Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
iOS
Android
Bildirim
Standart dışı 107 su markası (4. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Korusu'dan başka içemiyorum nedense buruk geliyor diğerlerinin tadı -
quote:
Orijinalden alıntı: swat882
yanlız burada yanlışlıklar var.... erikli nestle gibi bilindik suların tse ve diğer belgeleri var.. yani sağlık bakanlığından ya da tse den geçen bir su nasıl olurda 157. sırada olur ?
bunlar yandaş gibi geldi bana... birilerini batırmak ve birilerinin cebini doldurmak...
ben erikli almaya devam edeceğim
testleri bizzat yapan biri olarak, dediklerinize aynen katılıyorum... -
Abant kullanıyorum. F/P oranı güzel tadı da Erikli ile neredeyse aynı -
Reklamlara aldanıp Saka su aldım fakat teste eksi puan almış. Buzdağı falan bilinmeyen marka nasıl birinci oluyor anlamadım. Birde hamidiye sırma niye teste katılmak istememiş tartışılır. -
quote:
Orijinalden alıntı: voodoo child
quote:
Orijinalden alıntı: swat882
yanlız burada yanlışlıklar var.... erikli nestle gibi bilindik suların tse ve diğer belgeleri var.. yani sağlık bakanlığından ya da tse den geçen bir su nasıl olurda 157. sırada olur ?
bunlar yandaş gibi geldi bana... birilerini batırmak ve birilerinin cebini doldurmak...
ben erikli almaya devam edeceğim
testleri bizzat yapan biri olarak, dediklerinize aynen katılıyorum...
çok büyük para dönüyor
-
quote:
Orijinalden alıntı: McCarty
yuhhh Biz erikli aliyoruz ve 157. Sırada
bimdeki suyun adı neydi ? onu mu alsak ne yapsak
Bim'deki su Saka, o da yaramaz
-
arkadaşlar biraz inceledim tabloyu, biyoloji öğrencisiyim. tüm markaların mikrobiyolojik açıdan temiz olduğunu söyleyebiliriz, tabloda en üst satırda soldan sağa giderken Parazitlere kadar olan kısım mikrobiyolojik durum hakkında bilgi veriyor.
geri kalan kısımdaysa bir takım kimyasallar var.
tablonun genelinde Kırmızıyla işaretlenmiş kısımlar standartlara göre olmaması gereken miktarları belirtiyor. örneğin akrilamid sütununda aşağı doğru inin, değerlerlerin kırmızı işaretlendiği markalar var. veya başka kimyasallara göre de bakılabilir. O kırmızıların az olması daha iyi demek.
şimdi bu puanlamalara göre su almamak biraz saçma olur. çünkü o kimyasalları SUyla almasanız da hazır olarak tüketilen işlenmiş gıdaların çoğundan alıyor olabilirsiniz. Burda önemli olan bu tarz gıdaları ne kadar tükettiğiniz.
yukarıda akrilamidden bahsettim mesela kansorejen olabildiği tespit edilmiş bir madde. cipslerde, patates kızartmasında olaşabilen bir madde.
tek tek tüm kimyasalları yazmak mümkün değil ama özetle, içtiğiniz markayı bulun soldan sağa gidin, kırmızılar ne kadar çoksa o kadar kötü. Ama puanlamayı farklı standartlara göre yapmışlar. mesela türk standartlarına göre limitin üstünde görünen bir değer, dünya sağlık örgütüne göre limitn altında olmasına rağmen düşük puan almış. Yani sadece puanla yargılamak çok doğru değil.
-
MUSLUK SUYU içmem. kimsede içtiremez.
Erikli-fındıksu listede olsada içmeye devam. yapacak birşey yok. -
Korusu'ya devam... -5,32'den bişey olmaz 
-
Doğa naturela -1 almış onu mu içelim :D kötünün iyisi..
billur su tüketyoduk bizde bırakıcaz herhalde.. -
mide sorunu olanlara SAKA yı öneririm he paranız var ise gidin adam gibi arıtıcı alın tezgah altı filtrelilerden 6 ayda bir filtresi değişiyor. ürün ismide biliyorum bir yakınım kullanıyor. yaklaşık oalrak 1500 TL civarında. ben ;Pürsu kullanıyordum ancak artık bende o arıtıcıyı alacağım.
Konu ile ilgili Pürsuya Mail gödneridim gelen cevabı aynen paylaşıyorum ;
"Pürsu markalı damacana su ile ilgili olarak göndermiş olduğunuz mesajınızı aldık. Kurumumuza ve markamıza gösterdiğiniz ilgiden ötürü teşekkür ederiz.
Kendini “Gıda Güvenliği Hareketi” olarak tanımlayan bir oluşum 17 Ocak tarihinde Ambalajlı Su Raporu adı altında sözde bir rapor yayınlamış ve bu rapor bazı basın yayın kuruluşlarında haber olmuştur. Sektörümüzde denetim yetkisi Sağlık Bakanlığı ve ilgili kuruluşlarına aittir. Bu denetimler zamanında, tam ve eksiksiz olarak yapılmaktır. Faaliyete başladığımız ilk günden bu zamana kadar yapılan denetimler kapsamında Pürsu’nun üretildiği kaynaklar da denetlenmiş ve Pürsu’nun sağlık koşullarına uygun olduğu defalarca tespit edilmiş, ürünümüzde hiçbir olumsuzluğa rastlanmamıştır. Ürünümüz, Türk Standartları Enstitüsü (TS-266), Sağlık Bakanlığı İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik (TR-SB-Y), Avrupa Birliği (98-83-EC) Amerika Birleşik Devletleri (EPA) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nun tüm standart değerlerine uygundur.
Haberlere konu olan sözde oluşum resmi bir kuruluş olmadığı gibi, “su” alanında uzmanlığı ve deneyimi olan bir yapıda değildir. Denetim yetkisi olmadığı gibi yaptığı değerlendirmede hiçbir ürünü, gerekli koşulları sağlayan laboratuvarlarda analiz ettirmeden, bir içme suyunda olması ve olmaması gereken “ideal değerler” adı altında “kendi değerlerini” belirlemiş ve buna bağlı bir sıralama yapmıştır.
Pürsu’yu bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gönül rahatlığı ile tüketebileceğinizi bildirir, kurumumuza göstermiş olduğunuz ilgiden ötürü tekrar teşekkür ederiz.
Saygılarımızla,
Pürsu Hizmet Hattı
444 9 787"
Pürsu bu arada Koç grubuna aitmiş onu öğrendim. Tamamen bilgilendirme amaçlıdır kimse yanlış anlamasın
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi darksnr -- 17 Ocak 2013; 14:22:12 >
-
quote:
Orijinalden alıntı: crazyslamdunker
bir damacanasına 8TL verdiğim erikliye yazıklar olsun nestlenin aldğından falan haberim yoktu. hakkımı helal etmiyorum
konu için teşekkürler.
damla markası da coca cola nın
önce şehir havası en pis suları en kirli çorlu ilçesindeki dandik suları ozonlayıp filtre edip turkuaz adı altında satmaya kalktılar (pepsi de aynı işi aquafino markası adı altında yapmaya çalıştı ) : bütün coca cola verdikleri yerlere ücretsiz olarak turkuaz su verdiler.gazetelere aylar öncesinden prof dr lar aracılığı ile günde en az 3 litre su içmelisiniz yalanı attırdılar (kendim uzman hekimim : günde şu kadar su içilecek diye kural olmaz.ne kadar kaybetti isen o kadar sıvı alırsın . ki Türk insanı zaten ayran çay soda vs çorba içerek bu sıvı açığını kapatıyor.yoksa Türk halkının ölmesi lazımdı çoktan susuzluktan.) sonra insanlar akıllandı ki o kadar uyanıkca bir iş ki : işlenmiş içme suyu yazısı bile yoktu sadece kapak rengi kaynak suyunda mavi iken bunların ki koyu mavi idi.zamanın sağlık bakanlığı ve görevlileri su işinde o kadar çok maniple edildi yada ettiler ki yok hologramı olmayan su satılamadı.poşete girmeyen ekmek satılamadı.yılların niksar ayvaz suyu ve pınar şaşal suyu yıllık 120 tl parasını yatırmadı diye lisansları iptal edildi.neyse su savaşları ve oyunları bitmez
günümüze dönersek coca cola turkuaz satamayınca mecburen sağda solda kaynak suyu bulmaya çalıştı.yine ozonla işlenmiş sapanca gölü suyudur damla suyu
listede yalnız iyi incelersek bu tam bir excell çalışması gibi
bursa suları özellikle uludağ dan çıkanlar 150. sırada
uludağ volkanik bor kadmiyum vs element içeren bir dağ.maden işletmeleri de var.
uludağ sularında o maddelerin çıkması kaçınılmaz
dolayısı ile exceli değerlendirirken bunları göz önüne almak lazım
-
ERikliye baktım, bakın, standart dışı olarak işaredikleri parametreler Nitrit, Epikloridin ve Pestisitler
nitrit için dünya sağlık örgütü (WHO) standartı 1 Litrede 3 mikrogram, eriklinin değeri 1 litrede 0.2 mikrogram
epikloridin için WHO standartı 1 litrede 0,4 mikrogram, eriklide 1 litrede 0.1 mikrogram
Pestisitler için dünya sağlıkö örgütü değerini yazmamışlar, türk standartlarına göre 1 litrede 0,5 mikrogram, eriklinin değeri de 0.5 mikrogram.
ki pestisitler için konuşursam, pazardan marketten aldığımız sebze meyveden vücudumuza bu değerlerin kaçar katı pestisit aldığımızı ne siz sorun ne ben söyliyim..)
özet: puantaja bakmayın arkadaşlar. tek tek parametreleri ve hangi standartı ne kadar aştığına bakın. -
quote:
Orijinalden alıntı: what_tha
ERikliye baktım, bakın, standart dışı olarak işaredikleri parametreler Nitrit, Epikloridin ve Pestisitler
nitrit için dünya sağlık örgütü (WHO) standartı 1 Litrede 3 mikrogram, eriklinin değeri 1 litrede 0.2 mikrogram
epikloridin için WHO standartı 1 litrede 0,4 mikrogram, eriklide 1 litrede 0.1 mikrogram
Pestisitler için dünya sağlıkö örgütü değerini yazmamışlar, türk standartlarına göre 1 litrede 0,5 mikrogram, eriklinin değeri de 0.5 mikrogram.
ki pestisitler için konuşursam, pazardan marketten aldığımız sebze meyveden vücudumuza bu değerlerin kaçar katı pestisit aldığımızı ne siz sorun ne ben söyliyim..)
özet: puantaja bakmayın arkadaşlar. tek tek parametreleri ve hangi standartı ne kadar aştığına bakın.
Dogru ama yine de en tepedeki sulardan butun bunlarin sifir olmasi ne kadar mumkun?
-
quote:
Orijinalden alıntı: catalyst
quote:
Orijinalden alıntı: what_tha
ERikliye baktım, bakın, standart dışı olarak işaredikleri parametreler Nitrit, Epikloridin ve Pestisitler
nitrit için dünya sağlık örgütü (WHO) standartı 1 Litrede 3 mikrogram, eriklinin değeri 1 litrede 0.2 mikrogram
epikloridin için WHO standartı 1 litrede 0,4 mikrogram, eriklide 1 litrede 0.1 mikrogram
Pestisitler için dünya sağlıkö örgütü değerini yazmamışlar, türk standartlarına göre 1 litrede 0,5 mikrogram, eriklinin değeri de 0.5 mikrogram.
ki pestisitler için konuşursam, pazardan marketten aldığımız sebze meyveden vücudumuza bu değerlerin kaçar katı pestisit aldığımızı ne siz sorun ne ben söyliyim..)
özet: puantaja bakmayın arkadaşlar. tek tek parametreleri ve hangi standartı ne kadar aştığına bakın.
Dogru ama yine de en tepedeki sulardan butun bunlarin sifir olmasi ne kadar mumkun?
bence de pek mümkün değil, eser miktarda (ppm, ppb düzeyinde) bulunabilir, kullandıkların cihaz bu değerleri 0 gösteriyor olabilir.
şu bimde satılan özkaynak suyuna baktım mesela onda da standartı aşan hiçbir değer yok. o
-
quote:
Orijinalden alıntı: cinman
quote:
Orijinalden alıntı: crazyslamdunker
bir damacanasına 8TL verdiğim erikliye yazıklar olsun nestlenin aldğından falan haberim yoktu. hakkımı helal etmiyorum
konu için teşekkürler.
damla markası da coca cola nın
önce şehir havası en pis suları en kirli çorlu ilçesindeki dandik suları ozonlayıp filtre edip turkuaz adı altında satmaya kalktılar (pepsi de aynı işi aquafino markası adı altında yapmaya çalıştı ) : bütün coca cola verdikleri yerlere ücretsiz olarak turkuaz su verdiler.gazetelere aylar öncesinden prof dr lar aracılığı ile günde en az 3 litre su içmelisiniz yalanı attırdılar (kendim uzman hekimim : günde şu kadar su içilecek diye kural olmaz.ne kadar kaybetti isen o kadar sıvı alırsın . ki Türk insanı zaten ayran çay soda vs çorba içerek bu sıvı açığını kapatıyor.yoksa Türk halkının ölmesi lazımdı çoktan susuzluktan.) sonra insanlar akıllandı ki o kadar uyanıkca bir iş ki : işlenmiş içme suyu yazısı bile yoktu sadece kapak rengi kaynak suyunda mavi iken bunların ki koyu mavi idi.zamanın sağlık bakanlığı ve görevlileri su işinde o kadar çok maniple edildi yada ettiler ki yok hologramı olmayan su satılamadı.poşete girmeyen ekmek satılamadı.yılların niksar ayvaz suyu ve pınar şaşal suyu yıllık 120 tl parasını yatırmadı diye lisansları iptal edildi.neyse su savaşları ve oyunları bitmez
günümüze dönersek coca cola turkuaz satamayınca mecburen sağda solda kaynak suyu bulmaya çalıştı.yine ozonla işlenmiş sapanca gölü suyudur damla suyu
listede yalnız iyi incelersek bu tam bir excell çalışması gibi
bursa suları özellikle uludağ dan çıkanlar 150. sırada
uludağ volkanik bor kadmiyum vs element içeren bir dağ.maden işletmeleri de var.
uludağ sularında o maddelerin çıkması kaçınılmaz
dolayısı ile exceli değerlendirirken bunları göz önüne almak lazım
hocam noktayı koydunuz sağolun
şimdi beni belimden yukarı doğru bi ağrı geliyor....
-
quote:
Orijinalden alıntı: voodoo child
quote:
Orijinalden alıntı: swat882
yanlız burada yanlışlıklar var.... erikli nestle gibi bilindik suların tse ve diğer belgeleri var.. yani sağlık bakanlığından ya da tse den geçen bir su nasıl olurda 157. sırada olur ?
bunlar yandaş gibi geldi bana... birilerini batırmak ve birilerinin cebini doldurmak...
ben erikli almaya devam edeceğim
testleri bizzat yapan biri olarak, dediklerinize aynen katılıyorum...
Testleri bizzat yapan derken? -
quote:
Orijinalden alıntı: cinman
quote:
Orijinalden alıntı: crazyslamdunker
bir damacanasına 8TL verdiğim erikliye yazıklar olsun nestlenin aldğından falan haberim yoktu. hakkımı helal etmiyorum
konu için teşekkürler.
damla markası da coca cola nın
önce şehir havası en pis suları en kirli çorlu ilçesindeki dandik suları ozonlayıp filtre edip turkuaz adı altında satmaya kalktılar (pepsi de aynı işi aquafino markası adı altında yapmaya çalıştı ) : bütün coca cola verdikleri yerlere ücretsiz olarak turkuaz su verdiler.gazetelere aylar öncesinden prof dr lar aracılığı ile günde en az 3 litre su içmelisiniz yalanı attırdılar (kendim uzman hekimim : günde şu kadar su içilecek diye kural olmaz.ne kadar kaybetti isen o kadar sıvı alırsın . ki Türk insanı zaten ayran çay soda vs çorba içerek bu sıvı açığını kapatıyor.yoksa Türk halkının ölmesi lazımdı çoktan susuzluktan.) sonra insanlar akıllandı ki o kadar uyanıkca bir iş ki : işlenmiş içme suyu yazısı bile yoktu sadece kapak rengi kaynak suyunda mavi iken bunların ki koyu mavi idi.zamanın sağlık bakanlığı ve görevlileri su işinde o kadar çok maniple edildi yada ettiler ki yok hologramı olmayan su satılamadı.poşete girmeyen ekmek satılamadı.yılların niksar ayvaz suyu ve pınar şaşal suyu yıllık 120 tl parasını yatırmadı diye lisansları iptal edildi.neyse su savaşları ve oyunları bitmez
günümüze dönersek coca cola turkuaz satamayınca mecburen sağda solda kaynak suyu bulmaya çalıştı.yine ozonla işlenmiş sapanca gölü suyudur damla suyu
listede yalnız iyi incelersek bu tam bir excell çalışması gibi
bursa suları özellikle uludağ dan çıkanlar 150. sırada
uludağ volkanik bor kadmiyum vs element içeren bir dağ.maden işletmeleri de var.
uludağ sularında o maddelerin çıkması kaçınılmaz
dolayısı ile exceli değerlendirirken bunları göz önüne almak lazım
+500 hocam .. kesinlikle katılıyorum.. liste belki dogrudur ama degerlendirme kriterleri biraz abartılı.. yinede içtiginiz veya tercih edeceginiz markayı belirlerken referans alınabilir.. ben erikli kullanmıyordum ve çok gereksiz pahalı oldugu içinde içten içe gıcık oluyordum burda diplerde cıkınca içimin yagları eridi..
demekki kazık olan her zaman iyi olacak diye bir şey yok.. 
birde niğdeli olarak şekerpınarı suyunun bu kadar temiz pak olması gururlandırdı..
evde bimden kollarım kopa kopa tasıdıgım, eriklinin yarı parasına 18 litresini aldıgım, üstelik damacana değil 1.5 litrelik şişelerde satılan şaka su kullanıyorum.. değerleri çok iyi çıkmasada devam edebilirim.. ( en azından benden önce damacanayı kullanan içine işedimi düşünceleri içimi yemez)
-
Arkadaşlar şöyle anlatayım, bizim ülkemizde kurumlar standartları Avrupa, Amerika ya da diğer ülkelerden çok daha düşük tuttuğu için sizin sağlıklı bildiğiniz sular aslında standardın çok altında.
Gelişmekte olan bir ülke olduğumuz için de firmaların büyümesi adına ses çıkarılmıyor. Yani sağlık ile para çeliştiğinde devlet parayı tercih ediyor. O listedeki tüm değerler, tüm puanlar Avrupa'daki test kriterlerine göre hesaplanıyor. Zahmet edip adamların sitesindeki testlerle ilgili raporu okursanız neye göre bu değerleri verdiklerini öğrenirsiniz.
Bizim test yapan arkadaşlara kalsa kendi suları temiz, daha doğrusu "yeaa aslında olabilir ancak çok maliyet gerektirir bu da tüketiciye yansır" diyeceklerdir. O yüzden inanmayın test yapan arkadaşlara.
Yandaş diye yaftalamanıza da hiç gerek yok, Hamidiye cemaat, Pınar bilindiği üzere bambaşka bir grubun, Hayat yine öyle, Erikli ve Danone de öyle. Yani kimin yandaşı olacak bu firmalar onu deyin hele.
Adamları takdir etmek lazım, imkansızlık içinde, aldıkları tehditlere rağmen ve bizzat test yapan arkadaşların çok güvendiği bakanlıkların engellemesine rağmen bu raporları elde etmişler.
http://www.gidahareketi.org/su/ambalajli_sular_raporu.pdf
Alıntı;
Biz bu kapsamda Türkiye‟de ilk kez hazırlanan raporumuzun hazırlıklarını sürdürdüğümüz sırada bir televizyon programında, bazı marka sularda ciddi oranlarda kirlilik olduğu dile getirilmişti. Bu önemli çalışma sularda kimyasal kirliliği değil, sadece biyolojik kirliliği ele almıştı. Yayın sonrasında köşeye sıkıştığını düşünen Sağlık Bakanlığı, sektörün tümünü kapsamlı bir incelemeye tabi tutmak yerine, günü kurtaracak bir hamle yaptı. Bakanlık 3 ayrı açıklama yaparak bazı markalarda kirlilik olduğu iddiasıyla sektörün yarıya yakınını teşhir etti.
Bakanlık bu teşhirlerden birkaç gün sonra ise “…markalarına ait numuneler İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkındaki Yönetmeliğe uygun bulunmuş ve üretim izni verilmiştir” şeklinde açıklama yaparak kendi kendini tekzip etmişti. Birçok kişi de „madem sular kirliydi, bu markalar 5 gün içerisinde nasıl temiz hale geldiler? Kirli değil idiyseler bu firmalar kurban mı seçildiler‟ türünden sorular yöneltildi ve bu sorular ve daha fazlası basında da dile getirildi.
Bazı büyük su firmaları ile sektör derneklerinin Bakanlık koridorlarında sık sık görülmeye başladığı ve toplantılar yaptıkları notunu da iletmekte mahsur olmasa gerek.
Bakanlık ise ücretsiz analiz yapmayı reddetti. Bu durumda tekbir veri toplama seçeneği kalmıştı: Bakanlığın mevzuat gereği yaptığı periyodik analiz raporlarını elde etmek. (Bizzat test yapan arkadaşlara duyurulur)
Bu kapsamda ilk olarak firmaların internet siteleri taranmış ve sitelerinde analiz belgelerini yayınlayan az sayıdaki firmanın belgeleri sitelerinden temin edilmiş, diğer firmalardan ise e-posta ve telefon aracılığıyla analiz raporlarının gönderilmesi talep edilmiştir. Firmaların önemli bir bölümü raporlarını paylaşmaktan imtina ettikleri gibi nezaketsiz, tehdit içerikli cevaplar da göndermişlerdir.
İl Müdürlükleri „ticarî sır‟ iddiasıyla bilgi paylaşımını reddetmiştir.
Tablonun en üst kolonunda Türk Standartları Enstitüsü (TS-266), Sağlık Bakanlığı İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik (TR-SB-Y), Avrupa Birliği (98-83-EC) Amerika Birleşik Devletleri (EPA) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO)‟nun standart değerleri girilmiştir. Buna mukabil Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi (GH) kolonunda, bir içme ve kullanma suyunda olması ve olmaması gereken ideal değerlerin tespit edilerek girildiği görülür. Bir suyun yüz tam pozitif değer alabilmesi için GH değerlerini taşıması, damacana ve pet ile pazarlanıyor ise ambalajın mutlaka cam olması, ozonlama ve klorlama dahil hiçbir dezenfekte ve ters ozmos işlemi görmemiş olması gerekmektedir. Şehir şebeke sularının ise hane ve işletmelerin çeşmelerine kadar sağlıklı taşıyıcılarla ulaştırılması şarttır. Şehir şebeke suları ve maden suları ile ilgili farklı raporlar yayınlanacağından bunlarla ilgili görüş ve yöntemlerimiz ileriki tarihlerde yayınlanacak olan raporlarımızda yer alacaktır. Şimdilik söylemek istediğimiz şebeke sularının da zehirli kimyasal ve radyoaktif kirlilik taşıdığı, dolayısıyla halkımızın şebeke suları konusunda da bir kez daha düşünmesi gerektiğidir
Temmuz 2012 ruhsatlı sular listesinde “İçme Suyu” kategorisinde ve daha önce “İçme Suyu” ruhsatı bulunan „Ç… Su‟ bir yıl sonra nasıl “Kaynak Suyu” ruhsatına dönüştürüldü? Aynı tesiste aynı firmaya ait hem kaynak suyu hem de içme suyu nasıl doldurulabilir?
Daha bir çok şok edici gerçek var raporda. Hiç kimsenin cesaret edemediği şeyleri yapıp sağlığımıza zararlı şeyleri ortaya çıkardığı için teşekkür edeceğinize firmaların tarafını tutarak raporu kötülüyorsunuz.
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
