SEN

Bırakın hocam ya. Sene başında da bir tane eleman yeni mezuna kalmış ben de dedim" temelim kötüydü çok çalıştım ama olmadı " falan bu da pek ciddiye almamıştı beni o kadar çalışmış yapamamış diye sanırım. Şimdi 2 yıllık yer yazacakmış. Acımadım.

hmm dur tahmin edeyim hedefilk15bin miydi neydi

hocam iyi ki girmemişsiniz ben girdim günlük 200 mesaj çok sık atılıyor dayanamadım 1 hafta olmadan cıktım

Hazır sesleniyoken sene başında bana bir şey danışacakken mezuna kaldığım sıralamayı duyunca iyi çalışmalar kolay gelsin diyen insan sana sinirlenip senden iyi yapmayan ne olsun lan demiştim de haklıymışın bu sene de çok iyi yapamadım seni tebrik ederim bana iyi çalışmalar kolay gelsin..

bu arada tebrikler

50kdan birakan biriyle 18kdan birinin farki yok sadece diğeri dershaneden daha iyi indirim alir mezun senesinde

18k yapan bu sene 27k yaptı (ben iyiyim diye cok kasmadı)

50k yapan ise 21k yaptı bu sene tek.etken çalışmak

kactan bıraktığının çok önemi yok ben size mezuna kalacağınız kesinse çalışmayı birakin demiyorum.

bu kactan bıraktığın da mezun ogrenciler arasında mlsf gereksiz bi baskı oluşturuyor onun önüne geçmek istiyorum

Tm grubuna girmiştim. Sürekli mesaj geliyor boş çene anca. Zaten telefon eski bir de kasıyor. Gruba girdim ama hemen çıktım sonra. Bence soru çözüm grubu olsa olsa 10 kişiyi geçmemeli.

Oğlum ben bu çocuklara çok üzülüyom lan... Üniversiteyi de, sınavını da hayatın en önemli şeyi sanıyorlar falan...

Hayatları test olmuş. Kendini ifade etmekten aciz, ama ilk on binde olan gençler var.

Bir sosyal hayatı olmayan gençler var.

Gerçek hayata dair bir şey bilmeyen, entellektüel bir birikimi olmayan, pek sorgulamayan, ama test çözüp iyi çalışan gençler var.

----------------

Daha da kötüsü, buna gaz veren öğretmenler var. Hadi gençler bu düzenin kurbanları. Öğretmenlere ne demeli?

Anlattığı tarihin üstü kapatılmış, yontulmuş ve düzeltilmiş tarih olduğunu bile bile, bodos anlatan tarih öğretmeni mesela... Test sınav yapan tarih öğretmeni var yahu!

Coğrafyanın insana nasıl dokunduğunu, iklim ve coğrafyanın yaşadığımız medeniyeti nasıl şekillendirdiğini, coğrafyanın insanla nasıl doğrudan alakalı olduğunu anlatmaktan yoksun coğrafya öğretmeni var. Dinlerin yayılmasının bile coğrafya ile, iklim ile ilgisi var. Öğretmen anlatmaktan aciz. Sonra öğrenci diyor, "coğrafya sıkıcı hoca!" "Sıkıcı olan coğrafya değil yavrum. Senin dangalak hocan."

Siz gençler yarış atı değilsiniz. Hocalarınız da jokey değil. Üniversite sınavını tabii ki ciddiye alın. Ama hayatınızın tek önemli gerçeği değil. En önemli anı hiç değil. Hele ki Türkiye'deki über dandik eğitimle, önemi daha da düşüyor. Türkiye'de, bu dandik eğitim sistemi ile, en önemli etken şanslı doğup doğmadığındır.

Bir de es kaza müfredatla sınırlı kalmayan, öğrenciye insan yetiştirme gözü ile bakan, kendini entellektüel ve felsefi açıdan geliştirmiş öğretmenlere denk gelmenizin de üzerinizde etkisi olacaktır. Doğuştan şanslı değilseniz, ailenizin size kattıkları sizi geleceğin yetişkin bireyleri olarak daha ileriye taşımıyorsa, geriye nasıl öğretmenlere denk geldiğiniz sorusu kalıyor.

Öğrencilik hayatım boyunca, öğretmenlerim, müfredatı işleyip, müfredatla ilgili bir eksik varsa (özellikle tarihte çoktur), bu müfredatın yönlendirilmiş öğrenci tartışmalarıyla içinden geçer, delik deşik ederdi.

Bir başka öğretmenim, konusu olan derse girdiğinde, kendini tanıttıktan sonra, "Sizinle bütün bir yıl boyunca bir bina inşa edeceğiz. Bu binayı inşa ederken, bir yandan da aradan bazı blokları çekeceğiz. Binamızı zayıflatacağız. Son dersimizde o binayı yıkacağız. Son dersten kafanız karma karışık, ama merak içinde çıkarsanız, bilin ki işleyeceğimiz dersler bir işe yaramıştır. Size ne kadar az şey bildiğimizi öğretebilmişizdir." gibi bir girizgah yaptı. Yılın son dersi de uzunca bir konuşma yaparak, kitapta işlediğimiz neredeyse her şeyin içinden geçti, delik deşik etti. Hayatımın aydınlanma noktalarından biriydi mesela bu. Yıl boyunca ilmik ilmik, konu aralarında işlediği minik detayların hepsini yılın sonunda birbirine bağlayıp buldozerle çekti bildiğin.

--------------------

Sonuçta öğretmenler at yetiştirmiyor. Öğrenci yetiştiriyor. Bunu unutmuş olan öğretmenin eline düşerse çocuğum, bana iş düşer. Küfrede küfrede öğretmenin işini evde yaparım. Ama yapamayacak olan milyonlar var. O kadar şanslı olmayanlar... Onlar ne yapacak? Öğretmenlere büyük iş düşüyor özetle.

Gençler, siz de bu kadar takmayın bu işi. Çalışın, en iyisini dileyin. Ama ilgi alanlarınız-hobileriniz olsun, sosyal olun, iletişim içinde olun, kendinizi iyi ifade edin, yabancı dilinize önem verin.