Şimdi Ara

Sizce Atatürk Neden Başarılı Olamadı?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil1 Android
5 sn
86
Cevap
1
Favori
3.275
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
4 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin tam bağımsızlığı için dünyayı karşısına alan bir insan ve bunda da başarılı oldu elbette.


    Ama kendisi aynı zamanda Anadolunun cehaletine ve eğitimsizliğine de savaş açtı. İstedi ki halk cahil kalmasın.

    Hatta o halka o kadar çok güvendi ki ona seçme ve seçilme hakkı verdi. Düşün tart ve aklın ile karar ver dedi.


    Amma velakin nerdeyse 100 yıl sonrasına, günümüz Türkiye'sine geliyoruz ve durum ortada.

    Anadolu halkının cehaleti , yobazlığı 100 senedir yerinde sayıyor. Zerre bir ilerleme gelişme yok.


    İstenen bu değildi elbet


    Ama niye böyle oldu sizce?




  • Alıntı

    metni:
    CHP'nin hıristiyan olma isteği ile ilgili kaynak da aşağıda, kaynak Kazım Karabekir'in "Paşaların Kavgası" isimli kitabı.Sayfa 138 ve devamı..Kazım Karabekir Paşa, Teşkilat-ı Esasiye'nin tadil müzakeresinin görüşmelerinde geçen konuşmayı anlatıyor, Mahmut Esat Bozkurt ve Fethi Okyar CHP milletvekili hatırlatırım.


    Fanatizm böyle bir şey olmalı. X veya Y kişisini Z zamanındaki tüm bir T partisine genellemek. Öncelikle hatırlatalım; bugünkü CHP aynı adı taşıyan ve vakti zamanında diğer partilerle beraber kapatılmış eski CHP'nin bir devamı olduğunu iddia eden başka ve yeni bir partidir yani bugünkü CHP'ye eski CHP'yi suçlayarak saldırmak düpedüz bir anakronizm ve cehalettir. Ortada bir kere kesintisiz bir CHP tarihi veya programı yok. Öte yandan ilgili kaynakta Kazım Karabekir Fetih Okyar ile İslam dininin geri bırakıp bırakmadığı konusundaki muhtemelen atışmaya dönmüş (ve fazla gerginleştiği için Atatürk tarafından kapatılmış) tartışmasını anlatıyor. Mahmut Esat Bozkurt'un kendisinin tartışmaya sonradan iştirak eden Kazım Karabekir'e neyin hararetle tartışıldığından bahsettiği bir yer hariç neredeyse bahsi dahi geçmiyor. Konuyu Hıristiyanlığa (ve alternatif olarak dinsizliğe) getiren de Kazım Karabekir'in kendisi olarak görünüyor. Kaynakta Fetih Okyar yalnızca İslamiyet'in "terakkiye mani olduğunu" savunuyor. Hıristiyanlıktan hiç bahsetmiyor. Kitabın internetteki Emre Yayınevleri 6.baskısında dipnot olarak Mahmut Esat Bozkurt'un düşüncelerini ve gözlemini de koymuşlar. Hiç de Hıristiyanlığı savunur görünmüyor. Laiklikten, din ve devlet işlerinin ayrı idamesinden söz etmiş. Klasik Roma tarihiyle gerekçelendirme yaptığından bahsetmiş. Kazım Karabekir mesela bunlardan bahsetmemiş.


    Alıntı

    metni:
    Bay Mahmut Esat Bozkurt, (Atatürk ihtilali: Türk İnkılap Enstitüsü derslerinden) adlı kitabında bu hadiseyi şöyle yazmışlar: (sayfa 429) İkinci Teşkilat-ı Esasiye hazırlanırken hiç unutmam, İkinci Teşkilat-ı Esasiye projesi vekilierden ve mebuslardan mürekkep hususi bir heyet tarafından Atatürk'ün reisliğinde Ankara istasyonundaki cumhurreisliği kalem-i mahsus binasında konuşulurken, dinle ilgili maddelerin projeden çıkarılmasını ben teklif etmiştim. Dinle devlet işlerinin birbirine karışmasının Türk milletinin felaket sebebi olduğunu ileri sürmüştüm. Yalnız bizim değil hatta Roma devletinin dahi inkıraz sebebinin Hıristiyanlık olduğunu iddia etmiştim. General Kazım Karabekir fikirlerime asabiyetle hücum etti. 


    Demokratik ve eleştirel ortam dediğiniz yerde tartışmalar, ad hominem'siz ve hakaretsiz seviyeli konuşmalar, yer yer hararetlenmeler de olur bu arada, onu ekleyelim. Tahammülsüz veya toleranssız demokrasi de olmaz; sağlıklı bir tartışma da olmaz. Dahası kitapta genel olarak Atatürk'e ve inkılaplara takınılan negatif ton, Atatürk ile Kazım Karabekir arasındaki siyasi ve ideolojik uyuşmazlık çerçevesinde çok dikkatli ele alınmalıdır. Bu Atatürk'ün sivil yanlılığı ve inkılapçılığıyla Karabekir'in militarizmi ile muhafazakarlığıyla karakterize olan bir gerilim. Dolayısıyla bu ilgili kaynağın ve konu hakkında Kazım Karabekir'in kredibilitesini de olumsuz etkiliyor.


    Alıntı

    metni:
    CHP'nin hıristiyan olma isteği ile ilgili kaynak da aşağıda


    Sözün kısası, gördüğüm en büyük çarpıtmalardan birisi bu olabilir. Başta da dediğim gibi fanatizm böyle bir şey. Arkadaşı fazla ciddiye almayın. TBMM arşivinden kaynak talebinize de zaten bir türlü dönmedi. @Eski Açık Sarı Desene

    @Kuasar.p


    Yazdıklarıma ve sorularıma cevap veremeyince 'engel' atıyorsun ama tarihi hakikatler canını sıktığı için de konudan ayrılamıyorsan galiba ...


    Al şunu iç belki hazımsızlığına iyi gelir zamanla tarihi hakikatleri hazım eder merdiven altında üretilen komplo teorilerinin 'tarih' olmadığını anlarsın 


    Nurculuk propagandası yapan yerlerden uyduruk arapçı bir tarih öğrenmişsin hala daha burada bomboş konuşup duruyorsun.Daha Lozan anlaşmasından sonraki barış dönemindeki Türk-Yunan,Türk-İngiliz ilişkilerini bile anlayacak bilgi birikimin yok gelmiş burada aklınca tarihçilik oynuyorsun...


    Türklüğe,Türk kültürüne,Türk diline kısacası Türk olan herşeye karşısın ama burada aksini iddia etmen komik oluyor açık açık de arap hayranıyım,arap kültürünü benimsiyorum diye niye böyle takla atıyorsun?Türkçe'ye düşman olmasan Türkçe ezan ve Türkçe kuran seni rahatsız etmezdi ama ediyor zira arap dili ve arap kültürünü üstün olarak kabul etmişsin.Bunun aksini sorgulamamışsın bile.


    Türkçe Kuran çevirisinde Allah yok mu denmiş?Muhammet peygamber değil mi denmiş?Türkçe ezanda Tanrı yoktur,muhammet peygamber değildir,namaza gelmeyin mi denmiş?Neden Türkçe Kuran ve Türkçe ezana karşısın?


    Mesela 'Vatan' şiirinin şairi büyük Türkçü Ziya Gökalp ne diyor;


    'Bir ülke ki camiinde Türkçe ezan okunur,

    Köylü anlar mânasını namazdaki duanın...

    Bir ülke ki mektebinde Türkçe Kuran okunu

    Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Huda'nın...

    Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın!'


    Dahası Ziya Gökalp Türkçe ezan ve Türkçe kuran'ı göremeden 1924 tarihinde vefat etmiştir.


    Kısacası Türkçü olan herkesin hayalidir din dilinin Türkçeleştirilmesi.Ama tabii arapçı ideolojilerle beyni doldurulanlar bunu anlayamaz.Anlamak istemezler.


    Kuranın Türkçe olması da bu kesimin işine gelmez zira bu olursa yani millet dini kaynağından öğrenirse tarikatlara ve cemaatlere iş kalmayacak değil mi?Dahası insanlara anlattığınız din ile 'gerçek' dinin tamamen farklı olduğu anlaşılır diye korkuyorsunuz değil mi?Hadi çıkar ağzındaki baklayı..


    Söylediğim hakikatler karşısında dilin tutulduğu için şimdi de gelip takma ismime mi kafayı taktın?Nasıl bir acizliktir bu?Aklınca konuyu dağıtma peşindesin değil mi?Klasik dinci taktikleri alışığız...


    Milli Mücadeleyi milliyetçi ve modern Türk subayları yönetmiştir.Neredeyse tamamı İttihat ve Terakki kökenlidir.Dinciler ise Kuvay-ı İnzibatlerle,Hilafet ordularıyla milliyetçi ve modern Türk subaylarının idare ettiği Türk ordusuna karşı savaşmışlardır.Anadoluda 20'ye yakın din kökenli isyan çıkmıştır.Ama hepsi mağlup olmuştur.Dinciler milli mücadelenin safında yer aldıysa Kuvay-ı İnzibatlere,Halife ordularına kimler katıldı?Utanmasan kemalistler diyeceksin...


    Yahu milli mücadeleyi üstü örtülü inkar edersin,Ekim 1923'te İstanbuldan barış içinde çekilip giden İngilizleri hazmedemeyip altında komplo teorisi ararsın,milli mücadeleyi İngiliz ajanları idare etti diyen merdiven altı ve püsküllü çakma tarihçileri 'üstad' bellersin sonra gelip ''milli mücadele din ve vatan için yapıldı'' dersin.Bir karar ver milli mücadele oldu mu olmadı mı?Kuvay-ı İnzibatlere ve Halife ordularına katılanlar kimlerdi?Ankara hükümetini dinsiz ve bolşevik ilan edip isyan çıkaranlar kimlerdi?


    Ama her zaman ki gibi bunlara cevap veremeyeceğin için ''Yahu senin takma adın neden long nightt'' diyeceksin değil mi? Çünkü bu hakikatlere karşı verebileceğin bir cevap yok.


    Lise tarih kitapları bilimsel ve laik olmalıdır.Ne hikmetse deizme mesafeli olan sen tarih kitaplarının ''Yaratıcı tarafından koyulduğuna inanılan esasların toplu olarak bulunduğu kitaba Kuran denir '' yazmasını istiyorsun.İyi peki böyle yazsın ama aynı ifadelerin tarafsızlık gereği İncil ve Tevrat içinde yazılmasını kabul eder misin?Ya da Budizim ve Şamanizim için böyle ifadelerin tarih kitaplarında yazmasını kabul eder misin?Elbette etmezsin zira senin bilimselden kastın kendi inancını doğrulayacak ifadeler içermeli.Kendi kutsal kitabın için 'yaratıcı tarafından koyulduğuna inanılan esaslar'' denmesini kabul edersin ama aynı ifadenin incil veya tevrat için veya başka dinler içinde söylenmesini kabul etmesin.


    Din kitapları ise kendi inançları doğrultusunda yazılabilir.Ne hikmetse hiç işine gelmediği için yazdığım yorumumdaki şunlara bir cevap verememişsin.Benim takma ismimi kafaya takıncaya kadar söyle bakalım 1923-1938 yılları arasında dinsizlik bu millete dayatıldıysa bunlar ne oluyor;


    Alıntı

    metni:
    ''Öncelikle 1923-1938 yılları arasında Atatürk'ün emriyle ve bilgisi dahilinde Elmalılı Hamdi Yazar tarafından 'Hak Dini Kuran Dili' adlı Kuranı Kerim tercüme ve tefsiri 9.cilt olmak üzere 45 bin adet basılmıştır.Ahmet Naim Efendi ile Kamil Miras Hocaların hazırladığı 'Buhari Tercüme ve Şerhi' isimli kitaplar 60 bin adet basılmıştır.Genel Din Kültürü hakkında diyanetin bastığı kitap sayısıda 247 bin adettir.Bu basılan kitaplar Diyanet aracılığıyla yurdun dört bir yanında ki camilere ve diyanet işleri başkanlığına dağıtılmıştır.Dahası yine Atatürk döneminde ordudaki askerlerin dini eğitimi için Muallim Cevdet tarafından hazırlatılan 'Askeri Din Dersleri' isimli kitap 1928'de tüm ordu birliklerine dağıtılmıştır.1930 yılında ise ilkokullarda çocuklara din dersinde okutulmak üzere Muallim Abdülbaki tarafından hazırlanan 'Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri' kitabı basılıp tüm yurt genelindeki ilkokullara dağıtılmıştır. ''


    Kitap görsellerini de tekrar paylaşıyorum hadi bunları açıkla bakalım;





    Dahası bu nasıl bir dinsizlik politikasıymış ki dönemin diyanet işleri başkanı her evde bir kuran ve bir din kitabının olmasını talep edebiliyor;



    Ama tabii bu hakikatlere cevap vermek yerine ''Senin takma adın neden Long Nightt'' diyebilirsin...Klasik dinci taktikleri ne de olsa... 


    Bir de olmazsa olmaz birşekilde şapkaya'da laf atmışsın.Üzgünüm ama senin gözünde islam kıyafeti olan ama aslında düpedüz 'arap' kıyafetleri olan sarığı,şalvarı ve kaftanı ilk yasaklayan Atatürk değil Osmanlı padişahı ve tüm müslümanların halifesi olan II.Mahmuttu;



    Gördüğün üzere sol tarafta sarığı,şalvarı,çarığı ve kaftanı ile poz veren II.Mahmut sağ taraftaysa Batılı hükümdarlar gibi üniforma,kumaş pantolon,pelerin ve iskarpin giyen II.Mahmut.Batılı hükümdarlardan tek farkı başında 'şapka' değil 'fes' olmasıdır.


    Benzerliği gösterebilmek için II.Mahmut dönemde Rus Çarı olan I.Nikolay'ın potresini de paylaşıyorum;


    Dahası kıyafet inkılabı sadece Osmanlıda ve Türkiye Cumhuriyetinde değil Doğulu diğer devletlerde de yapılmıştır.Misal işte Kore Krallığının son hükümdarı Gojongun geleneksel Kore Kralı kıyafeti ve modern kral üniformasıyla vermiş olduğu iki farklı pozu;


    Benzer bir yenilik 1868'de Japon tahtına çıkan ve Japonyayı hızlı birşekilde Batılılaştıran ve modernleştiren İmparator Meiji'de yapmıştı.Buyrun;


    Ama tabi Koreliler ve Japonlar milliyetsiz (!),kültürsüz (!),milli benliklerine (!) düşman olmalılar ki kendi milli kıyafetlerini reddedip Batılı kıyafetleri benimsemişler...Zira sizin klasik dinci bakış açınız muhtemelen bu yenilikleri böyle yorumluyordur.


    İşin ironik tarafı Japonların ve Korelilerin milli kıyafetlerinin olmasına karşılık bizlerin milli kıyafetlerinin islama girişle beraber kademe kademe bırakmamızdı.Yani II.Mahmut ve Atatürk kıyafet inkılabı yaparken zaten çoktan milli kıyafetlerimizi giymeyi bin küsur yıl önce bırakmış bunun yerine arap kültürünü yansıtan kıyafetler giymeye başlamıştık.Dahası II.Mahmutla beraber Batılı kıyafetler yaygınlaşmaya başlamış ve Atatürkte son hamle olarak 'fes' yerine şapka giyilmesini sağlamıştır.Atatürk'ün aslında kıyafet inkılabında yaptığı tek hamle şapkanın giyilmesi oldu.Geri kalan tüm kıyafetler II.Mahmutla beraber zaten değişmişti bile..


    Tabi burada 'fes' e de değinmek gerekir.Kimi kaynaklara göre fes Tunusta ortaya çıkan bir başlıktır kimi kaynaklara göre ise Yunan kaynaklıdır.Osmanlıda özellikle II.Mahmut dönemine kadar hrıstiyan ve müslüman kıyafetleri asla benzer olamazdı.Yani hrıstiyanlar kendi inançları doğrultusunda giyinebilir ama müslümanlara benzeyemezlerdi.Lakin müslüman kökenli olduğu ileri sürülen feste böyle bir uygulamanın olmadığını görürüz.Buyur fes takan Yunanlı isyancılar ve isyancı liderleri (1.Sırada Petrobey Mavromichali,2.Sırada Kanellos Deligiannis bulunuyor.Son potrede Osmanlı kuvvetlerine karşı savaşan fesli yunanlı asiler)


    Burada ise elinde kılıçla bir Türk'ü şehit eden başında fesli Yunan isyancı resmedilmiş;


    Dikkat edersen Yunanlı isyancıların başında 'fes' Türklerin başında ise 'sarık' vardır.


    II.Mahmut ise Osmanlı genelinde 'fes' i 1826'da Yeniçeri ocağını kaldırdıktan sonra ilk olarak yeni kurulan Asakir-i Muhammediye ordusunda ardından 1829'da tüm devlet memurlarında zorunlu kılmıştır.Halbuki II.Mahmut'un bu hamlelerinden çok önce Yunanlılar zaten 'fes' takıyorlardı.


    Hatta buyur 1423-1511 yılları arasında yaşamış olan Yunan bilginlerinden Demetrios Chalkokondyles'in fesli potresi;



    Şimdi bu tarihi hakikatler karşısında hala daha ''Atatürk fesi yasaklayarak İngiliz şapkasını zorunlu kıldı'' demeye devam mı edeceksin yoksa ''ya kardeş senin takma adın neden long nightt?'' diyerek konuyu dağıtmaya mı çalışacaksın?

    Ya arkadaş cevap vermeyecektim de gerçekten çok boş algı kasıyorsunuz. Diğer arkadaş yine dürüst olup içindekileri saklamadan söylüyor. Siz gerçekleri eğip büküp işinize geldiği gibi yorumluyorsunuz. Acilen siyasete girmelisiniz bence. Sizde kumaş var.


    Kuran neden Türkçeye çevrilmiş:

    https://www.youtube.com/watch?v=G0MMdfQx-u8


    Alıntı

    metni:
    1923-1938 yılları arasında liselerde okutulan tarih kitapları Türkiye'de okutulan belkide en tarafsız ve en bilimsel tarih kitaplarıydı

    1930lardaki tarih kitapları dinin yalan olduğunu ve Peygamberin bunu uydurduğunu anlatıyormuş bu yüzden son derece tarafsızmış :) Biz laikliği anlayamadığımız için bu uygulamanın muhteşemliğini çözememişiz. Gerçekten çok komiksiniz :)


    Alıntı

    metni:
    Türk olan herşeye düşmansınız

    Türklük konusunu açıp kafanızda bir şeyler kurup beni Türk düşmanı ilan eden sizsiniz. Dediğim gibi siz "Long Night" takma adıyla Türklük taslamaya hiç devam etmeyin bence. Gülünç oluyor.


    Atalarımız bir komutan veya yönetim sistemi için değil, ingiliz şapkası takmak için yada bahsettiğimiz lise kitabının basılması için de değil; din ve vatan için savaşmışlar ve şehit olmuşlar. Allah rahmet eylesin hepsine. Evet Müslüman Türkleri Türk'ten saymadığınızı, onları akılsız cahil yerine koyduğunuzu görselerdi gerçekten çok utanırlardı.

    1"Tanrının kitabıdır"

    2"Tanrının kitabı olduğuna inanılıyor"

    3"Muhammed uydurmuştur"


    1930-1950 tarih kitabında 3.seçenek uygulanmış. İnanç özgürlüğüne tamamen ters. Çocukların beyinleri yıkanmış.

    Tarafsızlık sağlanması ve inanç özgürlüğü için 2.seçenek uygulanmalıydı.

    Tarih dersinde Kuranın 1.seçenekteki gibi "Tanrının kitabıdır" şeklinde anlatılması gerektiğini ben söylemedim. Bunu sen şimdi uydurdun. (Korkuluk mantık hatası)


    Miras konusu farklı bir konu. Onun açıklaması var. Ama konumuz o değil.

    Alıntı

    metni:
    Ders kitaplarına ne yazacaktık.


    Bunun cevabı çok basit. İnanç özgürlüğü olduğu iddia edilen bir ülkedeki lise ders kitabında olması gereken tanım:

    "Muhammed 40 yaşına geldiği zaman vatandaşlarını kendisinin bulduğu doğru olduğuna inandığı dine islam denir" yerine "İslam, Yaratıcı tarafından Muhammed aracılığı ile insanlara gönderildiğine inanılan dindir" gibi

    "Muhammedin koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kuran denir" yerine "Yaratıcı tarafından koyulduğuna inanılan esasların toplu olarak bulunduğu kitaba Kuran denir."


    Arkadaşlar zihniyeti görün işte. Ellerinde güç olsa günümüzde de aynısını yaparlar. Çocuklarınıza Kuran'ı Peygamberin uydurduğunu anlatırlar, kendi çarpık inançlarını (Naturalizm) dayatırlar. Sonra da inanç özgürlüğüymüş, inanca saygıymış medeniyetmiş diye kendi kendileriyle çelişirler.


    @Long Nightt

    Müslüman Türkleri Türk'ten saymayarak algı yaratma peşinde koşmanız kabak tadı verdi artık. Milli mücadelede ve daha öncesinde dini ve vatanı için şehit olan atalarımız sizleri görse gerçekten çok utanırdı.

    Bir de bunu "Long Night" takma adıyla Türklük taslayarak yapınca iyice komik duruma düşüyorsunuz. "İngilizci", "ingiliz kılıklı" demek istemiyorum ama içinde bulunduğunuz çelişkilerin bir farkına varın artık lütfen.

    @Kuasar.p


    Görüyoruz kimin kime cevap veremediğini.Merdiven altından öğrendiğin uyduruk palavralarla gelip burada algı kasmaya çalıştın elinde patlayınca böyle takla atmaya başladın.Hiç şaşırmadım klasik dinci taktikleri...


    Nurculuk propagandası yapan yerlerden tarih öğrendiğini sanıp için Türk düşmanlığıyla dolmuş.Umarım kimleri takip ettiğini bir gün anlarsın...

    Savaş sürerken savaşı kazanamayacağını anlarsın. Ateşkes yapılmasını talep edersin. Sonunda vergi, toprak vs. vermeyi kabul edersin. Böylece bükemediğin eli öpmüş olursun.


    Ama nobel barış ödülüne aday göstermek ? başvuru mektubunda 700 yıllık devletimizi yerin dibine geçirip son yöneticiye övgüler yağdırmak?


    Neyse beyinleri işgal edilmiş kardeşlerimizden(ben de bir zamanlar bu grubun içindeydim) bazılarının akıllarında bir soru işareti belirmiş olabilir. Bu da bana yeter. Osmanlı değil bizans torunuyuz diye diretenlere zaten anlatacak bir şey yok. Onlar da kendince haklı, kan bağ durumları olabilir, başka şeyler olabilir. Ne olursa olsun sadece dürüst olmalarını tavsiye ediyorum onlara.

    Alıntı

    metni:

    Bu admin görünümlü kişiliko admin midir nedir forumdaki sıfatı ne olduğu beli olmayanAdmin denen şahıs,Senin ne halt olduğunu bildiğim için seni engellemiştim zaten, şimdi seni engellemekte ne kadar haklı olduğumu birkez daha gösterdinGerçekler adminin canını acıtmış yine.Bu saatten sonra ister silersin, ister silmezsin. Senin karakterin işte bu


    Tarafıma aralıksız böyle bir sürü laf saydırmaya devam ediyorsunuz. Normal bir üyeye taciz eder ve aşağılar tarzda bu kadar çok saydırsanız sonunda kesinlikle bir ceza alırdınız. Bırakın bir üyeyi üstüne bir moderatöre saydırıyorsunuz bir de. Gerçekten enteresan. Böyle devam ederseniz forumun neresine giderseniz gidin orada şikayet edilip ciddi cezalar alırsınız size diyeyim. Vahdettin'in papanın şerefine, dostluğuna, ziyaretine hitaben vs her neyse heykelini diktirtmesi de o kadar anormal bir şey değil. Bu tarihi gerçeği dile getirmek bir iftira, hakaret veya saygısızlık teşkil etmiyor. Aynı şeyi Atatürk, Demirel, Ecevit hatta Davutoğlu veya Erdoğan gibi muhafazakar demokrat olma iddiasındaki siyasal İslamcı bir siyasi dahi yapabilirdi. Siyasi veya ruhani bir liderin anısına, dostluğuna vs hitaben bu yapılabilir. Bunlar tuhaf şeyler değil. Dahası Papalığın heykellere meraklı olduğu Rönesans'tan beri iyi biliniyor. Papalar heykel yaptırtmak için Michelangelo gibi ünlü artistleri tutmuşlardır. Osmanlı padişahları, halifeler, papalar gibi figürler en kötü şartlar altında dahi sosyetik ve artistik (veya belki diplomatik menfaat amaçlı?) icraatlarda bulunmuşlardır. Bir yandan Türkiye'nin yabancı işgali altında kalışında eleştiri oklarının yöneltildiği Vahdettin'in fiilen bir hanedan devletini yönettiğini, hakiki bir ulus-devlet yönetmediğini, sarayda büyüdüğünü, gergin şüpheci mizaca sahip olduğunu, tahta geç yaşta çıktığını, aşırı kapasiteli olmadığını, imkanlarının kısıtlı olduğunu, esasında hantal bir yapının merkezinde durduğunu unutmayalım. @Novagate

  • Atatürk'ten sonraki siyasiler onun eğitim ve cehaletle mücadele vizyonuna ihanet ettiler. Başta da İnönü ve Menderes olmak üzere. Sebebi ise kitlesel popüler desteği korumak, halkı ve ideolojik dalgalanmaları denetim altına almaktı. Ama buna rağmen bence Atatürk'ün inkılapları büyük bir başarı teşkil edip Türkiye'de kalıcı kurumlar ve gelenekler tesis etti. Harf devrimi yapılmasaydı veya kadınlara okula gitme, seçme ve seçilme hakkı tanınmasaydı Türkiye eğitim ve iktisadi açıdan çok daha korkunç bir durumda olurdu; Arabistan, Irak, Yemen, Suriye gibi içtimai anlamda oldukça geri Arap ülkelerinden fazla bir farkı olmazdı. Medeni dünyadan insanların sevip saydığı takdir ettiği, Ortadoğu'nun keşmekeş iptidai bataklığında parıldayan modern Türkiye'nin babası Atatürk'tür. Bir Türkçe geometri kitabı yazıp evrim teorisini ve medeni yurttaşlık bilgilerini müfredata koyan, Türk Dil ve Tarih Kurumları'na zamanla büyümüş koca bir hisse geliri bırakmış bir liderle ne kadar övünsek, onu ne kadar örnek alsak azdır. Özellikle evrimle ilgili yazdıklarını okuyorum da Avrupa'ya bile birkaç beden fazla bir devlet adamıymış. Başka hangi devlet adamının açık ve yüksek telden hedefi basit iktisadi kalkınmışlığın ve askeri hazırlılıklığın ötesinde medeniyet projesi ve bilimin evrensel tesisidir?

    https://evrimagaci.org/ataturk-ve-evrim-mustafa-kemal-ataturkun-yasamin-baslangici-ve-evrim-uzerine-notlari-ve-fikirleri-1/amp




  • Eğitim öyle kolay bir şey değildir uzun zaman gerekir. Geçen Erlik izledim 80'lere kadar çok partili sisteme geçmemek gerekiyordu dedi, aynen katılıyorum.

  • Her şeyden önce tarih; padişahların, kralların, cumhurbaşkanlarının eylemlerine indirgenip gerçeklikten saptırıldığında tarih olmaktan çıkarak birtakım çokbilmişlerin gevelemesi olarak kendi kendisine yabancılaşır. Cehalet ya da bilgisizliğe sebep olan şey, onun panzeri olan eğitimin eksikliğidir. Eğitimin eksikliğinin temel sebebiyse ekonomik koşullar ve ekonomi politikasının yaşama etkisidir. Örneğin, Friedrich Engels'in İngiltere’de İşçi Sınıfının Durumu isimli yapıtında kapsamlı olarak ele aldığı, kapitalizmin vahşi olarak nitelendirildiği yıllarda, işçilerin rezil çalışma(kölelik) koşullarını kavramak çok önemlidir. O dönemin bir gerçeği de çocuk işçiliğinin bir hayli yaygın olmasıdır. 1833 tarihli Fabrikalar Soruşturma Komisyonunun Raporunda belirtildiği üzere çocuklar nadiren 5, daha sık 6, ondan da sık olarak 7 ve genel olarak 8-9 yaşında çalışmaya başlarlardı. Dahası, bu çocuklar fabrikanın ağır ve rutubetli havası içinde 14 hatta 16'ya varan çalışma saatlerinde mesai yaparlardı. Çocuklar yorgunluktan çalışmayı durdurduklarında kamçılanarak cezalandırılırlardı. O zamanlar yalnızca ayrıcalıklı sınıfa ait çocuklar okula gitme imkanı bulurken büyük bir kesim bu rezil koşulları deneyimlerdi. Bu koşullarda insanların amacı hayatta kalma mücadelesinden ibaretti.


    Konu seçme ve seçilme hakkına vurgu yaptığına göre, söz konusu Türkiye halkının cehaleti bizim yukarıda anladığımız okuma-yazma gibi temel pratiklerin bilgisizliği olamaz. Burada söz konusu olan cehalet seçme ve seçilme hakkının rasyonel olmayan bir biçimde kullanılmasıdır. Bu kişisel yorum doğru kabul edildiğinde bunun tümel kategorisi olarak pek çok etken bulunabilir. Birincisi, siyasetin entelektüel bir alan değil şov ve propaganda alanı olmasıdır. Bu belki de tüm dünya için, belki de yalnızca Türkiye için böyledir. İkincisi, yanlışlığı apaçık olan dini(kutsal olan tamamen zıttı olsa bile) ve kültürel kalıpların propaganda sebebiyle çürük zihinlere virüs misali sokulmasıdır. Bu, Türkiye'de, bir çocuğa kimi zaman İmam Hatip biçiminde, kimi zamanda her sabah belirli marşların ve hitabelerin okutulması biçiminde suret bulur. Üçüncüsü, bu ikinci etkende bahsedilen etkinin üçüncüyü, mesela ekonomik durumu ekarte etmesidir. Dini ve kültürel kalıplara kapılmış olan zihin gerçekten o kadar uzaklaşmıştır ki olanı değil olmasını istediğini görür.





  • Sizce cehalet ve yobazlık dindar olmak mı ?

    Not : AKP'li değilim

  • Bu ülkenin kuruluşunda sorunlar var. Bugün görünürde olan siyasi görünümlü "savaş" da o ilk kuruluş sorunlarından kaynaklanıyor. Bunu detaylandırmak için bazı kanunların kalkması gerekiyor, ama bilenler biliyor, bilmek isteyen de farklı kaynakları tahammül edip okuması gerekiyor. Bu bir.

    İki.
    Anadolu halkının cahilliği ve yobazlığı demişsin de acaba sen nerenin halkısın?
    Mesela senin neren üst seviye ki Anadolu halkının ezik görüyorsun? Kendinde seni Anadolu halkından ayıran üstün meziyetlerin ne mesala, sosyal içici olman mı, PS oynaman mı veya tiktokta chat yapman mı, veya sen neyi icat ettin, neyi buldun da kendini Anadolu halkından üstün tutuyorsun kusura bakma madem konu açtın bunu sormam gerekiyor.
  • Novagate N kullanıcısına yanıt

    Tarihi olayları günümüz bakış açısıyla değerlendirmek hatalı çıkarımlar yapmamıza sebep olur.

    Ülkenin kuruluşundan önceki sorunlara bakmadan ülkenin kuruluşundaki "sorunları" değerlendiremezsin. Öncelikle bu ülke neden kurulmak zorunda kaldı, neden Türkiye Cumhuriyeti'nin öncülü olan Osmanlı Devleti yıkılmak zorunda kaldı sorularına cevap vermek gerekir.

    Osmanlının son dönemlerinde halkın durumu perişandı, %5'lik şanslı kesim okuyabiliyordu, halk arasında yaygın hastalıklar vardı bugün bir aşıyla atlattığımız hastalıklar o şartlarda insanları öldürüyordu, büyükbaş-küçükbaş hayvanlar arasında da hastalıklar kok geziyordu, tarım ilkel dönemde yapılan tarımdan pek de farklı değildi, bebek ölümleri çok yüksekti yeni doğan her 3 çocuktan birisi ölüyordu, ülke her anlamda tükeniyordu, cephelerde tükeniyordu silahıyla, erzağıyla, askeriyle tükenerek kaybetti savaşları Osmanlı devleti. Batılı devletler kendi stratejik planlarından ötürü Osmanlı'nın çöküşünü bekletiyorlar zaten yıkımın eşiğinde olan devleti paylaşmak için ellerini ovuşturuyordu. Halifeliği umursamayan Araplar birbiri ardına isyan ediyor, deniz gücü olmadığı için adalar kaybediliyordu, casuslar Anadolu'nun dört bir tarafında cirit atıyor azınlıkları isyan ettirmek için ellerinden geleni yapıyorlardı.

    Ortada devlet denebilecek bir yapı zaten kalmamıştı, erkekleri savaşa gitmiş savunmasız köyleri çeteler basıyordu devlet cephedeki askerinin ailesini koruyamıyordu asker cepheden kaçıyordu, günümüz tabiri ile bir failed state'ye dönüşmüştü Osmanlı.

    Osmanlı devleti ve halkı bunlarla boğuşurken Mustafa Kemal önderliğinde bir avuç asker çıktı Türk milletini arkasına aldı ve destansı savaşlarla imkansızı başardılar. Aziz Türk Milleti her şeyini kaybetmişti ama savaşçı karakteri önce Anadolu'nun sonra da İstanbul ve Trakya'nın kurtarılmasına vesile oldu.


    Bu sorunları sanki hiç yokmuş gibi, 2021 bakış açısıyla o zamanları yorumlayamazsınız. Şarlatanların yazdığı, arşive uğramamış insanların belge diye yutturduğu saçmalıklar yerine tarih biliminde sahih kaynakları okursanız gerçeği görürsünüz. Tarih bir bilim dalıdır.





  • Zamanı gelince gerçek cehaletin aslında ne olduğu ortaya çıktığında başarının ne olmadığı da çok iyi anlaşılacak. "Tabiatın çocukları" o zaman gelene kadar inançlı/dindar insanları dilediği kadar küçümseyip saldırmaya devam edebilir.


    "Tabiatın her şeyden büyük ve her şey olduğu anlaşıldıkça, tabiatın çocuğu olan insan, kendinin de büyüklüğünü ve haysiyetini anlamaya başladı."

  • Eski Açık Sarı Desene kullanıcısına yanıt
    Ülkenin kurulmadan önce sorunları olabilir, her ülkenin sorunları dün de vardı bugün de var, bugün ABD'nin bile birçok sorunu var. Mevzu o değil ki.

    Bugün siyaset adı altında bu ülkede bir savaş var bunu görüyorsun herhalde. Şu an ülkedeki siyaset normal ülkelerdeki siyaset gibi mi sence? Bıraksan mecliste birbirlerini bıçaklayacaklar neredeyse. İşte bu savaşın temeli kuruluş yıllarından geliyor.
    Ülkenin kuruluş yıllarındaki gazete manşetlerinde kurulış diye kafasına haçlı bizans kaskı geçirilmiş Türk askeri resmediliyordu. Osmanlı figürleri, Osmanlı tuğralarını ayaklar altına alan kafasına haç bizans kaskı geçirilmiş Türk askeri.
    Türk askerinin kafasında ne zaman haçlı kaskı vardı tarihte? Ben söyleyeyim gerçi sen de bilirsin, hiçbir zaman. Hiçbir zaman Türk askeri tarihte kafasında haçlı bizans kaskı ile dolaşmadı.
    Peki kim bu insanlar, Türk askerinin kafasına bizans haçı takıp Osmnalı figürlerini ayaklar altına alanlar kimler acaba...

    Konuşacak çok şey var, susuyoruz işte, 100 yıldır susuyoruz,.ve bana göre biz kurtulmadık, biz işgal edildik.




  • Novagate N kullanıcısına yanıt

    Sorun dediğin şeyler bir devlette olacak şeyler değil, o sorunlar olduğu için Osmanlı devlet vasfını kaybetmiştir. Ortada Osmanlı diye bir devlet kalmamıştı. Amerika örneği ise saçma çünkü Türkiye'nin vermiş olduğu Kurtuluş Savaşı benzeri bir mücadeleyi hiç bir zaman vermedi ABD.

    Senin sorunları vardı dediğin Osmanlı İngiliz idaresinde, orduları terhis edilmiş, bankasını yabancıların yönettiği, her noktasında işgal ülkelerinin bayrağı dalgalanan, işgal askerine tokat attı diye kendi vatandaşlarını asan bir devletti. İngilizler İstanbul'un her yerine sızmıştı Fransızlarla beraber, şehre girmek için yabancı askerlerden onay aldığın bir devletten bahsediyorsun. Ve diyorsun ki her ülkenin sorunları olabilir, böyle sorunlar yaşayıp da bağımsızlık kazanabilmiş kaç ülke var.

    Haç konusuna gelirsek Atatürk Türkiye'de faaliyet gösteren Hristiyan okullarını ajanlık ve misyonerlik faaliyetleri nedeniyle kapattıran birisiydi. Gazete olayını bilmiyorum ama Hristiyanlığı simgeyen herhangi bir objenin propaganda görselleride kullanıldığını düşünmüyorum.

    O zaman Vahdettin İşgal güçleri onuruna İstanbul'a Papa Bendith'in heykelini dikti ve bu heykel törenle açıldı o dönem. Bu büyük bir skandal değil mi?


    100 yıldır şarlatanların uydurduğu şeylere inanmak yerine arşiv araştırması yapsanız susmanıza gerek kalmaz.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Eski Açık Sarı Desene

    Sorun dediğin şeyler bir devlette olacak şeyler değil, o sorunlar olduğu için Osmanlı devlet vasfını kaybetmiştir. Ortada Osmanlı diye bir devlet kalmamıştı. Amerika örneği ise saçma çünkü Türkiye'nin vermiş olduğu Kurtuluş Savaşı benzeri bir mücadeleyi hiç bir zaman vermedi ABD.

    Senin sorunları vardı dediğin Osmanlı İngiliz idaresinde, orduları terhis edilmiş, bankasını yabancıların yönettiği, her noktasında işgal ülkelerinin bayrağı dalgalanan, işgal askerine tokat attı diye kendi vatandaşlarını asan bir devletti. İngilizler İstanbul'un her yerine sızmıştı Fransızlarla beraber, şehre girmek için yabancı askerlerden onay aldığın bir devletten bahsediyorsun. Ve diyorsun ki her ülkenin sorunları olabilir, böyle sorunlar yaşayıp da bağımsızlık kazanabilmiş kaç ülke var.

    Haç konusuna gelirsek Atatürk Türkiye'de faaliyet gösteren Hristiyan okullarını ajanlık ve misyonerlik faaliyetleri nedeniyle kapattıran birisiydi. Gazete olayını bilmiyorum ama Hristiyanlığı simgeyen herhangi bir objenin propaganda görselleride kullanıldığını düşünmüyorum.

    O zaman Vahdettin İşgal güçleri onuruna İstanbul'a Papa Bendith'in heykelini dikti ve bu heykel törenle açıldı o dönem. Bu büyük bir skandal değil mi?


    100 yıldır şarlatanların uydurduğu şeylere inanmak yerine arşiv araştırması yapsanız susmanıza gerek kalmaz.

    Ben bu ülkenin kuruluşunda sorunlar var diyorum, sen Osmanlı'nın yıkılma sebeplerini falan söylüyorsun. Evet Osmanlı yıkıldı, kendi hataları da var, dışarıdan ve içeriden müdahale de var, çıkartılan ayaklanmalar var, Lale devri sarhoşluğu var , 31 Mart olayı var, var oğlu var.

    Sen buyur Osmanlı'nın yıkılmasını yaz, ben konuyla alakalı yazmaya devam edeyim.


    Sen bundan sonrasını okumasan da olur, ben neden bu ülkenin kurtulmayıp işgal edildiğini naçizane anlatayım başkalarına.


    Aşağıdaki görseller o döneme ait gazete küpürleridir. Ülke daha yeni kurulmuş, daha Rum'a Yunan'a atılan kurşunun dumanı kurumamış, hatırlatırım.


    Yeni kurulan ülkede Roma Bizans kıyafetleri giymiş bu insanlar kim?

    Bunlar sözde Türk, nasıl Türk? Bizim insanımız böyle mi?

    Kafasında Helenistik Roma işlemesi takılmış kadınlar, göğsü açık mini etekli kadınlar, bir kadının arkasına geçmiş sözde Türk askeri.. 6-7 yıl öncesine kadar İslam halifesi olan bir toplumda bu insanlar kim? Daha Rum'a Ermeni'ye atılan kurşunun dumanı kurumamış, bunlar ne?



    Sizce Atatürk Neden Başarılı Olamadı?
    Sizce Atatürk Neden Başarılı Olamadı?



    Asıl fotoğraf da bu.

    Dönemin medyasından bir sayfa.

    Biz kafamızda Bizans kaskı ile mi verdik Kurtuluş Savaşını, yoksa sarıklı örtülü peçeli insanlarla mı?

    Osmanlı'nın tüm görsellerini, Osmanlı tuğrasını ayaklar altında ezen kafası haçlı Rum Bizans askeri.

    Diyorsun ya Osmanlı kendi yıkıldı diye, bak bakalım kendi mi yıkılmış yoksa yıkmışlar mı


    Göğsünde de CHP amblemi ( Konu CHP değil sadece görselde olduğu için söylüyorum, anlayan anlar)



    Sizce Atatürk Neden Başarılı Olamadı?




  • Novagate N kullanıcısına yanıt

    Tarih metodolojisinden haberin olmadığı için seni neden-sonuç ilişkisi kurmaya zorlamaya çalışıyorum ama yapamıyorsun. Bu basit denklemi anlamadan tarihi de anlayamazsın ve İngilizlerin yetiştirdiği şarlatanlardan tarih öğrendiğini sanarsın.

    Her ülkenin kuruluşunda sorunlar, belli sorunlar olmuş ki insanlar ülke kurmak zorunda kalmış. Ülke kurmak zorunluluklar neticesinde mecbur kalınan bir sonuç, ortada sorun olmasa zaten insanlar ülke kurmak gibi aksiyonlar neden alsın? Bu basit denklemi anlamadan tarih konusunda böyle komik iddiaları savunmana şaşırmıyorum, üzülüyorum.


    Kültürleşme diye bir kavram var, zamanında bu çizimleri hazırlayanlar özgür kadını bu şekilde imgelemiş bu o zaman dünyaya da hakim olan akımlardan etkilenmiş olabilirler.


    Fatih Sultan Mehmet ve ondan sonraki bütün padişahlar kendilerine Kayzer-i Rum yani Roma İmparatoru dediler, Osmanlı İstanbul'un fethinden sonra Bizans pek çok şeyi kültürüne aldı, devletin teşkilat yapısı, sarayın işleyişi hatta harem sistemini bile Bizanstan aldık senin mantığına göre Fatih Sultan Mehmet Bizanslı mı yaptı bizi? İşgal mi edildik?

    Osmanlı kendisine Roma İmparatorluğu dedi yıkılana kadar, Bizansı kendisinin öncül devleti ilan etti. Osmanlı demek ki Bizans tarafından işgal edilmiş :D

    Aynı dönemde Türk insanını olduğu gibi gösteren bir sürü afiş var, şimdi o afişleri buraya atsam fikrin mi değişecek? Tarihi sadece afişlerle mi değerlendiriyorsun?

    Vahdettin'in diktirdiği Papa heykeli hakkında neden bir şey söylemedin?





  • Novagate N kullanıcısına yanıt

    Yunana atılan kurşunun dumanı henüz sönmemiş demişken;


    İzmir'i işgal edip Ankara'ya kadar gelen yunanlıların o zamanki başbakanı venizelos 1934'de Atatürk’ü nobel barış ödülüne aday göstermiş. Mektup içeriğinde Osmanlının yıkılıp hilafetin kaldırılması övülmüş.


    Sizce Atatürk Neden Başarılı Olamadı?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kuasar.p -- 31 Aralık 2021; 9:21:33 >
  • Kuasar.p kullanıcısına yanıt

    Bu Atatürk'ün ne kader büyük bir lider olduğunu tekrar bize anlatıyor, bükemediği eli öptü Venizelos. Anadolu işgalinin planlayıcısı ve ortaya atan kişi Venizelos'tur, Atatürk ve Türk Milletinin gazabından sonra aklı başına gelmiştir.

  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.