Atatürk dönemi ile ilgili bir iki sözde benim etmem gerekirse. Burada çoğu kişinin sandığı gibi Atatürk'ün izlediği politika sadece batıcı olarak tanımlanamaz. Özellikl edebiyat alanında Atatürk döneminde anadolu halkının Orta Asya'dan gelme öz edebiyatı yani halk edebiyatının kalkındırılması için büyük çaba sarfedilmiştir. Halk edebiyatı nazım biçimlerinin kullanılması teşvik edilmiş, halk diline yakın eserler oluşturulması arzulanmıştır. Arap etkisinden bağımsız görece orjinal Türk taşra halkına dayanan bir edebiyat yerleştirilmeye çalışılmıştır. Herşeyden öte Atatürk döneminde tarama sözlüğü ve derleme sözlüğü gibi iki dev eser oluşturulmuştur. Bunlar biri Türkçe'nin yerel ağızlarında yaşayan fakat İstanbul'da konuşulan Türkçe'de yoğun Arap etkisi nedeniyle yokolmuş Türkçe sözcükleri bulmak ve kaydetmek amaçlı tüm Anadolu'daki memurlardan fişler istenerek oluşturulurken diğeri ise yine anadoluda kullanılan özdeyiş ve atasözlerini toplamak amaçlı oluşturulmuştur. Bu yaklaşımlar Türk dilini ve Türk tarihini, folklorünü canlandırmak amaçlı olarak Atatürk döneminde takip edilen en temel politik yaklaşımlardan biridir. |
Sizce Atatürk Neden Başarılı Olamadı? (4. sayfa)


-
-
Alıntı
metni:Nitekim Venizelos'un Nobel barış ödülüne adaylık yaptığı başvuru mektubunu bile işine geldiği gibi yorumlamışsın. "İzmir'i işgal edip Ankara'ya kadar gelen yunanlıların o zamanki başbakanı venizelos 1934'de Atatürk’ü nobel barış ödülüne aday göstermiş. Mektup içeriğinde Osmanlının yıkılıp hilafetin kaldırılması övülmüş."
İşine geldiği gibi yorumlamak derken? Yukarıdaki mesajda nasıl bir yorumlamadan bahsediyorsun anlayamadım. Hangi cümleye yorum katılmış? Gerçekleri palavra diye geçiştirerek gerçeği örtebileceğinize mi inanıyorsunuz. Aklı işgal edilmiş biri olarak paragraf paragraf yaptığınız yorumlarınızın objektif olduğunu da düşünüyorsunuzdur siz şimdi. "Resmi" tarih ne de olsa değil mi
"Resmi" tarihin güvenirliği ve objektifliği 1930'lu yıllarda devlet matbaasında basılan ve 1950'li yıllara kadar okullarda okutulan tarih kitabının içeriğinden anlayabiliriz aslında. İnançları objektif olarak anlatmazsan o kitap artık tarih kitabı olur mu bilemedim:
𝓪𝓷𝓰𝓪𝓻𝓪𝓵ıtwitter
“@yenisafak 1931 den 1950 ye kadar okullarımızda okutulan Tarih kitabı; Buyurun 👇 https://t.co/Qs3R1za3jI”https://twitter.com/6angarali/status/1454777765564145664?s=20&t=FTKQHt4tIjYE6ueGNiph-gBu arada arap kılıklı, araplaşmış vs. küçümseyici ırkçı ifadeleriniz, içinizdeki hak din nefretinin bir yansımasıdır. Arap veya arapça alerjinizin asıl sebebi budur. Kuran'da hatırlatılan (aslında sizin de bildiği) gerçeği inkar etmenizin sonucu kalplerinizin kararması ve kinle dolmasıdır. Bu yüzden ezan yada Kuran dinleyince içinize sıkıntı basar, öfkelenirsiniz.
Kuran farklı bir dilde gelseydi yine o dil ve kültürden nefret eder; o ülke üzerinden İslam'a saldırırdınız.
-
Hak din değil Yahudilerin dinine inaniyorsunuz. Dünyada yahudi kaynaklı 3 din vardır.
1 - Musevilik
2 - Hristyanlik.
3 - Müslümanlık
Bu üç dinde yahudi dini olduğunu inkar etmez ilk din Musevilik dağınık yahudi inançlarinin toplama bir kitap haline getirilmesi ile oluşmuş. Diğer ikisi ise yahudi dinini guncellemistir.
Zaten adı geçen peygamberlerin çoğu yahudi olduğu gibi peygverligin babadan ogula saltanat gibi geçtiği örnekler var.
İkinci olarak Atatürk İzmir'i almış mı almış.
İstanbul'u almış mı almış.
Trakya yı almış mı almış.
Kapitülasyonlaeı kaldırmış mı kaldırmış.
Devlet denetimini kabul etmeyen yabancı okulları kapatmış mı kapatmış.
Osmanlı borçlarını ödemiş mi ödemiş.
Neyin tatavasını yapıyoruz, neyin magazini peşindeyiz. Atatürk araplaşmış bir halktan bilime ve cagdaslığı önem veren ve bir kimlik sahibi halk yaratmaya calışmıştı kara çarşaflı kadınlar mı konmalıydı boy boy? Kendi dininizi bile kendi dilinizden okumaya karsı olan sizler bunu nasıl anlayacaksınız ki?
Ders kitaplarına ne yazacaktık. Ay ortadan ikiye ayrıldı fakat hiç kimse görmedi mi? Peygamber at sırtında ışınlanıyordu mu?, kuşlar taş atarak ordu yeniyordu mu? Yeni devlet bilime ve akla önem veriyordu bu hurafeler mi yazacaklardı?
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 8 Şubat 2022; 13:16:55 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Türk tarih tezi bu siyasi olaylara dair propaganda çizimlerinde ne kadar etkilidir bilmem ama Türklerin de uygarlığa dahil olduğu ve uygar bir aktör şeklinde lanse edilmek istendiği için idealist Greko Romen tarzda çizildikleri çok açık çünkü klasik dünya medeniyeti temsil ederdi. Büyük Britanya'yı Hellen medeniyeti ve antik Atina'ya bir gönderme olarak Athena veya Minerva gibi lanse eden, Britanya İmparatorluğu'nun ulusal sembolünü Athena yapan propaganda resimleri ve tasvirler bulabilirsiniz, ki Türk tarih tezinden söz ederken dediğiniz gibi coğrafi ve tarihi olarak Hellen ve Hellenistik halklar ve kültürle biz Türkiye Türkleri doğrudan atasallık temellinde bağlantılıyken (Türk tarih tezi tıpkı Osmanlı Bizans'tır tezi gibi yanlış olsa da ve iki görüş de tarihçiler tarafından çürütülmüş olsa da) İngilizlerin ve diğer pek çok Avrupalı kavmin klasik kültürün halklarıyla bağlantısı Roma hakimiyeti ile Hellen deniz ticareti üzerinden ve dolaylıdır. Haliyle klasik kültüre dair bizimki kadar büyük bir arkeolojik hazine üzerinde durmamaktadırlar.
Bu gerçeğin farkında olan erken Cumhuriyetin Atatürk veya Hasan Ali Yücel gibi kurucuları Rönesans aydınları gibi pek meraklı ve heyecanlı iyi tahsil görmüş kimselerdi; yeni tarzlar ve düşünceler denemekten korkmayan oldukça akıllı insanlardı. Türk tarih tezi de bu çizimler de yapılan inkılaplar da bu cesaretin birer göstergesi ve parçası. Türk tarih tezi bağlantıyı yanlış kurduysa da Türkleri istilacı olarak lanse eden görüşe karşı etkili olmuş olabilir. Türkleri istilacı ve haliyle Küçük Asya'daki varlıklarını gayrimeşru addeden düşüncenin özel bir siyasi hükmü olamayacağı Büyük Britanya ve Antik Yunanistan da dahil tüm Avrupa'nın istilalarla şekillendiği gerçeği (özellikle de die Völkerwanderung yani Kavimler Göçü başlığı altında topanan istilalar gerçeği) dikkate alındığında görülecektir. O zaman Latinler dahil herkesi bulduğu yerden çıkarmak ve sözde geldiği yere geri postalamak gerekir. Hint Avrupa dilleri konuşan herkesi Karadeniz Hazar civarına geri postalayalım o zaman ne de olsa toprakları üzerinde meşru şekilde durmuyorlar ve istilalarla yayıldılar. Bunların ne denli sığ düşünceler olduğunu biraz bilgi sahibi olan aklı başında herkes görebilir.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
Klasik dinci söylemleri...
''İzmir'i işgal edip Ankara'ya kadar gelen yunanlıların o zamanki başbakanı venizelos 1934'de Atatürk’ü nobel barış ödülüne aday göstermiş. Mektup içeriğinde Osmanlının yıkılıp hilafetin kaldırılması övülmüş.''
Venizelos'un neden böyle davrandığını anlattım ama işine gelmediğin için görmezden gelmişsin;
Alıntı
metni:''Venizelos Atatürk'ü Nobel Barış Ödülüne aday gösterirken Türkiye'de 'Cumhuriyet' ilan edilmiş,hanedanlık ve hilafet ortadan kaldırılmış,yeni Türk alfabesine geçilmiş,medeni kanun kabul edilmiş ve kadınlar ilk defa 'İNSAN' yerine konulmuş,Laiklik ilkesi benimsenmiş ve anayasa dahil olmuş...Bu durumdayken Venizelos ne yapacaktı?Sultanlığı,halifeliği mi övecekti yoksa ilişkilerini geliştirmek istediği yeni devletin değerlerini mi övecekti? Dahası söz konusu Venizelos Anadolu'yu Yunanlılar tarafından işgalinde İstanbul hükümetiyle,padişahla ve halifeyle iyi anlaşan,Ankara hükümetini 'eşkiyalar' olarak değerlendiren,Ankara hükümetini meşru İstanbul hükümetine,Padişaha ve Halifeye isyan eden asiler olarak damgalayan kişiydi.1920'lerin başında Yunanistanın çıkarları doğrultusunda Ankara hükümetine ve Atatürk'e düşman olan dahası Padişahın ve halifenin yanında saf tutan Venizelos'un 1930'larda değişen Dünya şartları içinde bu kez Atatürk'ün ve yeni kurulan rejimi övmesi anormal mi yoksa siyaset mi?'' Venizelos 1918-1921 yılları arasında Yunanistanda başbakanlık yapmıştır.Yunanlıların 'Megali İdea'' ideali çerçevesinde Anadoluya karşı yayılmacı bir siyaset gütmüştür.Bunu yaparken 1919'de Mustafa Kemal Paşa'nın Samsunda başlattığı milli mücadele karşısında yer almış muhattaplarının sadece İstanbul hükümeti,padişah ve halife olduğunu her fırsatta dile getirmiştir.23 Nisan 1920'de TBMM Ankara'da açıldığında da bu meclisi tanımamıştır.
Şimdi dinci/arapçı bakış açınla cevap ver bakalım elin Yunan başbakanı neden milli mücadele yıllarında yere göğe sığdıramadığınız Padişahınız ve halifenizi desteklemiş?Neden?Merak ediyorum acaba Venizelos neden Ankara'ya karşı 1918-1921 yılları arasında padişahını ve halifeni ne maksatla desteklemiş?Padişahınız ve halifenizde Anadoluda savaş devam ederken neden düşman bir ülkenin başbakanının kendilerine olan desteği kınamamış,reddetmemiş?Neden Yunan ordusunu 'iznimle Anadoluya geldiler' diyerek desteklemiş?Neden Anadoludaki ahalin Yunan ordusuna karşı direnmemesi için fetvalar hazırlatmış,Ankara hükümetini ve millicileri 'dinsiz' ilan edip katledilmeleri için fetvalar yayınlatmış?
Neden acaba?
Tabi bunlara verebileceğin bir cevap yok.Senin gibiler ancak 1923 Lozan Anlaşmasından sonra normalleşen ve barış yapan Türkiye-Yunanistan ve Türkiye-İngiltere ilişkileri üzerinden komplo teorileri üretirsiniz.Geçenlerde bir başka konuda da Ekim 1923'te İngiliz kuvvetlerinin İstanbul'dan barış içinde çekilmesi üzerine verilen 'veda yemeği' üzerinden algı kasmaya çalışmıştın.
İlginçtir barış anlaşması yapıldığı bir dönemde yapılan görüşmelere ve yemeklere tetiklendiğin kadar savaş hali devam ederken 17 Kasım 1922'de o dönem düşman bir devlet olan İngiltere'ye 'müslümanların halifesi' sıfatıyla sığınıp memleketten topuklayan Vahdettine tek kelam edemezsin.Üstüne bir de 'kaçmadı sürüldü' diye palavra ortaya atarsınız.Halbuki Vahdettin ülkeden sürülmemiş kaçmıştır.Sürülenler 3 Mart 1924 tarihinde halifeliğin kaldırılmasıyla beraber sınır dışı edilen Osmanoğullarıydı.Buna rağmen bu hakikati gizlemek için atmadığınız takla yok.
Zira sizin gibilerin derdi tarihçilik değildir algı kasmaktır.
Resmi tarih sizler için sadece 1923-1950 yılları arasını kapsar.Zira bu dönem işinize gelmez.Halbuki resmi tarih bir bütündür.Okullarda okuduğun Osmanlı tarihi,İslam tarihi vs hepsi resmi tarih içindedir.Resmi tarihin bir kısmını kabul edip bir kısmını kabul etmemezlik ancak sizin gibilere mahsustur.Dahası bugünkü resmi tarihi ben de onaylamıyorum.Mesela Türklerin islamla eski inançları benzediği için akın akın islama geçtikleri palavrası bugün okullarda gerçek diye anlatılır.Halbuki Türkler Araplar tarafından büyük katliamlara maruz kalarak 'zorla' islamlaştırılmışlardır.Ama bu gerçeğı itiraf etmek senin gibilerin işine gelmez.
Tengiz Türkyoutube
11 Ekim 2014 Yayınında Medeniyet Üniversitesinden Prof. Fatih Şeker'in Talihsiz Kişisel Yorumunu Da Katarak Merak Edilenlere Verdiği Bilimsel Yanıt.https://www.youtube.com/watch?v=E9im7hDBTus&ab_channel=TengizT%C3%BCrkMesela tarih derslerinde padişahların sırf tahtlarını korumak için kundakta olan bebekler dahil acımadan masum şehzadeleri nasıl boğdurdukları gerçeği gizlenir.Sadece 'kardeş katli' uygulamasından üstünkörü bahsedilir ve hemen geçiştirilir.Üstüne sanki çok iyi birşeymiş gibi bir de övülür.Neden acaba?Yoksa evliya mertebesine çıkarttığınız padişahların da insan oldukları gerçeği halk tarafından öğrenilir diye mi korkuyorsunuz?
Milli Mücadele yıllarında da dincilerin Anadoluda çok sayıda iç isyanlar çıkardıkları,1919-1920 yıllarında milli mücadeleye en çok dinci isyanların zarar verdiği,kuvay-ı inzibatın ve halife ordularının yarattığı yıkımı,Yunanlıların Ankara'ya kadar iç isyanların yarattığı otorite boşluğu sayesiyle gelebildikleri ve milli mücadelenin dış güçlere karşı verilen bir bağımsızlık savaşı olduğu kadar dincilerle/padişaha karşı yaşanılan bir iç savaş olduğu gerçeği inkılap tarihinde neredeyse anlatılmadan geçiştirilir.
Son olarak Kurandan ve ezandan bizler değil sizler rahatsızsınız.Türk olan herşeye düşmansınız,kinlisiniz,nefret dolusunuz.Öyle ki Kuran'ın ve ezanın Türkçe okunmasından ve yazılmasından hep korktunuz,istemediniz.Bu milletin dinini birinci elden öğrenmesi hep kabusunuz oldu.Arap kültürünü ve arapçayı Türk kültüründen ve Türk dilinden üstün tuttunuz.Cumhuriyetin Türklüğü,Türk dilini ve Türk kültürünü öne çıkartmasından ve bunların temel alınarak yeni devleti biçimlendirmesini asla hazmedemediniz.Bu hazımsızlığınızıda din kılıfı altında gizlemeye çalıştınız.
Hakikatleri ne yaparsanız yapın merdiven altında ürettiğiniz palavralarla örtemezsiniz...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 8 Şubat 2022; 16:26:49 >
-
Alıntı
metni:Ders kitaplarına ne yazacaktık. Bunun cevabı çok basit. İnanç özgürlüğü olduğu iddia edilen bir ülkedeki lise ders kitabında olması gereken tanım:
"Muhammed 40 yaşına geldiği zaman vatandaşlarını kendisinin bulduğu doğru olduğuna inandığı dine islam denir" yerine "İslam, Yaratıcı tarafından Muhammed aracılığı ile insanlara gönderildiğine inanılan dindir" gibi
"Muhammedin koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kuran denir" yerine "Yaratıcı tarafından koyulduğuna inanılan esasların toplu olarak bulunduğu kitaba Kuran denir."
Arkadaşlar zihniyeti görün işte. Ellerinde güç olsa günümüzde de aynısını yaparlar. Çocuklarınıza Kuran'ı Peygamberin uydurduğunu anlatırlar, kendi çarpık inançlarını (Naturalizm) dayatırlar. Sonra da inanç özgürlüğüymüş, inanca saygıymış medeniyetmiş diye kendi kendileriyle çelişirler.
Müslüman Türkleri Türk'ten saymayarak algı yaratma peşinde koşmanız kabak tadı verdi artık. Milli mücadelede ve daha öncesinde dini ve vatanı için şehit olan atalarımız sizleri görse gerçekten çok utanırdı.
Bir de bunu "Long Night" takma adıyla Türklük taslayarak yapınca iyice komik duruma düşüyorsunuz. "İngilizci", "ingiliz kılıklı" demek istemiyorum ama içinde bulunduğunuz çelişkilerin bir farkına varın artık lütfen.
-
Senin yaratıcının kitabı dediğin eserde basit matematik hatası var. Miras hesabında oran orantı bile tutmuyor arkadaşım. Biraz İslam tarihi bilseniz bu meselenin Ömer döneminde büyük sıkıntı çıkardığını da bilirsin ama sizde nerede... Arapça ben ezgisini şarkısını dinliyorum anlam önemli değil dediğiniz için bunları bile farkedemiyorsunuz...
Avliyye : İslâm miras hukukunda, belirli hisse sahiplerinin (ashâbü’l-ferâiz) mirastan alacakları payların toplamının ortak paydadan fazla olması hali.
Din dersinde Kuran'daki matematik hatasını da öğretecek miyiz çocuklar bu tanrının kitabıdır demeden önce. Tanrının kitabı fakat mirasa ilgili ayetde matematik hatası var oranlar tutmuyor diyecek miyiz? Yoksa propaganda yapıp beyinlerini mi yıkayacağız?
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 8 Şubat 2022; 20:36:5 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
-
-
Ya arkadaş cevap vermeyecektim de gerçekten çok boş algı kasıyorsunuz. Diğer arkadaş yine dürüst olup içindekileri saklamadan söylüyor. Siz gerçekleri eğip büküp işinize geldiği gibi yorumluyorsunuz. Acilen siyasete girmelisiniz bence. Sizde kumaş var.
Kuran neden Türkçeye çevrilmiş:
https://www.youtube.com/watch?v=G0MMdfQx-u8
Alıntı
metni:1923-1938 yılları arasında liselerde okutulan tarih kitapları Türkiye'de okutulan belkide en tarafsız ve en bilimsel tarih kitaplarıydı 1930lardaki tarih kitapları dinin yalan olduğunu ve Peygamberin bunu uydurduğunu anlatıyormuş bu yüzden son derece tarafsızmış :) Biz laikliği anlayamadığımız için bu uygulamanın muhteşemliğini çözememişiz. Gerçekten çok komiksiniz :)
Alıntı
metni:Türk olan herşeye düşmansınız Türklük konusunu açıp kafanızda bir şeyler kurup beni Türk düşmanı ilan eden sizsiniz. Dediğim gibi siz "Long Night" takma adıyla Türklük taslamaya hiç devam etmeyin bence. Gülünç oluyor.
Atalarımız bir komutan veya yönetim sistemi için değil, ingiliz şapkası takmak için yada bahsettiğimiz lise kitabının basılması için de değil; din ve vatan için savaşmışlar ve şehit olmuşlar. Allah rahmet eylesin hepsine. Evet Müslüman Türkleri Türk'ten saymadığınızı, onları akılsız cahil yerine koyduğunuzu görselerdi gerçekten çok utanırlardı.
-
1"Tanrının kitabıdır"
2"Tanrının kitabı olduğuna inanılıyor"
3"Muhammed uydurmuştur"
1930-1950 tarih kitabında 3.seçenek uygulanmış. İnanç özgürlüğüne tamamen ters. Çocukların beyinleri yıkanmış.
Tarafsızlık sağlanması ve inanç özgürlüğü için 2.seçenek uygulanmalıydı.
Tarih dersinde Kuranın 1.seçenekteki gibi "Tanrının kitabıdır" şeklinde anlatılması gerektiğini ben söylemedim. Bunu sen şimdi uydurdun. (Korkuluk mantık hatası)
Miras konusu farklı bir konu. Onun açıklaması var. Ama konumuz o değil.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kuasar.p -- 11 Şubat 2022; 23:0:51 > -
-
Bu ulke kurulurken bunda bir kisinin basariso yuceltilip bu basarida rol oynamis diger tum insanlari ve halki gormezdem gelmek celiskidir. Kimse
Tek basina birsey basaramaz. Kurtulus savasinin kazanilmasinda en buyuk pay o begenilmeyen cahil
Halkin payidir. Ataturkun yaninda yer almis sayisiz basarili Komutanlar ve Pasalarin ayrica bir yeri vardir. Biz simdi bu tarihe romantik nir acidan bakiyoruz oysa Ataturk Ataturk olabilmek icin bircok dava arkadasinin bir sekilde sonradan ayagini kaydirarak ulkenin basina gecmistir. Bakiniz Ali Sukri Bey suikasti. Ulkenin basinda baska bir isimde olabilirdi. Yazdiklarim konu basligina hitabendir, orda Ataturk tek basina bu kadar cahile tenezzul edip secme secilme hakki verdi yazmis. Kurtulus savasini veren cahil dedigin ve senin benim dedelerimden olusan o halk olmasa Ataturk ismide olamazdi. Ona o ismi verende bas taci edende o halktir. Yazilanlarin gerceklerle uzaktan yakindan ilgisi yoktur. Cahillik terimi kilik kiyafette araniyor. 600 yillik Imparatorluk altinda yasamis halkin birden cikan yeni duzene hemen ayak uydurmasi isteniyor, bu kolay degildir. Turkiye bu gecis surecini halen daha tamamlayamamistir ve surekli arayis icindedir. Bu yuzden tarihi darbelerle doludur cunku ust taban ve yonetim anlayiso yasalar halktan kopuktur.
< Bu ileti iOS uygulamasından atıldı >
-
Yazdıklarıma cevap veremeyince, yazmadıklarım üzerimden varsayımlara dayanan algı çalışmalarına başlamışsın.
"x hayranısın, x düşmanısın, x olsaydı y yapardın, x olmasından korkuyorsun"
Dh'de bir mesajda bu kadar fazla hasır adam yanılgısını bir arada ilk defa görüyorum. Ciddiye alınıp da cevap verilecek gibi değil kusura bakma.
Müslüman Türkleri Türk-Türkçe karşıtı, cahil-akılsız yerine koymaya istediğin kadar devam edebilirsin. Ama kimse seni ciddiye almıyor bunu bil. Bunca yalan, iftira ve kibir ancak kendine zarar verir.
İnşallah en yakın zamanda gaflet uykusundan uyanırsın.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kuasar.p -- 9 Şubat 2022; 18:16:39 > -
Görüyoruz kimin kime cevap veremediğini.Merdiven altından öğrendiğin uyduruk palavralarla gelip burada algı kasmaya çalıştın elinde patlayınca böyle takla atmaya başladın.Hiç şaşırmadım klasik dinci taktikleri...
Nurculuk propagandası yapan yerlerden tarih öğrendiğini sanıp için Türk düşmanlığıyla dolmuş.Umarım kimleri takip ettiğini bir gün anlarsın...
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Long Nightt -- 10 Şubat 2022; 0:38:7 > -
-
-
islam hukukuna şeriatına aykırı davranan osmanlı ama Atatürkün bu yazdıklarımı zoruna gidiyor Fatihin kanunları osmanlının devşirme sistemi tamamen Türk töresine ve islam hukukuna aykırı bir devlettir osmanlı ailesi sadece feth ettiği topraklarda altın için sömürücü bir aile olduğu çok açıktır kendileri refah içinde yaşarken halk sürünüyordu. İslam şeriatında bir kişiyi idam edilebilmesi için 3 şahit + o kişinin açıkça suçu işlemiş olması gerekir ki devletin bekası için 10 aylık bebek bile isyan çıkaramaycağına göre 10 aylık çocuk idam edilmez kuran da yazıyorsa söyle bilelim o zaman Bir insana kullarım demek veya kulları olarak görmek islama ve allaha aykırı bir davranıştır hz.muhammed ne zaman ümmeti ve tebasına kullarım diye hitap etmiş
Devletin içinde Türkler olması gerekirken 10-12 yaşında yahudiyi hristiyanı devşirmek başlı başına bir hataydı zaten osmanlının bu sistemi aşırı saçmadır burdan da görüyoruz Türk Töresinden olmayan bir devlet olduğunu. Suçladığınız Atatürk Türklüğe değer verdi sen devşirmeysen orasını bilemem Din ile siyaset aynı yerde olmaz dedi ki bunu sadece Atatürk görmedi Din ile siyaset olmayacağını Devşirme sisteminin ne kadar yanlış olduğunu Genç osman da biliyordu ne yaptılar halk isyan çıkardı ve Devşirme yeniçeriler Genç osmanı katletti.
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Koks34 -- 12 Şubat 2022; 17:11:18 >
-
Attığın kaynağı okumamış, çürük bir zihniyetle de tarih yapmaya çalışmışsın. XV. Benedictus’un St. Esprit Katedrali’nde bulunan heykeli, VI. Mehmed(Vahîdeddin) tarafından yaptırılmadı. Heykeli yaptırmak için bağış toplayan Ati Gazetesi’dir. VI. Mehmed yalnızca 500 lira bağış yapmıştır. Heykelin açılışına VI. Mehmed değil, bir şehzade katılmıştır.
XV. Benedictus I. Dünya Savaşı’na karşı çıkan, savaşın yarılarını sarmak için pek çok faaliyetlerde bulunan, ancak savaşı durdurun çağrısına kulak asılmayan biriydi. I. Dünya Savaşı’nı “işe yaramaz katliam” ve “medeni Avrupa'nın intiharı” olarak nitelemiş biridir. Savaş boyunca insani hizmetlere 82 milyon liret harcamıştır. Bu neredeyse Vatikan’ı iflas ettirecek bir miktardı. Kızılhaç ve Çocukları Kurtar Fonu gibi sivil toplum kuruluşlarıyla organize çalışmalar yürütmüştü.
Vatikan arşivlerinde XV. Benedictus’un, taraflara Osmanlı ve diğer devletlerin savaş esirlerine insanca davranılmasını istediğini, papalık delegesi Angelo Maria Dolci'ye taraflara bunu bildirmesini emrettiği de bilinen bir şey. Ayrıca harcanan 82 milyon liretin bir kısmıyla Basra’da Osmanlı askerleri için bir hastane açtırmıştı.
Kısacası heykel işgal güçlerinin şerefine yapılmadı. Osmanlı askerleri için yaptıklarına karşılık minnet göstergesi olarak yapıldı. Heykelin yazıtında şu ifadelere yer verilmiştir:
“Dünya Trajedisinin Büyük Papasına
Benedict XV
İnsanlığın Hayırseveri
Milliyet veya Din Ayrımcılığı Olmadan
Doğu'dan Bir Şükran Göstergesi”
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-0792EAEAE -- 15 Nisan 2022; 22:9:41 >
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X