savunduğum için de ona bağlı kalmak istemiyorum, doğruları öğrenmek istiyorum. Bana önereceğimiz kitaplar, yazarlar, belgeseller nelerdir?



  • boris765 b kullanıcısına yanıt
    B boris765 demiş ki;
    Mesajı Yerinde Gör
    quote:

    Orijinalden alıntı: boris765

    Tarihte doğru bilgi nedir? Kim doğru bilgiyi söyleyebilir?



    Bakın Halil İnalcık bile bazı konularda oldukça ezbere dayanan ve hiçbir geçerliliği olmayan tespitler savurabiliyor. Mesela gerileme paradigması, Osmanlı ordusu hakkında yaptığı tespitler baştan sona yanlıştır. Üstüne yeri geldi mi son derece ideolojik şekilde batı merkezli düşüncelerle bugün hiçbir geçerliliği olmayan tespitler yapar, yeri geldimi bazı konuşmalarında tarihi günün amerikancı/batıcı siyasi yönelimlerini tashihlemek amacıyla kullanır.



    Evet tarihçilerin şeyhidir, ülkemizin çıkardığı en büyük tarihçidir ama bu her verdiği bilgiyi 'doğru bilgi' yapmaz.



    ***



    Konuya dönersek sıradan okuyucunun geçmişteki siyasi olayları öğrenmesine/ezberlemesine tarih diyemeyiz. Bu yüzden akademik siyasi tarih kitapları eğer tarihçi/siyasetçi falan değilse gereksizdir.



    Ama mesela Kafamda Bir Tuhaflık romanını okusa, yaşadığı şehrin 30 yıllık dönüşümünü kavrasa bu ona inanılmaz bir fayda sağlar.



    Mevlüt gibi gecekonduda doğmuş insanların tarihi bilmem hangi padişahın neler yapmasından, hangi savaşta kimin kazanmasından çok daha değerli bir tarihtir.

    E kusura bakma da buna çüş denir...



    Halil İnalcık gibi hayatı boyunca her fırsatta batı tarihçiliğinden dem vurmuş, batı tarihçiliğinin ne kadar büyük yanlışlar içerisinde olduğunu söylemiş, tarihçi olmasının sebebini buna karşı mücadele etmek olduğunu söylemiş adama batıcıdır diyen biri Allah rızası için tarih falan konuşmasın, komik de değil, acınası duruma düşürüyorsun kendini...



    Ayrıca roman kurgudur, kurgudan tarih öğrenilmez, iki artı iki dörttür. O dediğin şeyi yapan kitaplar ayrıdır, mahalli tarih denen bir kavram vardır. Tarih ve tarihçilik sadece hükümdarlardan, siyasi anlaşmalardan, savaşlardan ibaret değildir. Şunu söyleyen adam zaten Allah aşkına tarih şöyle öğrenilir falan diye konuşmasın, mevcut olan birşeyi bilmiyorsun, insanın da bilmediği konularda konuşmaması gerekiyor.

    En basitinden benim gibi Kadıköylü olup Kadıköy tarihini merak edenler için 1900-1950 arası, Kadıköy'ün okullarından vapurlarına esnafından eczanesine, buradan çıkan ünlü kişilere kadar anlatan Bir Zamanlar Kadıköy isimli kitabı okur, Kadıköy'ün mahalli tarihini öğrenir. Bunun gibi mahalli tarih kitapları neredeyse her il ve birçok önemli ilçe için mevcuttur.



    Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayacağını ne zaman öğrenecek insanımız merak ediyorum...
    phoebe-buffay kullanıcısına yanıt
    phoebe-buffay demiş ki;
    Mesajı Yerinde Gör
    quote:

    Orijinalden alıntı: phoebe-buffay

    Tavsiyeler için çok çok teşekkür ederim hepinize
    @boris765 önerebileceğin romanlar nelerdir?

    Aman ha, aman gözünü seveyim roman ile tarih falan öğrenilmez. Roman denen şey kurgudur, tarihi içeriği olduğu için sevilebilir, ama tarih öğrenilmez. Verdiğim listedeki kitapların birkaçı hariç hepsi zaten popüler tarzda kitaplardır. Yani doğru bilgiyi veren, sıradan birinin de okuyup anlayabileceği kitaplardır. Tarih de böyle öğrenilir, romanlardan falan değil.
    boris765 b kullanıcısına yanıt
    B boris765 demiş ki;
    Mesajı Yerinde Gör
    quote:

    Orijinalden alıntı: boris765

    Halil İnalcık'a batıcı demedim. Genel olarak buna eleştiri getiren biri evet ama birçok meselede batı merkezli düşünmekten kurtulamamış biri. Tekrar söylüyorum özellikle 1600 sonrası birçok tespiti hatalı ve batı merkezlidir. (Gerileme Paradigması eleştirisi için Baki Tezcan okunabilir.)

    Üstüne Türkiye'nin modernleşme tarihi ve Batı'ya entegrasyonu hakkında yaptığı tespitler ne derece batı merkezli düşündüğünü gösteriyor, anlayana.

    Haa elbette ülkemizin en büyük tarihçisidir buna bir şey diyemem, benim kastettiğim büyük tarihçilerin bile birçok hatası olabilirken her tarihi bilgiye kesin gözlerle bakmanın zorluğuydu.


    Bir diğeri siz ne kadar ayar verme meraklısı bir insansınız. İnanın konuşulmuyor sizinle. Hemen tarih konuşma, bilmşyorsun, cahilsin vs. laflarını söylüyorsunuz her meselede.

    Kastettiğim yine bir bölgenin sadece mahalli tarihi değildi. Ülkenin bütün sosyolojik durumunu, insanların psikolojisini, şehrin yapısının değişmesinin insan ruhuna yansımaları, iktisadi problemlerin ve siyasi olayların halkın yaşantısına yansımaları, eski eşyaların, bozacılığın ve diğer eski mesleklerin tarihi, geçmişe ait değerlerin nasıl devam ettirelemediği, tarihe bakış açısının herkesin gözünden nasıl değiştiği vs. bir çok meseleyi harmanlayarak veriyor Kafamda Bir Tuhaflık romanı. Ve inan bana uyduruk doktora tezlerinden daha fazla araştırmaya dayanıyor.

    Tarihi romanlar öğretir derken Eco, Pamuk, Tanpınar, Mann vs. büyük yazarların dönem ve çağ romanları tarihi öğretir diyorum. Sosyal tarih üzerine ve birçok sosyal bilim dallarını harmanlayan akademik eserler var evet ama bunlar sıradan okuyucunun üstesinden geleceği eserler değil. Tarihçi, sosyolog vs.nin okuması daha uygun bu eserleri.

    Ayrıca romanları kurgu deyip küçük görme. Birçok sosyal bilimin en saf haliyle yansıdığı yer romanlardır.

    Bilgisi olmadan konuşan adama cahil denir. Bilgin olmayan konuda konuştuğuna göre sen de cahilsin, bu kadar basit.



    Halil İnalcık'a batıcı demedim diyen insanın, 1 cümle sonra "ne derece batı merkezli düşünüyor" demesi de pek güzel olmuş... Ayrıca Halil İnalcık gibi dev bir ismi de hiçbir eseri olmayan, biri Hakim Paradigma gibi Türkçe fakiri bir isimle çıkmış olmak üzere toplamda 3 kitap çıkarmış, aslen tarihçi olmayan birinin gözüyle değerlendirmeye ihtiyacım yok; Allah'a şükür kendi aklım var.



    Romanlar kurgudur, kurgu olmayanına zaten alan kitabı, teknik kitap deniyor...

    Bilgin olmayan konularda dolaşıyorsun... Şunu anlatıyor bunu anlatıyor dediğin şeylerin hepsini, o kitaplar fazlasıyla yapıyor zaten merak etme. Tarih kitabı demek kronolojik sıra vermek değildir, neden sonuç ilişkisini kurar, mukayese eder, açıklar, farklılıkları ortaya koyar ve bunların hepsini de gerçeklere, o dönemden kalan resmî evraklara dayanarak yapar. Kullandığı kaynakları da analiz eder, tenkit sonucunda ortaya çıkan bilgiyi paylaşır.



    Ayrıca Pamuk gibi birinden tarih öğrenilir diyen adam Allah rızası için onu okumaya devam etsin, tarihe bulaşmasın rica ediyorum. Kendi milletine sövmeyi aydın olmak zanneden, çıkardığı kitapların büyük bölümü kötü bir tercüme seviyesinde intihalden ibaret olan adamlardan tarih okumaya devam et sen. Buna devam ederken tarihe karışma ama olur mu ? Akademik eserler ile popüler dilde yazılmış kitapların farkını anlayamayacak kadar bu kitaplardan haberi olmayan, okumamış, tarihçiliğin ne olduğu hakkında fikri bile olmayan birisinin söyledikleri zaten ciddiye falan da alınmaz. Verdiğim listede adı geçen ve bahsini ettiğim kitapları okuyup anlamamak için Türkçe fakiri ve zeka problemin olması gerekiyor, tarihçi olmamak değil...
    boris765 b kullanıcısına yanıt
    B boris765 demiş ki;
    Mesajı Yerinde Gör
    quote:

    Orijinalden alıntı: boris765

    Tahsin Yücel gibi dil üstadımızın Pamuk için yazdığı eleştiri yazısını göndereceksin sandım bir an. Allah'tan onu gödermedinde seni hala ciddiye alıp son bir cevap daha yazıyorum.

    Bakın postmodern yazım tekniklerinde Pamuk'un yaptığı olabildiğine normal bir durum. Buna intihal denmiyor, buna metinlerarası kuramı deniyor. Bu bir...

    Beyaz Kale Orhan Pamuk'un en kısa romanıdır. Ayrıca teknik olarak en basit olan birkaçından biridir. Şimdi intihal yapmış desek bile(ki böyle birşey yok) bu adamın çoğu okuyucu tarafından Türk Edebiyatının zirvesi olarak adlandırılan Kara Kitap gibi bir romanı var. Yeni Hayat, Benim Adım Kırmızı gibi oldukça kült romanları var. Bu iki.

    Murat Bardakçı gibilerinin niyeti tamamen trollük ve karalama. Bu üç.

    Dördüncüsü Orhan Pamuk edebiyata oldukça vakıf olan, tasavvufi eserlerden tut batının tüm tekniklerini yalayıp yutmuş biri. Hatta bu konuda bu ülkede Tanpınar bir, Pamuk ikidir. Divan okumamış dediğin adamı birazcık tanı istedim.

    Beş Orhan Pamuk Reşat Ekrem Koçu'yu dört büyük üstadından biri kabul eder. Onun kitaplarıyla büyüdüm der.(Bknz; İstanbul Hatıralar ve Şehir) Murat Bardakçı trolünün yalan ve iftiralarını gör diye dedim.

    Altı ben öyle çok tarihi eser okumadım. Ama küçüklüğümden beri Dostoyevski, Umberto Eco gibi yazarları okudum ve okumaya devam ederim. Bu yazarların ve Pamuk'un birçok eserini okudum. Pamuk bu adamların hepsinden belli açılardan çok farklıdır. İlla birine yamayacaksınız çağ romanlarını Mann'a yamayabilirsiniz, postmodernist romanları da biraz Borges'a yamayabiliriz. Ama Pamuk belirli yönlerden bu yazarları aşar. Bunu ancak bu dediğim yazarları okuyanlar anlar, okumadan bir metin alıp nefret besleyip iftira kasanlar değil.

    Yedincisi ve son olarak Pamuk'un görüşlerini onun okuyucusu olarak bilirim. 80'den önce solcuydu daha sonra solculuğu bıraktı ve Cevdet Bey ve Oğulları romanıyla kendisini ve çevresini, siyasi hayatı temelden sorgulamaya gitti. Evet yanlış fikirleri de oldu. Ama hiçbir vakit bu millete tepeden bakan aydınlardan olmadı, eserlerinde bunları yerden yere vurdu. Eserlerinin her yerinde tarihin ne kadar rölatif ve çok boyutlu algılanabileceğini belirtti. Elbette dedikleri insanları rahatsız etti, Murat Bardakçı gibi dinazorları nefret ettirdi. Siyasi tespitleri doğru veya yanlış umurumda değil ama dedikleri Atatürkçülerede, Ulusalcılarada batıyor, İslamcılarada batıyor, solcularada batıyor. Bu yüzden ideolojik gözlüklerle hayata bakan insanların hiçbiri yani bu ülkenin en az yüzde doksanı Pamuk'u okumaz ama nefret eder.

    Bana dediğiniz okumadan fikir belirtmeyi siz yapıyorsunuz, bide hala konuşuyorsunuz. Önce bir oturun kendinizi sorgulayın.

    Tarih okumadığını söyleyen adamın bu konuda ne işi var, önce onu bir izah et. Bilmediğin konuda ahkam kesmeye çalışman yetmiyor, başkasına tavsiye de veriyorsun, bravo. Beyin tümörü yahut kalp damar cerrahisi veyahut süper sicim teorisine göre üst boyut matematiği hakkındaki tavsiyelerini de bekliyoruz, hiç çekinme...



    'Çocukluğunda kız kardeşi ile tarlada karga kovalayan sapık bir padişah'' cümlesini kuran adam solcuya, sağcıya falan değil Türk insanına batar...



    Kendi milleti tarafından bu kadar nefret edilen başka bir "aydın" hiçbir ülkede yoktur. Reşad Ekrem için de kullandığı cehalet ürünü ifadeleri biliyoruz. İçki masalarında, oğlan peşinde koşan bir eşcinsel olduğu için İstanbul Ansiklopedisi'ni bitiremedi demek gibi tam bir densizlik örneği de kendisine aittir. Bilmiyor ki, Reşad Ekrem o sıralarda hasta, ömrünün son yıllarında ve parasızlıktan çıkaramadığı ansiklopedisi için yardım yahut sponsor arıyor kapı kapı dolaşıp...



    Bu arada postmodern yazım tekniklerin sana kalsın cicim. Ona biz hem Türkçede hem de yabancı literatürde hırsızlık, çalıntı, intihal diyoruz. Burada bahsi geçen şey bir esinlenme değil, aynı cümlenin içindeki bazı kelimeleri atmak yahut değiştirmek yoluyla kaynak vermeden kullanmak. Buna da hırsızlık denir. Nitekim ilgili romanın önceki baskılarının kaynakça kısmında bir önceki mesajımda verdiğim orijinal metnin bulunduğu kitabın ismi geçmez, bu intihali ortaya çıkıp yaygara kopunca sonraki baskılarda eklenmiştir... O yüzden diyorum, örnek verdiğin adamları dahi okumamışsın. Okusaydın sadece bunlar değil, Eco ve Dostoyevski'den de yürüttüğünü görürdün.



    “Sonra kasaba alanına dolanır. Atatürk heykellerine sıçan güvercinleri ayıplar…”

    “Atatürk kendini içkiye vermiş meyhane kalabalığına, cumhuriyeti emanet etmiş olmanın güveniyle gülümsüyordu…”

    “Atatürk’ün leblebi zevkinin ülkemiz için ne büyük felaket olduğunu…”



    Yahut bu topraklarda 1 milyon Ermeni, 30 bin Kürt öldürüldü demek mi aydın olmak, ideolojiden uzak olmak ?



    Sen tarih değil hiçbir şey okumamışsın ki. Okuma da zaten, dönemin Cumhurbaşkanı dahil olmak üzere bütün yazar çizer takımının rezil rüsva ettiği, Tahsin Yücel ve Emin Özdemir gibi dilciler tarafından kitaplardaki Türkçe'nin ne kadar kötü olduğu ayan beyan ortaya dökülen, içinden çıktığı millete ettiği küfürler nedeniyle her kesimden nefret kazanmış birini aydın zannedip başının üstünde tutmaya devam et. Sen ona devam et, zira bu millet Allah'a şükür kimin gerçek münevver olduğunu, aydın olduğunu gayet iyi biliyor. Bozuk bir Türkçe ile yazmayı "anlaşılamamış dahi" edasıyla marifetmiş gibi el üstünde tutma garabetini yapmak da anca senin kurduğun cümleleri kuran birinden beklenirdi, beklentiyi boşa çıkarmadın.
    boris765 b kullanıcısına yanıt
    B boris765 demiş ki;
    Mesajı Yerinde Gör
    quote:

    Orijinalden alıntı: boris765

    Tamam hocam ben cahilim. Cahil olduğum için bu yorumları yaptım. Siz o üstün bilginiz ve engin ufkunuzla insanlara Ortaylı, Afyoncu gibi mükemmel tarihçileri önermeye devam edin. Ben diyeceğimi dedim ve gidiyorum.

    İnsanın kendini bilmesi güzel şey. Ha bu arada tarih öğrendin adamlara dikkat et; tarih öğreniyorum dediğin adamlardan biri, diğer yabancı yazardan alenen çalmıştır. Örnek verdiğin adamları bile okumamışsın...
    Yapay Zekanın Yanıtı

    Tarihi Öğrenmeye Nereden Başlamalı?

    Tarih öğrenmek, geçmişi anlamamıza, günümüzü değerlendirmemize ve geleceği şekillendirmemize yardımcı olan değerli bir uğraştır. İster yeni başlıyor olun ister bilginizi derinleştirmek istiyor olun, tarih öğrenmeye nereden başlayacağınız konusunda ipuçları mevcuttur.

    Adım 1: Merakınızı Belirleyin

    Tarihin hangi yönleri ilginizi çekiyor? Belirli bir dönem, coğrafi bölge veya konu olabilir. Merakınızı takip etmek, öğrenme sürecini daha eğlenceli ve ödüllendirici hale getirecektir.

    Adım 2: Kaynakları Keşfedin

    • Kitaplar: Tarih üzerine yazılmış sayısız kitap mevcuttur. Yerel kütüphanenizde veya çevrimiçi kitapçılarda arama yapın.
    • Belgeseller: Tarihi olaylar ve şahsiyetler hakkında bilgilendirici ve ilgi çekici belgeseller izleyin.
    • Müzeler ve Tarihi Yerler: Yerel müzeler ve tarihi alanlar, geçmiş hakkında bilgi edinmek ve birinci elden deneyimlemek için harika kaynaklardır.
    • Çevrimiçi Kurslar: Coursera, edX ve Udemy gibi platformlar, tarih üzerine ücretsiz ve ücretli çevrimiçi kurslar sunmaktadır.

    Adım 3: Kronolojik Bir Çerçeve Oluşturun

    Tarihi olayları kronolojik sırada öğrenmek, onları bağlam içinde anlamaya yardımcı olur. Bir zaman çizelgesi oluşturun veya önemli olayları not eden bir not defteri kullanın.

    Adım 4: Birincil Kaynakları İnceleyin

    Tarih kitapları değerli bilgiler sağlarken, birincil kaynaklar (ör. mektuplar, güncüler, gazete makaleleri) geçmişin gerçek doğası hakkında benzersiz bir bakış açısı sunar. Arşivleri, kütüphaneleri ve çevrimiçi kaynakları birincil kaynaklar için araştırın.

    Adım 5: Tartışmalara Katılın

    Farklı tarihsel bakış açılarını anlamak için tarihi forumlara veya tartışma gruplarına katılın. Başkalarının görüşlerini dinlemek ve kendi perspektifinizi genişletmek önemlidir.

    Adım 6: Düzenli Olarak Uygulama Yapın

    Tarih öğrenmek bir süreçtir ve düzenli uygulama gerektirir. Okuyun, yazın, tartışın ve tarihle ilgili filmler ve belgeseller izleyin. Ne kadar çok uygularsanız, bilginiz o kadar derinleşir.

    İpuçları

    • İlgi çekici konularla başlayın ve yavaş yavaş daha karmaşık konulara geçin.
    • Notlar alın, özetler yazın ve bilgileri düzenli bir şekilde organize edin.
    • Sabırlı ve azimli olun. Tarih öğrenmek zaman ve çaba gerektirir.
    • Başkalarıyla bağlantı kurun ve tarih meraklılarıyla sohbet edin.
    Yapay Zekanın Yanıtını Genişlet
  • İlk çağlardan başla derim. Taş devriyle ilgili Regina Phalange'nin kitaplarına bakabilirsin.
  • Donald Trump kullanıcısına yanıt
    Güldürmedi
  • phoebe-buffay kullanıcısına yanıt
    Arkadaş şaka yapmamış bence de başlanabilir fakat bence Tarihin Arka Odası ve Teketek programlarını izle.Farklı dönemler konuşuluyor bu programlarda.Oradan ilgini çekecek birşeyler kesin dinlersin.Daha sonra ilgini çeken alanda okuma yaparsın.Fakat ben gene de birkaç öneride bulunayım

    Osmanlı Tarihi için Halil İnalcık hocamızın "Devlet-i Aliyye" isimli eserinde başla

    Yunan be Roma Tarihi için Oğuz Tekin'in "Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş" kitabı iyidir
  • Osmanlı ve Orta Asya, İslamiyet öncesi Türk tarihi hakkında kitap okumak istiyorsan, şöyle detaylı bir liste hazırlamıştım;

    http://www.mecmuayitevarih.com/2016/10/ne-okumalym-osmanl-tarihi.html

    http://www.mecmuayitevarih.com/2016/10/ne-okumalym-islamiyet-oncesi-ve-orta.html




  • Nerden başlayacağını değilde başlanmaması gerektiğini söyleyeyim

    Bir ideolojinin öncüsünden ya da devletçilerden başlamamalısın
  • Tarihi yıllar boyu öğrenmek herşeyi bilmek isteriz. Ama tarih o kadar geniştir o kadar büyüktür ki hiçbir zaman tamamına hakim olamaz, tamamını bilemezsin. İlgini çeken kitapları okumaya devam et, Belgeseleri izle. Ama şunu unutma iş hayatı başladıgı anda o kitaplar alınacak ancak okunamayacak, arada bir iki belgeselden fazlası olmayacak. İmkan varken fazlasıyla oku izle araştır. Kesinlikle yayından kaldırılmış olan tarihin arka odası programını youtube'den izle. Bu ülkede görüp görebileceğin en iyi fikir ve tarih adamını Halil hocanın öğrencisi ilber bey'den pek kıymetli bilgiler öğrenebilirsin.
  • Roman okuyarak başlayabilirsin.



    Akademik kitaplar okumamalı bence normal bir okuyucu. Ben onlarca akademik kitap okumuşumdur ve okuyorum hala ama bana tarihi bunlar değil romanlar öğretti.



    Mesela lisedeyken okuduğum Eco'nun Prag Mezarlığı kitabı. Dönemin ruhunu ve toplumsal paranoyasını inanılmaz ayrıntılarla anlatmıştı. İşte tarih dediğin budur. Tarih bilmem kim kimi düdüklemiş, kim bilmem kime posta koymuş, kim kimi satmış falan değildir.



    Tarih 'geçmişin ruhunu' anlamaya çalışmaktır. Son zamanlarda akademik tarihçilikte bu yönde ilerliyor. 19. Yüzyılın bilimsel şekilciliğini, 20. Yüzyılın Marksist/İktisadi boyutunu aşıp 'geçmişin ruhu'na odaklanıyor.



    Ha romanlar çok mu doğru şeyler anlatıyor. Yani objektif mi diye sorabilirsin. Bende derim ki akademik tarihçiler çok mu objektif? Özellikle ülkemiz tarihçileri?



    Erken İç Asya tarihinden tut Osmanlı tarihine kadar baştan aşağı subjektif değerlendirmeler yapan tarihçiden bol bir şey yoktur bu memlekette. Bu bolluğun içinde doğru bilgi aramak roman ve hikayelerden bilgi aramaktan çok daha zordur.




  • Tavsiyeler için çok çok teşekkür ederim hepinize
    @boris765 önerebileceğin romanlar nelerdir?
  • Ben kendi yaptığımı söyleyim

    İlk önce cumhuriyet tarihini öğrenmek istiyordum Kemal karpat ın kısa Türkiye tarihi kitabını okudum 1800-2012 arasını anlatıyor.

    Sonra da İlber Ortaylının Türklerin tarihi 1-2 kitaplarını okudum bu iki kitap 550 sayfa ediyor ama ben bu tatilde bitirdim sen de 20-25 günde bitirsin max.



    Ama ben bu üç kitabın da ozetini çıkardım. Okurken araştırma yaptım mesela İlber Ortaylı okurken Farslar, Göktürk devleti, Cengiz Han gibi isimler geçiyordu hepsini netten araştırıp özetime ekledim. Şimdi Türklerin tüm tarihi hakkında az bilgi sahibiyim genel şeyleri biliyorum sadece. Ama bunlar bana yeterli geliyor zaten alanım da çok farklı tarihten



    Şimdi de uygun olursam Ali Çimen in Tarihi değiştiren olaylar, liderler gibi ayrı ayrı kitapları var onları alıp okuyacağım ki dünya tarihi hakkında da bilgi sahibi olayım. Hitler, Stalin, Fransız devrimi vs...



    Böyle yaptım gayet memnunum hocam ilk önce Türk tarihi sonra dünya tarihine yönelirsen daha verimli olur bence




  • Bu arada İlber Ortaylı nin kitapları 1453 e kadar ve Fatih in ölümüne kadar anlatıyor yani 1481-1800 arasını pek bilmiyorum okuduğum kitaplar buraları içermiyordu ama çok da önemsemiyorum gerekli yerler oralar değil bence. Zaten alanım değil tarih
  • Devlet Guşu kullanıcısına yanıt
    Fikir sahibi olmak için ali çimen'in bahsettiğin seriden bi kitabını almıştım, seriyi tanıtmak için çıkmış bir kitaptı ve hoşuma da gitti açıkçası. İlber ortaylının kitapları da var aklımda ama tarih çok kapsamlı bir konu olduğu için nereden başlayacağını şaşırıyor insan
    Yorumun için teşekkürler dikkate alacağım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: phoebe-buffay

    Tavsiyeler için çok çok teşekkür ederim hepinize
    @boris765 önerebileceğin romanlar nelerdir?

    Aman ha, aman gözünü seveyim roman ile tarih falan öğrenilmez. Roman denen şey kurgudur, tarihi içeriği olduğu için sevilebilir, ama tarih öğrenilmez. Verdiğim listedeki kitapların birkaçı hariç hepsi zaten popüler tarzda kitaplardır. Yani doğru bilgiyi veren, sıradan birinin de okuyup anlayabileceği kitaplardır. Tarih de böyle öğrenilir, romanlardan falan değil.
  • Listenizi kaydettim ama fazla kitap var yani bir anda hepsini alıp okuyamam, kafamda bir sıralama yapamıyorum tam olarak hangi kitabın ne kadar ağır olduğunu bilmediğim için. Siz başlangıç için hangilerini önerirsiniz?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: phoebe-buffay

    Listenizi kaydettim ama fazla kitap var yani bir anda hepsini alıp okuyamam, kafamda bir sıralama yapamıyorum tam olarak hangi kitabın ne kadar ağır olduğunu bilmediğim için. Siz başlangıç için hangilerini önerirsiniz?

    Ondan dolayı her kitabın açıklamasını yaptım. Ha ona rağmen en temeli hangisi ? Bana kalırsa Osmanlı tarihi için Sorularla Osmanlı İmparatorluğu (tek cilt) İslamiyet öncesi Türk tarihi için ise Kök Tengrinin Çocukları yahut Sorularla Eski Türk Tarihi kitapları en ideali olacaktır.

    Yazıyı özellikle paylaştım çünkü sadece liste vermiyorum, o kitaplar ve içerikleri hakkında bilgi de veriyorum.
  • Kraven kullanıcısına yanıt
    Listeden ben de faydalandım, çok teşekkürler
  • quote:

    Orijinalden alıntı: schtroumpfette

    Listeden ben de faydalandım, çok teşekkürler

    Rica ederim ne demek. Sayfayı açıp bu tarz içerikleri paylaşmamın amacı zaten bu.
  • Kraven kullanıcısına yanıt
    Tarihte doğru bilgi nedir? Kim doğru bilgiyi söyleyebilir?



    Bakın Halil İnalcık bile bazı konularda oldukça ezbere dayanan ve hiçbir geçerliliği olmayan tespitler savurabiliyor. Mesela gerileme paradigması, Osmanlı ordusu hakkında yaptığı tespitler baştan sona yanlıştır. Üstüne yeri geldi mi son derece ideolojik şekilde batı merkezli düşüncelerle bugün hiçbir geçerliliği olmayan tespitler yapar, yeri geldimi bazı konuşmalarında tarihi günün amerikancı/batıcı siyasi yönelimlerini tashihlemek amacıyla kullanır.



    Evet tarihçilerin şeyhidir, ülkemizin çıkardığı en büyük tarihçidir ama bu her verdiği bilgiyi 'doğru bilgi' yapmaz.



    ***



    Konuya dönersek sıradan okuyucunun geçmişteki siyasi olayları öğrenmesine/ezberlemesine tarih diyemeyiz. Bu yüzden akademik siyasi tarih kitapları eğer tarihçi/siyasetçi falan değilse gereksizdir.



    Ama mesela Kafamda Bir Tuhaflık romanını okusa, yaşadığı şehrin 30 yıllık dönüşümünü kavrasa bu ona inanılmaz bir fayda sağlar.



    Mevlüt gibi gecekonduda doğmuş insanların tarihi bilmem hangi padişahın neler yapmasından, hangi savaşta kimin kazanmasından çok daha değerli bir tarihtir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: boris765

    Tarihte doğru bilgi nedir? Kim doğru bilgiyi söyleyebilir?



    Bakın Halil İnalcık bile bazı konularda oldukça ezbere dayanan ve hiçbir geçerliliği olmayan tespitler savurabiliyor. Mesela gerileme paradigması, Osmanlı ordusu hakkında yaptığı tespitler baştan sona yanlıştır. Üstüne yeri geldi mi son derece ideolojik şekilde batı merkezli düşüncelerle bugün hiçbir geçerliliği olmayan tespitler yapar, yeri geldimi bazı konuşmalarında tarihi günün amerikancı/batıcı siyasi yönelimlerini tashihlemek amacıyla kullanır.



    Evet tarihçilerin şeyhidir, ülkemizin çıkardığı en büyük tarihçidir ama bu her verdiği bilgiyi 'doğru bilgi' yapmaz.



    ***



    Konuya dönersek sıradan okuyucunun geçmişteki siyasi olayları öğrenmesine/ezberlemesine tarih diyemeyiz. Bu yüzden akademik siyasi tarih kitapları eğer tarihçi/siyasetçi falan değilse gereksizdir.



    Ama mesela Kafamda Bir Tuhaflık romanını okusa, yaşadığı şehrin 30 yıllık dönüşümünü kavrasa bu ona inanılmaz bir fayda sağlar.



    Mevlüt gibi gecekonduda doğmuş insanların tarihi bilmem hangi padişahın neler yapmasından, hangi savaşta kimin kazanmasından çok daha değerli bir tarihtir.

    E kusura bakma da buna çüş denir...



    Halil İnalcık gibi hayatı boyunca her fırsatta batı tarihçiliğinden dem vurmuş, batı tarihçiliğinin ne kadar büyük yanlışlar içerisinde olduğunu söylemiş, tarihçi olmasının sebebini buna karşı mücadele etmek olduğunu söylemiş adama batıcıdır diyen biri Allah rızası için tarih falan konuşmasın, komik de değil, acınası duruma düşürüyorsun kendini...



    Ayrıca roman kurgudur, kurgudan tarih öğrenilmez, iki artı iki dörttür. O dediğin şeyi yapan kitaplar ayrıdır, mahalli tarih denen bir kavram vardır. Tarih ve tarihçilik sadece hükümdarlardan, siyasi anlaşmalardan, savaşlardan ibaret değildir. Şunu söyleyen adam zaten Allah aşkına tarih şöyle öğrenilir falan diye konuşmasın, mevcut olan birşeyi bilmiyorsun, insanın da bilmediği konularda konuşmaması gerekiyor.

    En basitinden benim gibi Kadıköylü olup Kadıköy tarihini merak edenler için 1900-1950 arası, Kadıköy'ün okullarından vapurlarına esnafından eczanesine, buradan çıkan ünlü kişilere kadar anlatan Bir Zamanlar Kadıköy isimli kitabı okur, Kadıköy'ün mahalli tarihini öğrenir. Bunun gibi mahalli tarih kitapları neredeyse her il ve birçok önemli ilçe için mevcuttur.



    Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayacağını ne zaman öğrenecek insanımız merak ediyorum...




  • Kraven kullanıcısına yanıt
    Halil İnalcık'a batıcı demedim. Genel olarak buna eleştiri getiren biri evet ama birçok meselede batı merkezli düşünmekten kurtulamamış biri. Tekrar söylüyorum özellikle 1600 sonrası birçok tespiti hatalı ve batı merkezlidir. (Gerileme Paradigması eleştirisi için Baki Tezcan okunabilir.)

    Üstüne Türkiye'nin modernleşme tarihi ve Batı'ya entegrasyonu hakkında yaptığı tespitler ne derece batı merkezli düşündüğünü gösteriyor, anlayana.

    Haa elbette ülkemizin en büyük tarihçisidir buna bir şey diyemem, benim kastettiğim büyük tarihçilerin bile birçok hatası olabilirken her tarihi bilgiye kesin gözlerle bakmanın zorluğuydu.


    Bir diğeri siz ne kadar ayar verme meraklısı bir insansınız. İnanın konuşulmuyor sizinle. Hemen tarih konuşma, bilmşyorsun, cahilsin vs. laflarını söylüyorsunuz her meselede.

    Kastettiğim yine bir bölgenin sadece mahalli tarihi değildi. Ülkenin bütün sosyolojik durumunu, insanların psikolojisini, şehrin yapısının değişmesinin insan ruhuna yansımaları, iktisadi problemlerin ve siyasi olayların halkın yaşantısına yansımaları, eski eşyaların, bozacılığın ve diğer eski mesleklerin tarihi, geçmişe ait değerlerin nasıl devam ettirelemediği, tarihe bakış açısının herkesin gözünden nasıl değiştiği vs. bir çok meseleyi harmanlayarak veriyor Kafamda Bir Tuhaflık romanı. Ve inan bana uyduruk doktora tezlerinden daha fazla araştırmaya dayanıyor.

    Tarihi romanlar öğretir derken Eco, Pamuk, Tanpınar, Mann vs. büyük yazarların dönem ve çağ romanları tarihi öğretir diyorum. Sosyal tarih üzerine ve birçok sosyal bilim dallarını harmanlayan akademik eserler var evet ama bunlar sıradan okuyucunun üstesinden geleceği eserler değil. Tarihçi, sosyolog vs.nin okuması daha uygun bu eserleri.

    Ayrıca romanları kurgu deyip küçük görme. Birçok sosyal bilimin en saf haliyle yansıdığı yer romanlardır.




  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.